NECM SURESİ
(23/53. sure)
Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla...
1. Yemin olsun inip çıktığı zaman yıldıza/fışkırıp
çıktığı zaman çimene/süzülüp aktığı zaman Yıldızı'na/aşağı indiği zaman o
parçalar halinde ağır ağır gelene,
2. Ki arkadaşınız ne saptı ne de azdı.
3. O; kuruntudan, keyfinden konuşmuyor.
4. İndirilmiş bir vahiyden başkası değildir o.
5. Kuvvetleri çok müthiş olan belletip öğretti onu ona.
6. Akıl, güzellik ve güç sahibidir. Doğrulup dikildi.
7. En yüksek ufuktadır o.
8. Sonra iyice yaklaştı ve sarktı,
9. İki yayın beraberliği gibi, belki ondan da yakındı.
10. Böylece vahyetti kuluna vahyettiğini.
11. Kalp yalanlamadı gördüğünü.
12. Onun gördüğü şey hakkında kuşkuya düşüp onunla çekişiyor musunuz?
13. Yemin olsun ki onu bir başka inişte de görmüştü.
14. Son sınır ağacı, Sidretül Münteha yanında.
15. O ağacın yanındadır sığınılacak bahçe.
16. O vakit kuşatıp sarıyordu Sidre'yi kuşatıp saran,
17. Göz ne kayıp şaştı ne azıp haddi aştı.
18. Yemin olsun ki Rabbinin en büyük ayetlerinden bir kısmını gördü.
19. Gördünüz mü Uzza'yı, Lât'ı.
20. Ve ötekini, üçüncüsü olan Menât'ı.
21. Erkek size, dişi Allah'a mı?
22. İşte bu, insafsız bir bölüştürme.
23. Bunlar, sizin ve atalarınızın taktığı isimlerden başka şeyler değildir.
Onlar hakkında Allah bir kanıt indirmemiştir. Onlar, sadece sanıya, bir de
nefislerin hoşlandığı şeylere uyuyorlar. Yemin olsun, onlara hidayet Rablerinden
gelmiştir.
24. İnsan için, her özleyip hayal ettiği var mı acaba?
25. Sonrası da öncesi de/âhiret de dünya da Allah'ındır.
26. Göklerde nice melekler var ki, şefaatler hiçbir işe yaramaz. Allah'ın,
dilediği ve hoşnut olduğu kimseler için izin vermesinden sonraki durum müstesna.
27. O âhirete inanmayanlar, meleklere mutlaka dişilerin adlarını takarlar.
28. Onların bu konuda hiçbir bilgisi yoktur. Yalnızca sanıya uyuyorlar. Sanı ise
haktan hiçbir şey kazandırmaz.
29. Bizim zikrimizden/Kur'an'ımızdan yüz çeviren ve iğreti dünya hayatından
başka bir şey istemeyen kimseden, sen de yüz çevir.
30. Onların, ilimden ulaşacakları şey işte budur. Kuşkusuz, yolundan sapmış
olanı Rabbin çok iyi bilir. Hidayet üzere yürüyeni de en iyi O bilir.
31. Göklerde ne var yerde ne varsa Allah'ındır.
Bu, Allah'ın; yaptıklarıyla kötülük sergileyenleri cezalandırması, güzel
davranıp güzel düşünenleri de güzellikle ödüllendirmesi içindir.
32. Öyle kişilerdir ki onlar, günahın büyüklerinden ve iğrençliklerden çekinip
kaçınırlar. Bazı küçük sürçmeler hariç. Hiç kuşkusuz, senin Rabbin affı geniş
olandır. Sizi en iyi bilen O'dur: Hem sizi topraktan oluşturduğu zaman hem de
annelerinizin karınlarında ceninler halinde bulunduğunuz zaman. O halde kendi
kendinizi temize çıkmış göstermeyin; kimin sakındığını en iyi bilen O'dur.
33. O yüz geri döneni gördün mü?
34. Azıcık verdi, sona inatla sıkıca tuttu.
35. Gaybın bilgisi onun yanında da o mu görüyor?
36. Yoksa haber verilmedi mi ona, Mûsa'nın sayfalarındakiler?
37. Ve o çok vefalı İbrahim'in sayfalarındakiler...
38. Gerçek şu ki, hiçbir günahkâr bir başka günahkârın yükünü sırtlamaz.
39. Gerçek şu ki, insan için çalışıp
didindiğinden başkası yoktur.
40. Ve onun çalışıp didinmesi yakında görülecektir.
41. Sonra karşılığı kendisine hiç eksiksiz verilecektir.
42. Hiç kuşkusuz, son varış Rabbinedir.
43. Hiç kuşkusuz, güldüren de O'dur, ağlatan da...
44. Hiç kuşkusuz, öldüren de O'dur, dirilten de...
45. Hiç kuşkusuz, iki çifti, erkeği ve dişiyi yaratan O'dur;
46. Meni halinde atıldığı zaman bir spermden...
47. Hiç kuşkusuz, o ikinci oluşum da O'nun işidir.
48. Hiç kuşkusuz, zenginlik veren de O'dur, nimete boğan da...
49. Hiç kuşkusuz, Şi'ra yıldızının/şuurlanmanın Rabbi de O'dur.
50. Hiç kuşkusuz, daha önceden gelmiş olan Âd'ı helâk etti.
51. Semûd'u da. Böylece geriye bir şey bırakmadı.
52. Daha önce de Nûh kavmini. Çünkü onlar, evet onlar zulmettiler, azdılar.
53. Altı üstüne gelmiş kentleri de yere geçirdi O.
54. Sarıp doladı onlara, sarıp doladığını.
55. Peki, Rabbinin nimetlerinden hangisinde
kuşkuya düşüyorsun?
56. Bu da ilk uyarıcılar gibi bir uyarıcıdır.
57. Yaklaşmakta/yaklaşacak olan yaklaştı.
58. Onu Allah'tan başka kaldıracak/uzaklaştıracak yok.
59. Şimdi siz bu sözden mi hayrete düşüyorsunuz?
60. Gülüyorsunuz, ağlamıyorsunuz.
61. Ve siz, kibirlenip kafa tutarak sersemce somurtuyorsunuz.
62. Artık Allah için secdeye kapanın, ibadet edin/iş yapıp değer üretin!
TEKRAR TEKRAR OKUMAK DİLEĞİ İLE..
1,7,8,9,45,46,47. AYETLERDE Kİ İŞARET EDİLENLERE (TARIK SURESİ İLE
PARALELLİKLER) ÖZELLİKLE DİKKAT.
VE 59. AYETTEKİ (TIPKI TARIK-14. AYETTEKİ UYARI GİBİ) İFADE VE SONRASINDA Kİ
AYETLERDE İŞARET EDİLENLERE BİZZAT ŞAHİT OLDUĞUMUZ GİBİ...
RABBİ ZIDNİ İLMİ..