7---------------------------------------------------------------------------------------
Nicelik cansız bir "OL=Bigbang"dir. Demir
tozları gibi... Nitelik ise CANLI bir hologram plan-projedir. "ANİ ŞİŞME"dir.
Tıpkı demir tozları dolu bir kağıdın altına konan mıknatıs'ın demir tozlarını
bir PLAN (Hologram, nitelik) olarak dizmesi gibi...
İşte bu son tekyanlı kuvvet de Sur üflenmesidir. Sur borusu hep üflenir İkisi
ölürken, ikisi de yeniden dirilirken: "Onlar derler ki, 'Ey bizim Rabbimiz bizi
iki kez öldürdün, iki kez dirilttin, çıkmaya yol var mı?" ayetinin sırrı da
budur. Bu doğanın diğer TEKYANLI KUVVETİ'dir.
Sur bir NEFH=SES DALGASI'dır. Bunun bilimdeki adı küresel, boyuna dalgaların
izafi parçacığı olan FONON'dur. Bir soprano nasıl ki kristal bardakları sesiyle
uzaktan kırabileceği rezonansı yakaladığında SES ile bir Züccaciye dükkanını
paramparça ederse, İSRAFİL AS.ın ÜFLEMESİ'ndan oluşan FONON (Sayha) da koca
evreni yerle bir edecektir.
Pekiyi bu 6 takım kuvvetin üzerindeki kuvvet nedir?
Evrenin aniden şişmesi ve/veya RUH ÜFLENMESİ tek yönlü bir doğa kuvvetidir
diyemeyiz. Evren kendine üfleyemez, kendine RUH veremez.
Yaratıcı teklik=El Wahid ve İLLA Kİ Başlangıç tekilliği (El AHAD) gereklidir.
Yani yaratık bunu tersindirip Yaratan'a üfleyemez! Allah Es-Samed'dir, HEP VERİR
HİÇ ALMAZ... İşte bu da tüm kuvvetlerin üstündeki TEKYÖNLÜ KUVVETTİR. Allah
canlılara Ruhundan üfler, Allah dilerse Kutsal Ruhundan üfler. Allah ÜFLEMEYİ
SEVER. Allah "Büyüklerimize ÜF demeyi hiç sevmez!
Uslu ol sakın ebeveynlerine "ÜF" deme.
”Congratulation & Celebration”
Bu hangi dilden acaba?
Latince gibi duruyor. &=E (latince ve) demek...(Fransızca et). Bunun hangi
dilden oldugunu anlamak için sesli olan "Pronouncation”a ihtiyacımız var. Yani
biri telaffuz etmeli... Pro(ön) noun(isim) bunlar da latince gibi duruyor...
Yahoo şöyle yazmış:
Messages Messages Help
Reply | Forward | View Source | Wrap Lines | Delete | Remove Author | Previous |
Next Message Index
”Messages”=Mesaj (lar) Latince ama “s” çoğul ekinden İngilizce telaffuz etmemiz
gerektigini anlıyoruz.
“Help” >>> İngilizce değil. Angloca Hjelp ve
Saksonca Hilfe, yine İngilizce değil...
”Reply”=Latince/İngilizcesi “answering” olmakla birlikte, Angloca “answorden”,
Saksonca “antworten”, İngilizce kayıp... Reply ise replique (metin)
kelimesindeki gibi Latince.
"Forward"=Angloca ve saksonca foreworth (Öne-ileri). Böyle olmasaydı, For=için
ve Ward=Ödül demek gerekecekti...
”View”=Latince “Vue”, “vidi”, görmekten görünüm, Fransızca “Vue”=Manzaradan,
İngilizceye devsirme-uyarlama...
”Source”=Latince kaynaklı, İngilizce ile ilgisi bile yok.
“Wrap”=Gerçekten İngilizce (nihayet)
“Line”=Latince hat-çizgi (s) eki de İngilizce
çoğul...
”Delete”=Latince (Deluation=Çözme, leke giderme-silme).
“Re” öne eki "Yinelemek", “Move”=Aslı “mouve”,
kıpırdamak, hareket etmek ikisi de Latince... (Fransızca örneğin “mouvement”)
”Author”=Otorite kişi, yazar ve Latince...
”Previous”=”Pre”=Ön, önceki “vious”:Görünüm, “vue” gibi Latince...
”Next”= Angloca “nekst” , Saksonca “naechst” (“nekst” okunur). Bir sonraki
demek...
“Index”=Latince “indiss” (kırılma ya da içerik
demek)
Bunlar sayfayı açtığımızda gördüğümüz kelimeler... Ve de İngilizce (mi acaba).
"Bir şehri İstanbul ki..." diye başlayan divan
şiirinde sadece “DIR”lar Türkçedir, kalanı ise bambaşka bir dilden... Yani
grameri (fasih olanı) Türkçe olmakla birlikte “dir” son eki dışında
Türkçe yoktur.
İngilizce de öyle: Eğer ben konu başlığı yazıyı seslendirmeseydim Latince idi,
seslendirseydim (“kangrıçıleyşın end selebreteyşın”) İngilizce olduğu belli
olacaktı, tıpkı "Bir sengine yekpare acem mülkü fedaDIR" daki “DIR” gibi.
”Dır” olmasaydı (Fasih=Gramer Türkçe olmasaydı) o şiirin dörtte-üçü Farsça ve
kalanı da Arapça olacaktı. “DIR” soneki işi fasih kıldı (Türkçeleştirdi).
“Subject” (Latince konu)nun hangi Fasih dilden telaffuz edildiğini
anlamayacaktık.
Ve Kur'an'da kuşkusuz, Sami dillerinin Arabi Fashı (Grameri ve sintaks bilgisi)
üzerine indirildi.
Rabbena (Rab=İbranice, ilk kez Musa'ya getirildi) sondaki bizim anlamına gelen
ek ise (“inna”dan) Arapça...
“Atina”=Latince
“Fil”=Arapça
“Dünya”=Sankritçe...
İşte bizlere Fasih Arapça...
İşte "Rabbena Atina fiddünya..."
Süleyman Belkıs'a yazdıgı mektuba AYNEN şöyle yazdı: "BismillahirRahmanirRahim"
“Bi”=(Germence=By, bei, begin, beginnen)
”İsm”=Aramice
”Rahman-Rahim”=SANSKRİTÇE
Kur'an Fasih bazı (Grameri) Arapça olan “international” bir dildir.
“İnterneyşınıl dersen İngilizce; “Enteğnasyonal” dersen Fransızca;
“Interrnatzionale” dersen İtalyanca; “Internacional”, İspanyolca vb.). Ama nasıl
okursan oku, sadece onu FASİH yaparsın, fakat Latince olduğu
gerçeğini asla değiştiremezsiniz.
İşte "Fasih ve Arapça" kelimelerinin sırrı...
“Wholegram, Holygram, Halügram, Hollowgram”
İF ve Fİ'yi anlatmalıyım ki, ikisinin farkı (100-81 veya 10 kare-9 kare eşleniği) (10-9)(10+9) bunu kök içine yazarsanız. -9'un kökten reel olarak çıkmadığını görürrsünüz. O sanal kalmak zorundadır. 10 ve 9 dan oluşan 19'un temsil ettiği reel evren Hologram türlerine tabiidir. (Wholegram,Holygram, Halügramm vb.). Fakat -9 ile gösterilen ise, çok değişik bir Hologramdır. Ona HOLLOWGRAM deniyor. Ya da Halloween. Almanca o gün insanlar Helau diye bağırırlar ya? O Helau ise Almanca'nın orijinal babası olan Germence Hallo'dan gelir ya... Hallo'yu hatırladınız mı? Telefonda en çok kullandığımız o söz? Kısaca Hi! dediğimiz selam yani Hello!
Aslında bu o kadar sevimli kelime değildir. Bunlar Skandinav mitoslarından İngilizceye geçmiştir. İngilizler bunu niye kullandıklarını bilmezler. Mesela Kuzey Bayramında OKAJ, AMİN demektir. Yani kısaca OK ve Hello'dan söz ediyorum... Danca (Angloca, Angl Danimarkalı, Sakson Alman demektir) çok sayıda kelime İngilizcede vardır. Mesela Wind=Rüzgar (O da Wint=Kış'dan geliyor) OFF=Kesmek kapamak, önlemek, Window=? Danca OFF'u kullanıyorlar oysa ingilizce de OFF zaten var... ON/OFF gibi. Helau_Hollow=Haloween aslında tersyüz olmuş bir kelimedir. Ama HOLOGRAM demektir.
Bakalım nasıl bir hologram ve Hızır ile bağlantısı ne? Halow (Hollow) tersyüz edilmiştir derken öncelikle Türkçeden örnek vereyim:
UĞRU=Haydut, eşkiya, bandit, idiot falan demektir. En sevimsiz kelimedir, hırsız ve vandal demektir. Fakat kelime negativize olunca UĞUR olmuştur. Yani UĞURLU=HAYDUTLU, EŞKİYALI. UĞURSUZ=Haydutsuz, eşkiyasız demektir.
Uygur kelimesi son dönemde kullanılmıştır. Anlamı BUDACI demektir. Ama bunu uygar olarak anlamlandıran da biziz. Evet uygurlar kendilerine ne derlerdi biliyor musun? Tibet dillerinde Yuga=Çağ, çağdaşlık demektir. Metallerle bu çağları överler. Mesela yılan=Kali ve Yuga=Çağ anlamı karanlık çağ demektir. Yuga Altın ise UYGAR anlamına ya da uygurca YUKARI anlamına gelmektedir.
Uygurların asıl BOY adı SARUĞ-TURFAN'dır. Ancak Hıtay ve Karluklar ile birleşince ve Budizmi kabul edince adları (ÇİN transkripsiyonunda iu-gur olarak anıldı.
Şimdi bu negativisyonu şöyle anlatabiliriz. Karanlıkta IŞIK yakmanın tersi de SİMETRİ İLKESİNCE vardır (Evrenin mutlaka bir negatifi vardır). Bu kez IŞIKTA karanlık yakarsınız. Uğru olur uğurlu. Oysa asıl Turanca da Tigin=Tekin uğurludur. Tekinsiz dendiğinde uğursuz olur. Aslında uğrusuz=Tekin; uğrulu=Tekin olmayan demkektir. Hani cin değmesi UĞRAMA var ya o işte doğrudoan HOLOW kelimesiyle Haloween ile hatta HOLY=Kutsal (Almanca Heilige) ile ilgilidir.
Dikkat ediniz ki, Holy=Kutsal, Haloween ve Hollow ile ilgilidir. Yani tüm dillerin ORTAK bir yanılsaması vardır. Çünkü insanın atası ortaktır ve ortak genler yüzünden ortak hata yaparlar. İyi bir filolog bunları ayıklayabilir. İngilizce Hollow ne demek bilen var mı?
Hole ve Hollow aynı şeydir. Hollow "Kuyuya düşmek" anlamındadır. Haloween ile (Latincesi Halüsinasyonun Halu'su) aynı kelimelerdir. 10+9 ve 10-9'da sanal olan (Kompleks, imajiner sayı -9 bir Haloween'dir (Alm. Helau ya da germence Hallo, Hello ve Holy-Holly ile de alakalı elbette).
“Etimoloji-Hologram Bağıntısı - Hologram” -4
Bunlar niçin gerekli? Niçin tek bir hologram terimi yerine 6 tane hologram terimi kullandım? Bunun da örneğini Turanca'dan vereyim: Sankritçe kök kelime (Yafes'in dilinde) Ç-K'yı Türkçeye uyarlıyayım. Önce bir sandık ya da kutu düşünün ya da çizin.
· ÇK=ÇAK_mak. Çakışmak=Yüzeyde bitişik kalmak.
· ÇK>>ÇOKMAK=O şeyin sandığın içine girmek (Çomak sokmaktan anımsayınız)
· ÇUK+mak=İçine hapsolmak
· Çıkmak=Sandıktan dışarı çıkmak
· Çekmek= Çekmeceden anımsayınız dışarı alınmak
· Çökmek=Sandıktan AŞAĞI çıkmak
· Çükmek (Uzantı anlamında, bir şeyin kulpu uzantısı çekmeceden sarkan bir şey, bilirsiniz.
· Çikmek=Ters yönde ÇIKINTI anlamında
Yani bir sandık örneğinde çekmek, çökmek, çıkmak vb. yi anlamaya çalıştım. Aynı bağlamda bir örnek de KÇ ya da GÇ iki harfidir:
· Gaçmak/Kaçmak
· Goçmak/Koşmak
· Guçmak/Uçmak
· Gıçmak (geri geri çıkmak)
Dikkat ediniz burada bir sandıktan kaçan, koşan, uçan ve geri geri çıkan (Kıç kelimesi buradan geliyor). Yine o sandıkta durmamak anlamında GEÇMEK. O sandık evinizse ve siz başka bir yere gidiyorsanız GÖÇMEK, Güçmek=Sandığa girip çıkmakta zorluk (arı kovanlarının dar ağzına Altay türkçesinde (Oyrat ağzında ve Tuğba dilinde) halen güçmek deniyor, güçlük kelimesiyle de ilgili ve Giçmek, Kabul edilmemek, sandık dışında bırakılmak (Kazakça da halen kullanılıyor. Bu Türkçede de Gücüne gitmek ile özdeş. Örneğin bu ayrılık gücüme gidiyor).
Dikkat ediniz tüm dillerde. Bir merkezden içe dışa, arkaya öne, 6 yöne bir KÜNNES ya da HÜNNES var. Eğer o sandığın içine doğru gidiyorsanız Hunnes yok oradan çıkıyorsanız Künnes var. Sandığın içinde bir Kaos dışında ise Kozmos var. Bu dillerde de böyledir. Bu yüzden Turanca (Yafesçe) bana o kadar yabancı gelmiyor ve bunun matematiğini bilirseniz kolaylıkla unutulmuş kelimeleri bile bulabiliyorsunuz. Yeter ki 6 yöne doğru çıkarım yapınız.
İşte bu 6 yön yüzünden, 6 tane Hologram var, yani evrenin bir kübün 6 yüzeyi (dört yön+taban ve tavan). Bu hologramları ilk ve tek olmak üzere bu öğretimizde sunacağım elbette... O zaman Hologramlar (Halouzay Halaugramları), Hülyalar, Hayaller, halusinasyonlar, Hollowgram, Hole=gram, Halowgram, Holygram ve Wholegramlar) bize LEVHİ MAHFUZ'un tanımını verecektir. Yani Hologramik Hafıza ile çalışan Allah bilgisayarının mekanizmasını anlatacaktır.
Allah Ğaybına kimseyi muttali etmez. Ama Levhi Mahfuz Ğayb'den değil Ledünni'den yani Batındandır. Allah onu bir kişiye göstermektedir. Oysa melekler (Cebrail) Sidre'den yukarı çıkamadığı için LevhiMahfuz'da olup bitenlerden habersizdir. Oradan ayetler Sidre'ye iner. Sonra Cebrail iki yay mesafesi ufku kaplayarak (Holgram) olarak görünür. HOLYGRAM=Kutsalgörüntü/grafik). Şimdiki bilim ise sadece bir tek hologramdan söz eder. Çünkü Cebrail'e vb. inanması gerekmez. Hele HALUsinasyonlar ve Holloween(Karabasan görmeleri) hiç umursamaz. O yüzden ben hologramları (dolayısıyla Laser'leri) çoğaltmak durumunda kalıyorum. Çünkü Tüm evren teoreminde, Halusinasyonu meleklerin biçimini (Holygram) vb. kapsayan bir TÜM evren hologramı gerekmektedir ve Cebrail'den yukarı (Burak ve Rafraf'ı anımsayınız) çok yukarılarda (50 bin yıl tutarında bir gün dikine giderek) ulaşacağınız yerin adı LEVHİ MAHFUZ'dur.
Cebrail Hayatta orayı görmemiştir. Oradan Kur'an Sidreye iner. Sidre’den de dünya semasına ve oradan da mesela HİRA mağarasına... Levhi mahfuz eni ve boyu sonsuz olan KARE bir matriss sistemi (RAKİM)nin HOLOGRAFİK (KEHF=Geometrik Matrix=Geomatrix) açılımıdır.
Orada birinin örneğin benim bu günkü görüntüm vardır. Bu rakim olarak benim (Rakim=Matematik rakam bilimi) ama bu rakimin KEHF'i vardır. Yani benim görüntümün bir ayrıntısının örneğin saç telinin bir hücresinin, bir kromozomunun, bir Adenin makromolekülünün, bir atomunun bir atomaltı parçağıcığın an-be-an kaderi vardır. Biz farkında olmayız ama hani mikroskop altındaki o mesela eritrosit lökositler falan var ya, Alyuvar ve akyuvarlar.. Onlar bir asker gibi bizden bağımsız olarak rakibi olan mikrobu buluyor. silahını ona göre biliyor. Antikorları ve enzümleri bırakıyor. Bütün bunlar ben yazarken oluyor. İşte bir tek hans'ın bir tek olmadığını niceliğinin her birinin tek tek yazıldığını ve günbegün hatta atom düzeyinde mikrosaliselerde bunlar olup bitiyor.
Kur'an bu işin belkemiğidir. Tıpkı iki elinizi birleştirip, gözhizasında tüm parmaklarınızı bir tek görebilmek gibi. Bu kaçtır? Cevap “bir”dir ama aslında onparmaktır o... Rakim=Bir gibi görünürken, Kehf=On parmağı ya da tayftaki 7 rengi birden göstermektedir. Cebrail Rakim okuyucusudur, KEHF'i (Geometrisini) okuyan bir tek KİŞİ var. Onun adı HIZIR. Cebrail'in hiç gitmediği yerlere gider. Orayı kendinden başka biri daha (İsrafil gözlerini hiç ayırmadan, ağzında Nefhi sur, Levhi Mahfuza bakmaktadır ama çok uzaktır oraya... Hızır ise doğrudan gider ve Posta kutusundan gerekeni alarak gerekli yerlerde gerekli işleri yapar.
Cebrail, hem Cabir=Cebr=Zorcu Cebbar=Zorba, cebren yaptıran ile hem de Allah'ın adı ile ilgili ikisi Kureyşçe yüzünden karışıyor. J harfini attıkları için Cebr ile Jebr "Aynı" gibi olmuş. Aslında Cebrail de G harfini çıkaramadıkları için GEBRAİL'dir. Ama maalesef Kureyşliler J ve G harflerinin ikisini birden C olarak yazıyorlar. Hatta Ç'yi de C olarak yazıyorlar. Arapça arada kaynadı ama ne yapalım ki, Arapça yerine kullandığımız Kureyş lehçesini benimsedi Araplar...
“Futuroloji”
Strasbourg yakın gelecekteki TEK bayraklı Avrupa Birleşik Devletlerinin (United States of Europe). Daha sonra da bir Avrupa devleti kurulacak EUROPAN adında. Pan-Avrupa anlamında yani.. Bu da tekrar bölünecek. Bu kez ortak kültür devletleri kurulacak. Örneğin FLAND (Belçika kuzeyi, tüm Hollanda, Lüksemburg ve Güney Afrika birliğinin üç eyaleti) flamanlar devletini oluşturacak. Bu tek bir STATE... İkincisi SKLAND (İsveç, Danimarka, Norveç, İzlanda, Fer Öer vb.). Üçüncüsü Almanya, Pomeranya Almanyası, Avusturya ve Schweiz İsviçre ALMAN kantonları) devleti. Bunlar "GERMENİSTİK" olarak birleşeceklerdir. FLAND+SKLAND ve D-Land, F-Land=Flamanlar ülkeleri S=Skandinav ülkeleri. D-Land, Deutschland (Aslı Teutesland=Tötonların ülkesi demektir). Mesela halen Almanyla'da Teutonia ormanları var.
Take My Breath Away”
Daha önce, "GELECEKTE YAZILMIŞ" bir şarkının sözlerini incelemiştik... GELECEKTE yazılan ve GEÇMİŞE aktarılan... Böyle birkaç lyrics (Text, güfte daha var). Ama bu "GELECEĞİN besteleri içinden üçünü çok severim...
Take my breath away.... Beste ve güfte olarak GELECEKTE bestelendi, geçmişe "ÖTELENDİ" Berlin söylüyor, Top Gun filminde çok alakasız bir biçimde yer almıştı...
İsterseniz onu da "GELECEĞİN MÜZİĞİ ARŞİVİMİZE ALALIM”, şimdi yazıp tercüme edelim, arzu ederseniz. Müziği de çok güzel bilirsiniz ve içindeki sırlar muhteşem...
TAKE MY BREATH AWAY
NEFESİMİ AL GÖTÜR
Watching every motion
Her hareketi izlemek
In my foolish lover's game
Benim aptalca aşıklar oyunumda
On this endless ocean
Bu sonsuz okyanusda
Finally lovers know no shame
Sonunda sevgililer utanç olmadığını biliyorlar
Turning and returning
Dönüş ve geri dönüş
To some secret place inside
İçerideki gizli bir yere
Watching in slow motion
Ağır çekimde izlemek
As you turn around and say
Dönüp söylediğinde
Take my breath away
Nefesimi al götür
Watching I keep waiting
İzlerken bekliyorum.
Still anticipating love
Sevginin gerçekleşeceğini hala biliyorum
Never hesitating
Hiç tereddüt etmiyorum.
To become the fated ones
Kaderde yazılmış olanlar olmak için
Turning and returning
Dönüş ve geri dönüş
To some secret place to hide
İçerideki gizli bir yere
Watching in slow motion
Ağır çekimde izlemek
As you turn to me and say
Bana dönüp söylediğinde
Take my breath away
Nefesimi al götür
Through the hourglass I saw you
Kum saatinin içinden seni gördüm
In time you slipped away
Kaydığın zaman
When the mirror crashed I called you
Ayna kırıldığında seni çağırdım
And turned to hear you say
Ve senin dediğini duymak için döndüm
If only for today
Sadece bu gün için
I am unafraid
Ben korkmuyorum
Dikkat ediniz "SLOW MOTION", zamanda hızlı olan yolcunun durana göre zamanının genleşmesi... Tarık suresi "HİÇ BİR NEFS OLMASIN Kİ üzerinde gözetleyeni=Watcher olmasın. Sonsuz okyanus??? Ve zamanda geriye gidenlerin ardından söylenen bir söz: "Dualarım seninle, dualarımı da beraberinde götür." Turning and Returning SECRET PLACE saklanmak için... Ve KUM SAATİ Öyle bir zamanki... SLIPPED away. If ONLY for T O D A Y. Bunlar sıradan heryerde bulunabilecek sözler mi? Yoksa biraz James Joyce'ça mı?
Evet böyle bir kaç şarkı adeka anthem gibi , marş gibi... Öteki taraf ise HAVANAGILLA diyor. İletilme nedeni yok... Sadece passanger HATIRLIYOR böyle bir melodiler olduğunu... Sözleri için sıradan, normal diyebilir misiniz? Bu sözler normal mi? Normal ise nasıl bir rastlantıdır bu?Akıllı torunlar ile dedeler arasında bu "ÖTELEME" olayı var ...
Bir Türkçe şarkı var: (TSM) "Uzun yıllar ötesinden hatırını sorayım mı?" diye... İşte öyle bir şey ötelemek Messenger'den Passenger'e giden yollar var. Yolları çatallanan bahçeler var. O bahçelerin sahipleri var Maşaallah demeyen ve de İNŞAALLAH diyen. Evet akıllı torunlar gerçek dedelerin torunları...
“Tennessee Waltz - Tennessee Nights”
Take my Breath Away acaba bir zaman yolcusunun ardından söylenen bir İLAHİ gibi olmasın? Mississippi Deltaları, Graceland (NASRULLAH ÜLKESİ). Paul Simon sadece GEZDİ ve DERLEDİ, yani hazır bir melodinin (anonim gibi) üzerine yorum attı.
Tennessee Nights (Aslı 10SCE Knights) ve Tennessee Waltz (Aslı 10SCE Walhalla TZ). Z daima Zone'dur, T de daima Time'dır. Audrey Landers söylüyor bunu... Böylece 7 melodi tamamlanmış olacak.
SweetHeart=Mrs.CP. Miss CCP'ninki ise, Tennessee Nights. O şarkı da bendenizim efendim.
ZİP CODE, benim. Sözleri size TUHAF gelmedi mi "BENİM ŞARKININ" Tennesse (k)nights. Görüyorsunuz değil mi, şarkılar bile SIRLAR ile dolu. ANLAŞILMAMAK İÇİN BESTELENMİŞ sanki "Bazıları"... ve en tuhafı "GELECEKTE BESTELENİP", "GEÇMİŞE GETİRİLMESİ". 1N=WANEN gibi, Walhalla gibi. Benim anons ettiğim şarkılar "FeedBack"ler. Nasıl olsa Millenium (Ben MİLATİUM diyorum) için sır kapıları açıldı. Ben de artık iyiden iyiye yazıyorum HA-VET'leri. İki şarkı ise henüz getirilmedi. Yani gelecekten getirilmedi demek istedim