Selam Selam
Dabbetül Arz insanlarla nasıl konuşur?
O söz tepelerine indiğinde, yeryüzünden onlar için bir
dâbbe/debelenir gibi yürüyen bir canlı çıkarırız da o
onlara,
insanların bizim ayetlerimize gereğince inanmadıklarını söyler.
(NEML 82)
Ama nasıl?
Neml 82. Ve iza vekaal kavlü aleyhim ahracna lehüm dabbetem
minel
erdı tükellimühüm ennen nase kanu bi ayatina la yukınun
Ayette, Dabbetül Arz’ın, insanları, kavl (sözlü anlatım)
ya da beyan
(açıklama) şeklinde değil de “teklim (tükellim)” yolu
ile uyardığını
görüyoruz.
Ve ilgili diğer ayetler (bulabildiklerim):
Bakara 118-174, Ali İmran 41-46-77, Maide 110, Araf 148, Meryem
10-
26-29, Müminun 108, Yasin 65, Şura 51...
Neml 82 ile birlikte –bulabildiğim- toplam 14 ayet var.
(Kur’an’da “dabbet”in 4 yerde çoğul ve 14 yerde tekil
kullanılmasının bununla bağıntısı var mı bilmiyorum.)
Sonuçta, Dabbetül Arz için “tükellim” kelimesi kullanılmaktadır;
benzer ifade Zekeriya, İsa ve Meryem için de geçerlidir.
Ali İmran 41 ve Meryem 10. ayetlerde Zekeriya’ya, Meryem 26.
ayette
ise Meryem’e, “konuşmamaları” söylenerek olumsuz cümle
kullanılmaktadır.
Araf 148. ayette, Musa Tur Dağında iken Yahudilerin yaptığı
buzağı
heykelin “konuşamayacağı” açıklanmaktadır!
Yasin 65. ayette “konuşan”, cehennemliklerin ELLER’idir!
Ali İmran 46 ve Maide 110. ayelerde, İsa’nın beşikte ve
yetişkinliğinde insanlarla “konuşacağı” açıklanmaktadır.
Meryem 29. ayette, etrafındakiler –inanmayarak- Meryem’e
sormaktadırlar: Beşikteki bir sabiyle nasıl “konuşuruz”?
Bakara 118-174, Ali İmran 77 ve Şura 51. ayetler, ALLAH’IN
KONUŞMASI
(yükellimehüllahü) ile ilgili...
Şura 51. Ve ma kane li beşerin ey yükellimehüllahü illa
vahyen ev
miv verai hıcabin ev yurile rasulen fe yuhıye bi iznihı ma
yeşa'*
innehu aliyyün hakım
Allah, bir insanla ancak vahiy yoluyla yahut perde arkasından
konuşur; yahut da bir rasul gönderir de kendi izniyle dilediğini
vahyeder. Şüphesiz ki O, Aliyy’dir, Hakim’dir. (ŞURA 51)
En nihayetinde, DABBET için “tükellim” ifadesinin kullanılması
RASTLANTI (!) mıdır!?
O söz tepelerine indiğinde, yeryüzünden onlar için bir
dâbbe/debelenir gibi yürüyen bir canlı çıkarırız da o
onlara,
insanların bizim ayetlerimize gereğince inanmadıklarını söyler
(tükellim).
Ve bu "Ben Kur'an'ım"ın / "Ben Allah
Kelamıyım"ın sırrı olmasın?!
Rabbi Zıdni İlmi (Amin)...