Determinizm üzerine yapılan bir sohbetten kısaca kıssa:

 

<x> geçmişe müdahale ilgili bir şeyi merak ediyorum... geçmişe müdahale bugün nasıl hissediliyor ? yoksa biz hissetmiyoruz çatallanan diğer evrende mi gerçekleşiyor ? ya da geçmişte annem öldürülürse bugünkü ben bunu nasıl hissediyorum ? 1 kaç gündür kafamı kurcalıyor da...

 

Önce fizik ilkelerine bakalım:

 

1. Geçmiş ve gelecek yoktur. Şu an vardır.

 

Bu görüşe göre AN yaşanır. Geçmişteki ölmüştür, gelecekteki doğmamıştır. Gerçek olan BENİM! Bu birinci görüş, eski yunandan beri var. Ta ki Quantum fiziği 1900 yılında ortaya atılınca bu görüş terk edildi.

 

2. Görüş: Kesinsizlik ilkesine göre -yolları çatallanan bahçe gereği- türlü gelecekler ve türlü geçmişler vardır.

 

Bu görüş maalesef IŞIK HIZINA kadardır. Işık hızı aşılınca belirsizlik değiştirgeçleri kalkar. Mesela r=2,7 olan elektron yarıçapı yani olasılık küresi/aralığı ışık hızında r=0 çapında olduğundan elektron ışık hızında intrinsic yani sonsuz özenerjili impuls/moment gösterir. DETERMİNE olur ve SONUŞMAZ ENERJİ kazanır. (Kur'an'daki adıyla NUR sonsuz özenerjidir, Nar ise Enerjidir). Şimdi bu bizi üçüncü görüşe götürecek:

 

3. DETERMİNİST olarak zaman yolculuğu:

 

Artık sonsuz ihtimal olasılık kalktığı için olasılık sayısı İKİYE indirgenir. Yani Schrödinger'in kedisi paradoksu kalkar. 0-100 arasındaki olasılıklardan 101 tane vardır. % = HİÇ OLASI DEĞİL KESİNKES OLANAKSIZ DEMEKTİR. % 0 OLASILIK SIFIR DEMEKTİR. % 100 ise OLASILIK TASTAMAM demektir. Yani olur mu olmaz mı diye bir ihtimal yok. İkili sistem devreye giriyor ve binary olarak 1 ve 0 diye yazılıyor.

 

% 0 >>>>>>O  ve  % 100 >>>>>>>>>>>>1

 

Bu iki İSTİSNAYI DIŞARIDA TUTARIZ. Kalanlar içinde de bir istisna çıkar. Mesela % 49 ve % 51 indeterminedir. BİRİ olur öteki olmaz! Fakat öyle bir istisna var ki, TIPATIP AYNI>>>>>> % 50 ve % 50. HER İKİSİ BİRDEN OLUŞMAK ZORUNDA KALIYOR. A ve B ihtimali her ikisi birden AYNI ANDA AYNI EVRENDE OLUŞMAK ZORUNDA! İkisi de % 50 çünkü...

 

Biz buradaki % 50'yi gördüğümüzde "İşte bu gerçek" diyoruz, çünkü ikinciyi görmemişiz. Ama öteki gözlemci ikinciyi de görüyor. Ve Yazı ile Tura aynı anda burada oluşuyorlar.

 

Örneğin: İki parçacığı çarpıştırdık, antisi ile bu birbirini yok etti. İki tane gamma ışını çıktı (Fotona dönüştüler), iki zıt yönde gidiyorlar, ışık hızıyla gidiyorlar. Siz bunlardan birini (Aynalı sisteme hapsettiğiniz birini) 45 açı derecesi ile polarize ettiğinizde ve bunu gözlemleyip tutanağa geçtiğinizde, yine yanınızdaki arkadaşınız ise hayretle şunu görüyor: Polarizlenmemiş öteki ışık (% 50 B ihtimali) aynı sapmayı yapıyor. Buradaki ne yapıyorsa, o da aynı şeyi yapıyor! Buyrun bakalım şimdi?

 

Mekanizmayı açıklayayım: İki ışık birbirinden diyelim ki 300 bin km yani bir ışık saniyesi uzaklaştılar. Araya 600 bin km girmiş oluyor. Tam o anda A fotonunu polarizliyorsunuz. 600 bin km ötede normal giden foton BİRDEN (Suddenly, plötzlich) aynı sapmayı yapıyor. 600 bin km öteden bunu nasıl haber aldı?

 

Gelelim açıklamasına: İkisi de quantum bilgileriyle yola çıkmışlardı. Birinin quantum bilgisi değiştiğinde, ötekisi araya iki saniye girdiğinden aynı anda bu işi yapmamalıdır, GEÇ HABERİ olmalıdır ya da yoluna devam etmelidir. Ama öyle değil. Şöyle: Her ikisi, bir başlangıç noktasından iki zıt yöne açılmışlardı. Değişenin quantum bilgisi ZAMANDA GERİYE giderek, başlangıç noktasına ve oradan da diğer fotona ulaştı. Bilgiyi aldı ve AYNI HAREKETİ yaptı. YANİ ZAMANDA GERİ GİDEREK bilginin değiştiği noktaya ulaştı. ZAMANDA geri gitmek ise "Yola çıkmadan geri dönmek, yola çıkmadan amacına ulaşmak" demek.

 

Evrende her foton izotroptur. Yani birbirinin bilgisinden haberdardır. Evren biliyorsunuz homojendir. Bu homojenlik/türdeşlik ise evrenin polarizlenen bölümünün diğerlerini ANINDA haberdar etmesidir. Homojenlik teoremini ZİGZAG öğretisi olarak ve benim başkanlığımda terk ettik. Ona HOLOGRAM teoremi dedik. Evrendeki bir birim (Foton, parçacık vb.) bir hologramın TAMAMINI yani evrenin bütününü taşımaktadır.

 

Hologram o dur ki, resimden farkı üç boyutlu olmasıdır. Resmi paramparça ederseniz, en küçük biriminden bir bütün elde edemezsiniz. Fakat, üçboyutlu (Laser reflektörüyle aydınlatılmış hologramı) bir tek fotonundan resmin tersine TÜM FOTOĞRAFI (Evreni) yaratırsınız. Hologram teoremi de "Zaman içinde ışıktan hızlı olarak her bir birimin çıkış noktasına ulaşılması" anlamındadır. Bu yüzden evren aslında HOLOGRAFİK evrendir. (Tasavvufçuların, özellikle Yesevi'nin dediği gibi HAYAL/Holo'dir evren, biz bir rüya görüyoruz.)

 

Tanımları tamamlamalıyım:

 

Hologram teoremi şunlar üzerine kuruludur:

 

A ve B ihtimalleri % 50 olduğundan her ikisi de oluşur ve bu da HOLOGRAM'ı oluşturur. Bunlara ANTİNOM'lar denir. Basit Laser teoreminden öte hologramlar vardır evrende: Hollygram gibi. Madde için Hologram teoremi geçerlidir. Ama sanal madde için Hollygram teoremi geçerlidir. Bunu da antinom denen bir tür binom'un anomalisiyle açıklarız.

 

Kavramlar içinde kaybolmamanız için hemen kısa keseyim: İmajiner sayılardaki anomali (abnormal dediğimiz) şöyledir: %+50'dir. Ama bunu sanal/kompleks sayılarla yazdığımızda şunu görürüz: %-50 ??????? Hoppala! Yani % 0'dan da küçük bir sayı! N'olacak şimdi? V-1 gibi bir sayının olasılığı da - olmak zorunda...

 

Şimdi gelelim bildik fakat unutulmuş bir başka konuya:

 

A ve B olayları birer "Gizli değişkendir", birbirlerini bir tünel boyunca öderler. Bu tünelin adı kuantum köpüğüdür. (Worm Hole, Wurmloch). A ve B arasında OSMOS denen bir hemzemingeçit vardır. Buna ödeme-dengeleme geçidi denir. İşte iki foton arasındaki zamanda geriye gitmeyi bu mekanizma yapıyor. Evrenin iki en uzak ucuna bile gitseler bu iki foton aslında bir tünelin iki ucudur. Ne var ki bu tünelin uzunluğu hem evren çapı kadardır. (Tüneli açınca öyle görünür) hem de tüneli kapayınca BİTİŞİK olduğu görülür. Aradaki mesafe değil iki ışık saniyesi, iki trilyar ışık yılı bile olsa, QUANTUM TÜNELİ sıfır kalınlığında olduğundan İİK FOTON yani hologram çifti birbiriyle EŞ DAVRANIŞA geçerler. Böylece, ışık hızı aşılmadan, fakat aradaki mesafe ne olursa olsun iki foton aynı davranışa girerler yani ışık hızını ihlal etmeden ZAMANDA GERİYE GİDERLER!

 

Şimdi özetliyorum:

 

Quantum öncesi klasik görüşe göre "Dün ölü, yarın doğmamıştır. Yani doğmamışın gidip de geçmişteki Annesini öldürmesi mümkün değildir. Annesi zaten ölüdür. Kendisi de doğmamıştır.

 

Bu elbette makrofizik için geri bir düşünceydi. Bohr grubu da Quantum-Heisenberg ilkesine göre türlü gelecekler ve geçmişlerden söz ettiler.

 

Feynman daha da ileri gitti. Geçmiş de BU ANDAN GERİYE gidip yolları çatallanan bahçe (Kur'an'da BAĞ/Kampüs) durumunda dal-budak veriyordu.

 

Ben Danimarka’da doğdum ama bu benim ŞU ANKİ KONUMUMDAN kaynaklanan bir hatıra. Aslında geçmiş de açıldı ve çatallandı ve Hans Danimarka'da değil mesela Patagonya'da doğdu. Tüm ülkelerde ve kentlerde doğdu Hans!

 

Bohr-Feynman (Geçmişlerin toplanması)  görüşü mümkün değildir.

 

Mümkün olurdu ama, kesinsizlik ilkesi ışık hızını aşınca ya da aşmadan zamanda geriye gidince AYNI KALSAYDI olurdu bu ihtimal. Ne var ki, ışık hızı aşıldığında 'takyonlar’ veya zamanda geri gidildiğinde kesinsizlik/indeterminizm BİTER yerine %-50 gibi bir çift anomali gelir. Negatif ihtimal yani...

 

Feynmann ve Bohr'a göre siz gidip annenizi geçmişte öldürebilirsiniz.

 

Fakat anneniz için daima ayrı bir geçmiş ve sizin için de ayrı bir gelecek vardır. Mesela, bir çatallanan gelecekte, siz ölüsünüzdür, diğerinde sağ. Siz ölü olduğunuzdan Annenizi gidip öldüremiyorsunuz. Anneniz sağ (A annesi). Fakat bu tarafta siz sağsınız, geçmişe giderek annenizi öldürüyorsunuz. Anneniz diyelim ki 7 yaşında iken öldürdünüz. O zaman siz DOĞURULMAMIŞ olacaktınız, yani var olmayacaktınız. O zaman var olmayan nasıl giderde var olan annesini öldürür?

 

Feynmann'ın bu tanımları "Herkes için çatallanan sayısız geçmiş ve gelecek vardır" diye özetlenebilir.

 

Ama biz ışık hızını aştığımızda artık sonsuz ihtimal, sonsuz anne ve çocuğu değil BİR ÇİFT anne ve çocuk (2 x % 50 bir tür fifty-fifty) oluşuyor. İşte, SEN üçüncü şıkka inanmalısın. Sorunu da buna göre sorabilirsin. Ve soruyu sormanı bekliyorum.

 

<x> (bu arada annemi ben değil yanımdaki şu AN daki bir arkadaşım öldürüyorsa ?)

 

Şimdi Kur'an’dan hatırlatalım:

 

Zalim bir adam vardı. Anne ve babasını yoldan çıkarmış, katil ve canavar ruhlu. Musa onu öldürmüş ve katil olmuştu. Derken "Anne-babanın hayır duası diyeceğimiz bir QUANTUM BİLGİSİ zamanda geriye gitti ve bir tünelin ucundaki yeri manüple etti. Orası tüm kuantum bilgilerinin yazıldığı Levhi Mahfuz yani matrix alanı. Orada her şey determine, yani kesinkes belli. Ama daima %-50 karşılığı olan bir %+50  çiftiyle birlikte... %-50 ve %+50. Adı levhi mahfuz. İkisi arasında % 100 fark olduğundan İKİ İHTİMAL DE OLMAK ZORUNDA. Ve DUA denen quantum bilgisi karşılığında OLUŞMUŞ olan A ihtimali zamanda geriye giderek OLUŞMAMIŞ OLDU. Ama yerine bir Gizli değişken (Hidden Variable) koymak ve bunu kuantum tünelinden (Compansating Tunnel) ödemek dengelemek gerekiyor. O zaman Katil Musa, Zamana hükmedebilen HIZIR ile buluşuyor. Hızır gidip o zalim adamı daha çocukken ÖLDÜRÜYOR, beşikte boğuyor. Musa Katil olmuyor, Hızır katil oluyor! Fakat %+50'ler ve %-50'ler de çiftti.

 

Biz bir takımı kullandık. Öteki ikisi devreye girmeden işlem tamamlanamaz. (Allah acze düşürülemez). Bu kez öteki şık devreye giriyor (A1) diyelim. İyi bir evlat isteyen anne babaya Allah Hızır'ın ÖLDÜRDÜĞÜ aynı evladı YENİDEN VERİYOR. Bu kez bu çocuk, bu bebek ÇOOOK İYİ BİR İNSAN. Büyüyor ve Musa'nın en iyi arkadaşı (Yuşa) oluyor. İşe bakın ki, Musa'nın da Yuşa'yı öldürmesi gerekmiyor. Musa ve Yuşa yola koyuluyorlar. Hızır'a rastlıyorlar. Hızır zamanda GERİ gidiyor. Mesela 17 yıl geri gidiyor. Yuşa ise zaten 17 yaşında. Yani sıfır yaşına geliyor ve HİÇ DOĞMAMIŞ oluyor. Hızır ve Musa da birlikte gidiyorlar ve B2 şıkkını gerçekleştiriyorlar yani YUŞA MADEM YOK ORTADA. Zamanda geriye giderek kendi kötü ikizini de iyi yapmış (Polarizlemiş ve onu da iyi olmaya zorlamış).

 

O zaman B2 ihtimali gerçekleştiğinden yani dördü birden gerçekleştiğinden Hızır da boş beşikte olmayan bebeği öldürmemiş oluyor. Musa'da zalim Yuşa'yı öldürmemiş oluyor. Yuşa da ölmemiş, yaşamış oluyor. Ortada katil ve maktul yok böylece... Herkesin günahı affolmuş durumda. Kötü bir adam/ve onun bebekliği yok artık

 

<x> kendi adıma bana yapılan geçmişteki müdahaleyi ben nasıl algılarım.. kendi gözlemim ile..

 

Kötü adamı öldürerek katil olan MUSA da katil değil. Ama Kur'an HERŞEYİ YAZMAK DURUMUNDA OLDUĞUNDAN Musa'nın katil olduğunu da yazıyor. Hızır'ın bir bebeği öldürdüğünü de. Ama o Yuşa ve o ölmedi ki, kimse onu öldürmedi ki? İşte sana Kur'an'dan BİR EV ÖDEVİ, bunun üzerine iyi çalışırsan KUR'AN'IN MUCİZE olduğunu göreceksin.

 

<x> çalışmaz mıyım büyük soru bu kafamda beni...

<x> Adler’e yapılan maji müdahalesi nasıl etkiledi insanları aslında sorunun  başlangıcı bu idi zihnimde

 

Kur'an'da her şey DETAYLI, en ince ayrıntısıyla, eksiksiz ve noksansız, hazır bulunmaktadır. Ona dört elle sarıl. O en büyük BİLİM kitabıdır. O paradokslarımızı MİSALLER vererek AÇIKLAR ve çözüme ulaştırır. O Kur'an'dır, Allah'ın konuşmasıdır. Sesine kurban olduğum Allah'ımın... HU! HU!

1