MUHAMMED VE KUR’AN AÇIKLAMALARI
1----------------------------------------
“La İlahe İllallah”
Şimdi yeni bir sır dönemi: La İlahe illallah'ı deşelim artık... Bakınız La=Yok, İlahe??? İlla=İlla ki ALLAH demek... Peki İLAHE ne demek? Size nasıl yutturdular bunu? Sözlükte İlahe=Dişi ilah, İlahe=İlah+LAR dediler... Yani İLAHLAR yok ALLAH VAR biçiminde...
Bir şey çok büyük bir ğalat denen yanlış... Aranızda Arapça bilenler varsa şunu bileceklerdir: İlah'ın çoğulu A-L-İ-H-E'dir. İnanmayan gitsin sözlüğe baksın. Bize yutturulan şuydu: İlahe=TANRILAR??? Yahudicesi (İbranice Alohim) Tanrılar...
İlah işlerine ULUHİYET denir bu bakımdan İlah'ın çoğulu ULUH ya da ULUHA bile olabilir di... Peki hiç düşündünüz mü? Mesela Türk+ler. Türk aynı (Tekil) fakat Türkler dediğinizde eTRaK dersiniz arapça, çünkü çoğulları ler velar ile olmuyor... Şimdi dostlar bir başka veri:
Allah İlah'dır çünkü Nas suresinde İLAHin NAS=insanların İlahı'dır (Tanrı anlamında) ve bu da Allah'ımızın 114 isminden biridir (99'a almamışlar). Şimdi asıl soru geliyor:
ALLAH HEP T E K İ L 'dir. Çoğulu (Haşa Allah+lar'ı) yoktur. Ama Arapçada bunun çoğulu vardır: Alihe değil başka bir şey... İ L A H E... İlahe=Allah+lar demektir HAŞA sümme. Üstelik çoğullar da DİŞİLEŞTİRİLİR (Müennes) Allah bir de dişi oluverir... Haşa. Evet tüm çoğullar DİŞİ'dir. Artikel kullanan tüm gerken dillerinde de böyledir (İngilizler artikeli bırakmış hepsinin yerine “the” demişlerdir) .
İlahe demek ile hem ALLAH çoğul hem de DİŞİ yapılmıştır. Onun için bu dilin kurucusu koyucusu ve koruyucusu Hz. İbrahim şöyle dedi: ALLAH+LAR yok, ALLAH VAR. Hanifliğin TEVHİD dininin ilki ve belkemiği buydu Hanifcanlar... Eğer ilahlar yok Allah var derseniz şöyle yazarsınız:
La Alihe illa ALLAH... Ama öyle demiyor işte... La İlahe illallah.
Oysa ALOHİM=ALLAH+LAR demek "Üzeyir de Allah'ın oğludur" dediler... La İLAHE illallah doğrudur HİÇ bozulmamıştır. Üstelik içinde BİNEER sistemi de saklayarak.
“Bir Dostun Vefatı”
Çok yakın bir dostu kaybettik ve SON NEFES'i gözlerimle görmüş bir kişiyim. Ölene değil kalana üzülüyorum. Giden şimdi acısız ve ağrısız. Kuşlar gibi uçuyor (göğe düşüyor, gökçekimi), zaman/ışık hızından da hızlı, ağırlığı 70 kg değil, sıfır gram değil; ağırlığı şimdi sıfırdan da 70 kg. Küçük. Göğe düşüyor... Ya da uçuyor (Bize göre). Hiç bu kadar HAFİF ve ÖZGÜR olmamıştı.
Son nefesini bir dost kollarımda verdi. Artık nefes almadığını gördüm. Hayat öpücüğü dahil herşeyi suni teneffüs vb. denedim... Siz o arada beni bekliyordunuz. Moraliniz bozulmasın diye size baştan söylemedik. 40 dk. kadar uğraştım... Zaten doktor da yanımdaydı beni iyi bir niyetle durdurdu: "Öldü profesörüm" dedi... Herkes gibi... O zaman onu bıraktım... Bunlar DÜN chat saatinde oluyor... Yani normal sıradan telkin-talkım için uğramıştım, kolumda öldü. Ben "Daha yaşar" diyordum ama ziyaret anımı bekliyormuş meğer. Sürpriz bu... Orada olmalıydım demek ki?
Şuna üzülüyorum: Ben et yerim. Kuzu, dana, balık mesela... Ama KESİLDİĞİNİ görmemeliyim. Balığın tutulduğunu can verdiğini de... O zaman yiyemem. Bu da böyle bir şeydi... Ölüm HAFİFLEYİP Rabbine RÜCU etmektir, sevinirim. Sevinirim çünkü HAYAT EBEDİ olunca o dostlar ORADA birlikte hiç ayrılmadan beraberiz hepimiz öleceğimize göre...
Üzüldüğüm de şu... "Bu ölüm kollarımda olmamalıydı" (Kurbanın kesildiğini görmemeliydim misali...). Ne yapalım ben yufka yürekliyim. Kendimi suçlamıyorum. Hatta tebrik ediyorum. Çok iyi bir telkin yaptığımı sanıyorum. Müsterih vefat etti... Sanki ben orada olmasam yaşayacaktı gibi...
Bu arada bir ibret verici olay... Dün gündüz bir emekli imam getirmiş ailesi. Kur'an'ı dinlemiş ama demiş ki: "Şu adama 10-20 milyon verin gitsin, Hans'ımı çağırın da Kur'an'ı anlayayım". Emeklimiz parayı almış gitmiş ve ben çıktım oraya.
Chatteki gibi Kur'an söyleştik. Sordum "İmam nereyi okudu?" diye, gösterdiler yerini: Vakıa suresini... Oturdum anlattım. Tabii son derece halsiz kendinden geçene kadar anlattım. Türkçe ve Arapça birlikte ANLATTIM.
İmamlar bunu yapmalı. İmam denen kişiler şu şartla olmalı HEM mesela Kuantum fizikçisi hemk de İlahiyat bilimcisi olan DUBLE imamlar... Nitelikli ve kaliteli imamlar, bilgisayarının başında olan imamlar... İmam bunu yapmalı... İmam Üniversitede ders vermeli ve sonra da namaz kıldırmalı. Üniversitede verdiği dersten KAZANMALI, imamlıktan değil...
Dünyanın en cahil insanları "İMAMLAR"dır. Kim beni yalanlayabilir? Mirasyedi dini bilgileri var. O da TAMAMEN yanlış. Arapça dahil dünya görüşleri mutlaka çok cılız. Bunlar imamlara iftira değil, kendileri ÖYLELER... Ben de imamım mesela, kendim gibi imamlar istiyorum.
"Kur'an"
Allah KURAN'I KİTABI DEMİYOR ZİKRİ BİZ İNDİRDİK DİYOR, BİZ KORUYACAĞIZ DİYOR. Korunan Kur'an değildir. Ayetlerin iniş sırası ile şimdiki tertip sırası bir fecaattir. O yetmiyormuş gibi sureler ve ayetler birbiri içinde eritilmiş. Bir deste iskambil kağıdı alıyorsun, Bunlar fabrikada sıraya konmuş ve açılmamış. Ama daha sonra bu iskambil kağıdını karıyorsun. Yani yine 52 kağıttır ama SIRASI karışmıştır. Kur'an'da böyle. İndiği gibi değil (52) karılmış, karıştırılmış ama yine 52. Zikri korumak budur. 52 ise 52'dir, fazla ve eksik yoktur.
Evet Kur'an ile çok oynadılar. Bilen var mı? Son inen sure hangisidir? Nasr.
Pekiyi son inen ayet hangisidir? Evet Maide Suresinin üçüncü ayetindeki, "Bugün sizin dininizi tamamladım....İslam koydum adını ve razı oldum" bölümü, Maide Suresi’nin 3. ayetinin arkasındaki 4. ayettir.
3 - Leş, kan, domuz eti, Allah'tan başkasının adı anılarak kesilen; boğulmuş, vurulmuş, yukardan düşmüş, boynuzlanmış, canavar yırtmış olup da canlı iken kesmedikleriniz; dikili taşlar (putlar) üzerine boğazlanan hayvanlar ve fal oklarıyla kısmet (şans) aramanız size haram kılındı. Bunların hepsi doğru yoldan çıkmaktır. Bugün kâfirler, dininize karşı ümitsizliğe düşmüşlerdir. Onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün dininizi kemale erdirdim, size nimetimi tamamladım ve size din olarak İslamı seçtim.
Şimdi Gelelim biz son sure olan NASR'ın (Nas değil, İza cae nasrullahi) tamamı olan üç ayeti yazalım.
1- Allah'ın yardımı ve fetih geldiğinde,
2- Ve insanların dalga dalga Allah'ın dinine girdiklerini gördüğünde,
3- Rabbini öğerek tesbih et, O'ndan bağışlanmanı dile, çünkü O, tevbeleri çok kabul edendir.
Şimdi de buna dördüncü yani son ayeti ekleşyelim:
“Bugün kâfirler, dininize karşı ümitsizliğe düşmüşlerdir. Onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün dininizi kemale erdirdim, size nimetimi tamamladım ve size din olarak İslamı seçtim."
İşte bu böylece ZİKİR'in korunmasıdır. Şimdi gelelim, Maide suresini ıslah etmeye (Zikri korumaya):
İçinden çekip aldığımız bu ayet hariç kalanı yazıyoruz:
3 - Leş, kan, domuz eti, Allah'tan başkasının adı anılarak kesilen; boğulmuş, vurulmuş, yukardan düşmüş, boynuzlanmış, canavar yırtmış olup da canlı iken kesmedikleriniz; dikili taşlar (putlar) üzerine boğazlanan hayvanlar ve fal oklarıyla kısmet (şans) aramanız size haram kılındı. Bunların hepsi doğru yoldan çıkmaktır. Bugün kâfirler, dininize karşı ümitsizliğe düşmüşlerdir. Onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün dininizi kemale erdirdim, size nimetimi tamamladım ve size din olarak İslamı seçtim.
Şimdi bu ayeti doğru yoldan çıkmaktır'dan itibaren siliniz. Ve devam edelim:
“Kim açlıktan daralır, günaha istekle yönelmeden bunlardan yemek zorunda kalırsa, ona günah yoktur. Çünkü Allah bağışlayan, merhamet edendir.” Evet bu son haliyle bakın Domuz eti vb. nasıl bağlandı ayetin tamamına. Farkettiniz mi?
Şimdi de Nasr suresini yazalım. Sonuna Maide'den çıkan bölümü ekleyeceğiz.
1- Allah'ın yardımı ve fetih geldiğinde,
2- Ve insanların dalga dalga Allah'ın dinine girdiklerini gördüğünde,
3-Rabbini öğerek tesbih et, O'ndan bağışlanmanı dile, çünkü O, tevbeleri çok kabul edendir.
“Bugün kâfirler, dininize karşı ümitsizliğe düşmüşlerdir. Onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün dininizi kemale erdirdim, size nimetimi tamamladım. Size din olarak İslâmı beğendim. “
Bütünlüğü gördünüz mü? İşte bu ZİKR ile KİTAB farkıydı. Ayetleri salak Araplar oradan oraya sürüklemişler. Salak diyorum çünkü Allah daha çok hakaret ediyor.
“Kur’an’da Hiçbir Şey Eksik Bırakılmamıştır”
Doğum tarihin, Anne adın ve Kur'an ile adreslisindir. Mesela Ebi Leheb ismen yazılmıştır. Resuller ve firavun gibi düşmanlar, Haman nemrut vb. Bunlar zikredilenler. Ama zikdredilmeyenler ismen verilmez. Melekil Mewt kimdir? Adı yoktur. Azrail adı Kur'an'da hiç yoktur ama onun adının Azrail olduğunu hepimiz biliriz. Hızır'ın adı yoktur ama orada olduğunu biliriz. Herkesin açık ya da gizli bir adı ve adresi vardır Kur'an'da.
Bu "Okuma" yukarıdan aşağı yapılıyor. Kur'an'da en ince detay bile yazılıdır. O kitapta hiçbir şey eksik bırakılmamıştır. Zerre kadar, veya bundan küçük herşey sayılmış ve tek tek belirtilmiştir. Bunu alimler öğritir ve sır olmaktan çıkar. Bir buluş yapmak gibidir, buluşu yaptınız mı artık o insanlığın malı olur. HERKESİN GİZLİ YA DA AÇIK BİR İSMİ VE YAZGISI VARDIR.
BURÇ denen bir ÇARK var. O çarkın turları var. Dişlileri var. Bazen ebob ve ekok'lar denk geldiğinde, Lincoln-Kennedy gibi tevafuklar (Eş-destiny'ler) oluşuyor. Böylece BİRİNE baktığınızda, onun örnek olduğu dosyadan, aynı kategoride olanlar aynı şeyleri yaşıyorlar. Tuhaf ama bu doğru. Milletler için de geçerli.
Her 83 yılda (Uranüs turu) ABD'de mutlaka bir savaş oluyor. diye yazmıştım. Son savaş 1943 Pearl harbour baskını, ondan önceki Amerikan içsavaşı, ondan önceki ise İngilizlere başkaldırıldığı tarih. Ondan önceki 83 yıl ise büyük kızılderili harbi ve aynı zamanda Fransızlarla savaş yılı. Bunları ABD tarihinden search edebilirsiniz.
1943 üzerine 93 yıl koyduğunuzda ise ABD'de bir savaş (Siyonizme karşı içsavaş) olacağı anlaşılıyor. Bunlar böylece KUR'AN'DA yazılıdır. Ayet olarak bakamazsın, bunlar yukarıdan aşağıya bir yöntemle harfleri ve kelimeleri dizerek ortaya çıkmaktadır. Cifir böyle tekniklere denmektedir. Tevrat, incil kodları cifir yanında havasını alır. Çünkü onlar değiştirilmiş kitaplardır. Ama Kur'an korunmuştur.
Çok basit kaba bir örnek vereceğim. Fatiha:
1- Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla.
2- Hamd o âlemlerin Rabbi,
3- O Rahmân ve Rahim,
4- O, din gününün maliki Allah'ın.
5- Ancak sana ederiz kulluğu, ibadeti ve ancak senden dileriz yardımı, inayeti.
Şimdi Fatiha'yı yukarıdan aşağıya fakat BAŞKA yerlerden bölerek yazacağım.
İlham ettik, atlı melekle, Hira (dağın)da, harab/harb ettik. öncekileri Mina'da (Taşladık)
Bu da Fatiha biliyor muydunuz? Aynı ifadelerden iki anlam çıkabilmektedir.
Elham=İLHAM ETTİK
DÜLİLA=ATLI MELEK (Cebrail'in gravürlerine bakınız, kanatlı bir at üzerinde inmektedir.)
HİRA=Magarada
HARAB ETTİK (Rabb iki B ile yazıldığından, hem Hira hem Harab olmaktadır. Kelime kökü Mihrab'dan anımsayınız)
BİLA=Bilekaydüşart gibi bir edat, öncekileri daha evvelden kalanları demektir.
Bilale= Dilleri tutuldu, lal oldular ve yandılar (la'l)
MİNA=Şeytanı taşlayarak
rabbilale/Mine/rah/Mani/Rah/Mali/Kiyew/Mid.... gibi bölünüyor, o arada mina/Mani yi de okuyabilirsiniz. Arapça A ve E arası okunduğunu herkes bilir.
Tevrat ve incil Kur'an gibi değişmez değildir. O yüzden onlmarın numerolojisi ile benim burada yaptığım gamatria farklı şeyler. Bu ayet yüzünden bütün cinlerin çoğu müslüman oldu.
“Kur’an - Allah’ın Adaleti - Haniflik”
KUR'AN'IN ŞAKASI olmaz... Ş A K A asla olamaz... Ben kendi kafama göre Kur'an tevil edemem... Gördümdü: Namaz kaç vakit kaç rekat??? Çok seslilik gereği bunları anlayışla karşılıyorum... İtiraz etmek herkesin hakkı.. NEFS "ALLAH'A" İ T İ R A Z etti... "Sen sana ben bana...." dedi Kalubela/elestiküm mekanında... NEFS dikkat ederseniz FAŞİSTTİR ayrım yapıyor. Allah'a "SEN SANA BEN BANA" diyor. Allah ise anlayışla karşılıyor. ANLAYIŞ.... Tolere etmek yani HOŞGÖRÜ... Kahrolsun HORGÖRÜ horrorizm...
Faşistlik'de biz ilk değiliz aslında... "Yeryüzünde bir HALİFE yaratacağım" diyor Rabb'imiz.... Yaratıyor ve herkesin secde etmesini istiyor... İBLİS, "Ben ateşten yaratıldım, çamurdan yaratılmış şu maddeye mi secde edeceğim diyor?"
Şeytan bir ırkçıdır: Adem ile arasına FAŞİSTLİK sokuyor... İblis o kadar cu clux clan'lık yapıyor ki... O gün bugün kıyamete kadar bize düşman... Ahmak şeytan! E=mc2 demek, SECDE ETMEK demek... Bilseydi ...
E(Enerj:CİN)=m(madde:insan) x c2(Takyon, melekler vb. düşünce hızı) Önce yaratılan=Soyut kütle (Takyonlar yani melekler ve ruh), daha sonraki halife ise E(Cinler, enerji) ve EN sonuncu halife ise İ N S. Böyle bir formül var. Zaman içinde yaratılış var. Sahnede son olarak insan var. Allah buyuruyor: "c2'ler secde etsin!" ediyorlar... nitekim... Sırada enerji (Cin şeytan) var sen de secde et!" ETMİYOR. Sen secde etmezsen E=mc2 nasıl olacak??????
SİCCİN'de oldurulacak... Siccin'in 7 anlamından biri de şu: bir gram uranyum eşittir BUUUM (Hiroşima nagazaki, çernobil vb.). İşte faşistliğin pre-historic tarihçesi sevgideğer HANİFLER...
Ben önce İBRAHİM MİLLETİMİ sonra Türk milletimi çok ama çoook seviyorum. Bu "FAŞİSTLİK" değil, yurtseverliktir... İbrahim milletinden olmak enternasyonalizmdir. Yani, "AYNI ADEMDEN GELDİK" demektir. Türk milletinden olmam ise Allah emridir: "Sizleri kavim kavim yarattık ki bilesiniz..."
Bir teknik örnek (Allah dilinde misal demek) WEB denen nimet bir tür ENTERNASYONALİZM'dir... Enternasyonalitedir. Ama web nimetinden yararlanmak ve dünya bilinciyle entegre olmak için ÖNCE kendime PC (Personal Computer) almam gerekiyor. PERSONAL=YURTSEVERLİK. Personality vb den daha farklı bir örnek bu...
PC'm (Yurdum milliyetim) olduktan sonra ben dünya (internationlar ile) entegre olurum. Dünya ile entegrasyon (küreselleşmek) ne mikro milliyetçilik, bölgecilik ile ne de komünizan internasyonal marşı söylemekle olmaz... Bunun bir ortası vardır: Mehdianizm, mehdizm... DÜZİNE-DÜZEN. Bilmem anlatabildim mi? Ne bin devlet ne de bir siyonist dünya devleti... 12 devlet....
Önce Adem babamın tüm çocuklarını (kardeşlerini) severim... Ama ÖNCE kendi yanımdakine (Komşuma, kavmime) yardım ederim... Çünkü o yardım ettiğim de zaten ADEM'in çocuklarından biridir. Önce KOMŞUma ya da kendi İbrahim Milletime sonra diğerlerine ne yapalım bu altın kuraldır... Çünkü herkes EVİNİN ÖNÜNÜ SÜPÜRÜRSE TÜM SOKAK TERTEMİZ (El Kuddüs) olur.
Evet gelelim girişteki sızlanmama... Namaz kaç vakit? Kaç rekat? Yani itirazlara karşı ben FAŞİST değilim... Ama unutulmamalı ki, ben İBRAHİM MİLLETİNDENİM. Her hanif gibi. Yani fikre ve itiraza İbrahim as.ın babasına muti olduğu kadar ben de gözyumarım. Ne var ki, babam Azer beni "Putperest=Ata dininden kılmaya zorlarsa" BEN YOKUM, babam bile olsa, ben karşı çıkarım...
Bedir Savaşında baba-oğullar iki kardeşler karşı karşıya düello etmediler mi? Biri müslüman oğul, ötekisi putperest baba... Neyapalım kural=Kur’an böyle işte...
Hadis - Kur’an”
Hadisler Resulullah efendimizin bir yılını "Sürekli ihtilam halinde ve aklı başında olmaksızın delirmiş" olduğunu söylüyor (Buhari, Müslim). Meğer bir Yahudi kadını gelip büyü yapmışmış, melek hemen FELAK ve NAS suresini getirmiş büyü çözülmüş...Resulullah da kurtulmuş... Siyeri Nebi de böyle bir olay olmadığı, tam tersine verilen zamanlarda Resulullah'ın savaşlara ve karşı tarafla anlaşmalara gittiğini yazıyor (Siyeri Nebi=Peygamber GÜNCESİ anlamındadır. Özel vakanivüsler tarafından günbegün günlüğü tutulurdu).
Bir kere, ayetlerde Resulullah için "Sen mecnun deli değilsin" diyen de Allah... Resulullah'ı HİÇ BÜYÜNÜN TUTMAYACAĞI GARANTİSİ VEREN DE ALLAH... Hatta Cinlere peygamber olduğu halde , hayatında HİÇ CİN GÖRMEYEN (Mecnun Cinlenmiş demek) dolayısıyla bu sayede MECNUN olmayan da Resulullah değil midir? Şu sahtekar Buhari ve Sahtekar Müslim nereden çıkardı bu kadar yalanı???
Allah ile düello ediyorlar... Allah düşmanıdır tüm Süfyani Müslimler. Allah onlara 7 günün 6 gününü tatil yapabilirsiniz, ama CUMA günü İŞBAŞI yapacaksınız diyor. Onlar bunun tam tersine CUMA GÜNÜ TATİL YAPIYORLAR. Gelde çıldırma!
Ben ne öğrendimse KUR'AN'DAN ÖĞRENDİM. Ben ne diyorsam ve ne yazıyorsam VALLAHİ de BİLLAHİ de KUR'AN'DAN yazıyorum. Benim burada bir fantazim ya da kurgum yok... Ne varsa Kur'an’dan yazıyorum... Kur'an bize yetmez mi? HERŞEY VAR KUR'AN’DA. Mufassal, Mübiyn, İlm, Itmam, Nur... Bunlar Kur'an'ın ADLARI.
Eğer İslam aleminde Haccacı Zalim, Amr İbnül As, Ebu Süfyan, Muaviye, Yezid olmasaydı, ne mezheb, ne kötülük, ne uydurma Hadis ne cumhuriyeti saltanata çevirme vb. tüm kusurlar olmayacaktı.
“Kur’an Okumak”
Namaz bir tek koşulda kılınmaz: KUR'AN OKUNURKEN namaz kılınmaz, YASAKLANMIŞTIR ayetle... Tabii "Kur'an'ın canına okuyanların okuduğu gibi değil!, "OKU" emri gereğince bizim okuduğumuz gibi... Kur'an'ın adı AYETLE " İ L İ M " diye bildirilmiştir. Kur'an=İlim okunurken NAMAZ KILINMAZ.YASAKTIR. Çünkü İLK FARZ O K U emridir. Kur'an'ın ilk ayetinin ilk kelimesi İKRA=OKU FARZ'ıdır. Namaz İSRA ile birlikte indirilmiştir. Dolayısıyla İLK FARZ'ın yerine geçemiyor... Okumanın ne anlama geldiğini varın siz düşünün.
Bu arada okumanın da DELİNDİĞİ bir durum var: Kur'an okuyorsunuz, İslam'ın birinci farzını yerine getiriyorsunuz. Kur'an içinde 7 ve mislileri olan evrenin en kalın kitabıdır. O hiç bitmez okundukça, kalınlaşır bitmeyen senfoni oluverir... Tüm Cinler ve İnsanlar (Madde ve enerji) bir araya gelse, bu Kur'an'ın bir benzerinin bir hecesini yazamadıkları gibi, tüm denizler mürekkep olsa ve ağaçlar yontulup kalem olsa bu Kur'an BİTMEZ... Siz o Kur'an'ı 600 sayfalık bir muşamba içinde muska zannediyorsanız Hanif değilsenizdir. O Kur'an'ı ben naçizare 20 buçuk yaşımdan beri okuyorum ve bitmiyor...
Bunun için " O K U !" emri=FARZI İLK İBADETTİR... Namazı bile DELER... Yanlış kıldığımız namazların nedeni KUR'AN'I okumayışımızdan değil mi? Kur'an'da "Kıraaat=Ayetlerimden okuyun" diyor ALLAH'ımız... Biz Sübhaneke'siz namaz kılarsak Sehiv secdesi yapacak kadar çuvallıyoruz.
Kadir gecesi O İNDİ... Hani bir gemi yanaşır ama Çımacı (Halatçı) olmazsa dalga açar ya... Bu gemi yanaştı... Ve ilk Ayetin (Halatın) ilmiği olan EMİR/FARZ=OKU idi. Okuyun Allah'ını seven okusun... OKU farzı arkasından geldi KOSKOCA KUR'AN eğer bir tek Alak suresi inseydi. İslamın tek farzı OKU" olacaktı... Namaz değil, ibrik ile inmedi, duş aldırmadı Resulullah'a Cebrail as. OKU dedi... Allah dedi aslında... Duyuyor musunuz? Allah'ımız SİZE/BİZE OKU diyor? Duyuyor musunuz bu onun sesi: İKRA... Ben duyuyorum siz de duyuyor musunuz?
Aslında hepimiz bir "RUH ül Külli"yiz, birimiz duyuyorsak herkes duyuyordur. Hologram yasası (Whole-gram=Külli şey'in yasabı) bu. Onu duymalısınız. Çünkü VAHYEDEN ALLAH. Onun sesine VAHY deniyor. Vahyi de bize ilk olarak İKRA=OKU diye geliyor... Kur'an'ı okuyorsanız, işte o sesi DUYDUNUZ demektir...
Allah ayetinde buyurdu: "KİTAP KALKAICAKTIR". Kitap nostalji olacaktır anlamında... Şimdi kitaplar ekranda, monitorda “screen” denen o karşınızdaki perdede. KİTAP KALKTI... Biliyor musunuz? Dabbet geldi ve Kitap kalktı... HDD içinde bir minicik alanda "Kur'an" var... Bilişim ve iletişim... BİL+işim.
ALİM (Allah adı). İletişim=Habir (Allah adı). Yani malumatın muhaberatı. Bilişim kendimiz için ama şu Hyper tekst ve Optik kalbaj bulununca olay "İLETİŞİM"e döndü. Bu tüm yüzyılların en büyük buluşu ve darbesidir. Artık kitap kalktı...
Dünyanın tüm kitapları WEB diye bir yerlerde... Evinizdeki kütüphanede değil... Kitap kalktı (MI?) yoksa kitap benim dediğim gibi BİTMEYEN bir senfoni mi oldu. Kitap evlerden kalktı ama yine EVLERDEKİ PC'lere geri geldi. O kitabı okuyoruz öyle değil mi? Ben Kur'an'ı yazıyorum ve siz okuyorsunuz öyle değil mi? Artık ona PC (Personel) bile diyemeyiz, şahsi değil, tümleşik, birleşik benim bilgim, anında sizin oldu... Pardon HEPİMİZİN BİLGİSİ HEPİMİZİN OLDU.
Kitap kalktı... Kalkmalıydı çünkü , DÜNYALAR dolusu, okyanuslar dolusu. İnandınız mı şimdi KİTABIN kalktığına? Ve bu kitap bitmez tükenmez olduğundan, "OKU" emri Vakitli değil. SÜREKLİ BİR BUYRUKTUR. İlim denizinde 70 yıllık bir ömrün cürmü a nutshell in Ocean gibi değil mi? Ömür kısa okumak ise UPUZUN... O yüzden OKUMAK ÇOK elzem olduğundan F A R Z ların ilki başkanı olduğundan, eğer Kur'an okunuyorsa/okuyorsanız NAMAZ bile terk edilir... İnanmayan ayete baksın.
Kur'an'ı da öyle muska gibi okumamalıyız... Kur'an madem her an ve sürekli okunacak... ESASDURUŞ'ta ayakta mı duracağınızı sanıyorsunuz? Kur'an'daki YANÜSTÜ, YÜZÜSTÜ, SIRTÜSTÜ, OTURURKEN, YATARKEN Allah'ı Anmak ve OKUMAK ne anlama geliyor sizce??? Önemli olan OKUMAK değil mi? Ama rakiplerimiz bize okutmamak için önlem almışlar:
-Kur'an'a abdestsiz dokunulmaz.
-Kur'an evin en yüksek noktasına ve Kıble'ye asılmalı,
-Kur'an 7 kat muşambaya sarılmalı
-Ayrıca onu kılıflar içine saklamalısınız.
-Kur'an'ı anlmamak kimseye düşmez. Onu mürşidi kamillerden başkası anlamaz, siz sadece tecvitle okuyun yeter...
YANİ Allah'ın "OKU" emrini "OKUMA" yapmışlar... Dindaşlarımız(!) . Pekiyi ne okuyalım: Hadis okuyalım... Okuyalım bakalım:
Ali ra'dan rivayetle: "Birgün Resulullah Kur'an'ı bana emanet etti. Sabaha kadar hazırolda hiç kıpırdamadan ve uyuyamadan öylece kalakaldım". (Buhari, Müslim, İbni Hanbel, Meace vb.) İşte bu yüzden Kur'an varsa o evde esas duruşa geçin... Okumayın... çarpılırsınız... Kur'an sizi çarpar. Şimdi bakalım bu Hadis ne kadar doğru:
Soru: Resulullah'ın bitmiş bir Kur'an'ı mı vardı? Soru: Resulullah taş, kemik, tablet, deri vb.den oluşmuş bu Kur'an tutanaklarını Ali'nin evine mi iletti. (Siyerlerde böyle bir kayıt yok). Soru: Olayın geçtiği dönemde Resulullah sağdı deniyor, Buhari böyle diyor ama Müslim "Hayır diyor Hz. Osman Kur'an'larından biriydi" diyor...
Yahu İKİSİ BİRDEN NASIL SAHİH OLUİYOR. Sahihi Müslim ve Sahihi Buhari. Sahi bu sahih nasıl bir çift yalan oluyor bilen var mı? Ben hem erkeğim bir rivayete göre kadınım ama ikisi de SAHİH. Bu nasıl oluyor??????? OL-DU-RU-LU-YOR? Elhamdülillah biz Sünni ve Hanefiyiz öyle mi?
Buhari'den inciler: "Resulullah buyurdu ki, Kabirden ilk ben kalkarım, Cennet'e ilk ben girerim". Aynı Buhari aynı kitabında ne yazdığını unutuyor ve aynı adamlara şunları söyletiyor:
"Resulullah buyurdu ki, ben kabirden kalktığımda kardeşim Musa'nın Arş'ın direğine tutunup tirtir titrediğini görürüm... Ben Cennet'e girdiğimde önümde takunya sesi duyarım ve merak ederim. Derler ki, "O Bilali Habeşi'dir" .
Aynı Buhari, aynı ravilerden iki ayrı HADİS yazıyor ve ikisi de SAHİH. Resulullah hem Cennet'e ilk giren ama Bilali Habeşi'nin arkasından ilk giren ya da, önce Resullullah kabirden kalktıysa da o kadar hızlı kalktı ki, Musa as. ta Arş'a fırladı... Haydi bakalım, çuvala mızrağı sığdıralım... Hadis diye bir ilim dalı var. Gelin yorum yapalım bakalım... İki SAHİH=HAKİKAT nasıl bir arada oluyor...
Ben diyorum ki, Resulullah aslında Cennet'e önce girdi ama selam verirken, onu Bilal geçtiği için görmedi. Takunyalarının sesini duyunca merak etti... Ben böyle bir yorum getirdim... Haydi bakalım.... Hadis ilmi böyle yaratıldı... Biraz zorlayın hepsi sahih olur.
Dalgacık-parçacığın yine bir mantığı/düalitesi var. Mesela ben ERKEĞİM ve DİŞİYİM ikisi de PARÇACIK oluyor, yani dalgacık yok ki ortada. Particle-Vibration HAKİKAT düalitesidir. Ama benim hem KEDİ hem İNSAN olmam demek "DUALİTE" bile değil. Şu Hadislere halen inanıyor musunuz? Kur'an'ı 7 kat muşambaya koyup, tavana astık ya... Geriye "OKU"nacak bir tek kitap kaldı: "HADİS". Allah'ın HADİSLERİ tek tek yerin dibine soktuğunu ve üstelik HADİS kelimesini vurgulayarak bunu yaptığını görüyoruz...
A’raf 185 : … Peki, bu Kur'an'dan sonra hangi HADİSe iman ediyorlar?
Yusuf 111: Andolsun ki, resullerin hikâyelerinde, aklını ve gönlünü çalıştıranlar için bir ibret vardır. Bu Kur'an, uydurulacak bir HADİS değildir; aksine o önündekini tastikleyici, herşeyi detaylandırıcıdır. İnanan bir topluluk için de bir kılavuz ve rahmettir.
Lukman 6: İnsanlardan öyleleri vardır ki, Allah yolundan bilgisizce saptırmak ve o yolu oyalanma aracı yapmak için HADİS eğlencesi satın alırlar. İşte böylelerine rezil edici bir azap vardır.
Casiye 6: İşte bunlar, Allah'ın âyetleridir ki, onları sana hak olarak okuyoruz. Hal böyle iken Allah'tan ve onun âyetlerinden sonra hangi HADİSe inanıyorlar?
Mürselat 50: Artık bundan sonra hangi HADİSe iman edecekler?
Kur’an Okumak - Hadis Okumak”
İşte Hanifcanlar hepiniz bu KUR'AN'I "OKU"yorsunuz. Ben ise "OKU"TMANIM. HİÇ BİR YERDE "ŞAKA ve HADİS ve de KÜÇÜMSENECEK" bir tek kelime olmayan Kur'an'ın OKUTMANI'yım (Arapça muallim). ARDniyetsiz olmaktan söz ediliyor ve bir de elbette güsul abdesti istiyor. Ama Kur'an okumak Namazdan da önemli olduğundan, oturduğunuz yerden duvarın mevcut tozundan iki farzıyla bir TEYEMMÜM alıp yine okuyabilir bir cünub kişi. Namazdan önemli olan bu Kur'an'ı tam temizlenmiş olmak için AYET gereği EUZÜ BESMELEYLE okuyunuz. En kısa biçimi şudur: "E*uzübillah-Bismillah”. Bu da yeterlidir ve ardından içinizden sadaka Allah diye kısaca bitiriniz (Başka şeylerler karışmasın diye, mesela hadislerle...). Uzun uzadıya “sadaküllühül azim” demeniz gerekmez. Allah zaten SIDK ve Muazzamdır. Euzübillah.....en son: Sadaka Allah. İlki sesli, ikincisi içinizden.. Eğer dinleyen varsa dışarıdan da olabilir. Yani sesli söyleyebilirsiniz.
NASIL BU en eski din OLAN haniflik KOLAYLIYOR MU YOKSA ZORLAŞIYOR MU? Euzü besmele, Sadaka ve Kur’an okunurken namaz kılınmasının yasak olduğunu daha önceki üç chat içeriğinde vermiştim.
Lebbeyk "Elimden tut yukarı yanına al beni" demek. Bunu dilerse Allah yapar Ama Şeytandan beni elimden tut yanına al denemez. Euzü billahi mineşşeytanir Racim dediğinizde, Allah dilerse değil OTOMATİKMAN şeytanı kozmik şıhablarla bombardıman eder. Kaçar mecburen...
Nötrinolar tamamen hayalettir ama çok az da olsa iki nötrino çarpıştığında (Trilyonlarda bir ihtimal) bundan somut bir NÖTRON oluşabiliyor. İşte o RACİM (Taşlama)den söz ediyor ayet. Bir Nötron radyoaktiftir. Çekirdek dışında sadece 13 dakika kararlı kalır. Sonra bir proton, bir elektron ve bir antinötrino bırakır. Yani bu kez ondan bir H atomu doğmuş olur. Bu çok zor ve belki de milyar yılda bir oluyor (evrenin ömrü 16 milyar yıl). Tunguska da şıhabın ağırlığı evrenin ilk yaratılmasındaki şiddetli mini karanoktalarla ağırlıkça eşit. O da ayrı bir mekanizma tabii (Şıhab Şıyhab, Şahab deniyor). Onu da söyleyeyim, ben her yazdığımı ayetten yazıyorum. Hatta şu bile ayet:
A'raf 185: … Peki, bu Kur'an'dan sonra hangi hadise iman ediyorlar?
Oradaki HADİS sözünü "Yalan ve boş söz diye çeviriyorlar" gel de gülme. Kendilerinin ne mal olduğunu ortaya koyuyorlar.
Câsiye 6: İşte bunlar, Allah'ın âyetleridir ki, onları sana hak olarak okuyoruz. Hal böyle iken Allah'tan ve onun âyetlerinden sonra hangi hadise inanıyorlar?
Mürselât 50: Artık bundan sonra hangi hadise iman edecekler?
Okuyun ve AĞLAYIN. Hadis kudsi, mübarek diye bizleri kandırdılar. Okuyun Hanifcanlar okuyun. Hadisler resmen ve ismen AŞAĞILANIYOR. Allah sifonu hadislerin üzerine çekmiş... Halen anlamayacak mıyız? Ayetse koy sepete, hadisse at çöpe... Hanif ve Hadis müslümanın farkı bu işte... Bir de aradaki HAFİFler var.
Lukman 6: İnsanlardan öyleleri vardır ki, Allah yolundan bilgisizce saptırmak ve o yolu oyalanma aracı yapmak için hadis eğlencesi satın alırlar. İşte böylelerine rezil edici bir azap vardır.
Şu da önemli: “Hadis eğlencesi satın alırlar”. Arapçasında resmen belli: “hadiysin”. Bunun tersi de belli: Haniyfin. Hadis (HA-di-th ince S ile yazılır) Hadise diye bir laf da yoktur. Vak'a=Olay vardır. İşte to be or not to be. Evet biz EMEVİ tufasına getirildik. Onların yolundan namazlarımızı rezil edip, çarçur etmeye kandırılmışız. Bu virüslü bir din, hadisler de Kur'an'ı tahrif ve tahrip etmek için bir “Troyan Horse”.
Nasıl, Hadis ve Hafif eski dinler mi güzel onlardan daha eski olan Hanif din mi güzel? Allah katında bu dinden daha güzel var mıdır hakikaten? Şeytanların kimin üzerine indiğini haber vereyim mi? Şuara Suresi’nde bunlar söyleniyor (Şeyhlere, ve teslim olanlarına vb.).