Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam Dostlar
Bu yazımı elimden geldiği ölçüde bayan-erkek herkesin okuyacağını düşünerek ve bu yüzden kelimeleri özenle seçerek yazıyorum. Fakat böyle bir konuda nasıl üstü örtülü konuşulacağını da bilmiyorum. Bu yüzden özellikle bayan arkadaşlardan özür diliyorum.
Ayetlere baktığımızda “Huri” kelimesinin eril yada dişil bir bağlamda kullanılmadığını yani kavramın kendi başına bir cinsiyet belirtmediğini görüyoruz. (Bilindiği gibi Fransızcada olduğu gibi Arapçada da normal anlatımda erkek kalıp kullanılıyor. İşte bu yüzden bazıları Kur’anda özellikle ve öncelikle erkeklere seslenildiğini zannediyor)
Yine bu kavramın geçtiği ayetlerde Huri kavramıyla ilintili olarak Rabbimizin yalnız erkeklere seslenmediğini görüyoruz. Ayetlerdeki muhatap erkek-bayan tüm inananlar.
O halde nasıl oluyor da bu ayetlerden erkeklerin seksüel hazlarını tatmin adına tahsis edilmiş, daha önce hiç erkek yüzü görmemiş ve hatta göğüsleri bile yeni tomurcuklanmış dilberlerin varlığı sonucu çıkarılıyor?
Bu ayetlerin neresinde, ne gibi bir seksüel çağrışım var? Bu nasıl bir fantezidir böyle? Cennet ve Seks bağlantısı neden acaba?
Meallere bakıldığında (Allah’ın değil, zihinlerde betimlenen) Tanrı’nın erkeklere müthiş bir kıyak çektiği anlaşılıyor. Meallere ve klasik görüşe göre Cennet denilen yer resmen ve alenen (afedersiniz) bir “seks oteli”. Erkekler köşklerde zevk içinde keyif sürerlerken onların dünyadaki eşleri de bir kenarda burunlarını çekerek onları izliyor.
Hayır, aslında tam da öyle değil. Gelenekçi zümrenin erkekleri kendilerine süper bir kıyak çekiyor ama bayanlarını da iyice görmezlikten gelmiyorlar. Onlara da Gılmanlar varmış. Dişi Huri Vildanmış ve erkeklerin cinsel dürtülerini tatmin için mevcutmuş, Erkek Huri de Gılmanmış ve bayanların cinsel dürtülerini tatmin adına mevcutmuş. Yani tam bir (afedersiniz) “kim kime, dum duma” hali. Dünyada eşlerini “aman kimsecikler görmesin” diye çarşafa gömen adamlar nasıl olacak da orada gayet geniş mezhepli olacaklar?
Bu “pislik anlayış” İslam dinine nasıl da utanılmadan ve Allah’tan sakınılmadan hem de Müslümanlar eliyle sokulmuş? Üstelik “mümin avcılığı” adına malzeme olarak kullanılmış. Bu ne büyük şirretliktir böyle???
Huri erkek yada dişi değil. Erkeklere tahsis edilmiş de değil. Hatta “Huri” insan bile değil. Hem Huri kavramıyla Vildan ve Gılman arasında da alaka yok. Vildanın dişi, Gılman’ın erkek olduğuna dair de hiçbir bilgi yok. O halde bu tatlı fanteziler nasıl sokulmuş bizim kutsal kitabımıza?
Adamlar “dört eş” ve “sınırsız cariye” taraftarı. (Bir de arlanmadan Recmi savunurlar, ne yüzle yahu) Bu kişiler haliyle dünyadaki Harem Ağalıklarını Ahirette de umacaklar. Bunu önce Hadislere soktular, sonra da Kur’ana.
Ne yani Allah dünya hayatında çalışan ve didinen hatta sıkıntı çeken mümin kullarından erkeklere ve kadınlara “alın size ödül” diyerek cinsel bir mükafat mı sunacak? Allah rızası adına çalışıyorsun, didiniyorsun ve mükafatın özellikle cinsellik üzerine oluyor? Cinselliğe karşı yada onu “tü-kaka” ilan eden birisi tabiki değilim ama neden özellikle ve özenle hem de alakasız bir şekilde “pembe hayaller” Kur’ana sokulmuş?
Bir zamanlar cariyeler adamların hem hizmetçisi hem de eğlencesiymiş. Bu yüzden Kur’anda Cennete giren mümin(e)lere hizmetçilerin tahsis edileceğini okuyunca akıllarına hemen hayvani dürtüleri gelmiş adamların, normaldir. Normal olmayan şey günümüzün “uyanık” müslümanın da bu “atalardan yadigar” masallarla kanması.
Hem Cennette aynen dünyadaki gibi bir et-kemik bedene sahip olacağımız ne malum? Ya Ahiret ortamına dair bazı hususlar biz anlayalım diye bizim dünyamızdan olan terimlerle benzeterek ifade etme adına “indirgenerek” anlatılmışsa? Fakat aslında bir “indirgenemez komplekslik” varsa? Yani kullanılan dil sembolikse?
Et-Kemik beden dünya koşulları altında anlamlı, ya Ahiret ortamı? Orası da aynen dünya gibi mi? Örneğin oksijen var mı? Yoksa ciğerlere ne gerek kalacak? Mide, bağırsak, böbrek ve diğer organlar orada ne kadar işlevsel? Hani orada yediklerimizin posasını atmayacaktık? Boşaltım sisteminin orada lüzumu var mı?
Bilindiği gibi dünya hayatında bazı dürtülerimiz hayvan kardeşlerimizle ortak. Aynı dürtülerin Ahirette de yakamızı bırakmayacağı ne malum?
Cennet Hayatı adına “Maksimun Zevk” kavramı sözkonusuysa neden birilerimizin aklına başka bir şey değil de özellikle ve öncelikle bir şey gelmiş?
Bu erkek-egemen ve hatta şehvet-egemen din yorumu değil de nedir? Bu kutsal kitabımızı tahrif etme değil de nedir?
Bu hususta Ateistler bizlere ne kadar vursa haklılar. Çünkü ellerine malzemeyi veren bizleriz. Bu güzelim dini din düşmanları tahrif etmedi. Bu dini bizden görünenler işte bu saçmalıklarla da hem de din-iman edebiyatıyla katlettiler.
Dipnot: “Kur’an Müslümanlığı” yada Öze Dönüş" çok ama çok önemli.
Saygılar
__________________ Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
|