Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Katılma Tarihi: 11 ekim 2005 Yer: Turkiye Gönderilenler: 8
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Tevrat'in indirilmesinden önce, Israil'in (Ya'kub'un) kendisine haram kildiklari disinda, yiyecegin her türlüsü Israilogullarina helâl idi. De ki: Eger dogru sözlü iseniz o zaman Tevrat'i getirip onu okuyun. (alı ımran 103)
burda şunu nasıl göremediniz şaşırdım......yakup as nin kendisine yasak ettiği dışında.......yani sevmediği damak tadının istemediği veya her ne şekilde olursa olsun.Allah ın haram kıldığı değil yani.bi örnek size dokunan helal bir yemeği dr size yasak ederse bu o yemeğin haram olmasını göstermez...Allah ın ilminde olan hiç bir şeyi peygamlerin hiç biri bilemez Allah bildirmekdikçe.....ben iyice kanaat getirdimki tek yeterli kaynak ve tek başvurulacak rehber kurandır...gerisi sadece başka şeylerdir..
Ya eyyuhennebiyyu lime tuharrimu ma ehallellahu leke tebteğiy merdate ezvacike vallahu ğafurun rahiymun.
Diyanet Açıklamalı
Ey Peygamber! Eşlerinin rızasını gözeterek Allah'ın sana helâl kıldığı şeyi niçin kendine haram ediyorsun? Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
Diyanet Vakfı
Ey Peygamber! Eşlerinin rızasını gözeterek Allah'ın sana helâl kıldığı şeyi niçin kendine haram ediyorsun? Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
Elmalılı Orijinal
Ey o Peygamber! Sana Allahın halâl kıldığını niçin harâm edersin, zevcelerinin hoşnudluğunu ararsın? Maamafih Allah gaffurdur rahîmdir
Elmalılı Sade. 1
Ey Peygamber, sana Allah'ın helal ettiğini niçin haram edersin; hanımlarının hoşnutluğunu ararsın? Yine de Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Elmalılı Sade. 2
Ey Peygamber! Eşlerinin rızasını arayarak Allah'ın sana helâl kıldığı şeyi niçin sen kendine haram ediyorsun? Allah çok bağışlayan çok esirgeyendir.
Ö. N. Bilmen
Ey Peygamber! Ne için sen zevcelerinin hoşnutluklarını ararsın da, Allah'ın sana helâl kıldığını haram kılarsın? Maamafih Allah gafûrdur, rahîmdir.
S. Ateş
Ey peygamber niçin, Allâh'ın sana helâl kıldığı şeyi, eşlerinin, hatırı için harâm kılıyorsun? Allâh bağışlayadır, esirgeyendir.
Tefhimü-l Kuran
Ey Peygamber! Allah'ın helal kıldığı şeyi niçin kendine haram ediyorsun? (Şunun için ki) sen hanımlarının rızasını kazanmak istiyorsun. Allah gafûr ve rahimdir.
Fizilalil Kuran
Ey peygamber, niçin Allah'ın sana helal kıldığı şeyi,eşlerinin, hayrı için kendine haram kılıyorsun? Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
İ. Kesir
Ey Peygamber; eşlerinin hoşnudluğunu gözeterek Allah'ın sana helal kıldığı şeyi niçin kendine haram ediyorsun? Allah; Gafur'dur, Rahim'dir.
Mevdudi
Ey Peygamber! Allah'ın helal kıldığı şeyi niçin kendine haram ediyorsun? (Şunun için ki) sen hanımlarının rızasını kazanmak istiyorsun. Allah gafûr ve rahimdir.
A. Gölpınarlı
Ey Peygamber, eşlerinin râzılığını arayarak ne diye Allah'ın sana helâl ettiğini kendine harâm etmedesin ve Allah, suçları örter, rahîmdir.
Y.N. Öztürk
Ey Peygamber! Allah'ın sana helal kıldığı şeyi, eşlerinin hoşnutluğunu isteyerek neden haramlaştırıyorsun? Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir.
H. S. Yeter
Ey Peygamber! Eşlerinin rızasını gözeterek Allah'ın sana helâl kıldığı şeyi niçin kendine haram ediyorsun? Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
A. Bulaç
Ey Peygamber, eşlerinin hoşnutluğunu isteyerek, Allah'ın sana helal kıldıklarını niçin haram kılıyorsun? Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.
S. Yıldırım
Ey Peygamber! Niçin eşlerini memnun etmek için sen kendini sıkıntıya sokup Allah’ın sana helâl kıldığı şeyleri nefsine âdeta haram kılıyor, kendini onlardan mahrum bırakıyorsun? Bilirsin ki Allah gafûrdur, rahîmdir (senin bu zelleni de bağışlar. Sana olan bu târizi, senin yüce makamını titizlikle korumasındandır).
A. Uğur
Ey Peygamber! Eşlerinin rızasını gözeterek Allah'ın sana helâl kıldığı şeyi niçin kendine haram ediyorsun? Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
G. Onan
Ey Peygamber, eşlerinin hoşnutluğunu isteyerek, Tanrı'nın sana helal kıldıklarını niçin haram kılıyorsun? Tanrı, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.
Ş. Piriş
-Ey Peygamber, Ne diye eşlerinin gönlünü hoş etmek için Allah’ın helal kıldığını kendine haram ediyorsun? Allah, bağışlayıcıdır, merhametlidir.
E. Yüksel
Ey peygamber, sırf eşlerini memnun etmek amacıyla, ALLAH'ın sana helal (yasal) kıldığını kendine yasaklıyorsun. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.
İ.H. Baltacıoğlu
Ey peygamber! Karılarının gönlü olsun diye Allah’ın sana helal kıldığını sen kendine niçin haram kılarsın? Allah yarlıgayıcıdır, esirgeyicidir.
allah azze ve celle rasul sıze neyı emrettıyse onu alın dıyor neyden sızı sakındırdıysa ondanda sakının dıyor bu ayette de konu ortada insaallah bıraz tefekkur ederız ???
Aleyküm Selam Buhari
Bektaşiliği Bırakmalıyız
Sevgili kardeşim, ben bu Bektaşi Mantığını ve ezberden okumacılığı hiçbir müslümana yakıştıramıyorum. İlgili Ayete ve benzerlerine başını veya sonunu makaslayarak anlayış yamamayı da…
Sen önceki bir iletinde yine bu cümleyi kurduğunda Sevgili Sinan ilgili ayetin tamamını ve Fereç Hüdür dostumuzun konuyla ilgili açıklamasını yazmıştı. Demek ki gözünden kaçmış. Konu başka bir şeyle değil Sevgili Peygamberimizin Devlet Başkanı sıfatıyla Ekonominin de başında oluşuyla ilgili olarak ganimetleri paylaştırmasıyla ve ona yapılan haksız itirazlarla ilgili. Lütfen ilgili ayeti ve muhtemelen sunacağın diğer ayetleri bir de konu bütünlüğü dikkate alınarak sunulmuş olarak buradan oku.
Ben yine de ayet meallerini “olduğu gibi” vereyim.
HAŞR SURESİ
6. Allah'ın onlardan resulüne aktardığı ganimetlere gelince, siz onun için ne at bindiniz ne deve sürdünüz; ama Allah, resullerini dilediği kimselerin üzerine salar. Allah her şeyi yapmakta sonsuz kudret sahibidir.
7. Allah'ın, kentler halkından resulüne zahmetsizce aktardığı mal ve nimetler şunlar içindir: Allah, Peygamber, yakınlar, yetimler, yoksullar, yolda kalmışlar. Bu böyle düzenlenmiştir ki, o mal ve nimetler sizden yalnız zengin olanlar arasında dönüp duran bir kudret aracı olmasın. Resul=Elçi size ne verdiyse onu alın; sizi neden yasakladıysa ona son verin ve Allah'tan korkun. Hiç kuşkusuz, Allah'ın azabı çok şiddetlidir.
8. Sözü edilen o mallar, göçmen yoksullar içindir. Onlar ki, yurtlarından çıkarılıp mallarından yoksun bırakılmışlardır; Allah'tan bir lütuf ve bir hoşnutluk peşindedirler; Allah'a ve resulüne yardım ederler. İşte onlardır, özü-sözü doğru olanlar.
Ayetler MakaslanarakDin İçinde Din Oluşturuluyor
Bizler bir yazarın kastını anlamak için onun kalın bir kitabının, tek bir sayfasına göre değil, bir paragrafına göre değil, onun da içinden bir tek cümleye göre hüküm verirsek yani adamın tonlarca cümlesinin içinden işimize gelen birkaç cümleyi cımbızlarsak ne kadar sağlıklı bir iş yapmış oluruz? Bu tavır yazarın kastını anlama gayretinden ziyade kendi kastını yazara okeyletmek değil midir?
Kur’an ve Din adına yapılan da ne yazık ki bundan başkası değildir. Bazı öncüller belirleniyor. Örneğin “Din sadece Kur’anla Eksiktir, Elçinin Rivayetlere=Söylentilere dayanan sünnetiyle o tamamlanmalıdır. Bu da yetmez; Din, Mezhep İmamlarının ve Din Büyüklerinin katkısıyla da tastamam kılınmalıdır.” Kişi artık bu anlayışta olunca başlıyor Kur’andan delil aramaya. Yani peşinen sakat başlıyor işe. Bakıyor ayetler konu bütünlüğü gözardı edilmeden malzeme edilemiyor bu önkabullere. O zaman ya ayetleri bağlamından koparıyor yada bunun da ötesinde ayetlerin içinden cımbızla cümle seçiyor. Böylece örneğin elli tane ayet(!) ayarlıyor ve mevzu Kur’anileştirilmiş oluyor.
Öncül ve Yöntem Çok Önemli
Tartıştığımız konuya odaklanırsak; Bizler önce Dinin yegane Sahibinin ve onda Hüküm Belirleyicinin Allah olduğu anlayışını ilke olarak benimseyeceğiz, “Bugün dininizi kemale erdirdim; ve size ihsan ettiğim nimetimi tamamladım. Din olarak da size Islâm'ı seçtim"(el-Mâide, 5/3)ayetini de önümüze koyacağız ve ayetlere bu önkabullerle bakacağız. Böylece “ya aslında öyle ama, bak şu ayette de böyle” şeklinde speküle edilebilecek türden ayetleri tümdengelim mantığıyla değerlendireceğiz. Yöntem her şeyin başı.
Allah sözü ile beşer katkısı ayrılmalı. Allah’ın hakkı Allah’a, beşerin hakkı beşere. Tanrı sözüne iman edilir, beşer sözü ise iman edilmeyi değil istifade edilmeyi gerektirir.
“Bak Şimdi Kuşa Benzedin”
İzninle konuyu hepimizin bildiği bir fıkrayla bağlamak istiyorum: Günün birinde Nasreddin Hoca yolda bir leylek görür. Leyleği o upuzun gagasıyla ve sırık gibi bacaklarıyla bir türlü kuşa benzetemez. Çünkü onun kafasındaki “kuş imajı” farklıdır. Ve koşar, leyleği yakalar. Gagasını ve ayaklarını keser ve şöyle der: “işte şimdi kuşa benzedin”.
Kıssadan Hisse: Bazılarımız Kur’an ayetlerinde anlatılan dine kafalarında oluşturdukları Din İmajına uymadığı için “Böyle de Din mi olur kardeşim” diyor yani Kur’andaki dini, Dine benzetemiyor. Dindarlık adına ya Hristiyanlardaki gibi Ruhbanlık uyduruyor yada makaslama ile onu kuşa benzetiyor.
Alıyoruz elimize Sünnet, Hadis, İcma, Kıyas isimli makasları, başlıyoruz katliama. Makaslama sonucunda anlayışımıza ancak payanda edebildiğimiz “sözde ayetleri” delil göstererek “İşte Din Dediğin Böyle Olur” diyoruz.
Sevgili Buhari, senin niyetinin bu olmadığını çok iyi biliyorum. Konu açılmışken zihnime düşenleri sizlerle paylaşmak istedim. Amacım sana yüklenmek yada kendimce tespit ettiğim yanlışını yüzüne vurmak ve böylece tartışma yaratmak değil. Fakat böyle de bir fecaat var. Güzel kardeşim, lütfen bir an için önkabullerimizi bir kenara koyalım, gözlüğümüzü çıkaralım da bunu görelim.
Dipnot: “Sünnet-i Muhammed” yalnız Kur’anı Yaşamanın adı olmalıdır. Sünnet adı altında bizlere ulaştırılan uygulamalar yegane Furkan olan Kur'an ile Filtre edilmelidir.
Saygılar
__________________ Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
Katılma Tarihi: 23 nisan 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 35
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Allah'ın, kentler halkından resulüne zahmetsizce aktardığı mal ve nimetler şunlar içindir: Allah, Peygamber, yakınlar, yetimler, yoksullar, yolda kalmışlar. Bu böyle düzenlenmiştir ki, o mal ve nimetler sizden yalnız zengin olanlar arasında dönüp duran bir kudret aracı olmasın. Resul=Elçi size ne verdiyse onu alın; sizi neden yasakladıysa ona son verin ve Allah'tan korkun. Hiç kuşkusuz, Allah'ın azabı çok şiddetlidir.
YANI BU AYETTE GECEN ELÇİ SİZİ NEDEN YASAKLADIYSA ONA SON VERIN BURASI NE ANLATIYOR ARKADASLAR HIC MI TEFEKKUR ETMIYORSUNUZ ALLAH BIZLERI ELCI NIN YASAKLADIKLARINA SON VERIN BIRDAHA YAPMAYIN DIYECEK BIZ DE AMA ORTADA ELÇİNİN SÖZLERI YOKKI UYALIM BIZ SADECE KURANA UYUYORUZ ,DOYPRSUNUZ İŞTE ANLAMADIGIM YER BURASI BENDE DIYORUMKI NE MESHEP ,NE TARIKAT,NE PARTI ,NE HIZIP,SADECE KURAN VE SUNNET SUNNETIDE KURANA UYANLARI ALIRIZ ŞİMDİ ARKADASLAR BUNUN NERESI YANLIS BIRDE ...
ALLAH ARANIZDA CIKAN SORUN IHTILAFLARI ANLASMAZLIKLARI ALLAHA VE RAZULUNE GOTURUN DEDIGI İÇİN,SAHABELER BIR ANLASMAZLIK OLÇDUGU ZAMAN ALLAHIN RASULUNE GIDIYOR LARDI PEKI SIZIN BU MANTIGINIZLA BAKARSAK SİZ NASIL RASULE GOTURUYORSUNUZ ANLASMAZLIKLARINIZI IHTILAFLARINIZI ......?
__________________ BEN MUSLUMANIM DEYIPTE ALLAHIN AYETLERINI YAYANLARDAN DAHA GUZEL KIM OLABILIR ?
Peki sen nasıl götürüyorsun vefat etmiş peygambere?Onlar yaşayan,içlerinde olan bir elçiye giderken sen ve senin gibiler onun adına uydurmalar düzen,Buharinin,ibni macenin,Müslimin ...kitaplarına müracaat ediyorlar.Yaptığınız laf kalabalığından ve çoğunluk olmanın,güce tapınmanın çağdaş versiyonundan başka birşey değil vesselam.
__________________ ''Eğer biz bu Kur'anı bir dağın üzerine indirseydik,kesinlikle onun,Allah korkusuyla baş eğerek parça parça olduğunu görürdün..''Haşr:21
Dipnot: “Sünnet-i Muhammed” yalnız Kur’anı Yaşamanın adı olmalıdır. Sünnet adı altında bizlere ulaştırılan uygulamalar yegane Furkan olan Kur'an ile Filtre edilmelidir.
buhari Yazdı:
BENDE DIYORUMKI NE MESHEP ,NE TARIKAT,NE PARTI ,NE HIZIP,SADECE KURAN VE SUNNET SUNNETIDE KURANA UYANLARI ALIRIZ ŞİMDİ ARKADASLAR BUNUN NERESI YANLIS BIRDE ...
Tartıştığımız konuya odaklanırsak; Bizler önce Dinin yegane Sahibinin ve onda Hüküm Belirleyicinin Allah olduğu anlayışını ilke olarak benimseyeceğiz, “Bugün dininizi kemale erdirdim; ve size ihsan ettiğim nimetimi tamamladım. Din olarak da size Islâm'ı seçtim"(el-Mâide, 5/3)ayetini de önümüze koyacağız ve ayetlere bu önkabullerle bakacağız. Böylece “ya aslında öyle ama, bak şu ayette de böyle” şeklinde speküle edilebilecek türden ayetleri tümdengelim mantığıyla değerlendireceğiz. Yöntem her şeyin başı.
Allah sözü ile beşer katkısı ayrılmalı. Allah’ın hakkı Allah’a, beşerin hakkı beşere. Tanrı sözüne iman edilir, beşer sözü ise iman edilmeyi değil istifade edilmeyi gerektirir.
".....ve mâ âtâküm'ür-Resûlü fekhuzûhü, ve mâ nehâküm anhü fentehû...."
Değerli Dostlar,
Âyetin yukarıdaki kısmı hakkında görüş belirtmek istiyorum... Öncesi ve sonrasına bakarak âyetin örnek bir vak'a sunduğu ve değerlerdirmenin buna paralel yapılması gerekliliği çok doğru ve çok mantıklı... Buna rağmen, ilgili kısmın Resullullah'ın şahsında temsil edilengenel bir şerî (yasama) yetkiden bahsettiğini düşünüyorum.... Yâni, ilgili bölüm sâdece o vak'a ile sınırlandırılmış değil.... Kesinlikle, Resulullah'ın şahsına endekslenmiş bir genelleme var.....
Tabii bu durum, Kurân dışında, Kurân'a ek olarak Resullullah'ın "din" kurucu bir salâhiyete sahip olduğunun delili değildir....
Yâni, Resullullah'ın kişisel olarak hoşuna gitmeyen bir şeyin veya çok hoşuna giden bir şeyin kurallaşması ve "din" olarak inananları bağlayabilmesi ancak Kurân kılınarak Allah tarafından olur....
Sevgili Alperen'in detaylı olarak açıkladığı yöntem bilgisi ile meseleye bakıldığında görülecektir ki; dîni oluşturan kurallar manzûmesi (helaller, haramlar vs.) Resûllullah'a vahyedildiği kadarıyla (Kurân olarak) bize getirilmekte ve biz almaktayız veya yasaklanmakta ve biz sakınmaktayız......
Netice itibariyle biz Kurân'ı Resullullah'tan almaktayız; Cebrail'den değil.. :)
6 - Allah'ın, onlardan peygamberine verdiği ganimetlere gelince siz onun üzerine ne at, ne de deve sürmediniz. Fakat Allah peygamberini, dilediği kimselerin üzerine salar. Allah her şeye kadirdir.
7 - Allah'ın o kent halkından, Resulüne verdiği ganimetler, Allah'a, Resul'e, ona akrabalığı bulunanlara, yetimlere, yoksullara, yolcuya aittir. Ta ki içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir şey olmasın. Peygamber size ne verdiyse onu alın. Size neyi yasakladıysa ondan sakının ve Allah'tan korkun. Çünkü Allah'ın azabı şiddetlidir.
8 - Bir de göç eden fakirlere aittir ki yurtlarından ve mallarından çıkarılmışlardır, Allah'ın lütuf ve rızasını ararlar; Allah'a ve Resulüne yardım ederler. İşte doğru olanlar onlardır.
9 - Ve onlardan önce o yurda yerleşen imana sarılanlar kendilerine göç edip gelenleri severler ve onlara verilenlerden ötürü göğüslerinde bir ihtiyaç duymazlar. Kendilerinin ihtiyaçları olsa dahi, onları öz canlarına tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, işte onlar umduklarına erenlerdir.
10 - Onlardan sonra gelenler derler ki: "Rabbimiz, bizi ve bizden önce inanan kardeşlerimizi bağışla, kalplerimizde inananlara karşı bir kin bırakma! Rabbimiz! Sen çok şefkatli, çok merhametlisin!"
Lütfen, mushaf olarak elimizde hazır bulunan Kurân'ın 23 yıllık bir sürede nâzil olduğunu hatırlayalım....
Tabii olarak bazı sûreler, Resullah'ı ya onaylamak ya da yaptığı yanlışı tashih etmek üzere nâzil oldu... Örneğin "Abese"....
Birçok durumda, Resullullah vahyin yüklenebileceği özel kapasitede bir insan olarak -23 yıllık zaman zarfında- vahyi beklemeden de kararlar aldı ve uyguladı....
Buradan hareketle, şu senaryo (orada bulunmadığımıza göre) konuyu anlamamıza yardımcı olmaz mı???
Peygamberimiz, sahabenin paylaşımın şekline ait beklentilerinden farklı olarak, kendi başına karar almış; bu durum sahabede burukluk meydana getirmiş olamaz mı?
Böyle olunca, ilgili âyetler nâzil olarak Resulullah'ı onaylamış ve sahabeyi Resullullah'ın -vahyi beklemeden- aldığı kararlar karşısında itaakâr ve müttakî olmaya dâvet etmiş olamaz mı?
Bu durum, Resullullah'ın hayatın akışı içinde kendi aklıyla ve tecrübesiyle de kararlar aldığının ve bu kararların sahabenin nefsinden geçenlere göre öncelik taşıdığının vurgusu olamaz mı???
Eğer, "olabilir" diyorsanız ki bendeniz öyle diyorum....
Haşr:7. âyette Resullullah'ın kararı ve uygulaması onaylanmış ve bizleri de bağlayacak şekilde "dinimizden" kılınmıştır; dinin bir kuralı olmuştur... Hattâ, Resullullah'ın kendi kararında eksik kalanı 8. âyet tamamlamıştır.... Bu münâsebetle, "Peygamber size ne verdiyse onu alın. Size neyi yasakladıysa ondan sakının ve Allah'tan korkun" dan önceki kısım Resullullah'ın listesini sunmaktadır ve fakat 8. âyetle listedeki eksiklik tamamlanmaktadır.... ????
Ama artık........
O "yirmiüç yıllık" süreç 1400 sene öncesinde kaldı... "Din" çoktan tamamlandı... Resullullah'ın varsa hataları (Abese gibi) Allah tarafından düzeltildi ve varsa kararları onanarak hepsi çoktan Kurân oldu.... Din Kurân ile tamamlandı; tanımlandı... Resullullah'ın hayatı model oldu ve Kurân'a konu oldu....
Şimdi biz, o Kurânı "oku"maya çalışıyoruz...... Kurân dışında kalanlara velevki Resullullah'a ait olsa da "din" diyemiyoruz.... Dinimizi, Kurânı daha iyi anlamamıza hizmet etmesi muhtemel bütün müfredâtı önemsiyoruz ve fakat onların dinin kendisi olmadıklarını biliyoruz......
Umarım şimdi düşüncelerimi anlaşılır kılmışımdır... :)
Katılma Tarihi: 23 nisan 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 35
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Evlerinizde okunan Allah'in âyetlerini ve hikmeti hatirlayin. Süphesiz Allah, her seyin iç yüzünü bilendir ve her seyden haberi olandir. (ahzap 34)
arkadaslar buradakı hıkmet sahabe zamanında neydı tabıkı sunnettı allahın rasulunun sunnetı soyledıklerı,sımdı kuran ayetlerı kıyamete kadar diri zahır kalacagı ıcın ,gunumuzdede bu ayetın zahır olması gerekıyor.allah dını tamamlamıs dıyorsunuz amenna bız bu tamamlanmıs dının ıcınde sunnetı de sayıyoruz allah bır ayete uymamızı soyledıgı zaman ona uyulacak yoluda gosterır ,bıze anlaşmazlıklarda önce allaha ,sonra rasule goturun dıyor.(o konuyu)
bız bugun anlasmazlıkları once kurana yanı allaha goturmus oluruz,pekı rasule nasıl goturecegız kuran dersen devrık cumle olur.bır dusunun allah ıcın ? ben ve benım gıbıler bunu hadıslere gotururuz ve rasule goturmus oluruz....
selam kurana ve sunnete tabı olanların uzerıne olsun...
__________________ BEN MUSLUMANIM DEYIPTE ALLAHIN AYETLERINI YAYANLARDAN DAHA GUZEL KIM OLABILIR ?
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma