Tefekkür Açısından Nasih ve Mensuh Olayı
Prof. Dr. Mikail BAYRAM
................................................
................................................
"Daha hayırlısını ve benzerini indirmediğimiz sürece hiçbir ayeti unutturmaz ve neshetmeyiz" (Bakara: 106).
Halbuki bu ayet Kur'an-ı Kerim'den önce indirilen ilahi kitaplarla ilgilidir. Çünkü Kur'an-ı Kerim'den önce indirilen Tevrat, Zebur, İncil vs. gibi ilahi ayetler kısmen unutuldukları için veya tahrife uğradıklarından dolayı Cenab-ı Allah bu kitaplardan bazı ayetleri neshetmiş olduğunu bildirmektedir. Böyle olunca da Kur'an-ı Kerim nasih, diğer Peygamberlere indirilen ayetler de mensuh olmaktadır. Dolayısıyla Kur'an-ı Kerim 'in içinde nasih ve mensuh ayetler bulunduğu iddiası geçerli olmayıp, Kur'an-ı Kerim realitesine uygun değildir. İfade edildiği gibi Kur'an-ı Kerim'in bazı ayetleri nasih, eski ilahi kitapların bir kısım ayetleri mensuh durumundadır. Bu demek değildir ki Kur'an-ı Kerim dışındaki ilahi kitapların tamamı muharref ve geçersizdir. Bu ayette bu kitaplarda unutulmuş ayetlerin bulunduğunu bildirdiği gibi Kur'an-ı Kerim'deki ayetlerin bu kitaplardaki ayetlere eşdeğerde ve onlardan daha iyi olduğunu da vurgulamaktadır. Hatta bu ayette o kitaplardaki bir kısım ayetlerin nesh edilmiş olduğu ifade edilmektedir. Yani Kur'an-ı Kerim'e mümasil olan ayetler muteberdir. Zaten Cenab-ı Allah muhtelif ayetlerde Ehl-i Kitab olan yahudi ve Hıristiyanlara ellerindeki kitaba uymalarını öğütlemektedir.
Diğer ilahi kitaplar zamanla tahrife maruz kalmışlardır. Bu gayet açık olarak bilinmektedir. Bu konuyu geniş olarak anlatmaya gerek olmadığı gibi bu yazının hacmi de buna müsait değildir. Ama bu gerçek, Kur'an-ı Kerim'den önceki ilahi kitapların mevsukiyeti hakkında şüpheleri mucib olmaktadır. Hatta bu şüphenin boyutlarını tayin ve tespit de mümkün değildir. Kısacası bu kitaplara şüphe bulaşmıştır.
Kur'an-ı Kerim'in Fatiha Suresi'nden sonra gelen Bakara Suresi'nin hemen başında:
"Bu içinde şüpheye yer bulunmayan, sakınanlara doğru yolu gösteren kitaptır. (Bakara: 2).
Bu ayet Kur'an-ı Kerim'de şüpheye mahal bulunmadığını ifade etmektedir. Mutlak doğruluk, tam güvenlik vasfı bulunduğu belirtilmektedir. Onun için de muttakilere doğru yolu göstermektedir. Kur'an-ı Kerim'de mensuh ayetler bulunduğu iddiası bana göre Kur'an-ı Kerim'in "la-reybe fih" özelliğine aykırıdır. Çünkü bu iddia 750 kadar ayetin hükmü üzerinde şüphe uyandırmaktadır. Hele ne miktarda ayetin mensuh olduğu hakkında kesin bir görüşün bulunmaması ve bunun nass ile tevsik edilmemiş olması bu şüphe ve zan buluntularını daha da yoğunlaştırmaktadır. Oysa Cenab-ı Allah Kur' an-ı Kerim'de şüpheye mahal bulunmadığım, bunun şüpheden arınmış bir kitap olduğunu bildirmektedir.
Eski ilahi kitaplar Tevrat, Zebur, İncil vs. "la-reybe fih" olmadıkları için Cenab-ı Allah onları nesh ettiğini yukarıda belirtilen ayette bildirmektedir. Bu itibarla Kur'an- ı Kerim "nasih" durumundadır. Netice itibarıyla içinde ne miktarda ayetin mensuh olduğu saraheten ve ness-i kat'i ile belli olmayan bir kitabın "la-reybe fih" olması düşünülemez. Dolayısıyla bu iddia tarih boyunca İslam ilahiyatçılanmn ve müfessirlerin za'fı ve çıkmazı olarak devam etmiş, günümüzde de ortada durmaktadır.
http://www.iktibas.info/dergi/aralik/dusunce1.htm
|