Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
42:13 O: "Dini dosdogru ayakta tutun ve onda ayriliga düsmeyin" diye dinden Nuh'a vasiyet ettigini ve sana vahyettigimizi, Ibrahim'e, Musa'ya ve Isa'ya vasiyet ettigimizi sizin için de tesri' etti (bir seriat kildi). Senin kendilerini çagirdigin sey, müsriklere agir geldi. Allah, diledigini buna seçer ve içten kendisine yöneleni hidayete erdirir.
yusuf Yazdı:
.........
once git kur'anin insani kamil cihetinde birey vasfini dahi erdem olcutunu ogren yapmana gerek yok ogren, daha sonra ehli sunnete dil uzata bilirsen ASK OLSUN, vesselam.....
Açıklama getirmeni istediğim birkaç husus var bu paragrafında, şöyle ki;
"insanı kamil cihetinde birey vasfını" kurandan öğrenmek nasıl olur?İnsan, özütünü bile Kurandan öğrenebilecekken, başka kaynak aramanın manasızlığı ortada değil mi sizce de?Zikrin korunmuşluğu bizzat Allah tarafından ayetlerinde belirtilmişken, Kuran dışı herhangi bir kaynak için böyle bir garanti verilmiş midir?İnsanı kamil dediğin vasıflı insan profili, zaten insanın bir bütün olarak yüzünü Allah'a ve ayetlerine çevirmesiyle mümkünken, bu konuda herhangi bir aracı kullanmak akla ve mantığa ne kadar uyar sizce?Erdem ölçütü dediğin, Muhammed (SAV) 'in ahlakıysa, onun ahlakının Kuran ahlakından farklı olduğunu söyleyebilir misin?Elbette ki söyleyemeyeceğini düşünüyorum.Ayrıca ehli sunnet dediğin kim veya kimlerdir?Kuranla olan ilgileri veya ilintileri ne ölçüdedir?Yüzlerini Allah'a ve ayetlerine dönmüşler midir?Bu dini ve kaynağını Allah'tan daha iyi bilebilirler mi? vs. vs., sorular çoğaltılabilir.
Ehli sunneti vs. fırkaları / mezhepleri / tarikleri vs. bizzat Allah yererken ve yerden yere vururken, yanlışlıklarını ayetlerinde ayrıntısıyla ortaya koymuşken, daha başka söze hacet var mı?
98:5 Oysa onlar, dini yalnizca O'na halis kilan hanifler olarak sadece Allah'a kulluk etmek, namazi dosdogru kilmak ve zekati vermekten baskasiyla emrolunmadilar. Iste en dogru (dimdik ve sapasaglam) din budur.
30:30 Öyleyse sen yüzünü bir hanif olarak dine, Allah'in o fitratina çevir; ki insanlari bunun üzerine yaratmistir. Allah'in yaratisi için hiç bir degistirme yoktur. Iste dimdik ayakta duran din (budur). Ancak insanlarin çogu bilmezler.
10:105 Ve: "Hanif olarak yüzünü dine dogru yönelt ve sakin müsriklerden olma,"
6:161 De ki: "Rabbim gerçekten beni dogru yola (siratin mustaqeem) iletti, dimdik duran bir dine, Ibrahim'in hanif milletine, O, müsriklerden degildi."
4:125 Iyilik yaparak yüzünü Allah'a teslim eden ve hanif olan Ibrahim'in milletine uyandan daha güzel din'li kimdir? Allah, Ibrahim'i dost edinmistir.
3:95 De ki: "Allah dogru söyledi. Öyleyse Hanifler olarak Ibrahim'in milletine uyun. O, müsriklerden degildi."
3:84 De ki: "Biz Allah'a, bize indirilene, Ibrahim, Ismail, Ishak, Yakup ve torunlarina indirilene, Musa'ya, Isa'ya ve peygamberlere Rablerinden verilenlere iman ettik. Onlardan hiç biri arasinda ayrilik gözetmeyiz. Ve biz O'na teslim olmuslariz."
3:103 Allah'in ipine hepiniz simsiki sarilin. Dagilip ayrilmayin. Ve Allah'in sizin üzenizdeki nimetini hatirlayin. Hani siz düsmanlar idiniz. O, kalplerinizin arasini uzlastirip-isindirdi ve siz O'nun nimetiyle kardesler olarak sabahladiniz. Yine siz, tam ates çukurunun kiyisindayken, oradan sizi kurtardi. Umulur ki hidayete erersiniz diye, Allah, size ayetlerini böyle açiklar.
3:105 Kendilerine apaçik belgeler geldikten sonra, parçalanip ayrilan ve anlasmazliga düsenler gibi olmayin. Iste onlar için büyük bir azab vardir.
6:153 Bu benim dosdogru olan yolumdur (siratee mustaqeem). Su halde ona uyun. Sizi O'nun yolundan ayiracak (baska) yollara uymayin. Bununla size tavsiye etti, umulur ki korkup-sakinirsiniz.
6:159 Gerçek su ki, dinlerini parça parça edip kendileri de gruplasanlar, sen hiç bir seyde onlardan degilsin. Onlarin isi ancak Allah'adir. Sonra O, islemekte olduklarini kendilerine haber verecektir.
42:13 O: "Dini dosdogru ayakta tutun ve onda ayriliga düsmeyin" diye dinden Nuh'a vasiyet ettigini ve sana vahyettigimizi, Ibrahim'e, Musa'ya ve Isa'ya vasiyet ettigimizi sizin için de tesri' etti (bir seriat kildi). Senin kendilerini çagirdigin sey, müsriklere agir geldi. Allah, diledigini buna seçer ve içten kendisine yöneleni hidayete erdirir.
yusuf Yazdı:
.........
once git kur'anin insani kamil cihetinde birey vasfini dahi erdem olcutunu ogren yapmana gerek yok ogren, daha sonra ehli sunnete dil uzata bilirsen ASK OLSUN, vesselam.....
Açıklama getirmeni istediğim birkaç husus var bu paragrafında, şöyle ki;
"insanı kamil cihetinde birey vasfını" kurandan öğrenmek nasıl olur?İnsan, özütünü bile Kurandan öğrenebilecekken, başka kaynak aramanın manasızlığı ortada değil mi sizce de?Zikrin korunmuşluğu bizzat Allah tarafından ayetlerinde belirtilmişken, Kuran dışı herhangi bir kaynak için böyle bir garanti verilmiş midir?İnsanı kamil dediğin vasıflı insan profili, zaten insanın bir bütün olarak yüzünü Allah'a ve ayetlerine çevirmesiyle mümkünken, bu konuda herhangi bir aracı kullanmak akla ve mantığa ne kadar uyar sizce?Erdem ölçütü dediğin, Muhammed (SAV) 'in ahlakıysa, onun ahlakının Kuran ahlakından farklı olduğunu söyleyebilir misin?Elbette ki söyleyemeyeceğini düşünüyorum.Ayrıca ehli sunnet dediğin kim veya kimlerdir?Kuranla olan ilgileri veya ilintileri ne ölçüdedir?Yüzlerini Allah'a ve ayetlerine dönmüşler midir?Bu dini ve kaynağını Allah'tan daha iyi bilebilirler mi? vs. vs., sorular çoğaltılabilir.
Ehli sunneti vs. fırkaları / mezhepleri / tarikleri vs. bizzat Allah yererken ve yerden yere vururken, yanlışlıklarını ayetlerinde ayrıntısıyla ortaya koymuşken, daha başka söze hacet var mı?
98:5 Oysa onlar, dini yalnizca O'na halis kilan hanifler olarak sadece Allah'a kulluk etmek, namazi dosdogru kilmak ve zekati vermekten baskasiyla emrolunmadilar. Iste en dogru (dimdik ve sapasaglam) din budur.
30:30 Öyleyse sen yüzünü bir hanif olarak dine, Allah'in o fitratina çevir; ki insanlari bunun üzerine yaratmistir. Allah'in yaratisi için hiç bir degistirme yoktur. Iste dimdik ayakta duran din (budur). Ancak insanlarin çogu bilmezler.
10:105 Ve: "Hanif olarak yüzünü dine dogru yönelt ve sakin müsriklerden olma,"
6:161 De ki: "Rabbim gerçekten beni dogru yola (siratin mustaqeem) iletti, dimdik duran bir dine, Ibrahim'in hanif milletine, O, müsriklerden degildi."
4:125 Iyilik yaparak yüzünü Allah'a teslim eden ve hanif olan Ibrahim'in milletine uyandan daha güzel din'li kimdir? Allah, Ibrahim'i dost edinmistir.
3:95 De ki: "Allah dogru söyledi. Öyleyse Hanifler olarak Ibrahim'in milletine uyun. O, müsriklerden degildi."
3:84 De ki: "Biz Allah'a, bize indirilene, Ibrahim, Ismail, Ishak, Yakup ve torunlarina indirilene, Musa'ya, Isa'ya ve peygamberlere Rablerinden verilenlere iman ettik. Onlardan hiç biri arasinda ayrilik gözetmeyiz. Ve biz O'na teslim olmuslariz."
3:103 Allah'in ipine hepiniz simsiki sarilin. Dagilip ayrilmayin. Ve Allah'in sizin üzenizdeki nimetini hatirlayin. Hani siz düsmanlar idiniz. O, kalplerinizin arasini uzlastirip-isindirdi ve siz O'nun nimetiyle kardesler olarak sabahladiniz. Yine siz, tam ates çukurunun kiyisindayken, oradan sizi kurtardi. Umulur ki hidayete erersiniz diye, Allah, size ayetlerini böyle açiklar.
3:105 Kendilerine apaçik belgeler geldikten sonra, parçalanip ayrilan ve anlasmazliga düsenler gibi olmayin. Iste onlar için büyük bir azab vardir.
6:153 Bu benim dosdogru olan yolumdur (siratee mustaqeem). Su halde ona uyun. Sizi O'nun yolundan ayiracak (baska) yollara uymayin. Bununla size tavsiye etti, umulur ki korkup-sakinirsiniz.
6:159 Gerçek su ki, dinlerini parça parça edip kendileri de gruplasanlar, sen hiç bir seyde onlardan degilsin. Onlarin isi ancak Allah'adir. Sonra O, islemekte olduklarini kendilerine haber verecektir.
Katılma Tarihi: 21 nisan 2005 Yer: ABD Gönderilenler: 311
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Selam Yusuf Dost
Bilgeye katiliyorum garip bir baslik. Yusuf efendi. Sanat-i papaganlik atalarin bize aktrdiklari Atalar dininin sorgulamadan tekrar etmekdir. Zat-i aliniz bu nokta-i muhumi gormekde teredut etmekdedir.
Birader-i Hanifin size anlatmaya calisitigi budur. Kur'anin neresinde Ehl-i Sunnet diye bir mezheb-i uydurmanin varligindan bahsediyor. Yada za-ti sahaneniz guzel edebi uslub-i ile bizlere hadisleri neden kabul etmeniz gerekdigini yada mezheb-i ehl-i sunnete uymamis gerektigini anlatmalidir.
Katılma Tarihi: 09 mart 2005 Yer: United States Gönderilenler: 100
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
ya tek kelimeyle sacmaliyorsunuz, ben daha bu abuk subuk tutumunuzu nasil izah edeyim, size resmen sartli refleksden bahsediyorum, hala papaganlik yapip sirf "atalarinizin DILI" diye turkce konusmaktan, anlamaktan ve dolayisiyla yazmaktan aciz olarak bir de nisbet yapmaya calisiyorsunuz ki becveremiyorsunuz da.....
israrla yineliyorum, ne arapca ne farsca ne de turkce bilmediginiz halde serseri fikir ve tutumla sorumluluktan kacmak berraklik ya da inancsa, hele ki kendiniz bu durumun neresindesiniz....
elli milyar defa yazdim ve yine yazarim ki, bir kere dayanaksiz tutarsiz akil disi tez deyim ve iddalariniz ne bilimsel ne felsefik ne de hicbir beseri musbete uygun degil......
soru 2) benim tutumuma karsi neden misli karsilikla aynen "bilincsiz" refleks gosteriyorsunuz ?
soru 3) bilmediginiz bir dildeki bir kitabi nasil olupta sanki nerdeyse kendiniz yazmiscasina aciklamaya calisiyorsunuz?
soru 4) eger teknoloji ilerledi de boyle kolay tercume olanagi var derseniz, gecmis insanlarin gunahi ne?
soru 5) ehli sunnet ulemasi neyin pesindeydi? sirf yuzyillar otesinden kendini bilmezlerce hakaret edilmek icin mi hayatlarini verdiler bu ise ki emevilikle sucladiginiz ehli sunne bizzat onlar tarafindan katledilmistir (ornegin imam ebu hanife )
soru 6)yineliyorum ki, turkceyi sirf "atalar dili" oldugu icin mi konusamiyorsunuz, eger atalar bu kadar kotu mirasvalid iseler neden "hanif dil" uydurup onla anlasmaya calismiyorsunuz?
velhasili ne sosyoloji bilirsiniz ne tarih ne felsefe ne de bir halt bildiginiz yok ama ahkama gelince mangalda kul de birakmazsiniz ya, turk milletinin pragmatik tutumunun sonucu......
bir basit hadisle yineleyerek mevzuyu kapatayim ki:
"gun gelecek, meryem oglu isaya tabi olanlari aynen (belki papagan tam buraya uygundur ) taklit edeceksiniz, oyle ki onlar bir delikten iceri girse suphesiz sizde ayni delikden gireceksiniz "
Buna çok sayıda cevap verilir; hem akli, hem de ilmi. Lakin ben; hem kısa/öz hem de Kur'ani olanı tercih ederek diyorum ki: hiç kimse bir misli/benzerini getiremediği için biliyoruz!
soru 2) benim tutumuma karsi neden misli karsilikla aynen "bilincsiz" refleks gosteriyorsunuz ?
Bunun kabahitini biraz da kendinde aramalısın neden? Kurduğun cümleler muhatabına samimiyeti yansıtamıyor ise, samimi cevap bekleyemezsin. Yazdıklarını bir de muhatabının bakış açıyla değerlendir ve zaman zaman empati yapman gerektiğini bil. BUradaki yazılanları/fikirleri benimsiyor isen; Ya burdaki yazılara/fikirlere katkı yapar engin bilgi düzeyi, farsça-arapça bilgin ile edindiğin neticeleri pasylaşır ve istifadeye sunarsın. Ya da fikirlere katılmıyorsan bunu edebi ama samimiyetten uzak tarz yerine, edeb i ve lakin samimiyetinle nezih bir üslup ile karşı çıktığın fikirleri Ya Kur'ani ya da ilmi delillerini tek tek belirterek izah edersin.
Bu şekilde karşı fikre sahip olsan dahi, "refleks" yanıtlar yerine reel yanıtlar alırsın. Bir atasözü vardır. "Dayak yiyen her zaman haklı değildir" diye.
soru 3) bilmediginiz bir dildeki bir kitabi nasil olupta sanki nerdeyse kendiniz yazmiscasina aciklamaya calisiyorsunuz?
Bir takım iddialarda bulunuyor ama delilini göstermiyorsun. Bulun ve memnun olduğun imani gidişatını da/yolunu da böyle delilsiz söylemler çizmiş ise....wah ki ne wah! Demişsin ki: "......bilmediğiniz bir dildeki bir kitabı nasıl olupta................" ben de diyorum ki: bilmediğimizi nerden bildin. Sana bu hissi veren dürtü nedir? Sen "Rabbi Zıdni Ilmi" yi samimiyetle terennüm etmeye gör.....Bak Rabb'in sana bilmediklerini nasıl öğretir. El Alim der ki: Biz bu Kita'ı anlaşılsın diye kolaylaştırdık....yeter ki ibret almayı dileyen olsun..........Yine der ki Yüce Allah: Anlaşılması için türlü türlü misallendirdik......... Bu Allah'ın, kendi kullarına verdiği sözdür. Kimdir o kişi ki, çeşitli maskeli sözler altında Allah'ın bu sözüne karşı çıkarcasına: "Siz kendi başınıza Kur'anı anlayamazsınız" Sizce yalan söyleyen kim? Kur'an mucize ve canlı/yaşayan kitaptır, bunu yaşayan bilir. SADECE saygı duyanlar değil.... Daha doğrusu saygı duyup uzak duranlar değil! Malum eski alim! ler müslümanlara lazım olacak hertürlü konuyu teferruatlandırmıştır, o halde "ihyay-i Ulum-id Din" "Fetava-yı Hindiye" "Mektubat-ı Rabbaniye" "Kimya-yı Saadet" "Tenvir-ul Qulub" "Kütüb-ü Sitte" "Mızraklı İlm-i Hâl".....vs dururken Kur'ana ne gerek var. Ki zaten ölüye okunmak ve Ramazanda arapçasından mukawele yapmanın dışında ne etkisi bırakılmıştır.
soru 4) eger teknoloji ilerledi de boyle kolay tercume olanagi var derseniz, gecmis insanlarin gunahi ne?
Bir insan samimiyet ile Allah'tan ilmi veya En Doğruyu talep ederse..............Sen o adamı pres altına koysan ve onu alıp dağ başında bir karınca deliğine soksan.........Allah bir vesile ile o ilmi karınca deliğine sokmasını bilir.
Sen yeter ki ilim dile. Allah vâdinden dönmez. Ayrıca Saddam arapçamı bilmiyordu....İran'lılar farsaçamı bilmiyorlar....Allah'ın kitapta tanıttığı Din'den bihaberler.......Nas sözu In....Allah sözü OUT olmuş.........! Bu Din'in yok mu bir sahibi ne dersiniz?
soru 5) ehli sunnet ulemasi neyin pesindeydi? sirf yuzyillar otesinden kendini bilmezlerce hakaret edilmek icin mi hayatlarini verdiler bu ise ki emevilikle sucladiginiz ehli sunne bizzat onlar tarafindan katledilmistir (ornegin imam ebu hanife )
Orda Dur! ve önce şu sorunun cevabını ver. Alim kime denir? Bu payeyi ona kim verir? Kendisi kendine mi? hayır. Peki avam mı verir? Hangi Kritere göre? Bu, dünyada iken cennet ile müjdelenme meselesine benzer....Allah hangi ayetinde Hangi İsme söz vermiştir. Bunlar öldükten sonra Allah tarafından bildirilecek hususlardır. Hangi cürret ehli Allah'ın karar mekanizmasında söz sahipliği yapabilir?
Sen Numan Bin Sabit (Selam olsun ona) hakkında ne biliyosun? Hayatı boyunca yazdıkları sadece 20 sahifeden ibarettir. Bu yazıların da son derece kısıtlı sayıda hadis kullandığı için imam hambeli tarafından alaya alınmış ve imam hambeli ona "Hadis Cahili" diyerek dalga geçmiştir. Sizin Numan Bin Sabit görüşleri sandığınız yazıların çoğu imam yusuf ve imam muhammed tarafından Ebu Hanife'ye isnad edilerek yazılmıştır. Numan Bin Sabit ASLA mezhep kurmadığı gibi mezheb kurulması için kendisine yapılan baskılara boyun eğmemiştir.
Nihayetinde zindana atılmış ve sonunda zehirlenerek öldürülmüştür. Numan Bin Sabit'in haşyet ehli olduğuna inanıyorum. Değil ona hakaret etmek, hakaret edenin karşında dururum (Şahsım adına) Sizlerin mezhep diye bildikleri aslında geçmişte, zamanın ilmiyle/bilgisiyle yapılmış AKADEMİK ÇALIŞMALARDAN başka şey değildir.
soru 6)yineliyorum ki, turkceyi sirf "atalar dili" oldugu icin mi konusamiyorsunuz, eger atalar bu kadar kotu mirasvalid iseler neden "hanif dil" uydurup onla anlasmaya calismiyorsunuz?
Türkçeyi bilmek.........? Buna kişinin kendisi cevap verirse; hem banâl hem de ukalaca olur. Bırakalımda bu sorunun cevabını okuyanlar takdir etsinler.
velhasili ne sosyoloji bilirsiniz ne tarih ne felsefe ne de bir halt bildiginiz yok ama ahkama gelince mangalda kul de birakmazsiniz ya, turk milletinin pragmatik tutumunun sonucu......
Diyorsun ki; Ne sosyoloji, ne tarih ne felsefe bilirsiniz? Sonra da dersin ki "reflex" yanıtlar verirsiniz. Keşke sizde refleks yanıtlar verseydiniz de "şunu bilmezsiniz, bunu bilmezsiniz" gibi nefsinizi yüceltici kelimeler kullanmasaydınız. Çek bir Euzu.......... derim.
bir basit hadisle yineleyerek mevzuyu kapatayim ki:
"gun gelecek, meryem oglu isaya tabi olanlari aynen (belki papagan tam buraya uygundur ) taklit edeceksiniz,
oyle ki onlar bir delikten iceri girse suphesiz sizde ayni delikden gireceksiniz "
turkce bilen papaganlara, belki anlarlar diye...
Sen papağan kime derler bilir misin? sosyolojik anlamda: Duyduklarını akıl süzgecinden geçirmeden tekrar edene........
Kur'ani anlamda ise: Allah'ın Kelamına dirsek atıp, Nassın kelamını sorgulamadan tekrar edip durana!
========================Kişi Kendini Bilmek Kadar İrfan Olamaz! ========================
__________________ Asaf'ın miktarını bilmez Süleyman olmayan. Bilmez insan kadrini alemde, İNSAN olmayan.
Ben konuyu bilme/biliş düzleminde değerlendirmiyorum. Sadece öyle olduğuna inanıyorum. Bu benim için iman düzlemindeki bir konu. Önkabul olarak Kur’an’ın Allah kelamı olduğuna inanıyorum.
soru 3) Bilmediginiz bir dildeki bir kitabi nasil olupta sanki nerdeyse kendiniz yazmiscasina aciklamaya calisiyorsunuz?
“Kendi yazmışçasına açıklamaya çalışmak”. Bence bu tespitte ileri düzeyde artniyet var. Yada bakış açısında yanlılık var. Neden ayetleri anlayabilmek adına kafa yoran, Allah’ın bizden ne istediğini Kur’ana bakarak anlamaya çalışan bir insan profili görmüyorsunuz acaba? Hiç kimse “kesinlikle benim bakış açım doğrudur” demiyor. Kimse “Hakikatin ışığı bende” saplantısına sahip değil. Herkes kapasitesi seviyesince konulara yaklaşmaya çalışıyor bence.
Ayrıca her bilenin üzerinde daha iyi bilen var olabilir. Ve bu daha iyi bilen kişi aramızdaki herhangi bir kişi olabilir. Atalarımızdan, Ehli Sünnet ulemasından daha iyi bilen hiçbir kimse olamaz, gelemez anlayışı ne kadar doğrudur?
soru 4) eger teknoloji ilerledi de boyle kolay tercume olanagi var derseniz, gecmis insanlarin gunahi ne?
Bu Allah’ın bileceği bir iş. Örneğin benim annem Kur’anın mealini okuyabiliyor ama onun annesi okuma yazma bile bilmiyor. Ortam, durumlar, koşullar. Onun da annesi olan kişi ise muhtemelen çok daha şanssızdı. Din adına bildikleri sadece örf ve adetlerdi herhalde. Bu konuda kim neden sorumlu yada suçlu olsun. Şimdi internette Kur’anın tamamı elimin altında. İstediğim ayetin 10 farklı mealden tercümesine bakabilme şansına sahibim. İstediğim kelimeyi taratabilme ve ilgili ayetleri birkaç saniyede okuyabilme avantajına sahibim. Geçmiş insanlar günahlarından dolayı bu avantajlardan mahrum değiller bence. Sadece kader. Herkesin imtihanı ve sorumlulukları ayrı.
soru 5) ehli sunnet ulemasi neyin pesindeydi? sirf yuzyillar otesinden kendini bilmezlerce hakaret edilmek icin mi hayatlarini verdiler bu ise ki emevilikle sucladiginiz ehli sunne bizzat onlar tarafindan katledilmistir (ornegin imam ebu hanife )
Ehli Sünnet Uleması dediğimiz insanlarla onları abartıp, taşkınlık yapıp onlar adına mezhepler oluşturanları ayırmalıyız bence. Örneğin İmamı Azam çok muhterem bir insan olabilir. Hayatından ve mücadelesinden bunu anlıyoruz bence. Fakat katledilmesindeki sebep “dinde tek kaynak Kur’andır” tezi falan değildi. Tek sebep siyasi idi. Potansiyel bir güç odağı olan Ebu Hanife siyasi lider tarafından ilerisi düşünülerek ortadan kaldırılmıştır. Siyasi lider dini kendi elinde şekillendirmek isteğindeydi ve yandaşı olmayan herkesi ortadan kaldırma anlayışındaydı. Öyle de yaptı. Devletin Dinine herkesi iman etmeye zorladı.
Eğer Ehli Sünnet Uleması olarak vasfettiğimiz insanlar da “Allah’ı dinde tek otorite” saymışsa, “dinde yegane kaynak Kur’andır” demişse aynı ortak noktadayız. Bu söylem de piyasaya yeni çıkmış değildir. Ama Sünni, Ortodoks anlayış ve diğer hakim görüş mensupları tarafından bu fikirler boğulmuş, bu anlayışlar elimine edilmiştir. Emevide de ve Abbaside de -Devlet Dini- egemen kılınmıştır. İnsanların çoğunluğu da (belki mecburen) uydum devlete yada kalabalığa anlayışana sahip olmuşlardır genelde. Yani işin kolaycılığına kaçmışlardır. Yada içinde bulunmuş olduğu koşullarla ancak bunu yapabilmişlerdir. İstisnalar mevcut ama istisna sadece.
Bu muhafakarlık Osmanlıda da sürdü bence. Osmanlı bu Sünni-Emevi anlayışı/geleneği çok iyi muhafaza edip sonraki kuşaklara aktardı. Yatay bilgilenme oldu, yatay düzlemde birçok mesafeler kaydedildi Osmanlı zamanında ama daha fazlası olmadı, olamadı bence. Olsaydı İslam dini böyle anlaşılmaz, yaşanmaz, sıkıntı verici bir din gibi görünür müydü? Olsaydı Müslümanlar böyle dünyanın en maskara, geri, ilkelmilleti haline gelir miydi? Aldığımız miras bu. Bu atalara saygısızlık değil sadece bir durum tespiti.
Kur’anın birkaç kişinin elinde olduğu o dönemlerde ister istemez din’de birilerinin tekelindeydi. Okuma yazma oranının çok çok düşük olduğu bir ortamda Din diye birilerinin Kur’andan anladıklarını kabullendi insanlar. Mecburiyetten…
Biz tabiki çok daha şansılıyız bu mevzuda. Kıyas kabul etmez bir avantajımız mevcut. Konulara daha farklı açıdan, daha sıhhatli bakabilmemiz de bu açıdan mümkün. “Zıpçıktı veletler sizi gidi”gibi ithamlar bu açıdan yanlış.
Örneğin Emevi-Abbasi döneminde olduğumuzu düşünelim. O ortamı hayal edelim. 3-5 tane Kur’an var. Onlar da halkın her an bakıp okuyabileceği, okuyup da dinini ondan öğrenebileceği yerlerde değil. Bu insanlarla bizim içinde bulunduğumuz koşulları karşılaştırırsak –doğruları Kur’andan bakarak bulabilme- şansına çok daha fazla sahibiz. Atalarımızın bize göre çok daha fazla yanlış işler yapmış olma olasılığı da bundan dolayı mevcut.
Ne mutlu ki artık din birilerinin tekelinde değil. Kur’an birilerinin kilitli dolaplarında değil. Ne mutlu ki dinimizi ondan bundan değil, Kur’andan öğrenebilme avantajına sahibiz. Önce Kur’ana bakma, anlayamadığımız yerleri bir bilenden öğrenme ve bunların hepsini internet aracılığı ile yapabilme çok çok büyük bir nimet.
Düşünen ve araştıran, bu konuda Kur’anı tek mutlak kaynak sayan ve sırf Allah’ın rızasını umanlara artniyetle bakmamalısınız.
Eğer siz “İslam Dininde Mutlak Kaynak Dört Tanedir” olarak kabullenmişseniz ve biz de “Yalnız Kur’an” diyorsak aynı ortak zeminde olamadığımızdan dolayı belli konularda konsessüs imkansız, bu da konunun bir başka yönü.
Sosyoloji, Tarih, Felsefe bilginiz mevcutsa ve bu özelliklerinizle bize Kur’anı talim ettirebilecek, bilemediklerimizi bu vasıflarınızla bildirecek düzeyde iseniz sizden bilgi almayı şahsen ben çok isterim. Ve minnettar kalırım.
Katılma Tarihi: 09 mart 2005 Yer: United States Gönderilenler: 100
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
sevgili yonetici evvela iki hususda birseyler soylemek isterim ki, evvela su sayfalar sadece 3 yaziyla degismesin, cunku konunun basi sonu kaciyor, su isi enaz 10 yazi felan seklinde yapsaniz bence daha guzel olur.....
ikinci husus ise malesef buyuk gaflet "ehl-i sunnet tartismalari" basligi altinda neudugu belirsiz sacma sapan serseri fikirleri kiyas yoluna gidilmesi seklinde son derece yakisiksiz durum ki bu yanlisdan biran once donulmesi temennileriyle....
gelelim su usteki cengaverlere hele "akik" rumuzlu kisinin sozum ona cevaplari, okuyunca "bu neden bahsediyor acaba yani kime, neye cevap veriyor ki " demekten kendimi alamadim....
yazdiklarimla hicde alakasi olmayan cevaplari eminim "heh iste simdi agzinin payini verdim" dusuncesuyle gayet magrur bir edayla verdigi anlasiliyor da....
yanliz hic de ilgisi yok ! cunku eger yazdiklarim ilk sayfadan okunsaydi suphesiz anlamdaki butunluk de cevap konusu daha dar kapsamlarda netlesir ve bu derece komik durumlara dusulmezdi....
goruldugu gibi Hans Aiberk felan masali da bitti.....
daha nice firkalar gelir gecer de simdiye degin ehli sunnetin gunesi parladigi aydinlattigi uzre alemi kiyamete degin de surecektir...
kur'andan deliller getirilmeye calisilan ki ta basa donup "aristonun inanc felsefesine" dem vurursak, bu sacmaliklarin otesinde.....
ALLAH'in acik net ve su goturmez dinin adiyla dahi belirtildigi maide 3'e bakinca hanif manif gibi acayiplikleri degil tam net ve kesinlikle "ISLAMI DIN OLARAK SECCTIGINI" gorur bilir ve umulur ki anlardiniz.....
ben olayi kisadan keserek gidiyorum cunku surekli tekrardan gina geldi, eger gercekten birseyler anlamak gayretindeseniz sitedeki tum yazilarimi okuyunuz, sonra hala diyeceginiz varsa o demden cevap ederim......
son olarak soru 2) cevapta akik rumuzlu kisinin sosyolojik ve psikolojik tahlilini yaparak bitireyim...
oteden beri dikta altinda yasayan turk milleti dogal olarak kuralciligin disinda bir tutum sergileyemedigi icin gerek kendi gerekse muhatabi icin surekli "dayatmalar manitigi" kullaniyor .... ya soyle olacak, ya boyle olacak, yok oyle olmassa , boyle olacak .... felanda filan...
zihniyetteki bu carpiklik elbette boyle bir sonuc doguruyor.....
kisacasi birey olma vasfina erememis kisiler bir de tutup kendi acizliklerinin farkinda olmadan muvassaflarini baskalarina suc olarak giydirmezler mi, iste ona canim SIKILIYOR........
Katılma Tarihi: 25 nisan 2005 Yer: Turkiye Gönderilenler: 450
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Kardeşim sen 6 adet soru sormadın mı? Biz de yanıtlamadık mı? ki alakasız yazılar yazdı diyorsun. Verilen cevapları uygun bulmadı isen, delillerini adam gibi bir bir sıralar ve işte doğrusu budur dersin. Bizler de delilleri sağlam görürsek. "Allah Razı Olsun İstifade Ettik " deriz. Yukarıdaki yazdıklarının içi bomboş TAM OLARAK ortaya neyi koydun Allah Aşkına. Kendini psikiyatr yerine koyup "akik rumuzlu kisinin sosyolojik ve psikolojik tahlilini yaparak bitireyim..." diyorsun.
Bana ve burdaki dostuma eski gurupta bu tahlili yapmak isteyen çok oldu. Amaç belli: Allah'ın ayetinden savundukları fikre mübin deliller/beyanat getiremeyenlerin değişmez politikası: "Yön Değiştirme"....Delil istendiği zaman, işi kişisel sürtüşmeye çekmek. Buradakilerin karnı buna oldukca tok.
Bana "Ehli sünnet" meselesinin dayanağını Allah Kelamı ile delillendir. O zaman oturup adam gibi KARDEŞÇE görüşelim. Bırak başkalarının psikolojik ve sosyolojik durumlarını KENDİNE BAK. Sen sağlıklı isen mesele yok. Bu seferki yazınız lütfen dolu olsun. Doneleri ortaya koyun lütfen.
__________________ Asaf'ın miktarını bilmez Süleyman olmayan. Bilmez insan kadrini alemde, İNSAN olmayan.
“ALLAH'in acik net ve su goturmez dinin adiyla dahi belirtildigi maide 3'e bakinca hanif manif gibi acayiplikleri degil tam net ve kesinlikle "ISLAMI DIN OLARAK SECCTIGINI" gorur bilir ve umulur ki anlardiniz.....” (YUSUF)
Ne demek hanif manif gibi acayiplikler? Sen ne yazdığının farkında mısın Yusuf Efendi? Hanif terimi Ali’nin Veli’nin uydurduğu bir terim değil. Kur’ani bir terim.
Zahmet edip de baktın mı ne demek Hanif? Neden ve nasıl Kur’anda geçmiş bu terim? İslam dinine alternatif bir Din mi yoksa İslam dininin bir özelliği mi? Maide 3 ile haniflik kavramı arasındaki ilinti nedir, bir bak bakalım ne bulacaksın?
Allah neden Hz. Muhammed’e bile “atan İbrahim gibi hanif ol” demiştir? Neden İslam dininin hanif özelliği ısrarla, tekrarla öne çıkarılmıştır Kur’anda?
Sen nasıl sünni’sin kardeşim? Allah’ın övdüğü bir vasfı sen nasıl -hanif manif acayip- diyerek, dalga geçerek anarsın?
Bu mudur Ehl-i Sünnet Vel Cemaat anlayışı? Biraz da Kur’ana baksaydın ve bu kavramın mahiyetini öğrenseydin olmaz mıydı?
Din adına ahkam keseceksen önce Kur’anı okuman lazım. Önce Allah ne buyurmuş ona bakman lazım. Sosyoloji, tarih, Felsefe alimi olsan ama bu vasfınla -Din hakkında- konuşurken ayetler konusunda çuvallarsan senin bu vasıflarının ne önemi kalır.
Kur’ana bakarsan senin ettiğin şu lafları eden bir insanın ne Müslümanlığının ne de Sünniliğinin kalmayacağını görürsün.
Bak sana ayetleri aktarayım. Sen hala hanif, manif, acayiplik falan demeye devam et. Sen hala Hanifliği Hans’ın uydurduğu bir kavram zannetmeye devam et. Sen hala beylik laflar etmeye devam et.
İnsanları küçümserken nasıl potlar kırdığını umarım görürsün Yusuf.
İbrahim, ne yahudi idi, ne de hıristiyandı: ancak, O hanif bir müslümandı, müşriklerden de değildi. (AL-İ İMRAN SURESİ / 67)
De ki: "Allah, doğrusunu söylemiştir/vaadinde sadıktır. Hadi artık hanîf olarak İbrahim'in milletine uyun! Müşriklerden değildi o." (AL-İ İMRAN SURESİ / 95)
"Gerçek şu ki, ben bir hanifolarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana çevirdim. Ve ben müşriklerden değilim." (EN'AM SURESİ / 79)
De ki: "Rabbim gerçekten beni doğru yola iletti, dimdik duran bir dine, İbrahim'in hanif milletine... O, müşriklerden değildi." (EN'AM SURESİ / 161)
Ve: "Bir hanif olarak yüzünü dine doğru yönelt ve sakın müşriklerden olma," (YUNUS SURESİ / 105)
Gerçek şu ki, İbrahim (tek başına) bir ümmetti; Allah'a gönülden yönelip itaat eden bir hanifti ve o müşriklerden değildi. (NAHL SURESİ / 120)
Sonra sana vahyettik: "Hanif olan İbrahim'in milletine uy. O, müşriklerden değildi." (NAHL SURESİ / 123)
Hanifler olarak, O'na ortak koşmaksızın. Kim Allah'a ortak koşarsa, sanki o gökten düşmüş de onu bir kuş kapıvermiş veya rüzgar onu ıssız bir yere sürükleyip atmış gibidir. (HAC SURESİ / 31)
Öyleyse sen yüzünü bir hanif olarak dine, Allah'ın o fıtratına çevir; ki insanları bunun üzerine yaratmıştır. Allah'ın yaratışı için hiç bir değiştirme yoktur. İşte dimdik ayakta duran din (budur). Ancak insanların çoğu bilmezler. (RUM SURESİ / 30)
Hanif kavramıyla dalga geçmeye devam mı Sünni kardeşim?
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma