HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an Çalışmaları
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an Çalışmaları
Konu Konu: **Hanif Islam Komedyasi** (Uc Perde) Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
Alperen
Admin Group
Admin Group
Simge

Katılma Tarihi: 09 nisan 2005
Gönderilenler: 2974
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Alperen

Selam Yusuf

“yok sahabe mezhepsizmis !!!!!... guzel kardesim sahabenin herbiri zaten basli basina mezhep yol hadisde de buyrulur ki (ki ayetlerde de var ): "ashabin herbiri yildiz gibidir ve takip edeni dogruya iletir"...” (YUSUF)

Mezhep nedir? Sözlükteki anlamı değil, yürürlükteki anlamı önemli. Kavramı çarpıtıyorsun. Sakat giriyorsun sakat devam ediyorsun.

Evet sahabe mezhepsizdir. Ne sahabe Ne Tabiin ne de onlardan sonraki kuşağın mezhebi yoktur. Mezhepler tefrika, anlaşmazlık, uyuşmazlık durumlarından dolayı ortaya çıktı. Siyasi mezhepler, İtikadi mezhepler, Ameli mezhepler… Birbirini kafirlikle suçlamalar oldu, kanlı savaşlar oldu, katliamlar oldu hep bu mezheplerin ilk dönemlerinde. Can alıcı soru şu: Neden Resul zamanında ve sonraki yakın kuşaklarda ortaya çıkmadı bu mezhepler?

Çünkü mezhepler Kur’anın tek kaynak olarak kabul edilmesi terk edilip, içtihadların-şahsi görüşlerin de artı kaynak kabul edilmesiyle ortaya çıktı. Mezhebin anlamı budur. Yoksa mezheb yol demekse,yani sözlük anlamını alırsak Ashabın mezhebi, yolu KUR’ANDIR. Güzide Ashabında, Sevgili Peygamberimiz’inde biricik Yolu KUR’AN’dır. Sonraları yol Kur’an+Hadis+İcma+Kıyas oldu.

Önce Dinde tek hüküm koyucu Allah idi. Resul’de bunun uygulayıcısı ve tebliğcisi idi. Resul canlı Kur’an idi. Sünneti Muhammedi=Üsve-i hasene=Kur’andı. Sonraları Hüküm Koyucunun sayısı dörde çıkarıldı. Hüküm koyma hususunda Peygamberi Allah’a ortak koşuldu. (Hadisle Ayetin Hükmü bile çürütüldü) Mezhep imamları, ictihad yapan ulema takımı Allah’ın yegane Hüküm koyucu sıfatına ortak sayılarak Şirk yapıldı. Ortaya bir ŞİRKET dini çıktı. Bu şirket dininin bir tek kutsal kitabı yoktu. Bir çok kutsal kitapları vardı. Hepsi sahih sayıldı.

Sahabe kime denir? Bu ayrı bir konu. Sahabe katili Muaviye de sahabi. Sıffın’da, Cemel’de mızrakların ucuna Kur’an sayfalarını asıp birbirini boğazlayanlar da sahabe. Bunlarda mı yıldız gibi, bunları takip edip birbirimizi boğazlayalım mı şimdi?

Sevgili Yusuf senin sorunun şu; bildiğini mutlak hakikat sanıyorsun. Kendinden öyle bir eminsin ki muhatapların senin dünyanda basit, zavallı mahluklar mertebesinde. Onlar bir şey bilemezler, kesinlikle yanlıştalar. Kurtarılmaları gerekiyor ama “zıpçıktı keratalar” buna da yanaşmıyorlar anlayışındasın. Aslında sendeki bu durum bir rahatsızlık. Ciddi bir rahatsızlık. Öğreten Adam Modunu geç, paylaşan adam moduna gel. Öncekisi demode oldu. “Yanlış Ahmet, Doğru Mehmet” kafası bu. Bu devirler geçti Yusuf Efendi. Artık Öğreticilik taslamanın zamanı değil, devir tevazu modunda paylaşımcılık devri.

Sen bu havayı basarken çuvalladığının farkına bile varamıyorsun. “hadisde de buyrulur ki (ki ayetlerde de var ):"ashabin herbiri yildiz gibidir ve takip edeni dogruya iletir"...” (YUSUF)

Ayetlerde ne var? Nerede hangi Ayette bu söylediğin var? Haydi göster Yusuf Efendi? Demogoji değil açık ve net bir soru sana. Var diyorsan ispat etmelisin.

Kur’an’in allah kelami oldugunu nerden biliyorsunuz ya da muhammed (sav) nin yasadigini ya da sahabeleri herneyse is te tarihi kur'an ayetlerinin dizimini.... hele once bu soruyu bir kavrayin !!!!!...(YUSUF)

Kur’anın Allah kelamı olup olmadığını bilmiyorum. Yani işi bilme düzleminde değerlendirmiyorum. Sadece öyle iman ediyorum. Allah’ın varlığı da böyle, ahirette, melekler de diğerleri de. Sadece görmeden iman ediyorum. Fakat iman ettikten sonra bu -şartsız önkabulden- sonra işin hikmetine de bakıyorum. Nasıllığını hep bundan sonra inceliyorum. Tümdengelim metodu yani.

Hz. Muhammed’in varlığını Tarih İlminden=Siyerden öğreniyorum.

Kur’an ayetlerinin dizimi konusu ise apayrı bir konu. Elimizdeki Kur’an ayetleri iniş sırasına göre tertip edilmemiş. Okuyunca da anlaşılıyor. Surelerin içinde farklı zaman dilimlerinde gelen ayetler pasajlar halinde var. Bu belli. Bu benim sorunum değil. Allah’ın muradı böyle tecelli etmiş. Bana Kitap bu halde ulaştı. Benim mevzum bu olamaz. Olsa ne yazar.

Sapla saman birbirine karıştırılıyor. Siyerin ve Sünnetin tek kaynağının Hadisler olduğu varsayılıyor. Önce bu yanlıştan vazgeçilmeli. Siyerin kaynağı Tarih İlmidir, Sünnetin kaynağı da Kur’andır. Tarih Alinin Velinin ictihadlarıyla oluşmaz. Bir şahsın yaşayıp yaşamadığına Tarih ilminden bakar öğreniriz. Peygamberimizin yaptığı savaşları, hayatını, mücadelesini Siyerden öğreniriz, Hadislerden değil. Bu birinci nokta.

Tarih İlminin bize aktardığı olayların doğruluk derecesini nereden biliyorsun diye sorulabilir. İşe bu noktadan bakarsanız elinizde hiç birşey kalmaz. Bir yerleri sabitlemeniz gerekiyor. Fakat bu sabitlediğiniz şeyler ile siz Allah’ın Hüküm koyucu Sıfatına ortak koşuyorsanız işte tehlike burada başlıyor.

İkinci ve en önemli nokta işte bu: Dinde Hüküm Koyucu yegane mercinin Allah olup olmadığını kabullenmek. Dinde Biricik Mutlak Hüküm kaynağının Kur’an olduğunu kabullenmek. Sahih tek kaynağı Allah’ın Kitabı olarak kabullenmek. Allah’tan olan ile Kul’dan olanları ayırabilmek. Din ile Diyanet farkını bilebilmek.

Hiç kimse Siyerden edindiği bilgilerle Rabbin bu anılan sıfatlarına ortak koşmayı yapmıyor. Yapamaz. İçerik başka, konsept farklı. Ama hadisler dinde ikinci kaynak sayılıyor. Peygamber Allah ile birlikte Hüküm koymada ortak ediliyor. Sonrasında Ulema denilen zevat da bunlara ortak ediliyor. Ortaya ucube bir şirket dini çıkmış oluyor. Allah’tan olan ile Kul’dan olan aynı kategoride değerlendirilerek...

Sorun bir şeyin varlığı yada yokluğu değil. Sorun sizin o şey ile Allah’ın sıfatlarına ortak koşup koşmadığınız. Sorun sizin o şeyi Dinde temel kaynak sayıp saymadığınız.

Hiç kimse size başka kaynaklara bakmayın, onlardan din adına bir şey öğrenmeye çalışmayın demiyor. Denilen şey, yegane mutlak kaynak olarak Kur’ana iman edin. Kur’an harici ikinci bir -mutlak doğru- varsaymayın deniliyor.

Yoksa tüm sözleri dinleriz, güzeline tabi oluruz. Yoksa her bilenin üzerinden daha iyi bilen vardır. Ondan o bilgiyi, açılımı alırız. Yoksa bilmediklerimizi bilenlere sorarız öğreniriz. Bu ayrı, apayrı.

HANİFLİK (ALLAH’I TÜM SIFATLARIYLA BİRLEMEK) ZOR İŞ VESSELAM…

Saygılar

http://www.kurandakidin.net/bolumler/14mezhepler.htm

Yukarı dön Göster Alperen's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Alperen
 
yusuf
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 09 mart 2005
Yer: United States
Gönderilenler: 100
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı yusuf

yazmayacam da, simdi remzi abi diyecek gordun mu senin dediklerini curuttu ondan yazicagim....

velhasili hep ayni hikaye sirf kendi inandiklarini ortaya koymak icin benim cumleleri bahane edip durmussun, ve yine malesef hic ama hic alakasi yok, ya turkce problemimiz var yahut ben "hanif dili" bilmiyorum... yahut da tam anlamiyla "ard niyet" var.....

biliyorum ilmi deliller felan deniliyor cunku oyle bir hale getiriliyor ki "zorla dayatmayla" bu SAP'iK felsefeler kabul ettirilip bir de akademik kisveye burundurulmek isteniyor, iste ona yaniyorum....

benim herhangi bir ogreticilik tevazu felan filan derdim yok beni taniyan taniyor... asil mesele ise: zaten anlatmaya calistigim "inanc dizimindeki onermeler zinciri" ne guzel yazmissin bak : " ben boyle INANDIM"

bizde yillardir bunu anlatiyoruz iste: din "rasyonel degil, idealistdir"..

gelelim tarih ilmine: simdi sen birak zirvalamayi ayetlerden felan delil getirmeyi de, hangi tarihciden veya tarih ilminden siyeri veya bu cemel vakasi savaslar felan ogrendin onu de hele ?!! " yoksa o da karsi ciktiginiz bir ilhamla kalbine mi dogdu, ya da oylesine mi inaniyorsun yok basit bir kabullenme mi?!!!"...

ehli sunnete gore sahabeler elbetteki degerlidir ve cennetle musdeli kimseler dahi "bizce yakisiksiz" bir elestiriye " tabi tutulamaz...

guzel kardesim kendinize hak gordugunuzu karsiya gormedikce evvela insan olamazsiniz ki digerini neyleyim.... sen ve digerleri sapikliklari zorbalikla kabul ettirmeye calisacaginiza bizim 1400 yillik ehli sunnet vel cemaat itikadimiz gun gibi herturlu ortamda incelenmeye ve tabii ogrenmeye acik , zahmet edersen... kisacasi bizde buna iman etmisiz...

siz acik ayetleri bile bak nasil da yazmis " yok efendim ayetlerden siralamalarin yanlis oldugu anlasiliyormus " heralde bu da ilhamla biliniyor (belki ALLLAH oylesine rasgele yolladi, nerden biliyorsun )"gibi carpitirken, mufessirlere kilic cekip saldiriyor da " yok efendim bu ayet bu degil de budur diye yaygara kopariyorsunuz ".....'

insanin taaaaaaaaaaaaaaa ilk yazimda belirttigim uzre "farkli ve yenilikci olma azmi sapmasinin temel unsurlarindandir"....

tekrar ediyorum ki tevazu veya buyuklenme gibi derdim yok, cok sukur biz bunlari astik, yunus emrenin deyimiyle

"varin birazda siz oyalanin...."

Yukarı dön Göster yusuf's Profil Diğer Mesajlarını Ara: yusuf
 
celebi
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 30 nisan 2005
Gönderilenler: 167
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı celebi

Alperen Yazdı:

Selam Yusuf

..................................

Mezhep nedir? Sözlükteki anlamı değil, yürürlükteki anlamı önemli. Kavramı çarpıtıyorsun. Sakat giriyorsun sakat devam ediyorsun.

Evet sahabe mezhepsizdir. Ne sahabe Ne Tabiin ne de onlardan sonraki kuşağın mezhebi yoktur. Mezhepler tefrika, anlaşmazlık, uyuşmazlık durumlarından dolayı ortaya çıktı............

 Ashabın mezhebi, yolu KUR’ANDIR. Güzide Ashabında, Sevgili Peygamberimiz’inde biricik Yolu KUR’AN’dır. Sonraları yol Kur’an+Hadis+İcma+Kıyas oldu.

Önce Dinde tek hüküm koyucu Allah idi. Resul’de bunun uygulayıcısı ve tebliğcisi idi. Resul canlı Kur’an idi. Sünneti Muhammedi=Üsve-i hasene=Kur’andı. .............

Sahabe kime denir? Bu ayrı bir konu. Sahabe katili Muaviye de sahabi. Sıffın’da, Cemel’de mızrakların ucuna Kur’an sayfalarını asıp birbirini boğazlayanlar da sahabe. Bunlarda mı yıldız gibi, bunları takip edip birbirimizi boğazlayalım mı şimdi? ..........

Sen bu havayı basarken çuvalladığının farkına bile varamıyorsun. “hadisde de buyrulur ki (ki ayetlerde de var ):"ashabin herbiri yildiz gibidir ve takip edeni dogruya iletir"...” (YUSUF)

Ayetlerde ne var? Nerede hangi Ayette bu söylediğin var? Haydi göster Yusuf Efendi? Demogoji değil açık ve net bir soru sana. Var diyorsan ispat etmelisin.

........

İkinci ve en önemli nokta işte bu: Dinde Hüküm Koyucu yegane mercinin Allah olup olmadığını kabullenmek. Dinde Biricik Mutlak Hüküm kaynağının Kur’an olduğunu kabullenmek. Sahih tek kaynağı Allah’ın Kitabı olarak kabullenmek. Allah’tan olan ile Kul’dan olanları ayırabilmek. Din ile Diyanet farkını bilebilmek.

Hiç kimse Siyerden edindiği bilgilerle Rabbin bu anılan sıfatlarına ortak koşmayı yapmıyor. Yapamaz. ..................

Hiç kimse size başka kaynaklara bakmayın, onlardan din adına bir şey öğrenmeye çalışmayın demiyor. Denilen şey, yegane mutlak kaynak olarak Kur’ana iman edin. Kur’an harici ikinci bir -mutlak doğru- varsaymayın deniliyor.

.................

http://www.kurandakidin.net/bolumler/14mezhepler.htm

Yusuf forumdas benim Alperenin yazisindan anladigim ana noktalar bunlar. Sen bunlara cevap verecegine yine baslamisssin, Kurdiv-i Yusuf makaminda Dede efendiden gazel okumaya.

Beliki okumssun, neden sorulara yada aciklamalara dogrudan cevap verecegine,  Dede efendiden gazel okuyorsun anlamiyorum. Bir iddiada bulunuyorsun sonrada cevap verilince bizleri cevapdan mahrum birakip divan edebiyati yapiyorsun.

Maksadimiz hiciv yoksa dalga gecmek degil Yusuf kardes.

Selam ile

Celebi

 

Yukarı dön Göster celebi's Profil Diğer Mesajlarını Ara: celebi
 
yusuf
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 09 mart 2005
Yer: United States
Gönderilenler: 100
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı yusuf

yahu yemin ederim benim dilim ile sizin diliniz FARKLI....

neyse yine de su celebiye bir ders vereyim....

bak arkadas sen evvela git "kac turlu soru oldugunu" kelam ilminden ogren ve tabi sorunun ne oldugunu da....

ha simdi sizin sorular iki kisim bak birincisi "kapali uclu" ikincisi ise "afaki" yani bunun her iki turden de " cevapsiz sorular mantigi"nda....

senin anliyacagin sorularda amac ya "onaylatmak" ya da "reddiye" iceriyor ki " cumlesi zorbaliktan mutevellit".....

ayriva "dede efendi de gazel olmaz, "birey" olun biraz " birey".. ot gibi yasiyacaginiza arabeskten cikin da biraz hakkin nurunu temasaya yeltenin.......

he simdi aklinizin (hani iyiniyetli hafif ifadeyle) size oynadigi oyuna ben de duseyim, bu mu istediginiz ?....

hayir, asla ve kata.....

oteyandan, asil cevap bekliyen sorular ise benim sorularim, "tutarli, acik ve tabi duz mantik icerikli" sorular....

kimseyi koseye felan sikistirmaya calismadan (eger bilip anlasaydiniz suphesiz kur'an da ve tabi sunnette de ayni uslubu gorurdunuz ) gayet dimagi sorular.....

simdi sen ve digerleri bunlari da anlamlandiramaz onun icin "anlatim metodunun" en alt seviyede ki "orneklendirme" yoluna gidelim...

bak soruya: mezhep nedir ? "soru onergesi geldi !!! peki ikinci kisimda ne var ? hemen yapistirmis "menfi kasr onermesi" : "ama sozluk anlami degil" 3.cul sart pesinden , nasil olacak ?.."yururlukteki anlami " !!!???..

o nasil oluyor o ? "afaki soru"...

simdi bu arkadas bana soru sordu he mi?...

eger kotu niyetli degilseniz iste sizleri kandiranlar (daha hafifi kendi nefsiniz ) iste boyle sacmaliklarla bu isi beceriyoooooooooo......

hele siz bir duze inin, elbet ilminizden (varsa ) faydalanmak bahtiyarliktir.....

Yukarı dön Göster yusuf's Profil Diğer Mesajlarını Ara: yusuf
 
Alperen
Admin Group
Admin Group
Simge

Katılma Tarihi: 09 nisan 2005
Gönderilenler: 2974
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Alperen

Selam Celebi, Yusuf

velhasili hep ayni hikaye sirf kendi inandiklarini ortaya koymak icin benim cumleleri bahane edip durmussun, ve yine malesef hic ama hic alakasi yok,

Yusuf efendi, ne yapacaktım. Senin aklında olan cevabı tahmin edip de onu mu yazmalıydım. Bu mudur istediğin? O zaman mı tatmin olacaksın. Herkes senin gibi değerlendirme yapmak zorunda mı? Herkes Ehl-i Sünnet Vel Cemaat anlayışına göre mi değerlendirmek zorunda konuları?

Evet sıkıntınız bu. Tek Kurtuluş yolunun inandığınız yol olduğunu varsayıyorsunuz. Kalan herkes sapık. Ne kadar zavallı bir mantık bu. Ne kadar dar bir kafa bu. Bu yüzden sizin cevaplarınıza uygun olmayan cevaplar sadece birer zırva. Uygun olmayan görüşler de sapık görüş.

Neye göre yanlış, kime göre sapık? Referansın/dayanak noktan nedir bu konuda?

Ehli Sünnet harici takımın yeri cehennemdir size göre. Mezhep=Dindir. Mezhepsizlik dinsizlik demektir sizin dünyanızda. Ama bu savınız Kur�ana dayanmıyor. Dayanıyorsa bize sağlam akli-mantıki deliller eşliğinde Allah�ın kelamından örnekler sunarsınız iş biter.

Ben de örneğin diyebilirim ki Tek kurtuluş yolu Şia�nın yoludur. Kalan herkes cehennem kütüğüdür. Benim bu savım da sizinki gibi sallamasyon. Ben de sizin gibi dayanaksız işkembeden sallıyorum. Benim bu savıma dair sen ne diyebilirsin? Kale boş, tüm şutlar gol. Kitaptan bir delil olmaksızın dayanaksız, mesnetsiz, öylesine-keyfimize konuşalım o zaman. Bak ayette Allah ne diyor:

Onlardan ki, dinlerini parçalayıp hizipler/fırkalar haline geldiler. Her hizip kendi elindekiyle sevinip övünür. (Rum 32)

Bu ayet bize hitap etmiyor değil mi? Ehli Kitaba edilmiş bir laf bu değil mi? Hemen kendimizi sıyıralım biz. Ne de olsa biz Naciyeyiz ötekiler Fadime. Ayetin hangi konu bağlamında işlendiğini gör de ondan sonra yaz bir şeyler. http://www.kurandakidin.net/kuranasp/sureler.asp?cid=30

Senin Fırkanın, senin mezhebinin, senin yolunun Hakk olduğuna, diğerlerinin ise Batıl olduğuna dair delilin nedir???  Herkesin iddiası kendisinin hakk yolda olduğu. Senin de iddian bu. Nerede deliliniz? Kitaba, delile dayanarak mı konuşuyorsunuz?

biliyorum ilmi deliller felan deniliyor cunku oyle bir hale getiriliyor ki "zorla dayatmayla" bu SAP'iK felsefeler kabul ettirilip bir de akademik kisveye burundurulmek isteniyor, iste ona yaniyorum....

Benim/bizim yazdıklarım(ız)a sapık damgası vururken örnekler vererek yapmalısın bunu. Hangi görüşümü(zü)n neden sapık olduğunu belirt. Yoksa söz sahibine döner. Yoksa desteksiz sallayan biri olduğun anlaşılır ancak.

gelelim tarih ilmine: simdi sen birak zirvalamayi ayetlerden felan delil getirmeyi de, hangi tarihciden veya tarih ilminden siyeri veya bu cemel vakasi savaslar felan ogrendin onu de hele ?!! " yoksa o da karsi ciktiginiz bir ilhamla kalbine mi dogdu, ya da oylesine mi inaniyorsun yok basit bir kabullenme mi?!!!"...

Ayetlerden delil getirmem seni neden rahatsız etti? Sendeki bu kaşıntı hayra alamet değil, bilesin. Sünni zevatın görüşlerinden deliller getirip yazıyı onlarla süsleseydim zevkten dörtköşe olacaktın ama. Her Sünni gibi senin de bu sıralama konusundaki önceliklerin belli.

Senin takıntı yaptığın konu şu:  Hiç kimse hadisler yok, hadis alimleri takımı yok, Buhari, Müslim, Tirmizi vd. yaşamamıştır demiyor. Bunların her birinin doğum yeri, hayatı, ölümü her bir ayrıntı tarih kaynaklarında mevcut. Kütübü sitte diye  bir şey yok diyen var mı? Bunları Buhari, Tirmizi, Sünen vd. hazırlamamıştır diyen var mı?

Hiç kimse ehli Sünnet diye bir şey yok demiyor. Sünniliğin neden, nereden neş’et ettiği hepsi tarih kaynaklarında mevcut. Diğer siyasi, itikadi, ameli mezheplerin hepsinin doğuşu, gelişimi tarih kaynaklarında işlenmiş. Bu -tarih ilmi-, sen ister doğru  say istersen yanlış. Sıkıntı senin bunu doğru/sahih saymakla birlikte bu tarih konularını Allah’ın sıfatlarına şirk koşman noktasında başlıyor, anlıyor musun Yusuf Efendi. İstersen paragrafın başına dön ve bir daha oku.

Can alıcı nokta şu: Mevzumuz bu mezheplerin, hadislerin, hadisçilerin tarihi kaynaklarını sorgulama mevzusu değil. Mevzumuz bunlarla Allah’ın dinine ortak koşulup koşulmadığı. Mevzumuz Dinde tek kaynak Allah�tan olan Kur�an mı? Yoksa Kul’dan olan hadis+icma+kıyas da mı artı kaynaktır mevzusu. Ben burada hadislerin 200 yıl sonra kaleme alındığına değinmiyorum. Kulaktan kulağa oyunu gibi sonuçta ortada orijinal sözün kalıp kalmadığını sorgulamıyorum. Bunlar vasıtasıyla din ve diyanet kavramlarının birbirine karıştırılıp karıştırılmadığını sorguluyorum. Bilmem anlatabildim mi?

Bak şu kısmı dikkatli oku, birkaç sefer oku. Tarihte kayıtlı olan mevzular ile Allah’ın dinde biricik hüküm koyucu sıfatına ortak koşulmuyor. Tarih ilmine iman edilmiyor. Bu ilim dalı dinde delil sayılarak şirk koşulmuyor. Ama hadislere iman ediliyor. Ama mezheplerin HAKK olduğuna iman ediliyor. (HAKK Allah’tan olandır ancak.) Birilerinin yapmış olduğu Akademik çalışmalar Allah kelamıyla eş tutuluyor. Birisi kadının eline değilirse abdest bozulur diyor bu hakk oluyor, bir diğeri hayır bozulmaz diyor bu da hakk oluyor. Ama Kur’ana bakıyorsun bu saçmalıkların hiçbirisi yok. Yada Allah unutmuş da bizim hocaefendilerimiz eklemiş.

Sen hala, “tarih kaynaklarının anlattıklarını doğru sayıyorsun da Hadisleri neden doğru saymıyorsun kardeşim”, demeye devam et. Sen hala bu konuyla kendi mezhebinin hakk olması arasında irtibat kurma çalışmalarına devam et.

Mesele, hadisleri Hz. Muhammed’in söyleyip söylemediği değil. Mesele mezhep imamlarının doğrulukları eğrilikleri değil. Mesele Sünniliğin doğru, Şiiliğin yanlış olduğu meselesi değil.

İki farklı, bambaşka bir durum var burada. Tarih yada Siyer konusu ayrı bu konu ayrı. Bilmem görebildin mi?

Kökenlerin varlığını yada doğruluğunu tartışmıyoruz. Bu kökenlerden yola çıkılıp nerelere varıldığından bahsediyoruz.

Bir usul, bir yöntem tartışması bu.

Eğer yine ısrarcıysan; Biber acıdır, hayatta acıdır. O zaman hayat biberdir. Biber de hayattır. Öyle diyorsan öyledir Yusuf efendi. Haklısın ne diyeyim:)

ehli sunnete gore sahabeler elbetteki degerlidir ve cennetle musdeli kimseler dahi "bizce yakisiksiz" bir elestiriye " tabi tutulamaz...

Sahabelerden kimlerin değerli olduğu ayetlerde yazıyor. Ebu Süfyan da sahabedir unutma. Sünnilere göre Mekkenin fethinden sonra canını kurtarmak için İslam Dinine girenler de sahabe. Sahabe arkadaş demek, dost demek, zor günde omuz veren, destek sağlayan demek. Ayette neden özellikle -Bedir Ashabı- takdir ediliyor? Öyle Sünnilerin anladığı gibi yoldan geçerken bir selam iki kelamla sahabe olunmuyor.

Sahabeler(?) -sence- eleştiriye tabi tutulamaz. Ama birbirini boğazlayan, koltuk sevdasından dolayı birbirinin kanına giren bu “star”ları Allah La Yüs’el olarak nitelendirmemiş. Sen nitelendirebilirsin. Bu senin hüsnü kuruntun.

Allah Kur’anda Peygamberiyle muhatap olan ashabın (Sünnilere göre Peygamberimizi gören ve onunla konuşan, hemhal olan kişilerin) hepsini övüyor mu yoksa çoğunlukla yeriyor mu? Önce bunu araştır. Araştır, bilgi sahibi ol. Sonra fikir sahibi ol ve buraya yaz. Kur’anda var dediğin konunun bile Kur’anın neresinde var olduğunu bilmeden sallayabiliyorsun. İlgili soruları da nedense görmezden geliyorsun. Ne diyeyim sana daha. Cevap yazarken bile �havan kaçtığı� için, birileri “bak cevap yazamıyor, şişti kaldı işte” demesinler diye yazdığını belirtiyorsun. Nefsani takıldığını ilan ediyorsun.

guzel kardesim kendinize hak gordugunuzu karsiya gormedikce evvela insan olamazsiniz ki digerini neyleyim.... sen ve digerleri sapikliklari zorbalikla kabul ettirmeye calisacaginiza bizim 1400 yillik ehli sunnet vel cemaat itikadimiz gun gibi herturlu ortamda incelenmeye ve tabii ogrenmeye acik , zahmet edersen... kisacasi bizde buna iman etmisiz...

Kendimize hak gördüğümüzü sana da size de hak görmediğimizi nereden çıkardın. Kitap belli, Kitapta Allah’ın tarif ettiği yol belli. Hepimiz parçalanmadan, bölünmeden, fırkalaşmadan, mezhepleşmeden ona uymakla yükümlüyüz. Sen ben hepimiz sadece bundan sorumluyuz. Allah’ın ipine tutun, Allah’ın boyasıyla boyan sen de ben de hak edelim hak edilecekleri. Bu senin yaptığın şey laf salatasından başka birşey değil.

Bak neye iman ettiğini kendin yazmışsın. Ehli sünnet vel cemaat itikadına İMAN ettiğini yazıyorsun. DİKKAT İMAN  Ehli Sünnet Vel Cemaat�in görüşlerine, yoluna, bakış tarzına iman etmişsin. Bravo sana. Elinde bir kitap var ve sana nelere iman edeceğini söylüyor ama sen tutuyorsun başka başka şeylere de iman ediyorsun. Allah’tan olana ve bazı kulların anonim görüşlerine hepsine birden iman etmişsin. 

Demek seni sapıklıklara iman etmeye davet ediyorum/ediyoruz. Ben diyorum ki Allah’ın kitabına İMAN edelim. Şahsi görüşleri, Mezhep kanaatlerini İMAN konusu olarak değerlendirmeyelim. Bunun neresi yanlış? Sapıklıkları zorbalıkla kabul ettirmeye çalışıyormuşuz. O zaman göster bana, nerede hangi sapık fikri sana dayattım/dayattık? Sadece Kur’anı Tek Mutlak Doğru kitap sayalım demek mi sapıklık? Allah’ı dinde yegane, tek hüküm koyucu merci olarak kabul edelim demek mi sapıklık? Allah’tan olan ile kuldan olanı ayıralım, şirket dini oluşturmayalım demek mi sapıklık? Hangisi sapıklık? Bir iddian varsa benim yaptığım gibi, ilgili kısmı al ve öyle cevap yaz. Ayrıca bizim soruları neden es geçiyorsun? Neden cevaplamaktan kaçınıyorsun? Daldan dala atlamadan ilgili sorulara cevap yaz da konular hakkındaki kanaatini öğrenelim.

siz acik ayetleri bile bak nasil da yazmis " yok efendim ayetlerden siralamalarin yanlis oldugu anlasiliyormus " heralde bu da ilhamla biliniyor (belki ALLLAH oylesine rasgele yolladi, nerden biliyorsun )"gibi carpitirken, mufessirlere kilic cekip saldiriyor da " yok efendim bu ayet bu degil de budur diye yaygara kopariyorsunuz ".....'

Ben “yanlış” demedim. “Rastgele yolladı” da demedim. Demediğim şeyleri demişim gibi yazma. Bu sana da hiç kimseye de yakışmaz. Aç oku sureleri. Nasıl konudan konuya atlandığını, nasıl başka bir surede aynı konuya devam edildiğini gör. Kitap bana böyle ulaştı. Benim sorunum bu değil. Sorun yapsam da çözüm bulabilecek değilim. O yüzden bu konuda tırmalamanın hiç gereği benim için. 

Siyer kaynaklarında anlatılıyor bu konular. Siyerden okuyorum ve buradan sağlama yapıyorum evet doğru diyorum kendimce. Hadislerden de bakabilirim sonra sağlamasını yine Kur’andan yaparım. Yanılıyor da olabilirim her zaman olduğu gibi. Ama ben bunu senin gibi iman konusu yapma eğiliminde olmadığımdan ötürü, benim için nema problema.

Müfessirlere kılıç çeken yok. İftira etme. Herkes anladığını yazar. Yazdıklarıyla insanları aydınlatmaya çalışır. Dileyen okur, faydalanır. Tabiki sana göre Müfessirler de la Yüs’el. Yoksa bazı insanlar gibi sen de mi müfessirlerin yorumlarını mutlak doğru sayıyorsun? Müfessirlerin yorumlarını eleştirenler sence de mi cehennem odunu?

Bak benim hümeze lümeze konusunda faydalandığım kaynak Fi Zılalil Kur’an ve Mevdudi’nin tefsiri. İlgili yazımı oku. Benim yaram yok. Gocunmuyorum bu yüzden. Tüm tefsirlere bakarım. Herkesi dinlerim sonra sözün güzeline uyarım. Hadisleri de okurum ama onları dinde kaynak saymam. Faydalanacağım bir şey varsa onlardan da faydalanırım. Bende sende olduğu gibi takıntılar yok.

En fazla Hans’ı okurum. Sayesinde çok şeyler öğrendim. Doğrularının da yanlışlarının da bana katkısı oldu. Bazı şeylere karşı olmam ondan faydalanmamamı gerektirmez. Ben senin gibi doğrunun yalnız bir yerden, sadece bir yerden gelebileceğine iman etmiş bir fert değilim. Herkesden alacaklarım vardır.

Her fikir odağında doğrular da vardır yanlışlar da. Aslolan, iman etmeden faydalanabilmek, yanlışlarından da doğruya varabilmek.  Aslolan, ölçüt olarak elden -tek kutsal kitap- olan Kur’anı bırakmamak. Aslolan itikadımızın biricik kaynağının Allah’ın kelamı olmasıdır. Aslolan ona uyanı alabilmek, uymayayanı da gözünün yaşına bakmadan atabilmektir.

Neye, kime, hangi kitaba/kitaplara iman ediyorsun bu önemli. İtikadının kaynağı ne, bu önemli. Rabbin kim, bu önemli. Kimin/kimlerin haram dediğini haram helal dediğini helal sayıyorsun, bu önemli.

Sen HANİF misin? Sen Birleyen misin? İşte bu önemli. Çok çok önemli.

Senin de değindiğin gibi bizim dillerimiz farklı. Sende dört ve fazlası -mutlak- var biz de bir tek -mutlak- var. Biz her şeyi o tek -mutlaka- göre değerlendirme gayretinde iken sen birçok -mutlak- için değerlendirme yapmaktasın yada istemektesin. Biz Kur’andaki Dini referans alma gayretindeyken sen diğer kutsal saydığın kitaplarla birlikte oluşturulmuş Şirket Dinini referans alma derdindesin. Bu yüzden seninle anlaşabilmemizin mümkünü yok Yusuf Efendi. Herkesin yolu kendisine hayırlı olsun. Ne sen bizi ikna edebilirsin ne de biz seni. Vesselam.

Saygılar

 



__________________
Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
Yukarı dön Göster Alperen's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Alperen
 
Alperen
Admin Group
Admin Group
Simge

Katılma Tarihi: 09 nisan 2005
Gönderilenler: 2974
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Alperen

KUR’ANDAKİ DİNDE FIRKACILIK/MEZHEPÇİLİK YASAKTIR

En’am 159. Dinlerini parça parça edip fırkalara, hiziplere bölünenler var ya, senin onlarla hiçbir ilişiğin yoktur. Onların işi Allah'a kalmıştır. Allah onlara, yapıp ettiklerini haber verecektir.

Ali İmran 103. Hep birlikte Allah’ın ipine yapışın, fırkalara bölünüp parçalanmayın; Allah’ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın.Birbirinizin düşmanı idiniz, Allah kalplerinizi uzlaştırıp kaynaştırdı da O’nun nimeti sayesinde kardeşler haline geldiniz.Ateşten bir çukurun kenarında idiniz; sizi oradan kurtardı.Allah size ayetlerini bu şekilde açıklıyor ki, doğruya ve güzele yol bulasınız .

Ali İmran 105. Kendilerine açık-seçik kanıtlar geldikten sonra, çekişmeye girip fırkalar halinde parçalananlar gibi olmayın.Böyle olanlar için çok büyük bir azap vardır.

En’am 153. Bu benim dosdoğru yolumdur, onu izleyin, başka yolları izlemeyin! Yoksa bu hal sizi O'nun yolundan uzaklaştırıp parçalara böler. Sakınıp korunasınız diye O bunu önermiştir size.

Muminun 53. Fakat onlar işlerini aralarında parçalayıp çeşitli zübürlere/kutsallaştırmış hizip kitaplarına ayırdılar. Her hizip, yalnız kendi yanındakiyle sevinip övünmektedir

Rum 32. Onlardan ki, dinlerini parçalayıp hizipler/fırkalar haline geldiler. Her hizip kendi elindekiyle sevinip övünür.

 

Beyine 4. Kitap verilmiş olanlar, kendilerine beyyine/açık delil geldikten sonradır ki parçalanıp bölündüler.

Kur’anı terk ettik. Bir kenara attık. Yada kitabın bir kısmına iman edip bir kısmını inkar ettik(görmezden geldik, gizledik) (2.185).

Nesih-Mensuh dedik, bir kısım ayetleri bir kısım ayetlerle iptal ettik. Bu da yetmedi hadis ile bile ayetin hükmünü çürütme yoluna gittik.

Dinimizi parça parça edip, fırkalara, mezheplere bölündük. Paramparça olduk. Mezheplerimizi DİN saydık. Her birimiz kendi inandığı değerleri tek doğru saydı.

Dosdoğru olan yoldan saptık, her birimiz kendisine apayrı yollar belirledi. Herkes kendi yoluyla yol alacağını sandı.

Her bir grup kendi görüşüne göre prensipler belirledi ve bunları dinlerinin temeli saydı.

Açık seçik kanıtlar Kur’anda olduğu halde çekişmeye girdik. Kutsal Kitabımız yanında daha bir sürü kutsal kitaplar oluşturduk. Onlara da iman ettik. Bu halimizle sevinip övündük. Bizi bu halimizin ahirette kurtaracağı vehmine kapıldık. Bu halimizde o kadar bağnazlık yaptık ki diğer tüm görüş mensuplarının yerini cehennem olarak belirledik.

Biz Fırka-i Naciye idik diğerleri ise sapıktı ama…

Keşke diyenlerden olmayalım. Pişmanlığın fayda vermeyeceği o gün gelmezden önce aklımızı başımıza alalım

Ne zaman onlara: "Allah'ın indirdiklerine uyun" denilse, onlar: "Hayır, biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye (geleneğe) uyarız" derler. (Peki) Ya atalarının aklı bir şeye ermez ve doğru yolu da bulamamış idiyseler? (Bakara Suresi, 170)

Yukarı dön Göster Alperen's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Alperen
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

<< Önceki Sayfa 4
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats