HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: süt -süt kardeş-evlat edinme, akraba evli Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
Mircan
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 25 agustos 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1277
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Mircan

Selam Efrayim,

Sorunun anayasal olduğunu düşünmüyorum.Sorun islamiyeti hakkıyla yaşamamakta,yasaların bu konuda bir engellemesi olmadığını biliyorum.Ha engellemiyor da teşvik ediliyor mu diye sorarsan zannetmiyorum.

Esasında bunun bir önemi olduğunu da düşünmüyorum.Kur'anın emirlerine uymayan bir toplum,devletin diretmesi yada tavsiyesi ile bunu yapacaksa varsın hiç yapmasın...

Sevgileirmle

Yukarı dön Göster Mircan's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Mircan
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

 

      Efrayim

      Sevgili Mircan...

      "Sorunun anayasal olduğunu düşünmüyorum" dediniz ben anayasa terimini; konuyu daha iyi açıklamak amacıyla, benzetme anlamında söyledim. Konunun anayasayla iligisi yok.

       "Sorun islamiyeti hakkıyla yaşamamakta,yasaların bu konuda bir engellemesi olmadığını biliyorum" dediniz. Şu an yürürlükte olan medeni kanunumuza, göre evlatlığın eşi ile evlenemezsiniz.

         Siz de şöyle diyebilirsiniz. İslamiyeti yaşamak isteyen evlatlık almaz sorun olmaz.Evlatlık almak isteyen müslümanada devlet engel olmaz ve kuralınıda koyar.

        Kural şu:  Madde 129.- Aşağıdaki kimseler arasında evlenme yasaktır  3. Evlât edinen ile evlâtlığın veya bunlardan biri ile diğerinin altsoyu ve eşi arasında...

           Buraya kadar tamam. Sıkıntı şu : Bu maddenin mantığı eğer dinsel deniyorsa, hiçbir semavi dinde bu durum yok.Beşerin koyduğu bir yasak. Birde bu yasağa; laik sisteme göre böyle olması gerekir kılıfı bulundu.Karşı gelirseniz laik sisteme karşı olursunuz.Sukut ederseniz dine karşı olursunuz.

       Çık çıkabilirsen işin içenden.

       Sevgi ile, 

        

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
barış
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 13 eylul 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 339
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı barış

Selam,

Bu konu vesilesiyle bir hususa arkadaşların dikkatini çekmek istiyorum.

Evlat edinme kurumunda, çocuk sizin nüfusunuza geçiyor, ve çocuğun ailesi sağsa onların da izninin alınması şart. Çünkü çocukları üzerinde hiçbir hakları kalmıyor.

Oysa yasalarımızda bir düzenleme daha var. Koruyucu Aile olmak.

Evlat edinmek isteyenler, genelde çok küçük yaştaki çocukları tercih ediyorlar. Çocuk büyüdükçe, evlat edinilme olasılığı azalıyor ve bir müddet sonra neredyse yok oluyor. İşte bu durumda olan çocuklar için konmuş bir düzenleme koruyucu ailelik.

Koruyucu ailelikte, evlat edinilme şansı olmayan çocuklar, istekli ailenin yanına veriliyor ve çocuk bir aile ve eve kavuşmuş oluyor.Ailesi yada akrabaları hayattaysa, onlarla görüşmelerini de sağlıyorsunuz. Evinizde yuva sıcaklığını hisseiriyor, ona manevi ebeveynlik yapıyorsunuz, çocuğu kendi öz evladınız gibi sahiplenmeden ama öz evladınızdan daha ileri tutarak, belki de daha çok ilgi şefkat göstererek.

Bu kurumun da ülkemizde yaygınlaşması gerektiğini düşünüyorum.

Saygıyla.

 

 

Yukarı dön Göster barış's Profil Diğer Mesajlarını Ara: barış
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

 

       Efrayim

       Sevgili Barış...

      Katılımınız için teşekkür ederim.

      Koruyucu aileden bahsediyorsunuz.İster koruyucu ister evlatlık, hangi kurum olursa olsun annelik yok.Aile olursunuz ama anne olamazsınız. Bizim kavgamız anne kavgası.

      süt -süt kardeş-evlat edinme, akraba evliliği  konularının tamamını okumanızı salık veririm.

      Sevgi ile,

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
imran1990
Newbie
Newbie


Katılma Tarihi: 31 ocak 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 7
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı imran1990

allahın selamı üzerinizde olsun ben bişey sormak istiyorum ben amcamın oğlula nişanlıyım ve bizim çevremizde akraba evliliği çok olur mesela yengemin kardeşi amcasının oğluyla evli ve çok mutlu daha bunun gibi bir çok örnek var acaba günahmıdır bilgilendirirseniz sevinirim

__________________
allahın selamı üzerinizde olsun
Yukarı dön Göster imran1990's Profil Diğer Mesajlarını Ara: imran1990
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

 

          Efrayim

          Sevgili İmran1990...

          Bu bölümü ben açtığımdan, konunuza ilgi duydum.

          Konuyu gündeme getirmekteki esas maksadımız, sütanne-sütkardeş evliliğinin dinen haram, Türkiye cumhuriyeti kanunlarına göre caiz.Bu çelişki üzerine tartişmayı açtım.

           Sizin konunuza gelince, Allah, kimlele evleneceğimize değil, kimlerle evlenmememiz gerektiğini açık seçik belirtmiş, haramla sınırlamıştır.

               Nisa  23   ayeti

              Analarınız, kızlarınız, kızkardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, kardeş kızları, kızkardeş kızları, sizi emziren analarınız, süt bacılarınız, eşlerinizin anaları, kendileriyle birleştiğiniz eşlerinizden olup evlerinizde bulunan üvey kızlarınız size haram kılındı. Eğer onlarla (nikahlanıp da) henüz birleşmemişseniz kızlarını almanızda size bir mahzur yoktur. Kendi sulbünüzden olan oğullarınızın eşleri ve iki kız kardeşi birden almak da size haram kılındı; ancak geçen geçmiştir. Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir. *

              Ayet ve tefsiri

          

Nisa Suresi 23. Ayet ve Tefsiri


Sizlere anneleriniz,34 kızlarınız,35 kız kardeşleriniz,36 halalarınız, teyzeleriniz, erkek kardeşlerin kızları, kız kardeşlerin kızları,37 sizi emziren (süt) anneleriniz, süt kız kardeşleriniz,38 kadınlarınızın anneleri39 ve kendileriyle (gerdeğe) girdiğiniz kadınlarınızdan olup koruyuculuğunuz altında bulunan üvey kızlarınız40 -onlarla gerdeğe girmemişseniz, size bir sakınca yoktur-, sizin sülbünüzden olan oğullarınızın eşleri41 ve iki kız kardeşi bir araya getirdiğiniz (evlilik) haram kılındı.42 Ancak (cahiliyede) geçen geçmiştir. Şüphesiz, Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.43


34. Bu yasak; hem öz, hem de üvey anne için geçerlidir ve ikisi de haramdır. Bu kural aynı zamanda annenin annesi ve babanın annesi için de geçerlidir. Babasının gayri meşru ilişkide bulunduğu bir kadının, oğula haram olup olmadığı konusunda alimler farklı görüşlere sahiptirler. Böyle bir kadınla evlenmenin haram olduğu görüşünde olanlar, babanın şehvetle dokunduğu bir kadının bile, oğula haram olduğunu söylerler. Oğulun gayri meşru ilişkide bulunduğu bir kadının babaya haram olup olmadığı veya kızın gayri meşru ilişkide bulunduğu bir adamın anneye veya tam tersi bir durumun, kıza haram olup olmadığı konusunda da bir çok ihtilâflar vardır. Bu meselenin fıkhî incelikleriyle ilgili birçok karşıt görüş vardır. Fakat biraz düşünülünce, bu tür olayların toplum hayatında meydana gelmemesi gerektiği ve hak yolundaki bir hayatla uyum içinde olmadığı anlaşılır. Bu nedenle ilâhî kanun; bu tür şeyleri kılı kırk yararak helâl kılmaya çalışılmasına müsamaha gösteremez. Çünkü bu küçücük ayrılıklar, tüm toplum refahının dayanağı olan aile bağının kopmasına neden olacak kıskançlıklar açığa çıkaracaktır. Bu, aşağıda yer alan, Hz. Peygamber'in (s.a) iki hadisi ile de desteklenmektedir:

1) "Bir erkeğe, cinsel organına baktığı bir kadının annesi ve kızı haram olur."

2) "Allah, aynı zamanda hem annenin hem de kızın cinsel organını gören bir adama bakmaktan bile hoşlanmaz."

35. Kız için söylenen haram hükmü, oğulun kızı ve kızın kızı (yani torunlar) için de geçerlidir. Bununla birlikte gayri meşru ilişki sonucu doğan kız hakkında ihtilâf vardır. İmam Ebu Hanife, İmam Malik, Ahmed İbn Hanbel, aynen meşru kız çocuk gibi gayri meşru ilişki sonucunda doğan kız çocuğun da babaya haram olduğu görüşündedirler. İmam Şafiî ise, gayri meşru ilişkiden doğan kızın haram olmadığını söyler. Fakat bir babanın kendi sulbünden olduğunu bile bile bir kızla evlenebileceği düşüncesi çok iğrençtir.

36. Bu kural aynı zamanda anne ve baba tarafından üvey kız kardeşleri, öz kız kardeşleri de kapsar.

37. Öz olsun, üvey olsun anne veya baba tarafından bütün bu akrabalar haramdır. Öz olsun, üvey olsun, annenin veya babanın kız kardeşi oğul için haramdır. Aynı şekilde öz olsun veya üvey olsun kız veya erkek kardeşin kızları, erkek için kendi öz kızı gibi haramdır.

38. Bu yasaklama gözönünde bulundurulursa, bir kızı veya erkeği emziren bir kadın öz anne gibi, onun kocası da öz baba gibi kabul edilmelidir. Bu hususta ittifak vardır. Öz anne ve baba tarafından yasaklanan ilişkiler süt anne ve onun kocası, yani süt baba tarafından akrabalıklar için de geçerlidir. Bu, bu konuda Hz. Peygamber'in (s.a) söylediği bir hadise dayanmaktadır: "Kanın haram kıldığını, süt de haram kılar..." Fakat emilmesi gereken süt miktarı konusunda görüş ayrılıkları vardır. İmam Ebu Hanife ve İmam Malik'e göre, eğer çocuk en az orucu bozacak kadar bir miktar süt emerse, o kadın evlilik bakımından aynı öz annesi gibi olur. Fakat İman Ahmed'e göre, haramlar, ancak çocuk en az üç kez emdiğinde, İmam Şafii'ye göre de en az beş kez emdiğinde başlar. Aynı zamanda, emdiği sırada çocuğun kaç yaşında olması gerektiği konusunda da farklı görüşler vardır. Aşağıda çeşitli fakihlerin bu konudaki fikirleri özetlenmiştir.:

1) Hz. Ümmü Seleme, Hz. İbn Abbas, Zühri, Hasan Basri, Katâde, İkrime ve Evzai'ye (Allah hepsinden razı olsun) göre, eğer çocuk sütten kesilmeden önce emzirilir ve doyacak kadar emerse, ancak o zaman haram kuralı geçerli olur. Eğer sütten kesildikten sonra emerse, haram olmaz, çünkü bu aynen su içmek gibidir. Hz. Ali'nin (r.a) de bunu destekleyen bir sözü vardır.

2) Hz. Ömer, Hz. İbn Mes'ud, Hz. Ebu Hureyre ve Hz. İbn Ömer (Allah hepsinden razı olsun), çocuğun iki yaşına kadar herhangi bir zamanda emzirildiğinde bu yasağın geçerli olacağı görüşündedirler.

İmam Şafii, İmam Ahmed, İmam Ebu Yusuf, İmam Muhammed ve Süfyan Sevrî de bu görüştedirler. Ebu Hanife'nin de bunu destekler nitelikte bir sözü vardır. İmam Malik'de bu görüşü destekler, fakat iki yaştan bir iki ay geçse bile, bu yasağın geçerli olacağını söyler.

3) İmam Ebu Hanife'nin güvenilir bir kaynaktan gelen sözüne göre, eğer çocuk emzirilme dönemi boyunca, yani "iki buçuk yaşına dek" emzilirse, bu, yasak sınırları içine girer.

4) Hz. Aişe'ye (r.a) göre, yaş sınırı olmaksızın ne zaman emerse emsin, kişi bu yasağın sınırları içine girer. Hz. Ali'nin (r.a) bir sözü de bunu destekler niteliktedir. Urve İbn Zübeyr, Atâ, Leys bin Sa'd ve İbn Hazm da bu görüşü benimsemişlerdir.

39. Bir kadınla sadece nikâh yapmanın, onun annesi ile evlenmeyi haram kılıp kılmadığı konusunda da ihtilâf vardır. İmam Ebu Hanife, İmam Malik, İmam Ahmed ve İmam Şafii, sadece nikâhlanmanın da, o kadının annesinin nikâh yapan kişiye haram kılmaya yettiği görüşündedirler. Fakat Hz. Ali'ye (r.a) göre eğer henüz cinsel birleşme meydana gelmemişse nikâhlayan kişiye, o kadının annesi haram olmaz.

40. Karısının kızı, kendi evinde büyümüş olsun veya olmasın kocaya haramdır. Allah, bu kelimeleri akrabalık ilişkisinin hassasiyetini göstermek için kullanmıştır. Bir adamın karısının kızının, kendi evinde büyümüş olsun veya olmasın o adama haram olduğu konusunda görüş birliği vardır.

41. Burada "sizin sulbünüzden olan" ifadesi, evlatlık olarak alanın oğulların dul veya boşanmış eşlerinin değil, sadece kendi oğullarının karılarının kendilerine haram olduğunu belirtmek için kullanılmıştır. Aynı şekilde erkek torunlarının karıları da haramdır.

42. Bir kişinin; hanımının teyzesi, halası ve öz yeğenini hanımı ile birlikte nikâh altına alması haramdır. Bu prensip şu şekilde genişletilebilir: Erkeğe kendi akrabalarından, kendisine haram olan kadınların, hanımı tarafında benzer konumdakileri de hanımı ile birlikte nikâh altında bulundurması haramdır.

43. Yani, "Cahiliye döneminde iki kız kardeşle aynı anda evli bulunarak işlenen günah bir cezaya tâbi tutulmayacaktır." (Bkz. an: 32). Fakat kişi müslüman olduktan sonra, cahiliye döneminde aldığı iki kız kardeşten birini boşamalıdır.

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
imran1990
Newbie
Newbie


Katılma Tarihi: 31 ocak 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 7
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı imran1990

 allahın selamı üzerinizde olsun ilk önce teşekkür ederim cevaplarınız için ama bu ayette geçen cümlelerde diyorki anneleriniz annelerinizi kızları kardeşleriniz kızları v b   evlenmek haram kılınmıştır ve bir çok hocamızda  amca çocuklarıyla evlilik süt kardeş olmadıkları sürece haram değildir demişlerdir eğer günah olsaydı peygember (s.a.s) efendimiz zamanındada müslümanlar amca çocuklarıyla evleniyorlardı. günah olsa zaten başta bize bu uyarı yapılırdı. ve ben amcamın oğlula süt kardeş değilim benim başka bir amcamın oğlu benim süt kardeşim ve bana aşıktı evlenmek istiyordu süt kardeş nihağı haram kılındığından biz böyle bişeyi hiç düşünmedik ilginize teşekkür ederim iyi günler

__________________
allahın selamı üzerinizde olsun
Yukarı dön Göster imran1990's Profil Diğer Mesajlarını Ara: imran1990
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

 

          Efrayim

          Sevgili İmran1990...

         'Bir çok hocamız da  amca çocuklarıyla evlilik süt kardeş olmadıkları sürece haram değildir demişlerdir' diyorsun.

           Bu cümle ayete uygundur.

         Sevgi ile, 

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
imran1990
Newbie
Newbie


Katılma Tarihi: 31 ocak 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 7
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı imran1990

tşk ederim yani günah değil demek istiyorsun değilmi iyi geceler allahın rahmeti üzerinizde olsun iyi geceler

__________________
allahın selamı üzerinizde olsun
Yukarı dön Göster imran1990's Profil Diğer Mesajlarını Ara: imran1990
 
barış
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 13 eylul 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 339
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı barış

www.yeniyorumlar.org sitesinden alınmıştır.

EVLATLIK KONUSU: Din adamı ve rivayetlerin çok önemli bir yanılgısı da, Kur‘an’ın Hz. Muhammed vasıtasıyla evlat edinme geleneğini iptal ettiğini zannetmeleridir.

Güya, Hz. Muhammed evlat edindiği bir kişinin boşadığı karısıyla evlenerek, hem evlat edinme geleneğini, hem de evlat edinilen kişilerin boşadığı kadınlarla evlenmeme geleneğini iptal etti.

Din adamı ve rivayetlere soralım: Hani Kur‘an, fert ve toplumların yararına olan törelere dokunmamış hatta onları teşvik etmişti? Kur‘an, en azından çocuğu olmayan evlat özlemi içindeki ailelere, evlat edinme iznini vererek bu geleneği neden devam ettirmedi? Yoksa cami avlularına terk edilen bebeklerin evlat edinilerek, bakılıp büyütülmesi, mirastan da pay verilerek cemiyete yararlı insanlar olarak yetiştirilmesi fert ve toplumların zararına mı olur?

Hani bir insanı kurtarmak bütün insanlığı kurtarmaya denk idi? (5/Maide: 32) Bütün insanlığı kurtarmaya denk bir hayra sahip olmak için ne yapmak lazım? Yoksa Boğaz Köprüsü'nde pusuya yatıp, intihar edecek olanları mı beklemek lazım?

Çocuğu olmayan birçok müslüman çiftin, büyüyünce kendilerine mahrem olmayacağını zannettikleri gerçek bir öksüz yerine, evlat özlemini gidermek için, öksüz olmadığı halde kardeşlerinin çocuklarını evlat edindikleri ve trajikomik bir durum sergilediklerini biliyor musunuz?

Arada hiçbir kan ve süt bağı olmadığı halde, üvey anne, üvey baba ve üvey evlatları mahremiyet dairesinin içine alan bir kitabın, evlat edinilen öksüz çocuklara bu hakkı vermemiş olduğu düşünülebilir mi?

Firavn’ın Hz. Musa’yı, Mısır kralının Hz. Yusuf’u evlat edinme düşüncelerinden (12/Yusuf: 21, 28/Kasas: 9), evlat edinme geleneğinin çok eski çağlardan beri devam ettiğini, aksine bir hüküm getirmeyerek ve bu geleneğe dikkat çekerek Kur‘an’ın da devam ettirdiği ve yine aynı âyetlerden, Kur‘an’ın evlatlıklar için ayrı bir kavram kullanmayıp, öz evlatlar için kullandığı evlat kavramını kullanmasından, evlatlığı da evlatla aynı konuma oturttuğu anlaşılmaktadır.

Din adamı ve rivayetlerin, Ahzap Suresi’nin 4, 5 ve 37. âyetlerini delil göstererek, Kur‘an’ın mahremiyet ve hukuk açısından evlat edinme geleneğini iptal ettiğini iddia etmeleri hiç tutarlı değildir. Çünkü söz konusu âyetler, evlat edinilen kişilerden değil, yaşamını varlıklı kişilerin himayesinde sürdüren köle veya köle iken ekonomik özgürlüğünü elde eden kişilerden söz etmektedir.

“... himaye ettiğiniz yardımcılarınızı (edğiyaeküm) sizin oğullarınız kılmadı. Bunlar sizin ağızlarınızdan söylediğiniz sözlerdir. Allah gerçeği söyler ve O, doğru yola iletir.

Onları babalarının adına bağlayarak çağırın; bu, Allah yanında daha adaletlidir. Eğer babalarını bilmiyorsanız, onlar sizin din kardeşleriniz ve dostlarınızdır. Yanılarak yaptığınızda size bir günah yok, fakat kalblerinizin bile bile yaptığından günah vardır.Allah çok bağışlayan çok esirgeyendir.” (33 Ahzap: 4, 5)

Dikkat edilirse, bütün mütercimlerin evlatlık anlamı yüklediği edğiya kelimesine biz, ‘himaye ettiğiniz yardımcılarınız’ anlamını yükledik. Çünkü Kur‘an’dan anlamlandırıldığında edğiya kelimesinin, dua kökünden türeme, yardım ve himayeyi vurgulayan bir kelime olduğu anlaşılmaktadır.

Eğer âyetin dikkat çektiği kişiler gerçek veya özel anlamda evlat edinilen kişiler olsaydı, âyet edğiya kelimesi yerine ya evlat, ya da çocuk (ğulam) kelimelerini kullanırdı. Çünkü yukarıda da değindiğimiz gibi, Kur‘an, evlat edinilen çocukları da, öz evlatları da aynı kelime (evlat) ile vurgulamaktadır.

Din adamı ve rivayetlerin iddia ettiği gibi edğiya kelimesi evlatlıkları vurgulayan bir kelime olsaydı, Firavn’ın karısı Hz. Musa’yı bir bebek olarak bulduğunda, ‘Onu öldürmeyin, belki bize yararı dokunur, ya da onu evlat (veledan) ediniriz.’ (28/9) demez, onu edğiya ediniriz derdi.

Firavn’ın karısının ifadesinden de anlaşılıyor ki, yukarıda verdiğimiz âyetlerin dikkat çektiği kişiler evlatlıklar değil, varlıklı kişilerin himaye ve emri altındaki kölelerdir.

Çünkü söz konusu köleler, babalarının ismini, yani kendi kimliklerini kullanma özgürlüğüne bile sahip değillerdi.Emri altında oldukları kişilerin kimlikleri ile adlandırılırlardı. Sahipleri onlardan, söz gelişi, oğullar, oğullarımız diye söz eder ve her köle sahibinin bir çeşit oğlu sayılırdı. Hiçbir ekonomik özgürlüğü, sosyal güvencesi olmayan ve toplumların en alt tabakasını oluşturan bu kişilere Kur‘an, yukarıda verdiğimiz âyetlerle önce kimlik hakkını tanıdı. Daha sonra, aynı surenin 37. âyetinde belirtildiği gibi, toplumun üst tabakasından birinin, bizzat Hz. Muhammed’in, eski kölesinin boşadığı bir kadınla evlenme isteğini teşvik ve tasdik ederek, toplumun alt kesimi ile üst kesiminin kaynaşmasını hedefledi. Çünkü üst tabakadan birinin, toplumun en alt tabakasından, kölelerinden biriyle, hem de bir kölenin boşadığı, dul bir kadınla evlenmesi görülmüş şey değildi. Töreler adamın yüzüne tükürürdü. Benzer töreler bugün de yok mu? Bekâr bir gencin dul bir kadınla, varlıklı bir kızın fakir bir gençle, sünni bir müslümanın alevi bir müslümanla evlenmesi de yadırganmıyor mu?

Âyetler sosyal, sınıfsal ve kültürel farklılıkları vurgulayarak, sınıflar arası hoşgörü, diyalog ve kaynaşmayı önermektedir.

Ayrıca, âyetlerin bir ifadesinden Kur‘an’ın evlat edinme geleneğini devam ettirdiği de açıkça anlaşılıyor.

“Yanılarak yaptığınızda size bir günah yok, fakat kalblerinizin bile bile yaptığında günah vardır.”

Âyetin bu ifadesi iki ayrı olaya tek bir ifade ile dikkat çekmektedir.

1. Âyet, varlıklı kişilerin kölelerine bizzat isimleri ile hitap etmelerini, aksi takdirde günaha gireceklerini, ancak ağız alışkanlığı gereği yanılarak oğlum diye hitap etmeleri halinde de mazur olduklarını vurguluyor.

2. Âyet, varlıklı kişilerin kölelerinden evlat edinebileceğine, onlara evlat edinme vaadinde bulundukları ve sorumluluklarını yerine getirmedikileri takdirde de günaha gireceklerini vurguluyor.

Din adamı ve rivayetlerin, söz konusu âyetlerin evlatlıklara dikkat çektiğini ve bizzat Hz. Muhammed’in, evlatlığının boşadığı hanımla evlendiğine dair iddialarının yanlış olduğunu, söz konusu evliliğe dikkat çeken âyetin hemen devamı bir âyet, somut bir şekilde ortaya koymaktadır:

“Muhammed sizin erkeklerinizden birinin babası değil, fakat Allah’ın elçisi ve peygamberlerin hatemidir. Allah her şeyi bilendir.” (33/40, S.Ateş çev.)

Âyet, Hz.Muhammed’in hiçbir zaman bir evlat edinmediğine dikkat çekmektedir.

Eğer Hz. Muhammed evlat edindiği kişinin boşadığı karısıyla evlenmiş olsaydı veya Hz.Muhammed, daha önceden bir evlat edinmiş bulunsaydı, âyet, ‘Muhammed sizin erkeklerinizden birinin babası değil’ derken, diğer konularda olduğu gibi ‘bundan böyle’ ifadesini kullanırdı.

Ancak söz konusu evliliğe dikkat çeken ve bir sonraki âyetlerden, Hz.Muhammed’in yaptığı söz konusu evliliği, kendisinin peygamberliğine inanan müslümanların da yadırgadığı anlaşılıyor.

“Allah’ın kendisine takdir ettiği her şeyi yerine getirmekte, peygambere herhangi bir güçlük yoktur. Sizden önce geçenler arasında da Allah’ın yasası böyle idi. Allah’ın emri, olup bitmiş bir şeydir.” (33/Ahzap: 38, S.Ateş çev.)

Söz konusu evliliği müslümanların da yadırgaması sadece yukarıda açıkladığımız gelenekten dolayı olmayıp, aşağıda vereceğimiz ve yukarıda verdiğimiz âyetten önce inzal olmuş âyetlerin, müslümanlarda uyandırdığı düşünceden ve bugün bile birçok Arap ülke krallıklarına, Osmanlı İmparatorluğu’na hakim bir gelenekten daha dolayı idi.

“Peygamber müminlere canlarından ileridir. Onun eşleri de onların anneleridir...” (33/Ahzap: 6, S. Ateş çev.)

Hz. Muhammed’in müminlerin babası olmadığını bildiren âyetten önce inzal olduğu anlaşılan yukarıda verdiğimiz âyetten esinlenen müslümanlar, peygamberin de artık müminlerin babası sayıldığına inanmışlardı. Çünkü, söz konusu ve en son evliliğini yaptığı sırada Hz. Muhammed, Medine devletinin başkanı da idi. O günkü Arap geleneklerine göre de, devlet veya toplum başkanları, toplumun babası sayıldığından kendi toplumuna mensup kadınlarla evlenemezdi.

Aynı gelenekten dolayı, Osmanlı padişahları evliliklerini hep başka milletlerden kadınlarla yapmışlardı. Çok ilginçtir, aynı gelenekten dolayı, bugün de birçok Arap ülkesinin devlet başkan veya kralları, evliliklerini Avrupalı veya Amerikalı kadınlarla yapmış ve yapmaktadırlar.

Âyet, bu geleneğin de gereksizliğine dikkat çekerek, Hz.Muhammed’in müminler açısından tek bağlayıcı sıfatının “peygamberlik” olduğunu vurgulamaktadır.

Selam,

edğiya  kelimesinin Kuran'daki anlamı hususunda Arapça bilen arkadaşların yardımcı olmasını rica ediyorum. Burada evlatlık mı yoksa himaye ettiğiniz yardımcılarınız köleleriniz gibi başka kavramlar mı anlatılıyor? Şimdiden teşekkür ederim.

Saygıyla.

Yukarı dön Göster barış's Profil Diğer Mesajlarını Ara: barış
 

<< Önceki Sayfa Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats