Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
114 Allâh, size Kitabı açıklanmış olarak indirmiş iken O'ndan başka bir hakem mi arayayım? Kendilerine Kitap verdiklerimiz, O(Kur'a)nın, gerçekten Rabbin tarafından indirilmiş olduğunu bilirler, hiç kuşkulananlardan olma.
12 Yusuf 1 :
1 Elif lâm râ. Bunlar apaçık Kitabın âyetleridir.
15 Hicr 1 :
1 Elif lâm râ. Şunlar Kitabın ve apaçık Kur'an'ın âyetleridir.
22 Hacc 16 :
16 Ve işte biz Kur'ân'ı böyle açık açık âyetler olarak indirdik. Şüphesiz Allâh, dilediğini doğru yola iletir.
24 Nur 18 :
18 Allâh size âyetleri(ni) açıklıyor. Allâh bilendir, hüküm ve hikmet sâhibidir.
26 Şuara 2 :
2 Şunlar o apaçık Kitabın âyetleridir.
28 Kasas 2 :
2 Şunlar, o apaçık Kitabın âyetleridir.
24 Nur 34 :
34 Andolsun ki size, açıklayıcı âyetler ve sizden önce gelip geçenlerden bir temsil ve korunanlar için bir öğüt indirdik.
36 Yasin 69 :
69 Biz ona (Muhammed'e) şiir öğretmedik, (şiir) ona yakışmaz da. O(na vahyedilen) sadece bir öğüt ve apaçık bir Kur'ân'dır.
57 Hadid 9 :
9 Sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için kuluna açık açık âyetler indiren O'dur. Şüphesiz Allâh, size karşı çok şefkatli, çok merhametlidir.
2 Bakara 99 :
99 Andolsun, sana apaçık âyetler indirdik, onları yoldan çıkmışlardan başkası inkâr etmez.
2 Bakara 187 :
187 Oruç gecesi, kadınlarınıza yaklaşmak, size helâl kılındı. Onlar sizin elbisenizdir, siz de onların elbisesisiniz. Allâh, sizin kendinize yazık etmekte olduğunuzu bildi de tevbenizi kabul edip sizi affetti. Artık şimdi onlara yaklaşın ve Allâh'ın sizin için yaz(ıp takdir etmiş ol)duğunu arayın; şafağın beyaz ipliği siyah iplikten ayırdelinceye kadar yeyin, için; sonra tâ gece oluncaya dek orucu tamamlayın; mescidlerde ibâdete çekilmiş iken kadınlara yaklaşmayın. Bunlar, Allâh'ın (yasak) sınırlarıdır, bunlara yaklaşmayın. Allâh, insanlara âyetlerini böyle açıklar ki korunup sakınsınlar(26).
4 Nisa 174 :
174 Ey insanlar, size Rabbinizden delil geldi ve size apaçık bir nur indirdik.
24 Sözün güzeline ve çok övülen(Allâh)ın yoluna iletilmişlerdir.
39 Zümer 23 :
23 Allâh, sözün en güzelini, (Kur'ân'ın âyetlerini güzellikte) birbirine benzer, ikişerli bir Kitap halinde indirdi. Rablerinden korkanların, ondan derileri ürperir, sonra derileri ve kalbleri Allâh'ın zikrine yumuşar. İşte bu (Kitap) Allâh'ın rehberidir. Dilediğini bununla doğru yola iletir. Ama Allâh kimi sapıklığında bırakırsa artık ona yol gösteren olmaz.
52 Tur 33-34-35 :
33 Yoksa "Onu uydurdu" mu diyorlar? Hayır, onlar inanmıyorlar.
34 Doğru iseler haydi onun gibi bir söz getirsinler.
35 Yoksa kendileri, hiçbir şey olmadan (raslantı sonucu olarak) mı yaratıldılar? Yoksa yaratanlar kendileri midir?
2 Bakara 23 :
23 Eğer kulumuz (Muhammed)e indirdiğimizden şüphe içinde iseniz, haydi onun gibi bir sûre getirin. Allah'tan başka bütün şâhid (yardımcı)larınızı da çağırın; eğer doğru iseniz (bunu yapın).
10 Yunus 38 :
38 Yoksa "Onu uydurdu" mu diyorlar? De ki: "Eğer doğru iseniz haydi onun benzeri bir sûre getirin ve Allah'tan başka çağırabildiklerinizi de çağırın!"
17 İsra 88 :
88 De ki: "Andolsun eğer insan(lar) ve cin(ler) bu Kur'ân'ın bir benzerini getirmek üzere toplansalar ve birbirlerine arka ol(up yardım et)seler yine onun benzerini getiremezler.
120 Sen onların, kendi dinlerine uymadıkça ne yahûdiler, ne de hıristiyanlar senden râzı olmazlar. "Asıl doğru yol, Allâh'ın yoludur" de. Sana gelen ilimden sonra eğer onların arzularına uyarsan, andolsun ki, Allah'tan sana ne bir dost, ne de bir yardımcı olmaz.
2 Bakara 185 :
185 Ramazan ayı, insanlara yol gösteren, hidâyeti, doğruyu ve yanlışı ayırdedip açıklayan Kur'ân'ın indirildiği aydır. İçinizden kim o aya yetişir(ayı görür)se oruç tutsun. Kim hasta olur, yahut seferde bulunursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde oruç tutsun. Allâh sizin için kolaylık ister, güçlük istemez. Sayıyı tamamlamanızı, size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allâh'ı tekbir etmenizi ister. Şükredesiniz diye (size bu kolaylığı gösterir).
3 Al-i İmran 103 :
103 Ve topluca Allâh'ın ipine yapışın, ayrılmayın; Allâh'ın size olan ni'metini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşman idiniz, (Allâh) kalblerinizi uzlaştırdı. O'un ni'metiyle kardeşler haline geldiniz. Siz ateşten bir çukurun kenarında bulunuyordunuz, (Allâh) sizi ondan kurtardı. Allâh size âyetlerini böyle açıklıyor ki, yola gelesiniz.
82 Kur'ân'ı düşünmüyorlar mı? Eğer Allah'tan başkası tarafından (indirilmiş) olsaydı, onda birbirini tutmaz çok şey bulurlardı.
18 Kehf 1-2-3-4 :
1 Allah'a hamdolsun ki, kuluna Kitabı indirdi ve ona hiçbir eğrilik koymadı.
2 Onu dosdoğru (bir Kitâp) olarak indirdi ki katından gelecek şiddetli azâba karşı (insanları) uyarsın ve iyi işler yapan mü'minlere de kendileri için güzel mükâfât bulunduğunu müjdelesin.
3 Onlar sürekli olarak o mükâfât içinde bulunacaklardır.
Hasan bey gerçekten çalışmanızdan dolayı tebrik ediyorum. İnsanlara toplu olarak Kuran'ı anlmaları için ayetleri bir araya getirmeniz güzel olmuş. Emeğinize sağlık.
İnşallah bu çalışmanız beyinlerin aydınlanmasına, Kurana atılan iftiraların yanlışlığını ortaya koymada vesile olur. Zaten Allah herşeyiyle tastamam yaptığı dini kendi kitabında çok ayrıntılı ifade etmiş. Bize düşen sadece beyinlerimiz ipoteğe vermeden bilinçli olara düşünmek.
Kendini Kurana vakf etmiş, Kuranı rehber edinip hayatına sokmaya söz vermiş kişilere selam olsun!
konu düzeni Cavit Yalçın'a , Mealleri Süleyman Ateş'e ait olarak konu bazında düzenlenmiş bulunan Kur'an Mesajlarının güzel bir şekilde söylediğiniz gibi, beyinlerin aydınlanmasına /ilahi ders alınmasına vesile olması en büyük dileğimizdir.Yüce Rabb'imize sonsuz şükürler olsun ki ;bize mahfuz/korunmuş, kendi kendini açıklayan, içinde eksiklik , malüllük/kusur bulunmayan ,sıfır hata ile, tek başına yeterli, tek kaynak ve tek rehber olan Kur'an'ı göndermiştir.
sizin gibi Kur'an'ı hayatının tek ve vazgeçilmez düsturu yapanlara Selam olsun.Selam olsun Kur'an'da bize gereğince anlatılmış o güzel Rasül / elçilerin yolundan tüm yüreğiyle ve koşa koşa gidenlere.
1 Elif lâm râ. (Bu,) bir Kitaptır ki, hikmet sâhibi, herşeyden haberi olan (Allâh) tarafından âyetleri sağlamlaştırılmış ve güzelce açıklanmıştır.
7 A'raf 52 :
52 Gerçekten onlara, bilgiye göre açıkladığımız, inanan bir toplum için yol gösterici ve rahmet olan bir Kitap getirdik.
6 En'am 126 :
126 İşte Rabbinin doğru yolu budur. Biz, öğüt alanlar için âyetleri geniş geniş açıkladık.
6 En'am 105 :
105 İşte böylece âyetleri döne döne açıklıyoruz ki (onlar sana): "Sen ders almışsın (bunları bir yerden okumuş, öğrenmişsin)" desinler ve bilen bir toplum için de onu iyice açıklayalım.
17 İsra 41 :
41 Biz Kur'ân'da sözü türlü biçimlerde anlattık ki, düşünüp anlasınlar. Fakat bu, onların sadece kaçışlarını artırıyor.
17 İsra 89 :
89 Andolsun biz bu Kur'ân'da insanlara her çeşit misali türlü biçimlerde anlattık, ama insanlardan çoğu inkârda direttiler.
6 En'am 55 :
55 Böylece âyetleri (döne, döne) açıklıyoruz ki, suçluların yolu belli olsun.
2 Bakara 118 :
118 Bilmeyenler dediler ki: "Allâh bizimle konuşmalı, ya da bize bir âyet (mu'cize) gelmeli değil miydi?" Onlardan öncekiler de onların dedikleri gibi demişlerdi. Kalbleri birbirine benzedi. Gerçekleri iyice bilmek isteyenlere âyetleri açıkladık.
75 Kıyamet 18-19 :
18 O halde sana Kur'ân'ı okuduğumuz zaman onun okunuşunu izle.
19 Sonra onu açıklamak da bize düşer.
6 En'am 65 :
65 De ki: "O, sizin üzerinize üstünüzden, yahut ayaklarınızın altından bir azâb göndermeğe, ya da sizi parti parti birbirinize düşürüp kiminize kiminizin hıncını taddırmağa kâdirdir." Bak, anlasınlar diye âyetleri nasıl açıklıyoruz?!
87 Ey inananlar, Allâh'ın size helâl kıldığı güzel ve temiz şeyleri harâm etmeyin, sınırı aşmayın. Çünkü Allâh, sınırı aşanları sevmez.
7 Araf 33 :
33 De ki: "Rabbim, fuhuşları, gerek açığını, gerek kapalısını; günâhı ve haksız yere saldırmayı; hakkında hiçbir delil indirmediği bir şeyi Allah'a ortak koşmayı ve Allâh hakkında bilmediğiniz şeyler söylemenizi kesinlikle harâm etmiştir."
6 En'am 150 :
150 De ki: "Haydi Allâh'ın bunu yasakladığına şâhidlik edecek tanrılarınızı getirin." Eğer (onlar) şâhidlik ederlerse sen onlarla beraber şâhidlik etme; âyetlerimizi yalanlayanların ve âhirete inanmayanların keyiflerine uyma. (Nasıl uyarsın ki) onlar, Rablerine eş tutmaktadırlar.
6 En'am 119 :
119 Üzerine Allâh'ın adı anılmış olanlardan niçin yemeyesiniz? Çaresiz yemek zorunda kaldıklarınız dışında, size harâm kıldığı şeyleri (Allâh) size açıklamıştır. Doğrusu birçokları, bilmeden keyiflerine uyarak halkı şaşırtıyorlar. Muhakkak ki Rabbin, (evet) O, sınırı aşanları çok iyi bilir.
6 En'am 145 :
145 De ki: Bana vahyolunanda, (bu harâm dediklerinizi) yiyen kimse için harâm edilmiş bir şey bulamıyorum. Ancak leş, yahut akıtılmış kan, yahut domuz eti -ki pistir- ya da Alah'tan başkası adına boğazlanmış bir fısk (murdar olmuş hayvan) olursa başka (bunlar harâmdır). Ama kim çaresiz kalırsa, (başkasının hakkına) saldırmamak ve (zorunluluk) sınırı(nı) aşmamak üzere (bunlardan yiyebilir). Çünkü Rabbin bağışlayandır, esirgeyendir.
10 Yunus 59 :
59 De ki: "Gördünüz mü, Allâh'ın size rızık olarak indirdiği şeylerin bir kısmını harâm ve bir kısmını helâl yaptınız." De ki: "Allâh mı size böyle izin verdi, yoksa siz Allah'a iftirâ mı ediyorsunuz?"
7 Araf 32 :
32 De ki: "Allâh'ın, kulları için çıkardığı süsü ve güzel rızıkları kim harâm etti?" De ki: "O, dünyâ hayâtında inananlarındır, kıyâmet günü de yalnız onlarındır." İşte biz, bilen bir topluluk için âyetleri böyle açıklıyoruz.
16 Nahl 62 :
62 Kendilerinin hoşlanmadıkları şeyi Allah'a veriyorlar, üstelik de dilleri, "En güzel sonuç, kendilerinin olacak" diye yalan söylüyor. Onlara mutlaka ateş vardır ve onlar ona sürüleceklerdir!
6 En'am 140 :
bilgisizlik yüzünden beyinsizce , çocuklarını öldürenler ve Allah'ın kendilerine verdiği rızkı , Allah'a iftira ederek haram kılanlar muhakkak ki ziyana uğradılar, saptılar, yola gelici de değiller!
3 Al-i İmran 78 :
78 Onlardan bir grup var ki, Kitapta olmayan bir şeyi, siz Kitaptan sanasınız diye dillerini Kitapla eğip büker(sözlerini, Kitabın sözü imiş gibi göstermek için kelimeleri dillerinde bükerek okur, onları, Kitabın sözlerine benzetmeğe çalışır)lar ve: "O, Allâh katındandır." derler. Oysa o, Allâh katından değildir. Bile bile Allah'a karşı yalan söylerler.
29 Ankebut 68 :
68 Uydurduğu yalanı Allâh'ın üzerine atan veya kendisine gelen gerçeği yalanlayandan daha zâlim kimdir? Kâfirlerin durağı cehennemde değil midir?
16 Nahl 116 :
116 Dillerinizin yalan yere nitelendirmesinden ötürü "Şu helâldir, şu harâmdır," demeyin, sonra Allah'a karşı yalan uydurmuş olursunuz. Allah'a karşı yalan uyduranlar ise iflâh olmazlar.
39 Zümer 60 :
60 Allah'a yalan uyduranların kıyâmet günü yüzlerinin kapkara kesildiğini görürsün. Kibirlenenler için cehennemde bir yer yok mudur?
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma