Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Katılma Tarihi: 16 haziran 2005 Yer: Turkiye Gönderilenler: 23
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
sevgideğer dostum öyle doğru ifadeler le gerçekleri dile getirmişsinki seni kutlarım ancak bilgideki feraset ve algılama ,bi okadar da kıyasını da çok beğendiğimi söyleyebilirim.
bu zamanda böylesi bir idrakın içinde allah.cc. adına böylesi bir tevhidi inançla gerçekleri ifede edişiniz beni çok mütehassiz eyledi.
yazını okur ken bir çok ifadene de katılmamakla beraber bu çağın gençleri olarak hemde kültür emperyalizmin bunca erozyonu-na rağmen böylesi bir üslub ile islami kavramları araştırıp en ince detaylara kadar fikir yürütebilmenizi saygıyla yadederken bir kaç şeyde hatırlatmalarda bulunacağım.
sevgili kardeşim
insanlık öylesine bir çaresizlikte ve bi okadarda boşlukta ki, hiç bir şeyle gönlündeki boşluğu dolduramıyor.
yıllardır insanlar arasında bunları gözlemleyen biri olarak elbetteki insanların bu zaafından istifade edenlerin istismarıyla bunalıma düşürülen çok insanlar olacaktır. ve biz bunları çok gördük.
ancak ginede bir kısım insanların tutunacak bir can simidi gibi tarikat üslubunca bu yollarda sosyal kimliklerini yitirmelerine hor bakmamalıyız .
çünkü onlar bu ahvallerinde mutlu olmaktalar. ve hatta sosyal aile ortamlarında bile mükemmel bir uyum gösterebliyorlar. bize düşen sanırım tadmadığımız hatta yaşamadığımız bu metafizik hazzı yaşayanları anlamakta zorlanmamız dan vaz geçib kendi ruh maveramızda bu hazza erebilmenin yollarında bulunmak olmalı.
biliyormusun dos hani tefsir veya kuran kaynaklı ayetler sıralıyorsun ya inanki onlara hiç bir kimse başka bir amaçla bakamazki hele senin gibi yüreğinde böylesi bir iman şeraresi olanların farklı bir hesabı olmadığıda aşikarken . ancak delil getirip cedel üslubuyla bir birimizi itham edeceğimize birbirimize dua ederek sevgimizin çemberini dahada kuvvetlendirmeliyiz sanırım.
işte bu ahval ile saliha ve ya salih kareşlerimizin bir birlerine muhabbet ile ve saygı ile mesajlar sunmaları hem bizleri gözlemleyen diğer din kardeşlerimizede ayrıca moral aşılıyacaktır sanırım.
alperen kardeşim seni ve diğer dosları tanımak istiyorum .
ayrıca zaman içre daha konuşacağımız ço güzel insani ve islami konular olacak ancak biraz daha özden ,yani içi dışı bir olarak sanırım.
biliyormusunuz yapmacıktan ibadet ve zikir hem olmaz hemde olamaz bu bir nasib ve yürek işidir saNIRIM .
96 DAN BERİ TOPLU ZİKİR MERASİMLERİNE KATILMIYORUM ANCAK BU BENİM ONLARI TOP YEKÜN RED EDİYORUM MANASINDA ALGILANMAMALI VE GERÇEKTEN ZİKRİN KULUN ÇOK FARKLI PENCERELERDEN RABBİNİ ALGILAMASI VE TEFEKKÜRÜNÜN GEREĞİ OLDUĞUNADA KANYİM.
ÖZETLERSEK SİZİ ÇOK SEVDİM NİÇİN DAHA ÖNCE SİTENİZİ GÖRMEDİĞİME ÜZÜLDÜĞÜMÜ BELİRTEBİLİRİM.
İNŞALLAH BUNDAN BÖYLE DAHADA DERİN DOSLUKLAR OLUŞTURACAĞIZ. ŞİMDİLİK ESSELAM.
__________________ yaşamak güzel şeydir,Yaşatanı anlarsan...
Katılma Tarihi: 31 mart 2005 Yer: Germany Gönderilenler: 380
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
ancak ginede bir kısım insanların tutunacak bir can simidi gibi tarikat üslubunca bu yollarda sosyal kimliklerini yitirmelerine hor bakmamalıyız .
çünkü onlar bu ahvallerinde mutlu olmaktalar. ve hatta sosyal aile ortamlarında bile mükemmel bir uyum gösterebliyorlar. bize düşen sanırım tadmadığımız hatta yaşamadığımız bu metafizik hazzı yaşayanları anlamakta zorlanmamız dan vaz geçib kendi ruh maveramızda bu hazza erebilmenin yollarında bulunmak olmalı.
Selam
olmadı dost olmadı
Alperen kardeşin veya onun gibi düşünenlerin hor bakmak gibi bir detleri yok,sadece ve sadece yanlışları ortaya koymak. Bu metafizik haz olarak tanımlamaya çalıştığınız şey ancak ve ancak şeytanın pisliğinden başka bir şey değil.
Maide 90 - Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar ve fal okları şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan kaçının ki, kurtuluşa eresiniz
Bu ayette içki olarak geçen kelimenin arapçası ''hamr''dır
Hamr ile humur, aynı kökten türeyen kelimelerdir.İçki olarak tercüme edilmesi ise anlam daraltılmasına sebep olmaktadır
humur (nur 31) lugat anlamı başörtüsü demektir.Maide 90da ise mecazi anlamda kullanılmıştır, yani aklı örten, devre dışı bırakan şeyler demektir
kısaca ''hamr'' uyuşturucu anlamındadır
Dolayısıyla aklı uyuşturan şey adı ne olursa olsun,ister sıvı şekilde olan sarhoşluk vericiler, ister toz şeklinde olan uyuşturucular, isterse kuran dışı ayinlerde ki papagan tekrarırın vermiş olduğu uyuşturuculuk olsun ki bu tür ayinlerin beyni uyuşturduğu bilimsel olarakta kanıtlanmıştır.
Şimdi senin mantığınla, içki veya uyuşturucu madde bağımlısı olanlara''efendim bunlara hor bakmamalı, eğer bu kişiler bunlarla mutlu oluyorlarsa varsın olsunlar demek mümkünmü ?
Bir şeyin yanlış olduğunu ortaya koymak niçin hor bakmak oluyor anlamak mümkün değil.kusura bakmayın ama, boş ver böyle gelmiş böyle gitsin mantığı
96 DAN BERİ TOPLU ZİKİR MERASİMLERİNE KATILMIYORUM ANCAK BU BENİM ONLARI TOP YEKÜN RED EDİYORUM MANASINDA ALGILANMAMALI VE GERÇEKTEN ZİKRİN KULUN ÇOK FARKLI PENCERELERDEN RABBİNİ ALGILAMASI VE TEFEKKÜRÜNÜN GEREĞİ OLDUĞUNADA KANYİM.
Eğer siz toptan reddetme cesaretini gösteremiyorsanız, bırakında bu işi yapanlara köstek olmayın bari
c.teyyar kardesim uslubunu oyle cok begendim ki bunu belirtmek istedim. Allah senden razi olsun insaalah.
Alperen kardesim, tesekkur ederim , sahsimiza olmadigini biliyoruz, dusuncelerimizi ters buldun.. Bulabilirsin cok cok cok hemde cok normal. Her kez hemfikir olacak diye bir sey yoktur.
Bu arada yazmis oldugun:
Allah’ın bir tek özel ismi var o da Allah. (Bunun böyle olup olmadığı da tartışılabilir) Diğer isimler O’nun sıfatlarıdır. İnsan Allah’ın sıfatlarını nasıl tekrarlar ve nasıl bu işlemle belli makamlara ulaşacağını umar
Bak kendin demissin, Allahin tek ozel ismi var o da Allah, o halde verilen ayette, Rabbinin ismi ile zikret denildigine gore, ne oluyor o zaman?
Simdi bizler, evlerimizde, ister seccademizde otururken, ister camdan bakarken, ister televizyon seyrederken Rabbimizin ismi ile zikrederiz. Ben genelde seccadenin ustunde oturarak zikir cekmeyi tercih ediyorum, bagzen de camdan bakarken. Zikir cekerken hem Allahi dusunuyorum, hemde icimden Allah ile dertlerimi paylasiyorum ve bana yardim etmesini, en dogru hareketi sergileyebilmem icin beni yonlendirmesini diliyorum, hatta bagzen agliyorum. Hani olur ya, cok cok sevdiginiz ve cok guvendiginiz biri olurya hani, ve en cok zorlu doneminizde o kisi ile karsilastiginizda, o cok sevdiginiz kisi ile goz goze gelmeniz dahi sizi hickiriklara bogar cunku oyle dolmussunuz ki, bir tek ona guveniyor, sizi anlayacagindan eminsiniz ve naziniz geciyor, oturup o sevdiginiz insanla dertlesiyorsunuz, agliyorsunuz, nazlaniyorsunuz..
Iste ben de zikir cekerken, Rabbime daha yakin oldugunu hissediyorum, Rabbimle bire bir oldugumu hissediyorum, ve Allahin ismini zikr ederek, icimden konusuyorum... Ve inan icim oyle ferahliyor ki, ve inan kendimi daha guclu hissediyorum, daha mutlu, daha dinamik ve daha HUZURLU hissediyorum kendimi.
Esmaul husnalara gelince, her gun 519 kere ES SABUR (bu sabir icin) zikrettim ve gercekten de Rabbimin beni sabirli kildigini hisettim. Bunun gibi bir cok rakamli Esmaul husnalar var. Bunlar birer anahtardir, biz bilemeyiz, Rabbimiz bilir. Bizler sadece neticeyi goruruz, yada hissederiz.
Bir de Alperen kardesim, merakimi bagisla lutfen.. Maksat muhabbet ve ogrenmek, ve paylasmak.. Yazmissin ya, Ben de 500luk tesbihimle zikir cekiyordum, evliyalar gordum vs vs vs dedin.. Bunu sana seytan gosteremez ki? Seytan ve cinlerin tesiri demissin.. Seytan ve cinler huzur, mutluluk, haz vermez ki.. Sen zikir cekerken gormussen o anlattigin guzel seyleri, sukr et, cok sevindim senin adina, Rabbim senin kalp gozunu acmis.. Ne kadar guzel bir saadet.. Bana da nasip etsin insaalah. Benim henuz kalp gozum acik degil.
Güzel bir noktaya temas etmişsin. Teşekkürler. Evet Rabbimizin özel ismi “Allah” ise Allah’ımızı zikredelim. Nasıl zikredeceğimizi de gel kendisinden öğrenelim:
Aklı ve gönlü işletenler o kişilerdir ki, ayakta, otururken, yan yatarken hep Allah’ı zikrederler; göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler: “Ey Rabbimiz!Sen bunu boşuna yaratmadın.Şanın yücedir senin.Ateş azabından koru bizi.” (Ali İmran 191)
Ayette Rabbimiz kimlerin zikir yapacağını ve bu zikri neden, ne zaman ve nasıl yapacağını bildiriyor. Temel şart derin derin düşünmektir. Bu Zikrin yani Rabbimizin yüceliğini derin derin düşünmenin neticesi nedir? Onun şanının yüce olduğunu kavramak ve dua ederek kendine sığınmaktır.
***************
Çarpıtılan bir diğer kavram da tesbihtir. Tesbih etmek Allah’ı her türlü nitelemeden veya noksan sıfatlardan tenzih etmek demektir (Sübhan). Rabbimiz Kur’anda iki türlü tesbihten bahsetmektedir. Birincisi tüm canlıların otomatikman yaptığı, istemdışı yapılan tesbihtir. Bu tesbih yani tenzih işini daha doğrusu yüceltme işini her canlı/cansız mutlaka yapar ama biz bunun farkında değiliz. İkinci tür tesbih=tenzih=yüceltme ise bizden istenendir yani bilinçli/şuurlu olarak Rabbimizi her türlü beşeri nitelemeden uzak saymamız bize Allah emridir.
Yedi gök, yerküre ve bunların içindekiler O'nu tespih ederler. Hiçbir şey yoktur ki, O'nu överek tespih etmesin; fakat siz onların tespihlerini fark edemezsiniz. O Halîm'dir, Gafûr'dur. (isra 44)
Şimdi sen, Rabbine hamd ile tespih et ve secde edenlerden ol! (Hicr 98)
“İsim Tekrarı” bize Allah’ın emri değildir. Kur’andaki islamda yoktur. Budizmde falan vardır. Budistler Mantralarını cehri ve hafi olarak çekerler. Maksat çakraları çalıştırmak ve sonuçta Nirvanaya ulaşmaktır.
******************
Şeytan Alimler alimidir. Kandırmayacağı kimselerin sayısı çok azdır. Kimine evliyayım der, kimine peygamberim, kimine de ben senin Tanrınım der. Ve genellikle de kandırır. Çünkü kişi “isim tekrarı” ile kendisini saldırıya ve kandırmaya gayet müsait hale getirmiştir. Cinler trans halindeki bir insana çok daha rahat saldırabilmekte ve kandırabilmektedir. Zemin kaygan ve tehlikelidir. İsim tekrarını abartanların kafayı üşütmelerinin bir sebebi de budur.
*****************
Huzur, mutluluk ve haz hissi kişinin kendisinin elinde. Bir Hristiyanın içi kilisede ilahi söylerken huzur dolarken bir budistte mantrasını/virdini çekerken huzur bulur. Bu işin belli bir dini belli bir inancı yok. Kişi mutlu olmaya, haz duymaya şartlanırsa mutlu olur ve haz duyar. Örneğin Tibetli bir Rahip/Lama mabedinde huşu içinde ibadet ederken mis kokuları duyabilir. Bu his onun otohipnozunun derinliğine bağlıdır.
Sende ister A şeyhine bağlı ol istersen B şeyhine hiç önemli değil. Huzurlu ve mutlu olmak istersen, yaptığından haz duymak ve mis kokuları almak istersen alırsın. Bunu kendin yaparsın başkası değil. Bence yani….
****************
Nisa Kardeşim bence biz, bize Kur’anda ne emredilmişse onu yapalım. Emredilmeyen işleri ibadet zannetmeyelim ve bunlarla Allah’ın rızasını kazanacağımızı ummayalım. Allahımız razı olacağı ve olmayacağı şeyleri saymış. Yol belli, rota belli. Başka yollarla menzili maksudumuza erişebileceğimizi ummayalım…
Ve bilelim ki Allah’tan hakkıyla ancak ALİMLER korkar. Tek hedefimiz bu olsun. Allah nasip eder etmez ayrı bir konu. Ama o yolun yolcusu olalım. Ve Allah’a şöyle dua edelim: Allah’ım ilmimi/bilgimi ve fehmimi/kavrayışımı çokça artır.
(Zekeriya) "Rabbim, bana bir alamet (ayet) ver." dedi. "Sana alamet, işaretleşme dışında, insanlarla üç gün konuşmamandır. Rabbini çokça zikret ve akşam sabah O'nu tesbih et." dedi. (AL-İ İMRAN SURESİ / 41)
Şüphesiz Rabbinin katında olanlar, O'na ibadet etmekten büyüklenmezler; O'nu tesbih ederler ve yalnız O'na secde ederler. (A'RAF SURESİ / 206)
Gök gürültüsü O'nu hamd ile, melekler de O'na olan korkularından tesbih ederler.. O, yıldırımları gönderip bununla dilediğine çarpar; onlar ise Allah hakkında çekişip-tartışırlar. O, gücü (ve cezası) pek çetin olandır. (RA'D SURESİ / 13)
Ve yakîn sana gelinceye kadar Rabbine ibadet et. (HİCR SURESİ / 98)
Yedi gök, yer ve bunların içindekiler O'nu tesbih eder; O'nu övgü ile tesbih etmeyen hiç bir şey yoktur, ancak siz onların tesbihlerini kavramıyorsunuz. Şüphesiz O, halim olandır, bağışlayandır. (İSRA SURESİ / 44)
Böylelikle (Zekeriya) mescidten kavminin karşısına çıkıp onlara (şu anlamları) işaret etti: "Sabah akşam tesbih edin." (MERYEM SURESİ / 11)
"Böylece seni çok tesbih edelim." (TAHA SURESİ / 33)
Şu halde onların söylediklerine karşı sabırlı ol, güneşin doğuşundan ve batışından önce Rabbini hamd ile tesbih et (yücelt). Gecenin bir bölümünde ve gündüzün uçlarında da tesbihte bulun ki hoşnut olabilesin. (TAHA SURESİ / 130)
Gece ve gündüz, hiç durmaksızın tesbih ederler. (ENBİYA SURESİ / 20)
Biz bunu (hükmü) Süleyman'a kavrattık, her birine hüküm ve ilim verdik. Davud ile birlikte tesbih etsinler diye, dağlara ve kuşlara boyun eğdirdik. (Bunları) Yapanlar biz idik. (ENBİYA SURESİ / 79)
(Bu nur,) Allah'ın, onların yüceltilmesine ve isminin zikredilmesine izin verdiği evlerdedir; onların içinde sabah akşam O'nu tesbih ederler. (NUR SURESİ / 36)
Görmedin mi ki, göklerde ve yerde olanlar ve dizi dizi uçan kuşlar, gerçekten Allah'ı tesbih etmektedir. Her biri, kendi duasını ve tesbihini şüphesiz bilmiştir. Allah, onların işlediklerini bilendir. (NUR SURESİ / 41)
Sen, asla ölmeyen ve daima diri olan (Allah)a tevekkül et ve O'nu hamd ile tesbih et. Kullarının günahlarından O'nun haberdar olması yeter. (FURKAN SURESİ / 58)
Öyleyse akşama girdiğiniz vakit de, sabaha erdiğiniz vakit de Allah'ı tesbih edip (yüceltin). (RUM SURESİ / 17)
Bizim ayetlerimize, ancak kendilerine hatırlatıldığı zaman, hemen secdeye kapananlar, Rablerini hamd ile tesbih edenler ve büyüklük taslamayan (müstekbir olmayan)lar iman eder. (SECDE SURESİ / 15)
Ve O'nu sabah ve akşam tesbih edin. (AHZAB SURESİ / 42)
Andolsun, biz Davud'a tarafımızdan bir fazl (üstünlük) verdik. "Ey dağlar, onunla birlikte (Beni tesbih edip) yankıyla ses verin" (dedik) ve kuşlara da (aynısını emrettik). Ve ona demiri yumuşattık. (SEBE' SURESİ / 10)
Eğer (Allah'ı çokça) tesbih edenlerden olmasaydı, (SAFFAT SURESİ / 143)
"Biziz, o tesbih edenler de, gerçekten biziz." (SAFFAT SURESİ / 166)
Doğrusu biz dağlara boyun eğdirdik, akşam ve sabah kendisiyle birlikte (Allah'ı) tesbih ederlerdi. (SAD SURESİ / 18)
Ve toplanıp gelen kuşları da. Hepsi onunla (Allah'ı tesbih etmede uyum içinde) yönelip-dönmekte olanlar idi. (SAD SURESİ / 19)
Melekleri de arşın etrafını çevirmişler olarak Rablerini hamd ile tesbih ettiklerini görürsün. Aralarında hak ile hüküm verilmiştir ve: "Alemlerin Rabbine hamdolsun" denilmiştir. (ZÜMER SURESİ / 75)
Arş'ı yüklenmekte olanlar ve çevresinde bulunanlar, Rablerini hamd ile tesbih etmekte, O'na iman etmekte ve iman edenlere mağfiret dilemektedirler: "Rabbimiz, rahmet ve ilim bakımından her şeyi kuşatıp-sardın, tevbe edenler ve senin yoluna tabi olanlara mağfiret et ve onları cehennem azabından koru." (MÜ'MİN SURESİ / 7)
Şu halde sen sabret. Gerçekten Allah'ın va'di haktır. Günahın için mağfiret dile; akşam ve sabah Rabbini hamd ile tesbih et. (MÜ'MİN SURESİ / 55)
Şayet onlar büyüklenecek olurlarsa, Rabbinin katında bulunanlar, O'nu gece ve gündüz tesbih ederler ve (bundan) bıkkınlık duymazlar. (FUSSİLET SURESİ / 38)
Gökler, neredeyse üstlerinden çatlayıp-parçalanacaklar; melekler de Rablerini hamd ile tesbih ederler ve yerde olanlara mağfiret dilerler. Haberiniz olsun; gerçekten Allah, bağışlayan ve esirgeyen O'dur. (ŞURA SURESİ / 5)
Ki Allah'a ve Resûlü'ne iman etmeniz, O'nu savunup-desteklemeniz, O'nu en içten bir saygıyla-yüceltmeniz ve sabah akşam O'nu (Allah'ı) tesbih etmeniz için. (FETİH SURESİ / 9)
Öyleyse sen, onların dediklerine karşılık sabret ve Rabbini güneşin doğuşundan önce ve batışından önce hamd ile tesbih et. (KAF SURESİ / 39)
Gecenin bir bölümünde ve secdelerin arkasından da O'nu tesbih et. (KAF SURESİ / 40)
Artık, Rabbinin hükmüne sabret; çünkü gerçekten sen, Bizim gözlerimizin önündesin. Ve her kalkışında Rabbini hamd ile tesbih et. (TUR SURESİ / 48)
Gecenin bir bölümünde ve yıldızların batışının ardında da O'nu tesbih et. (TUR SURESİ / 49)
Şu halde büyük Rabbini ismiyle tesbih et. (VAKIA SURESİ / 74)
Öyleyse büyük Rabbini ismiyle tesbih et. (VAKIA SURESİ / 96)
Göklerde ve yerde olanların tümü Allah'ı tesbih etmiştir. O, üstün ve güçlü (aziz) olandır, hüküm ve hikmet sahibidir. (HADİD SURESİ / 1)
Göklerde ve yerde olanların tümü Allah'ı tesbih etmiştir. O, üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir. (HAŞR SURESİ / 1)
O Allah ki, yaratandır, (en güzel bir biçimde) kusursuzca var edendir, 'şekil ve suret' verendir. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanların tümü O'nu tesbih etmektedir. O, Aziz, Hakimdir. (HAŞR SURESİ / 24)
Göklerde ve yerde olanların tümü Allah'ı tesbih etmiştir. O, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir. (SAFF SURESİ / 1)
Göklerde ve yerde olanların tümü, Melik; Kuddüs; Aziz; Hakim olan Allah'ı tesbih eder. (CUM'A SURESİ / 1)
Göklerde ve yerde olanların tümü Allah'ı tesbih eder. Mülk O'nundur, hamd (övgü) de O'nundur. O, her şeye güç yetirendir. (TEĞABÜN SURESİ / 1)
(İçlerinde) Mutedil olan biri dedi ki: "Ben size dememiş miydim? (Allah'ı) Tesbih edip yüceltmeniz gerekmez miydi?" (KALEM SURESİ / 28)
ki: "Rabbimiz seni tesbih eder, yüceltiriz; gerçekten bizler zalim imişiz." (KALEM SURESİ / 29)
Öyleyse, büyük Rabbini ismiyle tesbih et. (HAKKA SURESİ / 52)
Gecenin bir bölümünde O'na secde et ve geceleyin uzun uzadıya O'nu tesbih et. (İNSAN SURESİ / 26)
Zikretmek(anmak/hatırlamak) ile zikir çekmek yerdeğiştirdiği gibi tesbih etmek(tenzih/yüceltme) ile de tesbih çekmek yerdeğiştirmiş.
Biz insanlar her şeyde olduğu gibi bu iki konuda da şekilciliğe sapmışız. Kestirmeden köşe dönüp Cenneti ve Allah Rızasını böyle basit ve ucuz şekilcilikle kazanacağımızı ummuşuz. Amaçlar unutulmuş, araçlar kutsanmış. Hatta araçlar amaç sanılmış maalesef.
Allah bize “zikredin” demiş ama biz isim tekrarını zikir sanmışız. Allah bize “tesbih edin beni” demiş ama biz elimizde 99luk bir tesbih ile başlamışız kelime/tamlama tekrarına. Bu en hafif tabirle basitliktir.
Bir de tutmuşuz Hintli Rahiplerin Tesbih Aletlerine biz de tesbih ismi vermişiz. 33lük, 99luk, 500lük tesbihler yapmışız Brahmanlanlardan esinlenerek.
Tesbih Aleti hakkında internette kısa bir araştırma yaptım. Şimdilik biz de Tesbih aleti yerine tesbih diyelim. Milattan Önce 800lü yıllarda Hintli Rahipler tarafından icat ediliyor tesbih. Tesbih Budist ve Hindu Kültürlerinde, hatta Brahmanizm gibi çok daha eski Uzak Doğu dinlerinde görülüyor öncelikle. Katoliklik, Ortodoksluk ve Protestanlığa da geçmiş sonraları. Günümüzde Museviler bile benimsemiş bu tesbih olayını.
Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dinler Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali Rafet Özkan’a göre tesbih Hindistan’dan Batı Asyaya yayılmış zamanla.
Tesbih 2800 yıllık bir geçmişe sahip. Hintli rahiplerin mantralarında/virdlerinde rakamları tutturmak için icat ettikleri bu alet sonraları Kitap ehli insanların dinlerine de sızmış.
Buda Dininde tesbih çekmek çok büyük öneme sahipmiş. Brahmanlar da kullandıkları tesbihlere “dua tacı” diyorlarmış.
Sözün özü, Tespihi ilk olarak M.Ö. 800'lü yıllarda Hintli rahipler, Brahmanlar çekmiş. Daha sonra M.Ö. 600'de Budist rahipler. Sonra bize ve herkese bir ibadet aleti olarak girmiş bu tesbih.
Tesbih ile zikir karıştırılmış. Tesbih çekilerek zikredilir sanılmış. Tarikatçılar bu yanlışlar ile Nirvanayı yani Fenafillahı amaçlamış. Yanlış yanlış üstüne…
7:180 Halbuki Allahındır en güzel isimler (esmai husnâ) onun için siz ona onlarla çağırın ve onun isimlerinde sapıklık eden mülhidleri bırakın, yarın onlar yaptıklarının cezasını çekecekler
17:110 De ki Allah diyin el-rahman diyin hangisini deseniz hep onundur o en güzel isimler; bununla beraber salâhatında pek bağırma, pek de gizleme ikisinin arası bir yol tut
20:8 Allahu la ilaha illa huwa lahu alasmao alhusna
20:8 Allah, başka tanrı yok ancak o Hep onundur o en güzel isimler (esmâihusnâ)
59:24 Huwa Allahu alkhaliqu albario almusawwiru lahu alasmao alhusna yusabbihu lahu ma fee alssamawati waalardi wahuwa alAAazeezu alhakeemu
59:24 O öyle Allahki el-halık, el-barî, el-müsavvir o, en güzel isimler (Esmai hüsnâ) onun, bütün Göklerdeki ve yerdeki ona tesbih eder, o öyle el-azîz öyle el-hakîmdir
Katılma Tarihi: 16 haziran 2005 Yer: Turkiye Gönderilenler: 23
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
bir tabir vardır halk dilinde ohaaa.
ben ne diyorum sen ne anlıyorsun ben birlik beaberlik diyorum hiçolmazzsa askari müştereklerde sense olayı ayetin aslıyla alakası olmayan bir üslubla farklı tevillerle saptırıyorsun. henüz birbirimizi tanımadan itici bir uslubla kınamaya kalkıyorsun. bu çok yanlış.
deyim yerinde ancak teessüfler sana..
sayın ..... sence bir insanı nasıl tanırsın .. ona böyle kırıcı bir üslubla önyargılı davranman mı insanlık. peygamberimizin ahlakında varmıdır.
ben inancının ehli sünnet oluşundan şüphe duymadığım din kardeşlerimizi tekfir edercesine itici bir itham yerine daha yumuşak bir üsluptan bahsediyorum.
sense kesin hükümlerle yargılıyorsun .
en az seninkadar hatta senden daha da çok ülke min masum insanlarını aldatan ,sömüren, kullanan ve istismar eden lere buğzediyorum.
inançlı kardeşlerimin şeytana uşaklığı beni de kahrediyor.
hele hele yıllarca birlikte olduğumuz bir kısım doslarımızın dünya menfaatleri karşılığındaki o eski ihlaslı kimliklerinden feragat edip sözde yenileşmeleri veya entel takılmaları beni kahretse bile ginede onlara bile gıyablarında dua ediyorum.
size ifade edebileceğim sözlerimi şukadarla tamamlayayım.
bu dünyanın geçici olduğunu bilerek tuuli emel ile hareketler niye..
allah cc. bizi hoş görüyor sabrediyor isyanımıza hemen ceza vermiyorsa .. biz onun adına nasıl yargılayıcı olablirizki
şahısların ortaya koydukları sünnete muhalif davranışlar ancak o şahsı bağlar ve onun bu halini kişilrle örtüştürmek ve onları şucu bucu diye ayrıma tabi tutma hakkımız olmadığı kanaatindeyim.
eğer herkeze iyi niyetle hüsnü zan beslememiz bizi de kendileri gibi gaflete düşüreceği endişesi taşımıyor isek. ne diye din kardeşlerimizi tekfir edercesine itham edişiniz niye.
ginede bu platforma samimice gelen fikrini belirten ve doğruya yönelik uyarı ve ikazlarda bulunma medeni cesareti göteren tüm dinde kardeşlerime candan sevgi ve muhabbetlerimi arzederim.
KOLAYLAŞTIRINIZ ZORLAŞTIMAYINIZ - MÜJDELEYİNİZ KORKUTMAYINIZ - EY ALLAHIN KULLARI KARDEŞ OLUNUZ..
bu hadisi şerif düsturunca resulullah efendimizin bizlere en güzel mesajı sanırım bu çağın gerçek muvahhidlerince anlaşılacaktır.
birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olamazsınız -iman etmedikçede cennete giremezsiniz.aranızda selamı yayınz.
iş bu selama eren kullardan olmamız dileği ile...
vekil olarak allah cc. yeter
selam ve dua ile
__________________ yaşamak güzel şeydir,Yaşatanı anlarsan...
Tayyar bence eleştirilere karşı biraz daha serinkanlı ve tahammüllü olmalıyız. Değişik fikirlere ve farklı açılımlara biraz daha sağduyu ile yaklaşmalıyız. Bu konuda belki en son söz söylemesi gereken kişi benim ama....
Xavier senin bu zikir ve tesbih konusunda farklı görüşlerin ve bulguların varsa paylaşmanı rica ediyorum. İstifade etmek isterim. Ayetleri vermişsin ama ben senin neyi kastettiğini çözemedim.
Katılma Tarihi: 16 haziran 2005 Yer: Turkiye Gönderilenler: 23
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Gönderen: Haziran 18 2005 Saat 13:54 | Kayıtlı IP
ancak ginede bir kısım insanların tutunacak bir can simidi gibi tarikat üslubunca bu yollarda sosyal kimliklerini yitirmelerine hor bakmamalıyız .
çünkü onlar bu ahvallerinde mutlu olmaktalar. ve hatta sosyal aile ortamlarında bile mükemmel bir uyum gösterebliyorlar. bize düşen sanırım tadmadığımız hatta yaşamadığımız bu metafizik hazzı yaşayanları anlamakta zorlanmamız dan vaz geçib kendi ruh maveramızda bu hazza erebilmenin yollarında bulunmak olmalı.
Selam
olmadı dost olmadı
Alperen kardeşin veya onun gibi düşünenlerin hor bakmak gibi bir detleri yok,sadece ve sadece yanlışları ortaya koymak. Bu metafizik haz olarak tanımlamaya çalıştığınız şey ancak ve ancak şeytanın pisliğinden başka bir şey değil.
Maide 90 - Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar ve fal okları şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan kaçının ki, kurtuluşa eresiniz
Bu ayette içki olarak geçen kelimenin arapçası ''hamr''dır
Hamr ile humur, aynı kökten türeyen kelimelerdir.İçki olarak tercüme edilmesi ise anlam daraltılmasına sebep olmaktadır
humur (nur 31) lugat anlamı başörtüsü demektir.Maide 90da ise mecazi anlamda kullanılmıştır, yani aklı örten, devre dışı bırakan şeyler demektir
kısaca ''hamr'' uyuşturucu anlamındadır
Dolayısıyla aklı uyuşturan şey adı ne olursa olsun,ister sıvı şekilde olan sarhoşluk vericiler, ister toz şeklinde olan uyuşturucular, isterse kuran dışı ayinlerde ki papagan tekrarırın vermiş olduğu uyuşturuculuk olsun ki bu tür ayinlerin beyni uyuşturduğu bilimsel olarakta kanıtlanmıştır.
Şimdi senin mantığınla, içki veya uyuşturucu madde bağımlısı olanlara''efendim bunlara hor bakmamalı, eğer bu kişiler bunlarla mutlu oluyorlarsa varsın olsunlar demek mümkünmü ?
Bir şeyin yanlış olduğunu ortaya koymak niçin hor bakmak oluyor anlamak mümkün değil.kusura bakmayın ama, boş ver böyle gelmiş böyle gitsin mantığı
96 DAN BERİ TOPLU ZİKİR MERASİMLERİNE KATILMIYORUM ANCAK BU BENİM ONLARI TOP YEKÜN RED EDİYORUM MANASINDA ALGILANMAMALI VE GERÇEKTEN ZİKRİN KULUN ÇOK FARKLI PENCERELERDEN RABBİNİ ALGILAMASI VE TEFEKKÜRÜNÜN GEREĞİ OLDUĞUNADA KANYİM.
Eğer siz toptan reddetme cesaretini gösteremiyorsanız, bırakında bu işi yapanlara köstek olmayın bari
sevgi değer alperen senden özür dilerim bu üslubum yukarıdaki ifadeleri kullanıp konuyu saptırması bir yana beni uslubum dan mütevellid ayetteki şeytanın murdar pissliğiile sigaya çeken
sözde katı hanef olduğu iddasındaki arkadaşa binaen di ve yanlışlıkla onun formuna değilde şu an burada ki sütunda formlandı.
xaver den de özür dilerim sanki ona karşı gibi bir intiba oluştu
şukadarını ifade edebilirimki alllah cc. kullluk bilincinde düşe kalkka ama dosdoğru hayatımın tüm zamanlarını inandığım değerlere göre yaşayıp resul as. ümmetlik şanında kul olmanın gayretinde bulundum.
çevremdekileri daima iyi ve doğruya davet ettim .
fakat hanef gibi katı bir üslub ne benim inandığım dinin ne de resulullah as. mın üslubu asla olmadı ve tarih belgeleriyle bunu teyid ediyor.
öyle ise bir birimize daha kibar ve nazik olmalı değilmiyiz...
tüm ibrahimi haliliyetin samimiyetini gönlünde saf bir aşkla yaşayan ve muhammedi iştiyakla muvahhid olanlara en kalbi muhabbetlerimi arzederim .
selam ve dua ile
__________________ yaşamak güzel şeydir,Yaşatanı anlarsan...
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma