Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Kıymetli Saffet Metin dostum,özellikle
cinsellikle ilgili yorumlarının ve görüşlerinin çoğunu desteklediğimin
farkındasındır umarım.fakat bu politik görüşlerine katılmıyorum dostum.laiklik
din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması demek değil midir?yavaş yavaş
laikliğin osmanlıdan beri müslüman toplumlara dayatıldığının farkındayım,yani
bu laikliği M_K_getirmemiştir.o bir süreçtür.M_K_bu süreci biraz
hızlandırmıştır bunu kabul ediyorum.
Gelenek
dini , dini temsil etmez. Ama halkın üzerinde gelenekler nedeniyle bir baskısı
var. Ta III Selimden beri bir çok Vatana
, millete hayırlı harekete hep şekilsel yönden muhalefet etmiştir. Her türlü isyan hareketinin kışkırtıcısı
olmuştur. Buna karşı bir şekilde tedbir alınması gerekliydi.
Dayatılmaya
gelince, zevk olsun diye değil, vatanın milletin iyiliği için yapılmıştır.
Çünkü tarihimiz de din çok istismar edilmiştir. Artı aynı prensipler Fransız devleti tarafından tüm 19 ve 20 yüzyıllarda Katolik kilisesine karşı uygulanmıştır.
pekala osmanlıdan beri laik oldukta
noldu,başımız göklere mi değdi.onurumuza mı kavuştuk,yoksa dünyanın süper bir
devleti mi olduk.onur dedim de hemen aklıma geleni söyleyim bari.aslında
onurumuzun çiğnendiğinin misallerinden bir kitap bile yazılabilir de bu
yorumlara sığmaz.
Bugün geldiğin gelişmişlik düzeyi laiklik
sayesindedir. Sıfır faizli Aristo ekonomisi uygulasaydın nerede olurdun bir
düşün.
G20 deyiz.
Bu az mı. Bu Süper devletlerin içinde olduğu bir klüp. Avrupa topluluğundaki
kıytırık devletlere, benim başbakanım G20 toplantısına katılıyor demek az hava
değil. Yani Süper devlet henüz olmadık, ama yaklaştık. Kıytırık bir devlet te değilsin.
Kıbrıs Barış Harekatından dolayı amerika
bize ambargo uygulamıştı.noldu birkaç sene sonra hiçbir şey olmamış gibi aynı
zamanda laik olan politikacılarımız tekrar amerika ile sıkı fıkı ilişkilere
girmedi mi?onur bu mudur?
Amerika, Rusya, İngiltere vb. devletlerde durup birkaç kere düşüneceksin.
Duygusallıkla yapacağın bir yanlış tüm
halkın geleceğini tehlikeye sokabilir.
Birinci Dünya Savaşında Almanya
yerine İngiltere yanında girebilseydik (
girseydik demiyorum, girebilseydik diyorum
çünkü çok uğraştık ama bizi
ittifaka almadılar. Çünkü 1908 Reval de bizim topraklarımızın paylaşması ile
ilgili gizli anlaşmalar yapmışlardı. )
sonuç farklı olurdu.
ondan ders alıp uçak sanayiimizi veya ağır
sanayiimizi geliştirmemiz gerekirken,ağır sanayinin savunucusu erbakan'ın
msp'sinin yükselişini engellemek için nato ve abd tarafından tezgahlanan bir 12
eylül darbesi yapılmadı mı?..bu mu onur?
Konunun MSP ile ilgisi yok. Erbakanın iyi
bir mühendis olduğunu kabul ediyorum. Ama kötü bir ekonomistti. Ekonomiden
anlamıyordu. Tabanı da aksine Dindar özel sektör. Erbakanda bulamadıklarını önce Özalda sonra Tayyip Erdoğan da buldular.
Rahmetlinin
vefatından sonraki programlarda hep bunu telaffuz ettiler. Adam özel sektör fabrikalarına, patronu kontrol için, ortak sıfatında devlet müfettişi gönderilmesini düşünen bir
devletçi idi. İslami bir sosyalist politikacı idi. O yollarla hiçbir yere
varılmaz.
12 Eylül
darbesi iç savaşın önlenmesi için yapıldı.
O günleri yaşamış biri olarak 12 Eylülü askeri bir darbe olarak görmüyorum.
Ama 27 Mayıs, 12 Mart yanlıştı. O
tarihlerde Menderes te, Demirel de gayet
güzel , yüksek bir parlamento çoğunluğuna dayanarak hükümet ediyorlardı. Ne Laikliğe, ne Cumhuriyete bir tehlike
idilier. Ama 12 Eylül darbesi olmaya
idi, memleketin bayağı kanlı bir iç savaşa girmesi kaçınılmaz gözüküyordu. Üstelik ortada hep zayıf koalisyon veya azınlık hükümetleri vardı.
Bunlar hep gözden kaçırılıyor,
çarpıtılıyor.
Bugünün
dünyasında demokrasiden yanayım. Vesayete de karşıyım. Ama 12 eylül öncesi anarşiyi yaşadım. Bütün
aktörlerini de iyi biliyorum. Olmasa idi ne olacağını iyi biliyorum. 12 Eylülde
MSP nin gelmesi falan hayaldi. O zamanlar , halk her zaman Sağda Demireli tercih etmiştir.
onurdan başka bir meseleye
geçeyim,noldu,laik oldukta süper devlet mi olduk?daha uçağımızın ve
tanklarımızın motorunu bile yapamıyoruz.amerikanın hurda tanklarının
montajlarıyla idare ediyoruz.
Türkiye
dünyadaki 17. büyük ekonomi. Silah ta
yapıyor. Makine da yapıyor. Tamir de yapıyor. Stinger füzesi de yapıyor. İhraç ettiklerinin % 90 ı endüstri ürünü.
Tarım ürünü değil artık. Avrupada 6.
Dünyada 17. yiz. Bu az şeymidir. Üstelik
bunun yolunu yakalamışsın Allah Türkiyeye yardım etsin. 2023 te 500 milyar dolar
İhracat hedefleniyor. Bu nedir biliyormusun. Bugünkü italya (400 milyar) ile
bugünkü Fransa arası (600 Milyar dolar) bir yer. Müthiş bir hedef. Sen dört tane mühendisimiz neden öldürüldü
sanıyorsun.
Bir şeyle
idare ettiğimiz yok. Sürekli ilerlemedeyiz merak etme. Tayyip Erdoğan başkanlık sistemini niye
istiyor sanıyorsun. Koalisyon
hükümetleri olmasın. Ekonomik ilerleme yavaşlamasın, durmasın diye.
kardeşim,lütfen başarısızlığı başarı gibi
sunmaya çalışma bize.laiklik bize batı taklitçiliğini getirdi,batı uşaklığını
getirdi,emperyalizmle dostluğu getirdi.bu dostluk o kadar ileri boyutlara
geçtiki senin müttefik ve dost olduğun nato,ergenekon veya kontr gerilla diye
terör örgütleri kurup devletini içten çökertme planlarına ve eylemlerine
girişti.senin laik paşaların bile natodan ayrı bir maaş almış,bu maaşın
hatırına nato tarafından planlanan planları uygulamaya kalkışıp hükümet
darbeleri,kaoslar,vs.terör eylem planları gibi planlar yapmışlar.işte senin
laikliğin,işte onun kollayısı nato'yun marifetleri.
Ben ortada
bir başarısızlık görmüyorum.
Osmanlı
döneminde de batı taklitçisi idin.
Japonlar da batı taklitçisi.
Batı
taklitçisi olmadan ilerleyebilen bir tane devlet yoktur. Çünkü sanayi sistemi batının ürettiği bir sistem. Daha önce dünyada olmayan bir sistem. Elbetteki batıyı taklit edeceksin.
Problem geleneği din yapan dini anlayışta. Bu şekilde
halka etki eden din adamlarında. Senin
köylü nufusunda. Toprak ağalarında, Feodal aşiretlerde, Tarikat hocalarında.
Osmanlı
döneminde de emperyalizm le dosttun. 1839-1876
İngiliz dostluğu, 1876-1918 Alman dostluğu, 1918-1945 İngiliz dostluğu, 1945- günümüz. Amerikan
dostluğu. Dış politikanın laiklikle
falan alakası yok. Senin güvenlik gereksinimin ile ilgili alacağın tavır.
Ergenekon,
kontrgerilla gibi özel harp örgütleri Türkiye komünizme kaymasın diye ABD
tarafından kuruldu. Devletini içten çökertme değil, tam tersine çökertmek
isteyenlere karşı korumak amacıyla. Eğer
bu örgütler o zamanlar etkili olmaya idi, bugün Aponun yaptıklarını, O zaman
Deniz gezmişler, Sinan Cemgiller yapacaktı. Komünist düzen getirmek için
gerilla harbi örgütleyeceklerdi. Nurhak dağlarına da bunun provası için
gitmişlerdi.
Bu örgütler
2000 lerin başında ABD ile anlaşmazlığa düştüğü için , Avrasyacı politikalara
kaydığı için ABD Ak parti
ile anlaştı ve Ak Partiye onlara karşı
yardım etti.
Senin 1970 lerde
yaşın küçük olduğu için bunları tam değerlendirecek bir bilgin olmaması normaldir.
Nato yanlış bir kuruluş değildir. Bir tane
politakacı dahi Natodan çıkmaya cesaret edemez.
Çünkü kendini çok güçsüz ve yalnız hissedersin, artı memleketi büyük bir
tehlikeye atarsın.
onun için dostum,laikliği bize allayıp
pullamaya çalışma.müslümanlara laiklik dayatılmadan önce müslümanlar daha güçlü
pozisyondaydılar.taa balkanlara kadar,arabistana kadar o topraklar
osmanlınındı.ittihatçılar gibi laikçiler zuhur edince tüm o toprakları da
kaybettik.yani anlayacağın dostum tarihsel olarakta laikçilerin bize faydaları
olmamış,daha çok zararları olmuştur,müslümanları parçalamaktan başka bir şey
yapmamışlardır.yavuz sultan selim'in,kanuninin zamanlarında ülke laik bir
devlet miydi?o zaman müslümanlar en süper durumlarını yaşamıyorlar mıydı?
O toprakları
ittihatçılar yüzünden kaybetmedik. İngilizler ısrarla bizi yanlarına almadılar.
Çünkü 1908 Revalde, Ruslarla bizim aleyhimize, bizi parçalamak için
anlaşmışlardı. Üstelik onlara
yaptırdığımız şavaş gemilerini de vermediler. Hadi gemiyi vermedin, parasını da
vermediler.
Rusyada
Komünist devrim, Çanakkale savaşı nedeniyle Rusyaya yardım gitmemesi yüzünden
oldu. Almanlar karada Rusyayı iyice bunaltmıştı. İngiltere senin için iyi düşünse zaten bunu
hesaplar, seni ittifaka alırdı. Özellikle almadığına göre Rusyaya yapacağı yardımı, sana baskı yaparak
Çanakkaleden geçirecekti. Hangi Osmanlı
hükümeti bunu kabul ederdi.
Kabul etsen, seni ittifaka almıyor, Almanla aranı bozuyor.
Kabul etmesen o zaman sana saldıracak.
Belki o zamanlar Almanla da ittifak halinde olmadığından daha zayıf
olacaksın, çok kolay çanakkaleyi geçecek kimbilir. Bunlar çok uzun konu. Yani biz kuru kuru
Alman hayranı olduğumuzdan bu savaşa girmedik.
Kanuni devri, Yavuz devri başka devirler. Tarımsal imparatorluk devirleri. Laiklikle,
islamiyetle alakası yok. O zamanın
dünyasında milliyetçilik yok. 1800 lerde
milliyetçilik çıktı herkes sana isyan etti. Aynı şekilde Avusturya ya karşı
Macarlar da isyan etti. 1800 ler ve 1900 ler milli devletler çağı. Artı
Endüstri çağı. Şartlar çok farklı. Tüfek
çok gelişmiş... Eline Tüfek geçiren isyan edebiliyor. Kanuni çağında halktan biri
yeniçeriye karşı savaşamaz. O da yeniçeri gibi yetişmiş profesyonel asker
olması lazım. Bu da en az bir senelik sıkı eğitim demek. Ama 1800 lerde, 1900 lerde isyancılar, birkaç günlük tüfek eğitimiyle
çetecilere katılıp, düzenli orduya karşı savaşıyordu.
Mesela bu yüzden 1821 yunan isyanında Yeniçeriler, isyancılarla baş edemediler. Büyük itibar kaybına uğradılar. Bu nedenle onları bütün isyanlarında desteklemiş din adamlarının da desteğini kaybettiler. Kaldırılmalarının bir sebebi de budur.
bunu deyince sende diyeceksin,işte sanayi
devrimine geçilince osmanlı buna ayak uyduramadı,bilimsel gelişmelere uymadı
vs.den dolayı geri kaldı falan diyeceksin.doğru buna bende katılıyorum.ama
senin o methettiğin laikçiler ittihatçılar hepsi positivistti,bilimciydi onlar
niye bilimi devlete yaymadılar.yaymadılar çünkü onların derdi bilim falan
değil,ingiliz ajanlığıydı,darbeler,kaoslar çıkarmaktı.osmanlıyı yıkılmaktan
kurtaran abdülhamidi devirenlerde ittihatçı çetesi değil miydi?
Abdülhamit 1940 lara kadar gerek Türkiyede, gerek Arap
ülkelerinde dünyanın en nefret edilen
adamlarından biri idi.
İstanbulda
üç kişiden biri jurnalci idi. Müthiş bir
baskı rejimi vardı. Adam gerçekten Kızıl Sultandı. (Abdülhamit in faydalı yönlerini inkar etmiyorum. Ama onun devrinde yaşamış olsaydın o yönetimi sevebileceğini sanmıyorum. )
II.
Meşrutiyete geçiş halktan büyük ilgi gördü. Kimse ah. Sultan Abdülhamit ne iyi
bir padişahtı demedi. II. Meşrutiyet
aynen Cumhuriyet için bir deneme laboratuvarı oldu. Gerçekten o dönem Abdülhamit dönemi ile
karşılaştırılırsa Hürriyet dönemi idi.
Bu
Abdülhamitçilerin çok sevdiği Bediüzzaman Saidi Nursi hazretleri , Abdülhamit tarafından bu adam abuk subuk
konuşuyor, delimidir nedir diye tımarhaneye atıldı.
Ona değer
veren İttihatçılardır. 31 Mart olayında
ittihatçılara yardım etmiş ve onların zamanında onlardan daima saygı
görmüştür.
Ne zaman ki
1940 larda filistin olayı çıktı. Abdülhamitin Filistin topraklarını
Siyonistlere satmaması gündeme geldi. İşte o zaman Abdülhamit, Necip Fazıl Kısakürek tarafından
dinci sağın idolü haline getirildi. Ayrıca
Araplar da, Filistini Yahudiye satmamış bu padişah için Hürmet hisleri
beslemeye başladılar. Filistin meselesi
olmasa idi, Abdülhamit bugün hala Kızıl Sultan diye anılan, kendisine
küfredilen bir tarihi figür olmaya devam edecekti.
Onlar
dediğin gibi keşke İngiliz ajanı
olsaydı. O zaman birinci dünya harbine Almanların yanında girmek zorunda
kalmazdın.
Balkan
topraklarını kaybetmemizin sebebi , Ordudaki Alaylı subaylardır. Bu Alaylı
subaylar Halaskar Zabitan grubu diye örgütlenip, Ordudaki Mektepli subaylara cephe almasıdır. Alaylılar
Hürriyet ve İtilaf fırkası tarafından desteklendiler, Mektepliler
İttihat ve Terakki tarafından. İkisi
arasındaki çekişme nedeniyle Balkan savaşı kaybedildi. Bundan dolayı 1913 Ocağın da Enver Paşa
Bab-ı Ali baskını denilen darbeyi yaptı.
Üç gün geç kalsa idi darbeyi Halaskar Zabitan grubu yapacaktı. İttihatçılar , orduyu alaylılardan
temizledi. Tersi olsaydı, alaylılar
mekteplilerden temizleyecekti.
Enver paşa
orduda reform yaptı. Birinci dünya savaşındaki ordu bu reforme edilmiş güçlü
ordudur. Çanakkaleyi kazanan, Kut�ul amareyi kazanan, Baküye kadar giden ordu ,
bu ordudur. Kurtuluş savaşını yapan da ,
Cumhuriyeti kuran da bu ordudur.
Yani sayın
medeni. Bir dinci Tarih var, Bir Resmi tarih var. Bir de gerçek tarih var. Ben
sana gerçek tarihi anlattım.
haa alternatif nedir,çözüm nedir
dersen.çözüm belli.Kur'anın ilkeleri.ben buna inanıyorum.
Kur�anı
anlamak için hep birlikte çok çalışmamız
lazım çook. Kur�an dincilere bırakılmayacak kadar önemli bir kitaptır. Önce onu doğru anlayalım. Halkımız Kur�anı
tanısın. Meal okusun. Her tarafta Kur�ana göre şudur, budur gibi inceleme kitapları olmalı. Kur�an her konudan uzmanlarca kendi ihtisas alanlarına göre incelenmeli. Laiklik te en azından bize o iklimi sağlayan
bir ortam diye düşünüyorum.
__________________ Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
|