Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
zaman üzerine yazısı budur............
kafamda çok -büyük bir- -s-o-r-u--n var o da zaman - za-manı- A-l-la-h- -mı yarat-t-ı? - evet derseniz soruyorum A-l-lah- zamanı ne zaman yarattı? ------- eğe-r zaman A-l-la-hın-- --alemi yaratmasıyla mevcut oldu ondan önce zaman yoktu derseni-z b--u -i-ş beni pek tatmin etmiyor çünkü A-l-la-h alem y-o-kken de vardı diyor kitapla-r.- sonra alemi ( Allahtan başka herşey) yarattı diyorlar demek ki bu anlatıma göre alem yokkende Allah var yani alemin öncesinde Allah yine var alem sonradan deniyor ama her sonradan olanın öncesi olmazmı ve zaman kavramı ne olacak ? kitaplar da Allah alemden zaman olarak değil ama zat olarak öncedir diyorlar bu konu çok ince ne yapacağım yıllardır bu konu da kafamda bakalım ne olacak.. çünkü şöyle sorular var: Allah alemi 1 dakika önce yaratabilir miydi? gibi sorular var. ne denecek bu soruya ? evet dersen alemden önce zaman ın varlığını bir nevi kabul etmek gibi oluyor. hayır yaratamazdı dersen bu sefer de Allahı alemi bu anda yaratmaya zorlayan kim var? ya da Allah böyle yapmaya mecbur muydu? gibi sorular sorulur. aslında size itiraf ediyorum ki determinizm kavramını dah iyi incelemem lazım çünkü kitaplar da bu hususlarda imalar görüyorum . lafın kısası ben bu konuyu araştırmam lazım kabul ediyorum zaten araştırıyorum ama siz bu sorulara ne dersiniz ya da yorumlarınız var mı ? fikir verebilir misiniz bana? çünkü değişik fikirler olursa bakacağım onları da düşüneceğim . bu arada şu soruyu sizin de pek anlayamayacağınızı düşünürek ve bunu baştan söylerek sormak istemekteyim. çünkü beni çok etkiledi ama düşünmek ise.. (yeterli olmadığımı düşündüm) araştırmam lazım. gazalinin tehafütü-l felasife (felsefenin tutarsızlıkları) adlı kitabında bu soruyu gördüm : "alemin varlığı varlığından önce mümkün mü ya da mümkün müydü) tam hatırlayamıyorum . beni kafa karıştırıcı diye lanse ediyorlar. zaten benim kafam karışık. bakalım belki biri bana güzel bir açıklama yapar diye ve sizleri de bu görüşlerden haberdar etmek istiyorum. bunu kötü görmek bence yanlış .... bu aralar aklımda şöyle bir durum var: Allahın ilmi bahsi. şöyle ki mesela güneş tutulma olayını ele alalım: güneş tutulmadan önce Allah güneşin tutulacağını biliyorsa, yani böyle denirse sonra güneş tutulur ve bir kaç dakika sonra güneş tutulması biter. şimdi soruyorum bu durumda da Allah yine güneşin tutulacağını biliyor denebilir mi? çünkü güneş tutulmuştur. güneş tutulması bittiğinde de yine güneş tutulacak diye Allah bilir denirse, bu bilgi yanlış olmuyor mu? çünkü bu anda güneşin tutulması bitmiştir. yani lafın kısası Allahın ilmi ezeli denirse ki öyledir, o halde değişen durumlarla ilgili ilmi nasıl oluyor? halbuki Allahın ilmi değişmez. ( çünkü ezeli olanda değişme olmaz) herhalde tam anlatamadım, zaten bu konuda ki araştırmalarım yeni. yani ben de anlamaya çalışıyorum. farabi ve ibn sina nın yazılarından okuyorum ve bu yazıları yorumlayanları okuyorum. çok zor konular. size danışıyorum fikirlerinizi bekliyorum ne dersiniz? söylüyorum pek bilgim yok bu konuda fakat araştırmayı düşünüyorum zaten araştırma aşamasındayım....... yani Allahın ilmi konusunda anlattığım örnekteki hususta fikirleriniz nedir? ....
ya neyse size zaten yukardaki yazıyı önceden yazmıştım fakat benim şu anki görüşüm şudur: bence zaman yoktur. mesela (zamanın olmadığı zaman olur mu ?) bu öyle.. neyse devam ediyorum: ben zaman yok dedim ama Kuranda zamandan bahis vardır o halde nedir bu iş? denirse cevap: bu ifadeler bizim yaptığımız saniye dakika gibi şeyler var ya. işte bizim kafa yapımızın anlayacağı gibi bu ayetler. yani zaman bence yok ama biz saniye dakika kendimiz yaptık bunları. yani ben çok inceliyorum bu zaman kavramını. araştırmalarım son hız sürüyor lakin sizde bu husutaki görüşlerinizi bildirin yani zaman nedir ne değidir? varsayılan bir şeymidir? cisimmidir? değilse nedir? yani zamannnnnnnnnnnn anlatabildim mi? yine mi anlamadınız? . hadi bu konudaki düşüncelerinizi anlatın.. olur ki ben bunlardan faydalanırım değil mi? zira bu konu çokkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkk kk incedir. her türlü yardıma ihtiyacım var..........
sonralıktan bahsediyorsan bunun sonradan olması için bir şeyden sonra olması icab eder. bu da öncesinde bir şey olduğu anl*mına gelir. o bakımdan sonradan olanın öncesi vardır dedim. ezeli olan değişmez ifadesinin de izahı şudur: bir kere değişme varsa değiştirende olmalıdır. bu kaçınılmazdır çünkü sonradan olan her hadisenin bir etki edeni olmalıdır çünkü hiçbir şey kendi kendinin sebebi olamaz. neden? çünkü sebep demek zaten öncelik kavramını akla getirir. bak sebep sonuç ilişkisi deriz ya. bak önce sebep diyoruz sonra sonuç diyoruz. bir şeyin kendi kendinin sebebi olmasını savunmak ise o şeyin kendi varlığından önce var olmasını savunmak manasına gelir ki zaten bu imkansızdır. ha ne diyordum . değişme demek ki hiç bir şey kendi kendinin sebebi olamazsa demek ki onun sebebi kendisinden başka bir şeydir. ancak bu sebep şeyin yani bahsettiğimiz eşyanın ( beyaz eşya değil) ( aslında o da olur) varlığından zaman olarak önce olmalıdır. buraya kadar tamamsa . değişme içinde etkeni lazım. o da başka fakat zaman olarak önce gelen bir şey olmalıdır. fakat ezeli dediğimiz zaman, kasdedilen ise öncesi olmayan başlangıcı olmayandır. dolayısıyla onun öncesinde yani ezelinin öncesinde bir varlık olmaz ki onu yani ezeli varlığı etkilesin ve dolayısıyla değiştirsin. o halde ezeli olan şey değişmez bu kesin bir kanıttır. bir de Allahın varlığınınşöyle bir delili vardır: bu ( alem) dünyada değişimler oluyor( yağmur yağıyor peşine güneş açıyor) her değişen sonradandır . her sonradan olanın bir yapıcısı lazım gelir. o halde Allah vardır Allahın iradesi vardır « Yanıtla #3 : Haziran 15, 2005, 09:27:27 am »
------------------------------------------------------------ -------------------- Cenabı Hak için öncesi ve sonrası yoktur iradesi de ezeli ve ebedidir mahluk değildir yani yaratımış değildir İradesinin ilminin öncesi ve sonrası yoktur sen iradesi yoktur dersen ileride olacak olan şeyler nasıl olabilir olur mu ? olur dersen onun öyle olmasını kim istemiştir ilmi ile bilir iradesi ile direktif verir Allahu Teala bu alemi yaratmazdan evvel en evvel yani akdem bu alemi yaratmak bu suretleri halku icad etmek iradesi maksadı muradı var mı idi ? eğer yoktu dersek çok saçma bir söz söylemiş oluruz Evet eğer yoktu dersek nerden geldi ? Cenabı Hakkın iradeleri sıfatları nitelikleri zamana muhtac mıdır ? İradeleri de mahluk değildir ezeli ve ebedidir iradesi maksadı muradı vardı deriz
sonra demişsin ki ---------------------------- önce istiyor sonra biliyor manası. ancak sen Allahın ilmini ezeli kabul ediyorsan böyle iyemezsin. çünkü ezeli olan şey başka şeyden sonradır denemez ------------------------
yooo neden senin söylediği söylüyorum asıl sen şunu diyemiyorsun Allahın iradesi yoktur diyemezsin çünkü ilerde olacak şeylerin olmasını kim istemiştir biz Allahın İradesi ve ilmi kendisi gibi ezeli ve ebedidir diyoruz başka şeyden sonra geliyor demiyoruz bilmek istemiştir bilir dedik çünkü anlatmak makamında konuşuyorduk senin evvel yazdıklarında söyleyiş sıralamanın tersini sana söyledim sen ilmi bilir iradesi yoktur dedin bende senin düşündüğünde iradesi ilmine galip gelir dedim
ama isin aslına bakarsak dedim değil mi Cenabı Hak için öncesi ve sonrası yoktur dedim iradesi de ezeli ve ebedidir. İradesinin ilminin öncesi ve sonrası yoktur ezeli ve ebedidir demek her an bir şandadır demek ezelde ne ise şimdi de öyle mevcudiyetinde bir değişiklik başkalaşma olmamıştır
Moderatöre Rapor Et Logged kursatotcu üye
Online
Mesaj Sayısı: 70
Ynt: Allahın iradesi yoktur « Yanıtla #4 : Haziran 15, 2005, 10:52:30 pm »
------------------------------------------------------------ -------------------- vicdan bak ben bunları milyonlarca kez görmüş kimseyim bu laf oyunlarına zaten yıllarca kanmışım ve eski halime üzülmekteyim. sana şunu söylüyorum bu kararı aldıktan sonra artık bu ezeli irade ifadesinin nasıl bir yalan olduğunu daha iyi anladım. bak şimdi : ezeli irade diyorsun irade ne demek, seçmek, istemek, tahsis etmek demek deği lmi? bak şimdi eğer ortada seçilecekler yoksa ne seçilecek? bir kere seçmek için seçilenlerin var olması gerekir bunu kabul ediyor musun? ediyorsan zaten bu alem ezelde yok, daha ezelde ne seçilecek? eğer kabul etmiyorsan yani alem ezelde yok ikende Allah seçti istediğini diyorsan şunu demek durumunda kalırsın: yani piyasadaki kitapların yüzde 99 u böyle der: yani dersin ki Allah ilmine göre seçer dersin. buna da 2 şekilde cevap verirsin cevap:1: dersin ki Allah ilmine göre seçer dersin. ilmindekilere göre seçer dersin. ben de şöyle cevap veririm: ya zaten Allahın ilminde nelerin mecvut bulacağı yani var olacakları yok mu? sen bu soruya var diyeceksin. ben de diyeceğim ki: zaten Allahın ilminde bunların varolacakları belli, daha burada irade ne oluyor? ve bu ifadenle ilim ile iradenin farkı ne oluyor? sen bu sefer cevap 2 yi söylersin dersin ki bu sefer: ya Allah ilmine göre seçiyor ama şöyle bir durum var : Allahın ezeli ilminde mümkünler( olması da olmaması da eşit olan) var ve bunlar sonsuz, yani sonsuz olarak Allahın ilminde alternatifler olarak bunlar var. yani bu dünyanın şöyle yaratılma hali de var böyle yaratılma hali de var ve bunlar sonsuz alternatif halindedir ve Allah iradesiyle işte bu mümkünlerden yani sonsuz ihtimallerden birini tersih eder dersin. ben de bu na şöyle cevap veririm: lakin sen sonsuz alternatif diyorsun ama sonuçta bunların hangisinin meydana geleceği yine Allahın ezeli ilminde belli değil mi? diye sorarsam. sen bu sefer şaşıracaksın ve ben sana o zaman şunu söylerim: işte bu ikinci cevabı verenler var ve onlar şunu da savunuyorlar: Allah hadiseleri yani olayları oldukları anda bilir. ondan önce bilmez derler yaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa yani bu işler benim 4 yıldır aklımda ve 2 ay evvel bunların cevaplarını buldum. o bakımdan siz bana teşekkür edin yani................. haaaaaaaaaaaaa soruyorsun o halde yine ama diyorsun Allah irade etmeden mi yaratıyor? irade etmeden bu işler olur mu hiç? diye soruyorsun cevap: bak ben Allahın ilmi ve zorunluluk başlığı altında Allahın ilminin maluma( sonradan olacak bilinenler) tabi olmadığını açıklamıştım. yani Allahın ilmi bizim ilmimiz gibi değildir. bizim ilmimiz sonradandır ve bir şey olur ve bizim onun ile ilgili ilmimiz olur. yani bizim ilmimiz maluma yani bilinene tabidir. mesela sen bir renk tuttuğunu söylersin. ancak sen ne zaman ki bana tuttuğun rengi söylersin, ben o zaman senin ne renk tuttuğunu bilirim. yani sen söylersin ve ben artık bilirim. bak bizim ilmimiz maluma yani bilinene tabidir. yani önce bilinen varlık olacak ve biz onu bileceğiz. fakat Allahın ezeli ilmi farkllıdır. o ezeli olduğu için maluma yani sonradan olacak bilinenlere tabi değildir. o sonradan olacak bilinenler Allahın ilmine tabidir. bu önemli bir farktır. dolayısıyla Allahın ilmi etkin sebeptir oysa bizim ilmimiz etkilenendir. bu anlaşıldıktan sonra şunu söylüyorum: Allahın ilmi fiili bir bilgidir. yani tesir eden bir bilgidir. bilmesi alemin oluşmasına yeterlidir ve bugün öğrendiğim hayati bir meseleyi de burada söyleyeyim: "Allahın yaratması ise bilmesidir" yani Allahın bilgisi etki eden fiili bir bilgidir. dolayısıyla alemin oluşmasına yeterli sebeptir. dolayısıyla burada iradeye yer yoktur. zaten bir iradeden söz etmek gerekirse bu iradenin hadis olması yani sonradan olması gerekir. çünkü seçmek için düşünmek ve tereddüt etmek gerekir. Allah ise düşünmez ve tereddüt etmez. yani biz düşünürüz ve biz tereddüt ederiz. dolayısıyla irade sonradan olur. yani bizim irademiz vardır. bakın seçiyoruz tereddüt ediyoruz. not: bu dediğimi anlayan büyük bir ilmi de kazanmış demektir. lakin bu konudaki diğer takviye bilgileri de buraya aktarmam gerekiyor Allah kendini yok edemez . Allah kaldıramayacağı taşı yaratamaz. bu ikincisi hakkında sitede izah var. ilkinin cevabı ise şudur: Allah ezelidir ve ezeli olan şey etki kabul etmez. yok edilmekte, etkiyi kabul etmek olduğundan Allah kendini yok edemez.
|