Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam
Saidi Nursinin
saçmalıkları
1. Risale-i Nur, Said-i Nursi ‘ye ait kitaplar koleksiyonuna verilen
isimdir. Said-i Nursi, bu kitaplarda Risale-i Nur ‘dan övgüyle söz eder. Ona
göre kimse, bu kitaplara itiraz edememiştir. Herkes bu kitapların
büyüklüğünü ve yüceliğini kabul etmiştir. Kur’an ‘ı büyük bir kitap
olarak görmekle beraber, Risale-i Nuru daha fazla değerli bulur. Risale-i Nur
‘u okuyanların, devamlı okuyup yazanların doğruyu bulacaklarını, okumazlarsa
gaflet içinde kalacaklarını dile getirir. (Şualar 486,548) (Barla Lâhikası
51,142) (Emirdağ Lâhikası-2 187) (Tarihçe-i Hayat 624) (Asa-yı Musa 250)
2. Said-i Nursi, kendi
kitabına kanıt olarak, kendisinin ve yandaşlarının rüyalarını gösterir.
Söylediğine göre, bu rüyalarda özellikle Hz. Ali ve Gavs-ı Azam dediği,
Nakşibendi ve Kadirî tarikatı şeyhi Abdulkadir Geylani, rüyasında bu kitapların
yüzde yüz doğru olduğunu söylediklerini dile getirir. Hz.Ali ve Nakşibendi
tarikatına yakınlığından sık sık söz edilir. (Sikke-i Tasdik-i
Gaybi-16,21-26) (Mektubat 347) (Sikke-i Tasdik-i Gaybî 131,132) (Tarihçe
sh.492) (Tarihçe-i Hayat 120) (Lemalar 235)
3.
Peygamberden rüyada izin aldığını, hadis kitaplarında ve Kur’an ‘da
Risale-i Nur kitaplarına dair işaretler bulunduğunu söyler. Kur’an ‘da, Risale-i
Nur kitaplarından bahseden ayetler varmış. (Şualar 706)
4. Risale-i Nur kitapları bir
çeşit tanrı(ilah) gibidir: Onların insanları ve canlıları koruduğuna, gerekirse
zarar verdiğine inanır ve bu konuda yüzlerce örnek verir. (Barla
Lâhikası 166) (Emirdağ Lâhikası-1 162)
5.
Tarikatçı olmadığını söyler. Zamanın tarikat zamanı değil, iman zamanı
olduğunu dile getirir. Ama kitaplarındaki görüşleri, tarikatçı ve mezhepçi
görüşlerden farklı değildir. Kendisi Şafii mezhebine ve Nakşibendi tarikatına
mensuptur. Bunların görüşlerini içtenlikle savunur. Bunlara olan sempatisi de
bir çok yerde göze çarpar. (Emirdağ Lâhikası-1 67)
6. Said-i Nursi ‘ye göre,
insanlık; dinsizlik, imansızlık, zındıklık ve masonluk ve komünistlik
batağındadır. Tüm mücadelesi bunlara karşıdır. O yüzden Allah ‘ın varlığını
ispatlama yoluna gider. Tesadüfün olmadığını anlatmaya çalışır. Örnekler verir.
Ama kitaplarında, kendisini ve kitaplarını övmekten başka kaydadeğer yeni bir
şey göze çarpmaz. Edebiyatı iyi değildir. Ağdalı, aristokrat ve saray
çevresinin kullandığı; kendisini elit göstermek isteyenlerin dilini kullanır.
Arapça ve Farsça terkiplerin yoğunluğu yüzünden, Türkçe ‘nin neredeyse hiç
kullanılmadığı, anlaşılmaz bir yazın türüne dönüşmüştür. (Emirdağ Lâhikası-2
24,29) (Emirdağ Lâhikası-1 233) (Sözler 759) (Tarihçe-i Hayat 27)
7.
Said-i Nursi, gündemi takip etmediği için yeniliklerden uzaktır. Ona
göre dünyada; vaktini geçirdiği medrese eğitimi, buranın gündeminde olan
tartışmalar ve bu dönemde okudğu tarikat kitapları vardır. Ne Kur’an ‘ı tanır
ve bilir, ne de halkı... Halktan uzak bir gündemi vardır. Kitaplarını halkın
anlayabileceği dilde yazmamıştır. Böylelikle eserlerini daha gizemli hale
getirmiştir. Halktan bir çoğu da anlamadığı şeylere daha çok inanır olmuştur.
(Tarihçe-i Hayat 624)
8. Kur’an ‘dan verdiği
ayetler, Kur’an ‘ın anlaşılması için değil, kendi fikir ve kitaplarını
doğrulamak içindir. Bunu, ayetlerdeki sözcüklerin Ebced(Arapça harflerin
sayısal) değerini bulup, -kendisi buna cifirce sayma der- bu değerin, Said-i
Nursi veya Risale-i Nur sözcükleriyle uyuşup uyuşmadığını ispatlamak için
örnekler getirmesinden anlıyoruz. Açıklamaya veya anlatmaya çalıştığı ayet
sayısı oldukça azdır. Çoğu, eserini süslemek ve kendi planları için kullanılmıştır.
Ayrıca eserlerinde fikir adına ortaya attığı dinsizlik veya imansızlık batağını
kurutmak için beyin zorlamalarıyla örneklemeler ve bunları güçlendirmek için
ayetler getirir. (Sikke-i Tasdîk-i Gaybî 59,54) (Şualar-6 186) (Kastamonu
Lâhikası 206) (Şualar 692)
9. Risale-i Nur kitaplarında,
Allah ‘tan çok Said-i Nursi, Kur’an ‘dan çok Risale-i Nur kitapları övülmüştür
veya sık sık bunlardan övgüyle söz edilmiştir. Said-i Nursi, yüceliğini Hz. Ali
ile Gavs-ı Azam ‘ın gaybî işaretleriyle aldığını yazmıştır. Risale-i Nur ‘da,
Risale-i Nur ‘u okumayanlar cahil diye nitelendirilmiştir. Adeta Hz. Ali ‘yi
kendisine Allah ‘tan vahiy getiren bir vahiy meleği gibi ima etmiştir.(Sikke-i
Tasdîk-i Gaybî-116-126) (Sikke-i Tasdik-i Gaybî 12)
selam ile
|