Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

SAVANA YAZDI:

Selam sultan

Asıl ortaya attığınız iddialarla sınıfta hatta çook çok  gerilerde kalan sizsiniz ama henüz farkında değilsiniz.

 Allah bunu söylemiş benim söylediğim nedenden ötürü söylemiş diyen birine ne denilebilir ki ?Benim anlayışım budur ben böyle anlıyorum demiyor  anlayışınızı dinleştirip işi haram ve helal koymaya kadar götürmüşseniz benim sizinle bu konuda müzakere etmem mümkün değil

SULTAN YAZDI:

Müzakere edecek gücünüz olsaydı hiç çekinmez tepeme binerdiniz.Sorduğum soruların altında ezildiniz.

Dedim ki,sizin de arzu ettiğiniz, Kuran söyleminin sadece lafta kalmasıydı.Ezberler bozuluyor,ayakları yere basan Kuran söylemi hayata geçiriliyor.Bu kafayı değiştirmezseniz Naci Çelik'i mumla ararsınız.

Ancak,hakkını teslim edeyim,Mircan kadar cılız değil tutumun.

SELAM HUDA'YA  UYANLARA OLSUN

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selamün Aleyküm! Değerli Savana Kardeşim!

Ali İmran Suresinin 37. ayeti ne yazık ki rivayetlere uygun meallendiriliyor.

Buna göre de bayan kardeşlerimiz ile ilgili yanlış çıkarımlarda bulunuluyor.

Fetekabbeleha Rabbuha bi kabulin hasenin ve enbeteha nebaten hasenen ve keffeleha Zekeriyya* küllema dehale aleyha Zekeriyyel mıhrabe, vecede ındeha rizka* kale ya Meryemu enna leki haza* kalet huve min ındillah* innAllahe yerzuku men yeşau bi ğayri hısab;

Bunun üzerine çalabı bu kızı çok iyi karşıladı. Onu güzel bir bitki gibi bitirdi. Zekeriya’yı da onun yetiştiricisi yaptı. Zekeriya Meryem’in bulunduğu tapınağa her varışında onun yanında bir azık bulurdu da sorardı: « Ey Meryem! Bu azık sana nereden geliyor?» Meryem de: « Allah’tan» derdi. Çünkü Allah kimi dilerse sayısızca azıklandırır.

Rahmetli İbrahim Hakkı Baltacıoğlu'nun mealini yazdım.

Burada önemli olan "bitki gibi bitirdi" nin  genelde hep "bitki gibi yetiştirdi "olarak meallendirilmesidir.  Bu meallendirmeler de  Meryem Validemiz ile ilgili doğru çıkarımları engellemektedir.

Değerli Kardeşlerim!

Haniflik  zordur zor. 

Ali İmran 186;Le tüblevünne fiy emvaliküm ve enfüsiküm ve letesmeunne minelleziyne utül Kitabe min kabliküm ve minelleziyne eşrekû ezen kesira* ve in tasbiru ve tetteku fe inne zâlike min azmil umur;

Yemin olsun ki, mallarınızda da canlarınızda da imtihan edileceksiniz. Ve yemin olsun ki, sizden önce kendilerine kitap verilenlerden de şirke batanlardan da incitici çok şey dinleyeceksiniz. Sabreder, takvaya sarılırsanız işte bu, iş ve oluşların en zorlularındandır.

Hac;40:"Elleziyne uhricu min diyarihim bi ğayri Hakkın illâ en yekulu RabbunAllah* ve levla def'ullahinNase ba'dahüm bi ba'dın lehüddimet savamiu ve biyeun ve salevatün ve mesacidü yüzkeru fiyhesmullahi kesiyra* ve leyensûrennAllahu men yensuruh* innAllahe le Kaviyyün Azîyz;"

Onlar sırf, "Rabbimiz Allah'tır" dedikleri için yurtlarından çıkarıldılar. Eğer Allah'ın, insanların bir kısmını bir kısmıyla defetmesi olmasaydı, içlerinde Allah'ın adı çokça anılan manastırlar, kiliseler, havralar ve mescitler her halde yerle bir edilirdi. Allah, kendisine yardım edene elbette yardım eder. Allah elbette Kavî, Azîz'dir.

Kur'an eri olmak zordur zor.

Kehf;6:"Fe lealleke bahiun nefseke ala asarihim il lem yü'minu bi hazel hadisi esefa "

Herhalde sen, onlar bu söze inanmıyorlar diye, peşlerinde üzüntüden kendini helâk edeceksin!

Şuara;3:"Lealleke baniun nefseke ella yekunu mü'minin "

Herhalde sen, inanmıyorlar diye neredeyse kendini helâk edeceksin!

Hicr;97:"Ve le kad na'lemü enneke yediyku sadruke bima yekulun"

Andolsun onların söylediklerine senin göğsünün daraldığını  biliyoruz.

Hud;12:"Fe lealleke tarikum ba'da ma yuha ileyke ve daikum bihi sadruke ey yekulu lev la ünzile aleyhi kenzün ev cae meahu melek innema ente nezir vallahü ala külli şey'iv vekil"

Herhalde sen: "Ona bir hazine indirilmeli veya beraberinde bir melek gelmeli değil miydi?" demelerinden ötürü, sana vahyolunanın bir kısmını bırakacaksın ve bununla göğsün sıkılacak; ama sen sadece bir uyarıcısın (böyle sözlere aldırma), her şeye vekil olan Allah'tır.

Değerli Kardeşlerim!

Her konuştuğumuzda, her hareketimizde amel defterlerimizin kapanmadığı bilinciyle hareket etmeyi Rabbim cümlemize de nasip etsin.İnşaAllah.

Nisa;85:"Mey yeşfa'şefaaten hasenetey yekül lehu nesiybüm minha ve mey yeşfa'şefaaten seyyietey yekül lehu kiflüm minha ve kanellahü ala külli şey'im mükiyta "

Kim güzel bir işe aracı olursa ondan ona bir pay vardır. Kim kötü bir şeye aracı olursa ondan da ona bir pay vardır. Allah herşeye, herkese gıda ulaştırır, Mukît'tir.

Nahl;25:"Li yahmilu evzarahüm kamiletey yevmel kiyameti ve min evzarillezine yüdillunehüm bi ğayri ilm e la sae ma yezirun"

Ki kıyâmet günü hem kendi vebâllerini tam olarak yüklensinler, hem de bilgisizce saptırdıkları kimselerin vebâllerinden bir kısmını. Bak, ne kötü şey yükleniyorlar!

Kusursuzluk sadece Allah' a mahsusdur.

En doğrusunu bilen Allah'tır.

Sevgi,saygı ve muhabbetle.

Allah'a emanet olunuz.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Allah Razı olsun dost1,

Duana canı gönülden katılıyorum.

Mücadele/22: Allah'a ve âhiret gününe inanan bir topluluğun, Allah'a ve resulüne karşı çıkanlarla  sevgiye dayalı bir dostluk kurduğunu göremezsin. Bunlar onların ister babaları olsun, ister çocukları olsun, ister kardeşleri olsun, ister akrabaları olsun. Allah onların kalplerine imanı yazmış ve onları kendisinden bir ruhla desteklemiştir. Onları, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacaktır; sürekli kalacaklardır orada. Allah onlardan hoşnut olmuştur, onlar da Allah'tan hoşnut olmuşlardır. Allah'ın hizbi işte bunlardır. Dikkat edin, Allah'ın hizbi, başarıya ulaşanların ta kendileridir!

Mutlu ve esen kalın.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

MİRROR YAZDI:

Son olarak şunu söylemek istıyorum,siz eger Kuranın basit ve açık özet öğüdunu almak yerıne mealcilere inanır,ayrıntılarda  boğulursanız dar bakışla ve az bir arastırmayla maalesef gücünüz kitabı tam olarak anlamaya gücünüz yetmez,çunku arap putperest örfu ve uleması Kurandaki kavramları tahrıf etmıştır,ayetler egılıp bukulmuştur,1400 senenın sebebıde budur,Mealcıler sadece kopy paste yapmaktadır,huda diye okuduğunuz Kuran mealcılerınden kimse hayatını tehlıkeye atmaz,adamı yaşatmazlar mesela... (Gonca Kuriş örneği) 

SULTAN YAZDI:

Kaçak güreşiyorsunuz kaçak!Allah,Hud Suresi 1-2'de:"Kitabı ayrıntılı yaptık ki,gidip başkasına ibadet etmeyesiniz.."diyecek,biz de buna rağmen ayrıntılarda boğulacağız!!

Kitab'ın ne kadarını rabbim bize çözdürür bilemem.Ancak,brahimin,İsa'nın ve Muhammed'in yanına komşu olarak gidebileceğimiz miktarı bize açacağından hiç kuşkum yok.(Bunu Naci bey'e de söyleyin)

Gonca Kuriş örneğini neden verdin doğrusu anlayamadım.Şunu söyleyeyim ki,"Allah müsaade etmeden kimse ölmez,yaprak bile düşmez."

Selam Sultan

Allah her ummete farklı bir yol,şeriat belirlemiştir,devlet anayasa kitabı değildir,çöl araplarınada o zamanın şartlarına göre toplum duzeni için çözumler vermiştır,Muhammedin kıssasıda diğer nebi kıssaları gıbı bizler için öğüttür,nebiler arasında ayırım yapılmaz.

Size özet olarak şunu dedım ,siz şu an Huda dıye piyasadaki mealleri okuyorsunuz,ama bu mealcıler sadece copy paste yapıyor,içlerınde cesur olan yok,arap örfü dine hakım durumda ,bir tanesi bile hadis,mezhep şirk diyemıyor iken siz bu meallerle Kuranı butunune yakın çözdüm sanıyorsunuz.

Size örnek verıyım,son olarak kadın çalışma hayatın olmamalı dedınız ve bunu  Kurandan çıkardınız,kendi fıkrınızle haram,helal belırlediniz.Benim size tavsiyem  ise Kuran öğüdunun özetine önce dıkkat etmek yani yaratıcıya ortak koşmadan iman edıp hayra barışa çalışıp sevgi dolu olmaktı,dini ayrıntılara bogmamaktı...

Eğer Allahın size doğuştan verdiği,fıtratınızdaki iyiyi kötuyu ayırtetme gucune,kalbınızdeki Hudayada biraz kulak verseydınız yani vicdanınıza danışsaydınız,adalet ve eşitlik konularında sınıfta kalan,kadını sosyal hayattan soyutlayan  bu yanlış hukmu Meryem ıle ılgılı bir ayetten çıkarmazdınız.(bu yorumu vıcdanınızla değil,1400 senedir hukum suren gelenekçi bakışın bilinçaltınızda bıraktığı iz ile çıkardınız)

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam Dost1 kardeşim,

Allah senden razı olsun. Her iki cihanda yüzünü ak etsin inşallah.

Yerinde zamanında yaptığın hatırlatmalarınla, öğütlerinle çok şeyler anlatıyorsun bizlere.

Duana ben de katılıyorum. Saygıyla.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

SELAM DOST 1,

Konuyu çarpıtma girişiminizi hayretler içerisinde okudum.Elinizden gelse bitkiyi tekrar toprağın içine gömeceksiniz.Ancak,çabanız boşunadır bilesiniz.

Hangi lugate,hangi meale bakarsanız bakın sizin çıkarımınızı yalanlayacaklardır.Kaldıki,bitmemiş bir bitkinin güzelliğinden söz edilebilir mi?

Allah,açıkça Meryem'i belli bir aşamaya getirdikten sonra bile Zekeriyya'nın koruma ve gözetimine veriyor.

"Git kendi ayakların üzere dur" demiyor.Bu Meryem'in dört duvar arasında kalacağı anlamına gelmez.O öyle bir mücadele sergiledi ki,döneminin en baş gündemine oturdu.

Hiç kimse eşinin durduk yere çalışmasını istemez.Bunun iki nedeni vardır çağımızda:

1-)Gerçekten ihtiyaçtan dolayı ki,bu zaten meşrudur.

2-)İlahi misyonun hazmedilmeyişinden,kadını da erkek gibi görme yanlışından.

Objektif tüm araştırmalar kadının evinde daha mutlu olduğunu kesinkes göstermiştir.Gidin bir daha çalışan kadınların halini izleyin bürolarda,ofislerde,bankalarda,bir çok kurumda.

Kuran,hangi peygamber hanımının işkadını olduğundan söz ediyor,araştırın bakalım.İman edenlerin tamamı arkada lojistik destek sağlıyor.

Dostlar,biz "türbancı"mantığına sahip değiliz.Kadınlarla tokalaşırız,gerektiğinde yalnız da otururuz,beraber yer-içeriz,Kuran derslerine beraber katılırız,çarşı da pazar da karşılaştığımızda sohbet ederiz,çünkü,biz,şuna iman ediyoruz"Mümin erkekler,mümin kadınların dostları ve kardeşleridir.."

Dost1 kardeş,konuyu uzatarak anlatmak ilminize ilim katmaz.Lütfen kısa ve öz yazınız,çünkü,okumadan geçmek zorunda kalıyorum, buda hoşuma gitmiyor doğrusu.

SELAMLAR

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selam naci bey

sormuş olduğum sorulara verdiğiniz cevaplar için teşekkür ederim.Ancak Kuranı anlamaya yıllarını harcamış birikim sahibi olan biri olarak değil kuranı fiilen yaşamak ve ayetleri anlamak konusunda çaba sarfeden bir öğrenici olarak ,sizi domuz eti yasağına ilişkin anlayışınız ve bunu anlatımınız konusunda yetersiz gördüm.

Naci Çelik cevap verdi.

Çok tebrik ederim.Konuyu çok iyi anladığımı düşünüyorum.Ama anladığımı ifade etmekte zorluk çekiyorum.Ama yazımda da belirtmiştim,konu çok kapsamlı bir konu.

nedenlerine gelince

1-Lehmi hınzır=domuz eti demek değilse öncelikle arapların dillerinde domuza başka bir isim verip vermedikleri konusunda bilgi sahibi olmanız gerekir kuran arapça ve arap toplumunun anlayacağı dilde inmiştir.

Cevap:Ben Kur"an"nın arapca olduğuna inanmıyorum. Çünkü arap,bazı ayetlerde seçkin ve yüksek anlamını ihtiva etmektedir.Örneğin: Ayet:" O(Kur"an)yüksek bir lisan ile Alemlerin Rabbi tarafından inzal edilmiştir"Ama o gün ki araplar genel olarak Hz.Muhammed"in ve Kur"an"ın dilini anlıyorlardı.Ayrica,bana göre,Kur"an"ın kullandığı kelimelerin büyük bir kısmı ilktir,yani insanlar tarafından ilk defa duyuluyorlardı.Söz konusu kelime ve manalarını,muhatapları ilk defa Muhammed"ten öğreniyorlardı.

Muhatapları,Hz.Muhammd"in peygamberliğine, okuduğu ayetlerden,yani şu anda bizim de okuduğumuz ayetlerden dolayı inanmadı.Hz.Muhammedin inananlara gösterdiği çok somut ve çok büyük ayetlerden(mucizelerden)dolayı onun peygamberliğine inandı.Yani Hz.Muhammed"in peygamberliğine gene Allah"ın hidayet ettiği inananlar inandı.Ve bana göre,diğer bütün peygamberler gibi,Hz.Muhammed"ın de muhataplarının çok büyük bir kısmı,Hz.Muhammedin peygamberliğini onayladı.Ve... Hz.Muhammed,bu gezegende tek bir kişiye kılıç çekmedi,çektirmedi ve tek bir kişinin dahi burnunun kanamasına,asla izin vermedi.

Allah araplara lehmi hınzır diyerek domuz eti demiyorsa arapların dilinde domuz anlamına gelen başka kelime olmalı.Olmalı ki araplar lehmi hınzırı bozuk eti çarpıtırak domuza ikinci bir isim yapsınlar.Atıyorum araplar domuza MUS diyorlardı.Kuran tebliğ oldu ve kurandaki ayetteki lehmi hınzırı MUS  hayvanına yordular ve MUS hayvanına hınzır demeye başladılar o halde bu dilde domuz hayvanının MUS ve HINZIR olarak iki adı olmak zorundadır.Aynı bizim dilimizde aynı hayvana isim olan  tosbağa ve kaplumbağa isimleri gibi.

 1.Sayın Savana.Kaşgarlı Mahmut olmasaydı,bizim bügün kullandığımız bir çok Türkçe kelimenin yerine başka kelimeler icad edip onları kullanmak zorunda olacaktık.Kur"an öncesi arapların konuştuğu kelimeleri içeren bir lugatın veya bir kaynağın olduğuna,ben asla ihtimal vermiyorum.

2.Domuz hayvanı,eğer Kur"an öncesi arapların tanımadığı,bilmediği bir hayvan ise,(ki bana göre öyledir,çünkü domuz bir çol hayvanı değildir.)Kur"an öncesi arapça da domuzu vugulayan kelime nasıl olsun?Örneğin:Bir şey bildiğimden söylemiyorum ama acaba penguen kelimesi Türkçe"midir.Veya.1400 yıl önceki türkler,acaba penguen"e ne diyorlardı.Büyük bir ihtimal pengueni tanımıyorlardı ki,ne desinler.

2-kuran indiğinde hınzır hayvanının pis olarak nitelendirilmesinden sonra araplar domuz etinide leş ve bozğalanmadan öldürülmüş hayvanlar gibi görüp hınzır kelimesine bozuk pis anlamı yüklemiş olabilirler.1400 yıl önce hınzır=domuz iken 1400yıllık sürecin sonunda siz sözlükleri açıp baktığınızda hınzır kelimesinin islamın etkisiyle hem domuz hemde bozuk pis anlamlarınada geldiğini görürürsünüz.Bu çok daha akla yatkın ve mantıklı yaklaşımdır.

Bu mantık,doğru olabilir.Ancak terside doğru olabilir.Yanı arapça kelimelerde domuz"un karşılığı olmadığı için,hınzır kelimesi domuz hayvanına giydirilmiş de olabilir,değil mi?

3-domuz eti sağlıklı koşullarda yetiştirilirse sağlığa zararlı değildir dediniz.Ben böyle bir tesbit yaptığımı zannetmiyorum.Çok doğru katılıyorum.Ancak devamında dedinizki Allah kuranda domuzu pis olarak nitelendirdiyse ve günümüzde bu hayvan sağlığa zararlı değilse pis değildir o halde Allah bu konuda böyle diyerek yalancımı çıkar.Evet,eğer benim yorumum yanlışsa,kur"an yanılmış olur.Çünkü Kur"an lehmü hınzırın,size göre domuz hayvanının pis,necis olduğunu söylüyor.

Hayır.Allahın hınzırı pis olarak nitelendirmesini sağlıksız et yenilemez et anlamında değerlendiremeyiz.Buradaki pis nitelendirmesini cünüplük halinin nitendirmesi şeklinde anlamak gerekli.Allah cünüpken tahir oluncaya kadar namaza yaklaşmayın demiş.Demekki cünüplük halini tahir(temiz olmamak ) olarak gösterip temizlenmenin yolunu yıkanmak

olarak belirtmiştir.Benim akıl ve mantığıma soracak olursanız bir kimsenin cünüp olması onun manen yada madden temiz olmaması pis olması anlamına gelmez ve yıkanmayıda gerektirmez.Ancak aslolan bizim akıl ve mantığımızın dediği değil bize öretilen e öğretileni olduğu gibi kabul etmektir.

Eğer yasak ve emirlerin tümüne akıl ve mantık süzgecine göre nedenler bulup bu nedenlere göre bunları kabul edecek olursak yasakların çoğu rafa kalkar

Bana göre,bir kimsenin cunup olması,tamamen fiziksel bir kirliliktir.Söz konusu ayetin dikkat çektiği temizlikte,tamamen fiziksel bir temizliktir.Şimdi açıklamak istemiyorum.İstenirse,evli kişilerin kolaylıkla idrak edebileceği bir şekilde açıklayabilirim.

Şimdi gelelim son parağrafınıza.Evet.Zaten Kur"an"ın bir amacı da insanların icad ettiği,akıl ve mantıktan uzak gereksiz yasakları kaldırmaktır.Bana göre Kur"an"da akla mantığa aykırı tek bir yasak dahi yoktur.Vardır diyenler,lütfen göstersinler. 

Selam ile.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam Mirror,

Ali İmran 50 de hristiyanlara domuz'un helal kılındığını nereden çıkartıyorsunuz. Ben ayette domuz kelimesi göremiyorum. Yahudilere dönüp bakarsanız onlarda domuzu haram olarak görmekte. Sizce yahudiler kitap ehli değil mi ? Hristiyanların domuz eti yemesinin helal kılındığına dair Kuran'dan bir deliliniz var mı ?

Yukarıdaki cümlelerden domuz tavşan deve yasağından bize nasıl pay çıkarmışım. Onlara konulan yasaklar bizim için de geçerli dediğim veya bu anlama gelecek bir söz etmediğim apaçık ortada.

Naci Çelik "Kuran'a göre domuz etinin yenmesinin haram olmadığı" iddiasını temelde Maide-5 teki Bugün size bütün temiz nimetler helal kılındı. Kendilerine kitap verilmiş olanların yemekleri size helaldir. Sizin yemekleriniz de onlara helaldir. hükmüne dayandırıyor.

Oysa kendilerine kitap verilmiş olanların en azından bir kısmı Tevrat hükmü gereğince domuz'u kesinlikle yemiyor. İncile dayanılarak hüküm çıkarma şansımız yok. Kendinden önceki kitapları doğrulayıcı olarak inen Kuran'a baktığımızda da domuz eti yeme yasağını kaldıran açık bir hüküm yok. Tam tersine her ne kadar "Naci Çelik'in istediği gibi açık bir şekilde resimli olarak tarif edilmemişsede" Kuran'da domuz eti yemek haram kılınmıştır. Bu kelimenin (hınzır) anlamı yanlış anlaşılmaktadır diyen bunu açıkça ortaya koyabilmelidir. Oysa anladığım kadarı ile Naci Çelik yukarıda tartışmış olduğumuz nedenden dolayı Kuran'da çelişki olacağı kanısına varmakta ve kendince oluşan bu çelişkiyi çözmek için kelimeye yine kendince anlam yüklemektedir.

Bilmem, domuz kelimesi konusundaki tartışmalara yardımı olur mu, (hani anlamak istemeyen anlamıyor da) ama aşağıdaki cümle bir yahudi sitesinden:

Gamal (Deve), Hazir (Domuz), Şafan ve Arnevet. Bunlardan Şafan, genelde “Kaya Porsuğu”, Arnevet ise “Tavşan” olarak tanımlansa da, bu konuda kesinlik yoktur. Fakat deve ve domuz konusunda şüphe söz konusu değildir. ( http://www.sevivon.com/aile/mutfak2_pv.htm )

Bu konuda daha fazla yazacak değilim. Bu kadar açıklamadan sonra anlayan anlamıştır diye düşünüyorum.

Selam ile,

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

MİRROR YAZDI:

Son olarak şunu söylemek istıyorum,siz eger Kuranın basit ve açık özet öğüdunu almak yerıne mealcilere inanır,ayrıntılarda  boğulursanız dar bakışla ve az bir arastırmayla maalesef gücünüz kitabı tam olarak anlamaya gücünüz yetmez,çunku arap putperest örfu ve uleması Kurandaki kavramları tahrıf etmıştır,ayetler egılıp bukulmuştur,1400 senenın sebebıde budur,Mealcıler sadece kopy paste yapmaktadır,huda diye okuduğunuz Kuran mealcılerınden kimse hayatını tehlıkeye atmaz,adamı yaşatmazlar mesela... (Gonca Kuriş örneği) 

SULTAN YAZDI:

Kaçak güreşiyorsunuz kaçak!Allah,Hud Suresi 1-2'de:"Kitabı ayrıntılı yaptık ki,gidip başkasına ibadet etmeyesiniz.."diyecek,biz de buna rağmen ayrıntılarda boğulacağız!!

Kitab'ın ne kadarını rabbim bize çözdürür bilemem.Ancak,brahimin,İsa'nın ve Muhammed'in yanına komşu olarak gidebileceğimiz miktarı bize açacağından hiç kuşkum yok.(Bunu Naci bey'e de söyleyin)

Gonca Kuriş örneğini neden verdin doğrusu anlayamadım.Şunu söyleyeyim ki,"Allah müsaade etmeden kimse ölmez,yaprak bile düşmez."

Selam Sultan

Allah her ummete farklı bir yol,şeriat belirlemiştir

Nerden biliyorsun?Mealler senin tekelinde mi?Sen sonuç çıkaracaksın biz,ayrıntılarda boğulacağız!! Kuran,Allah'ın kitabı,arkasında Allah var Allah!

,devlet anayasa kitabı değildir,çöl araplarınada o zamanın şartlarına göre toplum duzeni için çözumler vermiştır,Muhammedin kıssasıda diğer nebi kıssaları gıbı bizler için öğüttür,nebiler arasında ayırım yapılmaz.

Kim yapıyorsa Kuran'a göre "Gerçek Kafirdir"

Size özet olarak şunu dedım ,siz şu an Huda dıye piyasadaki mealleri okuyorsunuz,ama bu mealcıler sadece copy paste yapıyor,içlerınde cesur olan yok,arap örfü dine hakım durumda ,bir tanesi bile hadis,mezhep şirk diyemıyor iken siz bu meallerle Kuranı butunune yakın çözdüm sanıyorsunuz.

Ben Türk'üm,elbette Türkçe Meal okuyacağım.Kuranı bütününe yakın çözdüm demedim.İbrahimin ve Muhammed'in yanına komşu olacak kadarını rabbim çözdürecektir.Dedim.

Size örnek verıyım,son olarak kadın çalışma hayatın olmamalı dedınız ve bunu  Kurandan çıkardınız,kendi fıkrınızle haram,helal belırlediniz.Benim size tavsiyem  ise Kuran öğüdunun özetine önce dıkkat etmek yani yaratıcıya ortak koşmadan iman edıp hayra barışa çalışıp sevgi dolu olmaktı,dini ayrıntılara bogmamaktı...

Kuran'dan çıkan Kuran'a aittir,bana değil.Söz konusu ayetlerden sizin çıkarımlarınız nedir?

Eğer Allahın size doğuştan verdiği,fıtratınızdaki iyiyi kötuyu ayırtetme gucune,kalbınızdeki Hudayada biraz kulak verseydınız yani vicdanınıza danışsaydınız,adalet ve eşitlik konularında sınıfta kalan,kadını sosyal hayattan soyutlayan  bu yanlış hukmu Meryem ıle ılgılı bir ayetten çıkarmazdınız.(bu yorumu vıcdanınızla değil,1400 senedir hukum suren gelenekçi bakışın bilinçaltınızda bıraktığı iz ile çıkardınız)

Ben,ancak Allah'ın Huda'sına uyarım.Kalbin Hudası (!) onu size bırakıyorum.

Eğer,Meryem,sosyal hayattan soyutlanmışsa o zaman bizim kadınlarımız da soyutlanmıştır!!

SELAM KURAN'DA Kİ, HAK GELENEĞE TABİ OLANLARA.