Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Okadar ay süre verdikten sonra yenimi buldun bunu:)
Süleyman ATEŞ hocanın makalesindeki tek katıldığım cümle,din kandırmaca değil,dürüstlüktür.Onun dışında kendisine katılmam mümkün değil.
Bi kere soru zaten cevap niteliğinde verilmiş,okuyucuda faizsiz bankacılığın olmadığına inanıyor belkide bu okur sensindir sevgili İblissavar:)
Ben ticaretten hiç anlamam ama şunu iyi iliyorum ki bir tüccarın alıp-sattığı mala ihtiyacı olması gerekmez.O mal sadece ticarete bir araçtır.Böyle saçma bir düşünce olamaz.Artı bir tüccar sattığı malı deposuna çekmek zorunda değildir.Adam alır çinden malı,satar azerbaycana ve bu mal hiç türkiyeye gelmez,malı hiç görmez.Bu yapılan ticaretin haram olduğunu göstermez.
Ama siz diyorsanızki biz faizli bankalardan memnunuz.Alıyoruz yatırım için krediyi,kredinin yarısını yatıtım yapmadan yiyoruz.Sonrada krediyi etkin kullanamadığımzdan borçları ödeyemiyor batıyoruz devam edin!!!
Yada aylık hemen hemen aynı parayı verip ev sahibi olmak varken,ben halimden memnunun evsahibim sayemde gayrimenkul zengini oluyor deyip,rızkınızı bir nevi ipotek altına alıyorsanız buyrun devam edin!!!
Yalnız bunu derken lütfen bankalarla tüm ilişkinizi kesin,kredi kartlarınızı iptal edin,vadesiz hesabınız varsa hemen çekin çükü bankalar o parayıda başkalarına kedi olarak veriyor yani kullanılıyorsunuz!,işletme sahibiyseniz çek karnelerini bankaya teslim edin,pos cihazlarınızı derhal söktürün.
Bunları yapamıyorsanız gelip burada ahkam kesmeyin.
A.selam Mircan, Soruyu soran ben değilim,çünkü S.Ateş gibilerden fetva almayı kendime zül sayarım.Bu tür adamlar Kuran merkezli düşünenler değil ama Kurana uygun olan bazı anlayışlarına okey derim.Benim fetva merciim yalnızca Kurandır. Bu alıntıdan kastım,yatırım bankalarının Kurani hiç bir temellerinin olmadığını yetkili olduğuna inandığın(koskoca eski diyanet başkanı!)birisinden duymanı sağlamaktı. Ölümü gösterip sıtmaya razı olmayı seçmişsen bu senin tercihin,bırakta başkalarının vebaline ortak olma.Zaten bizim millet işin doğrusuna bakmaya meraklı değil,hesabını-kitabını önce cebine göre yapar,sonra da kılıfını buluverir.Yani çoğunun dilinde Allah,kalbinde nice firavunları vardır vesselam..
__________________ ŞEYTANDAN VE ONUN EVLİYASINDAN KAÇINMANIN EN İYİ YOLU,ŞEYTANA KÜLAHINI TERS GİYDİRMEKTİR!
En büyük vebal vatandaşı faizli sistemin bir parçası haline getirmek ve duruma seyirci kalmaktır.Makro düzeyde bir alternatif bulamamanız halinde söylediklerinizin hepsi havada kalacaktır.Kur'an felsefeyi değil çözümü önemser.Klavye başında yorum yapmakta felsefeden öteye geçmez.
Bize laf değil çözüm lazım ve ben bu kanayan yarayı durduracak hertürlü tedbire,öneriye açığım.Daha iyisini söyleyin onu kabul edelim.Yalnız bu öneriniz uygulanabilir olsun.Kimsenin cebinden zorla parasını alıp Allah yolunda infak etmeye zorlayamayacağımız için çözümümüz daha farklı olmalı.Benim katılım bankasını bu kadar savunmamın nedeni mükemmel müesseseler olmalarından değil mevcut sistemdeki en doğrusu oldukları için.Ama sen daha iyi bir formülle gelirsin bunuda seve seve kabul ederiz.
Yalnız öneriyi getirirken ülkemiz şartlarını ve ülkemiz insanlarının inanç düzeylerini,hassasiyetlerinide göz önünde bulundurun lütfen...
A.selam mircan Milletin parası-pulu seni niye bu kadar çok ilgilendiriyor anlamıyorum.İnsanlara biz yaşadıkları hayatın çıkmaz sokak olduğunu bildirip onları öncelikle Allahın kitabına çağırmak dururken,paralarıyla ilgili hesaplar yaparsak bu onları şüpheye düşürmezmi? Zaten vahye teslim olanlar bu kepaze kapitalist sistemin çarklarından nasıl kurtulacaklarını az-çok akledecek çaptadırlar.Peygambere ilk gelen vahiyler faiz düzeniylemi öncelikle ilgilendi yoksa o düzenin çarkları arasında ezilen insanlarlamı?Yatırımı insana yaparsak ve onların zihin dünyasını öncelikle değiştirmeye gayret edersek çok şeylerin değişeceğine inanıyorum vesselam.
__________________ ŞEYTANDAN VE ONUN EVLİYASINDAN KAÇINMANIN EN İYİ YOLU,ŞEYTANA KÜLAHINI TERS GİYDİRMEKTİR!
25 Furkan 67 : Ve harcadıkları zaman, ne israf ederler ne de cimrilik ederler; harcamaları, bu ikisinin arasında dengeli olur.
2 Bakara 268 :Şeytân sizi fakirlikle korkutur, (fakir düşeceğinizi söyleyerek
sadaka vermekten geri kalmanızı ister) ve size çirkin şeyleri yapmayı
emreder. Allâh ise size kendi tarafından bağışlama ve lutuf
va'adediyor. Şüphesiz Allâh(ın lutfu) geniştir, (O) bilendir.
47 Muhammed 38: İşte sizler, Allâh yolunda harcamağa çağrılıyorsunuz; ama
içinizden kimisi cimrilik ediyor. Cimrilik eden, kendi nefsine karşı
cimrilik etmiş olur. Allâh zengindir, sizler fakirsiniz. Eğer yüz
çevirecek olursanız, Allah, yerinize başka bir toplum getirir de onlar
sizin gibi olmazlar.
17 İsra 100 :De ki: "Eğer Rabbimin rahmet hazinelerine siz sâhip olsaydınız,
harcamaktan korkarak tutardınız. Gerçekten insan çok cimridir!
57 Hadid 24 : Onlar cimrilik edip insanlara da cimriliği emrederler. Kim (Allâh
yolunda harcamaktan) yüz çevirirse (bilsin ki) Allâh, zengindir, övgüye
lâyıktır.
9 Tövbe 34 : Ey inananlar, hahamlardan ve rahiplerden birçoğu, insanların
mallarını haksızlıkla yerler ve (insanları) Allâh yolundan çevirirler.
Altın ve gümüşü yığıp da onları Allâh yolunda harcamayanlar var ya,
işte onlara acı bir azâbı müjdele!
9 Tövbe 67 : Münafık erkekler ve münafık kadınlar birbirlerindendir. Kötülüğü
emrederler, iyilikten meneder ve ellerini sıkı tutarlar. Allâh'ı
unuttular, O da onları unuttu. Münafıklar; işte yoldan çıkanlar
onlardır.
__________________ ŞEYTANDAN VE ONUN EVLİYASINDAN KAÇINMANIN EN İYİ YOLU,ŞEYTANA KÜLAHINI TERS GİYDİRMEKTİR!
Katılma Tarihi: 11 haziran 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 67
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Nedir bu STL ve neye göre hesaplanır ? Bunlar sanal , içi boş ve asla doldurulamayacak kavramlar ... Sanki açıklanan enflasyon rakamları gerçeği mi yansıtıyor ; hepsi tartışmalı değil mi ? Ayrıca buradaki tüm yazıları okudum ve vade farkı denilen şeyin faizden hiç farkı yoktur neticede bu da dolaylı para satmaktır ve karşı tarafa ne kadar geri ödeyeceği önceden belli bir borç para vermektir ; işin içine bir malı sokmayla bu iş düzelmez ... Dövizle borç para vermek ise aslında Amerika'ya faizsiz kredi açmak demektir ; iktisat bilenler bilir bunu ...Yani faiz alma ama Amerika'yı finanse et ; o da İsrail'i finanse etsin ; ne güzel müslümanlık değil mi ? Ama üzülmeyin faiz değil müsterih olun ... Devletinizin bonosonu almayın , böylece bono faizleri daha da yükselsin , yabancılar gelip alsın o yüksek faizli bonoları , siz de vergi verip yabancıların faizini ödeyin ; ama üzülmeyin faizi siz almadınız , siz sadece ödüyorsunuz ; müslümanlığınıza bir şey olmadı ... Sonra borç isteyen konu komşuya eşe dosta paraları dağıtın bakalım ne kadarını toplayabiliyorsunuz çok merak ediyorum Bence kurumsal olmalı borç verme olayı , ama kurum size geri alıp alamayacağı belli olmayan bir para veriyorsa riske giriyor demektir bunun karşılığında bir risk primi olmamalı mı sizce ? Enflasyon denilen şey eski devirlerde yoktu şimdi var ; o ne olacak ? Hz. Ömer'in en büyük hayali ceylan derilerinden çok para bastırıp halka dağıtıp herkesi zengin etmekmiş ama ulema bu kadar ceylan bulamayız diye bu fikre karşı çıkmış komik değil mi? Hiçbiri "enflasyon olur ya Ömer" dememiş veya "verdiğimiz paradan herkeste var ama mal sınırlı fiyatlar artar ya Ömer" dememiş ... İşte böyle bir zamanın kıstasları ile günümüzün çok karmaşık finansal ve ekonomik dünyasını yorumlamaya çalışıyorsunuz ve işin içinden çıkamıyorsunuz ve asla da çıkamazsınız Kusuruma bakmayın arkadaşlar
ismail2 Yazdı:
Selamlar
Mircan dediklerinde haklısın. Hikayeyi yazarken, yazdıklarım seni kızdıracak mı bilmek istedim aslında. Verdiğin tepki benim açımdan samimiyetinin tescilidir.Benim de zaten ekonomiye ilgim senin örnek verdiğin ev alma meselesi yüzünden başladı.
Babam ömür boyu kira ödedi ve hala evi yok. Emekliliği gelince ev alma telaşına düştü ve kredi çekelim dedi. Ben de haramdır, bu işe yanaşmam dedim. Çektiğim sıkıntıları “ev kredisi almak ok mi” başlığı altında sizinle paylaştım.
Aynı zamanda ekonominin işleyişi üzerine de çalışmaya başladım. Ev sahibimiz kredi ile evini dikip, bize yani kiracısına borcu ödetiyormuş. O zaman gördüm. (2 ay once)
Tabi bir sonraki tepkim rantçılığa karşı oldu. Ne demek adamın evi var diye ona her on senede ev sahibine bir ev daha almak. Kiranın miktarı 50 YTL yi geçmemeli dedim. JAma bu işin arz talebe dayalı olduğunu anladım. Sorun kiralamada değil, ev ve borç para kıtlığındaydı. Kiraların yüksek olmasını piyasa belirliyordu. J
Eğer faizsiz borç para bulunabilirse insanımız kendisini sömürtmez dedim. Peki insanlar neden faizsiz borç versin ?
İşte burada Sabit Lira kavramı başlıyor. Eflasyonun olduğu bir yerde insanlar faize girmek istemiyorlarsa Sabit Lira (STL) ile borç verir ve de vermek ister.
Sabit Lira enflasyon karşısında değerini yitirmeyen para demektir. Dolardan da, Eurodan da , altından da daha güvenilirdir. Para oyunlarından çok etkilenmez.
Sabit lira: TL karşısında enflasyon oranında artan, ancak alım gücü olarak değeri değişmeyen paradır. Sabit lira alım gücünün sabit tutulmasıdır. Alım gücünü sabit tutulması borç alıp vermede ön şarttır. İnsanlar, sırf mallarının değeri gitmesin diye ve saklayacak bir kuruma ihtiyaç duydukları için sabit lira ile borç verirler.
İşin diğer yanıda ihtiyacı olan hiç düşünmeden bu şekilde borç alır. Çünkü 1 sene sonra iş için kullanmamış olsa bile parasının değeri aynı kalır ve geri ödeyebilir.
Ekonomi açısındanda , STL sanal bir para olduğu için sadece hesap cüzdanlarında ve anlasmalarda mevcuttur. Bu şekilde borç alan yada parası olan sistem içinde parasını tutmak zorundadır. Yastık altına attığı zaman enflasyon parasını azaltmaya başlar.Para sürekli ekonomide tutulduğu için ekonomi her zaman canlı olur.
Bir düşünün:
Sabit lira ile borç almaz mısınız ?
Paranızın değerini kaybetmesini önlemek için sabit lira ile borç vermez misiniz ?
Amacımız mevcut ekonomik sistem içersinde Bakara 275'de bahsedilen kişilerden olmamak.Bunun için çözüm üretmeye çalışıyoruz bir nevi çıkış yolu arıyoruz.Arıyoruz çünkü malesef bu ülkenin bireylerinin bir çoğu faize bulaşmış durumda.Durum böyleyken bir çözüm bulamaz ve sistemin parçası olmayı kabullenirsek işimiz gerçekten çok zor.Ayeti ben tekrar yazayımda durumun ciddiyetini anla ve yapabiliyorsan bizlere yardımcı ol.
275. Faiz yiyenler (kabirlerinden), şeytan çarpmış kimselerin cinnet nöbetinden kalktığı gibi kalkarlar. Bu hal onların "Alım-satım tıpkı faiz gibidir" demeleri yüzündendir. Halbuki Allah, alım-satımı helâl, faizi haram kılmıştır. Bundan sonra kime Rabbinden bir öğüt gelir de faizden vazgeçerse, geçmişte olan kendisinindir ve artık onun işi Allah'a kalmıştır. Kim tekrar faize dönerse, işte onlar cehennemliktir, orada devamlı kalırlar.
Her ne kadar Kur'andaki faizin (riba) günümüz ekonomik sistemindeki faizden ciddi farklıkları olduğunu düşünsemde ayrıntılarını paylaşmayı yanılma ihtimalim olasılığına karşılık uygun bulmuyorum.Biz mevcut sistemimizdeki faiz ile Kur'andaki faizin aynı olduğunu varsayıp bundan nasıl kurtulur, nasıl bir çıkış yolu bulabiliriz bunu bulmaya çalışalım.
Katılma Tarihi: 11 haziran 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 67
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Riba'yı tefecilik olarak düşünmeli ve devlet destekli kurumsal borç verme işlemlerini bunun dışında bırakmalıyız, çünkü burada piyasa koşulları söz konusudur ve acımasız bir rekabet vardır , üç aşağı beş yukarı her kurumda aynı şartlar vardır , hatta katılım bankaları bile üç aşağı beş yukarı aynı şartlarda borç verirler ... Kurumsal ve devlet destekli , aynı zamanda devletin de borçlanmasını kolaylaştıran olaylardır bunlar , borçlanabilen devlet yatırım yapar ... Günümüzde enflasyon , faizler , reel faiz(risk primi) ilişkileri bu ayetin indiği zamandakinden çok farklıdır.Ayrıca kimse bankadan borç falan almak zorunda değildir....Adam kredi alıp ev alıyor sonra evinin değeri artınca zengin oluyor ... Ben de risk primi (serbest piyasa koşullarında oluşmuş adil bir miktar kadar) almadan hiçbir şirkete veya şahsa geri alamama durumu pekala olabilecek ve zor kazanılmış paramı "ben yemiyorum al sen ye" yapmak zorunda değilim ... Serbest piyasa koşullarında rekabet ile oluşmuş kurumsal anlamdaki faizi , kişisel anlamdaki tefecilikten(Riba) ayırmalıyız ...
SORU: Konut kredisiyle ev almak caiz midir? (Besra Bozkurt) CEVAP:Niçin haram olsun? Burada ev alan faiz veriyor ama aldığı ev de iki yıl sonra verdiği faizden kat kat fazla prim yapıyor. Şimdi verdiği faiz, kredi alanın lehine mi aleyhine mi? Bu muamele kredi alanın lehine ise onu ezmiyorsa niçin haram olsun? Doğrusu benim bu aşırılıklara aklım ermiyor. Konut kredisi haram faiz kategorisine girmez.
SORU: Paramın bir kısmını borsaya yatırdım ancak yarısını kaybettim. Geri kalan paramla hazine bonosu aldım. Ancak şimdi de faizi olduğu için “harama mı bulaştım” diye içim içimi yiyor. Düşünmekten uyuyamıyorum. Sizce ne yapmalıyım? (F. Ö.)
CEVAP: Kuran’da haram olan ribadır yani tefeciliktir. İhtiyaç sahibi bir fakire verdiğin paradan, değerinden fazla almak haram faizdir. Bankalar fakir değil, kâr kuruluşlarıdır. Devlet ise asıl servetin sahibidir. Devlete para yatırmakla yapacağı yatırımlara yardım etmiş olursun. Devlet o paralarla yol yapar, köprü yapar, iş yapar, para kazanır. Buna karşılık bu yatırıma katkısı olanlara bir miktar kâr verir. İşte hazine bonosu budur. Bunun haram olduğu kanısında değilim.
Bugünkü ekonomik sistem, bankacılık üzerine, hazine bonosu üzerine kuruludur. Siz bunu kaldıramazsınız. Aksi takdirde ekonomi durur. Devletten ve bankadan alınan ancak paranın değerini koruyabilecek orandaki getirinin haram olacağını sanmıyorum. Gönlün rahat olsun. Bir sürü finans kuruluşu var. Bunların verdiği kâr payı da aslında aynen banka faizidir. Sistem aynıdır, sadece onlar ona kâr payı diyorlar. Kaldı ki siz paranızı daha önce borsaya yatırmışsınız. Sanki borsa faizden çok farklı bir şey mi? Ayrıca borsada birçok oyunları oynanmaktadır.
O tür işlere bizim aklımız ermez.
Vatan
-------------------
Bence bu görüşler çok makul ve doğrudur , fazlası aşırı görüştür.Kişiler arasında borç para alıp verirken , kurumsal anlamda oluşmuş banka faizi kadar bir kısmı istemek de bence haram olmamalıdır günümüz enflasyon koşullarında çünkü bu parayı size borç vermezse o kişi bankaya yatırıp bu parayı zaten oradan alabilir , ama sadece kötü niyetle, bankadan borç alamayacak bir kişiye piyasa faizinin üzerinde bir rakamla borç vermek tefeciliktir ve işte bu ayette bahsi geçen riba'dır bence Dolarla iş yapan ve faize bulaşmıyayım diye kendi milli parasını kullanmayan ,dolar biriktiren ,modern iktisattan bihaber her müslüman ise Amerika'ya (günümüzün Roma İmparatorluğu) faizsiz borç para vermektedir ve bunun da bir vebali olacağını düşünüyorum ... Borca ihtiyacı olan kendi devletimizin bonolarını almak ise milli faizimizi arz talep meselesi ile aşağı çeker , işsizlere iş bulmaya vesile olur , devletimizin borçlanabilmesini kolaylaştırır , şirketlerimizi geliştirir ... Aldığımız her dolar ise Amerikan şirketlerini geliştirir , Amerika'nın işsizlerine iş bulur ; yani siz bilirsiniz ... Ayetleri yanlış yorumlayıp kendi ekonomimizi vuruyor olabiliriz ...Esas haram olan : "Banka faizi haramdır almayın , paranızı bizim islami şirkete yatırın" diyerek ve saf insanları suistimal ederek camilerde evlerde illegal ve kayıtdışı para toplayıp sonra bu paraları afiyetle yemektir , işte bu ayetin muhatabı bu müslüman(!) arkadaşlardır , merak etmeyin siz Allah adildir... Ama tabii herkesin de arkadaşına verdiği üç kuruştan piyasa faizini istemesi gerektiği anlamında değil bu sözlerim yanlış anlaşılmasın ; siz bugün zor durumdaki arkadaşınıza verdiğiniz 2000 lirayı 2 sene sonra gene 2000 lira olarak istiyorsanız bu aslında ekstra bir iyiliktir ve sadaka ve/veya zekata sayılır bence ve elinden geldiğince müslümanlar birbirine yardım etmelidir ama kurumsal anlamda böyle bir durum bu amaçla kurulmuş özel yardım kuruluşları ve vakıflar dışında da beklenmemelidir ; ve ama bu arada unutmayın cennete vakıflar veya kurumlar veya bankalar değil , şahıslar gidecek...Bu yüzden ufak tefek paralar için arkadaşımızdan tabii ki faiz isteyecek değiliz ama kurumsallaştırılmazsa ekonomi de dönmez ; bu işleri bir şekilde kurumsallaştırmak lazım ve yapılan da budur ...
Mircan Yazdı:
Selam Andromeda,
Amacımız mevcut ekonomik sistem içersinde Bakara 275'de bahsedilen kişilerden olmamak.Bunun için çözüm üretmeye çalışıyoruz bir nevi çıkış yolu arıyoruz.Arıyoruz çünkü malesef bu ülkenin bireylerinin bir çoğu faize bulaşmış durumda.Durum böyleyken bir çözüm bulamaz ve sistemin parçası olmayı kabullenirsek işimiz gerçekten çok zor.Ayeti ben tekrar yazayımda durumun ciddiyetini anla ve yapabiliyorsan bizlere yardımcı ol.
275. Faiz yiyenler (kabirlerinden), şeytan çarpmış kimselerin cinnet nöbetinden kalktığı gibi kalkarlar. Bu hal onların "Alım-satım tıpkı faiz gibidir" demeleri yüzündendir. Halbuki Allah, alım-satımı helâl, faizi haram kılmıştır. Bundan sonra kime Rabbinden bir öğüt gelir de faizden vazgeçerse, geçmişte olan kendisinindir ve artık onun işi Allah'a kalmıştır. Kim tekrar faize dönerse, işte onlar cehennemliktir, orada devamlı kalırlar.
Her ne kadar Kur'andaki faizin (riba) günümüz ekonomik sistemindeki faizden ciddi farklıkları olduğunu düşünsemde ayrıntılarını paylaşmayı yanılma ihtimalim olasılığına karşılık uygun bulmuyorum.Biz mevcut sistemimizdeki faiz ile Kur'andaki faizin aynı olduğunu varsayıp bundan nasıl kurtulur, nasıl bir çıkış yolu bulabiliriz bunu bulmaya çalışalım.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma