Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
kayabatuhan Yazdı:
bu din
üzerinde tartışılsın diye indirilmedi. |
|
|
Selam Batuhan
İndirilen değil uydurulan dinle sorunumuz var. Bu forumda “Kur’ana
dönelim, dinimizi oradan öğrenelim” çabası var. Din değil dine katıştırılanlar
tartışılmaya çalışılıyor.
Din eğer
Allah+Muhammed+Mezhep Uluları+Ruhbanlar formatlı bir din ise elbet tartışılır.
Hatta mutlaka ve mutlaka tartışılmalıdır.
kayabatuhan Yazdı:
mihenk
taşımız Kur'anı Kerim ve ;Sünneti Seniyelerdir. Sizler ise bu iki den birisi
olan Sünneti seniyeyi içini boşaltarak Rasulullahı (s.a.v.) senin benim gibi
birisi olarak göstermeye çalışıyorsunuz. |
|
|
Mihenk taşı Allah’ın
dedikleridir. İki tane ölçüt olmaz. Elçi
ölçüte uyar, onu yaşar ve yayar. Elçi Allah’ın dinde ortağı değildir. Yoksa
müşriklik yapmış olur.
Sünneti Seniyye adı
altında bir sürü Arap geleneği, hurafesi ve bir sürü dinsel masal dinimize
sokuşturulmuştur. Bunların Furkan’la temizlenmesi bir zarurettir.
kayabatuhan Yazdı:
o
yüzden çok şeyi iyi bilebiliriz ama en iyi bildiğimiz şey lütfen Haddimizi
bilmek olsun. |
|
|
Evet Müslümanlar haddini
bilmeli. Elçinin dine ortak edildiği ŞİRKet dinini elinin tersiyle itmeli.
kayabatuhan Yazdı:
Haricilere
ve Vahhabilere uyupta İngiliz misyonerlerin ekmeklerine yağ sürenlerden
olmayın. yol yakınken tövbe edin. |
|
|
Hariciler ve Vahhabiler sahte
dincilerin yani Sünni-Şii mezhepçilerin karşısında. Bizim karşımızda yada
yanımızda değil. Yanlışın karşısında yanlış. Alakamız yok mezhepçi tayfayla.
Misyonerler Kur’andışı
din anlayışını desteklerler en fazla. Yobazlığı, geriliği ve ilkelliği ilke
edinen Kur’andışı Dinciliği.
Bizler diyoruz ki Din
Allah’ın ise gelin dinimizi yalnız O’na özgüleyelim. Ali’nin Veli’nin
yorumlarını yada peygamber adına uydurulanları da Din edinmeyelim. Ne
Ruhbanları ne de Peygamberi Dine ortak etmeyelim. Şahıs odaklı din anlayışını
terk edelim. Bunun için Kur’ana dönelim. Emredildiğimiz üzere Hanif Müslümanlar
olalım. Neresi yanlış bunun?
kayabatuhan Yazdı:
Bizim
Peygamberimiz şüphe götürmezki peygamberler içerisinde Allah'ın (c.c.) en değer
verdiği, en çok sevdiği Resulüdür. (s.a.v.) |
|
|
İşte yanlışınız burada.
Peygamberlerimizi yarıştırmanız çok büyük bir hata. Her peygamberin kendisine
has özellikleri ve güzellikleri mevcut. Allah sevmese ve değer vermese onları
elçi seçer miydi hiç? Hepsine çok değer veririz, hepsini çok severiz. Çünkü biz
Muhammetçi değiliz.
Yanlış çıkarımınızın
nedeni basit. Allah Kur’anda Muhammed’e sesleniyor. Onu muhataplarına karşı
savunuyor ve övüyor. Siz de zannediyorsunuz ki o en değerli ve en sevgili
Resul. Hayır, alakası yok. Allah şimdi bir elçi gönderecek olsa onu da savunur
ve över dosta düşmana karşı. Dün diğer elçilerini vahyiyle övüp savunduğu
gibi. Bundan doğal ne var?
kayabatuhan Yazdı:
siz
ise bir hanif ifadesi tutturmuşsunuz. |
|
|
Hanifliği biz uydurmadık.
Allah’ın kendi ifadesidir haniflik. Son Elçi dahil tüm insanlığa apaçık bir
emirdir o. Allah odaklı din anlayışı ve Allah odaklı yaşam. Gerçek ve geçerli
Müslümanlığın temelidir bu. Forumda bu konuda detaylı bilgi mevcut. Bir
arkadaşın itirazlarına verilen cevaplardan
başlamanızı öneririm.
kayabatuhan Yazdı:
Atamız
olan İbrahim'in (a.s.) gölgesinde rasulullahın (s.a.v.) ümmet yüreğindeki
yerini sarsmaya çalışıyorsunuz. |
|
|
Atamız İbrahim
Muhammed’in de atası. Aynı yolun yolcuları. Ayırım yok. Kimse kimsenin
gölgesinde değil. İkisi de Resulümüz, ikisi de Hanif Müslüman.
Başka Resullerimizin de
öne çıkarılması sizi neden bu kadar rahatsız ediyor?
kayabatuhan Yazdı:
Eğer
bunu bilerek yapıyorsanız. umudum tevbe edip, Ehli sünnet vel cemaat itikadına
geri dönmenizdir. yok kastınız var ise ben ancak selam der ve geçerim sizin
gibilerine. |
|
|
Evet bunu bilerek ve
isteyerek yapıyoruz. Yalnız tevbe edip Sünniliğe dönmek de neyin nesi? Tevbe
edilip Kur’an Dinine dönülür, uyduruk dine değil.
kayabatuhan Yazdı:
Allah
Resulünden (s.a.v.) geçmeyen bir iman, itikat, amel Allah (c.c.) tarafından
kabul edilmez arkadaşlar. |
|
|
Önerme yanlış. Hatta
yanlış kere yanlış.
Yüce Allah tarafından
geçer not alabilecek iman ve itikat kendi sözlerinde apaçık bir şekilde
belirtilmiş. Notere hele de ölü bir notere ihtiyaç yok. 1400 sene önce vefat
etmiş bir noter(!) adına kaçak işgören noter artıklarına hiç ihtiyaç yok.
Yok böyle bir hiyerarşi. Ruhbanlarımız,
Muhammed ve Allah.
Allah tarafından kabul
görecek bir itikat önce Muhammed’in (adına uydurulan lafların ve hikayelerin) onayından
geçmeli. Daha da önce ruhbanlarımızın din adına ürettikleri yorumların onayından
tabiki. Olur mu böyle bir saçmalık?
Artık şunu kabullenin ve
görün; Son Elçi Muhammed öldü. Yanımızda değil o. Yanımızda olan Kur’an. O
Allah’ın koruma sözü verdiği yegane kelam. Furkan o. Ona uygunsa imanımız ve
itikadımız geçer not alırız Allah’tan.
__________________ Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
|