Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
slm ve dua ile
Radyoman kardeşime desteğimdir..
taner kardeşime cvptır..art niyet yoktur...sadece fikirler tartışır..hepimiz kardeşiz Allah için sevelim birbirimizi..
bu vahiy gelmesi konusu cok uzadı..inş kestirip atarız.
1 musanın annesine vahyedilen yazılı değildir..Allah kalbine onu denize bırakmasını ilham etmiştir. nasıl ki gündelik haytta bişey yapıcağımız zaman kalbinin sesini dinle ya içimden bi ses şuryaa git diyo gibi olurya işte bu Allahın bize rahmetidir hakkımzıda hayırlı olanı bize ilham eder..
2 konuşmamız uyumamız yememiz içmemiz hepsi birer vahiyidir biz yapmıyoruz bize kim öğretti Allah ama nasıl , ilhamla..
3 Allahın vahyi Nebilere olur oda hüküm koymak yenibir hüküm getirmek içindir..yani düzen bozulmuşssa düzeltmek için.ama atık kapı kapnmıştır.
4. bize gelen ilhamlar musanın annesine havarilere ve arıya bunlar ilhamdır.yazılı değildir
5 vahiy yazılı gelmez vahyin dili olmaz Resule gelen vahyin mahiyetini bilimiyoruz..o arap olduğu için dili arapçadan bize metin arapça gelmiş.ingiliz olsaydı kuran ingilizce olurdu adıda kuran olmazdı..
6 Allahtan gelenin kalbe yazılması perde arkasıdan melekle söylenmesi vahiydir. ama diğer ayetlerde gecenler ilhamdır.
7 insan gündelik hayatta tabiki ilham alır..mesela bi şairin şirri yazması bir bestekarın müzik yapması ilhamdır. ama bu onu bağlar bizi değil yani biz oyazılana biad etmek zoruda değiliz ..
8 allahın vahyi bizi bağlar o da Peygamberle gelir.. kuran incil ve tevratı doğrulayıcı ve bütünleyicidir.
9 arıya olan ilham arının görevi ile gilidir. bugün bütün mahlukata ilahmeden allahtır. bugün hayvnalrın çiftleşmesi bile Allahın ilahmıdır.siz hangi hayvana çiftleşmeyi öğretttiniz ki..nerden biliyor bu hayvanlar.
10 sonuç olarak şudur Allahın REsule verdiği yazılı olan vahiy kural koyucu emir nitelğinde hükümdür. ama ilham heran olan bir şeydir bunu karıştırmmamak gerek onu niçin sağlam bir arapçaya ihityac var ayetleirn sibak v siyakı neden niçin indiğide önemli.Artık vahiy gelmeycek çünkü nebi sondur..şeytanlarda vahiy veriri yani çarpık ilham en'am suresine bakın..
"Vahiy" ile "ilham" arasındaki fark nedir?
"Vahiy"; Özden dışa gelen, yani "Hakk'tan halka" gelen sezginin adıdır. Melek aracılığıyla direkt özden gelen akıştır!.
"İlham"lar ise kişinin kendi çalışmaları sonucu, kendisinden meydana gelen fiillerin hasılası olarak kendisinde oluşan hassasiyetin kazandırdığı algılamalarıdır.
Allah arıya (vahyediyor)ilham ediyor ama ona yeni bir dini hüküm vermiyor.ve arı peygamber olmuyor.
musanın annesine (İlham) vahyediyor ama yeni bir hüküm vemiyor.musanın annesi peygamber olmuyor..
havarilere (İlham) vahyediyor ama onlarda peygamber olmuyor
Nisa 163 |
Biz Nuh'a ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz gibi sana da vahyettik. Ve (nitekim) İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, esbata (torunlara), İsa'ya, Eyyub'e, Yunus'a, Harun'a ve Süleyman'a vahyettik. Davud'a da Zebur'u verdik. * |
Enfal 12 |
Hani Rabbin meleklere: "Muhakkak ben sizinle beraberim; haydi iman edenlere destek olun; Ben kafirlerin yüreğine korku salacağım; vurun boyunlarına! Vurun onların bütün parmaklarına! diye vahyediyordu. |
meleklere vahyolunan kafirlere karşı savaşmak burada Allahın rahmeti söz konusu..yarıdımı.
kendilerine suhuf gelen peygamberlr var birde hiç vahiy gelmeyenler var(harun gibi) .vahiy gelipte yazılmayan var ki bunların çoğu ilhamdır. bunlarıda düşünemk gerek
Hac 8 |
İnsanlardan bazısı, bir bilgisi, bir rehberi ve (vahye dayanan) aydınlatıcı bir kitaba dayanmaksızın, Allah hakkında tartışır. |
bunu gereksiz tartışmalar için verdim..düşünün diye
Şura 51 |
Allah bir insanla ancak vahiy yoluyla veya perde arkasından konuşur, yahut bir elçi gönderip izniyle ona dilediğini vahyeder. O yücedir, hakimdir. * |
bunuda vahyin nitelği olark koydum buradaki ev kelimesi elif ve vav harfi yani mansında kullanıldı..perde arkası mecazdır..
Mümin 15 |
Dereceleri yükselten, Arş'ın sahibi Allah, kavuşma günüyle korkutmak için kullarından dilediğine iradesiyle ilgili vahyi indirir. * |
bu ayette ise..."Emrinden olan ruhu, kullarından dilediğine indirir" ifadesiyle de "Ben dilediğimi peygamberlik ile şereflendiririm. Bu konuda hiçkimseye itiraz hakkı verilmemiştir." denilmek isteniyor.
Allah bir kimseye güzellik, zekâ ve buna benzer müstesna özellikleri verdiğinde, nasıl hiçkimse "Allah onlara bu özellikleri veriyor da bize niçin vermiyor." diyemezse, bir şahıs peygamberlikle şereflendiğinde de, yine, "Peygamberlik niçin bize değil de ona verildi" de diyemez.
Şura 3 |
Aziz ve hakim olan Allah, sana ve senden öncekilere işte böyle vahyeder. * |
bu ayette ise sonra vahiy olacağı yok yani sonrası yok önce ve sen ifadesi var.demki resul ölünce vahyi kesildi..
Maide 111 |
Hani havarilere, "Bana ve peygamberime iman edin" diye ilham etmiştim. Onlar (da), "İman ettik, bizim Allah'a teslim olmuş kimseler (müslümanlar) olduğumuza sen de şahit ol" demişlerdi. |
Nahl 69 |
Sonra meyvelerin her birinden ye ve Rabbinin sana kolaylaştırdığı yaylım yollarına gir, diye ilham etti. Onların karınlarından renkleri çeşitli bir şerbet (bal) çıkar ki, onda insanlar için şifa vardır. Elbette bunda düşünen bir kavim için büyük bir ibret vardır. |
Sonra da ona iyilik ve kötülükleri ilham edene yemin ederim ki, şems 8
İnsanın nefsine iyi ve kötü'yü ilham etmenin iki anlamı vardır. Birincisi, yaratıcısı ona iyi ve kötü eğilimi yerleştirmiştir ve bu his herkeste mevcuttur. ikincisi, herkeste şuursuz olarak şu tasavvurlar oluşmuştur: Ahlâk bakımından hangi şey iyi, hangi şey kötüdür ve iyi ahlâk ve amel ile kötü ahlâk ve amel birbirine eşit değildir, fücur (kötü ahlâk) çirkin bir şeydir, takva (kötülükten sakınmak) iyi bir şeydir. Bu düşünceler insan için yabancı değildir. İnsanın fıtratı buna aşinadır. Yaratıcısı ona doğuştan iyi ve kötüyü temyiz etme yeteneği vermiştir. Aynı nokta Beled suresinde şöyle ifade edilmiştir: "Biz ona hayır ve şer olmak üzere iki yol gösterdik" (Beled 10). Dehr suresinde ise "Biz ona yolu gösterdik. Ya şükredici veya nankör olur" (Dehr 3) denmiştir. Kıyamet suresinde de şöyle buyurulmuştur: "Kendini kınayan (nedamet çeken) nefse yemin ederim ki..." (Kıyamet 2) ve "Doğrusu insan kendisini kurtarmak gayesiyle delil gösterse bile (kendini kurtaramaz). Çünkü gözü, dili ve ayağı gibi bütün uzuvları kendi aleyhinde şahitlik eder" (Kıyamet 14-15)
Burada şu iyice anlaşılmalıdır ki, Allah (c.c.) fıtrî ilhamı her mahlukatın mahiyetine göre vermiştir. Tâhâ suresinde şöyle ifade edilmiştir. "Rabbimiz, herşeye yaratılışını verip sonra onu doğru yola iletendir, dedi." (Tâhâ 50). Örneğin hayvanların her çeşidine kendi ihtiyacına göre ilim ilhamı verilmiştir. Sözgelimi balık kendi kendine yüzmeye başlar, kuşlar uçar, arılar kendi kendine petek yapar. İnsanlara da çeşitli mahiyetlerine göre ilham yoluyla ilim verilmiştir. İnsanın bir yönü, hayvanî varlığa sahip olmasıdır. Bu açıdan ilham yoluyla ilme en iyi örnek, doğumdan hemen sonra çocuğun annesinden süt emmeye başlamasıdır. Eğer Allah (c.c.) fıtrî olarak ona bu ilmi vermeseydi dünyadaki hiçbir teknik bunu öğretemezdi. İnsanın diğer yönü, kendisine akıl verilmiş olmasıdır. Bu bakımdan insanlar ilham yoluyla verilen ilim işinde peş peşe keşif ve icatlarda bulunarak medeniyeti ileri götürmüşlerdir. İcat ve keşiflerin tarihine bakılırsa görülecektir ki, icat kişinin kafa yormasının sonucu değildir. Her icat, başlangıçta insanın zihninde birdenbire oluşan ilhama dayanarak gerçekleşmiş, sonra da yeni bir icat olmuştur. Bu iki mahiyet dışında kişinin bir de ahlâkî varlığı sözkonusudur. Bu bakımdan Allah (c.c.) ona hayır ve şerrin farkını; hayrın iyi, şerrin ise kötü bir şey olduğunu ilham olarak vermiştir. Bütün insan toplumlarının hayır ve şer tasavvurundan yoksun olmaması evrensel bir gerçektir. Bu nedenle tarihteki her nizamda iyiliğe mükafaat ve kötülüğe ceza tasavvuru vardır. Değişik şekilde de olsa bu vardır. Her devirde ve medeniyetin her seviyesinde bu tasavvurun mevcut olması, bunun insanın fıtratında mevcut olduğunun apaçık ispatıdır. Diğer bir delil de, bu tasavvuru insanın fıtratında Hakim yaratıcısının varetmesidir. Çünkü bu tasavvurun, insanın meydana geldiği maddi unsurlardan ve bu dünyanın maddî nizamını işleten kanunlardan kaynaklandığına dair bir iz yoktur.
Doğrusunu Allah bilir....Cehd bizden tevfik Allahtan
kuranı anlamada çok ciddi problemlerimiz var...ömer faruk cihadi
Moderatör Notu: İskender ve İskendercilikle ilgili yazışmalarınız için lütfen www.iskenderalimihr.com isimli sitemizdeki forumu kullanınız.
__________________ Kur'anı anlamada çok ciddi problemlerimiz var!!!
|