Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Merhabalar.
Asım bey, güzellik sizin bakışınızda.
Bu konuyu açmamın nedeni, Kuran’ın bazı ayetlerinde evrene
ilişkin nesnel bilgiyi verdiği yönündeki inancımdı. Evrenin genişlemesi,
dalgalanan evren ya da büyük çöküş gibi bilimin konusu olan bu olguları önceden
haber verdiğini düşünüyordum. Hatta bu konularda sayfalarca matematiksel
açıklamalar yapıyordum.
Oysa, gelecekte yapılacak olan çalışmalarla evrenin açık
geometriye sahip olduğu anlaşılırsa Kuran yanılmış mı olacaktı?
Kaldı ki bugün evrenin açık olduğu konusunda daha çok delil
vardır.
Kuran bir taraftan bizi yer ve göklerin yaratılışı hakkında
düşünmeye-araştırmaya yönlendirirken bir taraftan bu araştırma sonuçlarını
veriyor olması çelişki olurdu.
Ayrıca, Kuran’ın ilk muhatapları bu ayetleri açıkça
anlıyorlardı.
Elbette yanılan bendim.
Sayın Muhliskul haklıydı.
Sonraları bunları
fark ederek, “İnanç ve Bilim” konusunda şöyle yazdım:
“Bilinen
bir şeye inanılmaz. O zaten bilinmektedir. İnanç konusu olan bilgiler de başka
bir bilgi türüyle ortadan kaldırılması yapısal olarak mümkün olmayan
bilgiler
olmalıdır. Aksi durumda, zamanla inanç, yerini bilmeye bırakır. Bilgi ile yanlışlanabilecek olan bir şeye inanç, batıl inançtır.
Gazali’ye
göre seçim, zorlayıcı hiçbir neden olmaksızın seçmektir. Aksi durumda inançtan
ve dinden bahsedilemez.”
Kuran’ın
kullandığı semboller nesnel bilgiyi vermez. Aksi durumda, iman, bir seçim, akli
ve duygusal tasdik, görmeden inanç konusu değil, duyusal alanın içerisinde yer
alan, deneye bağlı, ölçülebilir, bilme konusu olurdu.
__________________ Dinin bakış açısına göre,tüm bu fantastik harikulade evren,tüm bu karmakarışık şeyler, ancak, Tanrı’nın, insanların iyi ve kötü için çabasını gözlediği bir sahnedir.. Bu sahne,bu oyun için çok büyük!
|