Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Katılma Tarihi: 31 temmuz 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 201
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
selam
gene tıkanma oldu
dediğim gibi bu labirentin çıkışı vardır.
biraz daha önünü açayım
bilgi= var olanı ifade edendir.
düşünmeye devam
__________________ ALLAH'IN EVRENSEL HAK DİNİ = Aklı doğru modda kullanarak yaratıcının bizde yarattığı yaratma yetisini işleterek yapımızdakileri sistematize edip ,kendimizle ve doğayla uyumlu bir yaşam sürmektir
Kuran'in yoneltmedigi ugraslardan kacinmak gerekir. Sizin ifade
ettikleriniz 1400 seneden beri cok detayli bir sekilde
tartisilarak ekollere bolunulmus. Kelamcilarin icine dustugu bu tartismalarin
ortaya cikmasinda, en etkin rolu haksiz idare sahipleri ustlenmistir.
Kader, kuranin yaratilmisligi, gunahlarin imandan edip etmedigi, Allah'in zati
ve benzeri konular hep tartisilagelmistir. Gunumuzde yalniz kuran diyenler dahi
Kuran'dan uzaklasmanin ortaya cikardigi bu konularin bir kismini
Kuran'dan zannederek tartismaktadir.
Kuran hic bir zaman bu konulara, bu tarzda yonelmeye
sevketmez. Tamamiyla Yunan felsefesinin hristiyanlikla yogrulmasinin
sonucu olusmus olan bu yaklasim ,yuzyillarca islam dunyasinda kabul
gormustur. Yunan felsefesinin arapcaya tercumeleri yapilirken, onun
mantik yurutme yonteminden ziyade, inandiklarini esas alarak yuruttukleri
mantik benimsenmis, ve tanri analizi hep bu istikamet uzere
yapilagelmistir. Kuran'a gore Insan hic bir zaman Allah'i ihata edemez,
Allah olmanin keyfiyeti hakkinda bilgiye erisimi mumkun olmayan
insanin haddini asip hicbir zaman sonuc elde edmeyecegi bos ugraslar
sergilemesi buyuk bir yanlistir. Kuran insanin kendisine verilen fiziksel
sinirlar icinde, muhakeme yaparak, fizik isaretleri ile ve metafizik alemden
fizik alemine intikal ettirilen ,mevcudiyetle uyumlu isaretleri kullanarak
Tanriyi tanimaya cagirir. Tanriyi tanimakla icinde varolan fitratinin
aktivasyonunu gerceklestirmesini ister. Kainattaki ve benligindeki
isaretler ile yalniz hak olani kabullenmis olan bu insanin, yuce yaraticisina
hayranligini birakip onun hakkinda ilimsizce analizler yapip
soyut kargasalarda bogulmasi dogru degildir.
Allahin herseyi bilmesine celiski arzeder tarzda sunulan ayetler aslinda iyi
dusunulurse hic bir celiski arzetmez. Burada konu sinanan insandir
ve kendi gelecegi insana mechuldur, bu yuzden insan goz onunde tutularak bu
sekilde konusulmaktadir. Yoksa bu ifadeler Allah'in gelecegi bilmediginin ifadesi
degildir.
Bize verilen ilmin somut sinirlari icinde davranmak yerine, tamamen
soyut ve kurgusal anlayislara yonelmekten kacinalim.
Allah'a emanet
Merhaba.
Bilgi dolu bir ileti.Teşekkürler.
hatırlatıcı Yazdı:
bilgi= var olanı ifade edendir.
düşünmeye devam
Sn.Hatırlatıcı,
Felsefe mi yapmak istiyorsunuz?
Bilgi var olanı ifade ediyormuş tanımınıza göre. Var olanı
var olmayandan nasıl ayırt ediyorsunuz? Duyularınızla mı?
Başka bir soru:
Klasik örneği veriyorum:
"Kainatta tek boynuzlu at yoktur" önermesindeki "var olmama bilgisi" bize var olanı mı ifade etti?
Ya da,
Metafiziğe ait bir bilgi mümkün müdür?
Ya da,
Boşluk var mıdır? Var ise boşluğu nasıl tanımlarsınız? Boşluğa ait bilgi var mıdır?
Kısacası "bilgi= var olanı ifade edendir." yüzeysel ve yetersiz bir tanımdır.
__________________ Dinin bakış açısına göre,tüm bu fantastik harikulade evren,tüm bu karmakarışık şeyler, ancak, Tanrı’nın, insanların iyi ve kötü için çabasını gözlediği bir sahnedir.. Bu sahne,bu oyun için çok büyük!
__________________ ALLAH'IN EVRENSEL HAK DİNİ = Aklı doğru modda kullanarak yaratıcının bizde yarattığı yaratma yetisini işleterek yapımızdakileri sistematize edip ,kendimizle ve doğayla uyumlu bir yaşam sürmektir
Katılma Tarihi: 26 nisan 2007 Yer: Australia Gönderilenler: 854
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Merhaba,
Sayin Cin 13, sizin gibi ilmine saygi duydugum akli selim bir arkadasin ifadelerim hakkindaki kanaatlerinin benim icin cok onem tasidigini ifade etmek isterim.
Sayin hatirlatici bu konuyu sunus tarzinizdan sahsim adina hic istifade edemiyorum. Baslangicta Kuran'i referans vererek bazi ifadeler kullandiniz, bunlarin tutarsizligina dair bir kisim dusunceler iletildi, ardindan neler kastedildigini kestirmenin guc oldugu bir tarzla devam ediyorsunuz. Kuran'in mubin mesajini ornek alarak, anlatimlarin acik ve net olmasina dikkat etmenizi tavsiye ederim. Ne dedigimizin karmasik ve anlasilmaz olmasi buyuk bir huner degildir. Bence marifet, cok karmasik konular hakkinda, soylediklerimizin acik ve net bir sekilde ifade edilmesidir. Bu marifetin en yucesine sahip olan Allah, siradan kelimelerle olusturdugu muhtesem mesajinda, oyle hitap etmistir ki en kulturlusunden en cahiline varana dek, tum muhataplar ne denildigini cok iyi anlamislardir. Rabbimizin bu yuce ogretisi geregi, bizde onun ornegini sundugu sekilde davranmaliyiz. Yani ifadelerimiz acik ve net olmali, insanlar tarafindan anlasilmali.
Katılma Tarihi: 31 temmuz 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 201
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
selam
tıkanmayı giderecek bir soru
ne yaratılmış (somutsal vuku bulmamış)nede taktir edilmişin ,yani olmıyan hakkında bilgi olurmu?
Ayrıca zaman meselesine gelince:
Allah zamandan münezzehtir amenna Allah insanlardanda münezzehtir bu münezzeh oluşu onun Allaha göre olmadığınımı yoksa Allahı kuşatamadığını,Allahın o var olanların varlıklarını kabul edip onları kuşattığınımı ifade eder?
__________________ ALLAH'IN EVRENSEL HAK DİNİ = Aklı doğru modda kullanarak yaratıcının bizde yarattığı yaratma yetisini işleterek yapımızdakileri sistematize edip ,kendimizle ve doğayla uyumlu bir yaşam sürmektir
Katılma Tarihi: 31 temmuz 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 201
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
muhliskul Yazdı:
merhaba,
Kuranda anlatilanlardan henuz gerceklesmemis olanlarin bir bilgi olarak sunumlarini ne yapacagiz?
Allah'a emanet
selam
evet kıyametin kopması gibi bilgiler. bunlar taktiri ilahide vardır .Vukuu ise Allah tarafından belirlenen zaman diliminde gerçekleşecektir.
__________________ ALLAH'IN EVRENSEL HAK DİNİ = Aklı doğru modda kullanarak yaratıcının bizde yarattığı yaratma yetisini işleterek yapımızdakileri sistematize edip ,kendimizle ve doğayla uyumlu bir yaşam sürmektir
Katılma Tarihi: 20 ekim 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 262
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
hatırlatıcı Yazdı:
SORU )- 1 Bilgi ezelimi ? .Yani Allah ne yapacağımızı ,cennetemi , cehennememi gideceğimizi önceden biliryormu? eğer biliyorsa ne zamandan önce , bunun bir başlangıcı varmı? yoksa ezelimi ?eğer ezeliyse bu bilgi ,Allah'mı? dışında başka ezeli bir varlıkmı ,yok eğer bilgi Allah'sa ,Allah kendini parçalara ayırıp bu bilgi parçalarına cisimmi giydirdi? veya bilgi Allah'sa ,Allah kendinimi parça bilgiler halinde resullerin kalbine vahiy şeklinde hulul mu ettirdi? vesaire
Merhaba Hatırlatıcı:
Bilgi ezelidir ama nerde ezeli, Allah katında yani onda ezeli, bizde ise değil, çünkü insanın bu yeryüzünde bir başı ve bir sonu var, bu yüzden ebedi olması düşünülemez....Evet Allah herşeyi biliyor, burda bir soru daha akla geliyor, bilgiyide mi kendi yarattı? Bu bana pek mantıklı gelmiyor, çünkü yaratılan bir şeyin bir başlangıcı var gibi duruyor o zaman bu soru bizi Allah yaratıldımı sorusuna kadar götürür ki bu da Allah kavramı ile çelişen bir durumdur. Bilgi dediğimiz şeyin tamamı kendisinde mevcut, her zaman var olan ve her zaman da var olacak olan, ancak biz onun bize sunduğu kadarını biliyoruz. Bizim cennetemi cehennememi gideceğimiz bilgisi kendisinde var ancak yeryüzünde imtihan aşamasında buna müdahale yok. O zaman yapmadığımız şeyi nerden biliyor demek insan gibi düşünmek, ama burda konuştuğumuz Allah, onun birşeyleri bilmemesi yine Allah kavramı ile çelişir?
Bilgi parçalara mı ayrıldı sorusu da yine çok normal bir soru değil? Bakalım sorunun cevabına, bilginin kendisi Allah ama dediğim gibi bu bilgiden onun bize verdiği kadarını bilebiliyorsak, bu sorularla gerçek mahiyeti hiçbir zaman, yani ezeli ve tam olan bilgi karşısında bizim çok az ve yetersiz bilgimiz bu sorulara cevap verecek mahiyette değildir.
Ve bana göre son söz olarak şu söylenebilir. Herşeyin bilgisi zaten kendisinde mevcut olan, yani dışarıdan bir yerden gelmeyen, kendi tarafından yaratılmayan, kendinde her zaman var olan ve olacak olan bilginin sahibi Allah, kendisi Allah, bu dünya insanlarının dili ile ne kadar tanımlarsak tanımlayalım gördüğünüz üzere hep yetersiz kalacaktır.
Allah var olmayan kainat ile birlikte zamanı yaratarak zamanla başlayan bir sistem kurmuştur ve bu sistem tıkır tıkır işlemektedir. Bu tip sorulardan peşpeşe çok soru doğar. O zaman ben de şunu sorayım, zaman yaratılmışsa bunun bir sonu vardır, zaman sonlu mu, sonsuz mu? Sonlu diyenler olacak, sonsuz diyenler olacak. Ya da zaman yaratılan kainatta mı sonlu, başka bir şeyde mi sonsuz? Yine kurandan biliyoruz ki onlar ebedi cennetlerde kalacaklardır diye ibareler var. Bu yüzden bu tip soruların devamı gayb alanına girer ki bu da şu an bizim kavrayışımızın biraz dışında gibi duruyor, ne dersiniz?
Hepiniz Allaha emanet olasınız...
__________________ benim namazım, bütün ibadetlerim, hayatım ve ölümüm bütün alemlerin rabbi olan ALLAH içindir.
Katılma Tarihi: 31 temmuz 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 201
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
CEVAP
Kur'an adına cinayet=kader/cebr = Faturayı Allah'a çıkartma
ZUNTKAM OLAN ALLAH'IN KAHHAR FERMANIYLA
Eş’ari El-İbânesinde,Allah’ın meşîetiyle (dileyip-ettikleriyle) ilgili ayetleri incelerken bu konuda, sadece kendi cebr(zorlama) görüşünü destekleyebilecek ayetleri zikrederek sadece şu ayetleri dikkate almaktadır : “O her istediğini yapandır.” Allah dileseydi birbirlerini öldürmezlerdi.” “Dileseydik herkese hidayet verirdik”“Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz.” Allah dilemedikten sonra, artık sizin dininize dönmemiz bize yakışmaz.”[1]
HALBUKİ (insanın yapıp ettiklerinden sorumlu oluşu, inanıp inanmama konusunda seçme hürriyeti, Allah’ın asla haksızlık etmeyeceği[2] gibi hususları ifade eden diğer ayetleri göz önüne almaması bir yana, Allah’ın dilemesiyle ilgili bir çok ayeti bile görmemezlikten gelebilmiştir.[3]İnsanı imtihan için yaratan Allah, sorumluluk içininsanda sınırlı yaratma gücünü yaratmıştır.
Burada bir hususu belirtmeden geçemeyeceğiz.; önyargılı olmak, şahsî kanaat ve inançları odak noktası yapmak, sadece itikadî, siyasî ve fıkhî mezheplerden herhangi birine mensup kimselerle sınırlı değildir. Ayrıca önyargılı bir yaklaşımla Kur’ân’ıyorumlayanların mutlaka bilinen bir gruba mensup olmalarıda gerekmez.
Pek tabidir kiinsan ,yaratılışı icabı, çevresinde olup bitenden etkilenir insan öncelikle içinde yetiştiğiaileninetkilerini üzerinde taşır,aldığı eğitim ve öğretimden ,iş muhitinden,arkadaşlarından, okuduğu kitaplardan, fikir akımlarından, ilmive teknolojik gelişmeye paralel olarak her geçen gündeğişime uğrayan sosyal hayattan, ilgi alanına giren sahalardakigelişmelerden, hasılı, ilişkisinin söz konusu olduğu her şeyden etkilenebilir.
Kişilerin bu etkileşim ortamı içerisinde değişik görüşler taşımaları gayet tabidir.Kur’ân’la ilgilenenler, Kur’ân’ı yorumlamamaya ve açıklamaya çalışanlarda haliyle – Kur’ân’ın sunduğumesajlar bakımından evrenselliğide göz önüne alınırsa- çok değişik muhitlerde, değişik hayat tarzlarının hüküm sürdüğü bölgelerde yetişmiş insanlar olarak farklı bakış açılarına sahiptirler.
Ancak herkesin ön kabullerle Kur’ân’ın işlerine gelen pasajlarına sımsıkı sarılarak bir sonuca varmaları yanlıştır. Görebildiğimiz kadarıyla parçada kalınıp bütünlük gözardı edildiği müddetçe Kur’ân’da hemen her görüş sahibinin kendisine hak verdirecek dayanaklar bulması mümkündür.
Fakat bu konuda tek amaç, Kur’ân’ın doğrularının doğru olarak alınması ve taşınılan düşünce ve inançların, onun bütünlüğü içinde sağlanmasının yapılması olursa, Kur’ân odak nokta olarak alınmış olur ve herkese göre Kur’ânî doğrular yerine, Kur’ân’ın kendi doğruları ön plâna çıkar. Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi, Kur’ân kendisini, çelişkiden uzak bir kitap olarak ilan ettiğine göre[4] Kur’ân’ı anlamaya çalışanların, asıl gayeleri, Allah’ın hedef olarak gösterdiği çelişkisiz tutarlılığa ulaşmak için gayret etmek olmalıdır.
__________________ ALLAH'IN EVRENSEL HAK DİNİ = Aklı doğru modda kullanarak yaratıcının bizde yarattığı yaratma yetisini işleterek yapımızdakileri sistematize edip ,kendimizle ve doğayla uyumlu bir yaşam sürmektir
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma