Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

gercek_neyse Yazdı: selam hatırlatıcı, bazı şeyleri bilmemiz gerekmez. yoksa veli olalım derken deli olabiliriz. boşverin kardeşim bunları, biz Allah'ın emirlerini elimizden geldiğince yerine getirelim yeter.

İbrahim kıssasını bilen kişi bu şekilde davranmaz, Kuşlar misalindeki gibi MUTMAİN olma yolunda Vahiy ile Aklı işletip sorgular...

Yoksa Gelenekçiden farkımız kalmaz.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selam

Aslında bunun cevabı Allahın yoktan var edendir de saklı.    Ya materyalistlerin madde ezelden beri vardırı kabul eder ,bir var edeni kabul etmezsin yada vahdeti vucutcuların madde  ezelidir  o da Allahın ta kendisidir .İkisindede yoktan yaratma yok.yada yoktan yaratmayı kabul edersin ki böylece iki şık arasında sıkışıp kalmazsın.Çünkü yokun bilgisi olmaz  bundan dolayı  biliyor veya bilmiyor denilemez  ,çünkü öncesi yok Allahın ol demesiyle yoktan var edilmiştir.detayı sonra inş

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam

İkincisi:Allahın Alim sıfatı ve alim sıfatıyla yarattığı ilmi(bilgiyi) kuran a sorgulattığımızda .Hammadde bazınında Allah alim sıfatıyla herşeyi kuşatandır 37/96

devam edecek inş

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selam

  Üçüncüsü: bizlere klasik öğretide imanın şartları 6 dır ,1 Allaha 2 Meleklere 3 kitaplara 4 Peygamberlere 5 Ahirete 6 kadere imandır.

 Ama kuranda bu ana ilkeler 5 geçer  altıncısı diye aktardıkları kadere iman yok,(bakınız bakara 177 nisa 136)bu dikkatle ele alınması gereken bir mesele.Sahi kurandamı bir eksiklik var yoksa rivayetlerdemi fazlalık var,sakın bu kadere iman kaderci anlayışın cebri destek için uydurulmuş olmasın

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

 Sayin hatirlatici, imanin sarti altidir ne kadar yanlissa ,bestirde o kadar yanlistir. Kuran'in muhtevasinda  inanilmasi gerekenlerin listesini yapip ,bunlari maddelestirerek imani kaliplastirmak hic dogru degildir. Klasik anlayisin donuklastirdigi zihniyet,maddelerin uzerinde oynamakla degismez. Benim gordugum maalesef klasik anlayisin cizdigi sinirlari sizde pek asamiyorsunuz. Kuran vahyi filozaflarin sofrasina ziyafet olsun diye indirilmemistir. Ne Muhammed nede arkadaslari sizlerin yaklasimina benzer bir sekilde beyin jimnastigiyle ugrasmamislardir. Bu yaklasimlar inanandan ziyade inanmakta zorlanan kimselerin tarzidir. Kuran metnindeki konulari incelerken onun hitap ortami ile  hic alakasi olmayan   bakis acislarini  devreye sokmamaliyiz. Tarihte bu yanlislar defalarca yapilarak gunumuze degin devam eden saplantilarin olusmasi saglanmistir. Yunan dusunce tarzini bilmek ve kullanmak  ayri bir konu bunlarla kuran'i konulari aciklamaya calismak apayri bir konu. Yanlis anlasilmasin ben felsefeye karsi felan da degilim, felsefenin yanlis kullanilmasina karsiyim.

 Vahyin indigi ortamin iyi bilinmesi sadece  uygulamalar konusunu degil inanma konularinida cok daha iyi anlamamizi sagliyacaktir. Ornegin meleklere inanma konusu , bu konunun Kuran'da cok islenmesinin asil sebebi bilinmeyen bir   varligin tanitilmasi degildir. Melekler musriklerin Inanclarinda en onemli yeri isgal ediyordu. Meleklere izafeten olusturulmus olan bir dine sahiptiler. Kuran'da benimsenen anlatim tarzi iyi anlasilirsa gorulur ki , insanlarin inandiklari inkar edilmeyip onlarin mahiyeti hakkindaki saplantilar reddedilmistir. Kuran'in tevhid tanimina, Allah'in kainattaki sorumluluklari yapmakla gorevlendirdigi bir yonetim kadrosunun  mevcudiyeti celisir. Kuran Mulkun yonetiminin yalnizca Allah'in elinde oldugunu,hicbir ortagi bulunmadigini  ilan eder. Yaratan, yasatan,olduren,dirilten,hesaba ceken,odullendiren,olan bitenden habir ve daha nice sonsuz isimlerin sahibi Allah'dir. Olum melegi, gozetim melekleri, yardim melekleri,gazap melekleri vesaire nicin konu edilmistir, iyi tespit etmeleiyiz. Kuran'in vahiy ortami bu sorularin hepsinin cevabini icermektedir. Muhataplarin inanci bu konularin islenmesinde ana belirleyici unsur olmustur. Kuran Isa'nin erkek eli degmemis olan Meryem'den dogumunu ilk ilan etmemistir,muhataplarin inanci bu yondedir. Bu inanis sekilleri onlari Isayi ilahlastirmalarinin yansimasinin sonucudur. Kuran Allah'a ortak kosulan Isa'nin dogum teferruatlari uzerine tartismayi gereksiz gorerek asil problem ile ilgilenmistir.  Bu anlatimi kavramayan kimseler icin Isanin bakire bir kizdan dogumu Kuran'i bir inanc olarak kalmistir. 

Umarim beyin idmanlarina olumlu bir katkim olmustur.

Kadir 

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Bütün cevaplari okuyamadim;yazanlar oldumu bilemiyorum ama bende fikrimi söylemek istiyorum..Allahin geçmis ve gelecekte olmus ve olacagi biliyor olmasi,bunun bizim irademiz disinda; sadece O öyle isteyip ayarladi ve oldu manasina gelmez,Bu O nun sonsuz ilim sahibi olmasindan kaynaklanir bence..

benim sahsi görüsüm bu...yanlisim varsa düzeltin:D

cevabimi ilk bastaki soru için yazmistim ama bu son sayfadaki içinde bi ekleme yapmak istiyorum......aslinda ilk paragrafta yazdigim seyler bu konu içinde söylemek istedigim sey...Allah alnimiza herseyi yazdi biz iradesiz bi sekilde alnimiza yazilani yasamiyoruz bence....yok karisti biraz bu baska:D biraz baglantisi var aslinda..evet  ayni sey...umarim anlatmak istedigim anlasilmistir....

madem Kuranda kader(ALIN YAZISI)biz yanlis anlamis olabiliriz simdiye kadar kaderin manasini) geçmiyor birileri uydurmustur..Kuran eksiksiz bi kitaptir....selamlar  

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selam

   İman (dünya ve ahirette emniyet ve güvene ulaşma)kuranda beş ANA başlıkta belirtilmiştir(2/177.4/136)diğerleri bu beş ana başlıkların alt birimleridir.Nasılki anayasa kitapları birkaç maddeden oluşur o ana maddeler binlerce tali konuları kapsıyorsa ve bizler bunu yerinde buluyorsak kurandaki bu beş ana iman ilkesini bu şekilde değerlendirdiğimizde bunları ifade ederken pratikte zorlanmayız hemde kuranla çelişmemiş oluruz

  Melek anlayışına gelince bilahere bu konuyada değiniriz inş.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

 Merhaba,

Kuran'in bir kac ayetinin muhtevasini Kuran geneline yonelik ana basliklar halinde algilayamaz. Her kimse farkli ayetleri ana baslik secerek, ana baslik kargasisi yaratabilir. Asil olan Kuran genelinin verdigi ana temadir. Kuran geneli maddeler haline getiririlecek tarzda kaliplasmis inanc ilkeleri sunmaz. Illaki bir ana baslik olusturulmak istenirse bu Allah'i hakkiyla tanimak ve ona hakkinca teslim olmak olarak karsimiza cikar. Gerisi bu ana basligin acilimi seklindedir.

Referans ayetlerin vahyolunusuna degin, iman ilkeleri nasil anlasiliyordu? Bu ilkeleri maddelestirdigi iddia edilen bu ve benzeri ayetlerin vahyedildigi doneme degin iman ilkeleri nasil tespit ediliyordu?  

Kuran vahyinin devam ettigi surecte,resul nezaretindeki islam toplumu  daha sonraki donemlerde ekollesen islamda oldugu gibi   degisik basliklar altinda etud edilen  kati  bir din anlayisina sahip degildi. Sonraki donemlerin dis etkenlerinin  islam'a konu ettirdigi hususlari  vahyin maksad sinirlari icinde ele almak tarih boyunca yapilagelen en buyuk hatadir. Bu konular illaki orjinal metnin isledigi konularmis curetkarligi yerine, Kuran'in genelinin olusturdugu anlayisla sahsimizin  bakis acilari olarak ortaya konulmalidir. Bu ayristirma yapilmaz ve bu konulari illaki ayetlere izah ettirme cabasi gudulurse tamiri imkansiz hasarlar acilir,bunun tarihteki ornekleri mevcuttur.  Kuran espirisine mutabik olarak kendi zihni urunlerimizi ortaya surmemizde  herhangi bir mahzur yoktur. Sorun bunlarin Kuran kaynakli olarak ortaya surulmesindedir.

Allah'a emanet.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selam

  Gerçi burda vermek istediğim mesaj Kuranda kadere iman  olmadığı halde kader(alın yazısı) üzerine inşa edilen  anlayışın rahmani olmadığını tebyin ve bizim için sınırları çizilmiş belli boşlukları olan bir ömür dairesini bizler tarafından doldurulduğudur.