Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
(2) الرَّحْم 00;ن الرَّحِي 05;
2)-Rahman’dır, Rahim’dir.(Genel ve özel merhamet edendir)
الرَّحْم 14;ن ER-RAHMAN; sıfatı sürekliliği ifade etmeyenفعْلآن kalıbından bir sıfattır.Yani ihtiyaç gereği bir müddet var olup ihtiyaç bitiminde kaybolan ve böyle devam edip süren sıfatlar için kullanılır.Örneğin susuzluk,açlık ve kızgınlık gibi kelimeler bu kalıpla ifade edilir.Yani herkesi kapsamasına rağmen devamlılık arzetmez.İşte Allah,Rahman sıfatıyla imtihan için ,mümin,kafir ayrımı yapmaksızın geçici bir süre rahmetini tecelli ettirip hayatiyetlerini devam ettirir.
ER-RAHMAN; sıfatı, varlık aleminde canlı cansız her şeyi kapsamaktadır.tıpkı güneş gibidir.Yararlanma yeteneği olan herşey yetenek ve idrakini kullanabildiği ölçüde ondan payını alabilmektedir.Tabiki Allah’ın özel müdahelesi müstesnadır.Rahmân, Allah'ın hem sıfatı, hem de bir özel ismidir.
Kendisine inananlar kadar kendisini inkâr edenlere de rahmet ve merhamet gösterebilmek ancak ulûhiyetin şânındandır.Buda bir imtihan gereği tecelli eder.
ER-RAHiM الرَّحِي 05;; Süreklilik ifade eden,fakat geneli kapsamayıp sadece belirli bir bölümü kapsayan فَعيل kalıbından bir sıfattır.Bu da Allah’ın hoşnut olduklarını kapsar. Böylelikle Rahim sıfatıyla onlara rahmet edip,onları güzel ve hoşnut olacakları bir yaşantıyla hayatlarını devam ettirir.
Özellikle Ahirette gereği gibi Allaha kul olan müminlere bütün ihtişamıyla cennet ve Allah’ın hoşnutluğu şeklinde tecelli eder. Allah(c.c.):“……..Mü’minlere Rahim’dir.” (33/Ahzab: 43) "…Çünkü o, onlara rauf ve rahimdir.”(9/Tevbe: 117)
Rahim sıfatı çoğunlukla çok bağışlayıcı anlamına gelen ğafûr sıfatı ile birlikte olmak üzere kullanılmıştır. Er-Rahîm ism-i, yarattıkları arasında irâde sahipleri için kat kat rahmet-i ilahiyyeyi ifade eder. Yani, insandan başka her varlık kendisi için tayin edilen sınır içinde kendisine verilen nimetlerden yaratılışı sevki (içgüdü) ile faydalanır ve o sınırdan dışarı çıkmazken; irâde sahibi olan insanlar için seçme imkânı verilmiştir. Bu imkân, fıtrî nimetleri arttırma ve ebedîleştirme imkânıdır. Çiğneyip geçtiğimiz ottan, rüzgâr dalgalarına kadar her şey, bizim hayır ve mutluluğumuza yarayan nimet hazinesidir. Yine, yaratılışımızda, başka varlıklara verilmeyen bir çok yeteneğin verilmesi ve tabiatın bize bağlı ve emrimize hazır olması, hep o şânı büyük Rahmân'ın lütuf ve ihsanlarının eseridir. Her şeyde, tabii kendimizde de gizlenmiş olan bu sayısız nimetleri meydana çıkarmak ve onlardan faydalanmak için çalışacağız. Bütün yeteneklerimizi işleteceğiz. Bu takdirde gayretlerimizin boşa gitmeyeceğini bize müjdeleyen işte bu, Er-Rahîm ismidir. Çünkü bu isme göre, her gayret, bir mükâfatla karşılanacaktır.
Rahmân ve Rahîm Sıfatlarının Düşündürdükleri
Kur'an'da rahmet kelimesi, türevleriyle birlikte 339 yerde geçmektedir. “Rahmân” kelimesi 57 yerde, “Rahîm” kelimesi de 115 yerde tekrar edilir.
"Azabımı dilediğime isabet ettiririm. Rahmetime gelince, o, her şeyi topyekün sarıp çevrelemiştir."(7/A'raf,156)Ayrıca Allah, merhamet edenlerin en merhametlisi (Erhamur Râhımîn)dir (12/Yûsuf, 64,92; 21/Enbiyâ, 83; 23/Mü'minûn, 109-118).
Kur'an'ın Allah'ın rahmetini aklımıza ve düşüncemize nakşetmesinin amacı, bizde merhamet duygusunu uyandırmak içindir. Rubûbiyet ile diğer sıfatlar için sık sık yapılan değinilerin amacı da budur.
"Onlar ki, bollukta ve darlıkta Allah için harcarlar, öfkelerini yutkunurlar, insanları affederler. Allah da güzel davrananları sever." (3/Âl-i İmrân, 134)
Şu âyette Cenâb-ı Hakk'ın rahîm sıfatıyla mü'minlere merhameti açıkça görülür:
"O, sizi karanlıklardan nura çıkarmak için üzerinize melekleriyle birlikte rahmetini gönderir. Allah mü'minlere çok merhamet eden (rahîm) dir." (33/Ahzâb, 43)
"Kendi üzerine rahmet'i yazdı." (6/En'âm, 12) "Rahmetim her şeyi kuşatmıştır." (7/A'râf, 156) "Ey Rabbımız! Senin rahmet ve ilmin her şeyi kuşatmıştır. Tevbe eden ve Senin yoluna gidenleri bağışla, onları cehennem azabından koru!" (40/Mü'min, 7)
Allah'ın rahmeti, insanın elde edip biriktirebileceği her türlü değerden daha üstün ve güvenilirdir (3/Âl-i İmrân, 157)
"Rabbınız, sizden her kim bilmeyerek fenalık yapar da arkasından tevbe eder ve nefsini düzeltirse, ona rahmet etmeyi Kendi üzerine almıştır. O, bağışlayan ve merhamet edendir." (6/En'âm, 54
Hayatın kaynağı da bu İlâhî rahmettir. Yaratılışı düşünecek olursak, insanı oluşturan sperm ve yumurta, çok sağlam, dış etkenlerden korunmuş rahim denilen çok müsait bir ortamda birleşerek gelişir. Hayatın ilk kıpırtısı, ancak böyle bir rahmet ortamında başlayabileceği için ona, aynı kökten türemiş olan rahim ismi verilmiştir. Dünyaya gelen her canlı yavrusu ancak, Allah'ın verdiği nimetler ve ana babasının sevgi ve merhametiyle gelişip büyüyebilir. Sıla-i rahim Kur'an'da şiddetle emredilmiştir. Gerek anne-baba, gerekse aynı rahimden çıkanlara karşı rahmetle davranmak, rahîm olmak gerekir. "Ülü'l-erhâm", yani rahim yönünden birbirlerine yakın olanlar Allah'ın kitabında birbirleri üzerinde hak sahibidirler:
"Rahm sahipleri Allah'ın Kitabı'nda birbirlerine daha lâyıktır."(8/Enfâl,75)
Rahmetin zıddı gazaptır.İsyan edenlere karşı gazabın hükmü olan cezalandırma olmasaydı, sonunda itaat ile isyanın, imanla küfrün, nankörlük ile şükrânın farkı olmaması gerekirdi. Bu da hikmete uymayan bir eksiklik olurdu.
Canlılar, İlâhî rahmetin çeşitli tecellîleri olan ve saymakla bitirilemeyecek nice nimetler sayesinde hayatiyetlerini devam ettirirler. Buna göre, Allah'ın gerçek rahmetinin büyüklüğünü düşünmek gerekir.
İnsanın ileride, ebediyet âleminde karşılaşacağı ceza ve ihsanın, meydana gelmesinden önce bildirilmesi ne büyük lütuftur.
Kâinattaki her yaratılış, meydana gelen her olay, her şey rahmetin eseridir.
Kur'an ,hidayet ve rahmettir (16/Nahl,89; 7/A'râf,20311/Hûd,28; 6/En'âm,157). Allah'ın Rahmân oluşu, Kur'an'ı belletmesiyle yakından ilgilidir (55/Rahmân, 1-4).
"Allah'a yani Rasül'e vahyettiği insanlığın fıtri hayat proğramı olan Kur’an’a itaat edin, umulur ki rahmet olunursunuz." (3/Âl-i İmrân, 132)
"Allah'ın rahmeti muhsinlere yakındır." (7/A'râf, 56)
"Eğer bizi bağışlamaz ve bize rahmet etmezsen kaybedenlerden oluruz." (7/A'râf,23)
"Rahman'ın yaratışında ve yarattıklarında herhangi bir çelişme, kaos ve düzensizlik göremezsin." (67/Mülk, 3)
Her nesnenin tertibinde bir denge, bir uyum vardır. Bu düzen ve âhenk, rahmet-i ilâhînin bir tecellîsidir. Hal böyle iken,dünya planında ortalığı dolduran merhametsizlik,kahır ve zulüm ne oluyor? Cevabı bulmak hiç de zor değildir. Onlar, İlâhî irâdenin ortaya koyduğu manzarayı, kendisine verilen hürriyet imkânını kötüye kullanan insanın çarpıtmaları ve karartmalarıdır
Dikkat edilirse, çocuğun dünyaya gelişi, annesi için ciddi bir imtihandır. Onu büyütmek de onunla eş güçlükte bir imtihandır. Anne, çocuğu için her türlü rahatı feda eder. Bunun gibi daha birçok örnek verilebilir.Mü'minin dünyadaki en önemli toplumsal görevi, imanını topluma yansıtmasıdır. Buna sâlih amel denir. Kâfir ve münafıkların yeryüzünün düzenini bozmaya (fesat) kalkmalarına dur demek, kötülüğü yasaklamak zorundadır müslüman. İşte, fesadı ve fitneyi yeryüzünden kaldırmak için çalışmaya “cihad” denir. Fesat ne kadar küfür gereği ise; ıslah, yani sâlih amel de o kadar imanın gereğidir. Ve sâlih amel, fesatları silip yok eder. Bunun için müslüman cihad araç ve gereçlerine ve daha önce de cihad ruhuna sahip olmalıdır
Er-Rahmân ve er-Rahîm isminin zevkini duyan gönüllere ümitsizlik giremez. Müslüman, ne kadar darlık ve ıstırap içine düşerse düşsün, Allah'ın mutlaka onu selâmete çıkaracağına emindir.
Fâtiha sûresinin girişinde, Allah'ın, âlemlerin rabbı olduğu tanıtılırken, tevhid inancının evrenselliğine işaret edilmişti. Rabbımız, yalnızca âlemlerin rabbı, yetiştiricisi, eğiticisi, öğreticisi, onlar üzerinde otorite sahibi olmakla kalmıyor; aynı zamanda onlara karşı engin merhamet de taşıyor.
“Kendilerine okunmakta olan Kitabı sana indirmemiz onlara yetmiyor mu? Bunda, inanan topluluk için rahmet ve öğüt vardır.” Ankebut 51.ayrıca bkz,Nahl 89
Allah'ın, Kitab'ını "rahmet" olarak nitelemesi de bu noktada çok önemlidir. Rabbımız, Kitab'ı göndermekle neyi dilemektedir? İnsanların yeryüzünde mutlu bir şekilde yaşamalarını, sıkıntı çekmemelerini, anlaşmazlıklarını hak ölçüye göre çözmelerini... Kullarına karşı bu merhameti, ve sevgisi, Kitab'a "rahmet" adını vermesine neden olmuştur. İşte bu yönleri dolayısıyla burada, tevhid inancının sevgi yönüne,insanî yönüne değinilmektedir.Tevhid toplumu, kin,garaz,hased,zulüm üzerine kurulu değildir.Bu toplumda,Rabbımız Rahmân-Rahîm olduğundan, O'nu rab olarak kabullenen insanlar da birbirlerine karşı merhamet doludurlar.İlişkileri bu düzlemde cereyan eder.
“Ana-babanıza merhamet ederek alçak gönüllülük kanatlarını ger ve:Deki «Rabbim! Küçükken beni yetiştirdikleri gibi sen de onlara merhamet et!.” 17/İsra suresi 24
"Muhammed, Allah'ın elçisidir. Onunla birlikte olanlar, kâfirlere karşı sert; birbirlerine karşı merhametlidirler." (48/Fetih, 29)
"Andolsun size kendinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona çok ağır gelir. O, size çok düşkün, mü'minlere karşı çok şefkatlidir, merhametlidir." (9/Tevbe, 128)
İşte resulullahın resulluğünü örnek alarak resulluk yapacak her hanif müslim müminin kendisine şiar edinmesi gereken vasıf.
Merhamet, câhillerden gelecek her türlü zorluğa karşı sabırlı olmayı kolaylaştırır. İnsandaki acıma duygusu, gafil ve câhillerden çıkacak her türlü engele karşı direnmeyi öğretir. Merhametten mahrum katı kalpli bir dâvetçi, çalışmasında muvaffak olamaz. Söyledikleri doğru da olsa insanlar ona meyletmez. Bu, insan doğasının icabıdır. İnsanlar fıtraten katı, sert ve sıkıcı davranışlardan nefret ederler. Böyle kimselerin sözleri kabul görmez. Çünkü bir nasihatı kabul etmek, kalbin nasihat eden kimseye yönelmesine bağlıdır. Bu yönelme sert tabiat ve katı kalple elde edilemez.
"Allah'tan bir rahmet sebebiyle sen onlara yumuşak davrandın. Eğer sen katı kalpli ve sert davransaydın, şüphesiz onlar etrafından dağılıverirlerdi." (3/Âl-i İmrân, 159)
Civcivini korumak için aslana karşı duran tavuk, yavrusu için kartala kanatları ve gagasıyla karşı duran serçedeki rahmet bizde de vardır.O madenimizi işletirsek,insanları imansızlaştırıp onların cehenneme atılmasına sebep olan tâğutlara insanların elinde avucunda ne varsa sömüren kapitalistlere ve zâlimlere karşı tavır alırız,
__________________ ALLAH'IN EVRENSEL HAK DİNİ = Aklı doğru modda kullanarak yaratıcının bizde yarattığı yaratma yetisini işleterek yapımızdakileri sistematize edip ,kendimizle ve doğayla uyumlu bir yaşam sürmektir
|