HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: Yeni Bir Türk Peygamber mi Gelecek? (Kapalı Konu Kapalı Konu) Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
aliaksoy
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 05 subat 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 989
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP  

Selam İslamcı;

Kitap, iki kapağın arasındaki mushaf değildir.

Kitap, Allah'ın emirleridir, bildirdikleridir.

Bu kitap, bildiğimiz anlamda "kitabı" olmayan bütün peygambere verilmiştir.

Musa'ya da "kitap" verilmiştir ama bunun adı Tevrat değildir.

Esenlik dileklerimle... 


__________________
"(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
Yukarı dön Göster aliaksoy's Profil Diğer Mesajlarını Ara: aliaksoy Ziyaret aliaksoy's Ana Sayfa
 
islamci
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 03 haziran 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 292
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP  

kanunlar ancak getirisi olduktan sonra ceza verebilir. eee sen devletliğini yapmamışsın o köye su, elektrik, sağlık,eğitim, yol, köprü,baraj, telefon, internet, sosyal güvence sağlamamışsın. bunları yapmamana rağmen (yani sen olan görevini yapmamana rağmen) başkalarına yapmadığı bir görevden dolayı ceza mı vereceksin? yani devlet her türlü refah ortamını sağlayacakki hırsızlık oluşmasın, gasp ,tecavüz filan olayları olmasın. refah ortamı oluşturmayan devletten ceza kesmesi beklenemez çünkü devletliğini yapmamış demektir. selam ile..

__________________
ne kadar hatırlanmak istiyorsan o kadar hatırla.
Yukarı dön Göster islamci's Profil Diğer Mesajlarını Ara: islamci
 
islamci
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 03 haziran 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 292
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP  

Allah(c.c.) size ayetlerini açıklayacak. yakında bileceksiniz. kitapta olupta farklı değerlendirdiğimiz tüm ayetlerin aslenda farklı manalara geldiğini öğrenmedik mi? birçok mucizevi olaylar kuranın gerçekliliğini ve canlılığını taşımıyor mu? kuran ölü bir kitap değil o şuan bile yaşadığımız olaylar hakkında bilgi verir. Allah(c.c.) size ayetlerini açıklayacak ders almak size kalmış. selam ile.

__________________
ne kadar hatırlanmak istiyorsan o kadar hatırla.
Yukarı dön Göster islamci's Profil Diğer Mesajlarını Ara: islamci
 
asım
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 14 agustos 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1700
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP  

değerli ali aksoy...

sizinle aynı şeyleri söylediğimizi biliyorum...


sizin bunu daha iyi ifade edebileceğinizi düşündüğüm için bu konuda konuşturmak istiyorum...

benim için bu durum yeni bir farkediştir...


hala kafamda oturtamadığım değerli muvahhitin yazdığı ayetler doğrultusunda bana göre açık olmayan yerler var...


herkesin bildiği bir şeyi mi acaba yeni farkediyorum...

yoksa bu yeni bir şey mi...


yani vahyden haberi olmadan bu dünyada yaşayıp giden insanların çokluğu beni düşündürüyor...


bu kadar çok insanın bu kadar hızlı bir şekilde bu dünya hayatına gelip gitmesi insan eliyle düzenlecek bir tebliğ çalışmasına bağlı bir sorumluluk la açıklanamaz gibi geliyor bana...


__________________
O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Yukarı dön Göster asım's Profil Diğer Mesajlarını Ara: asım
 
aliaksoy
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 05 subat 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 989
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP  

asım Yazdı:
türkiyenin bir köyünde yaşayan ...

okuma yazma bilmeyen...

köyünden dışarı çıkmayan ...

dünyası kendi evi hayvanları ve çevresi olan ...

biri...

kanun karşısında sorumsuz mudur...


birinin malını çalsa yada birini öldürse yada yaralasa...

tecavüz etse ...


sonrada ben bunların yasak olduğunu bilmiyordum dese affedilir mi...


bana bunların yanlış olduğunu kimse söyle medi bana bir haber gelme di diyebilir mi...




Selam Asım;

Aslolan evet budur. Yani, kişi "gerçekten" bilmediği bir şeyden / kuraldan nasıl mesul tutulabilir ?

Fakat, beşer ve beşerin hakimleri kimin neyi bildiğini, neyi de bilmediğini bilemeyecekleri için "bilmeyi" bir ölçüt olarak alamazlar.

Kişinin neyi bildiği, neyi de bilmediği ancak gaybe ilişkin bir meseledir ve bu nedenle ancak Allah bilir.

Tüm bunlara rağmen, 2005 yılında değiştirilen ceza mevzuatımızda bu konu dile getirilmiş ve hakime cezanın tayininde bu husus gözetme hakkı verilmiştir.

Anılan madde şu şekilde idi:

TCK 4/1: Ceza kanunlarını bilmemek mazeret sayılmaz.

TCK 4/2: Ancak sakınamayacağı bir hata nedeniyle kanunu bilmediği için meşru sanarak bir suç işleyen kimse cezaen sorumlu olmaz.

Sonradan bu ikinci fıkranın suistimal edilebileceği (yani yukarıdaki bilme meselesi) değerlendirilerek yürürlükten kaldırılmıştır.

Demem o ki, beşer hukukunun bu türlü düzenlemeleri beşerin "imkansızlıklarının" zorunlu sonucudur.

Allah için böyle bir imkansızlık söz konusu değildir.

Esenlik dileklerimle...


__________________
"(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
Yukarı dön Göster aliaksoy's Profil Diğer Mesajlarını Ara: aliaksoy Ziyaret aliaksoy's Ana Sayfa
 
aliaksoy
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 05 subat 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 989
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP  


15. Kim yola gelirse kendisi için yola gelmiş olur. Sapıtan da kendi aleyhine sapıtmış olur. Hiçbir günahkâr, bir başka günahkârın yükünü taşımaz. Ve biz, bir resul göndermedikçe azap edici değiliz. İsra.

Allah herhangi bir kavme bir resul / elçi / uyarıcı / müjdeleyici göndermedikçe, gönderdiği / göndereceği şey sebebi ile azab edici değildir.

Allah her kavme ancak kendi içlerinden kendi dillerini konuşan elçiler gönderir. Böyle yapar ki, onlar kendilerine elçi vasıtası ile bildirilen şeyi iyiden iyiye anlasınlar, sonra bilerek inkarları ve bunun neticesi olan zulümleri sebebiyle onlara azab etsin.

52. İşte böylece sana da emrimizden bir ruh vahyettik. Sen, kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat biz onu, kullarımızdan dilediğimizi kendisiyle kılavuzladığımız bir nur yaptık. Hiç kuşkusuz, sen, dosdoğru bir yola kılavuzluk etmektesin. Şura suresi.

Kuran'ın nüzulundan önce "kitap nedir, iman nedir bilmeyen" Muhammed ve kavmi, önceden gönderilmiş olan "İncil, Tevrat gibi" kitapların öğretilerinden mesul tutulmamış, bunları bilmemeleri, bunlara alaka göstermemeleri sebebiyle kınanmamışlardır.


4. Biz, görevlendirdiğimiz her resulü ancak kendi toplumunun diliyle gönderdik ki, onlara açık-seçik beyanda bulunsun. Bunun ardından, Allah dilediğini saptırır, dilediğini de iyiye ve güzele kılavuzlar. Azîz'dir, Hakîm'dir O!

5. Yemin olsun ki, biz Mûsa'yı, "Toplumunu karanlıklardan aydınlığa çıkar ve onlara Allah'ın günlerini hatırlatıp bellet!" diye ayetlerimizle gönderdik. Şu bir gerçek ki, bunda iyice sabreden, çokça şükreden herkes için sayısız ayetlerler vardır. İbrahim suresi

Yukarıdaki ayetlerde resullerin neden toplumlarının dili ile gönderildiği açıklanıyor. Toplum resulün "açık-seçik" beyanını / delillerini gördükten sonra, bunlara rağmen onu inkar ederlerse artık ateşin arkadaşı olur.

Bu aşamada, şirk koşanlardan dünyayı altın, gümüş edip misli ile birlikte Allah yolunda harcamış olsalar bile kendilerinden kabul edilmeyeceği hükmü önem arz etmektedir. Bunlar, resulün çağdaşlarıdır, bütün delillere "apaçık" vakıf olmuşlar ve fakat buna rağmen inkar etmişlerdir.

Onlar, gerçeğin üzerini örten, inatçı kimseler oldukları için görünürdeki ameli salihleri dahi kabul edilmez. Çünkü "gerçekte" derdi ameli salih olan bir kimse, apaçık delillerle gelmiş ve kendilerine iyiliği / ameli salihi tavsiye eden, bu hususta hiç bir ücret de talep etmeyen elçiyi neden inkar etsin ki ? 

Demek ki, onun iyilik namına peşine düştüğü şey, bir göstermedir, gösteriştir. Onun derdi başkadır.

Bu yargı sanırım, "Muhammed'i ve getirdiğini bırakın, biz zaten iyilik yapmaktayız" diye fitne yayanlara bir reddiyedir.

103. Hep birlikte Allah'ın ipine yapışın, fırkalara bölünüp parçalanmayın; Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Birbirinizin düşmanı idiniz, Allah kalplerinizi uzlaştırıp kaynaştırdı da O'nun nimeti sayesinde kardeşler haline geldiniz. Ateşten bir çukurun kenarında idiniz; sizi oradan kurtardı. Allah size ayetlerini bu şekilde açıklıyor ki, doğruya ve güzele yol bulasınız. Al'i İmran.

Aslında tartışmamızın bel kemiğini oluşturacak bir yargı var bu ayetlerde. Allah, muhatabı olan kimseleri "ateş çukurunun kenarından kurtardığını" beyan ediyor.

Şöyle bir düşünüldüğünde, ateş çukurunun kenarından kurtaran şey, Allah'ın onlar üzerindeki nimeti yani vahyidir.

Daha önce vahiy almamış bir güruh nasıl olurda "ateş çukurunun kenarında" olur ?

İşte ben bunu anlatıyorum. Onları ateş çukurunun kenarında kılan şey, Kitabı bilmemeleri değildir.

Allah, Muhammed'in muhatabı olan müşriklerin atalarını da hesaba çekecektir.

Mesela onlara, diri diri toprağa gömülen çocukların hesabını / günahını soracaktır. Çünkü bu zülmü, vicdanları ve akılları bunu "apaçık" inkar ettiği halde bile bile yaptılar.

Uyduruk ve hiç bir delile dayanmayan şeyleri "din" edinerek, akıllarını devre dışı bıraktılar. Bu uyduruk dini bahane ederek, nice haksızlık ve azgınlığı meşrulaştırdılar. İşte onlar, bu zulümlerinden hesaba çekileceklerdir. Yoksa onlara, kitaptan, imandan soru sorulmayacaktır.

Benim düşüncelerim bu şekilde...



__________________
"(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
Yukarı dön Göster aliaksoy's Profil Diğer Mesajlarını Ara: aliaksoy Ziyaret aliaksoy's Ana Sayfa
 
asım
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 14 agustos 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1700
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP  

her insana bir peygamber gelse ...


bu peygamber ona anlayacağı dilden yapması gerekenleri ve yapmaması gerekenleri öğretse...


o da bunları yapsa yada yapmasa ...


bundan hesaba çekilse...


sa se...


bu dünyadaki her insanın allah indinde çok değerli kıymetli mümtaz bir yaratılmış olarak dünyaya geldiğini düşünüyorum...

bazıları köylere bazıları şehirlere bazıları hak dinli olan ülkelere bazıları batıl dinli olan ülkelere doğsalar da..

bazıları hiçbir zaman kitabı elçiyi duymadan yaşayıp ölüyor...

bazıları da elçilerin mesajlarını kulaklarını doldura doldura yaşıyor...


bazıları daha mı avantajlı doğuyor...

imtihanda bazılarına iltimas mı geçiliyor...


adil i mutlak böyle bir şey yapar mı...


tüm insanların eşit şartlarda imtihan edilmesi gerekmez mi...


bu eşitlikten kastım zenginlik fakirlik hastalık sağlık okumuşluk yada okumamışlık değil...


tüm dünyadaki insanları imtihan ettiğinizi düşünün...


bunu nasıl yaparsınız...


tüm insanların ortak sahip oldukları şeyler ne...






__________________
O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Yukarı dön Göster asım's Profil Diğer Mesajlarını Ara: asım
 
öğrenci98
Ayrıldı
Ayrıldı


Katılma Tarihi: 21 kasim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 432
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP  

Merhabalar

Daha evvel dediğim gibi Kur'an da, Nebi kelimesi sadece Allah'tan metluv vahiy alanlar için kullanılır, vahiy alan arıya nebi demez, vahiy alan musa'nın annesine nebi demez, vahiy alan meryem'e nebi demez.

Resul kelimesine gelince, eğer Allah'ın resulu ifadesi ise o mutlak manada nebidir,ama resul hep nebi mantığıyla geçmez, bazen sıradan kişi içinde kullanıldığını görmekteyiz, örnek olarak 12/50 ve 27/35 tir.

Yusuf (a.s) ile kral arasındaki irtibat sağlayan kişiye Allah, resul diyor.

"Kral: “Bu yorumu yapanı bana getirin.” dedi. Elçi/errasulu kendisine gelince, Yusuf dedi ki: “Kralına dön de sor bakalım, o ellerini doğrayan kadınların derdi neydi? Rabbim, o kadınların hilelerini çok iyi bilmektedir.” " 12/50 (y nuri öztürk)

Süleyman (a.s) ile saba melikesi arasında irtibat ile hediye götüren kişilerede Allah, resuller diyor.

" “Şimdi ben onlara bir hediye göndereceğim ve bakacağım elçiler/elmurselun neyle geri dönecekler.” " 27/35 (y nuri öztürk)

Dört kitap iddiasında bulunan dostlara:

Dostların ifade ettiği şekilde Tevrat, Musa (a.s) ya ait bir kitap değildir, lakin israiloğullarını kapsayan bütün nebilerin vahyidir.

Zebur, düzgün okunaklı yazılı belge anlmına gelir ve bütün kitapların genel ismidir.

"O, elbette ki öncekilerin kitaplarında/lefi zuburi da var." 26/196 (y nuri öztürk)

"İnsanlar bir tek ümmet idi. Sonra Allah, peygamberleri müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak gönderdi. Onlarla beraber, anlaşmazlığa düştükleri konularda, insanlar arasında hükmetsinler diye gerçeği taşıyan Kitap’ı hak olarak indirdi. O Kitap’ta anlaşmazlığa düşenler, o Kitap’ın bizzat muhataplarından başkası değildi. Bunlar, kendilerine açık kanıtlar geldikten sonra sırf aralarındaki kıskançlık ve azgınlık yüzünden, çekişmeye girdiler. Sonra Allah kendi izniyle, inananları, üzerinde tartışmaya girdikleri gerçeğe tekrar ulaştırdı. Allah, dilediği kişiyi doğru yola iletir." 2/213 (y nuri öztürk)

Dolayısı ile her nebi resuldür, Allah'ın resulleri dışında kalan resuller nebi değillerdir, yani metluv vahiyde almazlar. Varsa iddia eden ya kendi iddiasıyla resuldur ve kendini bağlar, yada birilerinin resuludur ve onları bağlar.

Muhabbetle...



__________________
Benliğin galebe çaldığı hiçbir yerde, vahiyden, adaletten ve merhametten bahsedilemez.
Yukarı dön Göster öğrenci98's Profil Diğer Mesajlarını Ara: öğrenci98
 
islamci
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 03 haziran 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 292
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP  

anlatılmak istenilen nokta şu her kavme peygamber göndermişizdir der ayet. ama getirilen peygamberlerin belli kesimlerde olduğu ve tüm dünyada başka yerlerde de peygamberlerin varlığı var. hani biz kitapta pegamberlerden açıkladığımızda var ,açıklamadığımız peygamberlerde var demiyor mu? diyor.

Allah(c.c.) peygamber göndermedikçe azap etmez ayetide size delil değil midir?

bir peygamberi gönderdiği şehrin merkezine götürmedikçe azap edici değildir de demez mi ayet..

 

Allah(c.c.) uyarılmayan kavmi sorumlu tutmaz.

Ahirette bize peygamber göndermedin denilmesin diye peygamber gönderende odur. yani hiçbir kurtuluş şansınız yok eğer peygamber gelirse. yani kuran vardı ama bunu öğreten yoktu bu yüzden doğru yolda değildik denilmesin diye sonradan peygamber gönderendir.

dua neydi yaptıkları sebebiyle başlarına bir musibet gelip de, "Ey Rabbimiz! Bize bir peygamber gönderseydin de âyetlerine uysaydık ve mü'minlerden olsaydık" diyecek olmasalardı, seni peygamber olarak göndermezdik.( kasas 47)

sonuçta ayet var ama biz ayrı düştük ve yanıldık manasına geliyor. şuanki olduğu gibi mezhep mezhep bölünmesi gibi. herkes dini kendine doğru çekmesi ve yamaması gibi. parçalanıp bölünüp kuranın ayetlerini doğru düzgün yapmadıkları için bizi birleştiren, ateşin kenarından kurtaran bir peygamber gönderseydin biz onun yoluna uyardık denildiği üzere gelecek olan peygamberden söz ediyoruz. şuan bu dünyada kaç milyar insan okuma yazma bile bilmiyor. yani gelecek olan peygamber dininizi tamamladım sözü oluyor. artık bitti anlamında, hüküm günü geldi anlamında.



__________________
ne kadar hatırlanmak istiyorsan o kadar hatırla.
Yukarı dön Göster islamci's Profil Diğer Mesajlarını Ara: islamci
 
muvahhit
Ayrıldı
Ayrıldı


Katılma Tarihi: 24 haziran 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 669
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP  

selamlar,

103. Hep birlikte Allah'ın ipine yapışın, fırkalara bölünüp parçalanmayın; Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Birbirinizin düşmanı idiniz, Allah kalplerinizi uzlaştırıp kaynaştırdı da O'nun nimeti sayesinde kardeşler haline geldiniz. Ateşten bir çukurun kenarında idiniz; sizi oradan kurtardı. Allah size ayetlerini bu şekilde açıklıyor ki, doğruya ve güzele yol bulasınız. Al'i İmran.

Aslında tartışmamızın bel kemiğini oluşturacak bir yargı var bu ayetlerde. Allah, muhatabı olan kimseleri "ateş çukurunun kenarından kurtardığını" beyan ediyor.

Şöyle bir düşünüldüğünde, ateş çukurunun kenarından kurtaran şey, Allah'ın onlar üzerindeki nimeti yani vahyidir.

Daha önce vahiy almamış bir güruh nasıl olurda "ateş çukurunun kenarında" olur ?

İşte ben bunu anlatıyorum. Onları ateş çukurunun kenarında kılan şey, Kitabı bilmemeleri değildir.

Peki nedir?Hristiyan veya yahudi öğretileri ve kendi kattıklarıyla ortaya sürdükleri din sebebiylemidir?Onların ataları uyarılmamışsa ve içlerinde yetişen Muhammed,onlar gibi din iman yol nedir bilmez bir haldelerken onları sorumlu tutan nedir?Gelmeyen vahy sebebiyle,kendilerince bir tarz belirleyip bunu hak kabul etmişlerin gerçek suçları nedir?Niçin ateşin kenarındaydılar?Din iman bilmezken ve bildirilmemişken,tarz uydurmanın cezası nedir?ateş mi?

Allah, Muhammed'in muhatabı olan müşriklerin atalarını da hesaba çekecektir.

Mesela onlara, diri diri toprağa gömülen çocukların hesabını / günahını soracaktır. Çünkü bu zülmü, vicdanları ve akılları bunu "apaçık" inkar ettiği halde bile bile yaptılar.

Vicdan kişiden kişiye değişir sebebide içine doğmuş olduğu sistemden büyük ölçüde nemalanmış olmasıdır,yamyam kavimde adam yemek sıradan değilmidir?

Uyduruk ve hiç bir delile dayanmayan şeyleri "din" edinerek, akıllarını devre dışı bıraktılar.Din uydurma mecburiyeti niçin doğdu? Bu uyduruk dini bahane ederek, nice haksızlık ve azgınlığı meşrulaştırdılar. İşte onlar, bu zulümlerinden hesaba çekileceklerdir. Yoksa onlara, kitaptan, imandan soru sorulmayacaktır.

Bilemiyorum Ali kardeşim hala cevaplanması gereken noktalar var ve bu noktalar Allahın adil ismine,bir yerlerde çakılıp kalıyor.






__________________
Herkes kendi ameliyle Allah’ın huzuruna gider
Yukarı dön Göster muvahhit's Profil Diğer Mesajlarını Ara: muvahhit
 

<< Önceki Sayfa 48 Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats