Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Saygılar.................................................... .........!

Bu sorunuz bana şu soruları hatırlattı;

*1933'te maddenin çiftler halinde yaratılmış olduğunu (siz buna isterseniz kendiliğinden oldu deyin) keşfeden Paul Dirac'ın nobel ödülü almasından önce, maddede çiftler halinde hiç olur mu?

("Yerin bitirdiklerinden, insanlarin kendilerinden ve henüz mahiyetini bilmedikleri seylerden bütün çiftleri yaratan Allah'i tesbih ve takdis ederim. " YASİN 36)

*1920'lerde Alman Jeolog Alfred Wegener'in kıtaların hareket ettiğini keşfetmesinden önce, kıtaların hareket etmesi olacak iş mi?

("Sen daglari görürsün de, onlari yerinde durur sanirsin. Oysa onlar bulutlarin yürümesi gibi yürümektedirler. (Bu,) her seyi sapasaglam yapan Allah'in sanatidir. Süphesiz ki O, yaptiklarinizdan tamamiyla haberdardir." NEML 88)

*1929'da Edwin Hubble'ın evrenin genişlemesini gözlemsel olarak ıspat etmesinden önce, statik (durağan) olan evren nasıl genişleyebilir?  

("Gögü kendi ellerimizle biz kurduk ve biz (onu) elbette genisleticiyiz."ZARİYAT 47)

Bu soru cevapları uzatarak sizi sıkmak istemem,anlatmak istediğim şu;
Bahsedilen birşeye 'yok,olamaz' derken bilimsel olsun yada herhangi bir durumdan dolayı olsun, elimizde yeterli veriler olmadan son noktayı koymak bizi yanlış yorumlamalara itebiliyor. Yeterli verilerin olmasıyla birlikte, doğru bir şekilde analiz edemeden hatalı yada eksik yorumlamakta işin cilvesi olmaktadır.

Bu sitedeki arkadaşlar,elbetteki Kuran'da işaret edilmiş belli başlı konuları müslüman toplumun ilmi anlamda anlayamadan, yorumlayamadan bu gösterilenleri çözememesi ve yaşamda değerlendirememesini eksiklik olarak görmektedir. Kuran'ı bilmeyen toplulukların ayetlerle paralellik arz eden buluşlarının sonunda "Bak bu Kuran'da vardı" denmesi, bizim bu olayları görememizden kaynaklanan sıkıntıyıda gidermiyor. Biz de isterdik ki, bu gözlemleyişi bizim insanlarımızda yapabilse.

Bu konu hakkında şöyle bir görüş yazsam ne kadar tutarlı olur size bırakıyorum; Kuran'a iman ettiklerini söyleyen topluluk bu bilimsel verilere tüm insanlıktan önce deneysel ve gözlemsel olarak ulaşsaydı,Kuran'a inanmayanlardan veya Kuran'ı bilmeyenlerden şöyle bir eleştiri gelebilecekti; "Biz bilimsel olarak bu verilere ulaşamadıksa da onlar bu verileri,gözlemleri kendi kitaplarını yüceltmek için kitaplarına uyduruyorlar!"olacaktı.

Bu sürecin bir hikmetide belki; Kuran hakkında bilgisi olmayan toplulukların Kuran'la bu verileri,keşifleri uyuşsun yada uyuşmasın diyerek yorumlamadan objektifsel bir şekilde açıklamaları,biraz paradoks olacak ama; yani kitabına uydurma gayeleri olmadan bu işi kitaba uydurdular(kitapla paralelleştirdiler)!

Sağlıcakla hoş sohbetin devamını dilerim!

" De ki: Ey gökleri ve yeri yaratan, gizliyi de asikâri da bilen Allahım! Kullarinin arasinda, ayriliga düstükleri seyin hükmünü ancak sen vereceksin. " ZÜMER 46

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

çocukları diri diri gömen zihniyet mi biliyordu?

kadınları hakir pis gören aşşağılayan zihniyet mi biliyordu?

çölün içinde sapık inançlarından kurtulamayan zihniyet mi biliyordu?

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Esasında uzun zamandır yazmıyorum.Fakat bu noktada yazmak bana farz oldu.

Bu konuyu bu sitede ve diğer hanif sitelerinde ilk yazan ben oldum.Fakat elbette bu sadece benim düşündüğüm ve ifade ettiğim birşey değildi.Ama şahsım adına düşündüğüm ve inandığım bir tez idi.Bu tezi ortaya atan benim gibi bir kısım insanlar,savunanlar vs vs. hakkında entel müslümanlar,Kuran'ı kurtarmaya çalışan müslümanlar şeklinde ifade edilen anlatımlar olmuş.Bu arkadaş demekki Kuran'ı kurtarılması gereken birşey gibi görmektedirki içindekini burada dökmüştür.

Ben ne olduğumu yazayım,ne olmadığımı ordan çıkarırsınız.

1-Kuran'a şüphesiz iman eden bir müslümanım.

2-Rabbimin sözünün doğruluk ve adalet bakımından tamamlandığına şehadet eder ve onun korunmasının Alemlerin Rabbinin üzerine aldığı bir söz olduğuna iman ederim.

3-Ben Kuran'ı bilimle kurtarmış değilim tam tersine o beni uçurumun  kenarından almıştır.

4-İnanç için delile ihtiyaç yoktur,inanırsın veya inanmazsın fakat ben Kuran'ın çağrısının basiret üzerine olduğunu bilir ve samimiyetle içerisinde geçen konuları her yönü ile düşünmekten zevk alırım.Buna beğenmeseniz dahi BİLİM'de dahildir.

Sonuç itibarı ile bu bir tezdir.Gerçek ise ; elbette Rabbimiz sonucu birgün bize ulaştıracaktır.Benim samimi amacım tarihe bir not düşmektir.Ve bence bu görevide yapdığıma inanıyorum.Fakat tüm samimiyetim,inancım ve heyecanımla yazmama rağmen ne yazıkki üzülerek gördümki genel olarak eleştiri değil alaylama ve aşağılama geldi tepki olarak.Ve dahada kötüsü hemen hemen her konuda hanifler birbirine bunu hep yapıyor.Kimse yeteri kadar dinlemeden ve anlamaya çalışmadan birbirine saldırıyor.

Hayal kırıklıkları içerisinde olduğumu ifade eder,Rabbimden tüm kulları için ilim,rahmet ve hidayet dilerim. 

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Esasında uzun zamandır yazmıyorum.Fakat bu noktada yazmak bana farz oldu.

Bu konuyu bu sitede ve diğer hanif sitelerinde ilk yazan ben oldum.Fakat elbette bu sadece benim düşündüğüm ve ifade ettiğim birşey değildi.Ama şahsım adına düşündüğüm ve inandığım bir tez idi.Bu tezi ortaya atan benim gibi bir kısım insanlar,savunanlar vs vs. hakkında entel müslümanlar,Kuran'ı kurtarmaya çalışan müslümanlar şeklinde ifade edilen anlatımlar olmuş.Bu arkadaş demekki Kuran'ı kurtarılması gereken birşey gibi görmektedirki içindekini burada dökmüştür.

Ben ne olduğumu yazayım,ne olmadığımı ordan çıkarırsınız.

1-Kuran'a şüphesiz iman eden bir müslümanım.

2-Rabbimin sözünün doğruluk ve adalet bakımından tamamlandığına şehadet eder ve onun korunmasının Alemlerin Rabbinin üzerine aldığı bir söz olduğuna iman ederim.

3-Ben Kuran'ı bilimle kurtarmış değilim tam tersine o beni uçurumun  kenarından almıştır.

4-İnanç için delile ihtiyaç yoktur,inanırsın veya inanmazsın fakat ben Kuran'ın çağrısının basiret üzerine olduğunu bilir ve samimiyetle içerisinde geçen konuları her yönü ile düşünmekten zevk alırım.Buna beğenmeseniz dahi BİLİM'de dahildir.

Sonuç itibarı ile bu bir tezdir.Gerçek ise ; elbette Rabbimiz sonucu birgün bize ulaştıracaktır.Benim samimi amacım tarihe bir not düşmektir.Ve bence bu görevide yapdığıma inanıyorum.Fakat tüm samimiyetim,inancım ve heyecanımla yazmama rağmen ne yazıkki üzülerek gördümki genel olarak eleştiri değil alaylama ve aşağılama geldi tepki olarak.Ve dahada kötüsü hemen hemen her konuda hanifler birbirine bunu hep yapıyor.Kimse yeteri kadar dinlemeden ve anlamaya çalışmadan birbirine saldırıyor.

Hayal kırıklıkları içerisinde olduğumu ifade eder,Rabbimden tüm kulları için ilim,rahmet ve hidayet dilerim. 

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Sayın Muhliskul bak: Konu: Hz.İsa’nın mucizevi doğumu...