Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
mucadele.22- Allah'a ve ahiret gününe inanan bir kavmin; babaları, oğulları, kardeşleri, yahut akrabaları da olsa Allah'a ve Peygamberine düşman olanlarla dostluk ettiğini göremezsin. Allah onların kalplerine imanı yazmış ve onları katından bir ruh ile desteklemiştir. Onları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacak, orada ebedi kalacaklardır. Allah onlardan razı olmuş onlarda O'ndan razı olmuşlardır. İşte onlar Allah'ın taraftarlarıdır. Muhakkak ki başarıya ulaşacak olanlar, Allah'ın taraftarlarıdır.
Bu Allah'ın taraftarları ile şeytanın taraftarları arasındaki en belirgin farktır. Belirginlik kazanan safların kesin hatlarla ayrılmasıdır. Her çeşit engelin ve her tür bağın ortadan kaldırılarak tek kulpa, tek bağa bağlanmasıdır.
"Allah'a ve ahiret gününe inanan bir kavmin Allah'a ve Peygamberine düşman olanlarla dostluk ettiğini göremezsin: '
Çünkü yüce Allah bir insana iki kalp vermemiştir. Ve bir insan bir kalpte iki zıt sevgiyi yerleştiremez. Hem Allah ve Peygamber sevgisi hem de Allah a ve Peygamberine düşman olanların sevgisi... Bu kalp ya imanlı olacaktır ya da imansız! Bunların her ikisini birleştirmek ise mümkün değil.
"İsterse babaları, oğulları, kardeşleri yahut akrabaları olsun farketmez."
Kan ve yakınlık bağları iman bağı ile çeliştiklerinde kopuverirler. İki sancak yani Allah'ın sancağı ile şeytanın sancağı arasında bir çekişme ve düşmanlık yoksa bu bağları birlikte gözetmek mümkündür. Allah taraftarları ile şeytan taraftarları arasında bir savaşın olmadığı sıralarda müşrik olan anne-babaya iyi davranmak emredilen bir davranıştır. Aralarında mücadele, sürtüşme, düşmanlık ve savaş varsa bu durumda tek olan kulpla ve tek olan bağla ilgisi olmayan bütün bağlar kopar. Nitekim Ebu Ubeyde Bedir savaşında babasını öldürmüştü. Ebu Bekir Sıddık oğlu Abdurrahman'ı öldürmeye kalkışmıştı. Mus'ab bin Umeyr kardeşi Ubeyd bin Umeyr'i öldürmüştü. Hz. Ömer, Hz. Hamza, Hz. Ali, Ubeyde ve Haris yakınlarını ve akrabalarını öldürmüşlerdi. Kan ve yakınlık bağlarından soyutlanarak din ve inanç bağına sarılmışlardı. İşte bu Allah'ın ölçüsünde bağların ve değerlerin yükselebileceği en yüksek noktaydı.
. "İşte Allah'ın kalplerine imanı kazıdığı kimseler bunlardır."
İman Allah'ın eliyle onların kalplerine yerleştirilmiş Rahman'ın sağ eliyle gönüllerine yazılmıştır. Artık bu imanın silinmesi ve çözülmesinden söz edilemez. Körelmesi ve kapanması yoktur onun!"Ve onları katından bir ruh ile desteklemiştir."Onların bu kadar keskin bir iradeye ulaşmaları ancak Allah'tan bir ruh ile mümkün olabilir. Kalplerinin bu nur ile aydınlanması, onların güç ve ışık kaynağı olan ve onları gücün ve ışığın kaynağına kavuşturan bu ruh ile ancak mümkündü."Onları altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacaktır. Onlar orada ebedi kalacaklardır: 'Dünyada her türlü bağdan ve her türlü ilişkiden soyutlanmalarının, dünyanın geçici her şeyini kalplerinden söküp atmalarının karşılığı olarak."Allah onlardan razı olmuş, onlar da Allah'tan."Apaydınlık, huzur ve rahat veren bu tablo müminlerin halini yüksek ve üstün bir konumda, sevinç ve hoşnutluğun egemen olduğu bir havada canlandırıyor. Rabbleri onlardan razı, onlar da Rabblerinden razıdır. Herşeyden kopmuşlar, kendilerini ona bağlamışlar. O da onları himayesine kabul etmiş, cennetlerinde onlara geniş imkanlar sağlamış ve onlardan razı olduğunu kendilerine hissettirmiştir. Böylece onlar da hoşnut olmuşlardır. İçleri bu yakınlık ile huzura kavuşmuş, sevince boğulmuş ve doyuma ulaşmıştır."İşte bunlar Allah taraftarlarıdır."
Allah'ın cemaatıdır onlar. Allah'ın sancağı altında toplanmışlardır. O'nun önderliği ile hareket ederler. O'nun yolunda yürürler. O'nun sistemini gerçekleştirirler. O'nun yeryüzündeki kazasını ve kaderini gerçekleştirmek için çalışırlar. Onlar da Allah'ın kaderinden biridirler. Çünkü;"Hiç şüphesiz Allah taraftarları kurtulanların kendileridir." Allah'ın seçkin yardımcıları kurtulamayacak da kim kurtulacak?
Böylece insanlık iki ayrı gruba ayrılmaktadır: Allah taraftarları ve şeytan taraftarları. Bütün insanlar iki ayrı sancak altında toplanmaktadır: Hak sancağı ve batıl sancağı. Buna göre insan, ya Allah taraftarı olup hak sancağı altındadır. Ya da şeytan taraftarı olup batıl sancağı altındadır. Bunlar iki ayrı çizgi, iki ayrı gruptur. Öyle kesin hatlarla birbirinden ayrılmışlardır ki, asla barışmazlar ve asla esneklik göstermezler!
Akrabalık ve hısımlık yok. Aile ve yakınlık yok, vatan ve millet yok, tutkunluk ve ulusculuk yok, sadece akide... Yalnız ve yalnız akide. Kim Allah taraftarlarına katılır, hak sancağı altında durursa, o ve bu sancağın altında duran herkes Allah yolunda kardeştir. Renkleri farklı, vatanları farklı, milletleri farklı, aileleri farklıdır. Allah taraftarlarını oluşturan temel bağları ayrıdır. Burada bütün farklılıklar bir olan Allah'ın sancağı altında erir gider. Kim de şeytanın egemenliğine girer. Batıl sancağının altında yer alırsa artık hiçbir bağ onu Allah taraftarlarına bağlayamaz. Ne ülke, ne ırk, ne vatan ne renk, ne soy bağı ne akrabalık ne hısımlık... Bütün bu bağları ayakta tutan baştaki bağ kopmuş olur. Onun kopması ile diğer bağların tümü de kendiliğinden çözülür
BU AYET0N NERES0NDE 0SKENDER0N RUHU K0^0N0N BA^INA GEL0P EY RUH ÇIK D0YOR YA UTANMIYORMUSUZ B0LE B0LE 0FT0RA ATMAYA KEND0 KATIMDAN RUHLA DESTEKLER0M D0YOR AYET 0SKENDER 0SE BAINIZIN UZER0NE GEL0R0M EY RUH ÇIK D0YOR YOKSA HA^A ALLAH KURANDA RUH DEMEKLE 0SKENDER0N BA^IMIZIN UZER0NE GELMES0 VE EY RUH ÇIK DEMEK M0 0ST0YOR B0R BAKALIM ALLAH RUH HAKINDA NE D0YOR
Ona, bir biçim verdiğimde ve ona ruhumdan üfürdüğümde hemen ona secde ederek (yere) kapanın. (15/29)
HASA EYER RUH DEVR0N 0MAMININ BAIMIZA GEL0P EY RUH ÇIKSA ALLAH ISKENDER0MI UFURDU 0^0N0ZE GELD0M0 RUH KAVRAMINI DEVR0N 0MAMININ YANI ISKENDERIN BA^IMIZIN UZERINE GELEREK YORUMLARSIZ BURDA YANI EYER RUHTAN KASIT ISKENDERIN BA^IMIZIN UZERINE GELMEYI KAST EDIYORSAZ HASA ALLAH DEVRIN IMAMINI UFURECEM
Sana ruh'tan sorarlar; de ki: "Ruh Rabbimin emrindendir, size ilimden yalnızca az bir şey verilmiştir." (17/85) BURDA RAB0M0Z SANA RUHTAN SORARLAR RUH RAB0M0N EMR0MDEND0R D0YOR S0ZE GÖRE 0SE 0SKENDER0N INSAN BA^INA GELIP EY RUH ÇIK OZAMAN BU AYETEDE PIR PARENTEZ EKLEYIN HASA SENDEN DEVRIN IMAMININ BA^IMIZIN UZERINE GELIP EY RUH CIK DIYE SORUYORLAR DEVRIN IMAMININ BA^INIZIN UZERINE GELIP EY RUH ÇIK RABININ EMRINDEDIR SIZE AZ BIR BILGI VERILDI YA SAÇMALIGA BAKIN
Sonra onu ‘düzeltip bir biçime soktu' ve ona ruhundan üfledi. Sizin için de kulak gözler ve gönüller var etti. Ne az şükrediyorsunuz? (32/9)
Onu bir biçime sokup, ona ruhumdan üflediğim zaman, siz onun için hemen secdeye kapanın.(38/72)
Allah, ölenin ölüm zamanı gelince, ölmeyenin de uykusunda iken canlarını alır da ölümüne hükmettiği canı alır, ötekini muayyen bir vakte kadar bırakır. Şüphe yok ki, bunda iyi düşünecek bir kavim için ibretler vardır. (39/42)
Dereceleri yükselten, Arş'ın sahibi Allah, kavuşma günüyle korkutmak için kullarından dilediğine iradesiyle ilgili vahyi indirir. (40/15)
İşte böylece sana da emrimizle Kur'an'ı vahyettik. Sen, kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat biz onu kullarımızdan dilediğimizi kendisiyle doğru yola eriştirdiğimiz bir nur kıldık. Şüphesiz ki sen doğru bir yolu göstermektesin. (42/52)
Peygamber sizi, Rabbinize iman etmeye çağırdığı halde niçin Allah'a inanmıyorsunuz? Halbuki O, sizden kesin söz de almıştı. Eğer inanırsanız. (57/8)
İmran'ın kızı Meryem'i de. Ki o kendi ırzını korumuştu. Böylece Biz ona ruhumuzdan üfledik. O da Rabbinin kelimelerini ve kitaplarını tasdik etti. O, (Rabbine) gönülden bağlı olanlardandı. (66/12)
Ruh (Cebrail) ve melekler saf saf olup durduğu gün, Rahmân'ın izin verdiklerinden başkaları konuşmazlar; konuşan da doğruyu söyler. (78/38)
utanman1z laz1m eyer mucadele 22 deki ruhu devrin imam1n1n ba_1m1z1n uzerine gelip ey ruh ç1k d1ye meal verirses o zaman bu rh hak1ndak1 tum ayetlerede ayn1 yorumu yapmal1s1z ha i_ine gelen ruhu iskender diye yorumlayacan Allah'tan korkun kuran1 kend1 hevesiniz gibi tahrip edemesiz
KADIR sures1
Gerçek şu ki, Biz onu kadir gecesinde indirdik. (1)
Kadir gecesinin ne olduğunu sana bildiren nedir? (2)
Kadir gecesi, bin aydan daha hayırlıdır. (3)
Melekler ve ruh, onda Rablerinin izniyle her bir iş için inerler. (4)
Fecrin çıkışına kadar bir esenliktir (selamdır) o. (5)
peki bu ruh ne meleklerle bereber iskender bey baimizin uzerine mi geliyor
Allah'a karşı yalan uydurup iftira düzenden veya kendisine hiçbir şey vahyolunmamışken "Bana da vahy geldi" diyen ve "Allah'ın indirdiğinin bir benzerini de ben indireceğim" diyenden daha zalim kimdir? Sen bu zalimleri, ölümün ‘şiddetli sarsıntıları' sırasında meleklerin ellerini uzatarak onlara: "Canlarınızı (bu kıskıvrak yakalanıştan) çıkarın, bugün Allah'a karşı haksız olanı söylediğiniz ve O'nun ayetlerinden büyüklenerek (yüz çevirmeniz) dolayısıyla alçaltıcı bir azabla karşılık göreceksiniz" (dediklerinde) bir görsen... (6/93)
iNSIRAH
1- Ey Muhammed! Senin göğsünü açmadık mı?
2- Yükünü üzerinden almadık mı?
3- Ki o belini bükmüştü,
4- Senin şanını yüceltmedik mi?
5- Muhakkak ki her güçlükle beraber bir kolaylık vardır,
6- Gerçekten güçlükle beraber bir kolaylık vardır.
7- Öyleyse bir işi bitirince diğerine giriş,
8- Ümit edeceğini Rabbinden iste.
BU AYETLERin neresinde senden kufru ald1k iman1 yazd1k diyor bun curte sizler _uan Allah'a sava_ açm1ss1z iftira yalan Allah'1n laneti Allah'a iftira atanlar1n uzerine olsun
Duha
- O seni yetim bulup barındırmadı mı?
7- Şaşırmış bulup da yol göstermedi mi?
8- Fakir iken seni zengin etmedi mi?
__________________ slm
|