Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Rıdvan Kardeşim, teşekkür ederim.
Benim takıldığım, bu sınır bu kadar önemli mi ki bir sınır çizilsin! Bu haliyle bu abdest şekli sulu bir temizliği ifade etmediği açıktır. Amaç bedeni temizlikse bütün beden temizliği söz konusu yapılacaktı.
Sekr ve cünüb olma halini, benim dediğim gibi, "dinlememe, itaatsizlik, önemsememe..." olarak, eydî ve vucûh kelimelerini de "kişinin bizzat kendisi" olarak anladığımız takdirde yerli yerine oturuyor. Aksi takdirde sorduğum soruların cevabı bulunamıyor.
Malumunuz, münafıklar salâta tembel, haylaz, aymaz, ilgisiz, ihmalkar, kulak asmaz, dersini dinlemez ve çalışmaz, gereğini yerine getirmez... halde (kusélé) gidip geliyorlar. (4/142 ve 9/54)
Münafıklar gerçekte iman etmemiş kimseler olup inandıklarını dilleriyle söyleyenlerdir. Bunlar "ellezîne émenû" genel kimliğinin içinde yer aldıklarından, onlara hitap hep genelin içinde yapılmıştır. Biraz daha dikkat edilirse bunun böyle olduğunun farkına varılır.
Bu ayetlerde de ben bunu görüyorum.
İbrahimizm kardeşime! Bana üçüncü şahıs moduyla, sorduğum onca soruyu yok sayarak, hiç önemsemeyerek, karşıt başka sorularla adeta meydan okurcasına cevap vermiş olman nedeniyle belki bir anlık kendimi tutamayarak sana hissi davrandım. Çünkü senden bu denli kesin ve bana göre alaylı, bir karşılık beklemiyordum. Yoksa, sorularıma karşılık bir şeyler söyleseydin, ardından da görüş ve düşüncene yazdığın ayetleri ileri sürüp ilgili sorularını sorsaydın, elbette ilgili makul cevapları alacaktın. Bunları, seni kırmış olmam, beni daha fazla üzdüğü için yazıyorum. Seni kırmamak benim için daha fazla önem arzediyor. Düşünen kafalardan rahatsızlık duymam söz konusu olamaz. Ancak, bu senin yazdıkların düşünmenin çok ötesine geçtiğini fark etmiş olman lazım. Daha yazının başında öyle kesin ve bir o kadar da keskin bir dil kullanıyorsun ki...! "...ayetleri didikleyenler..." deyip girişmişsin.
Delil olarak ileri sürdüğün Nisa 37-42 arası ayetlerde "munafıklar" szcüğünün yer almamış olması, 43'ün munafıkları konu etmediğine delil olamaz. Bu ayetlerde münafıklar cimrilikleri, başkalarına da vermemeyi/cimriliği önermeleri ve kafir oluşları ile söz konusu edilmişler. Buxl, "kıskançlık" değil, cimriliktir. Munafıklar bu cimrilikleri; Allah Yolu'nda infak etmemeleriyle bir çok surede çok defa gündeme gelmişler. Kimileri bu ayetlerin Yahudileri konu edindiğini anlamış olabilir. Ancak münafıklardan bahsettiği daha isabetli bir görüştür. Yahudilerin, kafirlerin ve müşrikerin infakı, Allah ve Resulü'nü ilgilendirmediği gibi cimrilikleri de ilgilendirmez. Onlar AllahYolu'nun düşmanları olmaları hasebiyle karşı infakta bulunanlardır. Allah ve Resul'ü inananların infakı ilgilendiriyor. İnfak etmemeleri/ cimrilikleri kınanıyor. Allah Yolunda infakta bulunmayarak cimrilik yapanlar ancak munafıklardır. Münafıkların Yahudilerle sıkı fıkı ilişkileri, inananların aleyhine iş birlikleri vardır. Sürekli onları "veli edinmemeleri.." hitabının muhatabı olmuşlar münafıklar. İnfak ettikleri zaman da "insanlar görsünler (aldatmaya yönelik)" diye verenler de münafıklardır. Bunun için de kınanmışlar bunlar bu ayetlerde.
Bir başka itirazın da "ğâit" manevi kirlilik mi sorusu. Hayır, bu kelime tüvalet çukurunu ifade ediyor. Zaten yazdıklarımı dikkatli inceleseydin benim ilgili ayetleri iki bölümde ele aldığımı görecektin.
Şimdilik yeter. Dönüşünü bekliyorum.
Muhabbetlerimle.
|