HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: cehennem kimin için.. Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
muhliskul
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 26 nisan 2007
Yer: Australia
Gönderilenler: 854
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı muhliskul

Merhaba

Degerli kardesim Ali,  siz tam olarak soylemesenizde arkadaslarla olan yazismalarimizda kendileri  inancin gereksizligini  savundular. Inanmadan yasayarak Allah'in rizasina ulasilacagini mukafat elde edilecegini soylediler.

Yanlis anladiysam duzeltsinler bir zahmet.

Gerci benim  yargisal kisimla pek ilgilendigim yok zaten, kimin cennete kimin cehenneme gidecegini belirlemeyi Allah'a birakiyorum,birakmak zorundayiz. Nitekim o gun ondan baska hic kimsenin sefaati fayda vermeyecektir, yargi tamamen ona aittir. 

 Kuran vahyi'ne inanan insanlarin, onun temel prensiplerini cok iyi tespit etmeleri gerekir. Bir yandan Kuran derken, diger yandan onun gereksizligi yonunde dusunceler ileri surmek buyuk bir celiski olur. Allah'a inanmadan ona yonelmeden yasamanin dogrulugunu savunmak ise birakin Islam'in hic bir inancin kabul edebilecegi bir anlayis degildir.

Inandiklarini soyledikleri halde, inanclariyla celiskili yasam surdurenlerin varligi, bu tarz iddialari dogru kilmaz. Kuran vahyinin temelinde olmazsa olmazi, halis bir Allah inancidir. Mekke musriklerinin Allah inanclari gunumuzdeki ateistlerinkine en yakin olanlarindandir. Vahyin indigi cagda en materyalist dusuncelerden birisi, Mekke de varligini surdurmekteydi. Ticari amaclardan oturu muzelestirilmis bir din yapisini ayakta tutmaktaydilar.  Inanca fazla onem vermemekteydiler. Allah'a da diger tanrilarada, cikarlarindan oturu eyvallah diyorlardi.  Kuran zikir ehlinden once bunlarla ugrasmistir. Hatta zikir ehlini bunlara karsi referans niteliginde kullanmistir. Vahyin ilerleyen yillarinda Ehli kitab ile olan olumsuz gelismelerin  artis gostermesi ve  mekkenin Islama sempatik davranmasi uzerine  kitap ehlinin musriklerden daha olumsuz bir tarzda ele alindigini gormekteyiz.  Soylemek istedigim herseyi konteksine gore anlamaliyiz. Bazi ifadeler mustakil degerlendirildiginde yanlis anlamlar cikabiliyor.

Kardesim oncelikle Kuran'a nasil bakildigi belirlenmelidir, ben ayni gorusu paylastiginiz arkadaslar da dahil sizde bu netligi goremiyorum. Lutfen beni yanlis anlamayin ama eger bu kuran ve Allah unutulup gidesi   kadar dusuk seviyede tutuluyorsa bizim ortak bir yanimiz kalmamistir.

Ben Allah'a ve Kuran'in mesajinin surekliligine  inaniyorum. Gelenekcilere karsi cikarken Allah'sizlara sempati duymuyorum. Gerci bir zamanlar bu surecten bizlerde gectik. Gelenekcilerin baskisindan ve inadindan oturu sol dusunceyi daha evla sanmistik. Sonunda onlarinda gizli bir dini ve inanci oldugunu yerine gore gelenekcilerden de fanatik davrandiklarini  gorduk.

Sevgili kardesim Kuran'in butunlugunden cikan sonuc, muhatabin icinde bulundugu ortam ve imkanlar dahilinde yapmasi gereken ; inanarak iyi olmaktir veya iyi olarak inanmaktir.  Mekkede ve cevresinde Kuran'a inanmadigi halde iyi olan kimseler oldugu muhakkaktir, fakat Kuran boyle olmayi hic bir zaman onaylamaz.

Degerli kardesim Hayrullah soylediklerimden dunya hayatini  gaye edinmek gibi bir sonuc cikabilecegini sanmiyorum. Allah'in takdiri geregi bu dunyada yasiyoruz ve onda yasadigimiz sure boyunca hayati istikrarli kilmamiz gerekmektedir. Ekonomik ozgurlugunu kaybetmis kimselerin saglikli bir sekilde inanmalari dahi zorlasmaktadir.  Muhammed'in kendi ortaminda imkan edinme cabalari pek anlasilmamistir. Tasavvuftaki dunyadan cekilmek Islamda yoktur. Allah'in helal cizgisini takip ederek imkanlarimizi maksimuma cikarmak en buyuk ibadettir.  Dunya yasamina olumsuz tarzda yaklastigi sanilan ayetler yanlis anlasilmaktadir. Yazilarinin cogunda Recep Ihsan beyin de ayni yanlisi sergiledigini gormekteyiz.

Allah'a emanet

 

Yukarı dön Göster muhliskul's Profil Diğer Mesajlarını Ara: muhliskul
 
malik bin nebi
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 24 kasim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 439
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı malik bin nebi

Yanlış anlamışsınız.



__________________
bildiklerimizle değil yaptıklarımızla, ellerimizin neleri ile değil hayatlarımızın nasılları ve nedenleri ile,,,

Beni bir yere oturtmaya çalışmayın,çünkü ben bir yerde oturmuyorum, sadece yürüyorum
Yukarı dön Göster malik bin nebi's Profil Diğer Mesajlarını Ara: malik bin nebi
 
İbrahimizm!!!
Ayrıldı
Ayrıldı


Katılma Tarihi: 14 subat 2009
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 420
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı İbrahimizm!!!

Muhliskul Yazdı:

 Ekonomik ozgurlugunu kaybetmis kimselerin saglikli bir sekilde inanmalari dahi zorlasmaktadir. 

Selamlar,

Merhaba Muhliskul,

alıntı yaptığım yazının tamamına katılıyorum,evet esas direk Allaha iman ve salih amel..bunu beliryende biz olmadık..

Allaha imasızlık salih amel..bunu destekleyen tek kelime görmedim Kuranda..hep imanla sabırla yardım beklemek..ancak şu alıntı yaptığım paragraf aslında tam manasıyla sağlaması yapılarak bilinen bir gerçek..bu gerçeği fark edip burada dile getirmişsin.

Yukarı dön Göster İbrahimizm!!!'s Profil Diğer Mesajlarını Ara: İbrahimizm!!!
 
ibrahimim
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 17 ekim 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 506
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ibrahimim



Selamlar,

Allah her insanın fıtratını temiz amaçlara uygun donatmıştır. Yani temelde her insan iyilik yapabilme özelliğine sahiptir. İradeli varlıklarla yaşadığı için ve kendiside iradeli bir varlık olduğu için, zamanla tarih boyu bir birini izleyen gelenekler, yaşadığı toplum, aldığı kültür, geçirdiği evreler vb. fıtratından sapmasına neden olabilmektedir.

İlahi vahiyler insanları yaratılış özelliğine çağırmışlardır, resuller modern anlamda format atmak, fıtrata yöneltmek için uğraş vermişlerdir.

Şimdi zaman zaman insanların bazılarının fıtratlarına uygun davranış gösteriyor olmaları bizi farklı bir zemine (Allahsız yaşam anlayışına) çekmeye yeterli oluyormu!?

Hayat sadece ahlakı yaşantıdan mı ibaret? Yaşam sadece fizyolojik değil aynı zamanda psikolojiktir de, maddi-manevi iki yönü vardır.

İnsan kendinden üstün bir güce sığınma ihtiyacı duyar, yakarışlarımız, dualarımız kime. Hele bir sıkışın hastalanın, yada ölün göreyim kimden medet umar insan Allah’a duyulan ihtiyaç her şeyden daha fazladır.

Bütün resuller Allah’a çağırmışlardır.

“…ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden yardım dileriz…”

"…Rabbimiz, unutur, ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma! Rabbimiz, bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme! Rabbimiz, bize gücümüzün yetmediği şeyleri yükleme! Bizi affet, bizi bağışla, bize acı! Sen bizim mevlâmız(sâhibimiz, efendimiz)sin! kâfirler toplumuna karşı bize yardım eyle!"

 


Ey iman edenler! Etkili öğüt veren bir tövbe ile Allah'a yönelin. Umulur ki Rabbiniz, çirkinliklerinizi ve günahlarınızı örter ve sizi altlarından ırmaklar akan cennetlere yerleştirir…”

 

“…O gün Allah, peygamberi ve onunla birlikte inananları utandırmayacaktır. Onların ışığı önlerinden ve sağ yanlarından koşup gelir. Şöyle derler: "Ey Rabbimiz! Işığımızı tamamla ve bizi bağışla! Sen her şeye Kadîr'sin, her şeye gücün yeter."

 

Bunlara benzer ayetler Kur’an’da oldukça fazladır. Gecenin ıssız ve sessiz bir sırasında Kur’an’ı elimize alıp okuyalım, nasıl bir duygu kaplayacaktır içimizi bir bakalım.

 

Bilmeden bir şeylere malzeme olmayalım Allah korusun ne demekmiş Allah’a iman etmemek…

 

Benim kanaatim odur ki Allah’a inanmayan insan doğru bir iş tutamaz.

 

Allah bütün samimi kalpleri korusun.





__________________
Ey inananlar, Allah'tan korkarsanız O size iyi ile kötüyü ayırdedici bir anlayış verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allâh büyük lutuf sâhibidir
Yukarı dön Göster ibrahimim's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ibrahimim
 
ibrahimim
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 17 ekim 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 506
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ibrahimim

muhliskul Yazdı:

Merhaba

Degerli kardesim Ali,  siz tam olarak soylemesenizde arkadaslarla olan yazismalarimizda kendileri  inancin gereksizligini  savundular. Inanmadan yasayarak Allah'in rizasina ulasilacagini mukafat elde edilecegini soylediler.

Yanlis anladiysam duzeltsinler bir zahmet.

Gerci benim  yargisal kisimla pek ilgilendigim yok zaten, kimin cennete kimin cehenneme gidecegini belirlemeyi Allah'a birakiyorum,birakmak zorundayiz. Nitekim o gun ondan baska hic kimsenin sefaati fayda vermeyecektir, yargi tamamen ona aittir. 

 Kuran vahyi'ne inanan insanlarin, onun temel prensiplerini cok iyi tespit etmeleri gerekir. Bir yandan Kuran derken, diger yandan onun gereksizligi yonunde dusunceler ileri surmek buyuk bir celiski olur. Allah'a inanmadan ona yonelmeden yasamanin dogrulugunu savunmak ise birakin Islam'in hic bir inancin kabul edebilecegi bir anlayis degildir.

Inandiklarini soyledikleri halde, inanclariyla celiskili yasam surdurenlerin varligi, bu tarz iddialari dogru kilmaz. Kuran vahyinin temelinde olmazsa olmazi, halis bir Allah inancidir. Mekke musriklerinin Allah inanclari gunumuzdeki ateistlerinkine en yakin olanlarindandir. Vahyin indigi cagda en materyalist dusuncelerden birisi, Mekke de varligini surdurmekteydi. Ticari amaclardan oturu muzelestirilmis bir din yapisini ayakta tutmaktaydilar.  Inanca fazla onem vermemekteydiler. Allah'a da diger tanrilarada, cikarlarindan oturu eyvallah diyorlardi.  Kuran zikir ehlinden once bunlarla ugrasmistir. Hatta zikir ehlini bunlara karsi referans niteliginde kullanmistir. Vahyin ilerleyen yillarinda Ehli kitab ile olan olumsuz gelismelerin  artis gostermesi ve  mekkenin Islama sempatik davranmasi uzerine  kitap ehlinin musriklerden daha olumsuz bir tarzda ele alindigini gormekteyiz.  Soylemek istedigim herseyi konteksine gore anlamaliyiz. Bazi ifadeler mustakil degerlendirildiginde yanlis anlamlar cikabiliyor.

Kardesim oncelikle Kuran'a nasil bakildigi belirlenmelidir, ben ayni gorusu paylastiginiz arkadaslar da dahil sizde bu netligi goremiyorum. Lutfen beni yanlis anlamayin ama eger bu kuran ve Allah unutulup gidesi   kadar dusuk seviyede tutuluyorsa bizim ortak bir yanimiz kalmamistir.

Ben Allah'a ve Kuran'in mesajinin surekliligine  inaniyorum. Gelenekcilere karsi cikarken Allah'sizlara sempati duymuyorum. Gerci bir zamanlar bu surecten bizlerde gectik. Gelenekcilerin baskisindan ve inadindan oturu sol dusunceyi daha evla sanmistik. Sonunda onlarinda gizli bir dini ve inanci oldugunu yerine gore gelenekcilerden de fanatik davrandiklarini  gorduk.

Sevgili kardesim Kuran'in butunlugunden cikan sonuc, muhatabin icinde bulundugu ortam ve imkanlar dahilinde yapmasi gereken ; inanarak iyi olmaktir veya iyi olarak inanmaktir.  Mekkede ve cevresinde Kuran'a inanmadigi halde iyi olan kimseler oldugu muhakkaktir, fakat Kuran boyle olmayi hic bir zaman onaylamaz.

Degerli kardesim Hayrullah soylediklerimden dunya hayatini  gaye edinmek gibi bir sonuc cikabilecegini sanmiyorum. Allah'in takdiri geregi bu dunyada yasiyoruz ve onda yasadigimiz sure boyunca hayati istikrarli kilmamiz gerekmektedir. Ekonomik ozgurlugunu kaybetmis kimselerin saglikli bir sekilde inanmalari dahi zorlasmaktadir.  Muhammed'in kendi ortaminda imkan edinme cabalari pek anlasilmamistir. Tasavvuftaki dunyadan cekilmek Islamda yoktur. Allah'in helal cizgisini takip ederek imkanlarimizi maksimuma cikarmak en buyuk ibadettir.  Dunya yasamina olumsuz tarzda yaklastigi sanilan ayetler yanlis anlasilmaktadir. Yazilarinin cogunda Recep Ihsan beyin de ayni yanlisi sergiledigini gormekteyiz.

Allah'a emanet

 



Selamlar,

Yüreğine sağlık, bütün kalbimle katılıyorum. kalp kalbe karşıymış derler, yazımı astıktan sonra sizin yazınızı gördüm.

Heran bir işte olan rabbe emanet olasın.
 


__________________
Ey inananlar, Allah'tan korkarsanız O size iyi ile kötüyü ayırdedici bir anlayış verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allâh büyük lutuf sâhibidir
Yukarı dön Göster ibrahimim's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ibrahimim
 
aliaksoy
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 05 subat 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 989
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı aliaksoy

ibrahimim Yazdı:

...

Bilmeden bir şeylere malzeme olmayalım Allah korusun ne demekmiş Allah’a iman etmemek…

 

Benim kanaatim odur ki Allah’a inanmayan insan doğru bir iş tutamaz.




Selam;

Hamd Allah'a, Allah'a imanla ilgili hiç bir problemim yok. Fakat, "Allah'a iman" isimli jargonla ciddi bir problemim var.

Bu güne değin bu forumda, en zor konuları dahi olsa müzakere etmekten hiç çekinmedim. Bazı kardeşlerimizin beni ne sıfatla nitelendireceği hususunda da hiç bir kaygım olmadı. Umarım Allah'tan bundan sonra da olmaz.

Bir önceki iletimde somut sorular sordum. Somut yanıtlar bekliyorum.

Madem ki konu "Allah'a iman" meselesine odaklanmıştır, onu da tartışabiliriz.

"Allah'a iman" sözü ile ne anlıyoruz ? Yahut, hepimiz aynı şeyi mi anlıyoruz ?

Bundan daha önemlisi, "Allah'a iman"ın işlevi hususunda aynı şeyleri mi düşünüyoruz ?

Mesela ben sırf "Allah'a iman" etmenin insanın ahir yaşamına çok büyük bir katkısı olacağına inanmıyorum. "Allah'a iman" belirli bir işleve / eyleme sahip olmalıdır. Şu halde, "Allah'ın varlığına inanıyorum" sözü ve kabulü tek başına hiç bir anlam ifade etmiyor. Bir çoğumuz, Allah'a imanın "yanında" (!), buna uygun eylemin gerekliliğinden bahsediyoruz ama ben o eylemi Allah'a imanın yanında değil "içinde" görüyorum.

Hatta, "Allah'a iman" kısmını, o içinde olması gereken eylem bütünlüğünün yanında bir giriş kapısı, bir niyet göstergesi, bir hedef, bir orjin belirleme gibi daha önemsiz görüyorum. Çünkü, esasen o eylem bütünlüğünün "Allah'a imanın" ta kendisi olduğuna inanıyorum.

Gören, işiten, muhakeme eden insana alemler içerisinde Allah'ın "neyi" aşikardır ?

İsmi ?

-Haşa- Şekli ?

-Haşa- Yapısı ?

"Yarattıkları O'nun ilminden ancak O'nun dilediği kadarını kavrayabilir"

O'nun kavratmak istemediğini "kavratma" çabasını boş görüyorum.

İman, tümüyle subjektif bir kavram.

Yaratıcının kaç ismi var ? Bizden önce nice ümmetler geldi geçti... Ne isimlerle anıldı kim bilir ? Eğer onun için illaki falanca ismiyle anılmak mesele olsaydı, o elbette buna güç yetirirdi. Zatıyla ilgili bildirmek istediği / bilmemiz gereken şeyler ya her muhatap toplum için vahiyle ayrı ayrı bildirilmiş, yahut bütün insanlara açık kainat kitabında hücre hücre, molekül molekül işlenmiş...

Yaratanı 1400 sene öncesinin "din dili" ile tanıma zorunluluğum nereden kaynaklanıyor ?

Allah insana gelişmesi için her imkanı sunmuş, her şeyi de emrine ram etmişken, Allah'a imanı bu gelişim sürecinde "kavramlaştırmak, jargon haline getirmek" kimin haddine ?

Müslüman (!) efendi oturduğu yerden Edisonun akıbetini tartışır da cehennemlik ilan eder. Kula nankör olanın Yaratıcıya karşı zaten ve muhakkak nankör olduğunun bilincinde değildir.

Yerlerin ve göklerin yaratılışı hakkında derin derin düşünmeyi, Allah'a imanın bir gereği olarak okuyan ayet umrunda bile değildir. Ama yerlerin ve göklerin yaratılışı hakkında derin derin düşünen, düşünmeyi eyleme döken insanları kafir ilan eder.

Niye ?

"Allah'a iman ediyorum" demedi diye... Jargona aykırı düştü diye...

Geçen gün bir arkadaştan öğrendim. Avrupa Birliği Türkiye'deki sosyal projeler için geçen sene 2 Milyar Euro "hibe" fonu ayırmış. Konuştuğum kişi, her sene bir iki proje dosyası hazırlayan bir arkadaştı.

Ne projesi bunlar diye sordum. "Kız çocuklarının okutulması" , "Yaşlı kadınların sığınma problemlerinin aşılması" , "Özürlü vatandaşlara yönelik hayatı kolaylaştırıcı yöntemler" , "Orman köylüsünün orman yangınları hususunda bilinçlendirilmesi" , "Ev kadınlarının el emeklerinin gelir kapısı haline getirilmesi" vs. vs. vs....

Bakın şu kafir(!)e ki, kendi kafir vatandaşlarından topladığı vergilerden 2 Milyar Eurosunu Türkiye için ayırmış. Başvuru yeterli olmadığı için çoğu kullanılamamış.

Bizim "müslüman"lardan oluşan halkımız, devletimiz ne iş görüyor ?

"Allah'a iman" peşinde...

Elbette tek bu yardım konusu Avrupa Birliğini müslüman yapmaz. Ama bu tavır müslüman tavrıdır.

Müslümanlara önerilmiş davranış modellerini kim sergilerse sergilesin ve o kişi kendisini her ne olarak nitelerse nitelesin, o tavır, o davranış müslüman davranışıdır.

Ve...

Toplumların ve insanların akıbetini hayra döndürecek şey, "Allah'a iman" jargonu değil, müslüman tavır ve davranışlarıdır.

Esenlikle...  




__________________
"(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
Yukarı dön Göster aliaksoy's Profil Diğer Mesajlarını Ara: aliaksoy Ziyaret aliaksoy's Ana Sayfa
 
malik bin nebi
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 24 kasim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 439
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı malik bin nebi

Selam,

Muhattabın anlamamasından önce kendimin anlatamaması olarak değerlendiririm genel de paylaşmaları, ki bu da şu demektir herkes üstüne düşeni yapmakla mükelleftir, ben bir şey anlatıyorsam anlatmak ile biri de bir şey diyorsa denilmek istenileni anlamak ile, bu minvalde bir önceki "yanlış anlamışsınız" iletimi eksik bir anlatım gördüm, anlatımdaki eksikliklerin ihtimalini anlatan sürekli göz önünde bulundurduğu kadar dinleyenin anlamadaki eksiklik ihtimalini sürekli göz önünde bulundurması gerekmektedir, bu iletişimin ahlakıdır,

""siz tam olarak soylemesenizde arkadaslarla olan yazismalarimizda kendileri  inancin gereksizligini  savundular. ""

Yanlış anlamışsınız benim için tek gereksizlik vardır o da kendini müstağni görerek düşünmenin ve sorgunun önünün kesilmesi, kişinin inancı bireyde bu hali yaratıyorsa evet o inanç gereksiz bir inançtır kötü bir inançtır, velevki inancı Allah olsun.

""Inanmadan yasayarak Allah'in rizasina ulasilacagini mukafat elde edilecegini soylediler. ""

Malesef bunu da yanlış anlamışsınız,

Benim için Allah'ın rızasına ulaşmak için de gene tek bir gereklilik var o da kendini sürekli terazide tutmak ve sorgunun ve hata payının olma ihtimalini göz önünde bulundurmak, hiç bir şeye nokta koymamak, velevki inkarı Allah olsun, zira bu alanda inkar edilen Allah bir önceki gereksiz Allahtır,

Yaşım küçük lakin bir kardeş nasihatı olarak şefkate binaen bir uyarı olarak değerlendirin aşağıdaki tırnak içi ifademi,

"Biz bu yollardan geçtik mealindeki ifadeniz, siz geçerken biz dönüyorduk ifadesi ile sürdürülebilecek seviyede bir ifadedir bunu ne size ne de bu forumda kimseye yakıştıramam" 

Son olarak, kimse sizin inandığınız Allah'a inan mıyor diye cehennemlik, benim inandığım Allah'a inanıyor diye cennetlik değil, ben kimseyi sizin inandığınız Allah'a inanıyor diye cehennemli benim inandığım Allah'a inanıyor diye cennetlik ilan edemem,

İnanamayacağım  yada inkar edemeyeceğim hiç bir şey yok, inandığım iman ettiğim emin olduğum tek şey var o da doğru bir adam olmanı yolu doğruyu arayan bir adam olmaktan geçtiğidir, Bundan 5 sene önce inandığım Allah'a şu anda inanmıyorum ama şu anda İnandığım Allah'a 5 sene sonra inanır mıyım emin değilim, eğer bundan 5 sene sonrada şu anda inandığım Allah'a inanacağımı söylersem şuanda inandığım Allah'ı  PUTLAŞTIRIRIM, ve kimse kusura bakmasın benim 5 sene önce inandığım Allah'ı inkar ediyor diye bir başka insana azabı hak eden insan diyemem, bilim ne güzel demiş aksi isbat edilene kadar doğrudur, bu ilke ile hareket eden hiç kimse azabı hak edemez.

Yeter ki sahip olduklarımızı gerçeğin ta kendisi sanmayalım, 5 sene önce İbrahimim abi metafizik meleklere iman etmemek de ne demek derdi bu tavır yanlış olurdu ama şimdi metafizik meleklere iman etmek de ne demek  derse bu tavır da yanlış olur kanatimce,

20 sene önce muhliskul abi namaza iman etmemek de ne demek diye tanımlıyorduysa namazı gene yanlış tavır olurdu ama şimdi aksini söylese gene yanlış olur,

Kısacası kimse birden bire şuanlarını elde etmezler ve hiç bir düşünce arşive kaldırılamaz, eğer şuanınızı kutsarsanız geçmişinizi lanetlersiniz ve unutmayın bundan on sene sonra şuanınız geçmişiniz olacak ve eminim on sene sonra şuanda savunduklarınızın aynılarını savuncağınızın garantisi siz de yok kimse de yok geçmişimiz bunun teminatıdır üzerinden geçtiğiniz yollar gibi bu yollardan da geçilecek nasıl o zamanları anlatırken bir zamanlar bu süreçten geçtik diyorsanız on sene sonra da bu cümleyi şu zamanlar için kullanmanız muhtemeldir,

Kısacası kimse düşüncelerini kimsenin geçtiği yollara göre ayarlamak zorunda değildir ve bir düşünce geçilen yol ile delillendiriliyorsa o düşünceden de çok rahat geçilir demektir, bundan 10 sene sonra şu anda savunduklarınızı savunanlara da gerçi biz bu süreçten geçtik diye karşı çıkmayacağınızın garantisini bana verebilir misiniz ?

Hayır veremezsiniz,

Bu şu demektir; Aslolan insanların istikametleridir ve bir bireyin kıblesi bilgi noktasında aksi isbat edilene dek doğru, hayır noktasında salah ise ve temelinde daha ilerisi ve derini var ise o kişi neye inanır veya neyi inkar ederse mükafatlandırılacaktır, zira o birey inkar ettiğini noktalamadığı gibi inandığını da noktalamaz.

 

Esen kalasınız

 

 



__________________
bildiklerimizle değil yaptıklarımızla, ellerimizin neleri ile değil hayatlarımızın nasılları ve nedenleri ile,,,

Beni bir yere oturtmaya çalışmayın,çünkü ben bir yerde oturmuyorum, sadece yürüyorum
Yukarı dön Göster malik bin nebi's Profil Diğer Mesajlarını Ara: malik bin nebi
 
asım
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 14 agustos 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1700
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı asım

kötülük problemini duymuşsunuzdur...

bu kötülüklere neden izin veriliyor...

bu konu da çokca uzun açıklamalar değişik felsefi cevablar verilmiştir...

ama hiç birisi geçekten insanı tam olarak tatmin etmez...

belki de sorunun cevabı başka türlüdür de ondan...

hz. muhammed hira dağına çıkıp varlığın toplumun insanların gidişatını düşünüyordu....

çocukların gömülmesi hadisesini düşünüyordu...

geçen internette canlı canlı çocuklarını gömen birini gösteriyorlardı ...

bir inanctan dolayı böyle yapıyorlarmış..

bilgisayarın başında nasıl olduğumu bilemedim...

daha neler yapıyor insanlar...

allah bunları görmüyor mu ...

evet görüyor..

ve bence tevrattaki ifadeyle yüreğinin yağları eriyor..

peygamberlerin vicdanınadan iyi insanların vicdanından hayır diye bağırıyor...

merhametli kalblerin gözlerinden yaş olup akıyor...

kahramanların hançeresinden haykırarak durun zalimler diyor...

bu yaptıklarınızı ben emretmedim...

ben böyle zulumlerden gazab eder nefret ederim...

zalimlere en acıklı sonu hazırladım...

durdurun bu zalimleri diye sizleri gönderdim...

allah kötülüğün karşında onu engellemek için tüm kainattaki melekelerini gönderiyor...

paygamberleri gönderiyor...

kitabları gönderiyor...

 durdurun bu zulmu zalimleri...

kötülüğü durdurmak için çalışan herkes allahın yardımcısıdır...

allah katında en üstün olan kişi kötülükten en çok sakınandır...

en temiz kişi kötülükten zulumden arınandır...

salat kötülüğün önlenmesi için çalışmaktır...

allaha inanan kötülüğün karşısında duran iyililiği doğruluğu hakim kılmaya çalışandır...

doğru ve dürüst olanlar da allaha inanan kimselerdir...

gerçek müslüman hayatıyla zulme haksızlığa karşı durduğunu isbat eden kimsedir...

mazluma dini sorulmaz...

evet zalime de sorulmaz...

zalim kafirdir...

kafirde cehennemdedir...















__________________
O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Yukarı dön Göster asım's Profil Diğer Mesajlarını Ara: asım
 
ibrahimim
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 17 ekim 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 506
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ibrahimim



Aleyküm selam Ali kardeş,

Sizi hiçbir sıfatla nitelemediğimi hatırlıyorum, Allah’a çok şükür.

Allah tasavvuru konusunda münazara etmenin bir sakıncası yok hatta olması gerekir, zaten daha öncede söylemiştim tartışmalar temel konulardaki (Allah, din, kitap, resul ve islam tarihi) farklı tasavvurdan kaynaklanıyor. Tek tek meseleleri el almak yerine temel konularda fikirlerimizi beyan edersek aynıyız-gayrıyız ortaya çıkar.

Benim Allah’a imandan anladığım;

Allah’ın varlığına, bir oluşuna, aşkın/eksikliklerden münezzeh oluşuna, hiçbir şekilde ve hiçbir yerde haksızlık ve adaletsizlik yapmayacağına…

Her şeyi belli bir düzen ve belli bir nizam içerisinde var ettiğini ve yine bir kurala göre yönettiğini…

Allah’ın kullarına teklif ettiği gibi kendisinin de bir ahlak üzere olduğunu…

Evrende işleyen yasaları kendisinin koyduğunu ve iradeli varlıklara amelleri karşısında sonsuz sayıda sürekli bir alternatif yasalarının (bir anlamda başımıza gelenler yaptıklarımızın bir sonucu olarak karşımıza çıkıyor) olduğu…

Kullarını koyduğu yasalara, sünnetullaha, kadere uygun yaşamaya davet eden ve yaratılış süresi boyunca, insana geçirdiği evrim/tekâmül süreci içerisinde ilerleme kaydetmesini geleceğin geçmişten daha iyi olacağını söyleyen…

Rahman ve Rahim olan, sığınılan, tapınılan, ibadet edilen, istediğimde yalnız ondan istediğim, sahibimiz, Mevlamız, sonsuz güvendiğim yegane varlıktır…

Sevdiklerimi sadece Allah rızası için seven, sevmediklerimi yine onun rızası için sevmeyeceğim ve benden bir şey istediğinden emin olayım o şey bana mantıksız da gelse yaparım, o an aklımın ermediğini düşünür ileride anlayacağımı düşünürüm…

İnsanı doğruya götüren şey, doğru olduğuna inanarak uyguladığı şeydir.

Ben Allah’a tam bir güven duyan biriyim…

En üstün değer Allah rızasıdır…

En iyi amel Allah rızasını kazanmak için çalışmaktır…

En büyük şuur (insanın gücü oranınca) Allah’ı gereği gibi takdir etmektir…

 

Selam ve dua ile.






__________________
Ey inananlar, Allah'tan korkarsanız O size iyi ile kötüyü ayırdedici bir anlayış verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allâh büyük lutuf sâhibidir
Yukarı dön Göster ibrahimim's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ibrahimim
 
muhliskul
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 26 nisan 2007
Yer: Australia
Gönderilenler: 854
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı muhliskul

Benim yazdigim; "Ben Allah'a ve Kuran'in mesajinin surekliligine  inaniyorum. Gelenekcilere karsi cikarken Allah'sizlara sempati duymuyorum. Gerci bir zamanlar bu surecten bizlerde gectik. Gelenekcilerin baskisindan ve inadindan oturu sol dusunceyi daha evla sanmistik. Sonunda onlarinda gizli bir dini ve inanci oldugunu yerine gore gelenekcilerden de fanatik davrandiklarini  gorduk."

Benim bu ifadelerime karsi Malik bin Nebi'nin bana verdigi sefakatli nasihati;

Yaşım küçük lakin bir kardeş nasihatı olarak şefkate binaen bir uyarı olarak değerlendirin aşağıdaki tırnak içi ifademi,

"Biz bu yollardan geçtik mealindeki ifadeniz, siz geçerken biz dönüyorduk ifadesi ile sürdürülebilecek seviyede bir ifadedir bunu ne size ne de bu forumda kimseye yakıştıramam" 

 Malik bin Nebi kardesim, hem "anlatan kadar muhatabi da anlamak yonunde  caba sarfetmelidir"  diyorsun hem de soylenilenleri anlamak icin fazla bir gayret sarfetmiyorsun. Bana veya baskalarina yakistiramayacagin kadar cirkin bir ifadem olmadi. Fakat senin benim ifademdeki  akisi ve icerigi kaale almadan soz dizimini  iddiani ispat eder tarza donusturdugun  versiyon, ukelalik taslamaktan oteye gitmiyor.

Her yazdigima "yanlis anlamissin, yanlis anlamissin" diyerek soylediklerini inkar ediyorsun, ardindan ayni sozleri yeniden   sarfediyorsun. 

Ben    soylediklerinizin ne anlama geldigini bilerek soylememis oldugunuzu ve insallah aklinizi basiniza toplayacaginizi umit ediyorum.

Ayrica ben kimse hakkinda benim  Allah'ima inaniyor veya inanmiyor diye yargida bulunmadim.

 

"İnanamayacağım  yada inkar edemeyeceğim hiç bir şey yok, inandığım iman ettiğim emin olduğum tek şey var o da doğru bir adam olmanı yolu doğruyu arayan bir adam olmaktan geçtiğidir, Bundan 5 sene önce inandığım Allah'a şu anda inanmıyorum ama şu anda İnandığım Allah'a 5 sene sonra inanır mıyım emin değilim, eğer bundan 5 sene sonrada şu anda inandığım Allah'a inanacağımı söylersem şuanda inandığım Allah'ı  PUTLAŞTIRIRIM, ve kimse kusura bakmasın benim 5 sene önce inandığım Allah'ı inkar ediyor diye bir başka insana azabı hak eden insan diyemem, bilim ne güzel demiş aksi isbat edilene kadar doğrudur, bu ilke ile hareket eden hiç kimse azabı hak edemez."

Yukaridaki ifadeleriz daha once yaptiginiz itirafi yansitmaya bir ornek. Evet kafaniz karmakarisik ve bu yontemle duzeltemezsiniz.

Allah'in kitabi  Muttakileri   suphe duymayan ve ikna olmus  kimseler olarak tanitiyor. Ana hakikat  surekli degismez. Namaz konusu, cinler  hakkinda yiginla aciklamalar yapildi. Tekrar donmek istemiyorum. Bu konular hakkindaki goruslerim temel itibariyla   cok fazla degismis degildir. Ben bu surece degisim degil, gelisim diyorum. Allah inancinizi oyuncaga cevirmeniz halinde kendinize zulmetmis olursunuz. Allah inancinda netlesme, Allah hakkinda uydurulmus olan zanlardan  arinmak guzel iken, bir inanip bir inkar cok yanlis bir davranistir.   Cocuklugumdan beri hicbir zaman Allah inancimda sarsilma yasamadim. Cocuklugumdaki gibi saf ve temiz bir Allah inancini surekli tasidim. Dine ilgim azaldigi ergenlik donemimde dahi Allah'a olan inancimi simsicak bir sekilde kalbimde tasidim. Otuz sene kadar once, dindeki carpikliklar beni Kuran'i arastirmaya sevkettiginde yeni bir Allah'a degil, ayni Allah'a olan inancim kuvvetlenerek devam etti. Benim Allah'im senin de Allah'indir, senin Allah'in benim de Allah'imdir. Cunku Allah tektir. Eger onun hakkinda yanlis dusunceler varsa bunlar duzeltilir, bu yeni bir Allah degildir.  Tanidigimiz,bildigimiz bir seyin hakkinda daha da bilinclenmemiz, onu inkar edip baska bir seyi kabul ettigimiz anlamina gelmez. Kuran'da musrikler ve ehli kitab hicbir zaman  baska  bir Allah'a inanmakla kinanmamislardir. Allah'i hakkiyla takdir edemedikleri icin elestiriye tabi tutulmuslardir.  Allah'a yakismayan nitelikleri izafe ettikleri icin kinanmislardir. Eski Allah yeni Allah tarzinda ifadeler yoktur. Kuran'da Allah, insanlarin kendisine ortaklar kildigi halde, dar anlarinda ic dunyalarinda sirf ona yoneldiklerini soylemistir. Cunku insanlarin ozunde yerlestirilmis olan degismez  Allah surekli olarak vardir. Insanlar onu duymazliktan gelerek davrandiklarindan, boslugu sahteleri doldurmustur. Zamanin ciddilestiginde butun sahteler yok olur ve o insan pur dikkat onu duymaga ve yalniz ona yalvarmaga baslar. Yalniz ona. Disardaki sesler sahte tanrinin adlari dahi olsa kasit tek ve kahhar olanadir.

Ali Aksoy kardesim soylediklerinin muhatabi bizler degiliz, cunku biz Allah'i hakkiyla tanimakta  gayret sarfediyoruz. Allah'a inanclarinda samimi olmayanlarin kotu ornekligi bizim tartismamizin konusu degil. Degerli kardesim keske "Kuran baskalarina indi biz ondan mesul degiliz"  dusuncenizdeki yanlisligi gorebilseniz. Kuran sadece bir nesil icin indi ve ardindan  islevini yitirdiyse, nicin bircok ayette kitap ehline kitaplarina uygun davranmadiklari icin elestiriler yoneltiliyor? Hem de onlarin elinde ki, bizim elimizdeki kuran'la kiyaslanabilir bile degilken. Bir de kardesim madem ki bu kuran size  hitap etmiyor, nicin onun icerigiyle ilgileniyorsunuz. Konulari onun icerigiyle aciklamaya calisiyorsunuz? 

Herneyse kimsenin uzerinde gozetleyicilik gibi bir gorevimiz yok. Biz bize gelen mirastan aldigimiz ogut geregince isik tutmaya calistik.  Sizler zeki insanlarsiniz ve isterseniz dogruya Allahin izniyle kendiliginizden ulasirsiniz.

Allah'i hatirlamayanlarin seytanlarin kardesleri oldugunu,  yalnizca baskalarina zulmedenlerin degil, zayif kalmislarin da kotu bir sona dogru ilerledigini Kuran haber vermektedir.  Kuran'da zalim, en cok kendi kendine zulmedenlere denilmektedir.  Kendine zulmedenlerin de en buyuk yanlisi kendilerine ulasan dogruyu gordukleri halde, onu tasdik etmeyisleridir.

Allah'a emanet.

 

Yukarı dön Göster muhliskul's Profil Diğer Mesajlarını Ara: muhliskul
 

<< Önceki Sayfa Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats