Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
87 BAKARA 2:68 Şöyle konuştular: "Çağır Rabbine bizim için, açıklasın bize neymiş o!" Cevap verdi: "O diyor ki, bahsettiğim ne yaşlıdır ne de körpe. İkisi arası bir inektir." Hadi size emredileni yapın!
87 BAKARA 2:69 Şöyle dediler: "Çağır Rabbine bizim için, neymiş onun rengi açıklasın bize." Cevap verdi: "O diyor ki, bahsettiğim, sarı, rengi parlak bir inektir; seyredenlere mutluluk verir."
87 BAKARA 2:70 Şöyle dediler: "Dua et Rabbine, açıklasın bize neymiş o! Çünkü bu inek, bizim gözümüzde başkalarıyla karıştı. Ve biz, Allah dilerse, doğruya ve güzele elbette kılavuzlanacağız."
87 BAKARA 2:71 Cevap verdi Mûsa: "Allah diyor ki, bahsettiğim, boyunduruk yememiş bir inektir; toprağı sürmez, ekini sulamaz. Salma hayvandır. Alaca yoktur onda." Dediler ki: "İşte şimdi gerçeği getirdin." Ve ardından onu boğazladılar, az kalsın yapmayacaklardı.
87 BAKARA 2:72 Siz bir adam öldürmüştünüz de onunla ilgili olarak çekişip duruyordunuz. Oysaki Allah, sizin sakladıklarınızı ortaya çıkaracaktı.
87 BAKARA 2:73 Şöyle dedik: "Kesilen ineğin bir parçasıyla öldürülen adama vurun." İşte böyle diriltir Allah ölüleri. Size ayetlerini gösteriyor ki, aklınızı işletebilesiniz.
87 BAKARA 2:74 Sonra bunun ardından kalpleriniz yine kaskatı kesildi. Taş gibidir o. Belki daha da katıdır. Taşların bazıları var ki, ondan ırmaklar fışkırır. Bazıları var ki, çatır çatır yarılır da içinden su çıkar. Öylesi var ki, Allah korkusundan aşağılara düşer. Allah, yapıp durduklarınızdan gafil değildir.
Allah, Neden bir ineğin boğazlanmasını istiyor? Neden ayrıntı arayışına "...farketmez herhangi bir inek işte..." demek yerine ayrıntılı bir tarif ile karşılık veriyor? Neden boğazlanacak ineğin "boyunduruk yememiş, toprağı sürmez, ekini sulamaz, sarı parlak, seyredenlere mutluluk verici" olması gerekiyor? Tariflenen inek Musa'nın toplumunun hali hazırda sahip olduğu bir inek midir? Yani Allah belirli bir ineği mi tarif ediyor yoksa bu özelliklere sahip inekler var ve onlardan birisi olsun mu demek istiyor? Kesilen ineğin bir parçası ile öldürülen birinin diriltilmesi ne anlama geliyor?
Musa emri getirdiğinde neden "Sen bizimle alay mı ediyorsun?" 2:67 diyorlar?
Musa çok şakacı birimiydi? Elbette hayır.
Ancak dikkat ederseniz bir Öküz değil,İnek kesilmesi isteniyor.2:71 " toprağı sürmez, ekini sulamaz. "
Tarım toplumlarında süt veren inekler toprağı sürmez, ekini sulamaz. Bu iş için Öküz,Katır hatta Eşek
kullanılır.Son çare insan dahi kullanılır ama bir Bakara-İNEK kullanılmaz.
Burada "Zebd" kelimesi de ilginç.Boğazlamak mı? Boğazı yarmak mı?
Konunun başka boyutları da var elbet.
Ancak dikkat çeken bir konu İsa Mesihin "Lazarus"u diriltmesi gibi burada da Parça ile vurulmak sureti ile
bir insan -"Allahın izni ile"- diriltiliyor.
Yalnız dikkatinizi çekti mi bilmiyorum ama insanların MUCİZE olarak tanımladığı olayların ortak bir noktası
vardır.
Bir EYLEM sonucu oluşurlar.Musanın denizi yarması..12 gözden Su çıkarması...Eyübün hastalığının
iyileşmesi..Hayata döndürme..
Sözkonusu eylemi yapan Mucizeyi gerçekleştirendir.Elbette Allahın izni ile.
Ama neden Allah bir Kulun eylemine , bir TETİKciye ihtiyac duysun ki?
Düşünmek AKLIN SALATI dır.
__________________ Demek ki,gerçekten zorlukla beraber kolaylık da vardır,ŞERH-5
Bazı meşguliyetlerim sebebi ile bir süredir mesaj var mı diye kontrol etmemiştim. Söyleminde haklısın. Özür diliyorum. Mesajının tarihine bakılırsa sana 11 gün gecikmeli olarak cevap vermiş olacağım. Umarım sen de, benim gibi geç görmezsin yazdıklarımı...
Öncelikle belirtmeliyim ki sorduklarını ben de kendime defalarca sordum ve hala da soruyorum. Kendi kendime çok sayıda cevaplar verdim durdum. Sonunda bu sorulara başka bir soruyla cevap buldum. (Aslında lafzen soru görünümünde ama...)
Allahın buyruklarından... yaptıklarımızdan ona ulaştırabildiğimiz takvamız isegeçmiştekilerin yaptıklarından da O'na ulaşan onların takvaları olmuş olmalı değil miydi?
Sunuyu yakmakla onu fakirlere dağıtmak eylemleri bizim mantığımızla yani insan mantığı ile kıyaslanıp "şu öbüründen daha mantıklı, yararlı, anlamlı v.s." şeklinde çıkarım yapılabilecek hususlardır. Ama mantık ile yaklaşarak daha doğrusu "yapılanların birilerine yarıyabilmesi" bağlamında bir perspektiften bakıldığında mantıklı gibi görünen diğer bazı eylemlerin de tabiri cayizse boşluğa düştüğü görülür.
Örneğin benim orucumun başkalarına ne faydası olabilir? Aslında orucunu bir sebeple tutamayıp bedelince fakir doyuran toplumsal açıdan daha faydalı bir iş yapmış olur. Değil mi?
Ama sanırım bu işler böyle yürümüyor.
...
Yeşaya.55: 8 "Çünkü benim düşüncelerim Sizin düşünceleriniz değil, Sizin yollarınız benim yollarım değil" diyor RAB.
Yeşaya.55: 9 "Çünkü gökler nasıl yeryüzünden yüksekse, Yollarım da sizin yollarınızdan, Düşüncelerim düşüncelerinizden yüksektir.
...
İsa Mesih kendisini kurban etti mi etmedi mi sorusuna gelmeden evvel toparlayacak olursak şu ana değin -kabul edilir veya edilmez- iki sav dile getirmiştim:
1. Kur'an, zamanla bozulmuş ve tedavülden kalkmış kutsal kitapların yerine gelmiş kendi başına müstakil bir kitap görüntüsü vermeyip aksine kendisinden önce gelen mukaddes yazıları doğrulama ve denetleme işlevi gören ve ancak onlarla mana kazanabilecek olan mukaddes bir iletidir.
2. Kur'an'a göre İsa Mesih, görmezden gelinemeyecek bir şekilde diğer peygamberlerden farklılık göstermektedir.
Birinci savımı doğrulayacak örnekleri ( bu forumun Davut ve Yunus ile ilgili sayfalarına bakınız ) vermiştim.
Bu noktadan itibaren de ikinci savımı destekleyen örnekleri vereceğim...
Ilginc bir sonuc vardiginiz.. Her turlu fikre acigimdir, dogruluk payi tasimasi sartiyla.. Yazacaklarim tamamen kendi dusuncemdir.
Ama ilk savinizin dogru olmayis sebebi sudur;
Kuran, diger onceki kitaplarin Allah tarafindan gonderildigini (keza Elcilerin de ) dogrular. Ancak onlarin varligiyla anlam bulmasi neredeyse imkansiz otesidir. Zira cag kapatan, donem bitiren ve son olan Kuran'dir.
Kuran kendi basina mustakil bir kitaptir oysa.. Sizi bu dusunceye iten nedir?(mustakil olmadigina dair)
Cag kapatir, cunku dinin ozu tamamlanir. Onunla birlikte kitap cagi (inisi) dolayisiyla yeni bir din inme olasiligi biter ve son bulur.
2-Kuran'a gore Isa, diger peygamberlerden pek bir farklilik gostermez. Adem'le, olusumu geregi benzesir. Ikisinin de "tertemiz" olusu bu sebeplidir. Dogumu bizler gibidir. Mucizeleri de diger peygamberlerde de gorunen mucizelerdir. Kuskusuz bu mucizeyi, Allah'tan aldiklari gucle yaparlar.
Bu anlamda (gorunen) ozellik bakimindan en ust duzeyde olan Adem'dir. Biyolojik bir babasi olmadigi gibi, biyolojik bir annesi de yoktur. Dogurulmamistir. Anne sutu ile beslenmemistir. Buyuk bir ihtimalle yetiskin bir insan olarak yaratilmistir.
Yaratildigi an, konusmaya baslamistir, esyanin isimlerini saymistir. Allah tarafindan ogretilmistir kendisine.. Insanin diger cifti onun uzerinde , onun kemiginden yaratilmistir.
Gordugunuz gibi tum peygamberlerden, gormezden gelinemeyecek bir sekilde cok daha fazla ozellige sahiptir, Adem peygamber.
Allah kendi nebileri arasinda birini digerine ustun kilmis olabilir. Ama bunun adi verilmemistir, filanca nebi diye..
Sizin bu ustunluk bahsinde, tum kafanizi karistiran, ve payeyi yukselten "O'na kitap'i ogretecek, hikmeti, Tevrat ve Incil'i " kismiysa, bahsedilen kitap Zebur'dur.
Allah indirdigi kitaplari unutmayacak ve reddetmeyecek kadar herseyi bilendir.
Selam hanif dostlarımGelen cevaplardan dikkat çekmeye çalıştığım şeyin daha tam anlaşılamadığı hissine kapıldım.
Malik bin nebi, cinsel ilişkiyi Meryem'e konduramamış; olabilir. Saygı duyarım. Meryem'den gelen 23 kromozoma karşılık diğer
23 kromozomun cinsel ilişki ilemi yoksa bu olmadan ışınlama(!) yoluylamı olduğu, yahut evlenip evlenmediği değil mesele.
Sekiznoktabir Metehan2003=UlulElbab'a Yazdı:
sevgili 8.1,
öncelikle tekrar hoşgeldiniz,Bu değerli yazınızı tekrar gündeme alma nedenim.Öncelikle yeni bir Rumuzla aynı kişi olarak yazmam
ve aradan geöen zamannedeni ile konunun soğumuş olması.
Ayrıca aşağıda katılmadığım BİRKAÇ farklı bakış açısı olması.
Yazınızı Orjinaline sadık kalarak buraya tekrar aktarıyor ve uygun bir zaman dilimi içinde katılmadığım bölümlerine
dair nacizane görüşümü belirteceğim,İzn-i Rabb ile...
Metehan2003 dikkat ettiysen daha önce 35:18 de verilen bilgiyi Kur'anın temel öğretisi olarak ben de söylemiştim.
Ama acaba burada ne demek istendiğini doğru anlayabiliyor muyuz? Diyorsun ki hukukta da iş böyle yürür.
Suç işleyen birisini hapse atarsın oğlunu kızını değil. Cezayı suçu işleyen çeker. 2 + 2 = 4 kadar açık değil mi?
Ben de öyle zannediyordum.Ta ki hakikat güzümün bebeğine saplanana kadar.
Aslında duyduğum acı ile gözüme birşey saplandığını zannetmiş çıkarmaya çalışmıştım.
Ama herkes bilir ki göze birşey saplandımı görüş azalır. Benimse aksine görüşüm artıyor.
Şimdi anlıyorum gözüme saplanan bir şey yok sadece gözümdeki perde yırtılıyormuş acı da ondan.
Bakalım senin de gözün acıyacak mı?Adam suç işler hapse girer cezasını çeker; oğlu da kızı da cefasını...
Daha açık bir örnek:Birisi iyi bir şirkette yöneticilik yapıyordur. Bu sayede ailesine iyi bir geçim sunar.
Güzel bir semptte güzel bir evde oturup çocuklarına iyi bir eğitim imkanı sağlar v.s...
Sonra bir gün şeytana uyup şirketin kasasından para çalar ve yakalanır. Hapse atılır. Şimdi ne olacak?
O hapisteyken yıllar geçip gidecek. Çocuklarına iyi bir eğitim imkanını sağlayamayacak.Hatta belki kötü yola düşecekler.
(Bu günümüzde çok muhtemel...) Hatta daha da ileri gidelim; çocuklarının çocuklarını bile riske etmiş olacak.
Yani soyunu mahvaoluşa sürükledi değil mi?Adem ve Havva'nın durumu ne acaba istersen Kur'an dan bir bakalım...
Belki bu sayede:
">"Adem ve İsa'nın durumları" nın ne alaka olduğunu bir nebze anlayabiliriz.45 TÂ HÂ 20:117
Bunun üzerine biz şöyle demiştik: "Ey Âdem! Şu, senin de eşinin de düşmanıdır, dikkat et de sizi cennetten çıkarmasın;
sonra bedbaht olursun."
">iblis'in dikkat etmezlerse kendilerinin cennetten çıkarılmalarına sebep olabileceği uyarısı yapılıyor.
45 TÂ HÂ 20:118 "Senin burada ne acıkman söz konusudur ne de çıplak kalman." 45 TÂ HÂ 20:119 "Ve sen burada ne
susayacaksın ne de güneşten yanacaksın."
">Bulundukları yerde yeme-içme, giyinme, dış etmenlerden hasar görme sorunu olmadığı bildiriliyor.
">Biliyoruz ki bu ihtiyaçlar ölümle ilişkilidir. Vaktinde ve yeterince karşılanamadıkları zaman ölüm gelir.
">45 TÂ HÂ 20:120 Derken, şeytan ona şöyle diyerek vesvese verdi:
"Ey Âdem! Sana, sonsuzluk ağacıyla eskimez-çökmez mülk ve saltanatı göstereyim mi?"
45 TÂ HÂ 20:121 Nihayet, ikisi de ondan yediler. Bunun üzerine, çirkin yerleri kendilerine açıldı; üzerlerine cennet
yapraklarından örtmeye başladılar. Âdem, Rabbine isyan etmiş, azmış, ziyana uğramıştı.
45 TÂ HÂ 20:122 Sonra, Rabbi onu arıtıp temizledi, onun tövbesini kabul edip kendisini iyiye ve doğruya kılavuzladı.
">Tövbeleri kabul ediliyor ama gene de bulundukları yerden çıkartılıyorlar.
45 TÂ HÂ 20:123 Allah dedi: "İkiniz birlikte inin oradan! Birbirinize düşmansınız. Benden size bir hidayet geldiğinde,
benim o hidayetime uyan artık ne sapar ne de bedbaht olur."
">Birbirinize düşmansınız dediğine göre Adem ve Havva'nın birbirlerine düşman olmalarından bahsediliyor olamaz.
Adem'in soyu ile İblis'in düşman olmasından bahsediliyor olsa gerek...
50 İSRA 17:61 Hani, meleklere: "Âdem'e secde edin!" demiştik; onlar da secde etmişlerdi. Ama İblis secde etmemiş, şöyle
demişti: "Çamur olarak yarattığın kişiye secde mi ederim?"
50 İSRA 17:62 Yine dedi: "Şu benden üstün kıldığına bir baksana! Yemin olsun, eğer beni kıyamet gününe kadar ertelersen,
onun soyunu, pek azı hariç, hükmüm altına alacağım."
">Adem'in soyuna odaklanılıyor. Dikkat "Adem'in soyu"
İSRA 17:63 Allah buyurdu: "Defol git! Onlardan kim sana uyarsa, cezanız cehennem olacaktır. Ne de mükemmel ceza." ----
87 BAKARA 2:29 O Allah'tır ki, yeryüzündekilerin tümünü sizin için yarattı. Sonra göğe saltanat kurdu da onları yedi gök
halinde düzenledi. O Alîm'dir, her şeyi çok iyi bilir.
">Yeryüzünün tümü bizim için yaratılıyor...
87 BAKARA 2:30 Bir zamanlar Rabbin meleklere: "Ben, yeryüzünde bir halife atayacağım." demişti de onlar şöyle
konuşmuşlardı: "Orada bozgunculuk etmekte olan, kan döken birini mi atayacaksın? Oysaki bizler, seni hamt ile tespih
ediyoruz; seni kutsayıp yüceltiyoruz." Allah şöyle dedi: "Şu bir gerçek ki ben, sizin bilmediklerinizi bilmekteyim."
>Hernekadar Yaşar Nuri "...bir halife atayacağım..." diye çevirmişse de orjinal ayette "...bir ardıl yapacağım.." diyor.
Ardıl arkasından gelen demek. Demekki önceden meleklerin de eylemlerini zaten dile getirdiği birileri var. Herneyse devam
edelim...
87 BAKARA 2:31 Ve Âdem'e isimlerin tümünü öğretti. Sonra onları meleklere göstererek şöyle buyurdu: "Hadi, haber verin
bana şunların isimlerini, eğer doğru sözlüler iseniz."
">Adem eğitiliyor ve bu meleklere bir şekilde sergileniyor.
87 BAKARA 2:32 Dediler ki: "Yücedir şanın senin. Bize öğretmiş olduğunun dışında bilgimiz yok bizim. Sen, yalnız sen
Alîm'sin, her şeyi en iyi şekilde bilirsin; Hakîm'sin, her şeyin bütün hikmetlerine sahipsin."
">Melekler, Allahı yüceltiyorlar.
87 BAKARA 2:33 Allah buyurdu: "Ey Âdem, haber ver onlara onların adlarını." Âdem onlara onların adlarını haber verince,
Allah şöyle buyurdu: "Dememiş miydim ben size! Ki ben, göklerin ve yerin gaybını en iyi bilenim, A'lem'im. Ve ben, sizin
açığa vurduklarınızı da saklayageldiklerinizi de en iyi biçimde bilmekteyim."
87 BAKARA 2:34 O vakit biz meleklere, "Âdem'e secde edin" demiştik de İblis dışında tümü secde etmişti. İblis yan çizmiş,
kibre sapmış ve nankörlerden olmuştu.
87 BAKARA 2:35 Ve Âdem'e şöyle buyurmuştuk: "Ey Âdem, sen ve eşin cennete yerleşin ve orada dilediğiniz yerde, bol bol
yiyin. Ama şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zulme sapanlardan olursunuz."
87 BAKARA 2:36 Bunun üzerine şeytan onların ayaklarını kaydırdı da onları içinde bulundukları yerden çıkardı. Biz de
şöyle buyurduk: "Bir kısmınız bir kısmınıza düşman olarak aşağıya inin. Belli bir süre kadar yeryüzünde sizin için bir
bekleme yeri, bir nimet/bir yararlanma imkânı olacaktır."<
">Gene bu ayetten de diğer vermiş olduğum pasajlardaki gibi Adem ve Havva'nın İblis yüzünden cennetten çıkarıldığı
netleşiyor. Sanırım bunda herkes hem fikir.
87 BAKARA 2:37 Bunun üzerine Âdem, Rabbinden bazı kelimeler öğrenip belledi de O'na yöneldi. O da onun tövbesini kabul
etti. Gerçekten de O, evet O, Tevvâb'dır, tövbeleri cömertçe kabul eder; Rahîm'dir, rahmetini cömertçe yayar.
>Tövbe kabul ediliyor ama görüldüğü gibi Cennet'e dönemiyorlar.
87 BAKARA 2:38 "Hepiniz oradan aşağı inin." dedik. Benden size bir yol gösteriş ulaşır da kim bu yol gösterişime uyarsa
artık böylelerine hiçbir korku yoktur. Onlar kederle de yüzyüze gelmeyeceklerdir.
----A'raf suresinden benzer bir pasaj:
39 A’RAF 7:11 Andolsun ki sizi yarattık, sonra sizi biçimlendirdik, sonra da meleklere "Âdem'e secde edin" dedik. Onlar
da secde ettiler. Ama İblis etmedi, secde edenlerden olmadı o.
>İblis söz dinlemiyor...
39 A’RAF 7:12 Allah buyurdu: "Sana emrettiğimde secde etmeni engelleyen neydi?" İblis dedi: "Ben ondan hayırlıyım. Beni
ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın."
">İblis kibirleniyor ve küstahça cevap veriyor...
39 A’RAF 7:13 Buyurdu: "O halde in oradan. Senin haddine mi orada büyüklük taslamak! Hadi çık! Sen alçaklardansın."
>Sonunda İblis, Rabbini öfkelendirip makamından oluyor...
39 A’RAF 7:14 Dedi: "İnsanların diriltileceği güne kadar bana süre ver."
39 A’RAF 7:15 Buyurdu: "Süre verilenlerdensin."
39 A’RAF 7:16 Dedi: "Beni azdırmana yemin ederim ki, onları saptırmak için senin dosdoğru yolun üzerine kurulacağım."<
">İblis iyice zıvanadan çıkıp sapıtıyor..
39 A’RAF 7:17 "Sonra onlara; önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından musallat olacağım. Birçoklarını şükreder
bulamayacaksın."
39 A’RAF 7:18 Allah buyurdu: "Çık oradan. Yenik düşmüş ve kovulmuş olarak. Onlardan sana uyan olursa yemin olsun ki,
cehennemi tamamen sizden dolduracağım."
">Böyle konuşmakla İblis, Rabbini iyice öfkelendiriyor...
39 A’RAF 7:19 "Ey Âdem! Sen ve eşin cennette oturun, dilediğiniz yerden yiyin ama şu ağaca yaklaşmayın. Yoksa ikiniz de
zalimlerden olursunuz."
">Adem ve Havva cennette yerleştiriliyor.
39 A’RAF 7:20 Derken, şeytan, kendilerinden gizlenmiş çirkin yerlerini onlara açmak için ikisine de vesvese verdi. Dedi:
"Rabbinizin sizi şu ağaçtan uzak tutması, iki melek olmayasınız yahut ölümsüzler arasına katılmayasınız diyedir."
39 A’RAF 7:21 Ve onlara, "ben size öğüt verenlerdenim" diye yemin de etti.
39 A’RAF 7:22 Nihayet onları kandırarak aşağı çekti. O ikisi ağaçtan tadınca çirkin yerleri kendilerine açıldı. Bahçenin
yapraklarından yamalar yapıp üzerlerine örtmeye başladılar. Rableri onlara seslendi: "Ben size bu ağacı yasaklamadım mı? Ben
size, şeytan sizin için açık bir düşmandır demedim mi?"
39 A’RAF 7:23 "Ey Rabbimiz, dediler, öz benliklerimize zulmettik. Eğer bizi affetmez, bize acımazsan elbette ki hüsrana
uğrayanlardan olacağız."
39 A’RAF 7:24 Buyurdu: "Kiminiz kiminize düşman olarak inin. Yeryüzünde belirli bir süreye kadar mekân tutmanız ve
nimetlenmeniz öngörülmüştür."
">Adem ve Havva cennetten çıkartılıyorlar...
39 A’RAF 7:25 Buyurdu: "Orada hayat bulacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan çıkarılacaksınız."
">Yeryüzünde yaşayacakları ama maalesef ölecekleri bildiriliyor. (Cennette öleceklerinden hiç bahsedilmemiş olduğuna hatta
yeryüzünde yerine getirilmediği vakit ölüme götüren koşulların cennette olmadığına dair verilere dikkat edin.) Ve sonra
oradan çıkarılacakları haberi ile bir anlamda teselli ediliyorlar.
----Bir de farklı olarak şu ayetlere bakalım.
112 MAİDE 5:27 Onlara Âdem'in iki oğlunun haberini de gerçek olarak oku. Hani, ikisi birer kurban sunmuşlardı da birinden
kabul edilmişti, ötekinden kabul edilmemişti. "Seni mutlaka öldüreceğim." dedi. Öteki: "Allah sadece takva sahiplerinden
kabul eder." dedi.
112 MAİDE 5:28 Beni öldürmek için elini bana uzatırsan, ben seni öldürmek için elimi sana uzatmayacağım. Şu bir gerçek
ki, ben, âlemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım."
112 MAİDE 5:29 "Ben istiyorum ki, sen benim günahımı da senin günahını da yüklenip ateş halkından olasın. İşte budur
zalimlerin cezası!"
">Aa! Ne diyor bunlar? Kimse kimsenin günahını yüklenmez bilmiyorlar mı? Hem hangi günah bu? Günahlar birbirine mi karışıyor?
112 MAİDE 5:30 Nihayet nefsi onu kardeşini öldürmeye ısındırdı, o da onu öldürdü. Böylece hüsrana uğramışlardan oldu.
112 MAİDE 5:31 Derken, Allah, kardeşinin cesedini nasıl saklayacağını ona göstermek için yeri eşeleyen bir karga
gönderdi. O dedi ki: "Vay be! Şu karga kadar bile olamıyor muyum ki, kardeşimin cesedini saklayayım." Bu arada, pişmanlık
duyanlardan olmuştu.
----Sizce İblis, Adem ve Havva'yı itaatsizliğe sürüklemeseydi gene de cennetten çıkarılacaklar mıydı?İslam uleması bize şöyle
öğretmiyor mu? İnsanlar sınanmak için yeryüzüne geliyorlar. Buradaki amellerine yani eylemlerine göre cennete yada cehenneme
gidecekler. Buradan ister istemez şöyle bir anlayış ortaya çıkıyor:İnsanlar her halükarda yeryüzüne geleceklerdi. İblisin
sapıtıp Adem ve Havva'yı itaatsizliğe sürüklemesi ve onların cennetten gönderilmelerine sebep olması zaten vuku bulacak bir
eylemin yani cennetten gönderilmenin erkene çekilmesinden başka bir şey değildir. Siz de böyle mi düşünüyorsunuz?
Sorulara verdigim cevaplar tamamen Kuran isiginda, kendi dusuncemdir. Unutulan, eksik girilmis vs. bir ayet olursa ve hatirlatilirsa cok memnun olurum.
Sayin sekizdebir sormus;
-Allah katýnda Ýsa'nýn durumunun, Adem'in durumu gibi olmasý ne anlama geliyor.
Allah katinda, her ikisinin de durumunun ayni olusu su kistaslar uzerine bize bildirilir.
Adem, sadece su+camur bilesigi degildir, asagidaki ayetler geregi;
Insan/2 Doðrusu, biz insaný karýþým olan bir spermden yarattýk. Halden hale geçiririz onu. Sonunda onu iþitici, görücü yaptýk.
Rahman/14 Ýnsaný, piþirilmiþ çamur gibi kuru bir balçýktan yarattý.
Saffat/14 Þimdi sor onlara: Yaratýþ ve yaratýlýþ bakýmýndan onlar mý daha güçlüdür, yoksa bizim yarattýðýmýz þuurlular mý? Gerçek þu ki, biz onlarý bir cývýk çamurdan yarattýk.
Adem'de , Isa'da Allah tarafindan verilen ruh ile( bizim(insanlarin) olmasi gereken sartlar diye algiladigimiz kurallarin disinda) hayat bulmuslardir. Ikisinin bir ortak noktasi budur.
Adem'in de biyolojik olarak, bildik anlamda bir babasi yoktur, Isa'nin da..
"Mukaddes ruh" taniminin kendi basina bir zumreye(kavme) dair ozelligi yoktur. Sonucta ayni ruh, halihazirda butun insanlara anne rahmine dustuklerinde verilir, Allah tarafindan... Peygamber olmasalar bile.. Yani bahsettiginiz mukaddes ruh, sizde de mevcuttur. Cunku Allah'tan gelir.
Yani ilk insani baska bir Allah, peygamberi bir baska Allah, siradan kul'u bir digeri yaratmamistir. Allah tektir.
Yani yaratilis, kesilmis veya kendini sonlandirmis degildir. Allah hala yaratmaya devam etmektedir. Evrenin dongusu bu sekilde idame olur.
Ille de ozel bir yaratim belirtmek gibi zorunluluga dusersek ve objektif bir gozle bakacak olursak(mensup oldugumuz din ne olursa olsun);
bu Isa degil, baslangic ve ilk prototip olmasi sebebiyle Adem, (yaratim degil, nitelik bakimindan) son gelen ve cag'i kapatan bir dinin ve kitabin ulasmasina vesile olan Muhammed Mustafa' olmasi muhtemeldir.
Yalniz bunlarin aralarinda bir Ibrahim vardir ki, onun ogluyla birlikte verdigi imtihan, diger hicbir peygamber uzerinde denenmemistir.O'nun en buyuk odulu gecmisten hatirlanmak uzre Allah'tan aldigidir. Oradaki simge veya kurban, tum evren uzerindeki yaratilmislarin(alemlerin) yaratilis oykusune isik tutmakla birlikte, hayli derindir.
(Suphesiz herseyin dogrusunu yalniz O bilir)
Bu siralamayi bize aklen, Allah'in bildigimiz pekcok ozelligi yaptirabilir, Allah'in ebed-ezel ozelligi, yarattigi herseyin sonlu olmasi(baslangic-bitis), dogmamis ve dogurmamis olmasi bunlardan bir kacidir.
Bu sebeple,Olusum bakimindan ayni noktalardan gecmis gibi gorunseler de, Isa'da neticede bir anne'den dogmadir. Baba anlaminda eksiktir.(Eksikliktikten kasit:Bilindik bir anne baba beraberliginin olmamasidir.) Ancak rahim yasamina tabi kilinmistir.
Oysa Adem'in boyle bir ozelligi yoktur. Yani Adem yaratilan (insan baglaminda) ilk ve tek prototiptir.Rahim yasamina tabi kilinmamistir. Hem anne, hem baba eksiklidir.
Diger benzestikleri noktalar; Adem'in hayat bulur bulmaz ve Isa'nin bebeklik caginda konusma yetisine sahip olmalaridir.
Adem'in en belirgin ve tek ozelligi; Insanin diger cinsinin(Kadin) onun kaburga kemiginden yaratilmis olmasidir.Dolayisiyla bir baslangictir.
Varolan bu eksiklikleri, Allah tarafindan gonderilen ilahi guc'le tamamlanmistir ve diger peygamberler fiziki anlamda, bu tip ayricaliklardan muaftir. Tumu bugun bildigimiz uzere, normal bir iliski sonucunda dogmus ancak Allah tarafindan secilmistir.
-37:108 de "onu hatýrlatan bir þey" olarak ifade edilen nedir? "...onu hatýrlatan bir þey..." kurban bayramlarýnda kurban kesme geleneði mi?
Hayir. Sadece kurban kesme gelenegi degildir. En temel manasi, kurban gelen hak dinler oncesi yasanan(halihazirda da yasanan) cok tanrili dinler doneminde de Allah'in aslinda tek olusunun ve varolusunun simgesidir.
ENBIYA/7 Senden önce de ancak kendilerine vahyettiðimiz erler gönderdik. Hadi, sorun zikir/Kur'an ehline, eðer bilmiyorsanýz...
FATIR/24 Þu bir gerçek ki, biz seni hak ile bir müjdeci ve uyarýcý olarak
gönderdik. Hiçbir ümmet yoktur ki, içinden bir uyarýcý gelip geçmemiþ
olsun.
Coktanrili donemleri tarih bazinda ele alirsaniz, Firavun'dan onceki donemde de ara ara tek tanri inancinin ortaya ciktigi gorulur.
Yani Allah'in varligi ilk inen kitap ve peygamber ile baslamamistir. Bilakis cok daha gerilere uzanir. Ancak ilkel insanin gelisimi(algi ve idrak) musait kilindiginda, hak dinler inmeye baslar. FATIR/16/17 Dilerse sizi yok eder, yepyeni bir halk getirir. Ve bu, Allah'a hiç de güç gelmez.
Bu bilginin saglamasini da mitolojik metinlerdeki tufan oykulerinde bulabilirsiniz. Pek cok insanin, Kuran ve diger kitaplar mitolojik kitaplarin taklididir cumlesinin altinda yatan sebep, bu kisimdir.
Fakat cogunluk Allah kavramini ilk kitap ve ilk peygamberden itibaren aldigindan(surec bazinda) burasi esgecilir. Oysa FATIR/24 geregi, her zaman diliminde gonderilen elciler olmustur. Cunku Allah adildir. O zamanlarda varolan, coktanrili dinlerin yasanmisligi buna engel degildir. Halen yasanmaktadir.
Bu sebeple, kendisine hatirlatilan sey.. cok gecmis donemlerden bu yana, ilkel insan doneminin korkularina hitap eden tek sey kurban(koc anlaminda degil!)'dir.Ana tema olarak ilkel insanin olum korkusuna ve yasama azmine karsilik gelen, eslestirilen guce bir tesekkur etme ve kabul etmedir.
Kendinden ustun olana kurban verme, sunma eylemidir. Kurban(inek, koc vs. bizim donemimize iliskin) bunun simgesidir. Yani bir tanima, tasdik rituelidir. Ama tanri sayisina ve guclerinin derecesine gore kaymalar, yonelmeler gozlenmistir. Bir kismi ornegin,yildiza, gunese bir kismi hayvan'a donmustur.
Ibrahim'e gelismis duzende(ilkel insanin gelisimi anlaminda)Allah tarafindan yapilan yaptirim da budur.(oglunu kurban etme buyrugu)
Ibrahim'in davranisi da istisnasiz baska bir tanriya kayma, yonelme , Allah'tan vazgecme icermediginden(tam bir teslimiyet), Allah oglunu bagislamak suretiyle ona kurban'i indirir ama geriden birsey hatirlatmak adina da,yalnizca Allah adina bogazlanmis olmasi kuralini kitabinda belirtir.
Hatirlanmak uzere birakilan, gecmis kavimlerin ve uygarliklarin sapmasidir. Ve bunun unutulmamasi geregidir.
Daha gecmis donemlerde de bu rituel birden fazla tanriya sunulmak seklinde islemistir.
Zaten dogmatik bir olgu olan inancin, cikis noktasi kendinden ustun olana, boyun egip inanmaktir. Bu kavram zaman icinde gelismis olgunlasmis ve yerini tek tanri inancina birakmistir.
En son duzenli sisteme(tek tanrili hak dinler ve sistemleri) gecilmis halde, bu varlik Allah,God,Elohim vs..seklinde isim degisikligine ugramistir ama anlam bakimindan ayni gucu temsil eder.
-Resullük, nebilik için anne-babanýn bir ehemmiyeti olmadýðýna göre 66:12 de Meryem'in ýrzýný kale gibi korumasý ( Y.N. Öztürk ferc kelimesini ýrz olarak almýþ. Doðru çeviri:"...üreme organýný eriþilmez yapmýþ olan..." olmalýydý.) ve benzer vurgunun 19:20 de tekrarlanmasýnýn amacý nedir? Bütün bu vurgular Meryem'in kendisine Ýsrailoðullarý tarafýndan yapýlan bir suçlamadan aklamak için mi? ( Bu son sorunun eþiti þu olurdu: Yahudileri, Kur'an ayetleri ile Ýsa'nýn da Allahýn bir resulu olduðuna inandýrmak için mi !?)
Hayir. Israilogullari tarafindan yapilan bir suclamaya karsilik gelsin diye degildir. Mantiken, inanmayan ve sapmis olan icin, Meryem'in iffetli olusu da bir kanit degildir. Olsaydi sayet vaftizci Yahya'ya inanmalari gerekirdi. Incil'i dikkatle inceleyin.
Elbette bir nebinin anne babasinin dogruluk ve durustluk anlaminda kistaslari olmasi gerekmemektedir.
Hayir. Kuran Yahudileri ikna icin inmemistir. Allah varligini (ezel-ebed)dikkatli incelerseniz Yahudiler henuz dunku cocuktur(halk diliyle)..
Allah sonlu-sinirli bir varlik degildir ki Yahudileri ikna etmek mecburiyeti olsun.O'nun dini ve elcileri yahudilerle baslamaz.Baslasaydi, hala kurban kesiyor olmazdik, dediginiz sey Allah'in sifatlari ve FATIR/24'un icerigine aykiridir zaten. Celisir.
Baslasaydi, henuz ilkel surecte gelismemis bir insana sistemli bir din ve kitap gelirdi.
Ama Allah adildir. O'nun bitirmek zorunda oldugu kendi varligina dair bir surec olmadigindan, bu sansi insana vermesi adil oldugunun ve ezel-ebed oldugunun bir gostergesidir.
KURAN, Ilk hak kitaptan ve ondan cok onceki donemlerden beri "Allah'in yasasi"nin sekmeden isleyecegini gosteren, Allah katindaki dinin artik tamamlanmis oldugunu belirten ve bunu son kez bildiren bir kitap olmasi sebebiyle inmistir.
Cunku inanmayan icin ne Tevrat, ne Zebur, ne Incil, ne Kuran bir kanit degildir. Kaldi ki Meryem de hepimiz gibi bir fanidir. Ama Allah katindan bir verilmis soz ve Isa'yla odullendirilmistir.
Incil'i dikkatli okursaniz, Allah'in tufandan sonra, bunun uzerine Nuh'a bir daha helak etmeyecegine dair soz vardir.(Eski Ahit'te bulabilirsiniz) Allah vaadinden donmeyendir.
TAHA/129 Eðer Rabbin tarafýndan daha önce söylenmiþ bir söz, belirlenmiþ bir süre olmasaydý, bunlar için de helâk kaçýnýlmaz olurdu.
Incil'e ragmen, Kuran'in gelisinin sebebi budur.
Yani Allah'in bir nevi iyi niyetine ve bagislayici ozelligine ragmen, insanlar her anlamda tahrif etmeye(kan dokme, bozgun cikarma, fesat fitneye) devam etmistir.
-Þimdi dikkat buyurun!
Ýslam ulemasýnýn bize öðrettiðine göre insanlar doðduklarýnda günahsýzdýrlar. Hristiyanlarýn veya Yehova Þahitlerinin söylediði gibi insanýn günahlý doðmasý diye bir þey sözkonusu olamaz. Bunlar tahrif olmuþ dinlerin zýrva öðretileridir. Þimdi soruyorum:
19:19 da Ruh'un ifade ettiði "...tertemiz bir oðlan..." ne anlama geliyor? Diðer doðanlar kirli mi doðuyor?
Dikkat buyurdugum uzre, hayir. Sadece Islam ulemasi degil, hicbir dinin rabbani sinifi, insanin dogdugunda gunahkar olarak geldigini soylemez. Bu direk Allah'i inkardir zaten. Vatikan'da bile bunu goremessiniz. Pope, bunu soylerse kendi varligini ve statusunu inkar eder.
Boyle birseyin olmasi icin Allah'in kendi sifatlariyla celismesi gerekir. Cunku O adildir.
Yukarda(Adem-Isa benzerlikleri) tertemiz'in ne anlama geldigi yeterince aciktir. Benim kit Turkcem'le eksiklik olarak, dikkat cektigim yerleri okuyunuz lutfen..
Yanisira Allah islerinde melekleri kullanir.Biz O'nu direkt goremeyiz. Onlarin gorevi budur. Allah kendinden, insana kattigi her iste ruh araciligi vardir. Anne rahmindeki bebege can ufleyen de bu ruhtur, Meryem'in karnindaki cenine de gelen ayni ruhtur.
Tek fark Isa'nin peygamberligi geregi vahiy alisidir. Ki Isa'nin dogumu da bir vaad uzredir. Meryem'e olan vaade, Nuh'a olan vaade dikkat cekiniz.
Dediginizin dogru olmasi icin Allah'in varliksal olarak bir kisminin mukaddes, diger kisminin aksi olmasidir. Ki bu sirk'tir.
Boyle bakacak olursak en basta Adem'e Allah'in oglu(hasa! tevbe!) dememiz gerekir ki bu da sirk'tir. Allah dogmamis ve dogurmamistir.
NISA/171 Ey Ehlikitap! Dininizde aşırılığa gidip doymazlık etmeyin! Allah
hakkında gerçek dışı bir şey söylemeyin! Meryem'in oğlu İsa Mesih,
Allah'ın resulü ve kelimesidir.
Onu, kendisinden bir ruhla beraber
Meryem'e atmıştır. Artık Allah'a ve resullerine inanın. "Üçtür!"
demeyin. Son verin, sizin için daha iyi olur. Allah Vâhid'dir, tek ve
biricik ilahtır. Kendisi için bir çocuk olmasından arınmıştır O. Yalnız
O'nundur göklerdekiler ve yerdekiler. Vekil olarak Allah yeter.
Baslangici ve sonu olmayan bir varligin, varliksal anlamda bolum veya parcasindan bahsedilemez.
-TÂ HÂ 20:123 Allah dedi: "Ýkiniz birlikte
inin oradan! Birbirinize düþmansýnýz. Benden size bir hidayet
geldiðinde, benim o hidayetime uyan artýk ne sapar ne de bedbaht olur."
Birbirinize düþmansýnýz dediðine
göre Adem ve Havva'nýn birbirlerine düþman olmalarýndan bahsediliyor
olamaz. Adem'in soyu ile Ýblis'in düþman olmasýndan bahsediliyor olsa
gerek...
Evet. Adem soyu ile Iblis'ten bahsediyor. Iblis zaten, Adem
yaratildiginda kovulmustur, ama kendine verilen muhlet geregi ayni kata
cikmis ve yilan kiliginda, onlari yoldan cikarmistir.
Bu yuzden hala geleneksel kulturde yilan sevilmez ve kotuluk sinsilik simgesidir.
-Hernekadar Yaþar Nuri "...bir
halife atayacaðým..." diye çevirmiþse de orjinal ayette "...bir ardýl
yapacaðým.." diyor. Ardýl arkasýndan gelen demek. Demekki önceden
meleklerin de eylemlerini zaten dile getirdiði birileri var. Herneyse
devam edelim...
BAKARA 2:32 Dediler ki: "Yücedir þanýn
senin. Bize öðretmiþ olduðunun dýþýnda bilgimiz yok bizim. Sen, yalnýz
sen Alîm'sin, her þeyi en iyi þekilde bilirsin; Hakîm'sin, her þeyin
bütün hikmetlerine sahipsin."
87 BAKARA 2:36 Bunun üzerine þeytan onlarýn
ayaklarýný kaydýrdý da onlarý içinde bulunduklarý yerden çýkardý. Biz
de þöyle buyurduk: "Bir kýsmýnýz bir kýsmýnýza düþman olarak aþaðýya
inin. Belli bir süre kadar yeryüzünde sizin için bir bekleme yeri, bir
nimet/bir yararlanma imkâný olacaktýr."
Sizce Ýblis, Adem ve Havva'yý itaatsizliðe sürüklemeseydi gene de cennetten çýkarýlacaklar mýydý? Ýslam ulemasý bize þöyle öðretmiyor mu? Ýnsanlar sýnanmak için yeryüzüne geliyorlar. Buradaki amellerine yani eylemlerine göre cennete yada cehenneme gidecekler. Buradan ister istemez þöyle bir anlayýþ ortaya çýkýyor: Ýnsanlar her halükarda yeryüzüne
geleceklerdi. Ýblisin sapýtýp Adem ve Havva'yý itaatsizliðe sürüklemesi
ve onlarýn cennetten gönderilmelerine sebep olmasý zaten vuku bulacak
bir eylemin yani cennetten gönderilmenin erkene çekilmesinden baþka bir
þey deðildir.
Tam da boyle evet. Dogru, asagi inenler artik, Iblis yolunda gidenler ile Adem-Havva yolunda giden soylardir.
Daha gec'e de cekilebilirdi bu inis.. Ancak Allah vaadinden donmeyendir.
Iblis'in pazarligini unutmayin. Yasanin islemesi icin, Iblis'in de sozunu tutmasi gerekir. Ki tutmustur.
Soylarin artik, daha fazla Allah katinda kalmasina gerek yoktur. Adem sinanmistir.
-Ýblis'in bu söylediklerine neden onu helak etmek yerine süre vererek karþýlýk veriyor?
Cunku Allah adildir, vaadinden donmeyendir.
Helak etseydi, insanoglu bu kez "Ne acimasiz bir Allah, bir sans daha verebilirdi" diyecekti Allah'a dair..
Halbuki Allah'in sure uzerinden vaat yapmis olmasi O'nun adilligini gosterir. Ki seytan'nin dahi tevbe hakkini sakli tutmustur bu sure ile..
Muhlet bu sebep uzerine kuruludur. Zaten Iblis'in baskaldirisindaki
gerekce, Allah'a yonelik degil, insana bas egmemeye yoneliktir.
Keza kitaplarin da, arali olarak, birbiri ustune inisi ve vaadi(helak'a
dair) tevbe kapisini son nefese degin acik birakmasiyla da ilgilidir.
Allah bagislayicidir.
Allah, gucune ragmen bunu sozuyle ifade ederken,ayni hakki insana ve tum yaratilmislara "vicdan" ile tanir.
Bu yuzden emaneti daglar bile ustlenmezken, insan ustlenir.
AHZAP/72 Biz emâneti
göklere, yere, daðlara teklif ettik de onlar onu yüklenmekten
kaçýndýlar, ondan ürktüler. Ýnsan ise çok zalim ve çok cahil olduðu
halde onu yüklendi.
Zalimlik de, iyilik de, insana dair vicdanda hasil olur. Orda baslar ve biter. Eyleme ulasir.
Yaþar Nuri Öztürk mealinde seninde
gördüðün gibi 3:49 da "... ben size Rabbinizden bir mucize getirdim:
..." deyip iki nokta üst üste iþareti koymuþ. Yani demek istiyorki bu
mucizenin açýlýmý devamýnda bahsedilenlerdir. Sen de böyle mi
düþünüyorsun?
Isa, kendiliginden Benisraile bir mucize getirmemistir. Mucize varsa,
Allah tarafindan Isa'ya ogretilen peygamberlik ozellikleridir. Musa'da
gorulur ayni ozellikler.
Isa'nin olusumu ve dogusu zaten inanan bir insan icin Allah'in mucizesidir.
Ancak Beniisrail gibi, mucizekolik bir kavim icin Isa'nin kendisi de
mucize olabilir. Halbuki Isa tum inanmisligi ile onlara Allah mujdesini
getirmistir. Ama onlar hala mucize, sihir gormekte israrlidirlar.
Isa'nin Beniisraile getirdigi Allah'in mucizesidir ozunde. Buna en
guzel kanitta Isa'nin kendisidir. Bebekken besikte ve yetiskinliginde
insanlarla konusmaya baslamasidir.
Ki bu bolum Isa dogmadan once
Meryem'e bildirilenlerdir.Yani Allah'in kelimesidir ve dahi O'nun mucizesi oldugu aciktir..
Bir de 3:48 e dikkatle bak: Kitap dedikten sonra neden tekrar Tevrat ve Ýncil diyor?
Ne demesi gerekiyor ki baska? Siz Zebur'u unutmus olmayasaniz! :)))
Ayetleri 46 dan itibaren sirali okuyun goreceksiniz.
ISRA/55 Rabbin, göklerdeki ve yerdeki
kimseleri de daha iyi bilir. Yemin olsun, biz, peygamberlerin bir
kýsmýný bir kýsmýna üstün kýlmýþýzdýr. Davûd'a da Zebur'u verdik.
Burada þunu da söylemek isterim ki
bazýlarýnýn Ýsa'nýn (haþa) Allah olduðu sonucunu çýkarmýþ olmalarý bana
ne kadar garip geliyorsa ayný oranda Ýslam ulemasýnýn Ýsa'nýn Allah'ýn
kelimesi olmasý noktasýndaki duyarsýzlýklarý da bana bir o kadar garip
geliyor.
Duyarsizlik yok ki burada Islam ulemasina iliskin? Sizin okumadiginiz ayetler var. :)
Biz Isa'nin Allah'in bir vaadi uzerine(Meryem ve Nuh'a) yollandigini
biliyoruz zaten. Aksi olsa bir helak daha gerceklesir insanlik yok
edilirdi. Bu Allah'a guc degildir.
Bilinen ve iman edilen bir olguya da bir ayricalik yuklemeye gerek yok ki.
Son kitap ehli olma ozelligimiz burdan gelir. Bu yuzden duyarsiz olamayiz. Duyarsiz olursak kitap bizi yanlislar zaten asagida oldugu gibi..
NISA/171 Ey Ehlikitap! Dininizde aþýrýlýða gidip doymazlýk etmeyin! Allah
hakkýnda gerçek dýþý bir þey söylemeyin! Meryem'in oðlu Ýsa Mesih,
Allah'ýn resulü ve kelimesidir. Onu, kendisinden bir ruhla beraber
Meryem'e atmýþtýr. Artýk Allah'a ve resullerine inanýn. "Üçtür!"
demeyin. Son verin, sizin için daha iyi olur. Allah Vâhid'dir, tek ve
biricik ilahtýr. Kendisi için bir çocuk olmasýndan arýnmýþtýr O. Yalnýz
O'nundur göklerdekiler ve yerdekiler. Vekil olarak Allah yeter.
2 ÞÛRÂ 42:30 Size gelip çatan her musibet
ellerinizin kazandýðý yüzündendir. Allah birçoklarýný da affediyor.
Cevaplar beni de tatmin etmiyor. Sizleri ediyor mu?
Yoksa bu ayeti yanlýþ mý anlýyoruz?
Ben yanlis anlamadim acikcasi!!!
Allah kaderi yazar. Olum ve dogum disinda degistiremeyeceginiz kemiksi
baslangiclar O'nu baglar yani karar mekanizmasi odur. Bunun
disindakiler icin, Allah kaderi yazip, degistirme gucunu de elinde bulundurandir.
Unutulan kisim burasidir kader bahsinde.. Allah kaderimizi yazdi
deyince, hersey olup bitmez Allah katinda..Biz boyle algilariz. Yani
defter yazildi bitti kapandi seklinde..
Halbuki defteri yazan, defteri degistirme gucunu de varliginda bulundurandir.
O guce, O'nun dilemesi halinde yansiyacak tek etken, insanin dogruya yonelmesi uzerinedir. (Tevbe sebebiyle)
Siz ellerini kullanmadan ibadet yapan, bir kitap ehli inanan gordunuz mu hic sevgili sekiznoktabir?
Eller ya havaya aciktir, ya baglanmis cene altina kistirilmistir, eller ya bir +
cizer, ya bir mum yakar, ya bir kitap okur, ya bir kurban keser,
abdestini alir, tekbir getirir, secde eder,harama eliyle dokunur vs..
Ibadetin her turunde ellerin onemi buyuktur. Allah kendine acilan elleri geri cevirmeyecek kadar yucedir cunku...
Bu yuzden insana gelen her musibet, eller araciligiyla gelir.
Sence Ýblis'in karþý gelmesi rabbinin arzusu mu?
Evet.
Cunku Allah vaadinden donmeyendir. Kul'una, elcisine soz verecek kadar,
vahiy yoluyla yarattigina inebilen Allah'in, vaadinden donmesi mumkun
degildir. Cunku Allah herseyi bilendir.
Tam da bu sebeptendir daha once "Rab neden yoldan cikarmasina izin vermis de Iblis'i yok etmemis?" diye sorunuzun gerekcesi!
-Malik bin nebi, cinsel iliþkiyi Meryem'e konduramamýþ; olabilir. Saygý
duyarým. Meryem'den gelen 23 kromozoma karþýlýk diðer 23 kromozomun
cinsel iliþki ilemi yoksa bu olmadan ýþýnlama(!) yoluylamý olduðu,
yahut evlenip evlenmediði deðil mesele...
Aslinda mesele olmalidir sorunuz acisindan.. Zira Meryem'in normal bir cinsel iliskiye girdigini dusunmek, Adem ile Havva'nin haram kilinan ensest iliskiden soy attigini dusunmekle esdegerdir.
Diger, olmasi gereken 23
kromozom'un isinlanmasina gerek yoktur. Meryem'in cinsel iliskiye
girmesine de gerek yoktur. Beyaz atli prense de..
Meryem bugunku tip dilinde Hermafroditlik genine, dogustan sahip olabilir.(gercek erdisilik)
Ayni geni salyangoza, sumuklubocege verip onun soyunu idame eden Allah, Meryem'e vermekten mi acizdir, gucsuz mudur? Sumuklubocek bu ozelligi yuzunden ahlaksiz bir hayvan midir?
Allah bos yere mi "Biz Meryem'i koruyacagiz." demistir? Bosuna mi yollamistir rahmetini, emaneti korumak babinda? Bosuna mi gebe kaldiktan sonra onunla birlikte uzaga gitmistir?
Ustelik bu tur gene sahip olan insanlar, kendi vucutlarinda hem sperm hem yumurta uretebildikleri halde kisirdirlar.
MERYEM/21
Dedi: "Ýþte böyle! Rabbin buyurdu ki: 'O benim için çok kolaydýr. Böyle
olmasý onu, insanlara bir mucize ve bizden bir rahmet yapmamýz içindir.
Hükme baðlanmýþ bir iþtir bu." ----------- MERYEM/2-3-4-5 Rabbinin rahmetinin, Zekeriyya kuluna anýlýþýdýr bu.. Hani o, Rabbine gizli bir sesle seslenmiþti de, Þöyle demiþti: "Rabbim, iþte karþýndayým. Kemik gevþedi bende.
Ýhtiyarlýktan baþým beyaz alevle tutuþtu. Sana yakarma/senin için çaðrý
yapma konusunda ise Rabbim, hiç bedbaht/zorluk ve þiddet yanlýsý
olmadým." "Ben, arkamdan gelecek yakýnlarýmdan endiþe ediyorum. Karýmsa kýsýr. O halde, katýndan bana bir dost baðýþla;
Zekeriyya kuluna, dilegi uzerine rahmetini sunan yuce Allah, kendi verdigi vaad uzre ayni rahmeti Meryem'e vermekten aciz midir?
Ki bu geni kendinden yolladigi ruhla, aktive edecek gucten aciz degildir Allah.
“Hiçbir günahkâr, baþkasýnýn günah yükünü taþýmaz.” (35/Fâtýr, 18).
Allah'a gore, onun indinde hicbir gunahkar, baskasinin gunahini
tasimaz. Dogru. Cunku sorguya cekip, yargiyi verecek olan O'dur
yalnizca.
Insan indinde ise tasir. Tasimasaydi, helak gerceklesmezdi. Tasimasaydi onca inanmisligina ragmen, Isa carmihta bize aci ceker gorunmezdi.
Dusunun ki helak olan toplumdan bir kisi, yalnizca,sadece bir kisi dahi
Allah'a iman etmisliginden dolayi bu gunahi tasimayacaktir.(asiri
gidenlerin gunahi ve onlarin yuzunden helak olmasi)
Cunku insan yargi icin son gununu beklemek zorundadir. Ama Allah
vaadinden donmeyendir. Aksi olsa bizim nazarimizda helak daha kolaydir.
Bu sebepledir ki; Allah'in vaadi uzre, gunahkar olarak (atalardan
dolayi) yeryuzune gonderilmisizdir. Yoksa daima cennette de
yasayabilirdik.
Bu sebeple, insan baskasinin gunahini kendi indinde(gorecesinde) tasir. Kistasi ibret'tir. Baba'nin sucu, oguldan cikabilir.
Ibrahim'in oglunu kurban etmeye durmasindaki ibret nedir?
Tipki helak'in da bize ibret ettirildigi gibi... Yoksa Allah'in vaad etmeye, ihtiyaci yoktur.
Tipki Allah'in bize fitne, bozgun(insana dair) tanimlamasiyla , dunyada olup biteni ibret ettirdigi gibi..
Niye insan anlamadigi , cozemedigi bir dinsel olguyu "ibret olsun" diye sunar?
Allah'in Adem'i camurdan, balciktan vs. den yaratmasindaki ibret nedir?
Zekeriyya'ya anilan rahmette, ibret neredir?
Israil'in katlettigi insan, Israil'in gunahini mi tasir?
Yoksa
bozguncu'nun Allah tarafindan bir sekilde onumuze atilan bu resim'de,
ibreti mi saklidir?
O olen kisi, kendi kisisel gunahlari disinda, bu
gunahi(israile iliskin) tasir mi? Insan indinde tasir. Tasimalidir da!
Cunku yargi Allah'tandir. Verilen vaad Allah'tandir.
Oyleyse, neden basparmak ortadan daha kisa sorusu????
Þunu mu demek istiyorsun? Klasik anlamlandýrmalar hatalý veya yanlýþ anlamaya yol açýyor olabilir. Þöyle bir anlamlandýrma da olabilir: "...O'nun bir kararýdýr...4/171".
Varsayalým ki ayet böyle anlamlandýrýlmalý. O zaman bunun anlamý ve amacý ne diye sorarým.
O'nun kararý olmayan bir þey veya nesne var mýdýr?
Bu kararýn O'nun diðer kararlarý arasýndan farký nedir ki buraya yazýlmýþtýr?
Ýzahýný bekliyorum...
Kiþisel bir soru: Kur'anýn tek baþýna yeterli olduðunu düþünüyor musun?
Kuran tek basina yeterlidir bunu anlamlandirmak icin..
Evet, kararidir. Ancak vaadi uzerine kararidir. Tipki Nuh uzerine vaadi oldugu gibi..(helak etmeyecegine dair)
Allah yarattigi her elcisine vahiy yoluyla ulasir. Allahin dilemesi dahilinde, vahyin, yeri saati onemli degildir ki?
"...günahların bağışlandı..." tanrının söyleyebileceği bir şey.
Dolayısı ile bunu söyleyebilmek için ya tanrı olunmalıdır yada ondan
bir vahiy gelmelidir. Eğer İsa bunu aldığı anlık bir vahiyle yapmış
olsa bile o zaman "Tanrı buyurdu ki günahların bağışlandı..." şeklinde
konuşurdu. Bu günkü sapkın hristiyan anlayışını incillere
dayandıranların aksine İnciller İsa'nın tanrı olmadığını aslında çok
açık bir şekilde vurgular. Mesela incillerde İsa'nın, tanrıya dua
ettiğinin anlatılması bunun açık bir göstergesidir. Böylece
incillere göre İsa'nın "...günahların bağışladı..." derken ne vahiy
aldığı ne de tanrı olduğu vurgulanır. Vugulanan şey lafzen zaten Mat
9:6 da dile getirilir.
Hayir. Isa'nin boyle bir mecburiyeti yoktur peygamber sifati geregi.. Kitaplari peygamber bi fiil yazmazlar. Genellikle olumlerinden sonra yazilir.
Kaldi ki Beniisraile bahsettiginiz sekilde "tanri buyurdu ki gunahin bagislandi" deseydi, onlar yine inanmayacak Tanrini goster bana diyecekti. Bunun saglamasini da Isa'yi carmiha geren zihniyeti inceleyerek yapabilirsiniz. Isa'nin o goruntusune ragmen imana gelmeyen bir topluluk icin, "tanri buyurdu ki " girisinin bir faydasi olmayacaktir. Ki gunumuzdeki ritueller de bunu dogrulamaktir.
Ibrahim'in oglunun boynuna dayadigi bicak'in islevini gorememesi bu yuzdendir.
Aksi takdirde Allah" Ibrahim! birak o bicagi, bana inandigini gosterdin" diyip kurban simgesini bir daha gelmemek uzere yok edebilirdi.
Bunlarin tumu peygamberlere, kavme dair Allah'i gostermenin yasakli olusuyla ilgilidir. Kendileri de gormezler zaten. Vahiysel olarak iletisim kurarlar. Veya ani doga olaylari seklinde algilarlar.
Musa ornegin bazen sise bazen ates'e benzer coken bir bulut seklinde algilamistir.(Incili inceleyin)
Muhammed Mustafa ruyada algilamistir.
ISRA/60 Hani, sana: "Rabbin, insanları çepeçevre kuşatmıştır." demiştik. Sana
gösterdiğimiz o rüyayı da Kur'an'da lanetlenmiş bulunan o ağacı/soyu da
insanları sınamak dışında bir sebeple göndermedik. Biz onları
korkutuyoruz ama bu onların kudurganlığını artırmaktan başka bir katkı
sağlamıyor.
(Vaad'e iliskin mavilestirdigim ayetin bir kismi , Allah'in ne kadar adil olduguna bir isarettir. Vaad'in tutuldugunun tam gostergesidir)
Bunlar sadece birer ornektir vahye dair, cogaltilabilir.
Incillerin o sekilde yazilmasi dogaldir. Cunku yazan Isa degildir.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma