HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: Kemalizm Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
baybora
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 06 eylul 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 547
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı baybora

 

Selam,

kısa bir ilave yapayım,

Magna Carta 1215,

Fransız ihtilali 1789

Bazı şeyler bir anda olmuyor

selam ve dua ile,

rıdvan



__________________
Tanrı'ya inanan adam olmak kolay, ve fakat Tanrı'nın inanacağı adam olmak zor!
Yukarı dön Göster baybora's Profil Diğer Mesajlarını Ara: baybora
 
Saffet Metin
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 07 ekim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 672
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Saffet Metin

baybora Yazdı:

 

selam,

Saffet metin kardeşim iletinizin büyük bir çoğuna katıdığımı belirtmeliyim,

yine "yusuf akçura"nın dediği gibi bu topraklarada,

üç tarz siyaset yapılmaktadır,

1. İslamcılık

2. Turancılık

3. Garbçılık

bugün bile siyaset yelpazesinde yer alan partilerin büyük çoğunluğu bu ayrımdan tonlar taşımaktadırlar.

Yine "Genç/yeni osmanlılar" (1860), "Jön Türkler" (1895)

İttihat ve Terâkki (1889) ve onların temel ilkeleri;

1. Siyasi sahada cidden ve sertân tatbiki kabil olan esaslı ıslahatı icra,

2. Halkı hürriyetin bütününden faydalandırmak,

3. Milli hakmiyet esasını kuvvetlendirmek,

4. iktisadi sahada: zirai ve sanayi ilerleme sebebleri hazırlamak,

Muhalafet partisi de "Hürriyet ve İtilaf Fırkası"

o dönemlerde çok meşhur olan söz "meşvret"

Bunları kısada olsa yazmamın nedeni sizinde belirttiğiniz gibi "Kemalist devrimlerin" tarihi arkaplanı hakkında bir temellendirme yapmak içindi.

Şimdi şu sorulara cevab aramalıyız:

1. 1. Dünya savaşına giriş sebebimiz neydi? 

2. M.K. Paşa'nın Erzurum kongresinden "önce"  "cumhuriyeti kurma" fikri varmıydı?  

İsteğinize bağlı devam ederiz inşALLah

selam ve dua ile,

rıdvan

not. Form kurallarına göre "ad" yazmakta mı formu zora sokuyor? "M.K" yazmak da hoş olmuyor.

  



Sayın baybora 

BAĞIMSIZ YORUM başlığı altında

Birinci Dünya Savaşına girişle ilgili 

http://www.hanifdostlar.net/forum_posts.asp?TID=6085&PN= 0&TPN=17

Cumhuriyet kurulması düşüncesi ile ilgili

http://www.hanifdostlar.net/forum_posts.asp?TID=6085&PN= 0&TPN=16 

Linklerinde çok geniş olarak bilgiler verdim.

Tekrara düşmemek açısından bu linkleri okumanızı isteyeceğim.

Kısaca şöyle diyeyim. Cumhuriyet kurma düşüncesi Enver Paşanındır. Buna Talat Paşa mani olmuştur. İttihat ve Terakki çevrelerinde tartışılmış bir konudur. İlk M.K tarafından düşünülmüş değildir. Böyle bir düşüncesi olması mümkündür, ama bunu açıkça ifade etmesi , kongreler ve Kurtuluş savaşı şartlarında hiç akla uygun  olmazdı.


Birinci Dünya Savaşına , Ismarladığımız gemileri yapmalarına ve paralarını da tam olarak almalarına rağmen  İngilizlerin ne gemileri ne de parayı geri vermeye yanaşmaması üzerine, uğradığımız zararı ı hem bu gemilerin muadili Yavuz ve Midilli zırhlılarını bize vererek , hem de İngiltereye kaptırdığımız parayı olduğu gibi bize ödeyerek telafi eden Almanlar yüzünden girdik. Yoksa macera aradığımızdan değil.


Not : Lutfen Forumu zor duruma sokmayalim veya lutfen Paşa yazdığım zaman bir virüs Lütfen forumu zor duruma sokmayalım  yazıyor. Bundan korunmak için M.K. yazmak zorunda kalıyorum maalesef. 

Herkese selamlar.



__________________
Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
Yukarı dön Göster Saffet Metin's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Saffet Metin
 
baybora
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 06 eylul 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 547
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı baybora

 

Selam saffet metin kardeşim,

2.Sorumun cevabı nutuktan;

 "...bu vaziyet karşısında bir tek karar vardı. o da hakimiyet-i milliyeye müstenit, bilakayd ü şart müstakil bir türk devleti tesis etmek" (s.9)

"Bu mühim kararın bütün icabat ve zaruriyatını ilk günden izhar ve ifade etmek elbette musip olmazdı.  Tatbikatı birtakım safhalara ayırmak ve vakayi ve hadisattan istifade ederek milletin hissiyat ve efkarını izhar eylemek ve kademe kademe yürüyerek hedefe vasıl olmaya çalışmak lazım geliyordu. Nitekim öyle olmuştur..." (s.11)

... ben, milletin vicdanında ve istikbalinde ihtisas ettiğim büyük tekamül istidadını, bir milli sır gibi vicdanımda taşıyarak peyderpey, bütün heyet-i içtimaiyemize tatbik ettirmek mecburiyetinde idim..(s.12)

Türk dil kurumu yayınları, 1966, 3.baskı

... itiraf edeyim ki bu suale muhatab olmayı hiç de arzu etmiyordum. Sebebi, pek kısa olması lazım gelen ceabın o günkü şeraite göre ağzımdan çıkmasını henüz istemiyordum.... Efendiler! Gazeteci muhatabımın sualine, "hükümetin dini olmaz!" diyemedim. Aksini söyledim, "vardır efendim, islam dinidir dedim"... (İzmit Basın toplantısında sorulan soru üzerine nutukta açıklama)

selam ve dua ile,

rıdvan



__________________
Tanrı'ya inanan adam olmak kolay, ve fakat Tanrı'nın inanacağı adam olmak zor!
Yukarı dön Göster baybora's Profil Diğer Mesajlarını Ara: baybora
 
Saffet Metin
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 07 ekim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 672
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Saffet Metin

baybora Yazdı:

 


Türk dil kurumu yayınları, 1966, 3.baskı

... itiraf edeyim ki bu suale muhatab olmayı hiç de arzu etmiyordum. Sebebi, pek kısa olması lazım gelen ceabın o günkü şeraite göre ağzımdan çıkmasını henüz istemiyordum.... Efendiler! Gazeteci muhatabımın sualine, "hükümetin dini olmaz!" diyemedim. Aksini söyledim, "vardır efendim, islam dinidir dedim"... (İzmit Basın toplantısında sorulan soru üzerine nutukta açıklama)

selam ve dua ile,

rıdvan

 

Sayın Baybora,

Bu beyanatı İzmit te basın görüşmesinde vermiş. 16/17 ocak 1923 te. Zafer kazanılmış, Saltanat kaldırılmış. Tek yetkili adam MK. kalmış.

Bu şartlar altında söylüyor. Kafasında var ama açıkça söylemek istemiyor.

Bugün muhafazakar kesimin bir kısmının geldiği düşünce. DEvlet laik olur, ama kişi laik olmaz.  Yani buna da şükür.

Devletin laik olması doğru bir düşünce. Aydınlanmanın batı dünyasına armağanı. Batıda her ülke rengi dozu farklı şekilde laik. Bazıları çok ön plana getirmesede uygulama böyle.

Doğuda İslam dünyasında Türkiye dışında yok. Çünkü aydınlanma düşüncesi hiçbirine sirayet etmemiş.

Kişinin laik olmasına gelince kişi şu manada laik olabilir. Ben devlet yönetiminde laiklik prensibini destekliyorum şeklinde. Yoksa laikliği bir din gibi benimseyip, ben laikim oruç tutmam, ben laikim namaz kılmam, ben laikim iftara gitmem saçmalıkları söylüyorsa, dinin d sin den bahsetsen allerjik kızarıklık geçiriyorsa , kusura bakma onun da laiklikle alakası yok.

Kişi hem laik, hem müslüman olabilir. (Dini anlayışları Kur'an yerine, bir yığın Kur'ana aykırı sünnet ve eski içtihadlar olan geleneksel kesimin dini anlayışına göre bu mümkün değil. )

Türkiyede her iki ucun bir kısmı ifrat ve tefrit olduğundan ve özellikle bunlar ön plana getirildiğinden insanlar da ne yapacağını şaşırmaktalar.


SAyın Eren Erdem,

Kurtuluş savaşında bizim Milli Burjuvazimiz yoktu.
Bizim küçük burjuvazimiz vardı. (Şevket Süreyya Aydemirin lafı. )
Küçük burjuvazi , şehirlerde oturur, Asker ve sivil bürokrat aydınlardan oluşur. Yani nedir. Subaylar, astsubaylar gibi ordu mensupları, Öğretmenler, Doktor, Mühendis, Eczacı ve bunların dışındaki devlet memurları. Biraz da küçük veya büyük esnaf. Ticaret erbabının büyüğü zaten Rumların , Ermenilerin elinde. Hatta teknik adamlar, sanatkarlar falan hep Rum ve Ermeni. Yani usta, Andon usta, Dimitri usta falan. Türklerden var mı. Yok denecek kadar az.

Komprador burjuvazi tabirini yadırgıyorum. Sosyalist bir dil. 1970 lerin dili. Sosyalistlerin ekonomiden, ticaretten hiç anlamadıkları bir dönem. Büyük sermayeye böyle diyorlardı.

Bugünlerde pek kullanılmıyor. Nostaljik geldi.

KOmprador burjuvazi yi şu manada kullanıyorlardı. Sermaye kötüdür. Batı sermayesi çok kötüdür. Batı sermayesi sömürür. Her ülkede bu sermayeyle işbirliği yapan işbirlikçi , aracı adamlar vardır. Bunlar da kötüdür.

Geçiniz bunları kardeşim, geçiniz.

Ekonomiden biraz anlayan adam böyle laf etmez. Ekonomik faktörler Doğa, Sermaye, Emek ve Müteşebbis tir.  Senin komprador burjuvazi dediğin adam müteşebbistir. Müteşebbis adam Doğal kaynağa, Sermayeye, Emeğe dirsek temas aralığı hizaya gel diyen adamdır. Yani ekonominin subayıdır.

Cumhuriyetin en büyük başarılarından biri , hatta bana göre en büyük başarısı  diğer İslam ülkeleriyle karşılaştırılamayacak büyüklükte ve güçte bir müteşebbis sınıf yaratmış olmasıdır.

Bunun karşı devrimle falan alakası yoktur. Bu aklın yoludur.

MK. kapitalizme karşıydı sözü yanlıştır. 1923 İzmir iktisat kongresinde Ekonominin Özel sektör eliyle yürütülmesi kararı alınmıştır. DEvletçiliğe kayış 1928 iktisadi buhranından sonra 1930 lardadır. 


O Avrupa daki , Amerikada ki büyük sermayedarlara, büyük işletmelere hayranlık duyuyordu. Sultan Vahdettinin şehzadeliğinde onun yaveri idi. Onunla Almanyaya gittiler. Orada Krupp fabrikalarını gezdiler. Öyle fabrikaların , öyle sermayedar ailelerin  Türkiyede de olmasını arzu ederdi. Kendisi de Gazi Orman çiftliği diye örnek bir tarım işletmesi kurdu ve işlettirdi.

İsmet inönü demiştir ki, kapitalizm bize uymaz çünkü bizim halkımız birbaşkasının yanında çalışmaktan hoşlanmamaktadır. Tabii bu zamanları kısmen ben de yaşadım. Mk. ve İnönü zamandaki kaynaklar o zamanki nufusa yetiyordu. İnsanlar devlette, bankalarda çok rahat iş buluyorlardı. 1970 lere kadar böyleydi. Ondan sonra zorlaştı.


Bakın hiçbir doğu ülkesinde kimse oranın diktatöründen daha zengin olamaz. Irakta Saddam dan, Libya da Kaddafi den zengin olamazsın kardeşim. Müsaade etmezler. Ama Türkiye de MK. dan ve İsmet İnönü den daha zengin Vehbi KOç ve Has ailesi vardı.

İslam dünyasının en büyük üreten , en büyük müteşebbis güce sahip ülkesi Türkiye.  Diğerleri onun yanıda Malezya hariç lafı edilmez.

Herkese selamlar.











 




__________________
Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
Yukarı dön Göster Saffet Metin's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Saffet Metin
 
Eren Erdem
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 30 haziran 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 484
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Eren Erdem

SAyın Eren Erdem,

Kurtuluş savaşında bizim Milli Burjuvazimiz yoktu.
Bizim küçük burjuvazimiz vardı. (Şevket Süreyya Aydemirin lafı. )
Küçük burjuvazi , şehirlerde oturur, Asker ve sivil bürokrat aydınlardan oluşur. Yani nedir. Subaylar, astsubaylar gibi ordu mensupları, Öğretmenler, Doktor, Mühendis, Eczacı ve bunların dışındaki devlet memurları. Biraz da küçük veya büyük esnaf. Ticaret erbabının büyüğü zaten Rumların , Ermenilerin elinde. Hatta teknik adamlar, sanatkarlar falan hep Rum ve Ermeni. Yani usta, Andon usta, Dimitri usta falan. Türklerden var mı. Yok denecek kadar az.

Selamlar, Değerli Saffet Metin;

1.Kurtuluş Savaşı, kabul ettiğim, onur duyduğum bir mücadeledir. Hatta, 1. olarak niteleyişim, olağan bir ''anti-kapitalist'' müdahalenin varlığına olan inancımdan ileri gelir. Şunu ifade etmek gerekir ki; ''Küçük Burjuvazi dediğimiz, dönem koşulları dahilinde MİLLİ burjuvazi olarak nitelenmekteydi''. ,

Meseleye ''doktrin'' noktasında baktığımızda, ''Kemalizm'' olgusunun ideolojik bir altyapı sunmadığını görürüz. Çünkü, ''Halk devrimi'' niteliği taşıması gereken bir ''devrimci'' anlayışın, halkın reel gerçeklerinden kopuk olması düşünülemez. Bu, lutfen'in tavır ve tutumu değil, Kemaliz izahına yönelik bir eleştiridir.

Komprador(İşbirlikçi) Sermaye, Küresel sermaye ile ilişkili bir iktisadi altyapı kurduğunuz an itibari ile üreyecek tabii bir olgudur. Bunu ''Marksist'' bir söylem olarak değil, evrensel bir gerçek olarak görmek gerekir...

Doğu, devrimci dinamikleri ile öne çıkar. Dikkat ederseniz, İslam'ın ürettiği taban, ''devrimci bir tabandır''.

Sermaye sınıfının karşısında, bu doğallaştırılmış sınıfın doğal çıkışı olan sömürüyü reddeden, sınıfsallığın karşısında yer alan ''devrimci'' tutum, Kuranidir.

Bakınız, bir iktisadi altyapı kurguluyorsunuz;

bunu, sanayinizin konum ve koşulunu bahane ederek ''Küresel elitlerin serbest ticaret düzmecesine'' dayalı bir temelde yürütürseniz, Küçük burjuvaziniz dahi '' Doğal işbirlikçiler'' konumunda koşullanır. Çünkü, Kapitalizmin temel çelişkisi olan ''Emek-Sermaye'' çelişkisinin toplumu sürüklediği nokta budur.

1933 sonrası oluşan iktisadi temel, bu yöndedir.


Komprador burjuvazi tabirini yadırgıyorum. Sosyalist bir dil. 1970 lerin dili. Sosyalistlerin ekonomiden, ticaretten hiç anlamadıkları bir dönem. Büyük sermayeye böyle diyorlardı.

Bugünlerde pek kullanılmıyor. Nostaljik geldi.

KOmprador burjuvazi yi şu manada kullanıyorlardı. Sermaye kötüdür. Batı sermayesi çok kötüdür. Batı sermayesi sömürür. Her ülkede bu sermayeyle işbirliği yapan işbirlikçi , aracı adamlar vardır. Bunlar da kötüdür.

Geçiniz bunları kardeşim, geçiniz.

Selamlar Değerli Saffet Metin,

Batı Sermayesini ''AKLAMA'' gibi bir koku alıyorum. Boşverin, kara para aklamak bize düşmez! Sanıyorum, Firavun'u/Küresel Sistemi yeterince analiz edememişsiniz. Bu sistem, kız çocuklarının diri diri gömülmesine neden olmuş olan ''yığıcılığın'', 21.yy'da evrimini tamamlamış halidir.

Bu sistemde, sermaye/kapital merkezdedir. Olaylar bu merkez etrafında gelişir. Sermaye, küçük ya da büyük, muhakkak ''yığıcı merkezde toplanır''.

Oluşturulan konjonktürel durumlar ile, ulusların tüm ana dinamiklerine müdahale edilir, pazar ve üretim araçlarını temin noktasında, her türlü müdahale mübah görülür.

Bu müdahaleler, kimi zaman ''zayıf toplulukların imhası'' biçiminde de karşımıza çıkabilmektedir. Peki, vahyin önerileri nelerdir ?

Açık ve net biçimde, ''İNFAK'' ibaresi ile tanımlanan bu dağılım, kesin surette bu sömürü mekaniğinin karşıtıdır.

Aksini düşünemiyorum, ve bu sömürü mekaniğinin yayılmacı politikalarından olan ''Liberalizm'' ile ilintili hertürlü doneyi içeren bir sistematiğin ''antiemperyalist'' (dolayısı ile antikapitalist) olabileceğini düşünmüyorum.

Vahyin sunduğu ''Sınıfsızlaşma'' eğilimi ile, Milli burjuvazi hedefini bir araya oturtmak imkansızdır. Bu çelişkilidir.

Çünkü hali hazırda ''liberal'' bir temel üzerinde herhangi bir sermaye grubu üretme çabası, sadece ''merkezi sermayeye işbirlikçi valiler atama mücadelesi olacaktır''...

Ekonomiden biraz anlayan adam böyle laf etmez. Ekonomik faktörler Doğa, Sermaye, Emek ve Müteşebbis tir.  Senin komprador burjuvazi dediğin adam müteşebbistir. Müteşebbis adam Doğal kaynağa, Sermayeye, Emeğe dirsek temas aralığı hizaya gel diyen adamdır. Yani ekonominin subayıdır.

Hangi literatür bağlamında bu kategorileri ortaya attınız ? Bunlar, bizim kabul ettiğimiz kategoriler değil. İktisadi temelleri, emek ve emekle eşit oranlı meta, yoğun kontrol ve denetim mekanizması(devlet-müteşebbis), ve dağıtım bağlamında incelerim. Bunların tamamını VAHYİ verilere bağlı olarak düşünürüm.


Cumhuriyetin en büyük başarılarından biri , hatta bana göre en büyük başarısı  diğer İslam ülkeleriyle karşılaştırılamayacak büyüklükte ve güçte bir müteşebbis sınıf yaratmış olmasıdır.

Bunun karşı devrimle falan alakası yoktur. Bu aklın yoludur.

Bahsettiğiniz müteşebbis sınıf, 1945 sonrası ; Batı Kapitalizmi ile kol kola girerek ''Millilik'' adı altında ''İşbirlikçilik'' yapmamışmıdır ?

Bugün, STK'cılık adı altında yürütülen bu tavır, Cumhuriyet tarihinin kara lekesi değilmidir ?

Küresel Sermayenin bekçiliğini yapan bu milli sermaye güruhu, Batıda patlayan toplar sonrası oluşan krizlerde ''sermayesini'' uluslararası normlarda saklayıp, vahiyle birebir çelişik ''yığıcılığı'' mübah kılmış, emeği, meta karşısında değersiz biçimde konumlamıştır. Bugün ''işsizlikten beslenen'' vahşi kapitalizm, bu sermaye güruhlarınca kan ile beslenmiştir.

Elinizi vicdanınıza koyun, bu bahsettiğiniz yapının temsilcileri olanlara bakın; Uzanlar, Sabancılar, Albayraklar, Koçlar...vs. Kısacası TÜSİAD.

Ne kadar milli ? Ne kadar toplumcudurlar ?

Küresel Sermayenin pazar arayışlarına aracılık edip, IMF fonlarının Türkiye hudutlarında fink atmasının ardında, bu sermaye baronları yokmudur ?

Biraz ekonomi bilen ve sistemi analiz eden insan, bu bahsinize gülüp geçer... 

MK. kapitalizme karşıydı sözü yanlıştır. 1923 İzmir iktisat kongresinde Ekonominin Özel sektör eliyle yürütülmesi kararı alınmıştır. DEvletçiliğe kayış 1928 iktisadi buhranından sonra 1930 lardadır. 

Devletçilik liberalizm ile kol kola olmaz!

Devletçilik, özel teşebbüsü kısmi olarak reddeder. Ancak denetimli serbestlik tanır, aksi düşünülemez. Çünkü, hiçbir ulusun çıkarına uymayan bir hal oluşur bu durumda. Bahsettiğiniz ekonomik model, İzmir İktisat Kongresi sonrası ile Günümüz arasında ''EGEMEN'' model olarak uygulanmış, Türkiye günümüzde 500 Milyar Dolar borcu olan, SATILMIŞ bir ülke konumuna getirilmiştir.  bu başarımıdır ??

O Avrupa daki , Amerikada ki büyük sermayedarlara, büyük işletmelere hayranlık duyuyordu. Sultan Vahdettinin şehzadeliğinde onun yaveri idi. Onunla Almanyaya gittiler. Orada Krupp fabrikalarını gezdiler. Öyle fabrikaların , öyle sermayedar ailelerin  Türkiyede de olmasını arzu ederdi. Kendisi de Gazi Orman çiftliği diye örnek bir tarım işletmesi kurdu ve işlettirdi.

Çok yüzeysel bir yorum. Hayranlık duyulan nedir ? Fabrikaların ihtişamımıdır ? yoksa o fabrikaları yükselten sistemin ''bireyci tutumlarımıdır''. ? Kapitalizm/Küresel Sömürü ve buna dayalı yayılmacılık, ''Tröst ve Tekel'' üreterek, belirli iş kollarında egemenleşmeyi ve girdiği ülkelerde sermaye döngüsüne bu yönde bir atılım ile müdahale etmeyi arzu eder. İÇeride dönmesi gereken meblağın sürekli dışarı akışı, kriz ve enflasyonun oluşması noktasında önemlidir.

Bu sistem, insan için değil, insanın karşısında insansı mahluklar için dir.

Vietnam-Irak-2.Dünya savaşı...vs.

Hatta ve hatta İRAN DEVRİMİ,

Bütün olarak, sömürüye dayalı yayılmacılığın ''Pazar ve hammadde arayışlarına'' yönelik hamlelerdir.

Dikkat edelim, Savaş sanayiinde, silahı satanları inceleyin. Küresel sermayenin belli yerinde konumlanmış olan bu bezirganlar, savaşın her iki cephesine de silah satmaktadırlar.

Birbirini kıran halkların sürüklendiği bu duruma ise, Kuran ''ŞİRK'' demektedir. Tevhidi toplum ise, metanın araç olduğu, amacın ''insanı'' değerler etrafında yükseldiği ''Adalet ve Esenlik'' diyarını şiar edinmemizi öngörür. Bu insani bakışın da desteklediği bir formattır.

İsmet inönü demiştir ki, kapitalizm bize uymaz çünkü bizim halkımız birbaşkasının yanında çalışmaktan hoşlanmamaktadır. Tabii bu zamanları kısmen ben de yaşadım. Mk. ve İnönü zamandaki kaynaklar o zamanki nufusa yetiyordu. İnsanlar devlette, bankalarda çok rahat iş buluyorlardı. 1970 lere kadar böyleydi. Ondan sonra zorlaştı.


Bakın hiçbir doğu ülkesinde kimse oranın diktatöründen daha zengin olamaz. Irakta Saddam dan, Libya da Kaddafi den zengin olamazsın kardeşim. Müsaade etmezler. Ama Türkiye de MK. dan ve İsmet İnönü den daha zengin Vehbi KOç ve Has ailesi vardı.

İslam dünyasının en büyük üreten , en büyük müteşebbis güce sahip ülkesi Türkiye.  Diğerleri onun yanıda Malezya hariç lafı edilmez.

Bakınız, anlayamadığınız nokta şudur; Türkiye, toplumu üzerinde en çok ''toplum mühendisliği çalışmaları yürütülen ülkedir''. Öyledir ki STK'cılığın tavanda gezindiği, TESEV'lerin, Fetullahların üretilip beslendiği bu ülkede, sermayenin ''DEVLET''i aşması doğaldır.

Üreten halktır, ancak bu üretimin neticesinde oluşan ''Değer''den istifade edemeyen yine halktır. Bu formatı mübah göstermeye çalışmanız yadırganır.

Çünkü, Kurani ölçüler gereği, vahyin reddettiği hertürlü sömürü organizasyonu bugün ayyuka çıkmıştır, bunun altında ise, sizin müteşebbis saydığınız ''Firavun işbirlikçisi (komprador) sermaye atmaktadır''.

Bur bir komplo teorisi değildir. Dikkatli incelerseniz göreceğinizi umuyorum. Bir toplumda sınıflar arası uçurum büyütülüyor ve toplum belirli zihinsel evrimlere tabi tutuluyorsa, burada ''sermaye artık sömürü mekanizması'' halini almış demektir.

Batı'nın ürettiği politikaların ardında olduğunu hiçbirzaman reddetmeyen TÜSİAD gibi ''sahte müteşebbislerin'', meta yığınları, ne hikmetse ''Yabancı sermayenin önünü alamıyor''. Ancak, İsviçre bankalarında yatan bu metayı da kimse sormuyor.

Birşeyleri güzel gösterme adına çarpıtma bize yakışmaz. Selam ile.

Herkese selamlar.

Yukarı dön Göster Eren Erdem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Eren Erdem
 
baybora
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 06 eylul 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 547
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı baybora

selam,

saffet kardeşim,

 3.selimle başlayan tarihsel süreç Tanzimat, meşrutiyet ve cumhuriyet şeklinde son bulmuştur. Burada hem fikirsek biraz soluklanalım, (devam ederiz inşAllah) 

Eren kerdeşim,

M.K.Paşa'nın mal varlığı bilinmekte midir? Rica etsem, biliyorsanız bu başlık altına yazarmısınız?

selam ve dua ile

rıdvan



__________________
Tanrı'ya inanan adam olmak kolay, ve fakat Tanrı'nın inanacağı adam olmak zor!
Yukarı dön Göster baybora's Profil Diğer Mesajlarını Ara: baybora
 
Eren Erdem
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 30 haziran 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 484
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Eren Erdem

Selam baybora,

Samimice belirtmek gerekir ki, onu hiç araştırmadım. Kulaktan dolma olan bilgim şu yöndedir;

MK, kişisel olarak ''servet yığmamış biridir''.

Ardında bir miras bırakmamıştır(meta baabında).

Selam ile

(Aksini ifade eden arkadaşların sunacağı verileri beklerim)

 

Yukarı dön Göster Eren Erdem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Eren Erdem
 
ebukerem
Ayrıldı
Ayrıldı


Katılma Tarihi: 21 mart 2009
Gönderilenler: 483
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ebukerem

Buna göre; `Lutfen Forumu zor duruma sokmayalim`ün İş Bankası`nda 3 hesabı vardı. Emeklilik maaşlarını toplayan emekli hesabı (20 bin TL birikti). 4 numaralı şahsi hesap (cumhurbaşkanı sıfatı ile aldığı maaş bu hesapta birikti 54 bin TL). Asıl önemli hesap İş Bankası`na göre 1 milyon 297 bin lira bulunan 2 numaralı hesaptı. Bu hesabın birinci kaynağı Hindistan`dan gönderilen paradan kalmış paradır. Lutfen Forumu zor duruma sokmayalim de bu parının 250 bin lirasını İş Bankası`na sermaye olarak verdi. 2 numaralı hesap Lutfen Forumu zor duruma sokmayalim`ün adına açılmıştı ancak Lutfen Forumu zor duruma sokmayalim bu hesaptan kişisel hiçbir harcama yapmadı.` (Sadi Özdemir/ Hürriyet)

1.500.000 TL  = 1,150.000 dolar. ( 1 usd = 1,3 TL 1938 sonu kur) iyi para. o günkü alım gücüne oranla bugünkü 10 milyon dolara tekabül ediyormuş.

esas mesela 1923 - 1938 arası, termal kaplıcalar, yatlar, saraylar, köşklere, eğlencelere harcanan para. tahmin edilen en az 10 Milyon lira. evlatlıkların üzerine yapılanlar bilinmiyor.

TBMM nin başkumandanlığa seçmesi karşılığında, görevi kabul etme şartı olarak 3 milyon lira istemiştir, Hindistandan gelen paradan ödeme nakit olarak yapılmıştır. BKZ. 1922 meclis tutanakları. ayrıca RIZA NUR - HAYATIM ve hatıratım 2. cilt .. yukarıdaki 2 nolu hesapta kalan parada budur.

not : 1-  İsmet İnönü hatıralarında savaş ve mütareke yıllarındaki ailesinin yoksulluğundan bahseder. 1924 den sonra VE HALA GÜNÜMÜZDE, İnönü ailesinin muazzam serveti gözler önündedir.

2- Yaver Salih BOZOK, komisyonlarda bakanlıkların hangi arsalara yapılacağını öğrenip gariban köylülerden zorla dönümü 10 liraya aldıkları arazileri üç gün sonra hükümete dönümü 2.000 liraya sattıklarını utanmadan anlatır. daha geniş bilgi için resmi belgeleri ile ANKARA DÜKALIĞI - TACETTİN URAL - Kayıhan YAYINLARI



__________________
yalnız Allah'a teslim ol ve şahitliği dosdoğru yap...
Yukarı dön Göster ebukerem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ebukerem Ziyaret ebukerem's Ana Sayfa
 
muvahhit
Ayrıldı
Ayrıldı


Katılma Tarihi: 24 haziran 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 669
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı muvahhit

Bir toplumda sınıflar arası uçurum büyütülüyor ve toplum
belirli zihinsel evrimlere tabi tutuluyorsa,

burada ''sermaye
artık sömürü mekanizması''
halini almış demektir.


Şimdi şu yukarıdaki yazılandan sonra,30 cilt cevabi kitap
yazılsa boş.Hali hazırda vaziyet bu.

__________________
Herkes kendi ameliyle Allah’ın huzuruna gider
Yukarı dön Göster muvahhit's Profil Diğer Mesajlarını Ara: muvahhit
 
baybora
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 06 eylul 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 547
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı baybora

 

Selam,

Sadi Borak, Bilinmeyen Yönleriyle A..... (Kırmızı Beyaz yayınları)

"Üçyüzbin dönümden fazla arazi, bir bira fabrikası, bir malt fabrikası,

ziraat aletleri ve demir fabrikası, yoğurt imalathanesi, şarap imalathanesi,değirmenler, bir çelik fabrikasının %40 hissesi, mandıralar, 13.100 baş koyun, 443 baş sığır, 69 at, 16 traktör, 13 biçer ve harman makinası, bir adet deniz motoru, 5 kamyon ve kamyonet, iki binek otomobil, 19 adet yük arabası vb...

bir de;

Rıdvan Akar

 http://www.tempodergisi.com.tr/kose/ridvan_akar/09869/

A..türk'ün mal varlığı

Göster

Liderlerin mal varlığının çokça konuşulduğu şu günlerde, serveti tartışılamayacak tek isim M.K’di. A...türk’ü bu tartışmadan azade kılan, “A..türk’ü Koruma Kanunu” değil, tüm mal varlığını yine milletine bağışlamasıydı. Peki, A..türk’ün parayla pulla ilişkisi nasıldı? Gelmiş geçmiş bütün liderlerden daha zengin olan A..türk bu serveti nasıl edinmişti?

 

M.K’in birazdan dökümünü yapacağımız servetinin kaynağı Hint asıllı Müslümanların “Hilafet Fonu”ndan yolladığı yardımlardı. Bu parayı “İslam’ın Kılıcı”na yollayan Hint asıllı Müslümanlar, Kurtuluş Savaşı’nın finansmanında kullanılmasını istemişlerdi. A..türk ise Hilafet’i kaldıracağı bir aşamada “başa kakılacağı” endişesiyle bu paraya dokunmamıştı.

A..türk, ülkenin en büyük topraklarına sahip gayri menkul zenginiydi. Arazilerinin toplam büyüklüğü 154 bin 729 dönümü geçiyordu. Ankara’da, Silifke’de, Tarsus’ta, Dörtyol’da, Yalova’da dev çiftlikler kurdurmuş ve bu çiftliklerde modern tarım teknikleriyle köylüye örnek olmak istemişti. Bu çiftliklerin gelirini ise 1927 ile 1937 tarihleri arasında CHP’ye bırakmıştı. Bu çiftlikler aracılığıyla süt, tereyağı, yoğurt, peynir imalathaneleri, pulluk ve bira fabrikaları, sebze ve meyve bahçeleri kurulmasını sağlayan A..türk, bu çiftliklerin ürünlerini parayla satın alıyordu.

Maaşı

A..türk’ün maaşı ilk olarak 40 (28 dolar) liraydı. Sonraları 150 liraya yükseldi. Maaşını İş Bankası’ndaki bir hesapta biriktirdi. Öldüğünde bu hesapta 19 bin 566 lira birikmişti. Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nün aylık ve ödeneği ise 5 bin lira maaş, 7 bin liraydı. Cumhurbaşkanlığı’ndan elde ettiği maaş da bir hesapta birikmiş ve 53 bin 453 lirayı bulmuştu. Toplamı 73 bin lirayı geçen bu para da CHP’ye miras kaldı.

A..türk, Çankaya Köşkü’nün tüm masraflarını ve sayıları 100’ü bulan Köşk görevlilerinin yemek harcamalarını cebinden ödedi. Harcırah almadı. Maiyetindekilerin bütün yolculuk harcamaları da yine onun kişisel hesabından karşılanırdı.

A..türk, özellikle Dolmabahçe’de olduğu dönemde maaşının masraflara yetmediği dönemlerde çevresinden borç alırdı.

Vasiyeti

A..türk, kendisine ait servetinin akrabaları tarafından talep edilmemesi için vasiyetini bir kanun maddesi ile Meclis’ten geçirdi. Servetinin bağış işleminin tamamlandığı gün (11 Mayıs 1938) Ulus Matbaası’nı ve çevresindeki bütün bina ve arsaları CHP’ye, hipodrom ve stat çevresindeki arsaları ve Ankara’daki otel ve altındaki dükkânları da Ankara Belediyesi’ne bağışladı.

Yasal mirasçısı CHP’ydi. Servetinin kullanımına ilişkin koyduğu kurallar ise şöyleydi;

  1. Para ve hisse senetleri şimdiki gibi İş Bankası tarafından nemalandırılacak.
  2. Çevresindeki isimlerden Makbule, Afet, Sabiha Gökçen, Ülkü (200 liralık bir maaş öngörmüştü. Ülkü Hanım şimdi 5 bin YTL alıyor), Rukiye ve Nebile’ye para yardımı.
  3.  İsmet İnönü’nün çocuklarına eğitim yardımı.
  4. Her sene nemadan arta kalan miktar Türk Tarih ve Dil Kurumları’na verilecek.

A..türk’ün CHP’ye bıraktığı nakit para miktarı 1 milyon 664 bin liraydı. 154 bin dönümü aşan arazi dışında, 45 daire, 7 ağıl, 6 mandıra, 8 ahır, 7 ambar, 4 samanlık, 6 hangar, 4 lokanta ve gazino, 2 fırın, 2 sera vardı.

A..türk kendisine ait 13 bin koyun, 443 sığır, 69 at, 2450 tavuk, 16 traktör, 13 biçer-döver, 5 kamyon, 2 otomobil, 19 araba ve bir deniz motorunu da bağışlamıştı.

A..türk, döneminin en zengin sanayicilerinden biri olarak da görülebilirdi. Bağışladığı tesisler arasında 1 bira fabrikası, 1 malt fabrikası, 1 buz fabrikası, bir gazoz fabrikası, 1 tarım aletleri fabrikası, 2 pastörize süt fabrikası, 2 yoğurt imalathanesi de vardı.

Tuttuğu günlüklerinin sekizi kendisine gelen hediyelere dairdi. Devlete miras kalan bu mücevherler arasında ise 10 kol düğmesi, 3 saat, 3 saat zinciri, 4 adet köstek vardı.

Ne kadar ayrıntılı ve ne kadar şeffaf değil mi? Bu şeffaflık A..türk’ün şu sözlerinde gizliydi:

“İnsan hürriyet vasıtası olarak servete sahip olmalıdır. Yoksa servete esir olmak için değil.”

 

bir de;

 

http://auhf.ankara.edu.tr/dergiler/auhfd-arsiv/AUHF-1954-11- 03-04/AUHF-1954-11-03-04-Gursoy.pdf

selam ve dua ile,

rıdvan



__________________
Tanrı'ya inanan adam olmak kolay, ve fakat Tanrı'nın inanacağı adam olmak zor!
Yukarı dön Göster baybora's Profil Diğer Mesajlarını Ara: baybora
 

<< Önceki Sayfa Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats