Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
ALLAH neyi dilerse o olur....OL derse o şey oluverir...kimsede ALLAH ın vucuda getireceği birşeyin vucuda gelmesini engelleyemez.....
bundan yana hiç kimsenin sıkıntısı olacağını zannedmiyorum
meselemiz kader meseleside değil....
birşey içinde zıttınıda barındırıyorsa....zıttın birtarafı haramsa...öbür tarafı helal olmaz mı?
süleyman aleyhisselam cinlere ALLAH ın izniyle hükmediyordu...ve onları kullanıyordu...çalışdırıyordu.....
"... Ve onlar Şeytanların Süleyman'ın mülkü aleyhine uydurdukları şeylerin ardına düştüler. Halbuki Süleyman asla küfretmedi. Sadece şeytanlar küf rettiler. Onlar insanlara sihri ve Babil'deki iki meleğe -Hârut ile Mârut indirilenleri öğretiyorlardı. Bu iki melek ise Biz ancak fitneyiz, sakın küfretme' demedikçe kimseye sihir namına birşey öğretmezlerdi. Onlardan koca ile karısını ayıracak şeyler öğrendiler. Halbuki bunlar, Allah'ın izni olmadıkça o sihirle kimseye zarar verici değillerdi. Onlarsa kendilerine zarar verip fayda vermeyen Şeyleri öğreniyorlardı. Andolsun onlar sihri satın alan kimse için âhirette hiçbir nasip olmayacağını biliyorlardı. Ne fena bir şey karşılığında nefislerini sattılar. Şayet bilmiş olsalardı" (el-Bakara, 2/102).
ince bir konu....sihrin gelişdiği dönemde sülayman aleyhisselam zamanı olmuşdur...insanlara süleyman aleyhiselamın sihir yaptığını zannedmiş..idda edmiş.....bir mucize olduğunu idrak edememişler...
ama melade koca ile karısını ayırıcı şeyler öğrendiler diyor...yani kötüye kullandılar....iyiye değil.....buradan sihri kötüye kullanmanın hertürü olarakda çıkarabiliriz...fitne olmasına gelince....o işe dalan insan bir ayağı çukurda demekdir..kendini hemen kaybedebilir..uçurumun kenarında yürümek gibi birşey...hemen düşebilir...o yüzden fitnedir..
zarar verici değillerdi....zarar verip fayda vermeyen şeyleri öğreniyorlardı deniyor....hep olumsuzlukarı ile sihir anlatılıyor...ve süleyman aleyhisselamın yaptığı sihir değildi deniyor....böylecene birbirinin zıttı ikişey anlatılıyor...
harut ve marut da insanlara birşey öğetiyordu.....anlaşılanöğrettiği şey zıttınıda içinde barındıran birşeydi.....dolayısıyla fitneydi...ama onun fitne olması öğretilmesinden değil..kullanım şeklinden kaynaklanıyor olmalıydıki insnalrı uyarmak ihtiyacı hisseiyorlardı...yoksa zatı fitne olan birşeyi öğretmek zaten olmaz.....bütün bunlar zıttı bir birinin içinde oan şey olarak gözüküyor...eğer birşey zatında fitne niteliğne mutlak manada sahipse onun fitne olduğunu insanlara söylemeye zaten gerek yok...ve fitne olarak kullanıp küfre gitmeme sözü zaten almaya ne gerek var?içinde zıttını da baraındırdığı için insanlar uyarılmış...yani eline ateş alıyorsun...yanlış kullandığınan elinde patlar dikkat denmiş...
ayrıca ALLAH ın dilemesi olmasa hiçbirşeyin olmayacağı belirtilmiş...çünki insanlar ilk başda bu şuura shaip olabilir...ama zamanla o işin içine daldığında meziyeti kendilerinden bilmeye başlarlar ve şirke düşerler.....kendileri birşey vucuda getirmeye..zamanı ve olayları kontrol edmeye güçleri olduğunu zannedmeye başlar.....öğrendikleri şey buna çok müsait olduğundan uyarılmışlardır..ama mutlak manada bu mahiyette birşey olsaydı insanlara öğretilmezdi.....içinde zıttınıda barındırdığı için öğretilmiş....ama tehlikeli olduğuda bütün açılardan izah edilmişdir...
HERŞEYİN EN DOĞRUSUNU YALNIZ ALLAH BİLİR....
|