HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: Namazım Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
hasakcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 22 ocak 2008
Gönderilenler: 1236
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasakcay

sasha Yazdı:
Sevgili hasakcay,

Arapca bilmem, hic anlamam hatta.. Sadece Turkce'den okunusunu bilirim. Onlarda eksilir mi ne olur, bu konuda birsey soyleyemem acikcasi..

Peki sanirim siz Arapca konusunda bilgilisiniz bana soyleyebilir misiniz zahmet olmassa Araplar dua'yi hangi kelimeyle  acikliyorlar? Yani dua , namaz kilmanin disindaki bildigimiz dua?

Sevgili sasha, Arapça Kuran'ı meallere bakmak zorunda kalmaksızın anlıyabiliyorum ama Arapçayı ben de bilmiyorum. DUA kelimesinin anlamını ise Kuran'dan öğrenmeye çalışırım. Araştırıp cevap vermemi ister misiniz?

SALÂT kelimesine gelince bunun bir çok anlama geldiğini Kuran'dan öğreniyoruz. İşte onlardan birisi NAMAZ. Ben bundan kastımızın "salât"ın Nisâ 101-103'teki uygulanışı olduğunu daha önce belirttim; "Kelimenin İran ve Hindistan’daki algılanışı ve uygulanışı bizi bağlamıyor," dedim.

Salâtın bunun dışındaki anlamlarının Türkçe karşılığı ise başka başka kelimeler. Örneğin Ahzab 56'daki "sallû"nun Türkçesi: desteklerler (İnnallâhe ve melâiketehu yusallûne alen nebiyyi, yâ eyyuhellezîne âmenû sallû aleyhi ve sellimû teslîmâ).

Bunu meallerinde belirtenler: Y N Öztürk, E Yüksel. Demek ki Y N Öztürk ve E Yüksel Ahzab 56'daki "salât"ın NAMAZ KILMAK ya da SALAVAT GETIRMEK olmadığını anlamış ve doğru anlamı dile gitirme ihtiyacını duyup aranmış ve DESTEKLEMEK kelimesini mevcuttan almışlar. 

Önemli olan işte bu. Allah'ın kelimesini doğru anlamak ve onu dile getirme ihtiyacını duymak. Doğru anlamın karşılığı nasıl olsa bulunur. Dilin tanımını ilk alıntıladığımda belirttim bunu:

Kelimeler, ihtiyaç ortaya çıktığı anda, ya bir yerden alınır ya da keyfî bir şekilde üretilir.

Kelimeler madem bir yerden alınıyor İran yoluyla Hindistan'dan "namaz"ı alacağımıza Araplardan "salât"ı alsaydık? İtiraz eden yine itiraz ederdi. O zaman da Arapların Kuran'daki "salât"ı algılayıp uygulama tarzı sorun edilirdi. Onun için kelimelerin aidiyetinin değil anlamının önemli olduğunu belirtmeye çalışıyorum.    

Sevgi ile,

Hasan Akçay  



__________________
hasanakcay.net
allahindini.net
Yukarı dön Göster hasakcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasakcay
 
hasanoktem
Admin Group
Admin Group


Katılma Tarihi: 10 eylul 2006
Gönderilenler: 2837
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasanoktem

 

Selam Sasha Kardeşim,

en iyi lügat'ın Kur'an olduğundan hareketle, Kur'an'da geçen " dua " kelimelerini hasenat programından arattırdım. aşağıdaki sonuçlar çıktı. dua kelimesinin Ayet bağlamlarındaki karşılıklarını tek tek gözden geçirdiğimizde "dua "( Dâl-Âyn) kelimesinin anlamı hemen hemen ortaya çıkıyor.

Bakara 171 :

Okunuş Ve meselullezine keferu ke meselillezi yen'iku bi ma la yesmeu illa duaev ve nidaa, summum bukmun umyun fe hum la ya'kilûn.

M. Esed Böylece, hakikati inkara şartlanmış olanların durumu, çobanın haykırışını işiten ama onu yalnız bir ses ve çağrı şeklinde algılayan sürünün durumuna benzer. Onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler; zira akıllarını kullanmazlar.

Ra'd 14 :

Okunuş Lehu da'vetul hakk, vellezine yed'une min dunihi la yestecibune lehum bi şey'in illa ke basiti keffeyhi ilel mai li yebluğa fahu ve ma huve bi baliğih, ve ma duaul kâfirine illa fi dalâl.

M. Esed Nihai Gerçek'e varmak amacıyla yapılan bütün dualar, bütün çağrı ve arayışlar ancak O'na yöneltilmelidir; çünkü insanların O'nu bırakıp da yakardıkları (öteki varlıklar ve güçler) bu yakarışlarına hiçbir şekilde karşılık veremezler. Öyle ki, (onlara, yakarıp duran kimsenin durumu) ellerini suya doğru uzatıp, suyun kendisine ulaşmasını bekleyen birinin durumuna benzer; oysa bu durumda su asla ona ulaşmayacaktır. Bunun içindir ki, hakkı inkar edenlerin yakarması kendilerini sapıklık içinde tüketmekten başka bir sonuç getirmez.

İbrahim 40 :

Okunuş Rabbic'alni mukîmes salati ve min zurriyyeti rabbena ve tekabbel dua'.

M. Esed (O halde) Ey Rabbim, beni ve soyumdan gelen insanları salatta devamlı ve duyarlı kıl! "Ve, ey Rabbimiz, bu duamı kabul buyur:( talep/istek

İsra 11 :

Okunuş Ve yed'ul insanu biş şerri duaehu bil hayr, ve kanel insanu acûla.

M. Esed Hal böyleyken, insan yine de (çoğu zaman) iyilik için dua ediyormuşcasına (tutkuyla) kötülük için dua eder; çünkü insan (yargılarında) tez canlıdır.

Meryem 4 :

Okunuş Kale rabbi inni vehenel azmu minni veştealer ra'su şeybev ve lem ekum bi duaike rabbi şekiyya.

M. Esed şöyle demişti: "Ey Rabbim! Doğrusu, artık kemiklerim gevşedi, saçlarım ağardı. Ama şimdiye kadar, ey Rabbim, Sana yönelttiğim duada cevapsız bırakıldığım hiç olmadı. ( talep/ istek/ çağrı)

Meryem 48 :

Okunuş Ve a'tezilukum ve ma ted'une min dunillahi ve ed'u rabbi, asa ella ekune bi duai rabbi şekiyya.

M. Esed Sizden ve sizin Allah'tan başka yalvarıp yakardığınız şeylerden uzak duracak ve (yalnızca) Rabbime yakaracağım: Böylece umulur ki, yakarışım Rabbim tarafından cevapsız bırakılmayacaktır."

Nur 63 :

Okunuş La tec'alu duaer rasuli beynekum ke duai ba'dikum ba'da, kad ya'lemullahullezine yetesellelune minkum livaza, fel yahzerillezine yuhalifune an emrihi en tusibehum fitnetun ev yusibehum azabun elîm.

M. Esed Rasul'ün size yaptığı çağrıyı birbirinize yaptığınız çağrı(lar)la bir tutmayın sakın; gerçek şu ki, Allah, hissettirmeden aranızdan sıyrılmak isteyenleri biliyor; öyleyse, O'nun buyruğuna karşı gelmek isteyenler, başlarına (bu dünyada) bir belanın, bir güçlüğün ya da (öte dünyada) can yakıcı bir azabın gelmesinden korksunlar!

Furkan 77 :

Okunuş Kul ma ya'beu bi kum rabbi lev la duaukum fe kad kezzebtum fe sevfe yekunu lizama.

M. Esed (İnananlara) de ki: "Dua ve yönelişiniz O'na olan inancınız için değilse, Rabbim size niçin değer versin?" (Ve inkarcılara da de ki:) "Gerçek şu ki, siz (Allah'ın mesajını) yalanladınız: artık bu (günah) yakanızı bırakmayacaktır!"

Fatır 14 :

Okunuş İn ted'uhum la yesmeu duaekum ve lev semiu mestecabu lekum, ve yevmel kiyameti yekfurune bi şirkikum ve la yunebbiuke mislu habîr.

M. Esed Onlara yalvarırsanız çağrınızı duymazlar; duyabilseler bile size cevap ver(e)mezler. Ve (üstelik) Kıyamet Günü onları Allah ile eş tutmanızı kabul etmezler. Hiç kimse her şeyi bilen kadar size (gerçeği) göstermez.

Fussilet 49 :

Okunuş La yes'emul insanu min duail hayri ve im messehuş şerru fe yeusun kanût.

M. Esed İnsan, (hayatın) güzel (şeyler)ini isteyip aramaktan asla bıkmaz, kötü bir olayla karşılaşınca da endişeye kapılarak bütün ümitlerini kaybeder.

Fussilet 51 :

Okunuş Ve iza en'amna alel insani a'rada ve nea bicanibih, ve iza messehuş şerru fe zu duain arîd.

M. Esed Ne zaman insana nimetlerimizi bağışlasak yan çizer ve (Bizi anmaktan) uzaklaşır, başına bir kötülük gelince de hemen dualar okumaya başlar! ( tutkulu/ ısrarlı istek)

Ahkaf 5:

Okunuş Ve men edallu mimmey yed'u min dunillahi mel la yestecibu lehu ila yevmil kiyameti ve hum an duaihim ğafilûn.

M. Esed Allah'ı bırakıp onlara ne şimdi, ne de Kıyamet Günü cevap veremeyecek olan ve kendilerine yalvarıldığının bile farkında olmayanlara yalvarıp yakarandan daha sapık kim olabilir?

Nuh 6 :

Okunuş Felem yezidhum du'ai illa firara.

M. Esed ama bu çağrım onları yalnızca (Senden) daha da uzaklaştırdı.

Muhabbetle



__________________
Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
Yukarı dön Göster hasanoktem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasanoktem
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Baskara 171:

"Hakikati inkara şartlanmış olanların durumu, çobanın haykırışını işiten ama onu yalnız bir ses ve çağrı şeklinde algılayan sürünün durumuna benzer. Onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler; zira akıllarını kullanmazlar." Muahmmed Esed

Ayetin Arapça metni:

Ve meselu-llezîne keferû ke meseli-llezî yen'iqu bimé lé yesme'u illé du'âen ve nidéen. Summun bukmun 'umyun fehum lé yarci'ûn.

Bu temsilde iki şahıs söz kunusudur: Kafirler ve bir de bağırıp çığıran (bir takım anlamsız sesler çıkaran) fakat sesini dahi duymayan sağır ve dilsiz olan kişi. Bu temsilde kafirler, bir takım anlamsız sesler çıkaran ancak ağzından çıkanı kulağı duymayan bu sağır ve dilsiz kişiye benzetilmiş. Durum bundan ibarettir. Ayette çoban ve sürü anlamına gelecek bir ifade/ibare bulunmamaktadır. Bunu çağrıştıracak bir ifade de yoktur. 

Muhabbetle.

 

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
UlulElbab
Yasaklı
Yasaklı
Simge

Katılma Tarihi: 15 kasim 2009
Yer: Micronesia
Gönderilenler: 488
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı UlulElbab

haktansapmaz Yazdı:

Baskara 171:


"Hakikati inkara şartlanmış olanların durumu, çobanın haykırışını işiten
ama onu yalnız bir ses ve çağrı şeklinde algılayan sürünün durumuna benzer. Onlar sağırdırlar,
dilsizdirler, kördürler; zira akıllarını kullanmazlar." Muahmmed Esed
Ayetin Arapça metni:

Ve meselu-llezîne keferû ke meseli-llezî yen'iqu bimé lé yesme'u illé du'âen ve nidéen.
Summun bukmun 'umyun fehum lé yarci'ûn.

Bu temsilde iki şahıs söz kunusudur: Kafirler ve bir de bağırıp çığıran (bir takım anlamsız sesler
çıkaran) fakat sesini dahi duymayan sağır ve dilsiz olan kişi. Bu temsilde kafirler, bir takım anlamsız
sesler çıkaran ancak ağzından çıkanı kulağı duymayan bu sağır ve dilsiz kişiye benzetilmiş. Durum bundan
ibarettir. Ayette çoban ve sürü anlamına gelecek bir ifade/ibare bulunmamaktadır. Bunu çağrıştıracak bir
ifade de yoktur. 
Muhabbetle.



Selam değerli Haktansapmaz,

Alâ,Alâ...Pek Alâ . Artık silinmez hiçbir mesaj bu siteden.Yazdıkları Kitab gibi ortada duranlara

selam olsun.

Nihayet faydalanabileceğim yeni bir kaynak var sitede.

Hoşgeldin.





__________________
Demek ki,gerçekten zorlukla beraber kolaylık da vardır,ŞERH-5
Yukarı dön Göster UlulElbab's Profil Diğer Mesajlarını Ara: UlulElbab
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Hoş buldum Metehan! Biz hiç ayrılmadık ki!

Ben çeviri yanlışına dikkat çekmiştim.. Ama sen ayetin dikkat çektiği mesaja..! 'Aliyyul'alâ...

Muhabbetle.

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
UlulElbab
Yasaklı
Yasaklı
Simge

Katılma Tarihi: 15 kasim 2009
Yer: Micronesia
Gönderilenler: 488
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı UlulElbab

hasakcay Yazdı:

Tartışılan konu NAMAZ kelimesi mi SALÂT kelimesi mi. Dinî bir etkinliğe Araplar SALÂT
deyince dilin tanımı eksilmiyor ama Türkler ona NAMAZ deyince eksiliveriyor? 


Fesubhanallah



Sevgili hasanakcay,

Hocanızı korumanızı anlayışla karşılıyorum.Hatta takdir de ediyorum.Uslubuma da dikkat ederim Allahın izniyle.

Siz merak buyurmayın.Ancak sizde "topu taca atmayın".Salat kelimesinin keyfiyyetinden bahsetmişsiniz;

Bu konyu biraz açmanız gerek.Arablar SALÂT demiş Türkler de Namaz öyle mi ? İş bu kadar basit değil sevgili

Hasanakcay...Namzın kökeni daha önce tartışıldı ve Türkçe olmadığını sizler de kabul ediyorsunuz.

Türkler ona NAMAZ dememiş...Dışardan dayatma ve aldatma ile girmiş SUNNİ bir kelimedir Namaz.

Diller yaşayan varlıklardır.Doğarlar,büyür-gelişirler ve hatta hastalanır ölürler.

Refleksleri ve savunma sistemleri olduğu gibi Hafızaları da vardır.

Tıpkı yabancı bir cismin vücut tarafında kabul edilmemesi gibi,NAMAZ kelimesi de Türkler tarafında aslında

hiç kabul görmemiştir.En azından Öz Türkler tarafından.Buradan ırkçı çıkarımlar yapılmaması için sizi tenzih

ederim ama kem niyetlileri uyarmak istiyorum.Bizler Kureyş cahilleri değiliz.

Bildiğiniz gibi her kelimenin bir ZITTI vardır.SALÂT-TEVELLA Kur'an da ki tabiri...

NAMAZIN ZITTI NEDİR? sevgili Hasanakçay? BEYNAMAZ mı :)

Farsça bilenler belki bizi aydınlatabilir.Her ne kadar kelime Sanskritce olsada...

"Biz Namazı Allaha ibadet olarak anlıyoruz.O da bize yeter",gibi topu taca atmaları biz çok gördük.

Bu ancak konuyu rayından çıkarmaktır,havlu atmaktır...Bu konu sanıldığından çok daha önemli ve derin dir.

Çünkü Namaz Dilişmize öyle iddia edildiği gibi masum nedenlerle girmemiştir.

Kur'an çevirilerinde Arabça kelimeyi yine muadili başka bir Arabça kelime ile çevirmek çok sık başvurulan bir
yöntemdir.
Bunlarda üç tanesi vardır ki...kritik öneme sahiptir ve FARSCA dır.

Abdest,Namaz ve Oruc......nedense bunların Türkçe karşılığı bulunanamamış ama orjinal Arabcasıda kullanılmamış.

Bunun nedenleri var!!!

SALÂT Atom gibi dir sevgili Dostlar Parçalamak çok zordur. Ama bir kez parçalandımı etrafa Alevin zehirlisinden,

Âdeta Radyasyon yayar ve etrafta MUTASYONA UĞRAMIŞ Müsliman müsvetteleri gezinir durur.

Sizler gibi Bilinçliler müstesna.Onlarda öyle az ki....

Kur'anın "Kurşun" zırhı sayesinde Radyasyondan korunabilenlerdir onlar.

Sembollerle konuşmak bu sıralar beni çok fazla etkisi altına aldı...

sevgi ile...







__________________
Demek ki,gerçekten zorlukla beraber kolaylık da vardır,ŞERH-5
Yukarı dön Göster UlulElbab's Profil Diğer Mesajlarını Ara: UlulElbab
 
Saffet Metin
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 07 ekim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 672
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Saffet Metin

UlulElbab Yazdı:
Merhaba Hasanakcay kardeşim,

Nisa 101-103'teki uygulamaya,sayın haktansapmaz ve sizin "hasanakcay.net"te müzakerenizin bir bölümünü
bildiğiniz gibi bende takip ettim,ediyorum.

Ancak " kelimeler ihtiyaç ortaya çıktığı anda ya ödünç alınır ya da keyfî bir şekilde üretilir. "

şeklinde ki yaklaşımınız doğruluk payı olmakla birlikte "Konu DİN olunca" katılamayacağım.

Neden İngilizler "Prayer" yerine Latince,Fransızca yada Almanca bir kelime almamış acaba?

Her toplum her kelime ye kendine has bir anlam ükler.Kelimeler yüklenen anlam ile yaşar,birşey ifade
eder.Ben Dilbilimciyim,bu konuyu uzun uzadıya tartışmak isterseniz,varım.Ama bir sonuca götürmesi
için,ORTAK bakış açısını yakalamalıyız.

Pek Değerli Saffet Metin,gayet güzel bir şekilde kelimenin kökenini "Namaskar" olarak uzunca,tarihi olgu
ile irdelemiş.
Emevileri işe ilk etapta karıştırmamak lazım.Onları da her konuda "Günah keçisi" ilan etmek doğru olmaz.
Ancak Hindulardan,Farisilere geçen Namazkarın İslama nasıl sirayet ettiğini doğru algılamak gerek .
Mecusini Ateşe karşı Elpençe duruşuna bakalım,"Tesadüf" bu ya günde 5 defa?
Tasavvufun Hindistandan gelişide Farslılar üzerinden dir.

Bununla birlikte ben Namaz kılanları suçlamıyorum.Halis Niyet ile Allaha yönelen her Kul
değerlidir.


Ön yargılarımızdan arınarak olaylara daha aklı selim ile bakabiliriz.

İbadeti,Nefsin ihtiyacı olan Disiplini tartışabiliriz elbette.

Ama Özellikle Abdest,Namaz ve Oruç kelimelerinin "Tesadüfen" Farsça seçildiğine inanmak en basit tabir ile
SAFça bir yaklaşım olur.Yada amaan..boşver de diyebilirsiniz.

Bu ACI gerçekleri değiştirmez.

Saygılarımı sunarım.Sayın Saffet Metin'e ayrıca ADİL yaklaşımı için teşekkür ederim.




Sayın Ululelbab, 


Türkler müslüman olmadan önce yerleşik düzene sahip topluluklar değildi. En temel ekonomik faaliyet hayvancılıktı. Yaşama biçimi göçebelikti. Şehirler ya çadırdan ya da ahşaptı. Yaygın dini inanç şamanizmdi. Şamanizme göre  tarım ,toprağa işkence yapılması olarak  algılandığından tarım yapılmazdı.

Türklerden yerleşik hayata ilk geçenler Uygurlardır. ilk tarım faaliyeti yine Uygurlar tarafından Tarım havzasında yapılmıştır. Bu Tarım havzasından dolayı M.K. döneminde Türk Dil Kurumu dilde sadeleştirme yaparken ziraat karşılığı olarak tarım kelimesini dile sokmuştur ve o zamandan beri kullanılan bir kelimedir. Osmanlı tarım kelimesini bilmezdi.

İkinci yerleşik hayata geçiş  Mavera ün Nehir  (Seyhun-Ceyhun nehirleri arası) bölgesinde olmuş, Buhara ve Semerkand şehirleri kurulmuş. Müslümanlaşma başlamış. Tarım yapılmaya başlamış. Komşu Farslarla yakın ilişki başlamıştır.

Daha evvel yaşam biçimi benzemediği için birbiri ile yakın ilişki kurmayan  Fars ve Türk kültürleri birbirini tanımaya başlamış ve birbirinden etkilenmiştir. 

Farslar Buhara ve Semerkand ta yerleşik düzende yaşayan Türkleri ,Türk diye isimlendirmiş, ama şehirlerde yaşamayan, göçebe, hatta henüz Müslüman olmamış, şamanist  Türk topluluklarına da Türk gibi manasında Türkmend demişler bu söz dilimize Türkmen olarak geçmiştir.

O bölgede kurulan Karahanlılar, Samanoğulları, Harzemşahlar ve Selçuklularda Fars kültürü etkisi çok üst düzeydedir. Hele ki Anadolu Selçuklularında bu çok bariz. 1280 yılında ölen Karamanoğlu Mehmet bey , "Bugünden sonra divanda, dergahta, Meydanda Türkçeden başka dil kullanılmayacaktır."  diye karşı çıkıncaya kadar, Edebiyatta, yönetim de hep Farsça kullanmışlar. Farsça adeta o devir Konya sosyetesinin konuşma diliydi.  Mevlana Konyada yaşamış. Biz Türk büyüğü diye biliriz. Ama İranlılar onu Rumi diye anarlar. Firdevsi, Hafız-ı Şirazi ve Rumi diye en büyük üç şairleri arasında gösterirler. Günlük hayatında da Türkçeden ziyade Farsça konuştuğunu düşünüyorum. Çünkü öyle bir ortam,  yaşadığı çevre içinde mevcuttu.

Onun için Namaz, Oruç gibi kelimelerin Farsçadan gelmesi çok normal. Türkçenin de  Farsçaya etkileri oldu, ama Farsçanın Türkçeye etkisi daha çok oldu. Bundaki temel sebeb Fars kültürün eski  yerleşik kültür, O zamanki Türk kültürünün ise yeni yerleşik kültür olmasından kaynaklandı.

Namaz,Oruç yerine Salat ve Savm diye kullansak ne değişecekti.
Halkımız aynı ibadetleri Arapça isimlendirecekti, şimdi Farsça isimlendirmesiyle bir şey kazanıp, kaybetmediği gibi, Arapça isimlendirmesinden de bir şey kazanıp kaybetmezdi.

Arapların Namaz ibadetini bilmediği, bunu Zerdüştlerden aldığı savına katılmıyorum. Bu çok zorlama bir sav. Turan Dursun da İslamda namazın esasının Güneş kültü olduğunu söylemişti. O da zorlama. Namazın güneşin hareketleri ile alakası yok. İnsanın dinlenme zamanı ile alakası var.

Dine ekleme yapanlar, Namazı o kültürlere benzettiler ama asla İslamda yoktu da onu başka kültürlerden alıp dinin temel direği yaptılar görüşü ortaya sürülüyor, o yanlıştır.

Tasavvuf 800 lü yılların başlarında Abbasiler döneminde gelmiştir. Ana kaynağı Hinduizmin Bhaikthi Yoga sı  ve Budizmdir. Bunu İslam la harmanlayıp ortaya  Tasavvuf diye sundular. Güzel yanları vardır, yanlış yanları vardır. Çok derin insan sevgisi, tanrı sevgisi, aşk ta vardır, şirke kayan düşünceler de, zararlı düşünceler de  (Bir lokma, bir hırka gibi). Tabii konumuz bu değil.  

İnançlara ve insanların yaşam biçimine karışılmasını ben de tasvip etmiyorum.

Kişi namazını kılar, kılmaz. Gerek görür, görmez. Hatta uygun bir şekilde ben İslamda böyle bir ibadet olmadığına inanıyorum da diyebilir. Bunlara kızmak, sövmek, şiddet kullanmak Kur'an da yoktur. Kitab-ı Mukaddeste vardır.  Ama hiç bir zaman mesela bazı arkadaşların dediği gibi, namaz kılanlar putperest, puta tapıyor gibi ifadeleri de fikir özgürlüğü içinde kabul etmeyiz. Orada hakaret vardır, sataşma vardır. 

İbadet bilinçli yapılıyorsa güzel bir şey. Ama çoğu kişi bilinçsiz ve yasaksavma kabilinden yapıyor. Bu konudaki eksiklerin giderilmesi gerektiğine inanıyorum.


Şunu anlamıyorum. Namaz, Oruç kelimelerinin Farsça olmasında ne gibi kasıt arıyorsunuz. Ben bunun tesadüf olduğuna inanıyorum, sebeblerini yukarıda açıkladım, bunda saflık nerede ? Arapça olsa ne farkederdi. Araplar bu kelimeleri Farslardan almadılar. Özbe öz Arapça kullanıyorlar, değişen ne ? 


Herkese selamlar,





__________________
Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
Yukarı dön Göster Saffet Metin's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Saffet Metin
 
UlulElbab
Yasaklı
Yasaklı
Simge

Katılma Tarihi: 15 kasim 2009
Yer: Micronesia
Gönderilenler: 488
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı UlulElbab

SAFFET METİN Kardeşim Yazdı:

İnançlara ve insanların yaşam biçimine karışılmasını ben de tasvip etmiyorum.

Kişi namazını kılar, kılmaz. Gerek görür, görmez. Hatta uygun bir şekilde ben
İslamda böyle bir ibadet olmadığına inanıyorum da diyebilir. Bunlara kızmak,
sövmek, şiddet kullanmak Kur'an da yoktur. Kitab-ı Mukaddeste vardır. Ama hiç bir
zaman mesela bazı arkadaşların dediği gibi, namaz kılanlar putperest, puta tapıyor
gibi ifadeleri de fikir özgürlüğü içinde kabul etmeyiz. Orada hakaret vardır,
sataşma vardır.

İbadet bilinçli yapılıyorsa güzel bir şey. Ama çoğu kişi bilinçsiz ve yasaksavma
kabilinden yapıyor. Bu konudaki eksiklerin giderilmesi gerektiğine inanıyorum.


Şunu anlamıyorum. Namaz, Oruç kelimelerinin Farsça olmasında ne gibi kasıt
arıyorsunuz. Ben bunun tesadüf olduğuna inanıyorum, sebeblerini yukarıda açıkladım,
bunda saflık nerede ? Arapça olsa ne farkederdi. Araplar bu kelimeleri Farslardan
almadılar. Özbe öz Arapça kullanıyorlar, değişen ne ?


Herkese selamlar,


Sevgili Saffet Metin,

Mesajlarımızı dakika farkı ile neredeyse aynı anda girmişiz.Pek değerli yazınıza

bazı cevaplar bir önce ki iletimde var sanıyorum.Eksik kısımları da bilahare
tamamlamak üzere...

sevgiler...

__________________
Demek ki,gerçekten zorlukla beraber kolaylık da vardır,ŞERH-5
Yukarı dön Göster UlulElbab's Profil Diğer Mesajlarını Ara: UlulElbab
 
Saffet Metin
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 07 ekim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 672
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Saffet Metin

Sayın Ululelbab,

O yazınızdaki dediğiniz Atom gibi Salat ı ben Araplarda görmedim. Namaz yerine Salat kelimesini kullanıyor olsa idik te, halkımız için farkeden bir şey olmayacaktı.

Sorun SAlat veya Namaz kelimesi değil. Kavramın Arapça veya Farsça olmasında değil. Namaz yerine Salat kullansaydık ta toplumun onu kavrayışı bildiğimiz Namaz olacaktı. Sadece o ibadete Salat diyor olacaktık o kadar.

Sorun 1900 lere kadar Kur'an tercümesi olmamasında.
Sorun insanların asla Kur'anı Türkçe okumak gibi bir talebi olmamasında.
Toplumun Kur'anla tanışıklığı olmamasında.
Din adamlarının da zaten böyle şeylere taraftar olmayıp, aman sen anlamazsın, küfre düşersin, Kur'anı en iyi hocalardan öğrenirsinlerle insanları bundan sakındırmasında.  Böyle  yüzyıllar geçti.

Yakın zamana kadar cemaatler Kur'an meali okumayı tasvib etmezlerdi. Baktılar gidişi durduramıyorlar, her cemaat kendi tasvip ettiği bir kişinin mealini tavsiye ediyor müridlerine. Bu da bir gelişmedir. Kur'anla tanışıklıktır.

Kur'anla tanışıklık arttıkça kavramlar daha iyi yerine oturacaktır.  O zaman salat kavramı da yerini bulacaktır. 

Bizim de salat kavramını sadece namaza indirgemememiz Kur'an la tanışıklığımızdandır. Bunun yavaş yavaş topluma da yayılacağını düşünüyorum.

Herkese selamlar,









 


__________________
Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
Yukarı dön Göster Saffet Metin's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Saffet Metin
 
hasakcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 22 ocak 2008
Gönderilenler: 1236
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasakcay

Ancak sizde "topu taca atmayın".Salat kelimesinin keyfiyyetinden bahsetmişsiniz;

Bu konyu biraz açmanız gerek.Arablar SALÂT demiş Türkler de Namaz öyle mi ? İş bu kadar basit değil
...

Merhaba UlulElbab kardeşim. Yanlış okumuş ya da yanlış anlamışsınız. KEYFİYYET demedim; keyfîlik dedim yani dilin tanımında vurgulanan arbitrariness

"SALÂT mı densin NAMAZ mı?" sorusunu ben kısaca cevaplamıştım; sayın Saffet Metin ona daha ayrıntılı ve net cevaplar verdi. Allah razı olsun.

Bence söylenmesi gereken söylendi o konuda.  

Sevgi ile,

Hasan Akçay



__________________
hasanakcay.net
allahindini.net
Yukarı dön Göster hasakcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasakcay
 

<< Önceki Sayfa 39 Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats