HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: Namazım Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
sasha
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 27 kasim 2009
Gönderilenler: 368
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı sasha

hasakcay Yazdı:

Merhaba Metehan kardeþim.

Acý söyleyen dostlara herkes gibi benim de ihtiyacým var. Örneðin Siz kendinizi tekrar etmekten býkmadýnýz belki ama okuyucu, dilim varmiyor söylemeye, "Bozuk Plak" gibi görmeye baþladý sizi. 

Bunu gözönünde tutacaðým, Allah isterse.

Ama artýk ayný noktadan milim dahi geri adým atmamanýz olayý kilitledi. Evet. Bakýn, Abdurrahman hocamla "hasanakcay.net"teki müzakeremiz de cephede salât konusunda kilitlendi.

Bundan beni sorumlu tutmayý býrakýn lütfen. 

Bazan burda da baþýma kakýldýðý üzere ben asker kökenliyim. Ve bir CEPHE ortamýný yaþadým. Ordan biliyorum. Silahlý çatýþma hep olacak diye bir kural yok ama her an baþlayabilir; o yüzden her an tüyleriniz diken diken beklersiniz.

Bir komutan gelse "Hadin Kuran dersi vereyim size!" dese her halde bakýþlarýmýzla derisini yüzerdik onun.

Ama namaz baþka. Sabah ezanlarý okunurken hâlâ orda olsaydým mataramdaki suyla abdestimi alýr, bir kapýnýn girintisinde namazýmý her halde kýlardým. Çünkü Allah'a baþvurmaya ihtiyacým vardý. Ve ortaokuldan beri namaz kýlýyordum. Lisemiz mescidliydi. Ýmkan olduðu sürece namazýmý  kýldým. 

Nisâ 101-103'teki ortam tipik bir cephe ortamý. Her an bir düþman baskýný bekleniyor, ميلة واحدة. Yani uyarý yukardan. Bu kadar gerçek. Bunu görün.

Salâtýn "1 kýyam + 1 secde"lik o uygulamasý ders olamaz. Cephede, Kuran dersi dahil, hiç bir ders olmaz. Allah'a SON DAKÝKA baþ vurusudur yapýlan. Yani namaz.

Devam edelim inþallah. Sevgi ile.



Selam,

Sevgili hasanakcay,

Hanidir izliyorum bu basligi ve sitenizdeki ayni konudaki basligini da..

Arapca'ya vakif olmadigimdan fazla bir gorus bildirmedim, hata yapabilirim endisesiyle...

Fakat okudugumda, keza Kuran meallerini de birden fazla kaynaktan okudugumda, ben bahsedilen ortamin bir savas ortami olmadigina kanaat getirdim. Tabi bu benim dusuncem, yanlislik payi da icerebilir. Bana burada bir hata var gibi geliyor.

Cunku "yeryuzunde dolasmak" tanimi, bir savas ortami cagristirmiyor.

Keza karsidaki belli bir dusman degil..

Yani kisaca peygamberimizin, 7/24 (bildik anlamda) savas halinde cephede olmadigi gercegini de kabul edersek, burada anlatilan, gercek anlamda bir savas degil(ornegin Canakkale Savasi), her an olusabilecek saldiri ihtimali sadece..

Yani olabilir de, olmayabilir de.. Bir kesinlik soz konusu degil.. %50..

Ayetin diger bolumunde, grubun icinde sen onlarin silahlarini alarak yapilacak eyleme(namaz veya baska birsey) katilmalarina izin ver denmis.

Oysa namaz kilmak icin, boylesi bir noktaya dikkat cekilmesine gerek yok bence...

Nedenine gelince iki secenek dusundum  ben kendimce;
1-Bildik anlamda bir vakit namazi gibi olsa, kisi silahini almis dahi olsa da, bunu ornegin bir secde halindeyken kullanmasi mantiken mumkun degil.. (haydi koruyan grubun, saldiri yapacak kisiyi gorememe ihtimalini de ortaya koyup dusunelim)

Cunku silahlarin(bu kilic da olabilir, mutlak surette bir tufek olmasi gerekmez sanirim)  alinmasi da emrediliyor, bu eyleme katilirken..

Yani yuzunuzu secdeye kapayacaksiniz ve ayni anda ates edeceksiniz veya kinindan cekip cikarip kilic sallayacaksiniz. Veya rukuya egileceksiniz silah kullanacaksiniz. Bu pek mumkun degil bence..

Keza namazda ayakta dururken de kullanmaniz mumkun degil, zira saldiri yapana ates etmek icin, onu gozlemeniz gerekir bu durumda secdeye bakip namazini kilmaniz da mumkun degil... Saga sola mi bakacaksiniz, namaz mi kilacaksiniz, kilici kinindan mi cikaracaksiniz?

Bu durumda, zaten namaz icin gerekli olan husu ortami yok olur.

Cunku etrafa, sagina soluna  bakarak namaz kilmaz insan..

Bu sebeple burada anlatilan mizansenin, ben bir bildik savas ortamindan ziyade, ornegin bir yerden bir yere yolculuk halinde iken, mola verilmis bir vakti anlattigini dusunuyorum.

 Ornegin, bir Kuran dersinde ezber sirasinda, kisi silahini ustunde veya elinde tasiyabilir. Bunda bir beis olmamali.

Zira ayetin ilerleyen kisminda deniliyor ki (ben birkac mealden kabaca anlattigimi yaziyorum)  saldiri yapacak kimseler sizin techizatinizi unutup birakmanizi isterler..

Simdi soyle dusunelim;

2-Kisiler veya gruplar, uzun yolculuklarda (o donem) dinlenme esnasinda techizatlarini ustlerinden cikarirlar yorgunluktan dolayi.. Ki bu rehavet surecidir. (Diger ayette gevsemeyin denilmesinin sebebi bu olsa gerek)

Oysa ayetin ilerleyen kisminda, yagmur ve hastalik sebebiyle silahlari almanin sart olmadigi vurgulaniyor.

Halbuki gunumuzden dahi biliriz ki , bacagini veya kolunun birinden yara almis bir insan dahi diger eliyle silah kullanir. Sadece iki kolunuda kaybetmis bir insan kullanamaz.(buda en kotu anlaminda bir ornek)

Malum peygamberimiz doneminde anti personel veya anti tank mayinlari veya bomba yoktu henuz..


Ayette ise hasta olma bahsi geciyor. Halbuki hasta iken de insan silah veya kilic kullanabilir. Yani yatiyor durumda dahi hasta olsa, silahini elde  tutabilir belli bir noktaya dogru... Bu durum bir yarali icinde gecerlidir ellerini ve gozlerini kaybetmedigi muddetce..

Keza yagmur da, silah birakmak icin bir gerekce degil bildigim kadariyla..

Veya siz askeri kokenden geldiginizi soyluyorsunuz bu yuzden bilirsiniz, katildiginiz cephede yagmur sebebiyle nasilsa dusman gelmez diye silah biraktiginiz oldu mu?
Biraktiysaniz hangi vakitte biraktiniz, dinlenme vakti veya savas esnasi?

Simdi;

Burada namaza iliskin celiski yaratan durum, bence;

1-yarali insan nasil namaz kilacak? Haydi kildigini varsayalim. Kilsa bile silah almasi veya almamasi neyi degistirecek?Cunku burada bir zorunluluk sunulmamis, yani almasalar da olur.

2-Hasta insan nasil namaz kilacak? Haydi bu insani da kilmis varsayalim. Ayni sekilde silahini almasi veya almamasi neyi degisterecek? Gene zorunluluk yok.


Diger ayette, bu eylem her ne ise (namaz veya ders vs.) bu bitince, otururken, yan yatarken veya ayakta iken Allah'i anmaktan bahsediliyor.

Simdi burada ben anliyorum ki, bir dinlenme molasi durumunda olusan, yapilan  bu eylem bittiginde, ornegin bir yururken(veya ayakta beklerken), bir yan yatarken (uykuya giderken ve uzanip dinlenirken vs.) de Allah'i anin diyor. Bu olsa olsa, dil ile zikretmek veya dua olabilir ki  bir nevi Kuran okumadir.

Ama ben kisisel olarak bu yapilan eylemin namaz oldugunu dusunmuyorum.
Dusunmememin sebebi de ustte saydigim ve koyulastirdigim gerekceler..

Ikincil olarak  namaz olamayacagini dusunmemin gerekcesi;

O donem Kuran ayetlerini ezber yapan hafizlardir. Gelen vahiylerin kaybolmamasi vs. icin..

Ancak peygamberimize belirli bir yerde, belirli saatte(randevulu sekilde) duzenli vahiy gelmediginden, bu kisilerin (hafizlarin) onunla birlikte dolastiklarini dusunmek sanirim daha dogru..Cunku seferi halde ezber yapmak, yazmaktan cok daha kolaydir.

Ve bu ayetlerde bahsedilen de, gene saldiri ihtimaline karsilik(gevsemeden ve gelebilecek saldiri ihtimalini goz onunde bulundurarak) bir dinlence esnasinda da yapilabilecek Kuran dersi veya benzeri bir eylem olabilecegini dusunuyorum.






__________________
sana iyi görünen bir başkasının kötüsüyse ona "gerçek" değil “düşün” denir. gerçekler değişmez ama düşün değişkendir.
Yukarı dön Göster sasha's Profil Diğer Mesajlarını Ara: sasha
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

2/273: Kendileri Allah'yoluna hasr edilmiş olduklarından, geçimlerini temin etmek için bir yola gidemeyen / bir arayış içerisine giremeyen fakirler için infakda bulunun!...

Lil-fuqarâî-l-lezîne uhsirû fî sebîlilléhi lé yestetî'ûne darben fi-l-ardi...

Maksadım infaktan söz açmak olmadığından ayetin hepsini buraya almadım.

Bu ayetin tefsiri ile ilgili açıklamaların da katkısıyla (ki bunların suffa ehli denilen 400 kadar muhacir olduğu yazılı) ben, Nisa 101'de sözü edilenlerin (ve karakol görevi gören), askeri sefer nedeniyle Resul'ün içilerinde bulunmaması durumunda, Resul'ün salatından geri kalan birlik olduğunu düşünüyorum. Bu suffa ashabı denilenler aynı zamanda devamlı olarak Resul'ün salatında bulunuyorlar ve aynı zaman da her an sefere hazır kıta bekletilen eğitimli bir birliktirler. Düşünün; halktan toplama derme çatma bir birlikle sayıları kendilerinden çok daha fazla ve daha donanımlı olan düşmanı yenebilirler miydi? Ve bunlar Resul'ün icra ettiği salatların/yaptığı Kuran derslerinin devamlı müdavimi olan kimselerdir. Sefere çıkmaları durumunda Resul'ün Kuran dersinden uzaklaşıyorlar, derslerden geri kalıyorlardı. İşte, "Ve izé darabtum fil'erdi fe leyse 'aleykum cunéhun en teqsurû min-es-seléti...: Sefere çıktığınızda salattan geri kalmanızda sizin için hiç bir mahsur yoktur." ayeti bunu söylüyor. 102'de ise aralarında Resul'ün bulunması durumunda, onlara salatı uyguladığında birliği ikiye bölmesi öneriliyor.

Muhabbetle. 

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
Saffet Metin
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 07 ekim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 672
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Saffet Metin

UlulElbab Yazdı:
bu nasıl iş ?

1300 yıl önce birileri yahudilerin adetlerini,kıyafetlerini ve İBADETLERİNİ

DİNE boca edecek....

Aradan 13-14 Asır geçtikten sonra onların ibadet Rituellerini Namaza DELİL diye sunacak...

Herhalde buna KARGAlar bile güler...Gerçekten Akıldan yoksun olmak lazım.

Yahudinin ibadeti ne kadar da NAMAZa benziyormuş...Eee?

Demek ki Namaz kılmak lazım...

Denize düşen yılana sarılırmış..ne diyelim:)

Demek ki Saduki olduğunuzu kabul ve tasdik ediyorsunuz.

Pipinizi kestirin,Başınıza sarık,Eşinize çarşaf elinize tesbih üzerine namaz...

Sunniliği bırakın daYahudi Mezheplerini bir araştırın görün


sevgi ile...



SEvgili Metehan,

Biz ne dedik, aylardır iletimizde.

Ben ayrıca bu işin failleri Ümeyyedir. Bunlar dini katletmiştir diye defalarca bağırdım.

Herkes beni ümeyye düşmanlığı yapmakla eleştirdi. Bazıları eleştiriyi de aştı.

Namaz sadukilerden, Zerdüştlerden, hindulardan gelmedi. Hepsinin ibadetlerinde namaza benzer şekiller var.

Ben sabah ve akşam ikiydi. Beş yapıldı. Sünnetler, vitirler, nafileler eklendi dedim. Bir kuvvet bunu Karl Marx ın dediği gibi halkın afyonu yaptı.

İstediğinizi söyleyin , Namazın delili Nisa 101-102 dir. İsmi de vakti de Nur 58 dir. Bitti.  Ayrıca Hz. Ömerin ve Hz. Alinin öldürülmesi tarihsel hadiseleri var.


Var işte öyle putdüşmanları, öyle kıvırıyor olmuyor, böyle kıvırıyor olmuyor. Apaçık ingilizceyi bilerek bilmeyerek yanlış tercüme ediyor falan. Neymiş. Kabe putmuş. Bizde Arabın putuna dönerek ibadet ediyormuşuz. Bİz putperestmişiz.

Ben sünni, şii falan değilim. Namaz kılan bir hanifim.
Namaz kılmazlığı hanifliğin şartı haline getirmeyin.

Bizim o sünni arkadaşlarımızdan farkımız, onların hadislere kayıtsız şartsız inanması (çoğuda iyi niyetle, dini konularda yeterli araştırma yapmadıklarından, meal okumadıklarından) , bizim ise Kur'ana arzederek inanmamızdır. O zaman da yalan hadisler  duvara tutmamış sıva gibi dökülmektedir. % 90 ı böyle gitmektedir.

Sen ve bazı arkadaşlarımız kafa yormayıp baştan reddetiyor. Böyle olunce bende değil, ama ilmihal müslümanlarında şüphe ve tepki yaratıyorsunuz.

Demek ki Saduki olduğunuzu kabul ve tasdik ediyorsunuz.

Ne münasebet. BEn Namaz kılan bir hanifim. O senin dediğin Saduki olayını da neredeyse 1983 lerden beri biliyorum.  Ama anlatamıyorum. Faydalı olacağını bilsem sakal bırakacağım.

 


Pipinizi kestirin,Başınıza sarık,Eşinize çarşaf elinize tesbih üzerine namaz...

Sarık, çarşaf ve tesbih ve nafile namazda fazilet aramıyorum. Eşim modern giyimlidir.  Sabah ve Akşamdan başka kılmıyorum. Bu namazlarımı da Allahla diyalog kurduğum bireysel psikolojik bir ibadet olarak bakıyorum.

Pipi kestirmeye gelince, Yahudilerde bu zorunlu. TEvratta var, İncilde, Kur'an da yok. Hatta hadis te kadın sünnetinden bahsetmiş te erkek sünnetinden bahsetmemiş.  Araplarda varmıydı, yokmuydu kesin bilemiyorum. Ama şöyle bir mantık yürütüyorum. Olmasa idi de sonradan zorla eklenmiş bir şey olsa  buna toplumdan tepkiler olur , en ufak bir zayıf hadis şeklinde bile olsa bir dokundurma görürdük. Böyle bir şey görmedim.  OLaya dinden ziyade bir gelenek olarak bakıyorum. Aynen türban gibi.

Sunniliği bırakın da
Yahudi Mezheplerini bir araştırın görün .

 

Yahudilik, Hristiyanlık , Zerdüştlük, Hinduism, Budizm den İslama sınraki asırlarda çok şey girmiştir. Ama İslamın aslı Allahın vahyi Kur’andır.  Bunların farkındayım. Bütün iletilerimde bunları dile getirdim.

Sünniliği bırakmak öyle bıraktım gitti ile olmaz. Bilinç ile yapılmayan bir şeyin kimseye faydası olmaz. İnsanlar Allahın emirleri ile Arap adetlerinin  bilinçli şekilde ayrdına varmalıdır.

Lütfen o alaycı üslubunuzu bırakın. Bununla bir yere varamazsınız.

İnsanların  namaz kılıp kılmaması benim sorunun değil. Kılıyorsa bilinçli kılsın, dine laf getirmesin. Kılmıyorsa yine bilinçli kılmasın. insanları putperestlikle suçlamasın.

Akıl yoksunluğu tipi ifadeler aşırı. Şimdi ben bir Hinduya , kardeşim o güzelim inekler yenmez mi desem veya bir hristiyan müslümanlara, siz domuz yemiyorsunuz, yeterince protein almıyorsunuz. O domuzlar yenmez mi, siz akıl yoksunumusunuz falan dese, veya  desek uygun olur mu, yakışık alır mı ?

inanç ibadet kavramları üzerinde çalışabiliriz, eleştirebiliriz. Ama ibadet edenleri küçük göremeyiz, akıl yoksunluğu izafe edip aşağılamayız. Bunların bir farkında olun herşeyden önce.

Bir de kendi adınıza konuşun. Okuyucuya bozuk plak gibi geliyor ifadesini siz ne sıfatla kullanıyorsunuz. Okuyucunun avukatı mı sın, sitenin moderatörü falan mı sın. Psikolojik sindirme mi.  Ne.

Benim bir fikrim var, duruşum var. Siteye girdiğimden beri belli bir şeyi delilleri ile savunuyorum. Benim gibi bir kaç tane sert arkadaş var. Ebukerem gibi, sen gibi, Hasanakçay, Haktansapmaz, Hasanöktem gibi.

Ben her siteyi, her görüşü okurum. Anlamaya çalışırım. Katılırım, katılmam o ayrı konu. Katıldım mı o bilgiyi de dağarcığıma koyarım. Birikim böyle olur.

Ben herkesin yazısını okurum. Bakıyorum da, Anlaştığımız konular neredeyse % 85-90 mesabesinde. (Ebukerem ile bile )  

Namaz varmı yok mu, Laik devlet, laik hukuk , M.Kemal A. konusunda anlaşamıyoruz. Bunlar kimine göre çok büyük ayrılık, bana göre değil.


Çünkü ben dine vicdani kanaat olarak bakıyorum ve herkesin vicdani kanaatinin farklı olmasını doğal karşılıyorum.



Herkese selamlar,




__________________
Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
Yukarı dön Göster Saffet Metin's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Saffet Metin
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

"İstediğinizi söyleyin , Namazın delili Nisa 101-102 dir. İsmi de vakti de Nur 58 dir. Bitti.  Ayrıca Hz. Ömerin ve Hz. Alinin öldürülmesi tarihsel hadiseleri var.
Sarık, çarşaf ve tesbih ve nafile namazda fazilet aramıyorum. Sabah ve Akşamdan başka kılmıyorum. Bu namazlarımı da Allahla diyalog kurduğum bireysel psikolojik bir ibadet olarak bakıyorum. " Saffet Metin

Nisa 101-102'de anlatılan bireysel namaz mı? Birliği/cemaatı ikiye bölmek niçin? Namazı ne diye Allah'ın Resulü kıldırsın? Nasılsa bireyseldir namaz, her birey fırsat bulduğu an dilediği yerde kılar namazını, hem "1 kıyam + 1 secde" değil mi Nisa 101-102'deki namaz! 

Muhabbetle. 

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

"Ben ayrıca bu işin failleri Ümeyyedir. Bunlar dini katletmiştir diye defalarca bağırdım.
Herkes beni ümeyye düşmanlığı yapmakla eleştirdi. Bazıları eleştiriyi de aştı.
Namaz sadukilerden, Zerdüştlerden, hindulardan gelmedi. Hepsinin ibadetlerinde namaza benzer şekiller var.
Ben sabah ve akşam ikiydi. Beş yapıldı. Sünnetler, vitirler, nafileler eklendi dedim. Bir kuvvet bunu Karl Marx ın dediği gibi halkın afyonu yaptı.
İstediğinizi söyleyin , Namazın delili Nisa 101-102 dir. İsmi de vakti de Nur 58 dir. Bitti.  Ayrıca Hz. Ömerin ve Hz. Alinin öldürülmesi tarihsel hadiseleri var. 
Sen ve bazı arkadaşlarımız kafa yormayıp baştan reddetiyor. Böyle olunce bende değil, ama ilmihal müslümanlarında şüphe ve tepki yaratıyorsunuz.

Pipi kestirmeye gelince, Yahudilerde bu zorunlu. TEvratta var, İncilde, Kur'an da yok. Hatta hadis te kadın sünnetinden bahsetmiş te erkek sünnetinden bahsetmemiş.  Araplarda varmıydı, yokmuydu kesin bilemiyorum. Ama şöyle bir mantık yürütüyorum. Olmasa idi de sonradan zorla eklenmiş bir şey olsa  buna toplumdan tepkiler olur , en ufak bir zayıf hadis şeklinde bile olsa bir dokundurma görürdük. Böyle bir şey görmedim.  OLaya dinden ziyade bir gelenek olarak bakıyorum. Aynen türban gibi." Saffet Metin

 

Peki bu "ikiydi beş yapıldı..." iddianı destekleyen zayıf da olsa bir hadis gördün mü?

Muhabbetle.

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
Saffet Metin
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 07 ekim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 672
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Saffet Metin

SAyın haktansapmaz,

Orada cemaatle namaz var. Ama insanlar yolda izde , yalnızken falan bireysel kılabilir. O kişinin tercihidir. 

Ben Cuma dışında bazen camiye de giderim.  Oralarda elbetteki eleştirilecek konular var. Camilerdeki yazılar, din adamları, cemaat, genel anlayış gibi . Ama bu, oralardan kaçmam, sıkıntı duymam, boğulmam için bir sebeb değil. 

Bakın sizin Kur'an dersi olayınız bana ters gelmiyor.

1981 yılı ramazanı idi. O zamanlar Ramazanda teravih kılardım. Gittiğim caminin alt katında ayrı bir cemaat yeri vardı. Orada hatimle teravih namazı kıldırılıyordu. Buna bir ay devam ettim. Ama canım da çıktı.

İşte o zaman düşündüm. Arapçayı sizin kadar bilse idim, bu namaz bana  sıkıntı vermeyecek, dediğiniz gibi bir Kur'an dersi olacaktı. Arapça bilene Namaz da  Kur'an dersidir. 

Sıkıntı ibadetin Arapça olması, ve Arap olmayanlara Kur'an kültürü katmaması. Çözüm ya Kur'an Arapçası  öğreneceksin, Ya ibadeti Türkçe yapacaksın, ya da bildiğin surelerin Türkçelerini de öğrenip ne dediğini bilerek okuyacaksın ki bir fayda versin. Şİmdilik üçüncü şıkkı uyguluyorum ki, okuduğum Kur'an bir fayda versin diye.  Namazdan gerçekten bir zevk alayım diye.

O zamanın lideri Hz. Peygamberdi. Yanında bulunan topluluğa o kıldırdı. Şimdi Kur'an bilen kendine güvenen herhangi biri kıldırabilir. Bireysel de kılınır. Mahsuru yoktur. Camide kılınmasının öğütlenmesinin amacı Hoca Kur'andan daha çok kısım okur, sen bireysel olarak bilmezsin. Hoca dan kur'an dinle ki, Kur'an dan faydalan. Tabii bu Araplar için geçerli, Arap olmayanlar için değil.

Maalesef uygulanan körükörüne taklid olduğu için bir şeyin nedenine , niçinine pek dikkat edilmiyor.


Herkese selamlar,








__________________
Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
Yukarı dön Göster Saffet Metin's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Saffet Metin
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Saffet Metin:

"Faydalı olacağını bilsem sakal bırakacağım."

 

Saffet Bey,ben epeyce faydasını gördüm ve görmekteyim..Size de tavsiye ederim,zaten yaşınızda kemale ermiş..Selamlar.

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
Saffet Metin
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 07 ekim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 672
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Saffet Metin

Sayın Abdurrahman abi,

 Aşağıdaki hadisleri ihya.org sitesi Kütübü Sitte hadisleri içinden veriyorum. Hadis numaralarından kontrol edebilirsin.

Fasil : NAMAZ BÖLÜMÜ

Konu : Öğle Ve İkindi Namazları

Ravi : İbnu Abbas Hadis :

Resulullah`ın öğle ve ikindi namazlarında kıraatte bulunup bulunmadığını bilmiyorum. HadisNo : 2551 

Şimdi ibn_i Abbas gibi peygambere çok yakın, Bütün medine devrinde onla olmuş, muksirundan bir Ravinin böyle bir şey demesi kabul edilemez. İbn_i Abbas sıradan bir kişi değildir. Peygambere çok yakındır ve Amca oğludur. Bu benim için Öğle ve ikindinin olmadığının bir delilidir.

: NAMAZ BÖLÜMÜ

Konu : Namazın Vakitleri

Ravi : Es`ad İbnu Sehl İbnu Huneyf

Hadis : Biz Ömer İbnu Ahdilaziz (ra) ile öğleyi kıldık. Sonra çıkıp Hz. Enes İbnu Malik (ra)`in yanına gittik. Varınca onu ikindiyi kılıyor bulduk. Ben kendisine: "Ey amcacığım! Kıldığın bu namaz da ne?" diye sordum. Bana: "Bu, ikindi namazıdır. Ve bu Resulullah (sav)`la beraber kıldığımız namazdır" dedi. (Kaynaklar önceki ve müteakip 1`er hadisi de kapsarlar) HadisNo : 2384

Şimdi Enes Bin Malik Muksirundan bir ravidir. Ömer İbnu Abdülaziz 720 miladi yılında ölmüştür. Enes bin Malik Peygamber Medineye hicret ettiğinde onun hizmetine verilmiş çocuklardan biridir. Şimdi Ömer bin Abdülaziz devrinde 100 yaşının üstündedir. Ve o devrin insanlarının ikindi namazından haberi yok, Enes bin Maliki ikindi kılar görünce şaşırıyorlar. O da ben bu namazı peygamberle kılmıştım diyor. Bunlar olacak şeyler değil. Benim için Öğle ve ikindinin olmadığının kanıtı. BU namazların peygamber devrinden beri sürekli kılınmadığının, sonradan eklendiğinin kanıtı.

İhya org ta hadis numaralarını vererek kontrol edebilirsiniz.  Bir de Abdurrahman El Cezeri nin Dört Mezhebin Fıkıh kitabı diye bir kitabı vardı. Hilmi Ege çevirisi. Birinci cildinde namaz bölümünde. Orada öyle bir ifade vardı., hatırlıyorum.  Peygamber güya Namaz iki idi ama beşe çıkarıldı gibi bir şey demişmiş.   Kitap elimde değil. Olsaydı sayfasını ve ifadesini söylerdim.  Kitap elinde olanlar araştırırsa böyle veya buna benzer bir ifadeye kitapta rastlayabilirler.
Herkese selamlar,



__________________
Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
Yukarı dön Göster Saffet Metin's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Saffet Metin
 
el_turki
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 15 mayis 2008
Gönderilenler: 425
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı el_turki

şimd bu snein delil olarak sunduğun hadis:
 

Hadis : Biz Ömer İbnu Ahdilaziz (ra) ile öğleyi kıldık. Sonra çıkıp Hz. Enes İbnu Malik (ra)`in yanına gittik. Varınca onu ikindiyi kılıyor bulduk. Ben kendisine: "Ey amcacığım! Kıldığın bu namaz da ne?" diye sordum. Bana: "Bu, ikindi namazıdır. Ve bu Resulullah (sav)`la beraber kıldığımız namazdır" dedi. (Kaynaklar önceki ve müteakip 1`er hadisi de kapsarlar) HadisNo : 2384

şimdi buda aynı hadisin bir başka şekli açıklayıcı şekli :

413. ...Alâ b. Abdurrahman şöyle demiştir:

Öğle namazını kıldıktan sonra Enes b. Mâlik'in yanına girdik. Enes kalktı ve ikindi namazım kıldı. Namazını bitirince namazı erken kıldığını söyledik  -yahut o söyledi-  Bunun üzerine Enes şu cevâbı verdi:

Resûlüllah (s.a.)i Bu (güneş sararıncaya kadar geciktirilen ikindi namazı) münafıkların namazıdır; bu münafıkların namazıdır, bu mü­nafıkların namazıdır. Onlardan biri güneş sararıp şeytanın boynuzla­rı arasına -veya boynuzları üzerine- girinceye kadar oturur. (Sonra) kalkar ve (kuşun yem gagaladığı gibi) dört rekât namaz kılar. O na­mazda Allah'ı çok az zikreder" derken işittim.

Açıklama

Hadisin, Resûlüllah (s.a.)ın sözüne kadarki kısmının Müslim'deki rivayeti şu şekildedir:

"Alâ (öğle namazından çıktıktan sonra) Basra'daki evinde Enes b. Mâ­lik'in yanına girdi. Enes'in evi Mescid'in yakınında idi. Alâ dedi ki: Enes'in yanına girdiğimizde, "ikindiyi kıldınız mı?" diye sordu. "Öğleden henüz çıktık" dedik. "Kalkın ve ikindiyi kılın" dedi."

Hadiste zikri geçen "güneşin şeytanın boynuzları arasına girmesi"nden' maksadın ne olduğu hususunda Hattâbî beş ayrı görüş nakletmiştir. Nevevî de bu konudaki bazı görüşlere işaret etmiş ve esah olanın, terkibin hakiki mânâsında kullanılmış olmasıdır, demiştir.

Şu var ki bundan muradın, ikindiyi geciktirmenin, şeytanın süsle­mesi ve gayreti ile olmasıdır. Şeytanın namazı vaktinde kılmayı engellemesi, boynuzlu hayvanın müdafaasına benzemesi yönünden bir temsil olması da­ha uygun olmalıdır.

"Dört rekatı gagalamamda tâdil-i erkânına ve huşuuna riâyet etmeden sür'atle yatıp kalkmadan kinayedir. Bu şekilde namaz kılan kişinin alel­ade inip kalkması, tavuğun yem yemesine benzetilmiştir. İkindi namazın­da sekiz tane secde olduğu halde, "dört gagalama"ile ifade edilmesi, her iki secdenin bir rekat itibar edilmesi sebebiyledir.

Peygamber'in bu şekildeki namaz için "bu münafıkların namazıdır" bu­yurması, özürsüz olarak ikindiyi geciktirmeyi zemmetmektedir.

İkindi namazını eşyanın gölgesi bir misli olduğu zaman kılmayı efdal görenler, görüşlerini bu hadisin takviye ettiğini söylemektedirler.

 

görüldüğü gibi şaşırılan şey ikindi namazı değil...namazın vaktidir...öğlen namazından yeni çıkılmış enes in evide mescidin yanındaymış....enesin yanına gidiklerinde enesi namaz kılarken görünce şaşırmışlar.kılınan namazın ne namazı olduğunu anlayamamışlar.öğlen desen değil çünki öğlenden daha yeni çıkmışlar.ve bilemedikleri namazda işte bu namaz olmuş.lütfen olayları krıştırmayalım..

verdiğin iki hadis de öğle ve ikindinin olmadığına asla ve asla delil olmaz...ama asla ve asla...en iyi başka deliller bul..yada DOĞRUYA TABİİ OL...

NOT:Uzun alıntılar ile konuyu dağıtmayalım.



__________________
De ki: «Ey ehl-i kitap! Tevrat'ı ve İncil'i ve size Rabbiniz tarafından indirilmiş olanı ikame edinceye kadar hiçbir şey üzerinde değilsinizdir.» ALLAH HERŞEYİN EN DOĞRUSUNU BİLİR.
Yukarı dön Göster el_turki's Profil Diğer Mesajlarını Ara: el_turki
 
Saffet Metin
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 07 ekim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 672
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Saffet Metin

Sayın el-turki,

Üşenmemişsin. Çok ta uzun yazmışsın.
Gayretini takdir ediyorum.
Ayrıca inancındaki samiyetin de bir delili.

Acaba dediğim "Dört Mezhebin Fıkıh Kitabı"  Abdurrahman El Cezeri. Çeviren Hilmi Ege .  SAnırım 1983-84 lerde basılmış bir kitab.  SEnde var mı ?


Şİmdi 

“Peygamber size ne verdiyse onu alın. Size ne yasak ettiyse ondan sakının” 152buyurmaktadır.  

Bu HAşr Suresinden  yedinci ayettir. 


Haşr 7

Allah'ın, (fethedilen) memleketlerin ahalisinden savaşılmaksızın peygamberine kazandırdığı mallar; Allah'a, peygambere, onun yakınlarına, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara aittir. O mallar, içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir servet (ve güç) haline gelmesin diye (Allah böyle hükmetmiştir). Peygamber size ne verdiyse onu alın, neyi de size yasak ettiyse ondan vazgeçin. Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz, Allah'ın azabı çetindir


Konu savaştan elde edilen ganimetlerle ilgili, peygamberin paylaştırmasını beğenmeyenler ile ilgilidir.  Yoksa sünnete uymak ile ilgili değil. 

Bu ayeti ehl-i Sünnet arkadaşlarımız, peygamber sünnetine uymaya delil olarak getirmektedirler kitaplarında. Halbuki Haşr 6 ve Haşr 7 yi tam okusalar böyle olmadığını anlayacaklardı. 

Neyse bu konular önceden de çok tartışıldı.

Her konuya bir ayet ve bir hadis ten delil getirmek Şafii nin metodolojisi olarak tarihe geçti ve bütün mezhepleri derinden etkiledi. Şafii den sonra herkes bir konuda hadisten bir delil getirmeye çalıştı ve bugüne geldi.

Şafiiye kadar böyle bir yaklaşım hiç yok demeyelim ama zorunlu değildi. Ama ondan sonra zorunlu addedildi. Ondan sonra da Hadisler neredeyse Kur'anın yerini aldı.

Bugün en azından Kur'anı anlamaya çalışıyoruz. Kur'anın üstündeki örtüyü kaldırmaya çalışıyoruz.

Kur'anda bildirilmeyip te daha çok hadis kaynaklarında anlatılan şeyleri en azından bir farziyyet olarak düşünmüyoruz. 

Mezheplerde maalesef bazı konularda sünnet ile farziyyet konulmaktadır ki, öğle, ikindi, yatsı namazları Kur'anın koyduğu farziyyet değildir. Kur'an Sabah ve Akşam namazını emretmiştir.


Herkese selamlar,

 



__________________
Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
Yukarı dön Göster Saffet Metin's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Saffet Metin
 

<< Önceki Sayfa 39 Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats