Yazanlarda |
|
malik bin nebi Uzman Uye
Katılma Tarihi: 24 kasim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 439
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Merhabalar,
Kur'an mushafı ölümden sonrası için şu delilleri sunar,
Ölü toprağın yağmurla ekin verir hale gelmesi,(Bunu benliğin işlevsel hale gelmesi gibi düşünenler de olabilir.)
M. Esed Hani İbrahim, "Ey Rabbim! Ölüye nasıl hayat verdiğini bana göster!" demişti. O da, "Yoksa inancın yok mu?" diye sormuştu. (İbrahim) cevap vermişti: "Hayır, ama (görmeme izin ver) ki kalbim tamamen mutmain olsun." "Öyleyse" demişti Allah, "Dört kuş al ve onlara sana itaat etmeyi öğret; sonra onları (etrafındaki) her tepeye ayrı ayrı sal; sonra da çağır: uçarak sana gelecekler. Bil ki Allah her şeye kadirdir, hikmet sahibidir."
İlk kez yaratan ikinci kez yaratamaz mı diye de düşünülebilinir,
Ben İbrahim'in olayı üzerinde durmak istiyorum,
Bir dönem yokluk üzerinde düşünürken, hiç bir varlığın yok edilemediğini ancak dönüştüğünü görmüştüm bunu cin13 kardeş ile paylaştığımda fizikteki böyle bir kural olduğundan bahsetmişti,
sonra şunu sormuştum,
"geçenlerde gene Sri Lankadaydım gene bir budist tapınağına gidemedim lakin bir budist rahiple resim çektirme imkanım oldu :), kötü insanlar tekrar tekrar dünyaya gelir bu onların cezasıdır iyilerse tekrar dünyaya gelmez öldükten sonra yokluğa geri dönerler, senin boşluktaki enrji dalgalanlamarı ve neticesindeki patlama olayını da okuyunca budist arkadaşımın söylediği aklıma geldi :),boşluktaki başlangıcımız tekrar boşlukta son buluyor mu acaba, bir de sevgili cin13 kardeşim fizikte şöyle bir kaide var mıdır, hatırlarsan bir dönem sana yok diye bir şey yoktur ana mesajlı bir ileti göndermiş onun üzerinde konuşmuştuk sen de bunun bilimsel bir kaide olduğundan bahsetmiştin, nı anlattığın boşluktan başlayan yaratılış olayını da düşününce yaktığım kağıdın o boşluğa geri mi döndüğünü düşünmeye başladım, madde başlangıcına mı dönüyor??? bilimsel bir kaide var mıdır bununla ilgili,"
kendisi de bana şu cevabı vermişti,
"Bir kağıdı yaktığınızda, kağıdı oluşturan moleküller oksijen molekülü ile tepkimeye girerek çoğunlukla gaz ve bir miktar katıdan oluşan yeni molekülleri oluştururlar. Bu tepkime ısı veren(ekzotermik) bir tepkime olduğu için ısı hissederiz. Yani bir gram dahi madde kaybolmaz.
Örneğin, metan gazını yakarsak ( yani oksjen ile tepkimeye sokarsak) karbondioksit ve su oluşur. Hiç madde ya da kütle kaybı olmaz. Madde yok olmaz, yokluğa, boşluğa dönmez.
Bütün kimyasal reaksiyonlarda kütle korunur"
:) sonra kendisine özelden E=mc2 formülünü sormuştum o sıralarda ölümden sonrasını düşünüyordum, michael jackson'un cenazesi ile ilgili bir tv porgramı izlerken duymuştum formülü, enerji maddeye madde enerjiye dönüşür formülü diyordu, bu formülde İbrahimin dört kuşunu gördüm, formülü açması anlatması için cin13 kardeşe sorduğumda şu cevabı aldım,
"Enerji, kütle eşitliği vardır. Durgun kütle enerjilerini karşılayabilecek duruma geldiklerinde reel parçacıklar oluşur. Karşılayamacak durumdalar ise boşluktan enerji borç alarak sanal parçacıklar oluşur.
Boşluktan enerji borç alınarak parçacıklar var oluyor. Sonra, bu parçacıklar bir süre var olduktan sonra yok oluyorlar. Boşluktan varlığa, varlıktan boşluğa sürekli dönüşüm var."
Aslında en başta madde boşluğa dönmez derken madde konusunda haklıydı ama benim bu konuların cahili olmam nedeni ile madde derken neye madde diyorum enerji derken neye enerji diyorum :) bilmediğimden kendisi normal tanımlardan haraket etmişti ki doğal olan buydu,
Kısaca İbrahimi kuşları misali ile Muhammed resul'ün anlattığı şey aslında daha sonra Einstein'ın E=mc2 (enerji maddeye madde enerjiye dönüşür) formülü olduğunu düşünüyorum,
Boşluk ve varlık arasındaki döngüyü ifade ettiğini ama dönem şartları gereği anca bu temsili anlatım ile bunu yapabileceği ve dönem şartları açısından anca kelimeleri bu şekilde kullanabildiği için bu yolu seçtiğini düşünüyorum,hatta varlıktan boşluğa dönüşteki varlık alanına ikinci dönüş için ki duruma da berzah alemi dediğini düşünüyorum,
Boşluk => varlık alanı => boşluk => ikinci varlık alanı
(boşlukta ki durum berzah alemi, sonrasında ikinci hayat formu)
fizik kuralları için yaptığı açıklamalar için cin13 kardeşe teşekkürler,
Kur'an dilinde genelde tartı, kabirden çıkış, hesap, gibi anlatımların hepsinin temsili olduğunu düşünüyorum, sistemin kurallara bağlı olduğunu ve doğal akış içerisinde işleyeceğine inanıyorum, kabirleri olmayan, kül olan, hayvanlar tarafından yenen toprağa karışan insanların kabirleri, insanlık tarihinden bu yana dek insan sayısı alana vurulunca, alandan fazla olacağı için, muhammedin kabir derken de varlığın boşluğa dönük ilk döngüsünü ifade ettiği kanısındayım burdaki süreyi de berzah olarak ifade ediyor, sonrasını da ikinci hayat formu,
Aynı zamanda kur'anda ifade edilen ahiret'in / sonrakinin micro anlamda insanların sebep sonuç zincirinde işleyen dünyayı anlattığını düşünüyorum, kabirin uykuyu, hesabın vicdanı, cennetin vicdani rahatlık, azabın vicdan rahatsızlığı.
Genel düşüncelerim bunlardır, konuya yapacağınız eleştirileri dinlemeye hazırım,
Esen kalın,
Sevgilerimle
__________________ bildiklerimizle değil yaptıklarımızla, ellerimizin neleri ile değil hayatlarımızın nasılları ve nedenleri ile,,,
Beni bir yere oturtmaya çalışmayın,çünkü ben bir yerde oturmuyorum, sadece yürüyorum
|
Yukarı dön |
|
|
asım Uzman Uye
Katılma Tarihi: 14 agustos 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 1700
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
şeyh bedreddini anmamak olmaz...
şöyle der...
Şeyhe göre
dünya ve ahiret farklılığı itibaridir. Ruhlar ve diğer soyut varlıklar
bedenle tamamen ayrı ve ilişkisiz değildir. Somut âlem tümden kalkarsa
ruhlar da kalmaz. Dünya ve ahiret, cisim ve ruh birbirine paralel
olarak öncesiz ve sonrasızdır. Cisimsel haşr (ruhun bedenlenmesi)
yoktur. Ölmüş olan bedenin parçalarının yeniden bir araya gelmesi
mümkün değildir. Deccal ve Dabbetu’l-Arz (yerden çıkıp konuşacak olan
canlı) gibi beklenen kıyamet alametleri şimdiye dek olmadı, bundan
sonra da hiç olmayacaktır. Cennet ve cehennem, dünyadaki iyi ve kötü
davranışların ruhlardaki acı ve tatlı görünümlerinden (yani eylemlerin
manevi biçimlerinden) ibarettir.” Şeyhe göre insanı Hakk’a ve
doğruya götüren her şey melek, insanı yanlışa, günaha sürükleyen ve
insanın damarlarında dolaşan şehvet güçleri de şeytandır.
__________________ O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
|
Yukarı dön |
|
|
HAKgelenek Uzman Uye
Katılma Tarihi: 05 ocak 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 611
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
selam,
O gün (Allah) onlara seslenerek: 'Gönderilen (elçilere) ne cevab verdiniz?' der. kasas 65
O gün, zulmeden, ellerini (hınçla) ısırarak (şöyle) der: 'Ah keşke, elçiyle birlikte bir yol edinmiş olsaydım,' furkan,27.
İşitmedikleri halde işittik diyenler gibi olmayın. enfal 21
"Ey Rabbimiz! Bir çağırıcının, "Rabbinize inanın!" diye imana çağırdığını işittik ve iman ettik. Ey Rabbimiz! Günahlarımızı bağışla bizim. Kötülüklerimizin üstünü ört ve bize iyilerle birlikte ölmek nasip et." Âl-i İmrân 193
__________________ Nahl.6:Bir güzellik de vardır onlarda sizin için: Sabah saldığınız sırada, akşam topladığınız sırada. Ve lekum fîhâ cemâlun hîne turîhûne ve hîne tesrehûn
|
Yukarı dön |
|
|
ebukerem Ayrıldı
Katılma Tarihi: 21 mart 2009 Gönderilenler: 483
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
ee sonuç?
yani cennet cehennem yok mu? hesap yok mu? "boşluk" dediğin formdaki vicdan azabı ya da rahatlığı ne demek? azap ve ödül mü? boşlukta vicdan denen şey ne formunda, nerede, ben yoksam vicdanım ne ola ki? ikinci varlık alanı dediğin nerede? dünya da mı?
Malik sen Hindu ve Budist karışımı bir dine mi iman ediyorsun?
bütün çağlar boyu inen vahyin insanların temel sapması günahlara dalmasının altında yatan temel sebep olarak gösterdiği YENİDEN DİRİLME ve AHİRET HAYATI ( cennet - cehennem ) NI REDDETMELERİ YALAN MI diyorsun?
kardeş sen ne demek istiyorsun, ıkınıp sıkınma, kasma, açık açık yaz da ona göre konuşalım. boyutun, zekan, aklın bizden fazla, anlayamıyoruz derdini, kabız oldun zannediyoruz üzülüyoruz. hele bi bizim anlayacağımız dilde basitlikde de derdini de tam anlayalım be kardeşim.
vahiy yoktur, akleden ilham eden insan vardır, cennet cehennem yoktur reenkarnasyon vardır, aha bunlar gibi ilkokul seviyesinde anlat ki anlayabileyim ona göre konuşayım.
selam ile.
__________________ yalnız Allah'a teslim ol ve şahitliği dosdoğru yap...
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam,
Hac,5 : Ey insanlar! Eğer yeniden dirilmekten şüphede iseniz, şunu bilin ki, biz sizi topraktan, sonra nutfeden, sonra alakadan (aşılanmış yumurtadan), sonra uzuvları (önce) belirsiz, (sonra) belirlenmiş canlı et parçasından (uzuvları zamanla oluşan ceninden) yarattık ki size (kudretimizi) gösterelim. Ve dilediğimizi, belirlenmiş bir süreye kadar rahimlerde bekletiriz; sonra sizi bir bebek olarak dışarı çıkarırız. Sonra güçlü çağınıza ulaşmanız için (sizi büyütürüz). İçinizden kimi vefat eder; yine içinizden kimi de ömrün en verimsiz çağına kadar götürülür; ta ki bilen bir kimse olduktan sonra bir şey bilmez hale gelsin. Sen, yeryüzünü de kupkuru ve ölü bir halde görürsün; fakat biz, üzerine yağmur indirdiğimizde o, kıpırdanır, kabarır ve her çeşitten (veya çiftten) iç açıcı bitkiler verir.
Subhanallah...
bu ayetteki YARATILMA süreci TOPRAKTAN itibaren başlıyor...
önceleri Adem a.s. ın topraktan yaratılması olarak algılardım...
Az önce namaz kılarken, bu konu ile ilgili düşünüyordum..
ölümden sonra yeniden dirilme yani...
ve şunu farkettim Allah'ın izni ile...
biz gözümüzün önünde her yeni DOĞUMda yaratılışı fark etmemişiz ki, tam olarak..
bir bebek TOPRAKTAN nasıl başlar yaratılmaya?
nutfe (sperm) nasıl oluşur?
Yediğimiz besinlerden..
Besinler ise TOPRAKTAN...
bizler hep aşılanmış yumurtadan sonra TAKİP ediyoruz doğum sürecini...
ancak o bebeğin oluşumuna katkı sağlayan sperm ve yumurta..
bu temel bileşenler sürekli YENİDEN üretilir vücutta...
Vücudun üretim için gereksimim duyduğu temel besin maddeleri de TOPRAKTAN gelir...
Subhanallah..
Selamlar,
|
Yukarı dön |
|
|
hakka dogru Katilimci Uye
Katılma Tarihi: 04 ocak 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 78
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selamlar
Malik bey düşündüklerine %100 katılıyorum.Ahiret bize gayb tır.Kuranda anlatılanları soyut olarak düşünürsek aynı yere çıkarız.
Vicdan azabı küçük değil en büyük azabtır.
Ama yine de en doğrusunu Allah bilir.
__________________ İlim Çinde de olsa alınız.
|
Yukarı dön |
|
|
mistikbalim Uzman Uye
Katılma Tarihi: 17 agustos 2009 Yer: Turkiye Gönderilenler: 401
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
HAKgelenek Yazdı:
selam,
O gün (Allah) onlara seslenerek: 'Gönderilen (elçilere) ne cevab verdiniz?' der. kasas 65
O gün, zulmeden, ellerini (hınçla) ısırarak (şöyle) der: 'Ah keşke, elçiyle birlikte bir yol edinmiş olsaydım,' furkan,27.
İşitmedikleri halde işittik diyenler gibi olmayın. enfal 21
"Ey Rabbimiz! Bir çağırıcının, "Rabbinize inanın!" diye imana çağırdığını işittik ve iman ettik. Ey Rabbimiz! Günahlarımızı bağışla bizim. Kötülüklerimizin üstünü ört ve bize iyilerle birlikte ölmek nasip et." Âl-i İmrân 193
|
|
|
VURULDUM...
__________________ bekir
dediğin gibi Allah'ım
aynen; yar, rab...
|
Yukarı dön |
|
|
mistikbalim Uzman Uye
Katılma Tarihi: 17 agustos 2009 Yer: Turkiye Gönderilenler: 401
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
hakka dogru Yazdı:
Selamlar
Malik bey düşündüklerine %100 katılıyorum.Ahiret bize gayb tır.Kuranda anlatılanları soyut olarak düşünürsek aynı yere çıkarız.
Vicdan azabı küçük değil en büyük azabtır.
Ama yine de en doğrusunu Allah bilir. |
|
|
allah BİLİR o ALİMDİR ama sı yine si tamamı da sı yoktur işte malik kardeşinin ve senin kaybettiğiniz yer allah cennet ve cehenneme somut örnekler vermiştir bakınız kuran akletmeyecekmisiniz...
__________________ bekir
dediğin gibi Allah'ım
aynen; yar, rab...
|
Yukarı dön |
|
|
malik bin nebi Uzman Uye
Katılma Tarihi: 24 kasim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 439
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Merhaba Hakka Doğru abi,
İletin için teşekkür ederim gerçekten de vicdan azabı büyük bir acı ve tabi ki bir de olayın, sebep sonuç zinciri içindeki konumu var,
Büyük işletmelerin elemanlarını düşük ücretle çalıştırması, mesai sürelerini uzun tutmaları, bu şirketin ahireti açısından tehlikelidir,
Bir süre sonra usta eleman sıkıntısı yaşayarak, "hiç ummadıkları yerden yok oluşa gideceklerdir"
Çünkü elemanları daha düzgün şartlar altında çalışacak bir başka işletme bulduklarında, mevcut işyerlerinden ayrılacaktır, açılan boşluğu deneyimsiz elemanlarla doldurmaya çalışacak ve bu da vizyon kaybına neden olacak ya da usta elemanları elinde tutması için maaşlarında iyileştirme yapmaları gerek,
Şirketin verdiği kararlar ahiretini belirleyecek, kendi boynuna asılmış ahiretleri,
İnsan için de durum aynıdır,
Dere yatağına ev yapmak, ahiretin sel olmasından öte değildir,
Bence asıl gündem olması ve önceliklerde üst sırada yer alması gereken bu olmalı,
Hızlı araba süre bir adamı, öldükten sonraki ateş ile muhattap kılmaktansa, başına gelmesi olası durumlar ile muhattap kılmak çok daha makul olsa gerek,
Para yığılımını, öldükten sonra derisine yapışacak altınlar ile tehdit etmektense, piyasaya yatırım olarak dönüp, ekonomiye kazandırılmayan paranın ne gibi toplumsal aksaklıklara ve ne gibi mağduriyetlere yol açacağını anlatmak daha makul olsa gerek,
Allah'a inansın inanmasın, dine kitaba inansın inanmasın önümüze geleni cehennem azabı ile tehdit, cennet nimetleri ile müjde,
tabiri caizse; budistlere et satmaya benziyor, kur'an'ı doğru bir kitap olarak kabul etmeyen bir adamın cehennemden korkması cennetle sevinmesini ve bu tetikleyicilerle iş görmelerini beklemek komik bir durum,
Sistem "O" tarafından mukayese, muhakeme neticesinde karar verilerek yönetilmiyor, kendisi dahil tüm elemanlar bir yasaya binaen işliyor.
Bu doğrultuda, hesap, tartı, ve cennet ve cehenneme sevikiyat işlemlerinin olayın hikayeleştirilmiş anlatımı olduğunu ve aslında doğal bir ayrışma ile işin gerçekleşeceğini düşünüyorum,
Esenlikler diliyorum
Sevgilerimle
__________________ bildiklerimizle değil yaptıklarımızla, ellerimizin neleri ile değil hayatlarımızın nasılları ve nedenleri ile,,,
Beni bir yere oturtmaya çalışmayın,çünkü ben bir yerde oturmuyorum, sadece yürüyorum
|
Yukarı dön |
|
|
mistikbalim Uzman Uye
Katılma Tarihi: 17 agustos 2009 Yer: Turkiye Gönderilenler: 401
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Para yığılımını, öldükten sonra derisine yapışacak altınlar
ile tehdit etmektense, piyasaya yatırım olarak dönüp, ekonomiye
kazandırılmayan paranın ne gibi toplumsal aksaklıklara ve ne gibi
mağduriyetlere yol açacağını anlatmak daha makul olsa gerek,
o kişinin aklı yokmu parayı stoklayan şahsın öldükten sonra bundan ne gibi bi kaybı olabilirki adam bunu dünyadayken kabul etmiyorki gittikten sonrası o na ne
sonra cennetle cehennemle müjdelemek ya da korkutmak allah elçilerinin işi ki inanmayanlar zaten helak oldular bakınız kavimlerin helakı öbür tarafı şimdilik bize meçhul biraz daha bekleyip göreceğiz bakalım altlarıda kızarmışmı...
__________________ bekir
dediğin gibi Allah'ım
aynen; yar, rab...
|
Yukarı dön |
|
|
|
|