Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Katılma Tarihi: 07 ekim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 672
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
< http-equiv="Content-" content="text/; charset=utf-8">< name="ProgId" content="Word.">< name="Generator" content="Microsoft Word 11">< name="Originator" content="Microsoft Word 11"><link rel="File-List" href="file:///C:%5CDOCUME%7E1%5Cqqq%5CLOCALS%7E1%5CTemp%5Cms ohtml1%5C01%5Cclip_filelist.xml" target="_blank">< style>
Merhaba arkadaşlar,
Burada siz hukuku sadece Kur'ana indirgiyorsunuz. Tarih boyunca yöneticilerin
idari ve Hukuki buyruklar koyma hakkı olmuştur ve halen de vardır, kıyamete
kadar olacaktır.
Bey buyruğu derler, Padişah fermanı derler, kanunname derler, kanun
derler. Yöneticinin yaptığı iş hükmetmedir. Hükümsüz hükmetme nasıl
olur. Parlamentoların yaptığı ne. Halkın meselelerini görüşüp bunları
halletmek için gerekli kanunları yapmak. Allahın yerine hüküm mü koymuş
oluyorlar.
Şİmdi El turki arkadaş, laik devletin zinaya ceza vermemesini eleştiriyor. Her
halde yaşı tutmuyor. Tamam kırbaç cezası yoktu ama eski ceza kanununda şikayet
üzerine adamı da, kadını da hapse atarlardı. Şöyle bir on onbeş sene öncesine
kadar.
Bir iki sene evvel yine görüşüldü bu olay. İsteseler çıkartırlardı, Halkın
çoğunluğu da destekliyor. Televizyon anketlerinde falan bunu gördüm. Anayasayı
değiştirecek çoğunluğu olan bunu mu çıkartamayacak. Ana muhalefet te
destekledi. Ama olmadı. Neden olmadı. Çünkü zina dediğin olay üniversiteli
flört eden kız, oğlan değil. Genelev falan da değil. Ya ne. İkinci eş. Kuma.
Evli iken ikinci, üçüncü kadın veya erkeklerle olup aldatma. Bir eş gibi yaşama
da olur, kısa süreli ilişkiler de olur. Evliliğe zarar verir. Zina bu. . Yani
toplumdaki yaygınlık bu.
Özellikle erkek, işinde ilerleyip, parayı bulunca böyle işlere giriyor. Esasen
parayı da kırklı yaşlarında buluyor. Karısı da artık menapoz dönemine
yaklaşıyor veya giriyor. Eski cinsel hayat yok. Giriyor bu işlere. Yani bunlar
hayatın gerçekleri. Aile yıpranıyor. Kadın yıpranıyor.
Toplumda bu olaylar maalesef çok. Bunların cezalandırılması lazım. Aldatan
kadının da, erkeğin de cezalandırılması lazım. Laik devlet, ay ceza verirsem
çok çağdışı olur, ceza veremem demez ki. iktidar isterse kanununu çıkarır
, cezayı verir, ama iktidar bu konuda bir şey yapmamıştır. Neden , onu da siz
bulun. O çok kullandığınız heva ve hevesine uymayı burada arayın.
Şİmdi sosyolojik değişimler diye bir şey var. Tarım toplumu vardı, sonra
sanayii toplumu oldu. Şimdi biz sanayii toplumundayız. Tarım toplumu zamanında
kadın pek ortalıkta gözükmez. Evinde oturur. En fazla tarlaya çıkar. Toplum hayatına katılmazdı.
Sanayi toplumunda kadın iş yaşamına katılmak durumunda kaldı. Erkeklerle aynı
ortamı paylaştı. Sanayi toplumu okumuş birey istiyordu. Tabii eğitimden kadın
da istifade etti. Sonra özellikle ilkokul eğitimi işleri çoğunlukla kadınlara
münhasır bir meslek oldu. Çünkü çocuk eğitiminde kadın duyarlılığı, kadın
şefkati gerekiyordu.
Kadın toplum içine girmeye başlayınca eski düzen sırıttı. Hristiyan toplumlarda
yirminci yüzyıl başına kadar kadının şahitliği bile kabul edilmezdi. örneğin.
İlkokul öğretmenisin. Okulunda bir olay oluyor. Herşeyi görüyorsun. İş polise
mahkemeye intikal. Olayı tek sen görmüşsün. Kusura bakma bacım, sen kadınsın
senin şahitliğin kabul değil.Peki o kadının şahitlik edememesi çok büyük
adaletsizliğe neden olacaksa Allah adaletsizliği istermi.
Veya çalıkuşu romanını düşünün. Orada ikinci Meşrutiyet dönemi aydını, ilkokul
muallimesi Feride diye bir bayan öğretmen var. Cumhuriyet öncesi osmanlı da da
kadınlar toplum hayatına girmişlerdi. Feridenin başına böyle bir şahitlik olayı
gelse, kusura bakma bacım, bu olayı senden başka biri daha gördümü
diyeceklerdi. Bir tek kadının şahitliği kabul edilmez, bir kadın veya bir erkek
daha lazım diyeceklerdi.
Kadın erkek eşitliğine bu tür olaylar zorladı. Batı da kadınlar epey mücadele
etti. Laik hukuk bunun için kadın erkek eşitliğini tanıdı.
Bu olaylar Hristiyanlarda da kolay olmadı. 20. yüzyıl
başlarına kadar eski düzen devam etti. Bir film seyretmiştim. Kadın ukraynada
yetişmiş. Amerikaya göçetmiş. Çocukluğunu anlatıyor. Temel bir eğitimden sonra
okuldan alındığını, erkek kardeşleri okula giderken kendinin gönderilmediğini,
sebebini babasına sorduğunda babasının incilde kadının erkeğe hizmet etmek için
yaratıldığını yazdığını ve bunun için okula gitmesine gerek olmadığını
söylemiş. Orası ukrayna, pakistan, Afganistan, doğu anadolu falan değil.
Şimdi yeni şartlar altında devlet bu konudaki hükmü değiştirince Allaha karşımı
gelmiş oluyor. Şimdi M.K gelip Kur�ana bakıp, ya ben bu kadınlarla ilgili
beğenmiyorum. Bunu şu şekilde değiştirin falan mı dedi yani. Eski tarım
toplumlarında bütün dinlerde geçerli idi kadının erkeğe göre daha azpay alması. Kadın toplumda değildi. Kadın
sadece evinde ve tarlasında idi. Ama
yeni şartlarda kadın her yerde, okulda, çarşıda, pazarda, dükkanda, fabrikada,
devlet dairesinde, hastanede, serbest meslekte her yerde. Onun için şahitlikte de , mirasta
da eşit pay alması yeni durumun zorlayan bir gereği.
Asla ve asla Allaha, Kur�ana karşı çıkmak olarak
düşünmüyorum. Zaten akl-ı selim hiçbir insan karşı çıkmıyor. Ondan dedim Medeni
Kanunun lafzı değil ama ruhu Kur�ana aykırı değil. Kimse heva, hevesle böyle , sırf Allaha karşı
gelmek için böyle bir şey yapmaz.
Günümüzün devleti yasakçılığı sevmez, gerekirse de alasını
yapar. . El türki arkadaşın görüşü. Zina,
içki cahiliyyedir. Devlet bunlara her halükarda yasak koymalıdır. Zina tamam da, içki inanın İslam tarihinin hiçbir devrinde yasak olmamıştır. Şamda, Bağdatta, Isfahanda,
İstanbul da her zaman meyhane olmuştur. Emir, Padişah, Halife sıfatlı insanlar
içmiştir. Oralar İslam halifelerinin hükmettiği yerlerdi, neden yasak yoktu. Mesela içkiye karşı Kur�anda bir cezai
yaptırım öngörmez. Bunlar ne yapmışlar peygambere atfen 80 deynek vurdurmuşlar.
Hadis = Vahiy mantığı taşıdıklarından Allahın emri budur diye halka lanse
etmişler. Halk bilmez ki ne hadis, ne ayet.
Şimdi bu adam içki içti. Nerede içti. Mutlaka meyhanede
içti. Meyhane neden var. Yasaklamamışsın. Emevi de, Abbaside de , Selçuklu,
Osmanlıda da var. İçki içmesine mi vurmuşlardır kırbacı , yoksa sarhoşluk olup, etrafı rahatsız etmesine mi. İçmesine değil Sarhoşluğuna vurmuştur. Biri benirahatsız etti diye kadıya şikayet etmiştir. Ama bunu ne yaparlar
içtiğine vurdu diye lanse ederler. Sarhoşluğa
ceza verme hakkı her devletin vardır. Laik
devlet te ceza kanununda cezalar öngörmüş. Daha fazlasını da yapabilirdi. Amerika
1920 lerde 10 sene uğraşmış. Bu konuda bir tek islamiyetin başarısı var ama o
da yasakla değil, kişisel imanla. Yani adam padişah yasağından değil, Allahın
ahiretteki cezasından korktuğu için içmemiş.
BU baskıcı zihniyetler, eski İslam devletlerinin hiç birinde
yoktu, son dönem islami akımlarda ve rejimlerde daha katı bir biçimde görülmektedir.
herkese selamlar,
__________________ Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
benim eşim pardüse giyiyor ve omuzlarından derince inen başörtüsü takıyor KEŞKE çarşaf giyse ve yüzünüde peçeyle kapatsa da yüzü de sadece bana özel olsa buradaki keşke benim iradem dışında gerçekleştiği için kullanılmıştır ve gelecek zaman içindir kurandan başka hiç bir bilgiye bakmam ve inanmam ama anlamayana baskı yapmayacak kadar da adamım ve eskiden içki içen biriydim ben kurana yöneliktensonra elhamdülillah sıyrıldım bu kötü alışkanlığımdan inş zamanla diğerlerinden de ama yaklaşık iki yıl evvel memlekette eski dostlarla toplandığımız bir dem de ısrarlarına dayanamayıp kırılmasınlar bu büyük buluşmada diye iki çaybardağı rakı içtim bir gün sonra ve VALLAHİ ortada zerre kadar bir sebep yokken yeni bir arkadaşımdan bir kamyon dayak yedim kafam gözüm patlarcasına ve ilginç olan inşaat yapıyordum ve yanımda çalışan onlarca işçiden bir tanesi bile orda yoktu olay duyulur duyulmaz hepsi toplandı ve ben dedim ki bırakın ortada zarar yok kâr var sizcede bu ilahi bir yansıma değil mi sağlıcakla...
__________________ bekir
dediğin gibi Allah'ım
aynen; yar, rab...
Merhaba. Ricam: LÜTFEN kişisel takılmayı bırakın. Sen şöylesin, yok böylesin gibi. Aksi halde "Hayır! O, sensin!" deme hakkım doğar.
Her kim topluma ait ya da toplumun girebileceği yerlerde HALKIN RAHATINI BOZACAK... şekilde ya da AÇIKÇA SARHOŞ bulunursa" olay çıkaracak şekilde ve AÇIKÇA SARHOŞ bulunursa en az on beş gün hafif HAPSE ya da en az 50 lira hafif PARA CEZASINA çarpılır.
Değerli mistikbalim, bu müzakere zincirinin en başında bu beşerî yasayı örnek verdim. Siz madem Kuran'da her suçun cezası var iddiasındasınız bu beşerî yasanın işini Kuran'da Allah'ın verdiği hangi hüküm görüyor; siz onu açıklayacaksınız. Lütfen.
Yoksa birileri çekmiş kafayı, adam öldürmüş. "Adam öldürmenin cezası belli!" deyip kaçmıyacaksınız. Adam öldürmenin cezası değil konumuz.
Örneğin, "toplumun girebileceği yerlerde HALKIN RAHATINI BOZACAK şekilde sarhoş" olan adama verilecek ceza Kuran'da var mı? Lütfen onu açıkla.
Potansiyel tecavüzcü coşkunlara KISAS hükmünün uygulanmasıyla ilgili sorum bahaneler üzerinde durularak geçiştirildi, Allah'ın kitabında sanki çelişki olabilirmiş te Allah'ın kısas hükmüne uyulmayabilirmiş gibi.
Öteki sorularım ise es geçildi. Müzakere derli toplu sürdürülebilsin diye o konuda israr etmiyeceğim.
evet ayete bakalım içki ve kumanda sizin için güzel şeyler vardır ama günahı daha ağırdır nedir günah allahın türk dilinden anladığımız cezası önceki kompozisyonlarımda belirttiğim gibi yukarda içki içen adamın ahvalini ve kendi başımdan geçen bir olayı anlattım ve ben bunların allahın ama günahı daha büşüktür yani başınıza gelecek felaket daha büyüktür e yoruyorum sen allahın hükümlerinde bir eksiklikmi tespit ettin yoksa abim bu kitapta sizin için hiç bir şey eksik bırakılmamıştır bu meselelerde sizin için misaller vardır ayetlerine rağmen allah içki içene şu cezayı verin diye yazmamışsa busize göre allahın kitabında bir eksiklikli içki yüzünden yıkılan aileler içki yüzünden hasım olan kardeşler baba oğul arasındaki anlaşmazlıklar hiç durmadan çöken bir format hala aklını başına almayanlar için bir ibret bir karşılık değil mi? kıız senin baban sarhoşun tekiymiş annem söyledi cümlesini ayık olduğu bir zaman baba kendi çocuğunun ağzından mutlaka duyacaktır
hee akletmezse çile çekmeyede devam edecek buda ayrı sözkonusu olanmümin olanlarsa zaten içki içmez söz konusu mümin olmayanlar ise zaten beni ilgilndirmez senin tabirinle toplum içinde içki içen birine ceza vermeye kalkarsanız ankara sakarya caddesinde tuttuğunuzu götürmeniz gerekir zira orda vergisini veren açıkhava meyhaneleri işletmelerini göz önünde sürdürmeye divem ediyor vesselam...
__________________ bekir
dediğin gibi Allah'ım
aynen; yar, rab...
ve allahın hükümleriyle hükmetmeyenler kafirdir allahın verdiği karşılığı önemsiz sayarak yeni hüküm koyanlarda allah bilmiyor düzeltmeyi ve beşer allahın eksiğini mi dolduruyor ve yine söylüyorum BÜTÜN İŞLERİN İDARESİ ALLAHIN TEKELİNDEDİR...
__________________ bekir
dediğin gibi Allah'ım
aynen; yar, rab...
< http-equiv="Content-" content="text/; charset=utf-8">< name="ProgId" content="Word.">< name="Generator" content="Microsoft Word 11">< name="Originator" content="Microsoft Word 11"><link rel="File-List" href="file:///C:%5CDOCUME%7E1%5Cqqq%5CLOCALS%7E1%5CTemp%5Cms ohtml1%5C01%5Cclip_filelist.xml" target="_blank">< style>
Merhaba arkadaþlar,
Burada siz hukuku sadece Kur'ana indirgiyorsunuz. Tarih boyunca yöneticilerin
idari ve Hukuki buyruklar koyma hakký olmuþtur ve halen de vardýr, kýyamete
kadar olacaktýr.
Bey buyruðu derler, Padiþah fermaný derler, kanunname derler, kanun
derler. Yöneticinin yaptýðý iþ hükmetmedir. Hükümsüz hükmetme nasýl
olur. Parlamentolarýn yaptýðý ne. Halkýn meselelerini görüþüp bunlarý
halletmek için gerekli kanunlarý yapmak. Allahýn yerine hüküm mü koymuþ
oluyorlar.
ÞÝmdi El turki arkadaþ, laik devletin zinaya ceza vermemesini eleþtiriyor. Her
halde yaþý tutmuyor. Tamam kýrbaç cezasý yoktu ama eski ceza kanununda þikayet
üzerine adamý da, kadýný da hapse atarlardý. Þöyle bir on onbeþ sene öncesine
kadar.
Bir iki sene evvel yine görüþüldü bu olay. Ýsteseler çýkartýrlardý, Halkýn
çoðunluðu da destekliyor. Televizyon anketlerinde falan bunu gördüm. Anayasayý
deðiþtirecek çoðunluðu olan bunu mu çýkartamayacak. Ana muhalefet te
destekledi. Ama olmadý. Neden olmadý. Çünkü zina dediðin olay üniversiteli
flört eden kýz, oðlan deðil. Genelev falan da deðil. Ya ne. Ýkinci eþ. Kuma.
Evli iken ikinci, üçüncü kadýn veya erkeklerle olup aldatma. Bir eþ gibi yaþama
da olur, kýsa süreli iliþkiler de olur. Evliliðe zarar verir. Zina bu. . Yani
toplumdaki yaygýnlýk bu.
Özellikle erkek, iþinde ilerleyip, parayý bulunca böyle iþlere giriyor. Esasen
parayý da kýrklý yaþlarýnda buluyor. Karýsý da artýk menapoz dönemine
yaklaþýyor veya giriyor. Eski cinsel hayat yok. Giriyor bu iþlere. Yani bunlar
hayatýn gerçekleri. Aile yýpranýyor. Kadýn yýpranýyor.
Toplumda bu olaylar maalesef çok. Bunlarýn cezalandýrýlmasý lazým. Aldatan
kadýnýn da, erkeðin de cezalandýrýlmasý lazým. Laik devlet, ay ceza verirsem
çok çaðdýþý olur, ceza veremem demez ki. iktidar isterse kanununu çýkarýr
, cezayý verir, ama iktidar bu konuda bir þey yapmamýþtýr. Neden , onu da siz
bulun. O çok kullandýðýnýz heva ve hevesine uymayý burada arayýn.
ÞÝmdi sosyolojik deðiþimler diye bir þey var. Tarým toplumu vardý, sonra
sanayii toplumu oldu. Þimdi biz sanayii toplumundayýz. Tarým toplumu zamanýnda
kadýn pek ortalýkta gözükmez. Evinde oturur. En fazla tarlaya çýkar. Toplum hayatýna katýlmazdý.
Sanayi toplumunda kadýn iþ yaþamýna katýlmak durumunda kaldý. Erkeklerle ayný
ortamý paylaþtý. Sanayi toplumu okumuþ birey istiyordu. Tabii eðitimden kadýn
da istifade etti. Sonra özellikle ilkokul eðitimi iþleri çoðunlukla kadýnlara
münhasýr bir meslek oldu. Çünkü çocuk eðitiminde kadýn duyarlýlýðý, kadýn
þefkati gerekiyordu.
Kadýn toplum içine girmeye baþlayýnca eski düzen sýrýttý. Hristiyan toplumlarda
yirminci yüzyýl baþýna kadar kadýnýn þahitliði bile kabul edilmezdi. örneðin.
Ýlkokul öðretmenisin. Okulunda bir olay oluyor. Herþeyi görüyorsun. Ýþ polise
mahkemeye intikal. Olayý tek sen görmüþsün. Kusura bakma bacým, sen kadýnsýn
senin þahitliðin kabul deðil.Peki o kadýnýn þahitlik edememesi çok büyük
adaletsizliðe neden olacaksa Allah adaletsizliði istermi.
Veya çalýkuþu romanýný düþünün. Orada ikinci Meþrutiyet dönemi aydýný, ilkokul
muallimesi Feride diye bir bayan öðretmen var. Cumhuriyet öncesi osmanlý da da
kadýnlar toplum hayatýna girmiþlerdi. Feridenin baþýna böyle bir þahitlik olayý
gelse, kusura bakma bacým, bu olayý senden baþka biri daha gördümü
diyeceklerdi. Bir tek kadýnýn þahitliði kabul edilmez, bir kadýn veya bir erkek
daha lazým diyeceklerdi.
Kadýn erkek eþitliðine bu tür olaylar zorladý. Batý da kadýnlar epey mücadele
etti. Laik hukuk bunun için kadýn erkek eþitliðini tanýdý.
Bu olaylar Hristiyanlarda da kolay olmadý. 20. yüzyýl
baþlarýna kadar eski düzen devam etti. Bir film seyretmiþtim. Kadýn ukraynada
yetiþmiþ. Amerikaya göçetmiþ. Çocukluðunu anlatýyor. Temel bir eðitimden sonra
okuldan alýndýðýný, erkek kardeþleri okula giderken kendinin gönderilmediðini,
sebebini babasýna sorduðunda babasýnýn incilde kadýnýn erkeðe hizmet etmek için
yaratýldýðýný yazdýðýný ve bunun için okula gitmesine gerek olmadýðýný
söylemiþ. Orasý ukrayna, pakistan, Afganistan, doðu anadolu falan deðil.
Þimdi yeni þartlar altýnda devlet bu konudaki hükmü deðiþtirince Allaha karþýmý
gelmiþ oluyor. Þimdi M.K gelip Kur�ana bakýp, ya ben bu kadýnlarla ilgili
beðenmiyorum. Bunu þu þekilde deðiþtirin falan mý dedi yani. Eski tarým
toplumlarýnda bütün dinlerde geçerli idi kadýnýn erkeðe göre daha azpay almasý. Kadýn toplumda deðildi. Kadýn
sadece evinde ve tarlasýnda idi. Ama
yeni þartlarda kadýn her yerde, okulda, çarþýda, pazarda, dükkanda, fabrikada,
devlet dairesinde, hastanede, serbest meslekte her yerde. Onun için þahitlikte de , mirasta
da eþit pay almasý yeni durumun zorlayan bir gereði.
Asla ve asla Allaha, Kur�ana karþý çýkmak olarak
düþünmüyorum. Zaten akl-ý selim hiçbir insan karþý çýkmýyor. Ondan dedim Medeni
Kanunun lafzý deðil ama ruhu Kur�ana aykýrý deðil. Kimse heva, hevesle böyle , sýrf Allaha karþý
gelmek için böyle bir þey yapmaz.
Günümüzün devleti yasakçýlýðý sevmez, gerekirse de alasýný
yapar. . El türki arkadaþýn görüþü. Zina,
içki cahiliyyedir. Devlet bunlara her halükarda yasak koymalýdýr. Zina tamam da, içki inanýn Ýslam tarihinin hiçbir devrinde yasak olmamýþtýr. Þamda, Baðdatta, Isfahanda,
Ýstanbul da her zaman meyhane olmuþtur. Emir, Padiþah, Halife sýfatlý insanlar
içmiþtir. Oralar Ýslam halifelerinin hükmettiði yerlerdi, neden yasak yoktu. Mesela içkiye karþý Kur�anda bir cezai
yaptýrým öngörmez. Bunlar ne yapmýþlar peygambere atfen 80 deynek vurdurmuþlar.
Hadis = Vahiy mantýðý taþýdýklarýndan Allahýn emri budur diye halka lanse
etmiþler. Halk bilmez ki ne hadis, ne ayet.
Þimdi bu adam içki içti. Nerede içti. Mutlaka meyhanede
içti. Meyhane neden var. Yasaklamamýþsýn. Emevi de, Abbaside de , Selçuklu,
Osmanlýda da var. Ýçki içmesine mi vurmuþlardýr kýrbacý , yoksa sarhoþluk olup, etrafý rahatsýz etmesine mi. Ýçmesine deðil Sarhoþluðuna vurmuþtur. Biri benirahatsýz etti diye kadýya þikayet etmiþtir. Ama bunu ne yaparlar
içtiðine vurdu diye lanse ederler. Sarhoþluða
ceza verme hakký her devletin vardýr. Laik
devlet te ceza kanununda cezalar öngörmüþ. Daha fazlasýný da yapabilirdi. Amerika
1920 lerde 10 sene uðraþmýþ. Bu konuda bir tek islamiyetin baþarýsý var ama o
da yasakla deðil, kiþisel imanla. Yani adam padiþah yasaðýndan deðil, Allahýn
ahiretteki cezasýndan korktuðu için içmemiþ.
BU baskýcý zihniyetler, eski Ýslam devletlerinin hiç birinde
yoktu, son dönem islami akýmlarda ve rejimlerde daha katý bir biçimde görülmektedir.
herkese selamlar,
ben bu küfür düzeni veya diğer küfür düzenleri zinaya ceza vermiyor..veya zinayı suç saymıyorlar demiyorum...olayı önce anlayın...ALLAH zinayı suç saymışmı.....evet saymış....peki suç saydığı zineye ceza kesmiş mi?evet kesmiş....ceza ney...100 değnek...ev hapsi...suç belli..ceza belli...BİTTİ.. sen artık diyemezsin....zina suç mu değil mi....sen artık diyemezsin..zinaya şu ceza...ALLAH ne emretmişse o.....ötesine geçmek küfürdür.....ötesine geçen her düzen küfür düzenidir....
ama hayret edilecek birşey yazmış..ALLAH I cahillikle...zamanı bilememkle suçlayacak birşey.."....mirasta
da eşit pay alması yeni durumun zorlayan bir gereği......" bu söz batıldır...küfürdür....ALLAH BUZAMANI BİLMEKDEN ACİZ Dİ....HAŞA...kur'an bazı hükümleri ozamanda kaldı...zaman kur'an ın hükümlerini NESHEDDİ...HAŞA.. bu bu demek oluyor..sana sroyorum:ZAMANI YARATAN KİM....MEKANI YARATAN KİM....?ALLAH ın hükümleri her devrin EN GÜZEL HÜKÜMLERİDİR....İNANALAR İÇİN....ALLAH bu yani durumu ozamanlar kestiremedi...yada zamanı-mekanı ve insanları kontrol altında tutamadı..HÜKMÜNÜ küçük düşürdü..HAŞA...yazdığınız şeyleri önce okuyun....ne manaya geliyor bakın....senden yaşca küçük değilim....büyük de değilim....aramızada bir arpa mesafesi var...
Merhaba sayın Saffet Metin. Şu sözünüzdeki "onu da siz bulun"a cevap verebilir miyim.
Aldatan kadının da, erkeğin de cezalandırılması lazım. Laik devlet, ay ceza verirsem çok çağdışı olur, ceza veremem demez ki. iktidar isterse kanununu çıkarır , cezayı verir, ama iktidar bu konuda bir şey yapmamıştır. Neden, onu da siz bulun. (Saffet Metin)
Merhaba sayın el_turki.
Zinanın suç sayılıp Türk Ceza Yasasına konmasıyla ilgili gelişmeyi çok yakından izledim. Laik devletten yana olan partiler zinanın suç sayılmasını onayladılar ama laik devletin aleyhinde olanlar çok eşliliği yasal hale getirmek için onu istismar etmeye kalkışınca Avrupa Birliği’nin müdahalesine yol açtılar. Kısacası, zinanın suç sayılmasını engelleyenler laiklikten yana olanlar değil; tam aksine, laikliğin aleyhinde olanlardı.
Bu durumda laiklik aleytarlarına esef edip laiklere "Allah razı olsun!" demeniz gerekmez mi? Bakın, bu bir içtenlik sınavıdır.
Burada parti adı vermek zorundayım. Haber şu: Türk Ceza Kanunu tasarısında yapılması planlanan değişiklikler konusunda ters düşen AKP ve CHP heyetleri, yeniden biraraya gelerek tasarının TBMM’ye getirilmesi konusunda uzlaştı.
Uzlaşı "Allah’ın indirdiği"ne uygun olduğu için sizi elbet mutlu eder.. de sonra ne oldu? Haberin devamı:
AKP’nin önerisine yanıt, görüşmenin ilk yirmi dakikasına katılan CHP lideri Baykal’dan geldi. Baykal, zinaya ilişkin düzenlemeye kadın-erkek eşitliği temelinde ele alınması halinde karşı çıkmayabileceklerini söyledi. Baykal’ın görüşmede, "eğer aile kurumu korunmak isteniyorsa zina ŞİKAYETE BAĞLI OLMASIN, doğrudan savcının görevi olsun" dediği belirtiliyor.
Görüldüğü üzere, laik parti bir şart koştu: "Zina suçunun mahkemeye intikali şikayete bağlı OLMASIN, doğrudan savcının görevi olsun." Bakın bu, "Allah’ın indirdiği"ne uygundu yani "Allah’ın indirdiği"ne evet diyen parti, laiklikten YANA olandı.
LAİKLİĞİN ALEYHİNDEKİ FAALİYETLERİN ODAĞI olan parti ise o şartı reddetti; "Zina suçunun mahkemeye intikali şikayete bağlı OLSUN!" dedi. Ve bu, "Allah’ın indirdiği"ne aykırıydı yani "Allah’ın indirdiği"ne hayır diyen parti, laikliğin aleyhinde olandı. O yüzden uzlaşı bozuldu.
*
Olayın gelişmesini çok dikkatle izledim. Çünkü o sırada KURAN AÇISINDAN çok eşlilik zulmünü araştırıyordum ve "Zina suçunun mahkemeye intikali ŞİKAYETE BAĞLI olsun mu olmasın mı?" sorusu çok eşlilikle yakından ilgiliydi.
Laiklik aleyhindeki faaliyetlerin odağı olan parti, "Zina suçunun mahkemeye intikali ŞİKAYETE BAĞLI OLSUN!" diyordu çünkü kumalar eğer altı ay gibi belirli bir sürede şikayette bulunmazsa çok karılı zulüm yasal hale gelecekti. Antilaik parti bunu sağlamaya çalışıyordu. ALLAH’IN İNDİRDİĞİ umurlarında değildi.
Halk istemezse laikliğin elbet sona ereceğini ilan eden hadisçi-sünnetçi başbakanımıza bir basın toplantısında Avrupa’lı muhabirler sordu: "Çok eşlilik yasal olacak mı?" Cevap: "Bir adamın eşi örneğin hastalık yüzünden karılık görevini yapamıyorsa çok eşlilik caiz olur."
Salondaki bazı muhabirler kıkır kıkır güldüler. Çünkü laik Türkiye Cumhuriyeti’nin o yöneticisi iki büyük pot kırmıştı:
(1)Diyordu ki bir kadın hasta düşer de karılık görevini yapamazsa kocası onun üzerine ikinci bir karı alabilir yani ÇOK KARILI olmak caizdir. İyi ama bu akıl yürütmeye göre bir adam hasta düşer de kocalık görevini yapamazsa karısı onun üzerine ikinci bir koca alabilir yani ÇOK KOCALI olmak caizdir. Allah’ın dininde böyle iğrenç icazetler yok; kafadan atıyordu Allah'ın dinini ERKEKLER KLÜBÜ yapıp çıkanların başı.
(2)O anda kendisinin laik Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanı olduğunu kulak ardı etmişti; kendi hevalarına tapan Suudi hanedanının bir ferdi gibi davranıyordu.
Gerçek İslamı ve laik Türkiye’yi utancından yerin dibine batıran bir andı. Unutamam.
Zina suçunun Türk Ceza Yasasına konmasına Avrupa Birliği önce karışmadı; "Türkiye’nin iç sorunudur," dediler. Ama o basın toplantısı gözlerini açıverdi. Başbakanımızı Brüksel’e çağırdılar. Gitti. Fena halde azarlanmış olmalı ki ta oralarda acele açıkladı: "Zina, Ceza Yasamıza konmayacak!"
bu sadecene zina ile ilgili değil....ALLAH neyi suç görmüş..haksız yere öldürmeyi...suç ne?haksız yere öldürme....suçe ne ceza kesilmiş?kısas...diyet....bitti...ötesine geçemezsin....karşı taraf affeder..o seni ilgilendirmez...ALLAH da zaten affedmeyi tevsiye eder.....
bazılarının dediği gibide değildir...işte tarihde kaç kişiye uygulandı...demek ki insnalar o suçu işlemiyordu..ne güzel...yada düzen kfürü düzeniydi...ikisinden biri.....yada karşı taraf ALLAH ın tavsiyesini dinledi affeddi...diyet aldı....o senin işin değil...senin işin ALLAH neyi suç saymış...suç saydığı şeye ne ceza kesmiş o...bitti..öteye geçemezsin...geçersen kafirsin demekdir...
kur'an da kötülenmiş ama cezası verilmemiş yada kesilmemiş şeyelri örnek verip olayı başka yöne çekmenin anlamıda yok...o konularda aklın var...geçmiş uygulamalar da var....içkiyi suç sayarsın...insanı suça teşvik eden birşey sayarsın....ona göre ceza kesersin....içkiden insanları uzaklaştırmak asıldır.....ve onun için bir yol bulman asıldır...bulduğun yol sadecene ikincil öenemdedr....zamanla değişir...ama zamanla değişmeyecek şey...içkinin kötülüğüdür.....çirkinliğidir....
bu sadecene zina ile ilgili değil....ALLAH neyi suç görmüş..haksız yere öldürmeyi...suç ne?haksız yere öldürme....suçe ne ceza kesilmiş?kısas...diyet....bitti...ötesine geçemezsin....karşı taraf affeder..o seni ilgilendirmez...ALLAH da zaten affedmeyi tevsiye eder.....
bazılarının dediği gibide değildir...işte tarihde kaç kişiye uygulandı...demek ki insnalar o suçu işlemiyordu..ne güzel...yada düzen kfürü düzeniydi...ikisinden biri.....yada karşı taraf ALLAH ın tavsiyesini dinledi affeddi...diyet aldı....o senin işin değil...senin işin ALLAH neyi suç saymış...suç saydığı şeye ne ceza kesmiş o...bitti..öteye geçemezsin...geçersen kafirsin demekdir...
kur'an da kötülenmiş ama cezası verilmemiş yada kesilmemiş şeyelri örnek verip olayı başka yöne çekmenin anlamıda yok...o konularda aklın var...geçmiş uygulamalar da var....içkiyi suç sayarsın...insanı suça teşvik eden birşey sayarsın....ona göre ceza kesersin....içkiden insanları uzaklaştırmak asıldır.....ve onun için bir yol bulman asıldır...bulduğun yol sadecene ikincil öenemdedr....zamanla değişir...ama zamanla değişmeyecek şey...içkinin kötülüğüdür.....çirkinliğidir....
sayın el turki son iki iletinizle beni şaşırtıyorsunuz ki tam ben sizden umut kesmek üzereyken sanırım helalleşmemiz gerekiyor SADECE ALLAH DİYENİN YOLUNA CAN VERİLİR ZİRA HAKKINIZI HELAL EDİN...
__________________ bekir
dediğin gibi Allah'ım
aynen; yar, rab...
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma