Yazanlarda |
|
evrensel Ayrıldı
Katılma Tarihi: 16 kasim 2009 Yer: Turkiye Gönderilenler: 422
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
malik bin nebi yazdı:Lakin, kur'an'ın bana hitap ettiğini düşünmediğim için var olanların içinden en uygununu seçerim,
İşin bir diğer yanı da iletişim aracı olarak kur'an'ın kullanılmasıdır abi,
Bu kitap benden benim dünyamdan benim kültür dinamiklerimden bir öge değil, ne zaman ne coğrafya ne de toplum olarak, ben kavmime, aileme, yakınıma bir başka dünyaya ait sözlerle iletişim kuramam bunun yamadan bir farkı kalmaz, ama aynı ruh ile kendi kitabımı okurum, bakkal emin abi suresini okurum, elif lam mim diyerek başlamam hey dostoyevski diye başlarım, benim amacım kur'an'ın cismini canlandırmak değil,
Evrensel yazdı:Bu sözlere katılmam asla söz konusu dahi olmaz!
Evet Elçiler evrendeki dili kelimeleştirirler,ve geçmişteki okumalarıda onaylarlar babından çok sözler ettim.Hatta bu okumaların muhammed ile sınırlı olmadığını ve Allahın muhammedin tekelinde olmadığını defaatle tekrarlamıştım.Ama asla ben o döneme şahit olmadım bu yüzden kuran beni bağlamaz diye birşey söylemedim ve senin söylemlerindede göremedim.Yada ben kaçırdım belkide söylemişsindir!Eğer bu söylemini daha evvelinde görmüş olsaydım inan tartışma bu halede gelemzdi!Sana yönelttiğim sorular yani torbandakileri görmek istemem bu yüzdendi.Ama şimdi netleşti!!!
Benim ile senin arandaki fark burada ortaya çıkıyor.
Kuran benim için çok önemli donelerle doludur ve yeni bir okuma gelmedikçede onunla yaşamımı ikame etmeye gayret edeceğim!
Kuranın tüm çağları kapasayan kucaklayıcı ve birleştirici mesajı benim çin çok önemlidir.O na çokd eğer veriyor ve sosyal düzenide onun kadar güzel toparlayan bir kitabta bilmiyorum!
Herkesin düşüncesi kendisini bağlar.saygı duyuyorum...
Artık bu tartışmayı uzatmanında bir anlamı kalmadı
selamlar ...
__________________ BİLİNÇSİZ BİR ŞEKİLDE ORTAYA ÇIKAN ALIŞKANLIKLARIN BEDELİNİ HİSSİZLEŞEREK ÖDERİZ...
|
Yukarı dön |
|
|
İbrahimizm Ayrıldı
Katılma Tarihi: 22 aralik 2009 Yer: Turkiye Gönderilenler: 127
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selamlar,
Kuranda neden İncil sahipleri incille,tevrat sahipleri
tevratla amel etsin deniyor?
yada şöyle mi?
Madem Kurana iman etmeyecekler hiç olmazsa tevrat ve incil
sahipleri kendi kitaplarına iman etsin.
yada ben yanlış mı hatırlıyorum..
__________________ Konfüçyüs:"Bir Devlet aklın ilkelerine göre yönetiliyorsa, düşkünlük ve yoksulluk yüz karasıdır.Bir Devlet aklın ilkeleriyle yönetilmiyorsa,o zaman da, zenginlik ve şan şeref utanç verici şeylerdir."
|
Yukarı dön |
|
|
Apollonius Yeni Uye
Katılma Tarihi: 05 aralik 2009 Gönderilenler: 19
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
İbrahimizm Yazdı:
Selamlar,
Kuranda neden İncil sahipleri incille,tevrat sahipleri
tevratla amel etsin deniyor?
yada şöyle mi?
Madem Kurana iman etmeyecekler hiç olmazsa tevrat ve
incil
sahipleri kendi kitaplarına iman etsin.
yada ben yanlış mı hatırlıyorum.. |
|
|
Henüz ortada tamamlanmış bir Kuran olmadığı için olabilir mi?
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
[QUOTE=malik bin nebi]
Selam Sevgili Ali Abim, bilinmeyenin, tanık olunmayanın ardından gitmek kötü değil mi dedin, insan bilmediğinin peşinden gidemez ki tanık olmadan (bu bedensel tanıklık değil sadece) bilemez, galiba kendisi zamanında ortaya çıkmayan, ama kendisi ile aynı zamanda olan eski bir uygulamayı kullanmanın olabilirliğini söylemek istiyorsun, bu bilinmeyenden bilinene gitmek değildir, bu mümkün değildir, bilmediğin şeyi zaten bilmiyorsun bildiğine nasıl gidicen,
Hayır öyle değil.Ben senin ifaden üzerine bunu söylüyorum.Yoksa Kuranın doğrulanması bugün içinde mümkündür.Zaten bizde bu yüzden onun kılavuzluğuna tabi oluyoruz.
kur'an da bu bahsettiğin şekilde ele alınırsa (tarihi bir veri olarak.) bir sorun yok, fakt kur'an'ı bu güne hitap eden ve bu günün adamlarına sorumluluk yükleyen bir metin olarak baktığın zaman insan derin bir hataya düşüyor, Hatırlarsan taşhanda Savaş için at yetiştir diyorsa at yetiştiririz diyordun, bu aslında kendi içinde samimiyet barındıran ama evrenin işleyiş tarzına uymayan bir okuma,
Eğer ki Yüce Allahı hayatı kontrol eden yegane güç olarak algılarsak bu pekala mümkündür.Ve son yüz yıla kadar bu böyleydi zaten.Şimdi at beslemeyi küçümseyip nükleer silah üretmeyi yüceltirsek ki,böyle yapılıyor,bununla mı Yüce yaratıcıya hesap vermek kolaydır yoksa at besleyerek mi?Bizi bekleyen asıl yüzleşme bu değil mi?Kaldıki nice sayısı ve askeri gücü az topluluk sayıca ve silahça çok topluluğa galip gelmişken...!Neydi bu galibiyetin arkasındaki güç?
Allah'ın garantörlüğünü nasıl biliyorsun abi, kur'an'ın garantörü Allah değil hayattır, ve o hayat yaşadığın bu hayat değil yaşadıkları o hayattır, burda kur'an'ı kötü veya iyi gösterme çabasına giremem her iki hedefi de yanlış buluyorum,
Bu haytla Kuranın önerdiği projenin nerelerde örtüşmediğini ortaya koyman lazım.Ben hiç bulamadım.
Kur'an insana ve ibrete dari olan tüm yönü ile evrenseldir, aynı yalan söyleme oğlum diyen babamın lafı gibi, ama topluma getirdikleri yönü ile, oğlum akşam altıda evde ol diye babamın lafı gibi geçmişte kalmıştır,
Niye?Güneş batıdan mı doğmaya başladı?Mevsimler başka mevsimlerlemi yer değiştirdi?Yoksa artık fecr görünmüyor akşam olmuyor mu?Değişen sadece aletlerdir.Bu sebeple akıllı insan aletin peşine düşen değil onu kendi yaşamına uymaya ayarlayandır.
Kur'an'ın hedefi kendini gerçekleştirmek değildir, malesef sen de ve benzer mantıkta bu yanlışı görüyorum, Oysa kur'an türevler gibi toplumda adaleti doğada dengeyi tesis etmek için söz söyler, bunu da kendi dönemlerinin araçları ile başarmışlardır, at yetiştir diyorsa burda hikmet atta değildir, Zina edene celde diyorsa, amaç celde değildir,
Yeryüzünde Allahın sünnetini en güzel anlatan bilgi Kurandadır.Kuranı teknolojiden bihaber sanmak çok büyük bir yanılgıdır.Çünkü az da olsa her dönemin kendine özgü teknolojisi mutlaka vardır.Yoksa bugünkü seviyenin yakalanması mümkün olmazdı.
16/112. Allah, şu ülkeyi/medeniyeti de örnek vermiştir: Güvenli, mutlu-huzurlu idi; rızkı her yandan bol bol gelirdi. Sonra onlar Allah'ın nimetlerine nankörlük ettiler de Allah kendilerine, sanayi olarak ürettikleri şeyler yüzünden açlık ve korku elbisesini/birlikteliğini/karmaşasını tattırdı.
Bu konuda senin ve kardeşlerinin mantığını farklı gördüğümü bilmeni isterim, kur'an'ı sündürmeden ele alıyorsunuz ki bunun içinde bu hitapların uygulama alanı bulacağı toplumsal yapılara girmek için çabalarınızı biliyorum, at'ı tank yapmayacak kadar samimisiniz.Lakin, kur'an'ın bana hitap ettiğini düşünmediğim için var olanların içinden en uygununu seçerim, İşin bir diğer yanı da iletişim aracı olarak kur'an'ın kullanılmasıdır abi, Bu kitap benden benim dünyamdan benim kültür dinamiklerimden bir öge değil, ne zaman ne coğrafya ne de toplum olarak, ben kavmime, aileme, yakınıma bir başka dünyaya ait sözlerle iletişim kuramam bunun yamadan bir farkı kalmaz, ama aynı ruh ile kendi kitabımı okurum, bakkal emin abi suresini okurum, elif lam mim diyerek başlamam hey dostoyevski diye başlarım, benim amacım kur'an'ın cismini canlandırmak değil, Abi herşey mevsiminde yerinde güzel, kaz karsta güzel, kaymak afyonda, kur'an'da o dönem ve o tarihte,,,, Geçen memeleketten kaz gönderdiler, yolu şoklaması kargosu, karda yediğim kazın tadını bilmesem,,,,,,
Kuran elbisesinin sana uymadığı önyargısıyla hareket ediyorsun.Umarım yanlış anlamazsın ama fiziki olarak namazın dışında neyi denediniz ki hemen kestirip atıyorsun?Sadece "erkeğin sakallı" olması fikri bile size ürkütücü gelmedi mi?
Selamlar..
Esen kal Ali Abim,
Sende esen kal Ünal dostum..
|
Yukarı dön |
|
|
takva81 Uzman Uye
Katılma Tarihi: 13 ocak 2010 Yer: Turkiye Gönderilenler: 288
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
selamlar
onların namazları ıslık çalmak ve el şaklatmak tan ibaret buyuruyor hakk. ıslık çalmak ve el şaklatmak. eğer bunu namaz diye ele alırsak ıslık dua el şaklatmak tesbiğ ve diğerleri olur. yok eğer salat diye ele alırsak bu seferde birileri bir sosyal yardım yapıyor. ve yanın da bunların yaptığını tastiklemek için onların sesli olarak tezahurat yaparak yapmış oldukları iyilik sosyal yardımları tanıtmak tır. bir nevi riya yaparak başa kakarak hani düğünlerde. takı takılır anons yapılır. amcasının oğlundan şu kadar para ve herkez alkışlar.
tabiki burdaki salat karşılığını o an insanlarada bekleyerek yardım ayağı altında baskı kurmak el altında tutmak olur. günümüzdeki ses çıkaran el şaklatan yardım yapan fabrikalar gibi müşrik namazının en bariz görüntüsü bu sitedeki arkadaşalr nasıl hayatı var bilmem ama ben işçi olarak çalışıyorum ve hep bu konularda örnekler veriyorum. hadi aban biri çıkıpta günümüzdeki salatın eski müşriklerin ki gibi el şaklatmak ıslık çalmaktan farkı olduğunu açıklasın.
aslında burda birde bu gün namaz diye yapılan ibadetin tanımı bu ayette gayet net açıklanıyor. iyi bakılırsa anlaşılır. ıslık kimin için el şaklatmak hangi niyetle yapıldığı
__________________ ben yanlız kendimi kurana adadım.
|
Yukarı dön |
|
|
malik bin nebi Uzman Uye
Katılma Tarihi: 24 kasim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 439
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Hayır öyle değil.Ben senin ifaden üzerine bunu söylüyorum.Yoksa Kuranın doğrulanması bugün içinde mümkündür.Zaten bizde bu yüzden onun kılavuzluğuna tabi oluyoruz.
Bir şeyi doğrulamak istiyorsan o şey ile kast edileni bilmen gerek, sana gelen veri ile hakkında söz söylenen şeyi ve söz söyleyeni eşleştirip yüzleştirmeden o şeyi doğrulayamazsın,
Kur'an muhammed'in karşısında duran hayata söylediği sözdür, ve sen de ben de ne o hayatı ne de o şahsı tandık, O'na şahit olduk, yaptığımız sadece gördüklerimizden ve gözlemlerimizden yola çıkarak elimizdeki üzerinde yorum yapmak, Kur'an'ı klavuzluğuna tabi olamazsın tabi olduğun aklındır, ki kur'an'a tabi olmanda aklınla örtüştürtmendir aklını da kur'an'la değil gözlemlediğin hayatla terbiye edersin,
Eğer ki Yüce Allahı hayatı kontrol eden yegane güç olarak algılarsak bu pekala mümkündür.Ve son yüz yıla kadar bu böyleydi zaten.Şimdi at beslemeyi küçümseyip nükleer silah üretmeyi yüceltirsek ki,böyle yapılıyor,bununla mı Yüce yaratıcıya hesap vermek kolaydır yoksa at besleyerek mi?Bizi bekleyen asıl yüzleşme bu değil mi?Kaldıki nice sayısı ve askeri gücü az topluluk sayıca ve silahça çok topluluğa galip gelmişken...!Neydi bu galibiyetin arkasındaki güç?
Kur'an Allah'ın insanlar için sunduğu imtihan aracı değildir,
Kur'an Muhammed'in toplumuna sunduğu kurtuluş aracıdır,
Burada bir sorun yaşıyoruz, sorun atla veya füzeyle savaşmak değil sorun savaşı veya herhangi bir işleyişi bağlamı dışından ithal reçetelerle ele almak, kur'an ithal bir reçetedir, bu toprakların doğallığında yeri yoktur,
Bu haytla Kuranın önerdiği projenin nerelerde örtüşmediğini ortaya koyman lazım.Ben hiç bulamadım.
Olayın hem hukuksal hem de iletişim esasları yönü ile açıkladığıma inanıyorum, ne kur'an'ın öngördüğü hukuk ne de uyguladığı hitap şekli bu toplum için geçerli değildir, bu kur'an'ın bir eksikliği değildir hayatın bir gerçeğidir, taş yerinde ağırdır kur'an'ın yeri de tarihtir,
Niye?Güneş batıdan mı doğmaya başladı?Mevsimler başka mevsimlerlemi yer değiştirdi?Yoksa artık fecr görünmüyor akşam olmuyor mu?Değişen sadece aletlerdir.Bu sebeple akıllı insan aletin peşine düşen değil onu kendi yaşamına uymaya ayarlayandır.
Alet'e göre toplumsal yapıya girmek ayı güneş battığı için doğuyor zannetmektir, insan aynı evren aynı ama insan ve evren ilişikisi aynı değildir, imkanlar araçlarla doğru orantılıdır,
Kuran elbisesinin sana uymadığı önyargısıyla hareket ediyorsun.Umarım yanlış anlamazsın ama fiziki olarak namazın dışında neyi denediniz ki hemen kestirip atıyorsun?Sadece "erkeğin sakallı" olması fikri bile size ürkütücü gelmedi mi?
İşin açığı siz ile kimleri kast ediyorsun bilmem ama benim bir kağıttan okuyupta deneyeceğim bir şey kalmadı, sen sakalı denerken ben askerliği memuriyeti vatandaşlıktan çıkmayı deniyordum, sınıyordum,( bunlarda benim gördüklerimdi), çocuklarınızı okullardan alın derken senin ürktüğün kadar ürkütmedi sakal beni aksine düşündürdü neden kaşımı kesmiyorum da sakalımı kesiyorum diye, ben bir şeyden ürktüğüm için veya sevdiğim için terk etmem veya yapmam, yapmam için doğru görmem terk etmek için yanlış görmem yeter, yanlış anlama sen ürktüğün için bir şey yapıyorsun felan dediğimi zannetme ama iyi kötü hayatımı bilen biri olarak kur'an'dan gördüklerimi hayata geçirmek adına neler yaşadığımı biliyor olmalısın, namazdan başka neyi denediniz sözün pek yerinde olmamış, neyi gördüysem onu denedim ama bu ne beni ne de denediğim şeyi doğru veya yanlış kılar, elimde bulduğum bir kitaptan hayatımı deneme tahtası yapmaktansa saf ve duru kendimi saf ve duru hayata salmayı yeğlerim,
Kur'an elbisesi bana göre değil, çünkü ben kimseye beden ölçülerimi vermedim,
Şimdi almışsın o elbiseyi içine giricem diye rejim yapıyorsun abi, Allah kur'an ile senden bir şey istemedi,
Allah kur'an ile muhammed ve kavminden bir şeyler istedi,
Muhammed boşluğu gördü ve Allah adına söz söyledi,
Temel sorun şurda Ali abi,
Bu kur'an Allah'ın tüm sahneyi görerek çektiği ve muhammed'e tüm insanlığa göstersin diye sunduğu resim midir,
Bu kur'an Muhammed'in karşısında gördüklerini resimleştirdiği ve kavminin insanlarına sunduğu bir tablo mudur,
Ben ikincisinin olduğunu düşünüyorum,
Esen kal Ali Abim,
Muhabbetlerimle
__________________ bildiklerimizle değil yaptıklarımızla, ellerimizin neleri ile değil hayatlarımızın nasılları ve nedenleri ile,,,
Beni bir yere oturtmaya çalışmayın,çünkü ben bir yerde oturmuyorum, sadece yürüyorum
|
Yukarı dön |
|
|
asım Uzman Uye
Katılma Tarihi: 14 agustos 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 1700
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
adil ve iyi biri olmak için gayret edelim...
insanlara ve evrene yararlı biri olmaya çalışalım...
ne kendimize ne de başkasına zarar vermemek için çok dikkat edelim...
açları kimsesizleri zayıfları çok gözetelim...
akıl ve vicdanımızı iyi kullanıp bilim yolundan ayrılmayalım..
o zaman hayatımız ibadetimiz olur...
__________________ O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
|
Yukarı dön |
|
|
İbrahimizm Ayrıldı
Katılma Tarihi: 22 aralik 2009 Yer: Turkiye Gönderilenler: 127
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Olayın hem hukuksal hem de iletişim esasları yönü ile
açıkladığıma inanıyorum, ne kur'an'ın öngördüğü hukuk ne de
uyguladığı hitap şekli bu toplum için geçerli değildir, bu
kur'an'ın bir eksikliği değildir hayatın bir gerçeğidir,
taş yerinde ağırdır kur'an'ın yeri de tarihtir, Allah
kur'an ile muhammed ve kavminden bir şeyler istedi
Peki sizce,Kuran şimdi ki araplar için de geçersiz midir?
__________________ Konfüçyüs:"Bir Devlet aklın ilkelerine göre yönetiliyorsa, düşkünlük ve yoksulluk yüz karasıdır.Bir Devlet aklın ilkeleriyle yönetilmiyorsa,o zaman da, zenginlik ve şan şeref utanç verici şeylerdir."
|
Yukarı dön |
|
|
evrensel Ayrıldı
Katılma Tarihi: 16 kasim 2009 Yer: Turkiye Gönderilenler: 422
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
malik bin nebi kardeş yazdı:
Allah kur'an ile muhammed ve kavminden bir şeyler istedi,
Muhammed boşluğu gördü ve Allah adına söz söyledi,
Temel sorun şurda Ali abi,
Bu kur'an Allah'ın tüm sahneyi görerek çektiği ve muhammed'e tüm insanlığa göstersin diye sunduğu resim midir,
Bu kur'an Muhammed'in karşısında gördüklerini resimleştirdiği ve kavminin insanlarına sunduğu bir tablo mudur,
Ben ikincisinin olduğunu düşünüyorum
Evrensel yazdı:eğer değil ise, neden geçmiş kavimlerdeki Elçilerin duruşlarında akıl sahibleri için ibretler vardır diyor?madem Muhammed kendi dönemindeki resmi çekti ve okudu neden bir çok Elçinin,çektiği hemde kendi tarihlerindeki resimlerden örnekler veriyor?Madem Muhammed kendi dönemindeki resmi okudu o halde geçmiş tarihsel resimlerdende örnekler vermemeliydi senin mantığına göre!Eğer muhammed kendi dönemindeki tabloyu görüp çektiyse,kendi tabağındakileri(!)yedi ve yedirdi ise geçmişten birçok tarihsel örneklemeleri neden anlatıp durdu!nasılsa muhammed o dönemdekilerede şahit olmadı ve kendi tabağındakilerde kendi şahit olduklarıydı!
İşin özü her dönemdeki Elçinin söylemide bir diğerinden farklı değildir!
Nuha ne emreyytiyse,diğerlerinede aynısını vahy etmiştir!
Nuhun toplumunda ne varsa,diğerlerininde tabağında o vardır!
Bugünde,yarında o tabaktakiler farklı olmayacak değişenler Ali abininde dediği gibi aletler olacaktır.
Bu konudaki düşüncelerim bunlardır!
Bu yüzden ünal kardeşim,sen kalbin nasıl tatmin oluyorsa öyle yaşa ve anlat.Benim anladıklarım bunlardan ibarettir.İnşaallah RaBBİM DOĞRU YOLUNA KILAVUZLAR BİZLERİ
SELAMLAR
__________________ BİLİNÇSİZ BİR ŞEKİLDE ORTAYA ÇIKAN ALIŞKANLIKLARIN BEDELİNİ HİSSİZLEŞEREK ÖDERİZ...
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
"Bu kur'an Allah'ın tüm sahneyi görerek çektiği ve muhammed'e tüm insanlığa göstersin diye sunduğu resim midir,
Bu kur'an Muhammed'in karşısında gördüklerini resimleştirdiği ve kavminin insanlarına sunduğu bir tablo mudur,"
Sevgili Ünal bence ikisi de doğru.Kendi yöresinden başlamadan insanlığa ulaşmasını beklemek doğru olmazdı.Arap devletlerine gidince insanın beklentilerinin,tamahının,zaaflarının,diğerlerinden farklı olmadığını yakinen gördüm.Eğer olaya Kuran penceresinden bakacak olursan Sevgili Hasanın iyi tesbit ettiği çelişkiye düşersin.Bana göre yapacağın başkada bir şey yok.Muhabbetle..
|
Yukarı dön |
|
|
|
|