Yazanlarda |
|
halil66 Katilimci Uye
Katılma Tarihi: 05 mart 2006 Gönderilenler: 53
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Hasan Akcay Yazdı:
sonra da geçici bir uyum süresinde başkaları o sorumsuz tavrı sergileyebiliyor. İşte bu, cezada hafifletici bir neden sayılıyor.
|
|
|
25 ..... islama geçtikten sonra bir fuhuş yaparlarsa onlara, bağımsız kadınlara uygulanan cezasının yarısı uygulanacaktır. .........(hasan akçay.nisa25)
geçici bir uyum süresinde kelimesini veya bu anlam çıkarılacak bir şeyi göster diğer tercümecilere lanet edeceğim. gösteremesende allahın ayeti farzımahallerle yorumlanmamalı derim kardeş.
ebru Yazdı:
AHZAP 59" Ey o Peygamber! Zevcelerine ve kızlarına ve mü'minlerin kadınlarına hep söyle: cilbâblarından üzerlerini uzatsinlar, bu onların tanınmalarına, tanınıp da eza edilmemelerine en elverişli olandır, bununla beraber Allah bir gafûr rahîm bulunuyor"
|
|
|
tanınmandan dolayı zulmediyolarsa onların kafirliği,ama allah tanının diyor, ben sıkıştımmı allahın ayetini boşver diyemezsin.
veeeee...
BAKARA SURESİ: 214 Yoksa siz, sizden önce gelip geçmiş olanların karşılaştıklarının benzeri başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Onlara şiddetler, belalar ve zorluklar gelip çattı; sarsıldılar. Öyle ki, resul ve onunla birlikte inananlar, "Allah'ın yardımı ne zaman?" diye yakarıyordu. Haberiniz olsun ki, Allah'ın yardımı çok yakındır.
ayetini de oku derim.
__________________ selam
|
Yukarı dön |
|
|
Alperen Admin Group
Katılma Tarihi: 09 nisan 2005 Gönderilenler: 2974
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
BAZILARIMIZIN İLERİ DÜZEYDE İTİBAR ETTİĞİ TEFSİRCİLERE GÖRE ÇARŞAF-PEÇE FARZDIR. ONLARA GÖRE BU KIYAFETİ GİYMEYEN MÜSLÜMAN HANIMLAR ALLAH'IN BİR EMRİNİ(!) ÇİĞNEMEKTEDİR. YANİ ONLARA GÖRE BAŞI ÖRTMENİN YANINDA ÇARŞAF GİYMEK DE FAZRDIR.
BU FARZIN KAYNAĞI TEFSİRCİLERİMİZE GÖRE AHZAP 59'DUR. BAKIN "DIŞ KIYAFET" KAVRAMINDAN KADINLARIN KAPKARA ÇARŞAFA GÖMÜLME ANLAYIŞI NASIL DA MAHARETLE(!) UYDURULMUŞ.
Tefsircilerimiz bize cilbab'ın nasıl giyildiğini ve uygulama biçimini de anlatırlar. Meselâ:
Ibnü'l-Cevzî: Başlarını ve yüzlerini örterler.
Ebû Hayyân: "cilbablarını idnâ etsinler" ifadesi, bütün bedenin örtülmesini anlatır. "Üzerlerine" denmekle de yüzleri kastedilmiştir. Çünkü Cahiliyyet Döneminde kadınların açık olan yerleri yüzleri idi.
Ebu's-Su'ûd: Kadın cilbabı başına atar, ve kenarını da göğsüne sarkıtır. Bu âyet; kadınlar herhangi bir sebeple çıkarlarsa, yüzlerini ve bedenlerini örterler anlamına gelir.
Süddî de: Bir gözleri hariç, bütün yüzlerini kapatırlar, demiştir.
Ibn Kudâme: Cilbab (giyilmeyerek) entari üzerinden kuşanılır.
Ibn Abbas: Kadınlar hür olduklarının bilinmesi için tek gözleri hariç, başlarını ve yüzlerini örterler.
Ibn Şîrîn: Ubeyde es-Sem'ânî'ye cilbabın niteliğini sordum: Bir çarsaf alıp kuşandı. Başının tamamını kaşlarına kadar örttü. Sol gözünü açık bırakarak yüzünü de örttü: (İşte cilbab böyle kuşanılır demiş oldu.) (bk. Zâdü'I-mesîr V/250; Ebu's-suûd VI/81; ibn Kudâme, el-Mugnî I/602; Ebû Hayyân, el-Bahru'l-muhît V/250; Sabûnî, Ravâyi N/283, 381.)
Elmalılı, âyette geçen: "cilbablarını sarkıtsınlar, yaklaştırsınlar" ifadesini anlattıktan sonra şunları ekler:
"Bu açıklamada da iki şekil vardır: Birisi, kaşlarına kadar başlarını örttükten sonra, büküp yüzünü de örtmek ve sadece tek bir gözünü açık bırakmak. (Bizler yetiştiğimiz zaman validelerimizin tesettür tarzı bu idi.) Ikincisi de, alnının üzerinden sıkıca sardıktan sonra burnunun üzerinden dolayıp, gözlerinin ikisi de açık kalsa bile, yüzünün ekserisini ve göğsü tamamen örtmüş bulunmakdır. (1310'da Istanbul'a geldiğim zaman, Istanbul hanımlarının, bir peçe eklemek ve elde açık bir şemsiye bulunmak şartıyla tesettür tarzları da bu idi). (Elmalılı, Hak Dinî V/3928.)
Cilbabda renk önemli midir? Ne örtünme âyetleri, ne de onları açıklayan hadîsler, kadınların, şu, ya da bu renkte cilbab giymeleri gerektiğini söylememişlerdir. Buna göre kadın ister siyahtan, isterse beyazdan cilbab edinir.
Ancak ilk müslüman hanımlar ve özellikle de Resûlullah'ın dönemindeki sahabî kadınlar cilbabın görev ve esprısını çok iyi kavradıklarından olacak ki, genellikle siyah rengi tercih etmişlerdir. Meselâ Ümmü Seleme Annemiz: "Cilbab âyeti indigi zaman, Ensâr kadınları siyah giysilere büründüklerinden ötürü, başlarında kargalar. varmış gibi çıktılar" (Cessâs, Ahkâmü'l-Kur'ân NI/372; Sabûnî N/382.) demiştir.
http://72.14.207.104/search?q=cache:X1xmB0JZk_QJ:risale-inur .org/modules.php%3Fname%3DEncyclopedia%26op%3Dcontent%26tid% 3D174+Cilbab&hl=tr&gl=tr&ct=clnk&cd=6
BİR BAŞKA ALINTI:
TEFSİR ÂLİMLERİ ÇARŞAF İÇİN NE DİYOR?
Bazı tefsirler ise "cilbab" kelimesini "milhafe" diye tefsir ederler ki, "milhafe" lügatta çar ve çarşaf mânasına gelir. Şimdi ulemânın bu âyetle alâkalı yaptıkları tefsirleri zikrettiğimizde, tariflere en uygun kıyafetin çarşaf olduğu görülecektir.
Ulemâ âyet–i kerimede "cilbab" diye geçen, bu tesettürün nasıl olacağı hususunda birkaç görüşe ayrılmışlardır. İnşallah şimdi bizler kenara çekilip onların görüşlerine yer verelim.
Son devrin âlimlerinden Elmalılı, bu âyeti tefsir ederken "cilbab"ı şöyle tarif etmiştir:
"Baştan aşağı örten çarşaf, ferace, câr gibi dış elbisenin adıdır." "Tepeden tırnağa örten giysidir." "Çarşaf ve peçedir."
Âyet–i kerimede geçen "İDNÂ" kelimesi: Yaklaştırmak demek ise de, âyette "Alâ" harf–i cerri ile kullanılması, kapsamak sûretiyle sarkıtmak mânasını da ifade ettiğinden, üzerinden sıkıca örtmek demek olur. "Cilbab örtmek" tabirinde de iki şekil vardır. Bunlardan birincisi; cilbablarından birisiyle bütün bedenini örtmek; diğeri ise, cilbabın bir tarafıyla başından yüzünü örtmek demek olur.
Elmalılı, âyet–i kerimede geçen "cilbab idnâsını", bu şekilde tarif ettikten sonra şöyle devam ediyor: "Bu beyanda da iki sûret vardır. Birisi kaşlarına kadar başını örttükten sonra büküp, yüzünü de örtmek ve yalnız tek bir gözünü açık bırakmak." Elmalılı bunu söyledikten sonra, "Bizler yetiştiğimiz zaman memleketimizde validelerimizin tesettür tarzı bu idi." der. İkincisi de alnının üzerinden sıkıca sardıktan sonra, burnunun üzerinden dolayıp gözlerin ikisi de açık kalsa bile, yüzün büyük bir kısmını ve göğsü tamamen örtmüş bulunmaktır. Bu açıklamadan sonra da, "Hicri 1310'da İstanbul'a geldiğim zaman İstanbul hanımlarının bir peçe ilave edilmek ve elde açık bir şemsiye bulunmak şartıyla tesettür tarzları bu idi." demektedir.(1)
Evet, Elmalılı merhum "cilbab"ı böyle tarif ediyor.
Yine bu konuda Konyalı Mehmet Vehbi Efendi "Hulasatü'l–Beyan" isimli tefsirinde: "Kadınların ziynetlerini örtmeleri için çarşafa bürünmelerinin lazım ve vacip olduğunu zikretmektedir."(2)
Ömer Nasuhi Bilmen Efendi de kendi tefsirinde "Cilbab"ı çarşaf olarak tefsir etmişlerdir. Gördüğümüz gibi son devrin âlimlerinden, herkesçe tanınan ve kabul gören üç tane tefsir âliminin "cilbab" hakkındaki görüş ve yorumları bu şekildedir… Şimdi de diğer ulemâ bu âyeti nasıl tefsir ediyor ona bakalım:
Taberî, İbn Sîrîn'den şöyle rivayet eder: "Abide es–Selmani'ye, "…Dış elbiselerinden üstlerine giymelerini söyle…" âyetinin mânasını sordum. O hemen büyük bir çarşaf alarak onunla bütün vücudunu örttü. Başını da kaşlarına kadar kapattı. Yüzünü de tamamen kapattı. Yalnız sol gözünü açık bıraktı. Böylece âyeti fiili olarak tefsir etti."(3) Taberî ve Ebû Hayan, İbn Abbas'tan şöyle rivayet etmişlerdir:
"Kadın cilbabını alnının üzerine indirir ve oradan sıkar. Alttan da burnunun üzerine kadar kapatır. Yalnız gözleri dışarıda kalmalıdır. Yüzünün kalan kısmı ile göğsünü tamamen kapamalıdır."(4) Ebu's–Suûd Efendi: "Cibab"tan maksat, çok geniş ve uzun bir örtüdür. Kadın bununla başını örttüğü gibi yüzünü ve göğsünü de örterek ayaklarına kadar salar. Buna göre âyetin mânası, 'Kadınlar dışarıya veya yabancı bir erkeğin karşısına çıkacakları zaman, bu örtüyle yüzlerini ve bütün vücutlarını örtsünler.' olur." demiştir.
Cevherî de "Cilbab"ı çarşaf diye tefsir etti. Ve "Cilbab çarşaftır." denildi. (5) Ümmü Seleme annemiz şöyle demiştir:
"Cilbablarından üzerlerini sıkı örtsünler' âyetinin nüzulünden sonra ensar kadınları siyah çarşaflara büründüler. Öyle bir ağırbaşlılık ile çıkmışlardı ki, sanki hepsinin başına birer karga konmuştu."
http://www.beyan.com.tr/arsiv/ekim2005/guldeste.htm
SÜNNİ ARKADAŞLARA SORUYORUM. SİZLER NEDEN İTİBAR ETTİĞİNİZ BU ALİMLER(!) GİBİ BAŞÖRTÜSÜ YANINDA ÇARŞAFI VE PEÇEYİ DE ALLAH'IN BİR EMRİ OLARAK SAVUNMUYORSUNUZ? SÜNNİ BAYANLAR, SİZLER DE NEDEN ÇOĞUNLUKLA BU KIYAFETİ GİYMİYORSUNUZ? NEDEN FORUM ORTAMLARINDA ÇARŞAF-PEÇE EDEBİYATI YAPMIYORSUNUZ? SÜNNİ ULEMA MEZARDAN KALKSA VE BİZİM MODERN BAŞÖRTÜLÜ KIZLARIMIZI GÖRSE ACABA NASIL BİR TEPKİ VERİRLERDİ SİZCE?
MEZHEPÇİ KESİM DE EVRİM İÇİNDE AMA KAPLUMBAĞA HIZINDA. ÇARŞAFTAN BAŞÖRTÜSÜNE GEÇİŞ İŞTE BU EVRİMİN BİR AŞAMASI. SÜNNİ ULEMA NE KADAR ÇARŞAF FARZDIR DESE DE KİMSENİN TAKTIĞI YOK. HATTA DİYANETE TEFSİR HAZIRLAYAN İLAHİYAT PROFESÖRLERİNİN BİLE BU GÖRÜŞÜ TAKTIĞI YOK. İÇLERİNDE HAYRETTİN KARAMAN'IN DA OLDUĞU BU EKİBE GÖRE ÇARŞAF BİZİM İÇİN MİADINI ÇOKTAN DOLDURMUŞ BİR KIYAFET SADECE. YALNIZCA YÖRESEL BİR KIYAFET, DİNLE ALAKASI YOK. ALLAH'IN EMRİ FALAN DA DEĞİL. O HALDE KİM SÜNNİ, KİM DEĞİL???
__________________ Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
|
Yukarı dön |
|
|
Alperen Admin Group
Katılma Tarihi: 09 nisan 2005 Gönderilenler: 2974
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Ahzap 59. Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, dış giysilerini üzerlerine alsınlar. Bu, onların tanınmaları ve incitilmemeleri için çok daha uygun bir yoldur. Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir.
Ebru güzel bir konuya değinmiş.
Dış kıyafet emri belli bir sebebe binaen var: İncitilmeme adına Tanınmak.
Burada “Müslüman olduğunuz bilinsin diye dış kıyafetlerinizi alın” konusu yok. “İncitilmemeniz için bilinmeniz gerekir, bundan dolayı da dış kıyafetlerinizi almanız gerekir” durumu var.
Yani dış kıyafet konusu Müslime-Gayri Müslime ayrımı ile alakalı değil, bir kadının sarkıntılık edilerek incitilmeye müsait görüntü vermesi yada vermemesiyle alakalıdır.
Pekala kadınların incitilmemeleri adına tanınmalarının bir zaruret olmadığı günümüzde bu ayeti nasıl değerlendirmeliyiz?
Ben “dış kıyafet” kavramından iffetli kadınların giydiği ve sağduyulu toplum nezdinde genel kabul görmüş yöresel sokak giysilerini anlıyorum. Bir kadın bu kılık-kıyafetle sokağa çıktığında fuhuş işçisi olmuş kadınlardan ayrılır ve iffetli olduğu bilinir. Bundan dolayı da birileri onlara sarkıntılık etmez.
Şimdi ayete bir de tersinden bakalım. Dış kıyafet(?) onu giyen kadınların Müslüman olduklarının bir göstergesi ise –ki bu dış kıyafetin ölçüsünü kim belirliyor?- dış kıyafetsiz sokağa çıkan kadınların Gayri-Müslime olarak kabul edilmesi normal bir tavır olarak mı alınmalıdır? Kadının dış kıyafeti(?) yoksa onun hakkında “Müslüman değil bu” denilebilir mi yani? Sırf dış kıyafet giymediğinden ötürü kişi nasıl olur da Gayri-Müslime olarak etiketlenir?
Bırakın bu etiketlemeyi nasıl olur da bu kadın, birilerinin kendileri adına diktiği bu dış kıyafeti giymediğinden ötürü incitilmeyi hak etmiş olabilir?
Şimdi şu ayete bakalım:
Nur 60. Artık nikâh arzuları kalmamış, hayızdan ve evlattan kesilen kadınların, süslerini göstermek için ortalıkta dolaşmamaları şartıyla dış giysilerini bırakmalarında kendileri için bir günah yoktur. Ama sakınmak için titiz davranmaları, onlar için daha hayırlıdır. Allah, herşeyi işitir, herşeyi bilir.
Dış kıyafet kişinin mümin olarak tanınması ve bilinmesi için zaruri ise neden ihtiyar kadınlar kendi seçimlerine bağlı olarak bundan muaf?
İhtiyar kadınların dış kıyafetlerini almaksızın sokağa çıkabilmeleri konusundaki müsade de bizlere açıkça göstermektedir ki; bu sokak elbisesinin Müslüman olarak tanınmakla direkt alakası yoktur. Pekala ne ile alakası var? Tacizcilerin eline koz vermekle yada vermemekle alakası var.
Sözün özü, dış kıyafetin ne Müslüman erkeklerin kaprislerinden doğmuş başörtüsü, çarşaf ve peçeyle alakası var ne de Müslüman olarak işaretlenip işaretlenmemekle. Sadece ve sadece, -incitilmeme adına- iffetli olunduğunun toplum nezdinde bilinmesiyle alakası var.
Saygılar
__________________ Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
|
Yukarı dön |
|
|
Ebru Katilimci Uye
Katılma Tarihi: 02 mart 2006 Gönderilenler: 60
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Allah razi olsun Alperen Cok guzel noktalari sormussun. Simdi birde ayetlere resimler esliginde bakalim. Resimi yuklemede yardimci olan kardese tesekurler.
__________________ Bayanlar UYANIN ARTIK, Basörtüsü ve ÇARÇAFLARINIZDAN baska kaybedecek bir şeyiniz YOK. SIRF KURANA inanmanin özgürlügünü TADIN
|
Yukarı dön |
|
|
Alperen Admin Group
Katılma Tarihi: 09 nisan 2005 Gönderilenler: 2974
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam
Hasana Akçay'a Tamer konusunda beni uyardığı ve hakkımdaki pozitif yargıları nedeniyle teşekkür ediyorum. Yanlış anlaşıldıysam veya haddi aştıysam da özür diliyorum.
Tamer dahil hiçbir arkadaşımız için "sen sus, konuşma" demeye ne hakkım ne de yetkim var. Dini yalnız Allah'a özgüleyenlerin evlerinden bir ev olan bu mekanda tabiki fikirler karşıtlarıyla birlikte serbestçe ortaya konabilmeli. Böyle olmalı ki en doğruya ulaşabilelim. Tekelcilik ve dayatmacılık her açıdan ve her zaman kesinlikle yanlıştır.
Ben aslında sadece kişisel görüşümü dile getirmiştim. Tamer'in tabiki söz hakkı vardır ve umarım kullanır.
Saygılar
__________________ Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
|
Yukarı dön |
|
|
tamerselin Uzman Uye
Katılma Tarihi: 15 kasim 2005 Yer: Turkiye Gönderilenler: 123
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
yazılarım makaslandı...iyi şeyler düşünmüyorum her kim yaptıysa...şu verilen örtülü örneği yani manken asla bizim örtülülerden değil...kapalı kokana örneği....diğeri ise zaten barda pavyonda genel evde çalışan moadellerden....bizim örtülüler takva sahipleri.....ya siz nerde çalışıyorsunuz? şirketmisiniz..örtüsüz avına çıkmışsınız
__________________ 6-Şüphesiz, inkâr edenleri uyarsan da, uyarmasan da, onlar için farketmez; inanmazlar.Bakara suresi
|
Yukarı dön |
|
|
tamerselin Uzman Uye
Katılma Tarihi: 15 kasim 2005 Yer: Turkiye Gönderilenler: 123
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
ebru sen elmamısın artmutmu ? diğerleri sizde bostan korkuluğumu?
gayri müslimlerden farkınız ne ? sizi yolda görsem tanırmıyım.....ha örtülü münafıklar çoğalmaz merak etmeyin...islamı yaşamayı bırak taklid etmek bile her insanın işi değil...iman etmeyenlere çok zordur bu işler...
birde biz böyle anlıyoruz deseniz hiç lafım olmayacakk..örtülülere gavurlar gibi saldırıyorsunuz ya
__________________ 6-Şüphesiz, inkâr edenleri uyarsan da, uyarmasan da, onlar için farketmez; inanmazlar.Bakara suresi
|
Yukarı dön |
|
|
erva Uzman Uye
Katılma Tarihi: 03 ocak 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 167
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
__________________ ...
|
Yukarı dön |
|
|
tamerselin Uzman Uye
Katılma Tarihi: 15 kasim 2005 Yer: Turkiye Gönderilenler: 123
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
bu arada ayetleti nasılda kelime içinde dahi parçalıyorsunuz..amaç belli soymak ve diğerlerinden farkımızın olmaması.sayın alperen
__________________ 6-Şüphesiz, inkâr edenleri uyarsan da, uyarmasan da, onlar için farketmez; inanmazlar.Bakara suresi
|
Yukarı dön |
|
|
tamerselin Uzman Uye
Katılma Tarihi: 15 kasim 2005 Yer: Turkiye Gönderilenler: 123
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
NÛR suresi 31. ayet) & nbsp;(Resmi:24/İniş:102/Alfabetik:84)
وَقُل لِّلْمُؤ 18;مِنَاتِ يَغْضُضْ 06;َ مِنْ أَبْصَار 16;هِنَّ وَيَحْفَ 92;ْنَ فُرُوجَه 15;نَّ وَلَا يُبْدِين 14; زِينَتَه 15;نَّ إِلَّا مَا ظَهَرَ مِنْهَا وَلْيَضْ 85;ِبْنَ بِخُمُرِ 07;ِنَّ عَلَى جُيُوبِه 16;نَّ وَلَا يُبْدِين 14; زِينَتَه 15;نَّ إِلَّا لِبُعُول 14;تِهِنَّ أَوْ آبَائِهِ 06;َّ أَوْ آبَاء بُعُولَت 16;هِنَّ أَوْ أَبْنَائ 16;هِنَّ أَوْ أَبْنَاء بُعُولَت 16;هِنَّ أَوْ إِخْوَان 16;هِنَّ أَوْ بَنِي إِخْوَان 16;هِنَّ أَوْ بَنِي أَخَوَات 16;هِنَّ أَوْ نِسَائِه 16;نَّ أَوْ مَا مَلَكَتْ أَيْمَان 15;هُنَّ أَوِ التَّابِ 93;ِينَ غَيْرِ أُوْلِي الْإِرْب 14;ةِ مِنَ الرِّجَا 04;ِ أَوِ الطِّفْل 16; الَّذِين 14; لَمْ يَظْهَرُ 08;ا عَلَى عَوْرَات 16; النِّسَا 69; وَلَا يَضْرِبْ 06;َ بِأَرْجُ 04;ِهِنَّ لِيُعْلَ 05;َ مَا يُخْفِين 14; مِن زِينَتِه 16;نَّ وَتُوبُو 75; إِلَى اللَّهِ جَمِيعًا أَيُّهَا الْمُؤْم 16;نُونَ لَعَلَّك 15;مْ تُفْلِحُ 08;نَ
Okunuş |
Ve kul lil mü'minati yağdudne min ebsarihinne ve yahfazne fürucehünne ve la yübdine zinetehünne illa ma zahera minha vle yadribne bi humurihinne ala cüyubihinne ve la yübdine zinetehünne illa li büuletihinne ev abaihinne ev abai büuletihinne ev ebaihinne ev ebnai büuletihnne ev ihvanihinne ev beni ihvanihinne ev beni ehavatihinne ev nisaihinne ev ma meleket eymanühünne evit tabiiyne ğayri ülil irbeti miner ricali evit tiflillezine lem yazheru ala avratin nisai ve la yadribne bi ercülihunne li yu'leme ma yuhfine min zinetihinn ve tubu ilellahi cemian eyyühel mü'minune lealleküm tüflihun |
Diyanet Açıklamalı |
Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mümin kadınlar), ellerinin altında bulunanlar (köleleri), erkeklerden, ailenin kadınına şehvet duymayan hizmetçi vb. tâbi kimseler, yahut henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini göstermesinler. Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar (Dikkatleri üzerine çekecek tarzda yürümesinler). Ey müminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz. |
Diyanet Vakfı |
Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mümin kadınlar), ellerinin altında bulunanlar (köleleri), erkeklerden, ailenin kadınına şehvet duymayan hizmetçi vb. tâbi kimseler, yahut henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini göstermesinler. Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar (Dikkatleri üzerine çekecek tarzda yürümesinler). Ey müminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz. |
Elmalılı Orijinal |
Mü'min kadınlara da söyle: gözlerini sakınsınlar, ırzlarını muhafaza etsinler, ziynetlerini açmasınlar, zâhir olanı başka ve baş örtülerini yakalarının üzerine vursunlar, ziynetlerini açmasınlar, ancak kendi kocalarına yâhud kendi babalarına kocalarının babalarına yâhud kendi oğullarına, yâhud kendi biraderlerine, yâhud kendi biraderlerinin oğullarına, yâhud hemşirelerinin oğullarına yâhud kendi kadînlarına yâhud kendi ellerindeki memlûklerine, yâhud ihtiyacı olmıyan erkeklerden uyuntulara, yahud henüz kadınların avretlerine muttali' olmıyan çocuklara, müstesna, gizledikleri ziynetleri bilindiye ayaklarını da vurmasınlar, hepiniz Allaha tevbe edin ey mü'minler ki felâh bulabilesiniz |
Elmalılı Sade. 1 |
Mü'min kadınlara da söyle, gözlerini sakınsınlar, ırzlarını korusunlar: görünmesi zaruri olanların dışında zinetlerini açmasınlar ve baş örtülerini yakalarının üzerine vursunlar; zinetlerini, kocalarından veya babalarından yahut kayın babalarından yahut oğullarından yahut üvey oğullarından yahut kardeşlerinden yahut kardeş oğullarından yahut kız kardeş oğullarından yahut kendi kadınlarından yahut sahibi bulundukları cariyelerden veya uyuntu (şehvetten yoksun) erkek hizmetçilerden veya henüz kadınların şehvet uyarıcı taraflarından habersiz çocuklardan başkasına göstermesinler; gizledikleri zinetleri bilinsin diye ayaklarını da vurmasınlar. Ey mü'minler, hepiniz Allah'a tevbe edin ki, mutluluğu bulabilesiniz. |
Elmalılı Sade. 2 |
Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mümin kadınlar), ellerinin altında bulunan (köleleri), erkeklerden, kadına ihtiyacı kalmamış (cinsî güçten düşmüş) hizmetçiler, yahut henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini göstermesinler. Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye, ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki, kurtuluşa eresiniz. |
Ö. N. Bilmen |
Ve mü'min kadınlara da söyle, gözlerini sakınsınlar ve avret mahallerini muhafaza etsinler ve ziynetlerini açmasınlar, onlardan her zahir olanı müstesna ve başörtülerini yakalarının üzerine sarkıtsınlar ve ziynetlerini açıvermesinler. Ancak kocalarına veyahut kendi babalarına veya kocalarının babalarına veya kendi oğullarına veya kocalarının oğullarına veya kendi kardeşlerine veya kendi kardeşlerinin oğullarına veya kendi kızkardeşlerinin oğullarına veyahut kendi kadınlarına veya kendi ellerinin malik olduğu cariyelerine veyahut erkeklikten kesilmiş hizmetçilerine veya kadınların avret mahellerine muttali olmayan çocuklara (karşı açıverilmesi) müstesna. Ve ziynetlerinden gizledikleri bilinsin diye ayaklarını da birbirine vurmasınlar. Ve cümleten Allah'a tevbe ediniz, ey mü'minler! Tâ ki felaha erebilesiniz. |
S. Ateş |
İnanan kadınlara da söyle: "Bazı bakışlarını kıssınlar, ırzlarını korusunlar. Süslerini göstermesinler. Ancak kendiliğinden görünenler hariç. Baş örtülerini (göğüs) yırtmaçlarının üstüne koysunlar. Süslerini kimseye göstermesinler. Yalnız kocalarına, yahut babalarına, yahut kocalarının babalarına, yahut oğullarına, yahut kocalarının oğullarına, yahut kardeşlerine, yahut kardeşlerinin oğullarına, yahut kızkardeşlerinin oğullarına, yahut kadınlarına, yahut ellerinin altında bulunan(köle)lerine, yahut kadına ihtiyacı bulunmayan erkek tâbi'lerine, yahut henüz kadınların mahrem yerlerini anlamayan çocuklara gösterebilir. Gizledikleri süslerin bilinmesi için ayaklarını vurmasınlar. Ey mü'minler, topluca Allah'a tevbe edin ki felâha eresiniz. 283,284 |
Tefhimü-l Kuran |
Mü'min kadınlara da söyle: «Gözlerini (harama çevirmekten) kaçındırsınlar ve ırzlarını korusunlar; süslerini açığa vurmasınlar, ancak kendiğilinden görüneni hariç. Baş örtülerini, yakalarının üstünü (kapatacak şekilde) koysunlar. Süslerini, kendi kocalarından ya da babalarından ya da kocalarının babalarından ya da oğullarından ya da kocalarının oğullarından ya da kendi kardeşlerinden ya da kardeşlerinin oğullarından ya da kız kardeşlerinin oğullarından ya da kendi kadınlarından ya da sağ ellerinin altında bulunanlardan ya da kadına ihtiyacı olmayan (arzusuz veya iktidarsız) hizmetçilerden ya da kadınların henüz mahrem yerlerini tanımayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizledikleri süsleri bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Hep birlikte Allah'a tevbe edin ey mü'minler, umulur ki felah bulursunuz.» |
Fizilalil Kuran |
Mü'min kadınlara de ki; gözlerini harama bakmaktan sakındırsınlar, mahrem yerlerini korusunlar. Kendiliğinden görünenleri dışındaki süslerini teşhir etmesinler. Baş örtülerinin uçlarını yaka altlarına kadar sarkıtsınlar. Süslerini ve cazibelerini kocalarından, babalarından, kayınbabalarından, öz oğullarından, üvey oğullarından, erkek kardeşlerinden, erkek kardeşlerinin oğullarından, kız kardeşlerinin oğullarından, müslüman kadınlardan, elleri altındaki kölelerden, cinsel arzuları sönmüş erkek hizmetçilerden, kadınların avret yerlerinin henüz farkında olmayan erkek çocuklarından başka hiç kimseye göstermesinler. Yabancı bakışlardan gizledikleri süsleri ve cazibeleri belli olsun diye ses çıkaracak adımlarla yürümesinler. |
İ. Kesir |
Mü'min kadınlara da söyle: Gözlerini sakınsınlar ve ırzlarını korusunlar. Görünen kısmı müstesna, zinetlerini göstermesinler. Başörtülerini yakalarının üstüne salsınlar. Zinetlerini; kocaları veye babaları veya kocalarının babaları veya oğulları veya kocalarının oğulları veya kardeşleri veya erkek kardeşlerinin oğulları veya kızkardeşlerinin oğulları veya kadınları veya cariyeleri veya erkekliği kalmamış hizmetçileri, yahut kadınların mahrem yerlerini henüz anlamayan çocuklardan başkasına göster mesinler. Gizledikleri zinetlerinin bilinmesi için de ayaklarını vurmasınlar. Ey mü'minler; hepiniz Allah'a tevbe edin ki felaha eresiniz. |
Mevdudi |
Mü'min kadınlara da söyle: «Gözlerini (harama çevirmekten) kaçındırsınlar ve ırzlarını korusunlar; süslerini açığa vurmasınlar, ancak kendiğilinden görüneni hariç. Baş örtülerini, yakalarının üstünü (kapatacak şekilde) koysunlar. Süslerini, kendi kocalarından ya da babalarından ya da kocalarının babalarından ya da oğullarından ya da kocalarının oğullarından ya da kendi kardeşlerinden ya da kardeşlerinin oğullarından ya da kız kardeşlerinin oğullarından ya da kendi kadınlarından ya da sağ ellerinin altında bulunanlardan ya da kadına ihtiyacı olmayan (arzusuz veya iktidarsız) hizmetçilerden ya da kadınların henüz mahrem yerlerini tanımayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizledikleri süsleri bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Hep birlikte Allah'a tevbe edin ey mü'minler, umulur ki felah bulursunuz.» |
A. Gölpınarlı |
İnanan kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar ve açığa çıkanlardan, görünenlerden başka ziynetlerini göstermesinler ve örtülerini, göğüslerini örtecek bir tarzda omuzlarından aşağıya doğru salsınlar; kocalarından, yahut babalarından, yahut kocalarının babasından, yahut oğullarından, yahut üvey oğullarından, yahut erkek kardeşlerinden, yahut erkek kardeşlerinin oğullarından, yahut kız kardeşlerinin oğullarından, yahut Müslüman kadınlardan, yahut kendi malları olan kölelerden, yahut erkeklikten kesilmiş veya kudreti olmayan erkek hizmetçilerden, yahut da henüz kadınların gizli hallerine vâkıf olmayan erkek çocuklardan başka erkeklere ziynetlerini göstermesinler; gizledikleri ziynetler, bilinsin diye ayaklarını da vurmasınlar ve tövbe edin hepiniz Allah'a ey inananlar da kurtulun, erin murâdınıza. |
Y.N. Öztürk |
Mümin kadınlara da söyle: Bakışlarını yere indirsinler. Cinsel organlarını/ırzlarını korusunlar. Süslerini/zînetlerini, görünen kısımlar müstesna, açmasınlar. Örtülerini/başörtülerini göğüs yırtmaçlarının üzerine vursunlar. Süslerini şu kişilerden başkasına göstermesinler: Kocaları yahut babaları yahut kocalarının babaları yahut oğulları yahut kocalarının oğulları yahut kardeşleri yahut kardeşlerinin oğulları yahut kendi kadınları yahut ellerinin altında bulunanlar yahut ihtiyaç içinde olmayan erkeklerden kendilerinin hizmetinde bulunanlar yahut kadınların kaygı duyulacak yerlerini henüz anlayacak yaşa gelmemiş çocuklar. Süslerinden, gizlemiş olduklarının bilinmesi için ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler, Allah'a topluca tövbe edin ki kurtuluşa erebilesiniz! |
H. S. Yeter |
Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mümin kadınlar), ellerinin altında bulunanlar (köleleri), erkeklerden, ailenin kadınına şehvet duymayan hizmetçi vb. tâbi kimseler, yahut henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini göstermesinler. Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar (Dikkatleri üzerine çekecek tarzda yürümesinler). Ey müminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz. |
A. Bulaç |
Mü'min kadınlara da söyle: "Gözlerini (harama çevirmekten) kaçındırsınlar ve ırzlarını korusunlar; süslerini açığa vurmasınlar, ancak kendiliğinden görüneni hariç. Baş örtülerini, yakalarının üstünü (kapatacak şekilde) koysunlar. Süslerini, kendi kocalarından ya da babalarından ya da oğullarından ya da kocalarının oğullarından ya da kendi kardeşlerinden ya da kardeşlerinin oğullarından ya da kız kardeşlerinin oğullarından ya da kendi kadınlarından ya da sağ ellerinin altında bulunanlardan ya da kadına ihtiyacı olmayan (arzusuz veya iktidarsız) hizmetçilerden ya da kadınların henüz mahrem yerlerini tanımayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizledikleri süsleri bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Hep birlikte Allah'a tevbe edin ey mü'minler, umulur ki felah bulursunuz." |
S. Yıldırım |
Mümin kadınlara da bakışlarını kısmalarını ve edep yerlerini açmaktan ve günahtan korumalarını söyle.Yine söyle ki mecburen görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler.Başörtülerini yakalarının üzerini kapatacak şekilde örtsünler. Zinet takılan yerlerini kocaları, babaları, kocalarının babaları, oğulları, üvey oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, mümin kadınlar, ellerinin altında bulunanlar (köleler), erkeklikten kesilip kadınlara ihtiyaç duymayan hizmetçileri veya henüz kadınların mahrem yerlerini anlamayan çocuklar dışında kimseye göstermesinler. Saklı zinetlerine dikkat çekmek için, ayaklarını da vurmasınlar. Ey müminler! Hepiniz toptan Allah’a tövbe ediniz ki felaha eresiniz! |
A. Uğur |
Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mümin kadınlar), ellerinin altında bulunanlar (köleleri), erkeklerden, ailenin kadınına şehvet duymayan hizmetçi vb. tâbi kimseler, yahut henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini göstermesinler. Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar (Dikkatleri üzerine çekecek tarzda yürümesinler). Ey müminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz. |
G. Onan |
İnançlılara da söyle: Gözlerini (harama çevirmekten) kaçın-dırsınlar ve ırzlarını korusunlar, süslerini açığa vurmasınlar; ancak kendiliğinden görüneni hariç. Baş örtülerini yakalarının üstünü (kapatacak şekilde) koysunlar. Süslerini, kendi kocalarından ya da babalarından ya da ya da kocalarının oğullarından ya da kendi kardeşlerinden ya da kardeşlerinin oğullarından ya da kız kardeşlerinin oğullarından ya da kendi kadınlarından ya da sağ ellerinin altında bulunan ya da kadına ihtiyacı olmayan (arzusuz veya iktidarsız) hizmetçilerden ya da kadınların henüz mahrem yerlerini tanımayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizledikleri süsleri bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. |
Ş. Piriş |
Mümin kadınlara da söyle, bakışlarını sakınsınlar ve mahrem yerlerini korusunlar. Açıkta olan kısmı hariç zinetlerini göstermesinler. Başörtüleri ile yakalarının üzerini de kapatsınlar. Süslerini; kocaları, babaları, kocalarının babaları, oğulları, kocalarının oğulları, kendi kardeşleri, kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendisi gibi kadınlar, kendi cariyeleri, erkekliği kalmamış hizmetçileri, kadınların mahrem yerlerini henüz bilmeyen çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizledikleri süslerinin bilinmesi için ayaklarını yere vurmasınlar. -Ey müminler, kurtuluşa ermek için hep birden Allah’a tevbe edin! |
E. Yüksel |
İnanan kadınlara da söyle, gözlerini sakınsınlar, iffetlerini korusunlar ve açıkta olması gereken yerleri hariç, alımlı yerlerini göstermesinler. Örtülerini göğüslerinin üzerine kapasınlar. Vücutlarının alımlı yerlerini kimseye göstermesinler; ancak kocaları, babaları, kocalarının babaları, oğulları, kocalarının oğulları, kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kızkardeşlerinin oğulları, diğer kadınlar, cinsel iktidara sahip olmayan erkek hizmetkarlar ve işçiler ve kadınların cinsel yönlerini henüz anlamayan çocuklar hariç. Gizledikleri alımlı bölgelerini sergilemek/bildirmek için ayaklarını yere vurmasınlar. Ey inananlar, topluca ALLAH'a yöneliniz ki başarılı olasınız. |
İ.H. Baltacıoğlu |
İnanan kadınlara da söyle de kötü gözle bakmaktan sakınsınlar. Ut yerlerini gizlesinler. Bezeneklerini açmasınlar. Görünecek kısımları olursa başka. Başörtülerini yakaları üstüne kadar indirsinler. Bezeneklerini kendi kocalarından, kendi babalarından kocalarının babalarından, kendi oğullarından, üvey oğullarından, kardeşlerinden, erkek kardeşlerinin oğullarından, kızkardeşlerinin oğullarından, dindaşı olan kadınlardan, kölelerinden, cariyerelerinden, erkekliği kalmamış hizmetçilerden, kadınların ut yerini bilmeyen çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizledikleri bezenekleri göstermek için ayaklarını birbirine vurmasınlar. Allah’a tövbe edin ey inananlar, onasınız diye. |
Yusuf Ali (EN) |
And say to the believing women that they should lower their gaze and guard their modesty; that they should not display their beauty and ornaments except what (must ordinarily) appear thereof; that they should draw their veils over their bosoms and not display their beauty except to their husbands, their fathers, their husband's fathers, their sons, their husband's sons, their brothers or their brother's sons, or their sister's sons, or their women, or the slaves whom their right hands possess, or male servants free of physical needs, or small children who have no sense of the shame of sex; and that they should not strike their feet in order to draw attention to their hidden ornaments. And O ye Believers! Turn ye all together towards Allah, that ye may attain Bliss. |
M. Pickthall (EN) |
And tell the believing women to lower their gaze and be modest, and to display of their adornment only that which is apparent, and to draw their veils over their bosoms, and not to reveal their adornment save to their own husbands or fathers or husbands' fathers, or their sons or their husbands' sons, or their brothers or their brothers' sons or sisters' sons, or their women, or their slaves, or male attendants who lack vigour, or children who know naught of women's nakedness. And let them not stamp their feet so as to reveal what they hide of their adornment. And turn unto Allah together, O believers, in order that ye may succeed. |
R. Khalifa (EN) |
And tell the believing women to subdue their eyes, and maintain their chastity. They shall not reveal any parts of their bodies, except that which is necessary. They shall cover their chests, and shall not relax this code in the presence of other than their husbands, their fathers, the fathers of their husbands, their sons, the sons of their husbands, their brothers, the sons of their brothers, the sons of their sisters, other women, the male servants or employees whose sexual drive has been nullified, or the children who have not reached puberty. They shall not strike their feet when they walk in order to shake and reveal certain details of their bodies. All of you shall repent to GOD, O you believers, that you may succeed. |
MH Shakir (EN) |
And say to the believing women that they cast down theirlooks and guard their private parts and do not display theirornaments except what appears thereof, and let them weartheir head-coverings over their bosoms, and not displaytheir ornaments except to their husbands or their fathers,or the fathers of their husbands, or their sons, or the sonsof their husbands, or their brothers, or their brothers'sons, or their sisters' sons, or their women, or those whomtheir right hands possess, or the male servants not havingneed (of women), or the children who have not attainedknowledge of what is hidden of women; and let them notstrike their feet so that what they hide of their ornamentsmay be known; and turn to Allah all of you, O believers! sothat you may be successful. |
__________________ 6-Şüphesiz, inkâr edenleri uyarsan da, uyarmasan da, onlar için farketmez; inanmazlar.Bakara suresi
|
Yukarı dön |
|
|
|
|