Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Eger örtünüp gizlenmesi gereken, takı eşyası ise cocuk takı eşyalarını ne yapsin, hani akli yetmis olsa, ne olacak? (Sinan)
Ayette söylenen de bu ya işte! Çocuklar, takı eşyalarının değerinden habersiz oldukları için onları görebilirler. Bunda bir sakınca yok.
Evet, takıları görebilirler. Ama memeler gibi avret yerlerini göremezler. Türk örfü bunu reddeder. Müstehcendir; sakıncalıdır.
O yüzden Allah buyurur ki yaşına ermemiş olan çocuklar bile ana babanın odasına onların giyimsiz olduğu "avret vakitleri"nde ancak izinle ve ana baba üstüne başına çeki düzen verdikten sonra girecektir (24:58).
On yaslarinda bir cocuk kadin saci görse meyil mi edecek, fanteziler mi baslayacak?
Meyli de artmaz, fantezilere de başlamaz. Türk örfü bunu onaylar. Hiç bir sakıncası yok.
Sevgili Sinan, 24:31'in konusu takılar anlamına gelen "ziynetler"dir; saç baş ve memeler gibi avret yerleri anlamına gelen ziynetler değil.
Ama ben memelerden söz etmek zorunda kalıyorum çünkü tesettürcüler "ziynetler"in saç baş ve memeler gibi avret yerleri olduğunu öne sürüyorlar.
Karşılaştırma yapmak zorundayım. Memeler açılırsa ne olur, takılar açılırsa ne olur? Bunu anlatmaya çalışırken eğer saç baş avret isedeyip saçı başı da işin içine katıyorum. Bir bakıma kurunun yanında yaşı da yakmak zorunda kalıyorum.
Avret değil saç baş. "Avret"in tanımı 24:58'de var. Lütfen inceleyin.
Arti, ihtiyac icinde olmayan erkekler kimlerdir?
Ayetteki ifadenin tamamı: kadınlara bağlı ihtiyaçsız erkekler - it tabi'îne gayri ûlil ırbeti min er ricâl.
Kadınlar için çalışan erkekler demek. Örneğin Bayan Sabancı'nın fabrika müdürleri.
Diyelim ki o müdürler aralarında para toplayıp Bayan Sabancı'ya doğum günü hediyesi olarak uzun bir altın kolye yani zincir verdiler. Bayan sabancı onu müdürler toplantısında blüzünün üstüne takar ve müdürlerine gösterir. Böylece "Hediyenizi beğendim; teşekkür ederim," demiş olur. Bakın, zincir denen o ziyneti gösterirse değil göztermezse ayıp olur. Sanki azımsamış, beğenmemiş gibi.
Ama Bayan Sabancı müdürlerine o zincirin takıldığı yer olup meme denen ziynetini açamaz. En azından Türk örfü buna izin vermez.
İfadede ihtiyaçsızlığa değinilmesi ise o müdürlerin kendi verdikleri hediyeye göz dükmeyecek olmasıdır. Göz dikecek tipte insanlar olsalardı Bayan Sabancı onları çevresinde barındırmazdı zaten.
Bayan Sabancı'ya ait o ihtiyaçsız erkeklerin takılar anlamına gelen "ziynetler"e ihtiyacı yoktur; örneğin kendilerinin alıp hediye ettiği o altın züncire. Ama "O erkeklerin Bayan Sabancı'nın memelerine ihtiyaçları yoktur," denebilir mi?
listenin hemen bütünü neden erkek cinsinden söz etmekte?
Hayır! Kadınlar var. Örneğin ma meleket eyman ühünne aslında bakımı üstlenilenler demek. Kadın da olabilir onlar. Ayrıca "nisâ ihinne" var. Çocuklar (tıfl illezîn...) var.
Sevgili Sinan, rast gele yapılmış bir liste bu. İnanan kadının güvendiği kimselerin yalnızca bir kısmı. Onun asla "mahremler" i değiller. Listeyi biraz daha dikkatli inceleyin lütfen.
Sonra ben onları 4:23'teki mahremler ile karşılaştırarak ayrıntılı bir açıklama yapayım. Allah isterse.
Katılma Tarihi: 24 eylul 2005 Yer: Almanya Gönderilenler: 333
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Selam Dostum.
Samimi söyleyeyim, benim bu konuda sabitlenmis bir fikrim yok, yani meselenin bas örtüsü olmadigina inaniyorum, lakin tam olarak neye yorumlayacagimi bilmiyorum. Her iki yorumunda bence!, kendine göre artilari eksi'leri var.
Ayette söylenen de bu ya işte! Çocuklar, takı eşyalarının değerinden habersiz oldukları için onları görebilirler. Bunda bir sakınca yok.(H. Akcay)
Örnegin 10 yaslarinda bir cocuk taki esyasi gördügünde ne yapacak, bu cocuk imrenecek mi, hirsizlik mi yapacak, ne yapacak?
Konuya hic akli yetmeyen cocuk acisindan yaklasiyoruz, bende diyorum ki, cocuk belli bir yasa geldiginde, fakat daha henüz hayatin icinde olamayan sorumluluk yüklenemez yaslarda, bir cok seye akli yetmeye baslamissa, ki örnegin taki esyasi, bu cocuk taki esyalarini görüp anlasa ne yapacak diyorum?
Yani meramim, olayin devamini düsünüp getirilen yorumun tutarli olup olmadigini sorgulamak. Mesele bu. Cocugun akli yetmemesi acisindan her türlü yaklasim zaten sorunsuz olur, ister taki esyasi olsun ister gögüsler, ister bas örtüsü, nitekim akli yetmiyor. Ya ama akli yetmeye baslarsa gördügü nedir ki cocukta ne gibi hissler uyansin?
Hayır! Kadınlar var. Örneğin ma meleket eyman ühünne aslında bakımı üstlenilenler demek. Kadın da olabilir onlar. Ayrıca "nisâ ihinne" var. Çocuklar (tıfl illezîn...) var.
Sevgili Sinan, rast gele yapılmış bir liste bu. İnanan kadının güvendiği kimselerin yalnızca bir kısmı. Onun asla "mahremler" i değiller. Listeyi biraz daha dikkatli inceleyin lütfen. (H. Akcay)
Ben listenin tamami erkek demedim, cogu erkek; Degil midir?
Diger noktayi anlayamadim, rast gele listeyi hazirlayan kimdir? Allah mi, yoksa mealciler mi carpitip yontuyor?
Bak aklimdayken sorayim, konusu olan Ayetin bir önceki Ayet meali:
Mümin erkeklere söyle: Bakışlarını yere indirsinler. Cinsel organlarını/ırzlarını korusunlar. Bu onlar için daha arındırıcıdır. Kuşkusuz, Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdardır.(Y.N. Öztürk meali)
Burada konu nedir? Mümin erkekler bakislarini neden sakinmali, neye karsi?
Bir biri ardina takip eden iki Ayetin basi ne sekilde basliyor? Ayetlerin orjinalinde mesele meallerde aciklandigi gibi ise, bir sonraki Ayet neden bu konudan ayrilip taki esyalarina odaklaniyor? Oysa 32. Ayet yine ayni yönde seyir ediyor, yani benim bundan cikardigim sonuca göre mevzunun kalibi belli, belli iken taki esyasi bu konunun icinde neden bir den yer alivermis?
33. Ayet yine ayni yönde devam ediyor.
Hasan abi, bilmiyor olabilirim veya kendince temas ettigin noktalari yeterince anlamamista olabilirim, onun icin sorular yöneltiyorum, pes pese gelen Ayetlerin asil konusu nedir? Irz ve aile üzerine mi yol aliyor, taki esyasi, mal ve yetmin hakki mi, her iki konu ic ice mi, Ayetlerin agirligi neyin üzerinde?
Bir biri ardina gelen Ayetleri, örnegin 30. Ayetten itibaren takibi Ayetleri bütünleme ile ele alarak yorumunu beklerim. Tesekkürler.
Samimi söyleyeyim, benim bu konuda sabitlenmis bir fikrim yok, yani meselenin bas örtüsü olmadigina inaniyorum, lakin tam olarak neye yorumlayacagimi bilmiyorum. Her iki yorumunda bence!, kendine göre artilari eksi'leri var.
.................Dua ile
Hasan Bey verdiginiz cevaplar mantikli ama parca parca oldugu icin vermek istediginiz ana nokta kayboluyor. Bende sahsen Sinan gibi ortada kalanlardanim ?
Tam olarak verdiginzi cevabi acmaniz gerekmekdedir. Uye olmusken kafamdaki sorulari da sorayim dedim.
Cocugun akli yetmemesi acisindan her türlü yaklasim zaten sorunsuz olur, ister taki esyasi olsun ister gögüsler, ister bas örtüsü, nitekim akli yetmiyor. (alperen)
Sevgili alperen,
Sen takı eşyası olmuş, göğüsler olmuş aklı yetmeyen çocuklar için farketmez, diyorsun. Ama Allah farkeder, diyor.
Çünkü o çocuklar Nur 31'deki istisnalar listesindeler. O halde inanan bir kadın, takı eşyası anlamına gelen "ziynetler"ini onlara açabilir; bunda bir sakınca yok.
Ya göğüslerini?
Hayır! İnanan bir kadın, vücudunun alımlı yerleri anlamındaki "ziynetleri"ini, örneğin "göğüsler"ini, yaşına ermemiş olanlara da açamaz.
Yüce Allah bunu Nur 58'de belirtmiş -ellezîne lem yeblugu'l hulume minküm... Demek ki sakıncalıdır; müstehcendir.
Ya ama akli yetmeye baslarsa (takı eşyasında) gördügü nedir ki cocukta ne gibi hissler uyansin?
Yüce Allah'ın kelime seçimi çok önemli.
Nur 58'deki çocuklardan söz ederken sizden diyor - minküm. Demek ki onlar sizin çocuklarınız. Yaşlarına ermeden önce de (24:58), yaşlarına erdikten sonra da (24:59) inanan kadın onlara göğüslerini açamaz.
Ama takılarını açabilir çünkü güvenir onlara. Aileden onlar. İstisnalar listesinde değiller ama annelerinin takılarını görebilirler; bunda bir sakınca yok. (İstisnalar listesi tam değil, derken bunu kastetmiştim. Ayrıca inanan kadına mahrem olan dayılar, amcalar ...da yok listede.)
Zaten evin içinde anne, üstündeki takıları örtmeye kalksa baş edemez.
Yüce Allah Nur 31'de ise sizden demiyor. Bu bir. İkincisi 24:31'deki çocukların yaşına ermemesinden değil takıların değerli şeyler olduğunu bilmemesinden söz ediyor. Demek ki inanan bir kadın başkalarının çocuklarına, eğer o çocuklar takıların değerli şeyler olduğunu bilmiyorsa, takılarını gösterebilir; biliyorlarsa gösteremez.
Senin sorun: Ya ama akli yetmeye baslarsa gördügü nedir ki cocukta ne gibi hissler uyansin?
İlginç. Sen yaşına eren değil aklı yeten çocuklardan söz ediyorsun. Daha doğrusu eğer doğru anlıyorsam örneğin takıların değerli şeyler olduğuna aklı eren çocuklar... Tamam?
Demek ki: (1)Nur 31'de inanan kadına yabancı olan çocuklar söz konusudur. (2)Sen onların takıların değerli şeyler olduğunu bilenlerinden söz ediyorsun.
Sanırım sorunun cevabı kendiliğinden ortaya çıktı: Kadının onlara güvenmesi yanlış olur. Çünkü takılarına göz dikerler; imrenerek hattâ kıskanarak bakarlar. Ya da eğer takı teşhirciliği yapılıyorsa iğrenerek bakarlar. Tıpkı öteki yetişkin yabancılar gibi.
Demek ki takıların açılıp gösterilmesinden neyin kastedildiği de önemli. Kuran'dan benim anladığım, kastedilen, "takı gösterisi"dir. Yani bir tür teşhircilik.
Örneğin Nur 60'dan açık ve net olarak anlaşılıyor bu: zînet teşhirciliği yapmasınlar -gayri müteberricatin bizînetih.
Yoksa Yüce Allah'ın bırakın zînetleri yasak etmeyi, onların asıl takılmasını öneriyor:
Allah'ın kulları için çıkardığı ziynetleri kim yasak edebilir?! Bu dünyada inananlar için de var onlar. Öteki dünyada ise yalnızca inananlar içindir. Ademoğulları, ziynetlerinizi her secde yerinde takının. Amat aşırı gitmeyin. Allah aşırıları sevmez. (7:31-32)
Şimdilik bu kadar. Öteki sorulara ayrıca cevap vermeye çalışayım. Allah isterse.
Katılma Tarihi: 24 eylul 2005 Yer: Almanya Gönderilenler: 333
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Selam.
Sen takı eşyası olmuş, göğüsler olmuş aklı yetmeyen çocuklar için farketmez, diyorsun. Ama Allah farkeder, diyor.
Çünkü o çocuklar Nur 31'deki istisnalar listesindeler. O halde inanan bir kadın, takı eşyası anlamına gelen "ziynetler"ini onlara açabilir; bunda bir sakınca yok.(H. Akcay)
Mevzunun bu kisminda yanlis anlasilma olmus.
Simdi söyle diyeyim, Ayetin sirf o kismina odaklanip, diyelim ki cocuga gösterilmemesi gereken sey, havadan attim, hesap makinasi.
Akli yetmeyen cocuk hesapmakinasini ne yapacak? Hic birsey. Suan icin mesele esasinda neyin gösterilip gösterilmemesi degil, ben diyorum ki cocuga neyi göstersen göster, akli ermeyecek! Aklinin ermemesi acisindan gösterilen her ne olursa olsun es anlamlidir. Ister taki esyasi, ister para, ister kadin gögsü ister sac, ve saire.
Ve simdi zamani hizlandirip cocugu on yasina getirdik, ve bu cocuk iki farkli yerde iki kadin görüyor, birinci kadinin boynundaki takisini görüyor, ikinci kadinin ise gögüslerini görüyor.
Gögüslerini gördügü kadin ister cocugun sahibi olsun ister yabanci kadin olsun, benim düsünceme göre, böylesi bir durum bir kadinin boynundaki takilari görmekten cok daha carpik ve olmamasi gereken bir vaziyet.
Ayette akli yetmeyen cocugu, düsüncenin devami olarak, büyütüp, getirilen yorumun, örnegin senin yorumunun bu acidan bana göre ne kadar tutarli olup olmadigini anlamak adina bu örnekleri verdim.
* *
Simdi benim aklima gelen diger nokta, ayni yorumdan yola cikarak verilen emrin evrenselligini sorgulamak.
Böylece yeni bir soru ile, taki esyasi kadinlarami mahsustur? Taki esyalari yalnizca boyunlara mi takilir? Tarih ve günümüz'den dileyen ayni soruyu sorabilir.
Madem ki degerli takilar bu kadar mühim ve örtünmesi gerekiyor, oysa ki degerli olmanin yani sira birer süs esyasidir, muhafaza edecek baska bir yerde bulamadilar... buradan da yavas yavas diger itirazimi tamamliyorum:
Takilari cikarip atmakla, verilen Emir havada kalir.
Bütün Mumin kadinlar kayitsiz sartsiz takimi takinir? sorusu ile bunu tamamlayabilirim. Takinmayanlar o Ayetteki emre ugramiyor.
Halbuki bir önceki Ayet, daha dogrusu meal, erkeklerin bakislarini kismasini emrediyor. Iki Ayeti bütünleyerek sordugumda, sorun taki esyasi ise, ardi sira gelen iki Ayetin agirligi süs esyasi ise, kadin bunu kaldirip atmakla, taki esyasini cikartmakla, iki Ayetin üzerindeki agirligi almis oluyor.
Benim anlayabildigim suan icin bu.
*
Sözün özü, ortada bir taki var, bu takilar kadinin kendi anatomisinde var olan süsler midir, yoksa kendinde olmayan ama üzerine taktigi süsler midir... diyebilirim ki, mevzu bahis olan takilar benim anladigima göre, pes pese gelen Ayetlerin bütünlemesi ile, kadinin kendi bedeninde olan süslerin etrafinda dönüyor, ki ben bu görüse ne yalan söyleyim, daha sicak bakiyorum. Ama yinede emin degilim.
Gönlümü gezdirdim gezdirdim, ıı ıııhhhh derler ya, düsünüyorum düsünüyorum sorun meallerdemi, yoksa kendi degerlerimiz mi verilen mesajlari perdeliyor, bilemiyorum.
Belki mealler hatali, belki "ancak sunlara gösterebilirler" kismi yanlis anlasiliyor. Bende bilmiyorum, fakat bu taki olayi bana pek mantikli gelmiyor. Diger yazilarini da animsayacak olursam, sanirim seni bu yoruma iten de özellikle diger türlü yorumun carpik bir anlayisa yol vermesinden kaynaklaniyor.
Konuyu takip etmeye calisacagim; Abi sen bu mevzuyu vaktin oldugunda 30. Ayetten itibaren bir bütün olarak yorumla lütfen, arti, bir de Surenin tamamini degerlendirelim. Özellikle 30. Ayetten itibaren gelen Ayetlerin agirligi neyin üzerindedir birde senden dinlemek isterim.
Şimdilik bu kadar. Öteki sorulara ayrıca cevap vermeye çalışayım. Allah isterse.
Ben listenin tamami erkek demedim, cogu erkek; Degil midir?
Evet, çoğu erkek. Ama istisnalar listesinde az da olsa kadınların bulunması listelenen kişilerin inanan kadına mahrem olmadığını gösterir; tesettürcü iddiayı çürütür.
Doğrusu:
Listeyi oluşturanlar, inanan kadının güvenebileceği kişiler. Ama onların yalnızca bir kısmı. ÖrneğinNisa 23’te açıklandığı üzere dayılar, amcalar mahremdir. Ama Nur 31’de yoklar. Nur 31’deki liste de mahremler listesi olsaydı eğer, Nisa 23’teki gibi, amcalar ve dayılar da olurdu içinde.
Diger noktayi anlayamadim, rast gele listeyi hazirlayan kimdir? Allah mi, yoksa mealciler mi carpitip yontuyor?
Elbette Allah.
Benim anladığım, söz konusu kişilerin bu şekilde sayılıp dökülmesi Kur’anî anlatıma çok üstün bir güzellik katıyor. Başka ayetlerde de var. Örneğin Nur 61’de. Orada inanırların, içinde hep birlikte ya da tek tek yemek yiyebileceği evler sayılıp dökülmüş. Ama listenin dışında kalan daha bir sürü yer var.
-Bak aklimdayken sorayim, konusu olan Ayetin bir önceki Ayet meali:
Mümin erkeklere söyle: Bakışlarını yere indirsinler. Cinsel organlarını/ırzlarını korusunlar. Bu onlar için daha arındırıcıdır. Kuşkusuz, Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdardır.(Y.N. Öztürk meali)
Burada konu nedir? Mümin erkekler bakislarini neden sakinmali, neye karsi?
Ayetteki anakonu, "ziynetler"dir. Bu ise şöyle sırası gelmişken değiniliveren bir yankonu. Kuran’ın bir çok ayetinde yapılıyor bu. Yani ana konudan bir an uzaklaşılıp bir yankonu üzerinde duruluyor.
"Bakışlar hangi şeyden kaçırılacak?" sorusuna gelince, ayet dikkatli okunursa cevap kolayca görülür:
İnanan erkekler (Nur 30) ve inanan kadınlar (Nur 31) cinsel organlarını saklayacaklar. Ve bakışlarını özellikle rüku ve secdedeki kişilerin oralarından kaçıracaklar. İhram giyince bu uyarıyı daha iyi anlarsınız. İhramda don yok.
Buhari’den iki hadis:
Erkekler Peygamberle namaz kılarken izarlarını (yani ihramın etek kısmını, H A), tıpkı çocukların yaptığı gibi, boyunlarından aşağıya giydiler,. O yüzden Peygamber kadınlara "Erkekler (secdeden) doğruluncaya kadar başınızı kaldırmayın!" dedi.(Cilt 1 Bölüm 8 Hadis no 358)
Peygamber şöyle dedi: "Eğer giysiniz yeteri kadar genişse omuzdan aşağıya giyin ama çok dar ise izar olarak giyin -yani belden aşağıya. (Cilt 1 Bölüm 8 Hadis no 357)
Bir şeyleri kuran içinde anlamaya çalışmak niyetler halis olunca anlaşılmaya doğru gider...Rabbim cümle kuran aşıklarına feraset versin ve en kolay olana ulaştırsın....Neticede örtü ne kadar yok desenizde var.nedeni ortada mızrak çuvala sığmıyor....Allah ın sınırlarını gözetleyenler gerçekte tesettürlü olan kuran aşığı olan hanif dostlar ve kardeşler.
__________________ 6-Şüphesiz, inkâr edenleri uyarsan da, uyarmasan da, onlar için farketmez; inanmazlar.Bakara suresi
İnsanlar vücudunu elbet örtecek. Kadınlar da örtecek erkekler de (7:26). Ve erkeklerin giyim kuşamına ne kadar karışma hakkınız varsa kadınların giyim kuşamına da ancak o kadar karışma hakkınız var.
Daha doğrusu genel kabuller dışında hiç kimseye karışma hakkınız yok. Genel kabullerin ötesi, yok başörtüsüydü, yok çarşaftı, yok burkaydı... hiçbirini dayatmaya hakkınız yok...
Yetti artık yüzyıllardır etmekte olduğunuz bu tesettür zulmü.
Syn Hasan akçay kardeşim örtülülere kimse dayatmıyor tesettürü.gidip kaçtanesine sordun dayatma yapıldığını.Bu konuda öyle veya böyle genel kanı olarak eğer iki görüş hakimse aksini söyleyenler yok demek yerine biz böyle anlıyoruz dersiniz olur biter..Ben tamer selin örtünün mutlak var olduğu kanaatindeyim.Hadi çokluğa bakmayalım.dünyanın 4 bir yanında sizin gibi kaç tane varki ? Sonra neden bu konuya çok eğiliyorsunuzki ?Hadi örtüsüzde sizin dediğiniz gibi islamı yaşayanlar için bulunmaz bi fırsatsınız ya sizin gibi inanmayan onlarca kardeşlerden ne istiyorsun?Yüreğin varsa her nerde istersen çık kamu oyuna'da kuranda başörtüsü yok de bakalım.Bu forumda kuran adına gerçekler yazılsada gelipte okuyan yine örtülü bacılarım.Siz örtülüleri çıkaramayacaksınz ama galiba sonunda siz örtüyü takacaksınız hemde erkek olduğunuz halde....Zulmedenler çok yakında nasıl bir inkilapla sarsıldıklarını görecekler...Benden kardeş tavsiyesi örtülülere uyanların sonu Heçççç eyi değil
not;Çarşaf,burka veya başka konularda kardeşlerin kendi tercihi ben zaten örtüden öncelikle dişilikten çok müslüman kişiliği anlıyorum....Müslümanın kadının farkı olmalı demi yani...Yoksa diğer gayri müslimlerden ne farkı olurki?
__________________ 6-Şüphesiz, inkâr edenleri uyarsan da, uyarmasan da, onlar için farketmez; inanmazlar.Bakara suresi
Neticede örtü ne kadar yok desenizde var. nedeni ortada mızrak çuvala sığmıyor.... (tamerselin)
Yine söz oyunu, yine söyleneni çarpıtma hinliği.
Hasan Akçay
slmslm
evet tamerselin. Böyle imla ,virgül hataları aramak yerine var derken altına ispatınıda yazsaydın daha iyi olurdu. Hem sende kelimeleri kullanırken anlamlarını iyi bilmiş ve öğrenmiş olup neyi savunup savunmayacağını güçlü bir iradeyle seçebilirdin.Belgesiz sebepsiz var ya da yok demene alacağın cvp ta bellidir.
Arap tarihine bakıldığında arap kadınlarının başlarına taktığı başörtü bizim geleneklerimizde/örflerimizde olan halaylık şeklindeki baş örtüdür.
Kadınlar güneşten korunmak adına bölye bir çözüm üretmişlerdir.
Tıpkı Hz.Muhammed efendimiz in sakal uzatması gibi....Çünkü Arabistanda arap çöllerinde geceleri - derecelere varan soğuklar gündüzde aşırı sıcaklar olur. Peygamber efendimizde yüzünü tahriş olmaması için/korumak için sakalını nizamında mümkün mertebe bırakmış ve onlara güzel bir şekil vermiştir.Ardından da sakal bırakmak sünnet olmuştur.
Örtünün sınırı kur'an da bellidir.biçimi ve rengi başka örflere uymak zorunda değildir kendine hastır .bu arada dikkat ederseniz çöller de filan erkeklerde baş örtüsü takar.:)) yalan mı?
Ahzabdaki dış örtüsüde bizim bildiğimiz dış örtüsü yani başörtü artı vÜcut hatlarını belli etmeyecek şekilde bir kıyafetlerdir.
Arap milliyetçiliği yapmayacağız diyenler de aslında Hz.Muhammed efendimizin kendisininde arap milliyetçiliğine karşı çıktığını ve onların yapıp durdukları adetlerini tek tek yok etmeye çalıştığını görmezden geliyorlar. Hz.Peygamber arap kültürünü islam kültürü esaslarıyla ile değiştirdi.
o bizzat kendi ırkı kendi toplumu ile çatıştı ve hak olan din arapların atalarından süre gelen dinin üstüne geçti her bakımdan hz muhammed hiçbir ırkı temsil etmedi.
Ayet yazmayacağım gereğince ilgili bütün ayetler yazlmış. yazmayaşımın 2.sebebide arapça bilmediğim içn hep içime attığım bir şey.
beşer yorumu yapması için dürüst çeviri gerekir. fakat 10 mealin 10 uda farklı + mealciler....hepsine Allah zihinaçıklığı versin ilmini artırsın ama beşerinin bunu söyleme hakkı ancak düsüst yorumdan sonra doğar.
Yoksa beşerî yorum ilahî buyruğun yerine konursa beşer de kendisini Allah'ın yerine koymuş olur.Ve bunu yapanlar ilahî söylemi farklı yorumlara kapatıp İslamı tekellerine alırlar. Oysa İslam onların dini olamaz; Allah'ın dinidir. Kurallarını beşer koyamaz. Allah koyar.ve yılan hikayesi başlar....
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma