Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
<
Bu ayetleri olayların olduğu zamanla
değerlendirmemiz gerekir. Aksi halde varacağımız düşünce bir Müslüman ,
Hristiyana, Yahudiye sürekli düşmanlık beslemelidir gibi bir hükme varır ki bu
yanlıştır. Ne emevi, ne Abbasi, Ne Selçuklu, ne Osmanlı ne de bugünkü dönemde
sırf müslüman olduğu için Yahudiye, Hristiyana düşman olan bir tek kimse
yoktur. Yahudi ve Hristiyanlar hatta özellikle yahudiler en rahat hayatlarını
İslam ülkelerinde yaşamışlardır. Ortaçağın Hristiyan Avrupasında çok eziyet,
zillet görmüşlerdir."
Evet doğru iyi yaşamışlardır cizye ve vb. ödemeler
yaparaktan..
Kur'anda Peygamberi kendi oğullarını tanır gibi
tanıdıkları halde ona inanmayan, bozgunculuk eden , Mekkkelilerle ,
münafıklarla işbirliği yapan yahudiler vardır. Hitap bunlaradır.
Bilemiyoruz ama kimlere olduğunu bu açıklamayı sonradan
kim yapıyor hangi delile dayalı olarak
Kafirlerin öldürülmesi olayı o günün Mekkeli müşrikleri
ile ilgili bir olaydır.Mekkenin fethi, müslümanlığın yaygınlaştırılması,
Mekkede ve Arap yarımadasında müslümanlığa karşı direncin kırılması ile ilgili
olaydır. Bugün bir Ateisti , agnostiği kafir ilan edip öldürme gibi bir
İslami yükümlülük yoktur. Eğer öyle bir şey olsa nerede kaldı dinde
zorlama olmaması, nerede kaldı İslamın barış dini olması. Ayrıca bu durumda
aynen Hristiyan ve Yahudilerden de karşılık görür. Dünya sürekli dinler arası
savaş arenasına döner. Tarihte böyle bir uygulama görmüyoruz.
Kafirler sana saldırmıyor seni öldürmüyorlarsa sırf sen
SİNDİRMEK için neden öldürüyorsun nasıl bir tanrı dır dindir ki kendi gibi
düşünmeyenleri sindirmeye çalışıyor.
Ayrıca Kur'an Yahudi, Hristiyan ve Sabiilerden iyi
olanlarında Allahın mükafatına kavuşacağını söyler. Cennet bir tek doğum kağıdı
müslümanlarının falan mükafaatı değildir.
Evet söyler ama Müslüman olmayanlardan başkasının
cennete giremeyeceğini de söyler. Yahudi ve hiristiyanları dost edinmeyin de
der
Peygamberin müslümanların veya diğer arapların
Yahudi ve Hristiyan olmasından bir korkusu yoktu ki onlara bu yüzden bir kini
olsun. Soydan yahudi değilsen zaten Yahudi olamazsın. Hristiyanlık ta
genel olarak Suriye , Lübnan çevresindeki bazı Araplar dışında pek revaç
görmemiş.
Yahudi ve hiristiyanları dost edinmeyin derken sizin
yakın akrabalarınız dahi olsa eğer Müslüman değillerse sevgi besleyemezsiniz
derken kini olmamış oluyor dimi
Yakın akrabadan inanmayanlara gelince bu inanmayanlar
müşrik putperest olup inanmayanlar hakkındadır. O zamanla ilgilidir.
Yoksa bugün Allaha inanan ama kendi hayatında dini görevlerini gereği gibi
yapmayan örneğin namaz kılmayan, içki içen, türban takmayan akrabalara
düşmanlık edin manasında değildir. Bunu bu şekilde uygulayanlar yanlış
yapmaktadır. Benim de uzak çevremde konuya böyle yaklaşan yobazlar vardır.
Ama o gün öyle söylenmiş şimdi bir kısım toplum
uyanıyorda öyle uygulamıyor o devirde söylenseydi ya bunlar muhammedin kendi
anası ve babasına dahi merhamet etmediği onların cehennemde olduğuna dair
rivayetleri vardır.
Peygamberin görevi özelliklle müşrik arapları
müslüman yapmak. Yahudi, Hristiyan isterse olur, istemezse olmaz. Çünkü Ehl-i
Kitaptır. Ama İslama cephe alırsa karşılık görürdü. Olay budur.
Neden zorla Müslüman olmak zorundalarki isteyen olur
istemeyenlerlede anlaşma yoluna gidilir Allaha inanmıyolar diye hiç savaşılırmı
nasıl Allahtırki bu bana inanmayanlarla savaşın der
Ebu lehebin ellerine gelince, Allah onun
ellerini kurutmaktan aciz değildi. Biz insanlar acizliğimizden dua veya
beddua ederiz. Allah ise olayı kötü gördüğünden, tehdidinden beddua
kullanır. İfadeyi kuvvetlendirmek için yemin de eder. Ebu Lehebi insanlara kötü
örnek olarak gösterdiği için sözel olarak öyle aksettirir. Allahın
bedduası, insan bedduası gibi değildir. İnsan beddua edince bekler, ama Allah
beddua edince gereğini yapar. Ebu Leheb dünyevi, ahiri gereken karşılığı
bulmuştur.
Nasıl anlayacağız böyle olduğunu sen nasıl anladın
böyle olduğunu kuran dışında başka bir bilgi mi vardı da ordan söylüyorsunuz
şunumu demek istiyorsunuz kuranda leheb e beddua edilmiştir ama aslında öyle
değildir orda öyle yazılmıştır amaç başkadır şöyledir mi diyorsunuz (kurandaki
beşeri ifadeyi kurtarma amaçlı)
Peygamberin ZEyneple olan durumuna gelince, olayın
içine kadın, aşk falan karışınca ne desen zor. Şunu bilmenizi
istiyorum. Kur'an aynı zamanda bir hukuk kitabı. Yüzyıllardır uygulandı.
Osmanlıda Tanzimat dönemine kadar tamamen, tanzimat döneminden sonra da sadece
evlilik ve miras hukukunda olmak üzere kısmen uygulandı. Bugün bazı ülkelerde
hala hukuk olarak uygulanıyor. Evlatlık olayı tümüyle hukuki bir olaydır. Allah
o konudaki hükümlerini böyle bir olay üzerine göndermiştir.
Tamam dediğinize göre burada bunu açıklayan bişey yokki
felsefe boyutu bu. Peygamber evlenmek zorundamıydı zeyneple aşık olduğu aşikar değimli
ve bunun kötü olduğunu biliyor arap adetleri nedeniyle nasıl yapsam diye düşünüp
sonra Allahtan geldiğini idda ettiği ayetleri kurana koyuyor olamazmı?
Evlenmeseydi , iyi olurdu. Mecburdu, değildi
olaylarına gelince. Olayın beşeriliğinden dolayı böyle ilahi bir kitapta yer
almasından, Kur'anın Allahın vahyi değil de Hz. Muhammedin beşeri laflarıdır
sonucunu çıkarıyorsanız çok yanılırsınız.
Neden yanılıabiliriz ama kesin yanılmışsınız
diyemezsiniz nasıl sizde bu ayet net olarak Allah tarafından söylenmiştir
diyemeyeceğiniz gibi ebu leheb mevzusunda olduğu gibi (Allah böyle şeylerle
ilgilenmez diye düşünüyorum.)
En çok ta bu olay eleştirilir. Olayların
geçtiği zamana göre değerlendirilmesi lazım. Bugünün değer yargıları ile
geçmişin adetlerini yargılarsak hata ederiz.
Tamam kabul eğer öyle ise kuran da geçmişin kitabıdır Araplara
inmiştir evrensel değil yöreseldir bizi bağlamaz ve kapsamaz diyebilirmiyiz
sizin görüşe göre evet diyebiliriz.
Hatta cennet tasavvurları da hep Araplara göredir
gölgelikler akan sular vb..
Başka bir olay varmıdır. Bu ayetler çok
demişsiniz.Onları da örnek verirseniz sevinirim.
Önce bu ayetlerde bir sonuca varalım diğer ayetleri devam ederiz inşallah
2 satır bişey yazma ile bu kadar şey ihtiva eden ayetler veya sözler
açıklanamaz doyurucu bi açıklama yapmanız gerekir
teşekkürler saygılar
|