Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Katılma Tarihi: 07 ekim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 672
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Şimdi Nuray Bezirgan
gerçeğini gözönüne alınca aklıma iki soru geliyor:
(1)Nuray
Bezirgan'ın zihniyetinde olanlar ne yaparlar?
Dolayısıyla terörle savaşımızın sonucu ne olur?
(2)Türkiye nerde
hangi yanlışı yaptı da sonunda kendisine düşman, yabancı manda
yanlısı nuray bezirgânlar yetiştirdi?
SAyın Hasan Akçay,
Nuray Bezirgan Zihniyetindekiler de Pkk ile savaşır. Afganistanda Taliban la Hikmetyarın, Rabbani nin vb. savaştığı gibi. Filistin K.Ö ünün Hamasla savaştığı gibi.
Pkk müslüman değildir. Hadi Başkaldıran müslüman bir örgüttü durum değişmez. Müslüman Türkler, asi müslüman Kürtlerle savaşır. Tarih bunu böyle gösteriyor. Aksi varit değil.
Türkiye Nuray bezirgan gibilere fazla baskı yaptı. Haksızmıydı. Değildi bence. Bir geçiş dönemiydi. Demokrasi köylü halkların, feodal halkların rejimi değildir. Bu durumda olup ta demokratik olan bir tek ülke yoktur.
Demokrasi şehirleşmiş ülkelerin rejimidir. Türkiyenin problemi bir yandan şehirleşmeyi sağlarken diğer yandan da demokrasiyi götürebilme sıkıntısıdır. Şehirleşme oturunca , demokrasi de oturacaktır.
__________________ Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
doğu illerle batı illeri kıyaslayın...hani ayrım yoktu..
meclis önce şunu diyebilmeli...EY KÜRT VATANDAŞLARIMIZ SON 60 YILDIR SİZLERİ 3. SINIF VATANDAŞ OLARAK GÖRÜP ÖYLE DAVRANDIĞIMIZ İÇİN ÖZÜR DİLERİZ ve ÜLKEMİZİN ADI BUNDAN SONRA TÜRKİYE DEĞİL ..... DIR....
o zaman sorun ortadan kalkmaya başlar allahın izniyle...
bu arada ben emekli bir askerim..
ama dinim bana adaleti emretti
selametle kalınız..
Bakın Fransa da Fransızlardan ayrı halklar yaşıyor. En büyüğü de Brötanların yaşadığı bölge. Atlas okyanusuna burun gibi çıkmış. Ama o topraklara Fransa deniyor değilmi. Kimse de gocunmuyor, kimsede özür dilemiyor.
Peki ne diyelim yani. Anadolu cumhuriyeti mi, O zaman Trakya ne diyecek kendine. Başımıza Osmanlı hanedanından birini geçirip Osmanlı cumhuriyetimi .
Ben bunun yanlış olduğunu da düşünmüyorum, problem olduğunu da.
Örneğin 60 senedir biz kime üçüncü sınıf insan muamelesi yapmışız. Bu altmış i sene nereden çıktı. 1950 de Kürtlerle ilgili ne olmuş o tarihte. Tam tersine Kürtlerle barışılmış, bir çok Kürt aşiret ağası parlamentoya girmiş.
1946 dan beri memlekette çok partili demokratik hayat var. 1946 dan beri Kürtler kendi temsilcileri seçip parlamentoya gönderiyor. Onlara mı kötü davranıldı. Onlar o bölgelerin iyiliği için bir şey istedi de yapılmadı mı.
Kusura bakma, batı ile doğu coğrafi olarak aynı avantajlara sahipmi. Bir egenin, Marmaranın, Akdenizin toprak ve iklim avantajları doğuda varmı. Üstüne bir de deniz var mı. Gap neden yapılıyor. Güneydoğuyu Egenin iklim ve verim şartlarına getirmek için. Milyar dolarlar harcanıyor. Bu proje yapılmadan tabii haliyle o topraklar batı gibi olsun bakalım. Mümkün mü.
Doğu Anadolu yüksek yayla. Onun çok az bir bölümü ovalık. Ne yapabilirsin. Çok şükür şimdi çok güzel geniş yollar var. Bunlar faydalarını verecek. 2020 de doğu da güneydoğu da çok farklı olacak. ÇÜnkü çok şey yapıldı.
Ayrıca Kürtlerde bir de aşiret, feodalite olayı var. YAni adamlar Afganistandaki peştunlardan , pakistandaki, irandaki kabilellerden farklı değil. Anlayış, yaşantı biçimi falan. Bakın Afganistana, adamlar feodal, birbirini yiyorlar. Ne kendilerine , ne başkasına hayrı var. Bir kere feodalite olayı sanayileşmeye engel bir olay. Sanayileşme için işadamı gerekir. Aşiret ortamında Ağa sülalesinden başkası zengin olmazki işadamı olsun.
Bakın bugünkü dünyada kalkınma Özel sektör kalkınması. O ağalar kendi bölgelerine dışarıdan bir kapitalistin yatırım yapmasını kabul eder mi. Etmez. Orada zenginler, ticaret, ufak ta olsa sanayii falan yapanlar hep ağa sülalesidir.
BU ağalar ne yapmıştır. Yatırımını hep batıya yapmıştır. Neden çünkü orası coğrafi elverişlidir. Üretim var, tüketim var, deniz var, yol var, iklim müsait.
Ayrıca doğu halkı fakirdir. Neden feodal sistemden dolayı. Üretim yok tüketim yoktur. Orada yatırım yapanın malını kim alacaktır. Onun için orayı üretime ve tüketime müsait kılmak için Gap yapılmaktadır. Üç senelik bir süresi , 6 milyar dolarlık bir finansman ihtiyacı kalmıştır. Havaalanı gibi yollar yapılmaktadır ve Bu hükümet doğunun yollarını batıdan önce yapmıştır.
Biz Kürtleri kendimizden ayırmadık. Ayırmıyoruz. Kürtlerin çoğu da ayırmıyor. Ama pkk gibi, ayrılıkçılar maalesef ayırıyor. Bunların tek derdi bağımsız devlet. İnan sen orayı Paris yap, her türlü demokratik hakkı ver, bu ayrılıkçı düşünce yine olacaktır. Ama halka etkisi az olacaktır.
Kürtlere dilimizi öğrettik. Biraz öğretmek için zorladık. Ama dağbaşında feodal şartlarda yaşayan bir topluma başka nasıl öğreteceksin. FRansa Cezayire, Tunusa, Fasa girdi. Oralardan çıkalı en az elli yıl oldu. Hala Fransızca konuşuyorlar, hala kapağı Fransaya atmak için can atıyorlar. Fransa zorla öğretti. Ama onlar gönüllü devam ediyorlar. Türkçeyi Öğretmesek asıl ayırmış olurduk. Bugün memleketin her tarafında varlar, Sanayisinde, ticaretinde, bürokrasisinde, Yargısında, ordusunda, siyasetinde, Eğitiminde, sanatında , her şeyinde varlar. Bu sayede. Bu mu ayırım. Her mesleği olurlar. Her işi yaparlar bu mu ayırım.
Görüşlerinize hiç katılmıyorum. Feodal olan ve Feodal olmayan iki halkın birbirini anlama sürecinde elbetteki bazı sürtüşmeler olması tabiidir. Önce Ağalarla sürtüşülmüştür. Sonra Ağalarla barışılmıştır. Bu sefer de Maocu Marksist bir örgüt çıkmıştır. Türklerle Kürtlerin kardeşliğinden Kürtler karlı çıkmıştır. Eğer Kürtler 1920 lerde Türklerden ayrılmış olsalardı olacakları Afganlı peştunlar gibiydi.
Memleketin doğusu kalkınamadıysa bu doğunun coğrafi şartları + kürtlerin sosyal şartlarından dolayıdır. Orada Kürtler yerine feodal olmayan bir halk olsa idi örneğin ermeniler, fransızlar , polonyalılar gibi oralar sosyal ve ekonomik gelişme yönünen çok farklı olurdu.
Neyse bu sorunlar da tarih oluyor. Oraların da 2010-2020 arası çehresi değişecektir. Çok mesafe alınmıştır. Terör bunun olmaması için çabalamaktadır. Orayı özerk bölge yapmak istemektedir ki, Türkiye buraya hiçbir şey yapamasın. Gapı bitiremesin. Onlar da propagandalarına devam etsin. Türkiye hep batıya yaptı, doğuya bir şey yapmadı diye.
__________________ Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
halkların eşitliğiğ sözde var ama özde malesef yok..
nasılki okullarda okutulan ..türküm ,doğruyum... andı kürt vatandaşlarımıza hakaret veya eşitlik karşıtlığı gibi geliyorsa,isimde aynı şekilde olabilir ve bu hükümetin iyi niyetini ortya koyar..
yani asıl mesele hükümetin bu konudaki samimiyetini göstermesi..
konyalıyımama şahsi fikrim ismimiz değişsin...tabi eşit ortaklığımız varsa
Katılma Tarihi: 07 ekim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 672
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
feridun_45 Yazdı:
söylemek istediğim kısaca şu idi..
halkların eşitliğiğ sözde var ama özde malesef yok..
nasılki okullarda okutulan ..türküm ,doğruyum... andı kürt vatandaşlarımıza hakaret veya eşitlik karşıtlığı gibi geliyorsa,isimde aynı şekilde olabilir ve bu hükümetin iyi niyetini ortya koyar..
yani asıl mesele hükümetin bu konudaki samimiyetini göstermesi..
konyalıyımama şahsi fikrim ismimiz değişsin...tabi eşit ortaklığımız varsa
daha başka önerilerimde olabilir..
vesselam
Türküm doğruyum olayında ben de size katılıyorum.
Ne Türklere bir faydası var, ne de başka birine. Yani bunu söylemekle çocuklarımızın veya bizim Türklük duygumuz tavan yapmıyor.
1930 lardan, Reşit Galip ten bize hatıra bir uygulama. Olsa da olur, olmasa da.
Başka ülkelerde örnekleri yok. En azından ben bilmiyorum.
Etnik grubu farklı ve kişiler bunu sorun ediyor. Hoş ayrılıkçı kürtlerden başkası da bunu sorun etmedi. 70 den fazla etnik grubu olan bir ülkeyiz.
Kürtler bu ülkedeki etnik grupların sadece Türkler ve Kürtlerden ibaret olduğunu sanıyor. 7 milyon çerkez var ve Türklerle hiçbir problemi yok. Hiç bir Çerkezden de duymadım, ya bu Türküm doğruyum veya ne mutlu Türküm diyene lafı bize hakarettir falan. Hele Vatandaşlık kanununda Türkiye cumhuriyetine Vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk tür maddesi. Aynen Fransa dan alınmış bir maddedir. Fransada da Fransız olmayan bir çok halk vardır. Orjinalite (köken), Nasyonalite (Milliyet) kavramı vardır. Fransız olmayan bir fransız , örneğin Fransada yaşayan Cezayir li , Orjinalite Algerien Nasyonalite Français der. Kökenim Cezayir, milliyetim Fransız der. Irk olarak Fransız olmadığını kendi de bilir, diğer fransızlar da. Bu adama dokunmaz. Çünkü Fransa şehirlidir. Fransadan ayrılıp kimsenin yapabileceği bir şey yoktur. Ama Türkiye henüz köylülük şehirlilik arası bir yerdedir. Şehir kültürü oturmamıştır. Onun için ayrılıkçı kürtler , Türkiyeden ayrılmak istemektedir. Bizim de dünya üzerinde bir devletimiz olsun diye. Dert budur.
İsmimizin değişmesi neyi halledecek. Bu'na gerek var mı?. Bunu bizmi verdik yoksa Araplar, batılılar mı. Bu bölge Yüzyıllardır Türkiye diye bilinir. Hatta Osmanlı imparatorluğu zamanında bile. 1914 te basılmış fransızca Larousse sözlüğü var. Devletin ismine Osmanlı falan demiyor. Turquie diyor. O zamanlar Arap yarımadası da Türkiyeye aitti. Yani batılı Türklerin yönettiği devletin topraklarını etnik grup ayırt etmeden Turquie demiş.
Kürt ayrılıkçıları bile böyle bir şey demedi, sadece Güneydoğu Anadoluya Kürdistan diyelim dedi. Halen de öyle konuşuyorlar.
Ayrılıkçı yine ayrılıkçı kardeşim. Bunları derdi Kürt devleti kurmak. Hiç öyle demokratik hak mak istedikleri yok.
Ben 35 senedir Kürtleri tanıyorum. Bu ayrılıkçı düşüncenin geçmişini, neler düşünüp, neler anlattıklarını hepsni. Ben üniversite de iken aydınlıkçılar vardı. Onlar Maocu kürtlerdi. Kürtçe saz çalarlardı. Kürdistan diye şarkı söylerlerdi. Prof. Ayhan Yalçın'ın Türk Komünizm i üzerine bazı gözlemler diye bir kitabını okumuştum. Burada bu grubun Maocu olduğu ve Kürt bağımsızlığını milli mesele olarak benimsedikleri, devrim anlayışlarının Kürt bağımsızlığı olduğunu, onun için Türkiyedeki sol gruplarla anlaşamadıklarını yazıyordu. Hepsini çok yakından gördüm gözlemledim.
Zengin Kürt bacanağım var. DEvlete, vatana millete bağlı bir insandır.Özalı çok sever. Özal ı Kürt olduğu için için sever. Özal'ın Türkiye ye çok yararlı işler yaptığını söyler. Ben de onun bu fikirleri ile mutabıkım. 2005 ler de bir gün şöyle bir laf etti. Türkler başardı, Kürtler de başarır. Bizim nasıl batı karşısında kompleksimiz var sa bunlarında Türkler karşısında böyle bir kompleksimi vardır anlamadım. Dedim ki, tabii başarsınlar da, doğu Anadolunun geri kalmışlığı ortadan kalksın.
Doğuya çok gittim geldim. İyisini de, kötüsünü de , her çeşidini gördüm konuştum, değerlendirdim.
Samimi kürd ü iyi şeyler mutlu ediyor. Kendini Türkten ayırmıyor. Devletle, hükümetle, polisle, ordu ile sorunu yok. Ama ayrılıkçı, ne yaparsan yap, Türkiyeyi dünyanın birinci devleti yap, Oraları cennet yap, ah bir bağımsız devletimiz olaydı davasında. o ayrılıkçıların fikrinde sen Türksün ya, Faşist sin kardeşim. İstersen kundakta bebe ol. Zihniyet bu zihniyet.
Eskiden 1970 lerde Elazığ ve Bingöl halkı MHP ye oy verirdi. Yani bunlar Kürt değilmiydi. Kürttü. MHP ye oy vermek o zamanlar Kürtlüklerine halel getirmiyordu. Bu terör olaylarından sonra hepsi dinci partilere döndü. Elazığlılarla konuşurken şöyle bir şey anlattılar. PKK nın ilk çıktığı yıllarda PKK kimliğinde Elazığ yazan insanları , sorgusuz sualsiz katlediyormuş. Sen faşistsin diye. Böyle çok insan ölmüş.
Ben Kürtleri çok iyi tanıdığım için onları ayrılıkçı kürtler, vatana sadık kürtler diye ayırıyorum. Çünkü biliyorum. Ama yeterince tanımıyan insanlar bu terör olaylarından dolayı çok bileniyor.
1970 lerde DDKO (Devrimci Doğu Kültür Ocakları) vardı. Rızgari vardı, Ala rızgari , Aydınlıkçılar vb. örgütler vardı. Hepsi aynen PKK versiyonu ayrılıkçı idi. Ama devlete karşı eylem yapmıyorlardı. 1978 de hatırlıyorum. Haydarpaşa garındaki büfelerin hepsinde Kürtçe , sol dergiler satılıyordu. Roje Welat gibi.
12 Eylül 1980 den sonra bu örgütlerin mensupları, hep gazeteceilere örneğin Mehmet Ali Birand 'a biz Kürdüz. Devlet bizi adamdan saymıyor. Anayasa da adımız yok falan vb. beyanat verirdi. Hatta o zamanın haber dergilerinde okumuştum. Geçmiş zaman Noktamı idi, Yankı mı idi.
Sonra 1982 idi. Nokta dergisinde bir haber. Solcular Türkiye de neler yapacak neler diye. Daha o zamandan PKK tipi bir örgütün geleceği yazılıyor, konuşuluyordu. 12 Eylülün en koyu zamanları.
Derken 1984 Ağustosu geldi. Olaylar başladı. 1980 lerde çok etkili olmadı ama 1990 lar berbattı. O zamanlar doğuya çok giderdim. Hele bir keresinde Otobüsü gerilla kılıklı adamlar durdurup bindiler. Korkudan gidiyordum. Meğer korucularmış.
Bana bunları anlatmayın. Bu Ayrılıkçı adamların tek gayesi bağımsızlık. Bağımsızlığa gidici özerklik dışında falan silah bırakmazlar. Açılımdan , demokrasiden korkarlar. Terör bir bitsin, açılım, demokratik haklar, iyi bir ortam gelsin, pilleri biter. Zaten bütün hareketlerini yorumlayın. Bunu göreceksiniz.
Türkiye de eski Türkiye değil. Barış olsun beş senede doğunun işi biter. Ama ona izin verirler mi, iç veya dış güçler işte o bilinmez.
__________________ Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
bezirgan nuraylara gurdi-i naciyelere bir çift lafım var.ingiliz ajanı tarikatçı şeyhlerin,aşiret denen feodal haşeratların torunları,sövdüğünüz Lutfen Forumu zor duruma sokmayalim beğenmediğiniz cumhuriyet sizi ağanın şeyhin şıhın kulluğundan kurtarıp insan gib yaşayın dedi size toprak reformu yapmak istedi seçin ve seçilin dedi ama değerini bilmediniz.biriniz arapların geleneklerini din diye millete yutturdu diğerinizde tarihin hiçbir evresinde olmayan bir kimliği emperyalistlerin itelemeleriyle bölme unsuru olarak ortaya çıkardı.sizler iyi niyetli de olsanız sizlerin arkasındakilerin niyeti belli.Türk ulusu milleti halkı ikinizede boyun eğmeyecek ve üstesinden gelecektir.
__________________ "sadece iki şey sonsuzdur evren ve insan ahmaklığı..
ilkinden o kadar da emin değilim." (albert einstein)
ikisi de kendilerine tağutluk edenleri rab edinmişler, Allah'ın değerler sistemini çiğneyenlerin ALLAH'IN YASAKLADIĞI KÖTÜLÜK VE ZULÜMLERİNE itaat yani kulluk ediyorlar.
imtihan olduklarını her hal ve şartta Allah'ın hududlarını çiğneyen ve hükümlerini değiştirenlere - İSTER SEKÜLER İSTER DİNCİ OLSUN - laaa yani tanımıyorum demekle mesul olduklarını unutmuş koyun sürüleri.
Hasan AKÇAY gibileri de laf ebeliği yaparak, anlık kesitlerle olayın tamamını ÖRTEREK soldaki sahte rablerine ve onların zalim düzenlerine taraftar toplamakla meşgul.
müslümanlar da diğer ehli kitapların EKSERUNU gibi sapıtmış. oysa Allah'a teslim olan hanif muxlis müminlerin hiç bir zalim ve zulümle işi olmaz.
size derim ki, sağdan ve soldan sahte rablerinizi ve onarın zalim düzenlerini reddedin. yalnız Allah'a ve O'nun değerler sistemine teslim olup arınmışlığa ulaşın. dünya ve onun imtihan soruları sizi ZİKİRDEN yani VAHİYDEN alıkıymasın, ve sakın şeytan sizi uzun emeller ve atalarınız ile Allah'ın dosdoğru yolundan şaşırtıp saptırmasın.
hepsini terk edin, Allah'a tam teslim olun. umulur ki bağışlanırsınız.
selam.
Humeyniyi de sevmem M.K yi de. talibanı da, usame b. ladini de bush u da, obama yı da...babam olsa da fark etmezdi aynı işleri yapan, onu da sevmezdim hepsi de zulumlere imza attılar, Allah'ın haram kıldığı işleri yaptılar. biri sağdan biri soldan. aynı dinden olmadığım adamlar hesapları Allah'a aittir.
toplu kurtuluş toplu helak yok, TEK BAŞIMIZA YARATILDIK TEK BAŞIMIZA İMTİHAN OLUYORUZ VE HESABIMIZI TEK BAŞIMIZA VERECEĞİZ. atalarımız ya da torunlarımızın bize ne faydası olur ne zararı, ancak onlar hakkındaki şahitliklerimizle kendi zikrimize varıp duracağız ve kimlerle omuz omuza salat ettiğimiz kimlere "BİZ" dediğimiz imtihanın en önemli sorularından.
__________________ yalnız Allah'a teslim ol ve şahitliği dosdoğru yap...
Mısır firavunu "Ben sizin ulu rabbinizim (Ené rabbikumul a'lâ - انا ربكم الاعلي)" diyor (79:24); Osmanlı halifesi: "Ben Allah’ın gölgesiyim (zıllullah)." Aralarında ne fark var?
Hiç bir fark yok. İkisi de "Ben hükümdarım; o halde Allah’ım!" demek suretiyle halkı davar yerine koydular ve ezdiler. Dini, kendi çıkarları için kullandılar. Buna karşılık Allah’ın inananlara tavsiyesi:
Allah'ın, bize "halk yönetimi"ni tavsiye etmesidir bu. Mealen Allah "Sizi kâle almalarını sağlayıp yönetime katılın!" diyor. "Sizi davar yerine koymalarına razı olmayın. Ve birbirinizi DİNLEYİN."
Ebukerem! Sen de benim gibi yap; kanıt getir. Tağutî zulümler aleyhindeki bir tek yazını alıntıla. Yazın varsa alıntıla; yoksa cevap diye başka şeylerden söz etme. Okumam.
Allah'ın, bize "halk yönetimi"ni tavsiye etmesidir bu. Mealen Allah "Yönetimde kâle alınmanızı sağlayın!" diyor. "Sizi davar yerine koymalarına razı olmayın. Ve birbirinizi DİNLEYİN."
Bu kadar çarpıtma olur! Sanki Allah Resulü halkını güdüyordu, kale almıyordu, Müminler kendilerini hayvan sürüsü görüyorlardı da "bizi güt!" diyorlardı!
2/104, 4/46 ile ilişkilidir. Müslümanlar "Riâyet"ten "Râiné" (emir kipi olarak) diyordu. Yahudiler, "Raûnet/ahmaklık"ten ve de izafet halinde "ahmakımız" anlamında, "Allah'ın Resulü ile alay etmek, ona hakaret amacıyla, dil yumuşaklığı ile, asıl manasından saptırarak özellikle söylediler. Bu nedenle, inananlara "Râiné demeyin, Unzurné deyin!" uyarısı yapıldı. Ayrıca râ'î (ismi fail olarak) koruyan, himaye eden... Çobana da râi denmesi bundan. Unzurné, "bize bak, bizi bekle!". Bu kelimeden "halk yönetimi"ne ulaşmak "Allah'ın dediği" ile var mı bir alâka? Yok bir alâka! Elinsaf...
Allah'ın, bize "halk yönetimi"ni tavsiye etmesidir bu. Mealen Allah "Yönetimde kâle alınmanızı sağlayın!" diyor. "Sizi davar yerine koymalarına razı olmayın. Ve birbirinizi DİNLEYİN."
Bu kadar çarpıtma olur! Sanki Allah Resulü halkını güdüyordu, kale almıyordu, Müminler kendilerini hayvan sürüsü görüyorlardı da "bizi güt!" diyorlardı!
2/104, 4/46 ile ilişkilidir. Müslümanlar "Riâyet"ten "Râiné" (emir kipi olarak) diyordu. Yahudiler, "Raûnet/ahmaklık"ten ve de izafet halinde "ahmakımız" anlamında, "Allah'ın Resulü ile alay etmek, ona hakaret amacıyla, dil yumuşaklığı ile, asıl manasından saptırarak özellikle söylediler. Bu nedenle, inananlara "Râiné demeyin, Unzurné deyin!" uyarısı yapıldı. Ayrıca râ'î (ismi fail olarak) koruyan, himaye eden... Çobana da râi denmesi bundan. Unzurné, "bize bak, bizi bekle!". Bu kelimeden "halk yönetimi"ne ulaşmak "Allah'ın dediği" ile var mı bir alâka? Yok bir alâka! Elinsaf...
Sevgi ile.
Merhaba.
RA'Y ve RİAYET hayvanat hakkında gütmek, insanlar hakkında da siyaset adı verilen yönetmek anlamına gelir. Nitekim SİYASET ilmine ilmü'r-riaye adı verilir...
Ben yorumumu Elmalı'nın yaptığı bu tanımlara dayandırdım. Siz ise yahudilerin baş vurduğu bir kelime oyunuyla yetinip ilahî sözlerin anlamını daraltıyorsunuz. Buna hakkınız yok.
Bakın, Elmalılı benim esas aldığım yoruma da yer veriyor. Bu yorumda düzenbaz yahudiler yok; elçinin iyi niyetli arkadaşları var:
Başlangıçta Peygamber Efendimiz tarafından bir şey tebliğ ve tâlim buyurulduğu zaman, ara sıra müslümanlardan bazıları "Bize RİAYET et ey Allah'ı resulü -Râinâ yâ resulallah!" derlerdi ve bununla "Bizi gözet; acele etme, müsade buyur ki anlayalım!" demek isterlerdi. Cenab-ı Allah böyle demeyi ve bu RÂİNA tabirini kullanmayı yasaklarken... "UNZURNA - bize bak, bizi gözet demeyi buyuruyor ki...
Abdurrahman hocam! Yorum yapıyorsunuz; tamam. Hakkınızdır. Ama ancak bazı şartları yerine getirirseniz verilir o hak size. Örneğin başkalarının da yorum hakkını teslim edeceksiniz.
"Devleti kim yönetsin?"i lütfen okuyun ve benim esas aldığım Elmalılı yorumunu destekelyen başka ayetleri de görün.
Örneğin Mümtehîne 12:
Allah yönetim alanında, kadınlar dahil, istisnasız bütün vatandaşların KÂLE ALINMASINI ister. Dikkat! Allah’ın dininde emîr eğer halkın "örf"üne aykırı bir işe kalkışırsa halkın isyan etme hakkı vardır:
İnanan kadınlar sana gelip… ÖRFE UYGUN işlerde (fî ma'rûf - في معروف) sana isyan etmiyeceklerine dair (lâ ya'sîneke - لا يعصينك ) sözleşmek istediğinde onlarla sözleş (Mümtehine 12). Aslında Allah’la sözleşiyor onlar; ellerinin üstündeki, Allah’ın elidir... (Fetih 10).
Burada halkın "emîr"e isyan etme hakkından söz edildiği kesin. Çünkü Allah’ın elçilerine isyan edilemez; elçiye itaat Allah’a itaattir. Ancak devletin başkanına yani "emîr"e isyan edilebilir.
Sevgi ile.
Ebukerem! İftiranitelikli genellemelerden oluşan bu yazını yalnızca kuş bakışı gördüm; okumadım. Okumam. Çünkü "Tağutî zulümler aleyhinde yazdın mı? Yazdıysan alıntı yap! Kanıt getir!" demiştim. Yok.
Kayıkçı kavgası yapıp idare etmeye çalışıyorsun. Kusura bakma, seni ciddiye alamam.
Dinci tağutlar, Allah adına din dayatırlar, Allah'ın hükümlerine ters hükümler koyarlar. Allah'ın helal kıldıklarını haram, haram kıldıklarını helal yaparlar. ed-din de Allah'ın izin vermediği şeyleri TEŞRİ kılarlar. arttırıp azaltırlar HUDUDULLAH'ı. ve bunları DAYATIRLAR, uymayanları aforoz eder hatta işkence eder öldürürler. işte bunlar DİNCİ TAĞUTLARDIR. ( tevbe 31, ahbar ayetleri şura-21 v.d. )
Seküler tağutlar, Allah'a göklerin ilahı derler. hayata karışamaz derler. Allah'ın sınırlarını ele geçirdikleri siyasi ve askeri güçle kaldırı değiştirir ve insanlara DAYATIRLAR. iyiliği emretmek ve kötülüğü engellmek istemezler. insanları SÖMÜRÜRLER, adaleti iqame etmezler. genelev işletirler. faiz sistemi ile halkın kanını emerler, masum kanı dökerler ( bunu da vatan millet sakarya adına yapar ve cennet yaprakları örterler ). işte bunlar da SEKÜLER TAĞUTLARDIR. ( Nemrut, Firavun haman ve avanesi v.d. )
İmtihan olan insan bu iki taraftan da tağutları yani haddi aşanları reddetmeli onların ALLAH'IN SINIRLARINA muhalif emir ve düzenlerini işlerini tanımamalı onlara bunlarda itaat etmemelidir. imtihan budur. TEK İLAH TEK RAB tanımak budur.
Babamız su getir derse itaat ederiz, otur içki içelim derse ETMEYİZ. Patronumuz şu işi acele yap bitir derse itaat ederiz, hesaplarda oynama yap ölçüyü kaydır malı defolu üret derse ETMEYİZ. Devlet kırmızı ışıkta dur, komuşunun kapısına yola çöp dökme derse itaat ederiz, adam öldür işkence et derse etmeyiz. İŞTE İŞİN SIRRI BURADADIR.
Onlar Allah'a itaat ettikçe O'nın sınırlarını gözettikçe biz de onlara itaat ederiz, onlar Allah'a isyan ettikleri noktalarda onlara itaat etmeyiz. hukukumuz budur ve bununla imtihan olmaktayız.
selam.
__________________ yalnız Allah'a teslim ol ve şahitliği dosdoğru yap...
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma