Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selamlar
Atatürk, bana tapın demedi! Beni bir ilah edinin demedi! Heykellerimle memleketi doldurun demedi! Bana öyle bir anıtkabir yapın ki her gelen bana kulluk etsin de demedi!
Araplaşmış bir topluma yeniden şahsiyet kazandırmaya çalıştı!
Ama, hala gönüllü araplaşmaya devam edip durmaktayız! Atatürk'e düşman olunmalı ki, iyi bir müslüman olunsun profili çizilmeye çalışılıyor! Türküm demek, ırkçılıkla yaftalanmaya aday bir söylemdir artık! Müslüman olan ama arap olmayanların, araplaşmaları belirli bir tekamüle girmeden onların müslümanlıklarından bahs etmenin de abes telakki edilmesi normal bir olay gibi görülmektedir!. Emevi ve Abbasi cambazlığı işi bu noktalara kadar uzatmış ve de başarmışlardır.
Soysuzlaşanların haklarını savunmanın da bir bedeli var herhalde! bunu Atatürk'ün mücadele süreci ve sonrasında sağlıklı gözlemlemek gayet kolay bir durum!
Padişaha kul veya teba olanların, özgürlük ve cumhuriyet gibi değerleri kolayca algılamaları yahutta içselleştirebilmeleri veya sindirebilmeleri çok da kolay olmuyor demekki!
Özgürlüğün bir bedeli var!
M.Kemal bunu, kendini feda etme pahasına denedi ve işleme koydu! vefatından sonraki gelen çaylaklardan, aynı çizginin devamını sağlayacak dirayeti beklemek de bizleri hüsrana uğrattı!.
Nekahat döneminde yapılanların veya kazanılan mevzilerin, birer birer emperyalistler ve çağdaş süfyanistlerce kazanıldıklarını acı ile izlemekteyiz!.
"Tam Bağımsızlık ve Ekonomik Devletçiliğin!" her bir kalesinde, şimdilerde, mandacıların ve emeviyye sünni islamcısı veya siyonist işbirlikçilerinin utanmazca tepinmelerini izlemekteyiz!.
"Hanif Forum"larına ne gerek var?
Laikçi ve kemalistçi geçinen bir sürü kapı da varken üstelik!
Atatürk'ün de bir paravan ve ekonomik bir meta haline getirildiğini artık görmek gerekiyor!
Bütün dinsiz ve din düşmanlarının elinde bir sopa haline getirildiği de bir vakıa üstelik!
Aslında zor bir denklem :oo
Bunca hadis külliyatları ve fukahanın lafları da elimizde iken;
Sin, cos, tan, cotg da ne olaki? oku fukahayı bul ahiret saraylarındaki huri ve gılmanları! pilavı ellerinle yemelisin! şeytanları taşla kovalamalısın! bu arada birbirini tepeleyip canından etmelisin gariban ümmeti! arapça dualar etmelisin! arap isimlerini almalısın!(talkın vs)
Allah C.C, akletmeye çağırırken! bizlerin akletmesine ne gerek var deyip! kur'anı açıklıyor kisvesindeki "hadisen yûftera"ların peşine takılmıyor muyuz?
Güya, hz Nebi şu kadar erkek gücünde imiş deyip! kendimizce garip bir övünce geçiyoruz! adama sormazlar mı! sen bunu nereden çıkardın? diye.. HAYIR! onların isimleri gökteki yıldızlar gibidir ya! istediğin kadar veya uydurabildiğin kadar sayıda hadisleri uydur da uydur!
Sonra da, hz Nebi&Resûl, furkan30 gereği davacı oldu mu! ortada kur'an dışında bir bilgi veya rehber kalmayınca da, başlar bu sefer karşılıklı lanetleşmeler!
Bir uyanık iskender çıkar ortaya; işte o konuşacak olan resûl benim(biziz) der!
Hiç kimse de demez ki: Hoop hemşerim! orada şikayet edilenler hz Nebi&Resûl'ün qawmi olan, başta; emeviyye ve sonra da abbasi-lerdir ve de devamında bu dinden dönüp uzaklaşan arabilerdir! onun da devamında gönüllü onlara benzeyen, arabileşen qawimlerdir!.
Kısaca, Hz Nebi&Resûl'ün(SvS) furkan30 gereği bizlere tebliği şu: Sadece QUR'ANa BAKmamız!
Hadislere göre; hz Nebi&Resûle büyü yapılmıştır! Qur'ana göre YAPILMAMIŞTIR!
Hadislere göre; hz Nebi&Resûl, arkadaşları ile olan bir sohbeti sırasında sokaktan geçen bir kadından tahrik olmuş ve evine geçip bir süre sonra da yıkanarak! tekrar arkadaşlarının yanına dönmüştür! durumu sezen bir sahabi sordu: ......... denilerek "al takke ver külah" oyunu ile bir hadisen yûftera yumurtlanmıştır..
Bu işlerin bir sürü tezgahı var!!! Recm ayeti yumurtlayan bir Buhari veya o Buharinin, her bir hadisini yıkanıp sonra da rüyasında tasdik ettirdiği lafları! adamımızın(buharlı Buhari) temposuna hamam tellakları bile ömür yetiremezlerdi herhalde! yalanlarına da pes doğrusu..
Hiç şaşmamak lazım! bu hadisçilerden ilk davacı olacak olanlar; başta Resulullah(SvS) olmak üzere! sahabenin, tüm isimleri kullanılanları olacaklardır, hatta diğer övülenlerin tümü(tabiin ve devamı) de inşaaAllah!.
Allah C.C, elçilerini sadece TEBLİĞ ile yükümlü kılmıştır! eğer ki yönetme(emir,imam,devlet) bağlamında bir yetki nasip olunmuşsa ve kendi reylerimizde de, Allah'ın hükmü ile hükmetmiyor isek! hadislere iman ve onunla amel(fiil) edenleri Furkan30 aqıbet olarak beklemektedir!
Sürü değil kaliteli ferdler~bireyler olmalıyız! derken; Allah C.C Hazretlerini gerçekten Rabb ittihaz edinerek! O'na teslim olmayı ve O'nun yetiştirmesini(bilmediğimizi öğretir) ve O'nun terbiye etmesini kasd etmiş idik!.
Şüphesiz ki "O" C.C, hz Nebi&Resûlü yetiştirip terbiye etti!
Nedeni gayet basit; Zira, Resulullah, Allah C.C'ü gerçekten Rabb ittihaz edinmişti! Bizim yapacağımız da, Allah resûlünü bizzat kitabımız qur'ana göre adım adım takip etmektir.
Kitabımızda Resulullah hakkında ve diğer resüllerimiz hakkında yeterli misaller verilmiştir! sadece kitabımız qur'ana bakmalıyız ve dıştan gelen Samiri öküzlerinin sesleri bizi meşgul etmemelidir!
03/104-Bir de sizlerden, iyiliğe çağıran, doğruyu emreden, kötülükten alıkoyan önde gider bir topluluk(bir avuçluk ümmet) bulunsun! İşte arzularına erecek olanlar, onlardır!.
[016.120] [IK] Muhakkak ki İbrahim; başlı başına bir ümmetti. Allah'a itaat ederdi ve bir Hanif idi. Hiç bir zaman müşriklerden olmamıştır!.
Hz İbrahim misali "tek başına ümmet gibi olmak bahasına" ve, yalnızlığımızı da Allah C.C ile paylaşmayı dilemek uygun değil mi?
Yok illaki devlet olmam lazım diyorsanız! isterseniz ihtilaflı olan şu: Kardak Kayalıkları uyar mı? Haydin ulan çekilin! burası esasında bizim yerimizdir deyip hemen işe başlayalım o halde! Mİ?
Toplumu ferdler oluşturur! ferdler de bizleriz..
Bizlere düşen de en güzel olan şekille "tebliğ" yapmaktan başkası değildir! eğer ki yapanlardan~yapabilenlerden isek!
RZi,,, Amin
__________________ EûzûBillahimineşşeytanirracim&BismillahirRahmanirRahiym..
|