Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Bu arada yanlış anlaşılmaması için şunu ilave edeyim: Ben birinin cehenneme gitmesinden mutluluk duymam. Ama, kendi dini içerisinde bocalayan ve her yönen misyonerlerce kuşatılan, kafası bulanık binlerce soru ile yaşayan gençlerimizin karşısına çıkılıp "bu gün yaşayan iyi bir hıristiyan da cennete gidebilir" denmesine buğz ederim. Nihayet hüküm Allahındır. Dilediğini bağışlar, dilediğini azaplandırır. Üstelik, kimi nereye koyacağı hususunu da hiç bir mezhebe / kuruma danışmaz. Hatta olsa olsa Kuran sahiplerini Kuran dan sorguya çeker.
selam,aliaksoy yazinizin altina bendeatiyorum. Sayin Muvahhit kardesim,Allah bizlere sabir la yanit ve cözüm yollari aramayi Ilmi sayende nasip etsin.Öfkenizi anliyorum,ama Sabir cok kolay bir is degil,ona göre de Rabbimizin mükafaati kurani kerimde acik,bu sevabi düsünerek,güzel seyler düsünüp dua ve sabirla Allah dan yardim dilersek,belki de diyanetin icinde bizim görüslerimizdeki "Tek Kuran"i savunanlar cogalir ve iyilige dogru yol acar,biryerlere kadar varilir.Hani derlerya "tatli dil yilani deliginden cikarirmis" Neyse gelelim konuya,Yüce rabbim diyor ayetlerinde,Kurani kerimde hic bir eksik birakmadim,her türlü misaller verdim,arapca bir dillde indirdim(o günün insanlari arapcayi anan dili gibi konusuyordu)hala insanlar bazi seyleri kendi kafalarina göre ilave etmek istiyorlar. Bende diyorumki, Ayet acik ortada sen/sizler(diyanet)bizlere artik gercekleri aciklayin Allah rizasi icin,Kaybedeceginiz birsey yok, aksine kazanacaginiz cok. Yüce Rabbim diyor ben sizlere güclük cikarmam.Yok efendim diyanet ve dahilindeki mezhep,bizler cikartiriz diyorlar. Misal.Abdest almak:ayetde fagrsiluu=yikayiniz.yüzünüzü,dirseklere kadar ellerinizi. vemsehu:mesh ediniz:basinizi ve topuklara kadar ayaklarinizi. Diyanet de diyorki,(yikayin) parantez icinde. Rabbim diyor güclük cikarmam,onlar cikartir efendim. Sözüm meclisden disari ailemden bir misal ve konusu abdestle gecmisken,söyle yazayim dedim. Bizler Almanya da türkiyeye araba ile gidiyoruz,yolda Namaz vakti geldi,hanim da siyah uzuncorapli(don)üsütünde uygun etegi var,abdest almasi gerek.Simdi düsünelim:1burda ayaklari yikamasi icin o corapli donu cikarmasi gerek(diyanet tarifine göre)Yüce rabbimin istegi:ben sizlere zorluk cikarmam diyor,mesh ederseniz,abdestiniz tamamdir. Yani kolay olan Islam dinimizi zorlastirmanin anlami yok. bence mümkünse ayaklar yikanirsa daha iyi olur ama,mesh edilirse zarari yok. Bizler diyanet islerinden böyle aciklama bekliyoruz. kusurlarim varsa Allah´im affede.
Ey Ameliyye-i Diniyye'den sorumlu olan resmî kurum Kütüb-i Sitte'nin ne kadar doğru rivayetler içerdiğini bu Hanif Dostlar sitesinin Fereç Hüdür imzalı yazılarına bakarak ya da -varsa-elinizdeki hadis kitaplarını inceliyerek düşünün!..
Şunu da iyi bilin ki bence-ve belki de gerçekten-bu site hiçbir şekilde İslam'a, laikliğe, Türkiye Cumhuriyeti'ne saldırmak amacı gütmüyor...ya bir mülahaza edin peygamber yüzüğü sağa mı takıyordu yoksa sola mı? anlamadım(Gerekli izahlar bu sitede yapılıyor)...
Siz asıl Kuran'ı redd veya tenkit veya inkar eden kişi ve felsefelere savaş açın. Cihad. Ya Allah. Tewbe Ya Rabbu. Yanılmayan ve sonsuz ilmiyle her şeyin nitelik ve niceliklerini bilen Ey Yûce İlâh'ım!Şu yarattığın alemleri ve Halik sıfatına tâbi mahlukatı ıslah ve iflah et...
DENAYET İŞLERİ BAŞKANI ve BENZERLERİNE BEYANIMDIR, ŞAHİTLİĞİMDİR, TEBLİĞİMDİR.
Denayet İşleri Başkanı, Mardin'de yaşanan vahşi katliamla ilgili açıklama yapmış ve demiş ki : " Karıncayı incitmeyi bile insanlığa aykırı gören bir rahmet dinine mensup olduğumuz halde bir yerlerde yanlış yaptığımız kesin. Bu yüzden hep birlikte çareyi bulmak zorundayız.”
Başkan bir konuda haklı, evet Allah'ın dini İslam'a göre masum kanı dökmek en büyük günahlardandır, çiçekler, hayvanlar bile emniyet altındadır. AMA KENDİSİNİN DE İTİRAF ETTİĞİ GİBİ BU ALLAH'IN DİNİ İSLAM'DA BÖYLEDİR.
Kendisinin BAŞKANLIĞINI YAPTIĞI ve tıpkı diğerleri gibi İslam'dan türetilmiş AMA ASLA SAF İSLAM olamyan dinlerde ve bunların müntesiplerinde böyle bir şey yok. Örnek mi istiyor , hemen verelim. Denayetin başkanlığını ( din adamları sınıfı ki İslam'da bu da yoktur ) yaptığı SÜNNİ EMEVİ ABBASİ OSMANLI LAİK dininin MEZHEP KİTAPLARINI OKUMUYOR MUSUN EY BAŞKAN, sizin dininize göre ( Allah'ın dininde olmadığı, tersine ayetler olduğu halde ) namaz kılmayanın hükmü nedir? ÜÇ MEZHEBİNİZE GÖRE TEVBE TEKLİF EDİLİR KABUL ETMEZSE ÖLDÜRÜLÜR, DÖRDÜNCÜ MEZHEBİNİZE GÖRE TEVBE TEKLİF EDİLİR, ETMEZSE HAPSEDİLİR YİNE ETMEZSE ÖLDÜRÜLÜR.
Yine sizin İslam dediğiniz, çok benzediği halde asla İSLAM olmayan dininize göre ZİNA eden erkek ve kadın recm edilerek öldürülür, oysa benim dinim İslam'a göre Allah'ın Kitabında bu suçun cezası Nur suresi 2. ayette açık bir şekilde düzenlenmiştir.
Sizin dininize göre devletinizin bekası için kardeş katli hatta bebek bile olsalar caizdir meşrudur. dininizin devletinizin Allah'ın emirlerine ters kurallarına uymayanlar işkence edilebilir öldürülebilir.
Senin iman ettim dediğin ve başkanlığını ( ruhbanığını ) yaptığın SÜNNİ HANEFİ dinine göre sakal bırakmayan, başörtüsüz gezen, içki içen insanlara ne ceza veriliyor açıkla yüreğin yetiyorsa. birde bunlar Kuran'da var mı yok mu onu da açıkla bakalım. ama açıklayamazsınız.
Daha onlarca zalimlik örnekleri sayabilirim ama eminim ki sen bunları benden daha iyi biliyorsun. Tıpkı yahudiyiz, hristiyanız diyenlerin yaptığı gibi peygamberlerinin hemen ardından Allah'ın dinini parça parça edip, iktidar savaşlarına alet edenler, yeni yeni dinler ( mezhep-cemaat-fırka ) oluşturanlar, Allah'ın sınırlarını değiştirenler, hükümlerini arttırıp azaltanların yolunu dinler edinmiş gidiyorsunuz. hatta o iddia ettiklerinizde bile samimi değilsiniz.
Lütfen kendi dinlerinizdeki ve ona mensup olduğunu iddia ettiğiniz günahlara ve kötülüklere batmış zalimlerinizi ve yığınlarınızı, çelişkilerinizi, kavgalarınızı Allah'ın dini İSLAM kelimesi ile karıştırmayın ve bu kelimeyi kullanmayın. Hele bu topraklardaki siz, bol soslu lasizim ( şirk ), kemalizm, faşizim ( ırkıçılık-devlet tapnınıcılığı ) eklenmiş EMEVİ ABBASİ OSMANLI dinlerinizi asla ve asla Allah'ın dini İSLAM ile karıştırmaya çalışmayın. Tersinden, islamcıyız diyenlerde sağ yanlardan edindikleri sahte rableri ve sahte ilahları ile buna kalkışmasınlar. laikiz kemalistiz batıcıyız diyenlerde asla İslam dini kelimesini kullanmasınlar. Çünkü komik duruma düşüyorsunuz. sizin bu zırvalarınızın İslam ile alakası yoktur.
Allah'ın saf dini İslam apaçıktır, nettir. sizlerin uydurulmuş dinleri ise çelişki, zalimlik, haddi aşmışlıklar ile doludur. sol yandaki tağutlarınız olan laiklik-kemalizm-kapitalizm ve sağ yanınızdaki tağutlarınız olan tarikat-mezhep-meşrep lerinizden arınmadıkça, Allah ın Kitabını ayakta tutmadıkça hiç bir şey üzerine değilsiniz. TEVBE EDİP, bu sahte rableriniz ve ilahlarınızı reddedip, YALNIZ Allah'a teslim olmadıkça, dini yalnız Allah'a has kılan hanif müminler olmadıkça sapmış durumdasınız ve insanları da saptırmaktasınız.
Ben bu toplumun Allah'tan başka taptığı, ilah-rab-din kabul ettiği herşeyden uzağım, sizin İslam dışındaki dinleriniz kafiriyim, Allah'ın dininden türettiklerinizi, katıp karıştırdıklarınızı reddettim, siz yalnız tek olan Allah'a iman edinceye kadar sizinle hiç bir beraberlik üzerine değilim,
BEN YÜZÜMÜ BİR HANİF OLARAK ALLAH'A DÖNDÜM, YALNIZ O'NA TESLİM OLDUM VE BEN MÜŞRİKLERDEN DEĞİLİM.
"İnsanlar tek bir ümmetti. Allah, müjdeciler ve uyarıcılar olarak peygamberler gönderdi ve beraberlerinde, insanların anlaşmazlığa düştükleri şeyler konusunda, aralarında hüküm vermek üzere hak kitaplar indirdi. Oysa kendilerine apaçık ayetler geldikten sonra, birbirlerine karşı olan 'azgınlık ve kıskançlıkları' yüzünden anlaşmazlığa düşenler, o, (Kitap) verilenlerden başkası değildir. Böylece Allah, iman edenleri, hakkında ayrılığa düştükleri gerçeğe kendi izniyle eriştirdi. Allah, kimi dilerse onu doğruya yöneltir. BAKARA 213
"Öyleyse sen yüzünü bir hanif olarak dine, Allah'ın o fıtratına çevir; ki insanları bunun üzerine yaratmıştır. Allah'ın yaratışı için hiç bir değiştirme yoktur. İşte dimdik ayakta duran din budur. Ancak insanların çoğu bilmezler." "'Gönülden katıksız bağlılar' olarak, O'na yönelin ve O'ndan korkup sakının, vahyi-dini dosdoğru ayakta tutun ve müşriklerden olmayın." "(O müşrikler ki,) Kendi dinlerini fırkalara ayırmış ve kendileri de parça parça olmuşlardır; ki her grup kendi elindekiyle övünüp sevinç duymaktadır" RUM 30-31-32
"Allah'ın yanında hahamlarını ve ruhbanlarını da rabler edindiler. Meryem oğlu Mesih'i de. Oysa kendilerine, tek olan Allah'tan başkasına ibadet/kulluk etmemeleri emredilmişti. İlah yok o tek Allah'tan başka. Allah, onların ortak koştuklarından uzaktır." TEVBE 31
__________________ yalnız Allah'a teslim ol ve şahitliği dosdoğru yap...
Allah'ın saf dini İslam apaçıktır, nettir. sizlerin uydurulmuş dinleri ise çelişki, zalimlik, haddi aşmışlıklar ile doludur. sol yandaki tağutlarınız olan laiklik-kemalizm-kapitalizm ve sağ yanınızdaki tağutlarınız olan tarikat-mezhep-meşrep lerinizden arınmadıkça, Allah ın Kitabını ayakta tutmadıkça hiç bir şey üzerine değilsiniz. TEVBE EDİP, bu sahte rableriniz ve ilahlarınızı reddedip, YALNIZ Allah'a teslim olmadıkça, dini yalnız Allah'a has kılan hanif müminler olmadıkça sapmış durumdasınız ve insanları da saptırmaktasınız. Ben bu toplumun Allah'tan başka taptığı, ilah-rab-din kabul ettiği herşeyden uzağım, sizin İslam dışındaki dinleriniz kafiriyim, Allah'ın dininden türettiklerinizi, katıp karıştırdıklarınızı reddettim, siz yalnız tek olan Allah'a iman edinceye kadar sizinle hiç bir beraberlik üzerine değilim,
Selamlar ebukerem,
peki kimle berabersin?Dostların kimdir?Kimlere uyarıcı olarak gidersin?
laisizim kemalizm ve kapitalizm kelimelerine öfken var peki kardeşim bu kelimelerin açılımını bizlere yapar mısın?
Bilmek sistemin zorlu düşmanı olmak mıdır?ve sistemin kendisini oluşturan topluma?
Söylem hep red midir?
Kafasını sağa sola durmadan sallayan adama kimler yanaşabilir?
Allahın dini kardeşim inan basit hedeflere oturmamıştır.
Allahın yapın,edin,eyleyin,engelleyin,sorgulayın emirleri bilir çoğunluğa değilmidir?Bir grubunuz var mı?Bir araya geldiğiniz ama içinde bilmezlerinde olduğu?ve sizin tebliği ulaştırabildikleriniz?
O saydığın üçe karşı bir üç alternatif saymanı rica ediyorum,amacım sadece öğrenmek.
maksadım keli,meler ya da kavramlarla rekabet düşmanlık iktidar kavgası değil. Hanif olan İbrahim ve tüm rasuller gibi olabilmek.
Allah'ın dininden kim bir şey eksiltirse, ilave ederse, değiştirirse, haram olmayanı haram kılar, helal olmayanı helal kılarsa, farz olmayanı farz kılar, farz olanı iptal ederse o haddi aşmıştır yani Kuran'ın deyimi ile tuğyan etmiştir. Bir de bunu dayatıyorsa o zaman sıfatı tağut olmuştur.
Allah ın Rasulleri göndermesinin tek amacı "tağutları red yalnız Allah a teslim olmak" uyarısıdır. ( bkz. nahl 36 ve diğerleri )
işte şimdi ister laisizm-kemalizm-sosyalizm-liberalizm-kapitalizm v.b. adına Allah ın dininden eksiltme ilave yapılsın ( ebu leheb-ebu süfyan prototipleri ), ister din adamlığı, tarikatçılık-mezhepçilik v.b. ( ebu cehil- ümeyye prototipleri ) adına ben bunları red ederim. Çünkü ben Allah'ın dinine katıp çıkaranların dinlerine uymam. onalrla iktidar savaşım rekabetim falan da yoktur. iman eder, şahitliği dosdoğru yapmaya çalışırım.
yukarıda saydığım sol yandan tağutların ve sağ yandan tağutların Allah ın dininden neler çıkarıp neler ilave ettiklerine binlerce örnek sen de verebilirsin.
duruşum tebliğim ve şahitliğim budur, tüm mekanlarda ve ortamlarda bunu efendi gibi tebliğ eder söylerim, gerisi beni ilgilendirmez.
herkes tek başına yaratıldı, tek başına hesabını verecek.
cemaat-grup-yapı v.b. isimlerden hoşlanmam çünkü sonucunda her biri rekabetin ve bölünmenin yeni bir tarafını oluşturmaktır.
Yalnız Allah'a teslim olmuş, tüm tağutları reddetmiş ve hanif birer mümin olma gayreti ile yaşayanlar olarak bir taraftayız, diğerleri de öbür tarafta, sınır net.
selam ve muhabbet ile..
__________________ yalnız Allah'a teslim ol ve şahitliği dosdoğru yap...
Musa uzun süre asasını güçlendirdi, ölçtü tarttı her hayrın peşinde koştu sonra; asa olması gereken seviyeye ulaşınca diğer asa sahiplerine gönderildi. Musa o süre zarfında asasını öyle güçlendirmişti ki, onu ortaya attığı gibi onların asalarını hemen yutuverdi...
Bu gün yanlız kuran diyen, rabbim sadece Allah diyen/dediğini söyleyen bizler öyle bir teslim olmalı, öyle arınmalı, öyle bir yaşamalıyız ki, bir asa sahibine varınca asamız onun asasını yutabilsin, yoksa şu an olduğu gibi hep yutulan biz oluruzda elimizden tutanda olmaz.
Bugün, beytin tasarrufu elinde olanlar harut, bizde ki diyanet de marut, bunlardan sihri/büyülü sözleri alan bir asa sahibi oluyor, çıkıyor atıyor halkın önüne, yutuldukça yutulduk... elimizde ne kuran kaldı, ne iman/güven, tepemizden pislik yağıp duruyor, çıkmazın içinde bocalayıp duruyoruz. oysa yaptıklarımız bize hep süslü, hoş geliyor.
Arınıpta teslim olmadıkça ve derin derin düşünmedikçe bu bocalama devam edip gidecek gibi...
Başörtüsüne delilmiş gibi söylenen
Nur suresi 31.ayetin Mealleri:
Diyanet Meali:Mü'min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar,
ırzlarını korusunlar. (Yüz ve el gibi) görünen kısımlar müstesna, zînet
(yer)lerini göstermesinler. başörtülerini ta yakalarının üzerine kadar
salsınlar.
Mustafa Sağ Meali:Mümin kadinlara da söyle: Bakışları ölçülü olsun ve
cinsel organlarını korusunlar. Süslerini, kendiliginden görünenler hariç
açmasinlar. Örtülerini yaka açiklarina koysunlar
Abdülbaki Gölpınarlı Meali:İnanan kadınlara da söyle, gözlerini haramdan
sakınsınlar, ırzlarını korusunlar ve açığa çıkanlardan, görünenlerden
başka ziynetlerini göstermesinler ve örtülerini, göğüslerini örtecek bir
tarzda omuzlarından aşağıya doğru salsınlar
Şimdi Bu ayetin Tahlilini Yapalım:
1-Ayette geçen humur örtüler anlamına geliyor.tekili hmr'dır.
2-Ayette geçen cüyub kelimesi cepler anlamına geliyor.çoğul bir
kelimedir.Tekili cyb'dir.
3-Allah eğer "hımar" kelimesi ile başın örtülmesini isteseydi
"hımarürres" gibi bir vurgulama ile başörtüsü diyebilirdi: Böylece
"re's" kelimesi ile baş bölgesi vurgulanır ve örtü kelimesi olan "himar"
ile beraber başörtüsü net bir şekilde anlaşılırdı.Nitekim abdest
alınmasıyla ilgili ayette (maide suresi 6.ayette) başın sıvazlanması
söyenirken,baş kelimesinin Arapça karşılığı 're's' ile vurgulanır.Ama
başörtüsüne delilmiş gibi gösterilen ayette bu kelime yani re's kelimesi
yoktur.O halde başörtüsü kelimesindeki baş kelimesi ayete yapılmış bir
yamadır veya ilavedir ki,bu dinen hem caiz değildir hem de Kur'anı
Kerime karşı saygısızlıktır.
4-Kadınların avret yerleri vajinasıdır (cinsel uzvudur) ziynet yerleri
ise göğüsleridir.
5-Cepler (cüyub) kelimesi göğüs bölgesinde olduğuna göre burada
kastedilen şey göğüs bölgesidir.Yani göğüs bölgesinin örtülmesidir.Yoksa
başın örtülmesi değildir.
6-Bu ayette başörtüsü kelimesini takviye edecek baş(re's)kelimesi bile
zikredilmemişken göğüs örtüsünü takviye edecek üç kelime
zikredilmiştir.Bunlardan birincisi ziynettir diğeri cepler(cüyub) kelimesinin
bölgesi olan göğüs bölgesidir.üçüncüsü de ayakların yere vurulmasıyla
vücutta özellikle belli olacak bölge göğüs bölgesi veya göğüslerdir.Bu
üç vurguyu da görmezden gelip hala olmayan bir başörtüsü uydurukçuluğuna dense dense tahrifçilik denilir.
7-Cepler(cüyub) kelimesi elini koynuna sok,veya elini göğsüyün oradaki cebine
sok anlamında Kur'anda Taha 23 te,Neml 12'de ve kasas suresi 32.ayette
aynı manada zikredilmiştir.Selamlar,sevgiler.
Peygamberler insanlara güzel
ahlak örneği olmak ve Allah'ın Vahyini(tevhidini,akidesini ve hukukunu) tebliğ
için vazifelendirilmiştir.yoksa ritüel bir ibadet biçiminin örneklerini
göstermek için gönderilmemiştir.Allah'ında zaten insanların ibadetleri de dahil
olmak üzere Onun hiçbir şeye ihtiyacı yoktur.zaten haniflerinde bir ibadet
biçimi vardı ve kendilerine göre ibadet edip dua ediyorlardı,yeni bir ibadet
biçimine ihtiyaç bile yoktu.peygamberimizden sonra bu ritüel bir ibadet olan
namaz,uydurma hadislerle oluşturulmuş,emeviler tarafından desteklenmiş ve icad
edilmiş bir askeri ibadet şeklidir.askeri diyorum çünkü askeri bir disiplin
şeklinde yapılmaktadır ki,Cenabı Allah kullarını kendi askerleri olarak
değil,abd olarak yani kul olarak görmüştür.ha aslında bu uyduruk namaz
emevilerin işine çok iyi geldi,çünkü insanlar boş durdukları zaman
düşünmeye,Kur'anı incelemeye ve gereklerini yerine getirmeye zaman
bulabilirlerdi,bunlar ise onların iktidarlarını tehlikeye sokabilirdi,onların
robot veya asker olması gerekiyordu,onun içinde uydurma hadislerle askeri bir
ibadet şekli uydurdular.oda namazdı.zaten gerçek imanlı bir mümin bilirki
Allah,abes bir işle meşgul olmaz ve abes bir şeyi emretmez,Allah,tarifini
yapmadığı bir ibadeti niye emretsinki.bazı yerlerde ruku kelimesi,bazı yerlerde
secde kelimesi geçmiş,ancak bunları ardarda şu şekillerde yapacaksın diye ayrı
bir vahiy ve emir olmadığına göre bu uydurulmuş namazla bu secdelerin aslında
bir ilgisi de yoktur.Bunların hepsi Allah'a tazim ve hürmeti içeren veya halka
faydalı işleri ifade eden kelimelerden başka bir şey değildir.Allah sizin
şeklinize kılık kıyafetinize değil,takvanıza yani güzel ahlakınıza değer verir
ayeti de buna en güzel kanıttır.
Dindar bir padişah olarakta
bilinen Osmanlı Padişahlarından Sultan 2.Abdülhamid'in Fermanı:''...Bu
çarşaflar ise islâm kadınlarınca örtünmeye aslâ uygun ve müsait olmadığı gibi
bir maksatla şuraya buraya girmek için bazı münasebetsiz erkekler tarafından da
bir fesat ve melânet perdesi olarak kullanılmakta olup hatta geçenlerde bir
erkek bu suretle çarşafa bürünerek kadın kıyafetinde silâhlı olarak bir eve
girip içerdeki kadının üzerine hücumla çaldığı eşyayı pencereden arkadaşına atarak
savuşmuş olduğundan dindarlık ve maslahat bakımından meydanda olan
zararlarından ötürü icap edenlere münasip bir şekilde anlatılıp tenbihlerde
bulunmak suretiyle kadınların çarşaf giymelerinin yasaklanması Padişah emri
iktizasındandır.
ol bâbda emr u fermân
hazret-i veliyyü�l-emrindir.'' 2 Nisan 1892
Hükümdarın Başkâtibi.
Alıntı yapanın yorumu:Cenabı Allah,halkın can ve mal
emniyetine zarar verebilecek bir giysiyi veya suistimale çok müsait bir giysiyi
asla emretmez.zaten emretmemiştir de.Uyduranlar uydurmuştur.O uydurukçuların
uydurukları bakın kimlerin de işine yarıyor.Bazıları kendini bu giysiyle ibadet
ettiklerini sanırlarken bakın bundan kimlerde yararlanıyor.Ne günlere kaldık ya
Rabbi.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma