Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Cevşen, salatı tefriciye, ...hepsi benzer sorunlu zihniyetin "eserleri", onlara göre Allah'ın dinine kafalarına göre ekleme-çıkarma yapmanın, zam-indirim yapmanın hiçbir sakıncası yok.

Bunun tam tersine inanılsa kimsenin bunları uydurmaya cesareti olamaz, toplumsal sigorta atardı.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam

Selatı tefriceyi 4444defa okumakla edilen bir vaad var.O dileğin gerçekleşir Allah şüphesiz duanı kabul eder.

Ana fikri Allaha şirk koşmamak olan kuranı sabah akşam okuyan alimler nasıl oluyorda şirkin alasını yapabilirlar aklım almıyor.

Allah adına ahkam kesip vaadde bulunmak şirk değildir de nedir?

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam,

Kuran'ı anlayarak okuyan ve düşünen akleden bir insan tefriciye,cevşen vs.nin ne kadar apayrı şeyler olduğunu görür. Ama gerçekten okumuyoruz, en büyük problem de zaten bu.

Herkes Kuran okumalı, euzu besmele ile başlamalı, önceden din adına bildiği ne varsa hepsini unutarak okumalı ve inşallah gözleri açılmalı.

Okumayana anlatmanın imkanı yok gerçekten

Saygıyla.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Onların geçim kaynağı haline gelmiş bu iş; Allah adına ahkam kesmek kolay ya " fizikte, kimyada, sosyolojide, tarihte, ahkam kesmeye benzemez.

Ey iman edenler, haberiniz olsun ki, hahamlardan ve rahiplerden birçoğu, insanların mallarını haksızlıkla yerler ve Allah yolundan çevirirler. Altını ve gümüşü hazineye tıkıp da onu Allah yolunda harcamayanları, acı bir azap ile müjdele! Tevbe-34

Bilim adına kimse ahkam kesemez, adamı topa tutarlar. Bilim adına "bişey söylemek" emek ister, kanıt ister, ama konu din olunca herkesin ahkam kesme hakkı var, oh ne güzel iş!!

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam Alperen

Allah seni islah etsin diyorum, baska da bir sey demiyorum. Kendini entellektüel müslüman zanneden ama neredeyse yavas yavas sapitma noktasina gelmis biri oldugunu bu konunun basindaki kisimda bulunan yazindan anladim.

Herhalde felsefe ile falan fazla ilgilenen birisin. Yada böyle bir seyler. Gerci bu site de yazi yazanlarin bir cogu senin gibi insanlar herhalde.

Zikir, salavat vs. konularinda konusurken falan dikkatli ol. Yada baska islam ile ilgili baska konularda. Dinden cikarsin haberin olmaz. Gerci samimi bir müslümanmisin orasida süpheli !!! 

Dikat ette SAPITMA!!!!

Alperen Yazdı: Hikmed Yazdı: Papağan tekrarlar evet, papağan gibi olan insanlar da vardır elbet, fakat işin gerçek gayesini bilerek yapanlarda zikrin veya duanın faydaları inanılmaz derecede yüksek. Nerden mi biliyorum, kendimde denedim. Selam Hikmed "Kur'an Müslümanı" Zikir Çekemez. Zira Zikir, çekilebilecek birşey değildir. "Zikir" ve "Çekmek" birbirinin düşmanı iki kelimedir. "Zikir Çekmek" ile "Zikir" arasında ak ile kara kadar fark vardır. Tarikat Öğretisi Zikri nasıl yozlaştırıyor: KUR'ANDA ZİKİR KAVRAMI Saygılar

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Sadi Yazdı: Selam Alperen Allah seni islah etsin diyorum, baska da bir sey demiyorum. Kendini entellektüel müslüman zanneden ama neredeyse yavas yavas sapitma noktasina gelmis biri oldugunu bu konunun basindaki kisimda bulunan yazindan anladim. Herhalde felsefe ile falan fazla ilgilenen birisin. Yada böyle bir seyler. Gerci bu site de yazi yazanlarin bir cogu senin gibi insanlar herhalde. Zikir, salavat vs. konularinda konusurken falan dikkatli ol. Yada baska islam ile ilgili baska konularda. Dinden cikarsin haberin olmaz. Gerci samimi bir müslümanmisin orasi da süpheli !!!  Dikkat ette SAPITMA!!!!

Selam Sadi

Uyarıların için teşekkürler, dikkate alacağım tabiki. Fakat tavsiyemdir sana, kendini de eleştir lütfen.

Bu site bir özeleştiri platformudur, başka değil. Fırsat ve nimet olarak görelim.

Zikir ve salavat çekme saçmalığı bizlere dindarlık diye belletilmiştir. Buna gerek bu başlık gerekse de diğerleri altında etraflıca değinildi.

Varsa bir yanlışımız lütfen doğrusunu yazınız. Kur’anı ve salim aklı referans alarak tabiki.

Bu başlığa ve diğerlerine göz atan okurlar sizlerden “vah vah, sapıtmışlar” yada “gavurluk bunların yaptığı” demenizi değil eleştirilere yanıt vermenizi bekliyor.

Muhabbetle, Alperen

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Herkese Selamlar ,

Benimde başımdan, içinde salatı tefriciyenin herşeyi çözüme kavuşturabilecek bir ilaca benzetildiği bir olay geçmişti.

Paylaşmak istedim :

Benim ve arkadaşlarım için son derece önemli olan sınava girmemize sadece birkaç hafta kalmıştı. Hepimiz bir telaş içindeyken bir hocamız bazılarının sorgusuz sualsiz, mantık süzgecinden geçirmeden kabul edeceği cümleleri söyleyivermişti ...

''Arkadaşlar, 4444 defa okuyacağımız salatı tefriciye ile sınavda lehinize çok büyük aşamalar kaydedeceksiniz ..''

Herbirimize tefriciye dualarını eşit sayıda bölüştürdükten sonra eklemişti ,

''Yalnız size verdiğim bu duaları okumanız gereken sayılardan 1 fazla ya da bir eksik okumayın sakın. Düşünün ki bir kapının anahtarı deliğinden biraz büyük ya da küçük olursa kapıyı açmanız mümkün olmaz ...''

Dinlediklerim karşısında şoktan şoka giriyordum. Madem salatı tefriciye bu kadar etkili bir dua, madem Yüce Allah bu duayı okuyanların duasını hemencecik kabul ediyor, daha fazla okumamın ne zararı vardı?Hocamızın, Yüce Allah'tan yardım dilemeyi özgürce, içinden geldiği gibi dua ederek değil de elinde sayaçlarla dolaşıp, ne okuduğunu bile bilmeden, sadece dudaklarını teprederek yaptığı bir hareket gibi göstermesine inanamıyordum...

Ertesi hafta tüm arkadaşlarım kendilerine ödev olarak verilen salatı tefriciyeleri okumuş olarak gelmişlerdi. Kendinden emin olanlar vardı sınav hususunda.

Sınava girdik...Salatı tefriciyeyi okuyupta sınavı kötü geçen arkadaşlarımın inandıkları, gerçek olmayan (fakat ne yazık ki gerçek sandıkları) dini inançlarının ve islama saygılarının sarsıldığından şüphem yok.

Halbuki Yüce Allah neyi takdir etmişse o oluyor.O zaman, bizim görevlerimizi yerine getirip, ibadetlerimizi ve Yüce Allah'a kulluk görevimizi yaptıktan sonra tevekkül etmekten başka 4444 defa yapmamız gereken başka birşey olmamalıydı.

Oysa ben fiili duaya inanırım herzaman.

Yüce Allah 'ın dünyayı istiyene dünyayı veririm, ahireti isteyene ahireti veririm, ama iyiler onlardır ki onlar şöyle derler:

'' Rabbimiz; bize dünyada iyilik ver, ahirette iyilik ver ve bizi cehennem azabından koru.'' derler.

4444 kere tefriciye okuyacakları yerde Kur'an ' da geçen bu ayetin anlamını düşünüp gereğini yerine getirselerdi ve yaşamlarında uygulasalardı (fiili dua ) çok daha iyi olmaz mıydı?

Selam ile.