HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an'da İnanç Konuları
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an'da İnanç Konuları
Konu Konu: REKAT SAYISININ FARZLAŞTIRILMASI ÜZERİNE Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
hasanoktem
Admin Group
Admin Group


Katılma Tarihi: 10 eylul 2006
Gönderilenler: 2837
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasanoktem

http://63.231.71.139/forum_posts.asp?TID=1329&PN=1

 

Yukarı dön Göster hasanoktem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasanoktem
 
Turk_Ibrahim
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 15 ekim 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 340
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Turk_Ibrahim

Hasan Akcay Yazdı:

Din forumlarındaki müzakerelerde karşı görüşü ikna edici bulup görüş değiştirene nerdeyse hiç rastlanmaz. Sevgili adaşım, senin de yaptığın gibi, "İkna olmaya açığım," denir ama ikna olunmaz. Tam aksine, her bir taraf kendi görüşününe daha bi bağlanıp bileğlenir.

Ben de kendi görüşüme daha bi bağlandım çünkü Nisa 102 ve Bakara 238-239'u muhataplarıma açıklamaya çalışırken asıl kendim daha iyi anlamaya devam ettim.

Zaten hep böyle oluyor; Kuran okumak nerdeyse hobim gibi bir şey. Ve okudukça daha önce farketmediğim şeyler görüyorum. 

Nisa 102'de şekilsel namazın bulunduğuna inanıyordum; inancım arttı:

Kafirler sizin apaçık düşmanınız (4:101). Sen onların içinde iken onların bir bölüğü, silahları yanlarında, seninle salâta dikelsinler; secdeden sonra arkaya geçsinler ki bir sonraki bölüğü aynı şekilde seninle salât etsinler (4:102).

Ayette hem lafzen hem de mealen kıyam ve secde var; rükû ise kıyamdan secdeye giderken doğal olarak ve kesinlikle yapılan bir hareket.

Salâtın belli bir uygulanış şekli bulunmadığını söyleyenler her kim ise şimdi onlardan açıklama bekliyorum. Lütfen.

Farz olan salâtın iki rekat olduğunu ve korku halinde kısaltılmasına izin verilenin, süreye değil rekat sayısına dair olduğunu görüyordm. Buna da inancım arttı.  

Çünkü Nisa 102'de kısaltılmış salâtın uygulamalı izah yöntemiyle anlatılan miktarı bir rekat. Bunun tamamı ikidir; üç, dört, beş, altı.. olamaz. Neden? Onların kısaltılmış miktarları Nisa 102'de yok. Örneğin 3 rekatın kısaltılmış miktarları 1 rekattır ve 2 rekattır; oysa Nisa 102 ikiyi geçersiz kılıyor; ordaki uygulama yalnızca 1 rekat. 

2 rekatlık kısaltılmışı bulunmayan 3 rekatlık tam salât mümkün değil.

Güven yokluğunda verilen kısaltma izninin süreye dair olduğu iddiasını ise Bakara 238-239 çürütüyor:

Salâtlarınızı koruyun ve saygıyla Allah'ın önünde durun (2:238). Eğer korkuyorsanız yaya olarak ya da binit üzerinde. Ama güvene kavuşunca Allah'ı, sizin bilmediğinizi öğrettiği gibi, anın (2:239)

İnsana daha önce bilmediği halde Nisa 102'de öğretilen, salâtın kıyamlı-rükulu-secdeli şeklidir. Orda süre asla söz konusu edilmiyor. 

Başka ayetlerde anlatılıyorsa lütfen söyleyin. Hangi ayetler?

Malik bin nebi ve ebuzer kardeşlerimin kendi bildiklerini gözlerini yumup anlatmaktan başka bir şey yapmadıklarını görüyorum. Aslında müzakereden kaçmaktır bu. Sevgili adaşım, sen ise hâlâ beklemede olduğun izlenimini veriyorsun.

Lütfen sorumlu davranın. "Ölen kanıtla ölsün!" diyor Yüce Allah "ve yaşayan kanıtla yaşasın!" (8:42). Kanıt getirin. Ve ikna olmaya açık mıyım değil miyim görün. Allah isterse.

Sevgi ile, Hasan Akçay

"Zaten hep böyle oluyor; Kuran okumak nerdeyse hobim gibi bir şey. Ve okudukça daha önce farketmediğim şeyler görüyorum. " demişsiniz. Ama bence siz sadece okuyun ve lütfen artık kafanızda oluşan şeylere Ayetlerin anlamlarını yaklaştırarak saptırarak çaba göstermeyiniz. Bu devamlı ters önerme oluyor.  Böyle anlasanız da En azından buraya yazmayınız. İkinin yarısı bir.. Üçün üçte biri bir.. Ayette secde ve kıyamın geçiş nedenleri farklı.. Rekat nerde? tabiiki yok. ya da sadece sizin kafanızda.

Yukarıdaki metni okuduktan sonra apaçık bir cehalet içerisinde olduğunuza kani oldum. Kusura bakmayın. Bu arada yine "karşınızdakini bitirme psikozu" yakalamış.. yani her bir ucu sorunlu bir kimliğiniz mevcut.

"Din forumlarındaki müzakerelerde karşı görüşü ikna edici bulup görüş değiştirene nerdeyse hiç rastlanmaz." demişsiniz.

Aksine ben o kadar çok rastladımki. Objektif ve önyargısız olursanız gerisi gelir.

Yüce Rabbim size yardım etsin. Sevgi ile.



__________________
"Bak işte günler!Biz onları insanlar arasında dolandırır dururuz. Allah bu sayede iman edenleri bilecek, sizden tanıklar edinecektir."3:140
--BLOG--
Yukarı dön Göster Turk_Ibrahim's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Turk_Ibrahim Ziyaret Turk_Ibrahim's Ana Sayfa
 
Turk_Ibrahim
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 15 ekim 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 340
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Turk_Ibrahim

Turk_Ibrahim Yazdı:
Hasan Akcay Yazdı:

Evet, kısaltılmışı 1 rekat olan salâtın tamamı 2 rekattır. Kesindir bu; kuşkudan arınmmıştır - la raybe fih, Ve Kuran Allah'ın kuşkudan arınmış hükümlerini ihtiva eden kitabıdır; beşerin "Olabilir de olmayabilir de" diyen mantığıyla verdiği hükümleri ihtiva eden kitabı değil. 

O Allah'ın ismiyle ki, Rahman ve Rahimdir.

konuya dönük araştırmalarımdaki kişisel görüşüm şudur ki, Eğer namazda Rekat sözkonusu olsa bu rekatlerin ve rekatlerde yapılacakların. -Vakti ile belirlenmiş Farz olan Salat- için Kuran'da belirtilmesi gerekmez miydi? Elbette Yüce Rabbimiz hangi ibadeti nasıl ve ne şekilde farz kılacağını bize sormaz. ama Benim düşünceme göre FARZ temelli bir ibadette bu gerekirdi. Çünkü Farzları yerine getirip getirmemek Dünya yaşamı ve Din günü ile ilgili büyük sorumluluk konuları.

Özetle kişisel görüşümdür : Namaz da rekat diye bir kavramın sözkonusu olduğunu sanmıyorum. yani bir rekatte 2 secde, otur, kalk ruku et yine 2 kere secdeye in son oturuş yap şeklinde bir sıralama düzeni olduğunu da düşünmüyorum. Bunlar insanın o anki iç dünyası ve Alemlerin Rabbi'ne nasıl yöneleceği ile ilgili doğaçlama olması gerekir diye düşünüyorum. Yine bu açıdan şunu söylerimki, Salata başlayıp Allah'a yönelen, sonra da ilk secdesinde Alemlerin Rabbi'nin azametini ve büyüklüğünü, kendi kulluğunu hatalarını acizliğini düşünüp hüngür hüngür ağlamaya başlayan bir kardeşim o Salatı isterse öylece bitirsin. isterse sabaha kadar ağlasın. Orada kalsın. Ya da Kıyamda, Halık/Bari/Musavvir/Hakim olan Rabbine "tesbih nağmeleri" döktüren bir kul içinde birşeyler hissediyorsa bırakın orada kalsın. Salatı yerine getirmeye koyulan abdestini alır. dilerse Salatına Secde ile başlar Kıyamla bitirir. ya da bir süre yan yatar düşünür düşünür Aşkla Rabbine bağlanır. Kalkar Ruku yapar. Ayağa kalkar O'nun güzel isimlerine şiirler düzer. Okur ve Okur.. Ağlar ve Ağlar.. Hisseder ve Hisseder.. Yalvarır ve Yalvarır.. Azim ve Mütekebbir olan Yüce Allah'ın Azametini kavrar boynu bükülür.. Böylece sürer.. Bittiği zamanda biter. Yerine getirilir. Herkesin Salatı Rabbi ile kendisi arasında bir olgudur. "Rekat" "Allahuekber ile başlama" "Son oturuş" gibi konuların bu yukarıdaki doğaçlama yöneliş ahengi ve atmosferini dağıtmaktan başka bir şeye yarayacağını düşünmüyorum. Ancak insan sosyal bir varlık olduğu için Salatını bitirdiğini ve Salat anında kendisini rahatsız etmeyenlere teşekkür etme ve artık dünyevi muhataplıkta olduğunu gösterme babında bazen çevresine hissettirmek için sağa sola Selam verir. Bazen de vermez bu da bir ayrıntı bence.

Bunun yanında konumuza dönersek  Savaşta ya da korku anında süresini/ve/veya yönelişinin şeklini kısaltır..  (En doğrusunu Yüce Rabbim bilir.)

Düşünceme ve araştırmalarıma göre Aşağıdaki Ayet yukarıdaki tanımladığım namazı yerine getirmenin yanında "Müslümanların bir arada bir düzende birlikte ikame ettiği Orta Namaz"ı içeriyor. Bu -Günün Sadece tek Vakti- birlikte yerine getirilen Salat'ı çok ayrıntılı ve en ince noktalarına kadar araştırmakta fayda var. Bu metnin sonunda bu konuyla ilgili bir özet bilgi aktaracağım. Şimdilik konu dağılmasın:

4/102 Sen de içlerinde bulunup onlara salatı başlattığın zaman onlardan bir bölük seninle beraber salatı yerine getirsin ve silâhlarını da yanlarına alsınlar secde edince arkanıza geçsinler; bu kez salatı yerine getirmeyen öteki bölük gelsin, seninle beraber salatı yerine getirsinler, korunma(tedbir)lerini ve silâhlarını da alsınlar...

Silahları yanına almak.....  Secde bitince arkaya geçmek ...... namaz kılmayan bölüğün gelip Salatı yerine getirmesi ...... yine silahların yanlarına alınması.. ......

Yani bir panik ve ihtiyat hali sözkonusu. Ve bu "Vakti ile Emredilen Farz ibadet" bu psikolojide seri bir halde yapılıyor. Rekatı kısaltmak sözkonusu değil Salatı ihtiyatlı halde seri (kısaltarak-sadece özünü yerine getirerek) ikame etmek sözkonusu.

Zaten, Bakara 239 Salatı, Rekat diye birşeyin sözkonusu bile olmadığını, Salatın Allah ile yakınlaşmak-anmak/zikr-tesbih nağmeleri döktürmek olduğunu bize tüm Ayetlerden çok daha güzel anlatıyor:

Bir korku ve endişe duyarsanız yürüyerek veya binit üzerinde yerine getirin. Güvene kavuştuğunuzda bilmediğiniz şeyleri size öğrettiği şekilde Allah'ı zikredin.

Aynı şekilde Nisa/103'de, Sadece özü yerine getirilip vaktinde yerine getirilen Salattan Sonraki Sükunet Salatının ne şekilde olacağını bize anlatıyor, yani Ayakta, Oturarak ya da yan yatarak.. yani ayrıntılara rekatlara boğulmadan Alemlerin Rabbini "ANMAK, YAKARMAK, YÖNELMEK, ZEKERİYYANIN TESPİH NAĞMELERİNİ, İBRAHİMİN YÜZÜNDEKİ ÖZ YÖNELİŞİNİ, MUHAMMEDİN SEVDAYLA BAĞLANIŞINI... YERİNE GETİRMEK"...:

Korku halindeki namazı tamamlayınca, artık Allah'ı ayakta, oturarak, yan yatmışken anın. Sükûnet bulduğunuzda, namazı tam bir biçimde yerine getirin.

yani bu "Farz Vakite uymak" göreviniz. Bunu korku halinde böyle yerine getirin- ama bu korku hali bitince yine Vakitlerinizi Allah ile ve özce, yakınlaşarak, samimi olarak, ayakta, oturarak, yan yatmışken  bütünleştirin. Alemlerin Rabbini çokça Anın. anlamında.

Salat öz anlamı itibariyle: "Kulun Vaktinin bir bölümünü Allah ile bütünleştirmesi, yakarması, anması, tesbih nağmeleri döktürmesi..." Ve bu Abdest ile başladığında tam bir sembol davranış haline geliyor. Yani bir vaktin salatı bir kıyam'da olabilir.. Bin Secdede... Ya da Alemlerin Rabbinin - "İster Allah diye yakarın, ister Rahman diye yakarın. Hangisiyle yakarırsanız yakarın, en güzel isimler/Esmâül Hüsna O'nundur. Salatında sesini yükseltme, kısma da. İkisi ortası bir yol tut."- Hitabı gereğince.. "Orta" bir sesle O'nun güzel isimlerinin içinde olduğu, O'na Okunan.. -tam yürekten gelen bir şiir- de Salat olabilir.

Sana, Seni hiç görmeden inandım... / Ve.. Seni, "Rabb"'im olduğun için sevdim... /  O kadar "Yüce"sin ki Seni görmeden bile gözlerim kamaşıyor.. / Bana bu cümleleri söyleten aklı ve dili de sen verdin.. / Öyleyse al alnım Secdede, Al Senin olsun.. / Öyleyse Al Dilim Senin Güzel İsimlerinde, Al Senin Olsun.. /  "Ey Rahman" "Ey Rahim" Biliyorsun Ben zaten seninim./ Ve.. Bağışla ki Cennette de Sana böyle Sesleneyim./ Ve.. Annemi, Babamı ve Ailemi de bağışla ki daha bir coşkuyla Seni haykırayım../ Rızkımı Genişlet ki bir yetim doyurayım.. / Ülkemi Vahyin ile donat ki daha huzurlu olayım...

--

Abdest alınacak ve Vakti ile belirlenmiş Farz olan Salat Yerine Getirilecek. Doğaçlama...  ve yüz, beden, Ruh Sadece Allah'a dönük.

 

Yıllardır şartlanmış kafamızda "Rekat" kavramı o kadar yer etmişki "binit üzerinde kılın" ve "binit üzerinde yerine getirin" anlamları arasındaki çok ince noktayı bile kaçırıyoruz. Bu nedenle, Kültürde şekillenen "Namaz Kılmak" kavramını hiç kullanmayarak, Kur'an Kavramıyla "Salatı İkame Etmek-Yerine Getirmek" olarak beynimize nakşetmekte büyük fayda olduğunu düşünüyorum.

--------------------------------------------

NOT : "Orta Namaz" Konusu :

Kur'an'da namazın Vakitleri bildiğimiz gibi 3'tür, Süleyman Ateş İsra-78 Ayetini gerçekten güzel çeviri yapmış :

Güneşin sarkmasından (aşağı kaymasından) gecenin kararmasına (yatsı vaktine) kadar namaz kıl ve sabahın Kur'an'ın(ı, uzunca Kur'an okunan sabah namazını) da (unutma). Çünkü sabah Kur'an (okuması) görülecek şeydir. / İsra-78

Akşam-yatsı vakitleri arası ve Sabah gün doğmadan önce ya da (kanımca ve Ayetten anladığıma göre) doğduktan sonra da kılınabilir.. Sabah vakti yani... Bildiğimiz "Sabah" kavramı.  Tabii Özellikle Sabah vakti çok uzun ve tefekkürlü, Kur'an ile bütünleşmiş bir Salat olması için Gün doğmadan, Günlük telaşın vurguları vurmadan, Seher Vakti tam bir huşu içinde yerine getirilmesi mükemmel olur..

Bunun yanında :

"Orta Salat- Salat-ı Vusta" ın Emredildiği Ayetin şekline lütfen dikkat ediniz :

Salat'ları ve Orta Salatı koruyun. Tam bir saygıyla Allah'ın huzurunda kıyam edin. / Bakara-238

Bu Salat niçin diğerlerinden ayrılmış? Düşünceme göre işte bu Salat Cemaatle kılınan, toplu yerine getirilen, belirli bir ahenk içerisinde ikame edilen Salat. Yani aynı zamanda Cuma Süresinde geçen Cuma(Toplantı Günü) Salatı. Yani Günlük yaşamın, Sosyal dünyanın Salatı. Diğerleri gibi değil. Diğerleri daha özel ve kişisel. Bu Salatta Ortak bir çağrı, Toplumsal bir olgu ve Topluca bir yöneliş ve Kıyam mevcut. Zaten Savaş anında Salatı kısaltma ayetinde bu toplu olarak ikame edildiği için seri yerine getirme çağrısı mevcut. Kişisel yerine getirilen bir Sabah Salatında bu çağrıya gerekte yok. Çünkü zaten bir rekat sayısı, şekil ya da süre ön görülmemiş. Aslında toplu kılınan Salattada bir rekat yok. yani "Talimat veren" kişi isterse Kıyamda başlar ve bitirir..  Ama bu bir Sembol Salat. Yüzünü sadece Allah'a dönen Kulların birlikte Salatı.

Bu konuyu iyiden iyiye araştırmakta büyük fayda var. Özellikle Hz.Muhammedin Orta Salatı hep aynı şekilde yerine getirip getirmediği kaynaklardan araştırılmalı. (Ama bazen elini bağladığı, bazen bağlamadığı.. bunlar bilgilerde var.) Belki de birlikte bir "Zikr" yerine getirildi (Hutbe) Salat bitirildi. Zaten yukarıdaki Salatı kısaltma Ayetinde dikkatlice bir süzme yapılırsa "Secde yapınız ve kısaltınız gibi bir anlamdan ziyade" "Eğer Salatınızda Secde ederseniz güvenlik için arkanıza geçsinler" gibi bir ifade mevcut gibi. Ayrıca bu toplu Salatta geçen -Tam bir Saygıyla Allah'ın huzurunda Kıyam edin- kısmının da bize birşeyler anlatabildiğini sanıyorum. Çünkü "Çoğul Hitab Mevcut".  Bunlar benim düşüncelerim. Sadece paylaşmak istedim.

Açıkçası, 21. yüzyılda -maalesef çok kişinin derdi olmasa da- artık milyarlara hitap eden Yüce Kitabımızdan Rekat sayısı çıkartmak ve bunu da kendine Farz etmek kaç kişinin bilgi dağarcığı ile mümkün olabilir ki?. Oysa Salat vakti ile belirlenmiş bir farz. Kur'an ise Evrensel.. Ve bu ibadetten biz sorguya çekileceğiz. E bunu da uyduruk dinin mezhep putlarından "rekat" kavramı alıp uygulama bilinç ve durumumuz olmadığına göre.. O halde Kur'an Odaklı Dinde "Rekat" kavramı ve standart bir sıra ile yapılan kıyam, ruku, secde, son oturuş, selam Yoktur.

Rabbimin bana bu sırayı sayıyı sormayacağından ve bu standartın gerçek ve öz Salatın yerine getirilmesine katkı sağlayamayacağından eminim. Üstelik Rabbimin beni bu en Temel ibadette tarihçilere ve uyduruk dinin putlarına muhtaç etmeyeceğinden de eminim. Ama öğlenden sonra Oruca başlayıp ertesi gün öğlende bitirirsem sorgum çetin geçer ve bu asla "Oruç" olmaz Çünkü: "Tan yerinde beyaz iplikle siyah iplik ayırt edilinceye kadar yiyin için, sonra da orucu geceye kadar tamamlayın... " Bakara-187

Bir de son eklemek istediğim konu bu "Salat" Kuran'da "İkame-Uygulama-Yerine Getirme" yönlendirmesi ile tanımlanan ve Vakitleri ile farz olan Salat.. Kevser Suresindeki ve bazı diğer Ayetlerdeki "Salli" "Salat" ile Maun Suresindeki -an salatihim sahun/onlar desteklerinde gaflettedir- karıştırmamak gerekir. O kavram, içeriğinde "Destek ve Uğruna Çaba" anlamı içeren daha başka boyutu olan bir kavram ve fiil İlgili Başlık : Salat Kavramının Tahlili http://63.231.71.139/forum_posts.asp?TID=2212&PN=1

Bu Noktada şimdilik son söyleyebileceğim şudur ki mezhep ve şartlanmışlık tutuculuğundan kurtulmuş iyi yetişmiş profesyonel bir grubun sanki yeni Vahyediliyormuş gibi Kuran'ın çevirisini yapması kadar önemli bir gündem ve konu göremiyorum. Ayrı bir konu görünse de bu konu ile yakından ilgilidir. Örneğin Kuran'da çoğunlukla Salatın yanıbaşında geçen ve "Zekat" diye çevrilen kavramın "Yuzakkihim-Arınma/temzilenme yolu ile derece alma" kullanımı ile aslında tamamen "Salatın" çevresinde ve çerçevesinde bir kavram olduğu mutlaka ortaya çıkarılmalıdır. yani bir tür Takvanın "kaçınma değil" "yürüme ve verme-alma boyutu" gibi bir kavram bu ve Kuran'da çoğu zaman Salat ile yanyana.. Şimdi Allah aşkına Kuran mantığı ve sistematiğini kavramış bir akl-ı Selim kardeşim bu Ayetin başı ve sonu arasına malın 40 ta birini vermek diye uydurulan kavramın nasıl girebileceğini lütfen düşünsün. "Salatı yerine getirin, zekatı verin; rüku edenlerle birlikte rüku edin.".. Elbette bu çeviri yanlış. belki (aciz bilgimle) doğrusu :  "Salatı Yerine getirin, arınıp yükselin (Allah katında derece, Rütbe) alın, Ruku edenlerle birlikte Ruku edin" olabilecektir. Zaten A'raf 156 Ayeti bu anlamı çok güçlü bir şekilde pekiştiriyor : "Azabıma dilediğimi çarptırırım. Rahmetime gelince, o herşeyi çepeçevre kuşatmıştır. Ben onu; sakınıp korunanlara, arınıp yükselenlere derece alanlara, ayetlerimize inananlara yazacağım.".. Kur'an sistematiği açısından yukarıdaki Ayette, beynimizde önyargılı ve asılı duran "diğer Zekat ibadetinin" yeri sizce olabilir mi? Ama tüm çevirilerde "Arınıp yükselenlere derece alanlara" kısmı "Zekat verenlere" şeklinde çevrilmiş.

Bu kavramları daha profesyonel kişiler mutlaka uygun şekliyle çevirmeli ve çok detaylı bir Çeviriyi topluma sunmalıdır derim.

En doğrusunu Yüce Rabbim bilir.

Saygılarımla.



__________________
"Bak işte günler!Biz onları insanlar arasında dolandırır dururuz. Allah bu sayede iman edenleri bilecek, sizden tanıklar edinecektir."3:140
--BLOG--
Yukarı dön Göster Turk_Ibrahim's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Turk_Ibrahim Ziyaret Turk_Ibrahim's Ana Sayfa
 
muta
Katilimci Uye
Katilimci Uye


Katılma Tarihi: 09 kasim 2006
Gönderilenler: 93
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı muta

Bunun yanında konumuza dönersek  Savaşta ya da korku anında süresini/ve/veya yönelişinin şeklini kısaltır..  (En doğrusunu Yüce Rabbim bilir.)

Düşünceme ve araştırmalarıma göre Aşağıdaki Ayet yukarıdaki tanımladığım namazı yerine getirmenin yanında "Müslümanların bir arada bir düzende birlikte ikame ettiği Orta Namaz"ı içeriyor. Bu -Günün Sadece tek Vakti- birlikte yerine getirilen Salat'ı çok ayrıntılı ve en ince noktalarına kadar araştırmakta fayda var. Bu metnin sonunda bu konuyla ilgili bir özet bilgi aktaracağım. Şimdilik konu dağılmasın:

4/102 Sen de içlerinde bulunup onlara salatı başlattığın zaman onlardan bir bölük seninle beraber salatı yerine getirsin ve silâhlarını da yanlarına alsınlar secde edince arkanıza geçsinler; bu kez salatı yerine getirmeyen öteki bölük gelsin, seninle beraber salatı yerine getirsinler, korunma(tedbir)lerini ve silâhlarını da alsınlar...

Silahları yanına almak.....  Secde bitince arkaya geçmek ...... namaz kılmayan bölüğün gelip Salatı yerine getirmesi ...... yine silahların yanlarına alınması..

ALINTI HASAN AKÇAY DAN.

Şimdi hasan akçay derki AYET meal i vererekten(dönersek  Savaşta ya da korku anında süresini/ve/veya yönelişinin şeklini kısaltır.) şimdi AYET  meal ini birde ben vereyim.NİSA(101- Yeryüzünde sefere çıktığınızda kâfirlerin size bir kötülük yapacağından korkarsanız namazı kısaltmanızda size bir vebal yoktur. Kuşkusuz kâfirler sizin apaçık düşmanınızdır. )  Şimdi burada dikkat edilmesi gereken konu hasan akçay NİSA-101-in sonunu korku anında kısaltır olarak vermesi AMA AYET in doğru meal inde korkarsanız NAMAZI KISALTMANIZDA VEBAL YOKTUR ARADAKİ FARK hasan akçay yönelişini ve şeklini? kısaltır BU KADAR ÇARPITMA OLURMU HEM YÖNELİŞİ Nİ HEMDE ŞEKLİNİ ADAM DEĞİŞTİRİYOR AYET TE OLMAYAN BİR ŞEYİ SANKİ ORADA İMİŞ GİBİ SÖYLÜYOR HALBU Kİ

AYET MEAL İ NE DİYOR (KORKARSANIZ NAMAZ I KISALTMANIZDA

SİZE BİR VEBAL YOKTUR) Adam hem namazın yönelişini hemde şeklini değiştiriyor AYET te olmamasına karşı. Şimdi bakalım hasan akçay ın öteki çarpıtmalarına.

ŞİMDİ AŞAĞIYA ALINTILIYACAĞIM hasan akçay ın YAZISI NA BAKIN YUKARIDA SÖYLEDİKLERİNLE NASIL TEZAT TEŞKİL EDECEK

VE BUNLARI AYNI TOPİK AYNI SAYFADA YAZIYOR KARAR SİZİN.

Silahları yanına almak.....  Secde bitince arkaya geçmek ...... namaz kılmayan bölüğün gelip Salatı yerine getirmesi ...... yine silahların yanlarına alınması.. ......

Yani bir panik ve ihtiyat hali sözkonusu. Ve bu "Vakti ile Emredilen Farz ibadet" bu psikolojide seri bir halde yapılıyor. Rekatı kısaltmak sözkonusu değil Salatı ihtiyatlı halde seri (kısaltarak-sadece özünü yerine getirerek) ikame etmek sözkonusu.

Burada yazdıklarına dikkatinizi çekerim(rekatı kısaltmak söz konusu değil salat ı ihtiyatlı halde seri kısaltarak sadece özünü yerine getirmek) rekat kısalması salat ın özü rekat kısalırmı? salat ın özü? salatın uzununda ÖZÜ nasıl olur rekat ın uzunu nasıl olur.NİSA-101 i tarif etmeye çalışmış ama çarpıtmasına zemin hazırlarken her şeyi birbirine karıştırmış. Şimdi hasan akçay ın öbür yazılarına bakalım ve yorumumuzu yapalım.

Zaten, Bakara 239 Salatı, Rekat diye birşeyin sözkonusu bile olmadığını, Salatın Allah ile yakınlaşmak-anmak/zikr-tesbih nağmeleri döktürmek olduğunu bize tüm Ayetlerden çok daha güzel anlatıyor:

Bir korku ve endişe duyarsanız yürüyerek veya binit üzerinde yerine getirin. Güvene kavuştuğunuzda bilmediğiniz şeyleri size öğrettiği şekilde Allah'ı zikredin.

Görüyorsunuz değilmi neler yazmış BAKARA 239 DA SALATI REKAT DİYE BİR ŞEY SÖZ KONUSU OLMADIĞI VE ANMAK-ZİKR- TESBİHİ DE NAĞME DÖKTÜRMEK OLARAK ANLATIYOR AMA BİR ŞEYİ UNUTUYOR BAKARA 239- AYET  MEAL İNİ VERELİM VE SÖYLEYELİM.Eğer bir korku hâlindeyseniz, yaya veya binekli olarak giderken kılın, (korkudan) emin olduğunuz zaman da böyle bilmediğiniz şeyleri size öğrettiği şekilde Allah'ı zikredin (namazlarınızı yine her zamanki gibi huşû ile kılın). KORKU HALİNİ BURADA DA UNUTMUŞ YAZMAYA hasan akçay sonrasında

sanki NAMAZ DA REKAT YOKMUŞ HAVASI VERMEYE ÇALIŞIYOR SALAT "NAMAZ" IN MÜMİNİN MİRAÇ I OLDUĞUNU ALLAH A (C.C)YAKINLAŞTIRDIĞINI SANKİ KİMSENİN BİLMEDİĞİNİMİ ZANNEDİYOR.

Şimdi vereceğim hasan akçay alıntısını dikkat ile izleyin sonunda

kendiliğin den bir şeyler eklemiş bakalım yorum sonra.

Bir korku ve endişe duyarsanız yürüyerek veya binit üzerinde yerine getirin. Güvene kavuştuğunuzda bilmediğiniz şeyleri size öğrettiği şekilde Allah'ı zikredin.

Aynı şekilde Nisa/103'de, Sadece özü yerine getirilip vaktinde yerine getirilen Salattan Sonraki Sükunet Salatının ne şekilde olacağını bize anlatıyor, yani Ayakta, Oturarak ya da yan yatarak.. yani ayrıntılara rekatlara boğulmadan Alemlerin Rabbini "ANMAK, YAKARMAK, YÖNELMEK, ZEKERİYYANIN TESPİH NAĞMELERİNİ, İBRAHİMİN YÜZÜNDEKİ ÖZ YÖNELİŞİNİ, MUHAMMEDİN SEVDAYLA BAĞLANIŞINI... YERİNE GETİRMEK"...:

Korku halindeki namazı tamamlayınca, artık Allah'ı ayakta, oturarak, yan yatmışken anın. Sükûnet bulduğunuzda, namazı tam bir biçimde yerine getirin.

REKAT LARA BOĞULMADAN SUKUNET SALATI YERİNE GETİRMEK

İBRAHİM a.s IN YÜZÜNÜ DE GÖRMÜŞ DEMEK ÖZ YÖNELİŞ PEYGAMBER İMİZ İN (a.s.v.) SANKİ SEVDA İLE BAĞLANMAMIŞ SALAT "NAMAZ" I KILARKEN DUA ETMEK ZİKR ÇEKMEK TESBİH ÇEKMEK DÜŞÜNMEK (TEFEKKÜR) HEPSİ İBADET TİR HEPSİNİN BİR

KENDİNE GÖRE ŞEKLİ ŞEMALİ VARDIR BUNLARIN HEPSİ SALAT(NAMAZ) DEĞİLDİR NAMAZ DA DUA DIR AMA İBADET ETME ŞEKLİ

BAŞKADIR.BURADA BİR YENİ KAVRAM ÇIKARDI hasan akçay SUKUNET SALAT I NAMAZ DAVUL ZURNA İLEMİ KILINIYOR YOKSA İLLA NAMAZIN ŞEKLİNİMİ DEĞİŞTİRMEYE ÇALIŞIYOR AKLINCA??.

YİNE BİR ALINTI BU SEFER YORUM YOK BAKIN NASIL ŞAŞIRMIŞ.

yani bu "Farz Vakite uymak" göreviniz. Bunu korku halinde böyle yerine getirin- ama bu korku hali bitince yine Vakitlerinizi Allah ile ve özce, yakınlaşarak, samimi olarak, ayakta, oturarak, yan yatmışken  bütünleştirin. Alemlerin Rabbini çokça Anın. anlamında.

Salat öz anlamı itibariyle: "Kulun Vaktinin bir bölümünü Allah ile bütünleştirmesi, yakarması, anması, tesbih nağmeleri döktürmesi..." Ve bu Abdest ile başladığında tam bir sembol davranış haline geliyor. Yani bir vaktin salatı bir kıyam'da olabilir.. Bin Secdede... Ya da Alemlerin Rabbinin - "İster Allah diye yakarın, ister Rahman diye yakarın. Hangisiyle yakarırsanız yakarın, en güzel isimler/Esmâül Hüsna O'nundur. Salatında sesini yükseltme, kısma da. İkisi ortası bir yol tut."- Hitabı gereğince.. "Orta" bir sesle O'nun güzel isimlerinin içinde olduğu, O'na Okunan.. -tam yürekten gelen bir şiir- de Salat olabilir.

YORUM YOK DEDİM AMA DAYANAMADIM ABDEST İLE BAŞLADIĞINDA SEMBOL DAVRANİŞ OLUR ABDEST SİZ SALAT OLURMU (NAMAZ) ESMAYI SÖYLEMEK, DUA DIR SALAT TA SESİNİ

YÜKSELTME ASLI (NAMAZ DA) SESİNİ YÜKSELTME AYET TİR BURADA AKLINCA ŞİİR DE ARAYA SOKMAKLA SALAT A(NAMAZ) BİR GÖNDERME YAPIYOR hasan akçay ALLAH (c.c) RIZASINI SAMİMİ OLARAK KAZANMAK İÇİN YAPILAN HER ŞEY BİR DUA DIR

AMA SENİN ANLATMAK İSTEDİĞİN ŞEKİLDE DEĞİL NAMAZ İBADETİ

RİTÜELİ İLE ŞEKLİ İLE (SALAT) BAŞKA BİR YAKARİŞ DUA İBADET

TAKVA ŞEKLİDİR ÇARPITMA YAPMA.

AŞAĞIDAKİ DUA BENİ DE KAPSAR İNŞAALLAH.

Sana, Seni hiç görmeden inandım... / Ve.. Seni, "Rabb"'im olduğun için sevdim... /  O kadar "Yüce"sin ki Seni görmeden bile gözlerim kamaşıyor.. / Bana bu cümleleri söyleten aklı ve dili de sen verdin.. / Öyleyse al alnım Secdede, Al Senin olsun.. / Öyleyse Al Dilim Senin Güzel İsimlerinde, Al Senin Olsun.. /  "Ey Rahman" "Ey Rahim" Biliyorsun Ben zaten seninim./ Ve.. Bağışla ki Cennette de Sana böyle Sesleneyim./ Ve.. Annemi, Babamı ve Ailemi de bağışla ki daha bir coşkuyla Seni haykırayım../ Rızkımı Genişlet ki bir yetim doyurayım.. / Ülkemi Vahyin ile donat ki daha huzurlu olayım...

ŞİMDİ YİNE GELDİK AYNI TERANELERE ALINTIYA BAKALIM SONRA YORUM.

Abdest alınacak ve Vakti ile belirlenmiş Farz olan Salat Yerine Getirilecek. Doğaçlama...  ve yüz, beden, Ruh Sadece Allah'a dönük.

 

Yıllardır şartlanmış kafamızda "Rekat" kavramı o kadar yer etmişki "binit üzerinde kılın" ve "binit üzerinde yerine getirin" anlamları arasındaki çok ince noktayı bile kaçırıyoruz. Bu nedenle, Kültürde şekillenen "Namaz Kılmak" kavramını hiç kullanmayarak, Kur'an Kavramıyla "Salatı İkame Etmek-Yerine Getirmek" olarak beynimize nakşetmekte büyük fayda olduğunu düşünüyorum.

BURAYA HİÇ BİR ŞEY YAZMADAN ŞUNU SÖYLİYECEĞİM HASAN AKÇAY SENİ ALLAH A HAVALE EDİYORUM BİNİT ÜZERİNDE KILMAK BİNİT ÜZERİNE YERİNE GETİRİN "KORKU HALİNDE OLMAK" DURUMU İLE BAĞLANTILI  SONRASINI NİYE SÖYLEMİYORSUN(. Güvene kavuştuğunuzda bilmediğiniz şeyleri size öğrettiği şekilde Allah'ı zikredin.)NAMAZI KILIN DEMİYOR YAZMIYORSUN KÜLTÜRDE ŞEKİLLENEN DEMEKLE NE DEMEK İSTİYORSUN NAMAZ BİZE PEYGAMBERİMİZDEN NASIL KILDI İSE

ÖYLE GELMİŞTİR SENİN KENDİNDEN MENKUL DÜŞÜNCEN KİMSEYİ

BAĞLAMAZ BİLGİN KADAR KONUŞ SEN KİMSİN.

ŞİMDİ BİR ALINTI VE BİR ÇARPITMA DAHA hasan akçay DAN.

NOT : "Orta Namaz" Konusu :

Kur'an'da namazın Vakitleri bildiğimiz gibi 3'tür, Süleyman Ateş İsra-78 Ayetini gerçekten güzel çeviri yapmış :

Güneşin sarkmasından (aşağı kaymasından) gecenin kararmasına (yatsı vaktine) kadar namaz kıl ve sabahın Kur'an'ın(ı, uzunca Kur'an okunan sabah namazını) da (unutma). Çünkü sabah Kur'an (okuması) görülecek şeydir. / İsra-78

Akşam-yatsı vakitleri arası ve Sabah gün doğmadan önce ya da (kanımca ve Ayetten anladığıma göre) doğduktan sonra da kılınabilir.. Sabah vakti yani... Bildiğimiz "Sabah" kavramı.  Tabii Özellikle Sabah vakti çok uzun ve tefekkürlü, Kur'an ile bütünleşmiş bir Salat olması için Gün doğmadan, Günlük telaşın vurguları vurmadan, Seher Vakti tam bir huşu içinde yerine getirilmesi mükemmel olur..

Bunun yanında :

"Orta Salat- Salat-ı Vusta" ın Emredildiği Ayetin şekline lütfen dikkat ediniz :

Salat'ları ve Orta Salatı koruyun. Tam bir saygıyla Allah'ın huzurunda kıyam edin. / Bakara-238

BEĞENMEDİĞİ SÜLEYMAN ATEŞ İN MEAL İNİ ALMIŞ VE YORUMLAMIŞ NEDİR SABAH NAMAZI GÜNEŞ DOĞDUKTAN SONRADA OLABİLİRMİŞ ŞİMDİ GELDİK ORTA SALATA BAKALIM NE

DİYOR.

Bu Salat niçin diğerlerinden ayrılmış? Düşünceme göre işte bu Salat Cemaatle kılınan, toplu yerine getirilen, belirli bir ahenk içerisinde ikame edilen Salat. Yani aynı zamanda Cuma Süresinde geçen Cuma(Toplantı Günü) Salatı. Yani Günlük yaşamın, Sosyal dünyanın Salatı. Diğerleri gibi değil. Diğerleri daha özel ve kişisel. Bu Salatta Ortak bir çağrı, Toplumsal bir olgu ve Topluca bir yöneliş ve Kıyam mevcut. Zaten Savaş anında Salatı kısaltma ayetinde bu toplu olarak ikame edildiği için seri yerine getirme çağrısı mevcut. Kişisel yerine getirilen bir Sabah Salatında bu çağrıya gerekte yok. Çünkü zaten bir rekat sayısı, şekil ya da süre ön görülmemiş. Aslında toplu kılınan Salattada bir rekat yok. yani "Talimat veren" kişi isterse Kıyamda başlar ve bitirir..  Ama bu bir Sembol Salat. Yüzünü sadece Allah'a dönen Kulların birlikte Salatı

ŞİMDİ CUMA-9- Ey inananlar! Cuma günü namaz için çağrıldığı(nız) zaman, Allah'ı anmaya koşun, alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır. AYET MEAL İNİ BEN ALINTILADIM BURADA ŞİMDİ DE YUKARIDA SAVAŞ ANINDA SALAT

(NAMAZ)İÇİN SÖYLEDİKLERİNİ ALINTILIYALIM BAKALIM NE DEMİŞ.

Bunun yanında konumuza dönersek  Savaşta ya da korku anında süresini/ve/veya yönelişinin şeklini kısaltır..  (En doğrusunu Yüce Rabbim bilir.)

Düşünceme ve araştırmalarıma göre Aşağıdaki Ayet yukarıdaki tanımladığım namazı yerine getirmenin yanında "Müslümanların bir arada bir düzende birlikte ikame ettiği Orta Namaz"ı içeriyor. Bu -Günün Sadece tek Vakti- birlikte yerine getirilen Salat'ı çok ayrıntılı ve en ince noktalarına kadar araştırmakta fayda var. Bu metnin sonunda bu konuyla ilgili bir özet bilgi aktaracağım. Şimdilik konu dağılmasın:

ŞİMDİ AŞAĞIDAKİ AYET DEDİĞİ NE BAKALIM ORTA NAMAZ I İÇERİYORMUŞ.

4/102 Sen de içlerinde bulunup onlara salatı başlattığın zaman onlardan bir bölük seninle beraber salatı yerine getirsin ve silâhlarını da yanlarına alsınlar secde edince arkanıza geçsinler; bu kez salatı yerine getirmeyen öteki bölük gelsin, seninle beraber salatı yerine getirsinler, korunma(tedbir)lerini ve silâhlarını da alsınlar...

GÖRÜYORMUSUNUZ ADAM GERÇEKTEN HEM ŞAŞIRMIŞ HEM BİR ŞEY BİLMİYOR HEMDE BU KAFAYLA ÇARPITMA YAPMAYA ÇALIŞIYOR BAKARA-238. ORTA NAMAZ DİYOR ONU ALMIŞ VERMİŞ SONRA CUMA SURESİNE BAĞLAMIŞ CUMA GÜNÜ CUMA NAMAZINI ORTA NAMAZ YAPMIŞ SONRA SAVAŞ ANINDA KILINACAK KORKU NAMAZINI ORTA NAMAZ YAPMAYA ÇALIŞMIŞ

YUKARIDA VERDİM HASBELKADER BENİM ANLADIĞIM BU ADAM

ÇARPITMA YAPMAYA ÇALIŞIYOR NAMAZ YOK DİYEMİYOR O KADAR İNKAR EDEMİYOR REKAT KIYAM NAMAZ VAKİTLERİ DİYEREK BİLMEDİĞİNİNİ DE BİLMEYEREK İNSANLARI ALDATIYOR

BU ADAMIN HER YAZDIĞINI DİKKATLE İNCELEMEK LAZIM YANLIŞ

YAPIYOR YİNE SÖYLÜYORUM ALLAH AHAVALE EDİYORUM ONU.

ŞİMDİ GELDİK SON ÇARPITMALARINA BURADA DİKKAT EDİN NERELERE FETVA VERİYOR NELER SÖYLÜYOR AKLI SELİM SAHİBİ GERÇEK MÜSLÜMAN KARDEŞLERİME SÖYLÜYORUM BU ADAMIN İĞVALARINA ALDANMAYIN YAZDIKLARINI DİKKATLE İNCELEYİN

KUR,AN DAN VERDİĞİ AYET LERİ YİNE KUR,AN A GİDEREK KARŞILAŞTIRIN GERÇEK DİN ALİMLERİNİN YORUMLARI NI OKUYUN BU ADAMIN SÖYLEDİKLERİNİ KIYASLAYARAK BAKIN NASIL ŞAÇMALAMIŞ VE ÇARPITMAYA ÇALIŞMIŞ ŞİMDİ SON ALINTI hasan akçay dan.

Bu konuyu iyiden iyiye araştırmakta büyük fayda var. Özellikle Hz.Muhammedin Orta Salatı hep aynı şekilde yerine getirip getirmediği kaynaklardan araştırılmalı. (Ama bazen elini bağladığı, bazen bağlamadığı.. bunlar bilgilerde var.) Belki de birlikte bir "Zikr" yerine getirildi (Hutbe) Salat bitirildi. Zaten yukarıdaki Salatı kısaltma Ayetinde dikkatlice bir süzme yapılırsa "Secde yapınız ve kısaltınız gibi bir anlamdan ziyade" "Eğer Salatınızda Secde ederseniz güvenlik için arkanıza geçsinler" gibi bir ifade mevcut gibi. Ayrıca bu toplu Salatta geçen -Tam bir Saygıyla Allah'ın huzurunda Kıyam edin- kısmının da bize birşeyler anlatabildiğini sanıyorum. Çünkü "Çoğul Hitab Mevcut".  Bunlar benim düşüncelerim. Sadece paylaşmak istedim.

SON DEDİM AMA ŞURAYA BAKARMISIN CUMA NAMAZINI İLLA ORTA NAMAZ YAPMAK İÇİN ÇABALIYOR SAVAŞ ZAMANI OLAN KORKU NAMAZINI ARAYA SIKIŞTIRIYOR SANKİ BÜTÜN NAMAZLAR KORKU HALİNDE KILINACAK VALLA BU ADAM IN "CİLBAB,HAC, İSİMLİ TOPİKLERDE UYDURMALARINI YAKALADIM ARTIK BU KİŞİYİ YAZMAK ARAŞTIRMAK BANA KOMİK GELİYOR BU FORUMA GELEN OKUYAN YAZAN BUNUNYAZDIKLARINI BİRAZ ELEŞTİREL GÖZLE OKUSUNLAR BAKIN NE KADAR YANLIŞI UYDURMASI MEYDANA ÇIKACAK ŞİMDİ VERECEĞİM ALINTISI TAM BİR FECEAT

ALLAH İNŞAALLAH GÜNAH YAZMAZ BÖYLE YAZILARDAN VE FİKİRLERDEN CENABU ALLAH A SIĞINIRIM.

 

Açıkçası, 21. yüzyılda -maalesef çok kişinin derdi olmasa da- artık milyarlara hitap eden Yüce Kitabımızdan Rekat sayısı çıkartmak ve bunu da kendine Farz etmek kaç kişinin bilgi dağarcığı ile mümkün olabilir ki?. Oysa Salat vakti ile belirlenmiş bir farz. Kur'an ise Evrensel.. Ve bu ibadetten biz sorguya çekileceğiz. E bunu da uyduruk dinin mezhep putlarından "rekat" kavramı alıp uygulama bilinç ve durumumuz olmadığına göre.. O halde Kur'an Odaklı Dinde "Rekat" kavramı ve standart bir sıra ile yapılan kıyam, ruku, secde, son oturuş, selam Yoktur.

Rabbimin bana bu sırayı sayıyı sormayacağından ve bu standartın gerçek ve öz Salatın yerine getirilmesine katkı sağlayamayacağından eminim. Üstelik Rabbimin beni bu en Temel ibadette tarihçilere ve uyduruk dinin putlarına muhtaç etmeyeceğinden de eminim. Ama öğlenden sonra Oruca başlayıp ertesi gün öğlende bitirirsem sorgum çetin geçer ve bu asla "Oruç" olmaz Çünkü: "Tan yerinde beyaz iplikle siyah iplik ayırt edilinceye kadar yiyin için, sonra da orucu geceye kadar tamamlayın... " Bakara-187

Bir de son eklemek istediğim konu bu "Salat" Kuran'da "İkame-Uygulama-Yerine Getirme" yönlendirmesi ile tanımlanan ve Vakitleri ile farz olan Salat.. Kevser Suresindeki ve bazı diğer Ayetlerdeki "Salli" "Salat" ile Maun Suresindeki -an salatihim sahun/onlar desteklerinde gaflettedir- karıştırmamak gerekir. O kavram, içeriğinde "Destek ve Uğruna Çaba" anlamı içeren daha başka boyutu olan bir kavram ve fiil İlgili Başlık : Salat Kavramının Tahlili http://63.231.71.139/forum_posts.asp?TID=2212&PN=1

Bu Noktada şimdilik son söyleyebileceğim şudur ki mezhep ve şartlanmışlık tutuculuğundan kurtulmuş iyi yetişmiş profesyonel bir grubun sanki yeni Vahyediliyormuş gibi Kuran'ın çevirisini yapması kadar önemli bir gündem ve konu göremiyorum. Ayrı bir konu görünse de bu konu ile yakından ilgilidir. Örneğin Kuran'da çoğunlukla Salatın yanıbaşında geçen ve "Zekat" diye çevrilen kavramın "Yuzakkihim-Arınma/temzilenme yolu ile derece alma" kullanımı ile aslında tamamen "Salatın" çevresinde ve çerçevesinde bir kavram olduğu mutlaka ortaya çıkarılmalıdır. yani bir tür Takvanın "kaçınma değil" "yürüme ve verme-alma boyutu" gibi bir kavram bu ve Kuran'da çoğu zaman Salat ile yanyana.. Şimdi Allah aşkına Kuran mantığı ve sistematiğini kavramış bir akl-ı Selim kardeşim bu Ayetin başı ve sonu arasına malın 40 ta birini vermek diye uydurulan kavramın nasıl girebileceğini lütfen düşünsün. "Salatı yerine getirin, zekatı verin; rüku edenlerle birlikte rüku edin.".. Elbette bu çeviri yanlış. belki (aciz bilgimle) doğrusu :  "Salatı Yerine getirin, arınıp yükselin (Allah katında derece, Rütbe) alın, Ruku edenlerle birlikte Ruku edin" olabilecektir. Zaten A'raf 156 Ayeti bu anlamı çok güçlü bir şekilde pekiştiriyor : "Azabıma dilediğimi çarptırırım. Rahmetime gelince, o herşeyi çepeçevre kuşatmıştır. Ben onu; sakınıp korunanlara, arınıp yükselenlere derece alanlara, ayetlerimize inananlara yazacağım.".. Kur'an sistematiği açısından yukarıdaki Ayette, beynimizde önyargılı ve asılı duran "diğer Zekat ibadetinin" yeri sizce olabilir mi? Ama tüm çevirilerde "Arınıp yükselenlere derece alanlara" kısmı "Zekat verenlere" şeklinde çevrilmiş.

Bu kavramları daha profesyonel kişiler mutlaka uygun şekliyle çevirmeli ve çok detaylı bir Çeviriyi topluma sunmalıdır derim.

En doğrusunu Yüce Rabbim bilir.

Saygılarımla.

HASAN AKÇAY IN YAZILARINI ELEŞTİREL GÖZLE OKUYUN BAKIN NE KADAR YANLIŞ VAR VE HİÇ BİR ŞEY BİLMİYOR İNŞAALLAH HİDAYETE GELİR BEN KENDİ ŞAHSIM ADINA ONUN FİKİR LERİNDEN VE YANLIŞLARINDAN ALLAH A SIĞINIRIM DAHA BİR ŞEY YAZMIYACAĞIM ALLAH ÜMMETİ MUHAMMED İ GERÇEK HANİF İSLAM DAN AYIRMASIN.

muta.

 

Yukarı dön Göster muta's Profil Diğer Mesajlarını Ara: muta
 
Turk_Ibrahim
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 15 ekim 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 340
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Turk_Ibrahim

muta, salatta "rekat ve standart sıralama" olmadığını savunan benim. Yazıları çorba yapmışsın. herşey birbirine girmiş. Bu tip konularda daha dikkatli olalım lütfen. Ayrıca düşünceye düşünce ile yanıt verilir. Daha önce de birkaç kez belirttim. Kişilik saldırıları ve artniyetli davranışlarda tavrım değişecektir. Bu "lütfen" buradan silinecektir.

__________________
"Bak işte günler!Biz onları insanlar arasında dolandırır dururuz. Allah bu sayede iman edenleri bilecek, sizden tanıklar edinecektir."3:140
--BLOG--
Yukarı dön Göster Turk_Ibrahim's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Turk_Ibrahim Ziyaret Turk_Ibrahim's Ana Sayfa
 
muta
Katilimci Uye
Katilimci Uye


Katılma Tarihi: 09 kasim 2006
Gönderilenler: 93
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı muta

Turk_Ibrahim Yazdı:
muta, salatta "rekat ve standart sıralama" olmadığını savunan benim. Yazıları çorba yapmışsın. herşey birbirine girmiş. Bu tip konularda daha dikkatli olalım lütfen. Ayrıca düşünceye düşünce ile yanıt verilir. Daha önce de birkaç kez belirttim. Kişilik saldırıları ve artniyetli davranışlarda tavrım değişecektir. Bu "lütfen" buradan silinecektir.

Düşünceye düşünceyle karşılık verilir gerçekten." Bu lütfen buradan silinecektir" ne demek istiyorsun tavrın nedir? siteyi senmi yönetiyorsun çorba yı çarpıtma yapanlara sor. Salat ta "rekat" sıralama ya verdiğim cevabı sana verilmiş say birde Peygamber efendimizi (a.s.v.) sünnetini,hadisini ümmetin kıyas,icma sını dinden çıkarma gayreti hoş değil KUR,AN ı anlamak için sünnet, hadis, kıyas,icma ya bakmayacağız da islam da reform deyip dini kendi yaşantılarına uydurmaya çalışan kişilere mi uyacağız tehdit etme 1427 senelik islami birikimi bırakıp ayet leri cımbız ile şeçip altını üstünü almadan işine geldiği gibi kendinden menkul yorum yap ondan sonra cevap verildimi çarpıtma ortaya kondumu cart curt evvela dürüst olmak lazım fikirlerin ortaya konması için ortada fikir yok çarpıtma var dolayısı ile yanlışı düzelt mek te bayağı bir uğraş gerektiriyor anladınmı Türk İbrahim.

muta.

Yukarı dön Göster muta's Profil Diğer Mesajlarını Ara: muta
 
muta
Katilimci Uye
Katilimci Uye


Katılma Tarihi: 09 kasim 2006
Gönderilenler: 93
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı muta

Turk_Ibrahim Yazdı:
muta, salatta "rekat ve standart sıralama" olmadığını savunan benim. Yazıları çorba yapmışsın. herşey birbirine girmiş. Bu tip konularda daha dikkatli olalım lütfen. Ayrıca düşünceye düşünce ile yanıt verilir. Daha önce de birkaç kez belirttim. Kişilik saldırıları ve artniyetli davranışlarda tavrım değişecektir. Bu "lütfen" buradan silinecektir.

Türk İbrahim kolay gelsin kendiniz pişirin kendiniz yeyin zaten sizi

sizden başka kaale alan yok.

muta.

Yukarı dön Göster muta's Profil Diğer Mesajlarını Ara: muta
 
savana
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 30 nisan 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1235
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı savana

Turk_Ibrahim Yazdı:
Turk_Ibrahim Yazdı:
Hasan Akcay Yazdı:

Evet, kısaltılmışı 1 rekat olan salâtın tamamı 2 rekattır. Kesindir bu; kuşkudan arınmmıştır - la raybe fih, Ve Kuran Allah'ın kuşkudan arınmış hükümlerini ihtiva eden kitabıdır; beşerin "Olabilir de olmayabilir de" diyen mantığıyla verdiği hükümleri ihtiva eden kitabı değil. 

O Allah'ın ismiyle ki, Rahman ve Rahimdir.

konuya dönük araştırmalarımdaki kişisel görüşüm şudur ki, Eğer namazda Rekat sözkonusu olsa bu rekatlerin ve rekatlerde yapılacakların. -Vakti ile belirlenmiş Farz olan Salat- için Kuran'da belirtilmesi gerekmez miydi? Elbette Yüce Rabbimiz hangi ibadeti nasıl ve ne şekilde farz kılacağını bize sormaz. ama Benim düşünceme göre FARZ temelli bir ibadette bu gerekirdi. Çünkü Farzları yerine getirip getirmemek Dünya yaşamı ve Din günü ile ilgili büyük sorumluluk konuları.

Özetle kişisel görüşümdür : Namaz da rekat diye bir kavramın sözkonusu olduğunu sanmıyorum. yani bir rekatte 2 secde, otur, kalk ruku et yine 2 kere secdeye in son oturuş yap şeklinde bir sıralama düzeni olduğunu da düşünmüyorum. Bunlar insanın o anki iç dünyası ve Alemlerin Rabbi'ne nasıl yöneleceği ile ilgili doğaçlama olması gerekir diye düşünüyorum. Yine bu açıdan şunu söylerimki, Salata başlayıp Allah'a yönelen, sonra da ilk secdesinde Alemlerin Rabbi'nin azametini ve büyüklüğünü, kendi kulluğunu hatalarını acizliğini düşünüp hüngür hüngür ağlamaya başlayan bir kardeşim o Salatı isterse öylece bitirsin. isterse sabaha kadar ağlasın. Orada kalsın. Ya da Kıyamda, Halık/Bari/Musavvir/Hakim olan Rabbine "tesbih nağmeleri" döktüren bir kul içinde birşeyler hissediyorsa bırakın orada kalsın. Salatı yerine getirmeye koyulan abdestini alır. dilerse Salatına Secde ile başlar Kıyamla bitirir. ya da bir süre yan yatar düşünür düşünür Aşkla Rabbine bağlanır. Kalkar Ruku yapar. Ayağa kalkar O'nun güzel isimlerine şiirler düzer. Okur ve Okur.. Ağlar ve Ağlar.. Hisseder ve Hisseder.. Yalvarır ve Yalvarır.. Azim ve Mütekebbir olan Yüce Allah'ın Azametini kavrar boynu bükülür.. Böylece sürer.. Bittiği zamanda biter. Yerine getirilir. Herkesin Salatı Rabbi ile kendisi arasında bir olgudur. "Rekat" "Allahuekber ile başlama" "Son oturuş" gibi konuların bu yukarıdaki doğaçlama yöneliş ahengi ve atmosferini dağıtmaktan başka bir şeye yarayacağını düşünmüyorum. Ancak insan sosyal bir varlık olduğu için Salatını bitirdiğini ve Salat anında kendisini rahatsız etmeyenlere teşekkür etme ve artık dünyevi muhataplıkta olduğunu gösterme babında bazen çevresine hissettirmek için sağa sola Selam verir. Bazen de vermez bu da bir ayrıntı bence.

Bunun yanında konumuza dönersek  Savaşta ya da korku anında süresini/ve/veya yönelişinin şeklini kısaltır..  (En doğrusunu Yüce Rabbim bilir.)

Düşünceme ve araştırmalarıma göre Aşağıdaki Ayet yukarıdaki tanımladığım namazı yerine getirmenin yanında "Müslümanların bir arada bir düzende birlikte ikame ettiği Orta Namaz"ı içeriyor. Bu -Günün Sadece tek Vakti- birlikte yerine getirilen Salat'ı çok ayrıntılı ve en ince noktalarına kadar araştırmakta fayda var. Bu metnin sonunda bu konuyla ilgili bir özet bilgi aktaracağım. Şimdilik konu dağılmasın:

4/102 Sen de içlerinde bulunup onlara salatı başlattığın zaman onlardan bir bölük seninle beraber salatı yerine getirsin ve silâhlarını da yanlarına alsınlar secde edince arkanıza geçsinler; bu kez salatı yerine getirmeyen öteki bölük gelsin, seninle beraber salatı yerine getirsinler, korunma(tedbir)lerini ve silâhlarını da alsınlar...

Silahları yanına almak.....  Secde bitince arkaya geçmek ...... namaz kılmayan bölüğün gelip Salatı yerine getirmesi ...... yine silahların yanlarına alınması.. ......

Yani bir panik ve ihtiyat hali sözkonusu. Ve bu "Vakti ile Emredilen Farz ibadet" bu psikolojide seri bir halde yapılıyor. Rekatı kısaltmak sözkonusu değil Salatı ihtiyatlı halde seri (kısaltarak-sadece özünü yerine getirerek) ikame etmek sözkonusu.

Zaten, Bakara 239 Salatı, Rekat diye birşeyin sözkonusu bile olmadığını, Salatın Allah ile yakınlaşmak-anmak/zikr-tesbih nağmeleri döktürmek olduğunu bize tüm Ayetlerden çok daha güzel anlatıyor:

Bir korku ve endişe duyarsanız yürüyerek veya binit üzerinde yerine getirin. Güvene kavuştuğunuzda bilmediğiniz şeyleri size öğrettiği şekilde Allah'ı zikredin.

Aynı şekilde Nisa/103'de, Sadece özü yerine getirilip vaktinde yerine getirilen Salattan Sonraki Sükunet Salatının ne şekilde olacağını bize anlatıyor, yani Ayakta, Oturarak ya da yan yatarak.. yani ayrıntılara rekatlara boğulmadan Alemlerin Rabbini "ANMAK, YAKARMAK, YÖNELMEK, ZEKERİYYANIN TESPİH NAĞMELERİNİ, İBRAHİMİN YÜZÜNDEKİ ÖZ YÖNELİŞİNİ, MUHAMMEDİN SEVDAYLA BAĞLANIŞINI... YERİNE GETİRMEK"...:

Korku halindeki namazı tamamlayınca, artık Allah'ı ayakta, oturarak, yan yatmışken anın. Sükûnet bulduğunuzda, namazı tam bir biçimde yerine getirin.

yani bu "Farz Vakite uymak" göreviniz. Bunu korku halinde böyle yerine getirin- ama bu korku hali bitince yine Vakitlerinizi Allah ile ve özce, yakınlaşarak, samimi olarak, ayakta, oturarak, yan yatmışken  bütünleştirin. Alemlerin Rabbini çokça Anın. anlamında.

Salat öz anlamı itibariyle: "Kulun Vaktinin bir bölümünü Allah ile bütünleştirmesi, yakarması, anması, tesbih nağmeleri döktürmesi..." Ve bu Abdest ile başladığında tam bir sembol davranış haline geliyor. Yani bir vaktin salatı bir kıyam'da olabilir.. Bin Secdede... Ya da Alemlerin Rabbinin - "İster Allah diye yakarın, ister Rahman diye yakarın. Hangisiyle yakarırsanız yakarın, en güzel isimler/Esmâül Hüsna O'nundur. Salatında sesini yükseltme, kısma da. İkisi ortası bir yol tut."- Hitabı gereğince.. "Orta" bir sesle O'nun güzel isimlerinin içinde olduğu, O'na Okunan.. -tam yürekten gelen bir şiir- de Salat olabilir.

Sana, Seni hiç görmeden inandım... / Ve.. Seni, "Rabb"'im olduğun için sevdim... /  O kadar "Yüce"sin ki Seni görmeden bile gözlerim kamaşıyor.. / Bana bu cümleleri söyleten aklı ve dili de sen verdin.. / Öyleyse al alnım Secdede, Al Senin olsun.. / Öyleyse Al Dilim Senin Güzel İsimlerinde, Al Senin Olsun.. /  "Ey Rahman" "Ey Rahim" Biliyorsun Ben zaten seninim./ Ve.. Bağışla ki Cennette de Sana böyle Sesleneyim./ Ve.. Annemi, Babamı ve Ailemi de bağışla ki daha bir coşkuyla Seni haykırayım../ Rızkımı Genişlet ki bir yetim doyurayım.. / Ülkemi Vahyin ile donat ki daha huzurlu olayım...

--

Abdest alınacak ve Vakti ile belirlenmiş Farz olan Salat Yerine Getirilecek. Doğaçlama...  ve yüz, beden, Ruh Sadece Allah'a dönük.

 

Yıllardır şartlanmış kafamızda "Rekat" kavramı o kadar yer etmişki "binit üzerinde kılın" ve "binit üzerinde yerine getirin" anlamları arasındaki çok ince noktayı bile kaçırıyoruz. Bu nedenle, Kültürde şekillenen "Namaz Kılmak" kavramını hiç kullanmayarak, Kur'an Kavramıyla "Salatı İkame Etmek-Yerine Getirmek" olarak beynimize nakşetmekte büyük fayda olduğunu düşünüyorum.

--------------------------------------------

NOT : "Orta Namaz" Konusu :

Kur'an'da namazın Vakitleri bildiğimiz gibi 3'tür, Süleyman Ateş İsra-78 Ayetini gerçekten güzel çeviri yapmış :

Güneşin sarkmasından (aşağı kaymasından) gecenin kararmasına (yatsı vaktine) kadar namaz kıl ve sabahın Kur'an'ın(ı, uzunca Kur'an okunan sabah namazını) da (unutma). Çünkü sabah Kur'an (okuması) görülecek şeydir. / İsra-78

Akşam-yatsı vakitleri arası ve Sabah gün doğmadan önce ya da (kanımca ve Ayetten anladığıma göre) doğduktan sonra da kılınabilir.. Sabah vakti yani... Bildiğimiz "Sabah" kavramı.  Tabii Özellikle Sabah vakti çok uzun ve tefekkürlü, Kur'an ile bütünleşmiş bir Salat olması için Gün doğmadan, Günlük telaşın vurguları vurmadan, Seher Vakti tam bir huşu içinde yerine getirilmesi mükemmel olur..

Bunun yanında :

"Orta Salat- Salat-ı Vusta" ın Emredildiği Ayetin şekline lütfen dikkat ediniz :

Salat'ları ve Orta Salatı koruyun. Tam bir saygıyla Allah'ın huzurunda kıyam edin. / Bakara-238

Bu Salat niçin diğerlerinden ayrılmış? Düşünceme göre işte bu Salat Cemaatle kılınan, toplu yerine getirilen, belirli bir ahenk içerisinde ikame edilen Salat. Yani aynı zamanda Cuma Süresinde geçen Cuma(Toplantı Günü) Salatı. Yani Günlük yaşamın, Sosyal dünyanın Salatı. Diğerleri gibi değil. Diğerleri daha özel ve kişisel. Bu Salatta Ortak bir çağrı, Toplumsal bir olgu ve Topluca bir yöneliş ve Kıyam mevcut. Zaten Savaş anında Salatı kısaltma ayetinde bu toplu olarak ikame edildiği için seri yerine getirme çağrısı mevcut. Kişisel yerine getirilen bir Sabah Salatında bu çağrıya gerekte yok. Çünkü zaten bir rekat sayısı, şekil ya da süre ön görülmemiş. Aslında toplu kılınan Salattada bir rekat yok. yani "Talimat veren" kişi isterse Kıyamda başlar ve bitirir..  Ama bu bir Sembol Salat. Yüzünü sadece Allah'a dönen Kulların birlikte Salatı.

Bu konuyu iyiden iyiye araştırmakta büyük fayda var. Özellikle Hz.Muhammedin Orta Salatı hep aynı şekilde yerine getirip getirmediği kaynaklardan araştırılmalı. (Ama bazen elini bağladığı, bazen bağlamadığı.. bunlar bilgilerde var.) Belki de birlikte bir "Zikr" yerine getirildi (Hutbe) Salat bitirildi. Zaten yukarıdaki Salatı kısaltma Ayetinde dikkatlice bir süzme yapılırsa "Secde yapınız ve kısaltınız gibi bir anlamdan ziyade" "Eğer Salatınızda Secde ederseniz güvenlik için arkanıza geçsinler" gibi bir ifade mevcut gibi. Ayrıca bu toplu Salatta geçen -Tam bir Saygıyla Allah'ın huzurunda Kıyam edin- kısmının da bize birşeyler anlatabildiğini sanıyorum. Çünkü "Çoğul Hitab Mevcut".  Bunlar benim düşüncelerim. Sadece paylaşmak istedim.

Açıkçası, 21. yüzyılda -maalesef çok kişinin derdi olmasa da- artık milyarlara hitap eden Yüce Kitabımızdan Rekat sayısı çıkartmak ve bunu da kendine Farz etmek kaç kişinin bilgi dağarcığı ile mümkün olabilir ki?. Oysa Salat vakti ile belirlenmiş bir farz. Kur'an ise Evrensel.. Ve bu ibadetten biz sorguya çekileceğiz. E bunu da uyduruk dinin mezhep putlarından "rekat" kavramı alıp uygulama bilinç ve durumumuz olmadığına göre.. O halde Kur'an Odaklı Dinde "Rekat" kavramı ve standart bir sıra ile yapılan kıyam, ruku, secde, son oturuş, selam Yoktur.

Rabbimin bana bu sırayı sayıyı sormayacağından ve bu standartın gerçek ve öz Salatın yerine getirilmesine katkı sağlayamayacağından eminim. Üstelik Rabbimin beni bu en Temel ibadette tarihçilere ve uyduruk dinin putlarına muhtaç etmeyeceğinden de eminim. Ama öğlenden sonra Oruca başlayıp ertesi gün öğlende bitirirsem sorgum çetin geçer ve bu asla "Oruç" olmaz Çünkü: "Tan yerinde beyaz iplikle siyah iplik ayırt edilinceye kadar yiyin için, sonra da orucu geceye kadar tamamlayın... " Bakara-187

Bir de son eklemek istediğim konu bu "Salat" Kuran'da "İkame-Uygulama-Yerine Getirme" yönlendirmesi ile tanımlanan ve Vakitleri ile farz olan Salat.. Kevser Suresindeki ve bazı diğer Ayetlerdeki "Salli" "Salat" ile Maun Suresindeki -an salatihim sahun/onlar desteklerinde gaflettedir- karıştırmamak gerekir. O kavram, içeriğinde "Destek ve Uğruna Çaba" anlamı içeren daha başka boyutu olan bir kavram ve fiil İlgili Başlık : Salat Kavramının Tahlili http://63.231.71.139/forum_posts.asp?TID=2212&PN=1

Bu Noktada şimdilik son söyleyebileceğim şudur ki mezhep ve şartlanmışlık tutuculuğundan kurtulmuş iyi yetişmiş profesyonel bir grubun sanki yeni Vahyediliyormuş gibi Kuran'ın çevirisini yapması kadar önemli bir gündem ve konu göremiyorum. Ayrı bir konu görünse de bu konu ile yakından ilgilidir. Örneğin Kuran'da çoğunlukla Salatın yanıbaşında geçen ve "Zekat" diye çevrilen kavramın "Yuzakkihim-Arınma/temzilenme yolu ile derece alma" kullanımı ile aslında tamamen "Salatın" çevresinde ve çerçevesinde bir kavram olduğu mutlaka ortaya çıkarılmalıdır. yani bir tür Takvanın "kaçınma değil" "yürüme ve verme-alma boyutu" gibi bir kavram bu ve Kuran'da çoğu zaman Salat ile yanyana.. Şimdi Allah aşkına Kuran mantığı ve sistematiğini kavramış bir akl-ı Selim kardeşim bu Ayetin başı ve sonu arasına malın 40 ta birini vermek diye uydurulan kavramın nasıl girebileceğini lütfen düşünsün. "Salatı yerine getirin, zekatı verin; rüku edenlerle birlikte rüku edin.".. Elbette bu çeviri yanlış. belki (aciz bilgimle) doğrusu :  "Salatı Yerine getirin, arınıp yükselin (Allah katında derece, Rütbe) alın, Ruku edenlerle birlikte Ruku edin" olabilecektir. Zaten A'raf 156 Ayeti bu anlamı çok güçlü bir şekilde pekiştiriyor : "Azabıma dilediğimi çarptırırım. Rahmetime gelince, o herşeyi çepeçevre kuşatmıştır. Ben onu; sakınıp korunanlara, arınıp yükselenlere derece alanlara, ayetlerimize inananlara yazacağım.".. Kur'an sistematiği açısından yukarıdaki Ayette, beynimizde önyargılı ve asılı duran "diğer Zekat ibadetinin" yeri sizce olabilir mi? Ama tüm çevirilerde "Arınıp yükselenlere derece alanlara" kısmı "Zekat verenlere" şeklinde çevrilmiş.

Bu kavramları daha profesyonel kişiler mutlaka uygun şekliyle çevirmeli ve çok detaylı bir Çeviriyi topluma sunmalıdır derim.

En doğrusunu Yüce Rabbim bilir.

Saygılarımla.

 

Selam Türk İbrahim

çok başarılı ve açıklayıcı bir çalışma olmuş.Allah Razı olsun.



__________________
O, yaratıp şekillendiren, âhenk veren ve düzene koyandır
Yukarı dön Göster savana's Profil Diğer Mesajlarını Ara: savana
 
Hasan Akcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 ekim 2005
Gönderilenler: 767
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Hasan Akcay

Anlaşılan, bu konu gündemden asla düşmeyecek çünkü herkes kendi tercihini kabul ettirmek istiyor; kabul ettirinceye kadar bastıracak. Profesyonel diye ağzına bakılan kimseler ise yanar döner fener gibi, bir o yana bir bu yana.

 

Süleyman Ateş’e bakın:

 

Bir yandan günde yalnızca iki farz namazı var diye tutturuyor; sabah ve akşam. Ötekiler sünnet yani nafileymiş. İlahiyatçıları geniş ufuklu ve yürekli davranıp bunu söylese İslamın albenisi artarmış. Ama bir yandan da sünet namazlarının farz sayılıp günde beş vakit namaz kılınmasını gerekli görüyor. Yani bu profesyonel ilahiyatçımız ne istiyor?

 

Elbette zekâtta bir miktarın olması gerekir. Çünkü Kur’ân bunun için “belirli bir hak” demektedir. Yani bu dinî verginin miktarı belirlidir (VATAN 14 Aralık 2006).

 

İyi ama Kuran, yalnızca zekatın miktarca belirli olduğunu değil namazın da vakten belirli olduğunu hükme bağlamış –inne’s salâte kânet ale’l müminiyne kitaben mevkûta (4:103). Buna rağmen S Ateş’in zekatın miktarca belirli olduğuna imanı tam  ama namazın vakten belirli olduğu gerçeğini kanaatime göre deyip zanna dayalı vakitler üretmek suretiyle sulandırıyor. Bu çifte standart niye? 

 

Yatsı namazıyla akşam namazı aynıdır. İşâ, akşam vakti demektir. Bu vaktin önünü ve sonunu Kuran belirlemiştir. Dülûku’ş-şems (güneşin batması) ve gasakulleyl (alacakaranlık). İşte bu zaman aralığı, akşam ve yatsı namazlarının vaktidir. Bunun ilk kısmında kılınana akşam, son kısmında kılınana yatsı denmiştir.

 

Dülûku’ş-şems, bu profesyonel ilahiyatçının "Kur’ân-ı Kerîm Tefsîri"ndeki açıklamasına göre güneşin eğilmesi demek olup iki anlama gelir: ufkun altına doğru sarkması, günün ortasında göğün orta noktasından sağa doğru kayması.

 

Dülûku’ş-şems tanımının böyle belirsiz olması ona bağlanan vakitleri de belirsiz kılar. Örneğin, "dülûku’ş-şems"in bu oynak tanımına göre akşam vakti ne zaman başlar?


*

 

"Salâti’l-vusta"ya gelince, onun da vakten belirli olup olmadığına bakmak gerekir. Eğer o Kuranî ölçüte uymaktaysa bağımsızdır, uymuyorsa değil.

 

Yani Yüce Allah hem namazları  vakitli olarak farz kılacak ve böylece bir namazın farz sayılmasını  vakten belirli olma ölçütüne bağlayacak hem de vakitsiz " vusta namazı"nı  farz ilan edip Kendi koyduğu ölçütü yok mu sayacak?  4:103’teki kitaben mevkûta ifadesine illa salâti’l vusta gibi bir istisna ifadesi ekleyip Kendi koyduğu ölçütün ayakta kalmasını sağlayabilecekken? 

 

Bunları gözönüne alınca ben "vusta"nın belirsiz, dolayısıyla sanal (!) bir vaktin orta anlamına değil, Bakara 143 örneğinde görüldüğü üzere, gösteriş ve aşırılıktan uzak anlamında sabah, akşam, ve toplanma günü kılınan namazları nitelediğini düşünüyorum:

Namazlarınıza sahip çıkın; onları
bilinçle kılmayı sürdürün... –Hâfizû ale’s salavati ve’s salâti’l vusta. Evet, benim Bakara 238’den anladığım bu.

 

"Vusta"nın kökü: VST. Bu kökten gelen kelimelerin Kuran’da en iyi, ölçülü anlamına geldiği görülüyor.

 

Örnekler:

 

Sizi erdemli bir ümmet yaptık -Ve kezalike inna ce’alna küm ümmeten vasaten (2:143)

Ailenizden biri için harcadığınız ortalama yemek gideri -Evsati mâ tüt’ımûne ehl iküm 5:89

Onların sağduyulu olanı dedi ki -Kâle evsat ühüm  68:28

 

2:238'deki salati’l vusta, vakten belirsiz olduğu için 4:103’teki farziyet kıstasına uymuyor; sabah ve akşam namazlarının aksine,  vakitli namaz  olamaz; farz olamaz.

 

Sevgi ile,

Hasan Akçay

Yukarı dön Göster Hasan Akcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Hasan Akcay
 
Turk_Ibrahim
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 15 ekim 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 340
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Turk_Ibrahim

muta Yazdı:

Turk_Ibrahim Yazdı:
muta, salatta "rekat ve standart sıralama" olmadığını savunan benim. Yazıları çorba yapmışsın. herşey birbirine girmiş. Bu tip konularda daha dikkatli olalım lütfen. Ayrıca düşünceye düşünce ile yanıt verilir. Daha önce de birkaç kez belirttim. Kişilik saldırıları ve artniyetli davranışlarda tavrım değişecektir. Bu "lütfen" buradan silinecektir.

Türk İbrahim kolay gelsin kendiniz pişirin kendiniz yeyin zaten sizi

sizden başka kaale alan yok.

muta.

Allah'ımıza çok şükür "kaale alınma için yazma" ya sapmadık, bu davranışı basit karakterlere terkettik. Konuyu da fazla uzatmadan, "alıntı yaptığında tüm görüşleri birbirine karıştırmazsan" daha saygılı bir iş yapmış olursun. Hepsi bu. Bunu söylemek için Yönetici olmak gerekmiyor. Selametle.

 



__________________
"Bak işte günler!Biz onları insanlar arasında dolandırır dururuz. Allah bu sayede iman edenleri bilecek, sizden tanıklar edinecektir."3:140
--BLOG--
Yukarı dön Göster Turk_Ibrahim's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Turk_Ibrahim Ziyaret Turk_Ibrahim's Ana Sayfa
 

<< Önceki Sayfa 18 Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats