Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
selam,
nacizane olarak, kaleme almış olduğum bu yazıyı, bir gün kardeş dediğine , bir gün duvar diyebilen, bu konuda görüşü olmadığını itiraf ettiği halde daha cevabımı sabırla beklemeden , hemencecik o şiirimsi edasıyla içini döken ,iman kardeşe ithaf ediyorum. aksini ispat etmiş olduğuma göre , kendisine tavsiyem: Yüce Allah'tan af dilesin, ben önemli değilim...
selam,
bakıyorum bazı dostlar(!) en nihayet fıkhi bir konudaki , farklı yorumları ellerini oğuşturarak , büyük bir maçı izleme heyecanıyla beklemekteler. hiç boşuna heveslenmeyin. samimiyetinden şüphe etmediğim ama bu konudaki zorlama yorumlarına katılmadığım sevgili adaşımla 3. dünya savaşını başlatmayacağız. en azından kendi namıma söylüyorum.
yahu biraz sabır...elbette biz de bildiklerimizi söyleyeceğiz herhalde. sabır Müslüman'ın özelliklerinden değilmiydi yoksa? halbuki de bu heyecan, hakkı -hakikati aramak/bulmaya çalışmak için olmalıydı , öyle değil mi?
dostlar,
sizden ricam ya bu yazımı hiç okumayın, yada hepsini okumadan bırakmayın. ricamın nedeni, anlatmak istediğim şey ancak bu şekilde tam olarak , konu bütünlüğü içinde anlaşılacaktır.
ve bu yine bu yazımı okumadan önce, konuya en baştan daha iyi nüfuz edebilmek için, en başta yazdığım , ilk yazımı tekrar okursanız, benim sadece '' farzlaştırılmış rekat sayıları '' değil, Kur'an dışından tasarlanarak üretilen/ icad edilen ve sonrada karşılığı Kur'an'da aranıp bulunamayan veya Kur'an'da karşılığı zorlada olsa bulunmuş gibi yapılan birçok konunun olduğundan bahsetmiştim. '' farzlaştırılmış haliyle rekat sayıları'' bu gafletlerden sadece birisidir, demiştim.
sevgili adaşımın '' Kur'an okumak neredeyse hobim '' veya '' ben bu Ayetleri namazımda okuyorum '' cümlelerinin iyi niyetle söylenmiş cümleler olduğunu varsaymakla birlikte, bu cümlelerin , adaşımın Ayetlerle ilgili yorumlarını daha çok kabul etmemiz yönünde , şahsen mesela beni , etkilemeyeceğini , belirtmek isterim.benimde Kur'an okumak hobim olmasına rağmen , bunu burada açıklamayı daha önce hiç düşünmemiştim doğrusu.
dostlar, sevgili adaşımın , alt yapısını / temelini Kur'an dışı bilinç ve görgüden alan '' 2 rekat farzdır'' şeklindeki fıkhi açıklamaları ve tartışmalarını bir süredir izliyorum. adaşımın, 2 rekat ın Ayetlerle farrzlaştırıldığını ispatlamak için göstermiş olduğu çırpınış ve gayretleri görmek bile, tek başına , bu yorumlarının Ayetlerden zorla kotarıldığını , gören gözlere göstermeye yeter.( hatta artar). mademki '' la raybe fihi''( onda şüphe yoktur )Ayeti ne göre, bu kadar şüpheli yorum niye?
yemeğimizi nerde yiyebileceğimizi( teşekkürler Abdullah), en ince ayrıntı olan namazdaki ses tonu ayarını bile , bize apaçık/ net bir şekilde ifade eden ve esasen Kur'an daki üslubu bu olan Yüce Allah , neden birdenbire : Bakara 238-239,Nisa 101-102 Ayetlerinde bu tavrını / sünnetini değiştirip, bu Ayetlerle ilgili bize bilmece/ bulmaca çözdürmeye başlasın ki?hepimizde biliyoruz ki, sünnetullah değişmez / değişmeyecektir. yani Yüce Allah ın kitabındaki bütün Ayetler-emirler-hükümlerin hepside apaçıktır.( bize bilmece - bulmaca çözdüreni yoktur, galiba bizim canımız bilmece-bulmaca çözmek istiyor)
peki, sürekli savunageldiğimiz ''apaçık Kur'an '' ne oldu? o halde bundan sonra şöyle mi söylememiz gerekiyor: Kur'an apaçıktır ama bir kaç tane Ayet hariç. o birkaç tane Ayeti de, ancak iyi bilmece/ bulmaca çözücüleri anlayabilir, o Ayetlerin yorumu için o kişilere gidin, doğru yorumu yalnız ve ancak o kişilerden duyabilirsiniz. evet , yine başa döndük, bunları mı söyleyeceğiz, bu saatten sonra? yapmayın lütfen.
veya , ebuzer kardeşin söylediği gibi: ha ha bak burda rekata benzer bir şeyler var mı? diye düşünüyoruz? şöyle yorumlayınca, bak nasılda hop diye anlam yerine oturuyor.(böyle mi diyeceğiz)
veya, Savana kardeşin dediği gibi, peki İslam'ı hiç tanıyıp bilmeyen bir toplum alıp okusaydı, acaba onlar namazın rekat sayısını kaç çıkarırlardı ?
dostlar, sevgili adaşımın '' ölü kanıtla ölsün'' ve '' yaşayan kanıtla yaşasın''(8:42) emr-i ilahisinin hepimize herdaim düstur olmasını dilerim. ve dilerim ki, bir Ayet'e yaklaştığımız zaman ön kabülle veya bir konuyu zorla ispatlama amacıyla yaklaşmamış olalım.Ayetleri , objektif / yalın/ katışıksız halleriyle kabul edip, hakkı-hakikati öyle arayalım.ve kanıt olarak göstermeye çalışıp yorumladığımız Ayetleri tek kendi kanıtımız olarak lanse etmeyelim.
dostlar, bu ( kısaltılmış 1 rekat-tamamı 2 rekat farz, kısaltılmış 1-2 rekat /tamamı 3 rekat farz)konusunda bir süredir rakamlara soyut anlamda boğulmuş olduğunuzu düşünüyorum. onun için aynı konuyu daha somut olarak nasıl izah edebilirimin derdindeydim :
dostlar,
size konuyu somutlaştırmak amacıyla şöyle bir örnek olayı misal olarak vermek istiyorum:
varsayalım ki, para biriminin 1 TAM lira ( küsurat yok ) ,olduğu bir şehirde fabrika sahibiyim. ürettiğim malın tanesini, 3 TAM liraya satıyorum.bana savaş / tehlikeli/ acil durumda olan ihsan adında bir müşteri geldiğinde , normalde 3 TAM liraya sattığım bu malı, ihsan'ın içinde bulunduğu durumu göz önüne alarak , 3 TAM lira yerine, al ihsan kardeşim, sana özel durumundan dolayı bu malı 1 TAM liraya veriyorum dersem( lütfen dikkat, hiç 2 TAM liradan hiç bahsetmedim) , ve bu fiyata razı olursam bana kim karışabilir? öyle değil mi?
ve ben bu malı 1 TAM liraya indirilmiş fiyatla verdim diye durumu normal vaziyette( savaşta falan değil) olan sami adında biri gelipte, şöyle söylerse ( makul olur mu):
ey fabrikatör , sen ihsan'a tehlikede/savaşta ve acil bir durumda olduğu için bu malı 1 TAM liraya verdiğine göre ve 2 TAM liradanda hiç bahsetmediğine göre demekki , bu malın TAM fiyatı : 2 TAM liradır.(halbuki başta söyledik ,malın fiyatı:3 TAM liradır, sami yanlış hesap yapıyor) .sami hesabına devam ediyor: ve diyor ki, çünkü: para birimi 1TAM lira olduğuna, indirim yaptığına göre , sen bu malın fiyatını 1,5 veya yarım liraya indiremeyecektin.bu malın fiyatı 3 TAM lirada olamaz, çünkü indirim yaptığında yeni fiyata 1TAMlira dedin, hiç 2 TAM lira demedin, demekki 2 TAM lira makbul değil.bu hesaba göre malın gerçek/normal fiyatı 3 olamaz.çünkü 3'ün kısaltılmışı olan 2 ortada gözükmüyor.sadece 1 var( demekki 2 makbul değil ki ortada yok) dolayısıyla gerçek fiyat 3 olamaz.
bu malın fiyatı ne olabilir? dur arayayım, evet buldum:
bu malın fiyatı, 2 nin kısaltılmışı 1 olabileceğine göre ve savaş durumundaki ihsan'a 1'e verdiğine göre, bu malın TAM fiyatı sonuç olarak, kısaltma ancak 2 den 1'e indirilme şeklinde gerçekleşebileceğinden demek ki bu malın gerçek TAM fiyatı 2'dir, derse, sizcede hatalı bir mantık kullanmış olmaz mı?halbuki biliyoruzki malın normal durumundaki fiyatı 3 tür.ben ,ihsan'ın içinde bulunduğu savaş/acil durumunu göz önüne aldığım için 3 TAM liradan direk 1 TAM liraya düşürmüş/indirmiş/kısaltmıştım. peki , ben 1 TAM liraya fiyatını kısaltıp verdiğim bir mal için, sözleşmemizde 2 TAM liradan niye söz edeyim ki?(Ayette 2 rekattan bahsedilmediğine göre 2 rekat Kur'anca makbul değildir.o halde 3 rekattan söz edilemez -Hasan Akçay)
işte söz konusu rakamları somutlaştırabilmek amacıyla ürettiğim bu misalden, sevgili adaşımın Ayetleri yorumlarken kullandığı hatalı mantığa dönecek olursak:
belkide Yüce Allah, normalde 3 TAM rekatı farz kılmıştır.savaş halinde bulunan Müslümanlara 1 rekat kıldırdı diye(kısaltma 2 den 1'edir ve 3 rekatın kısaltılmışlarından olan 2 rekattanda Kur'an hiç söz etmiyor) diyerek tam farz namaz 2 rekattır diyemeyiz kardeşim.
sevgili kardeşim, tabi ki Kur'an a göre kısaltılmış olarak 2 rekat geçmiyecek.çünkü : Yüce Allah, böyle bir savaş durumunda 1 rekat kılın diye emir buyurmuştur.2 rekattanda ayriyeten niye bahsetsin ki? Yüce Allah ,3 rekat farzı direk 1 rekata düşürdüğüne göre düşürdüğüne / kısalttığına göre( kısaltma kat sayılarınada Yüce Allah hükmeder, biz değil) evet buna göre 2 rekat namazdan boş yere niye söz etsin ki?( bilirsinizki Allah boş şeylerden söz etmez)savaş durumunda 1 rekat kılabilirsiniz diye emir buyurduktan sonra, birde gereksiz yere niye 2 rekattan bahsedecek? evet namaz çıktımı şimdide 3 rekat farza?
ha şu denebilir ki, savaş/olağanüstü tehlike durumunda 1 rekat kılınacaksa normal halde/ durumda en az 2 rekat ve daha üstü kılınacak demektir. yani normal şimdiki durumda en az 2 rekat salat kılmamız gerekiyor.arkadaşlar lütfen dikkat, en az 2 rekat başka bir ifadedir, '' 2 rekat farzdır''çok başka bir ifadedir.
ben bu fıkhi konuyu tartışmaya başladıktan sonra benim bu konudaki (2 rekatın farz olmadığı) görüşüme inancım artmadı/eksilmedi de. tartışmanın başındada , sonundada kendimi yokladım aynı düşünüyorum.
ancak bu konuyu en iyi nasıl somutlaştırıp ,sorumluluğumu yerine getiririmin hesabını yapıyordum.size getirecek ,olayı somutlaştıracak , bir misal arıyordum.ve şunları da söylemek istiyorum ki:
esasen biz bu söz konusu Ayetleri canlı olarak yaşamadığız için de fıkhi yönden hatalara düşebiliyoruz.şöyleki:
bu Ayetleri, Lübnan'da, Filistin'de, Irak'ta başına bombalar,kimyasallar düşen bir Müslüman'ın içinde bulunduğu ruh hali içinde değerlendirmeye çalışsaydık, o durumda salatı kısaltmanın '' süresini kısaltmak'' anlamına geldiğini daha iyi anlayabilirdik.evet o Müslüman'ın içinde bulunduğu savaş ortamını göz önüne alalım ve Ayetleri bu halet-i Ruhiye ile okuyup yorumlayalım lütfen.(bu yorum masa başında,rahat yataklarımızda yorumlamaya benzemez herhalde)
evet, işte arayıpta bulduğum kanıtlarım değilde; yolunu, izini, ışıklarını takip etmekle mükellef olduğumuz Yüce Allah'ın emir ve buyrukları:
Nisa 101 :
yeryüzünde(sefere) çıktığınızda hakikati inkara şartlanmış olanların ANİDEN üzerinize saldırmasından korkarsanız namazlarınızı kısaltmanız günah olmaz: çünkü o hakikati inkar edenler sizin apaçık düşmanlarınızdır.
Nisa102 :
o halde sen Mü'minler arasında iken onlara namazda imamlık yapacaksan(yalnızca) bir bölümünün , silahlarını kuşanmış olarak seninle namaza durmalarına izin ver. onlar namazlarını bitirdikten sonra , namazlarını eda etmemiş olan diğer grubun her türlü tehlikeye karşı, hazır vaziyette ve silahlarını kuşanmış olarak gelip seninle namaza durmaları sırasında size koruyuculuk yapsınlar; (çünkü) hakikati inkara şartlanmış olanlar sizin silahlarınızı ve teçhizatınızı unutup bırakmanızı isterler ki, ANİ BİR BASKINLA ÜZERİNİZE SALDIRABİLSİNLER. fakat yağmurdan dolayı sıkıntıya düşerseniz, yahut hasta iseniz(namaz kılarken) silahlarınızı bırakmanızda bir mahzur yoktur; ama tehlikeye karşı ( DAİMA) HAZIRLIKLI OLUN. Allah, şüphesiz, hakikati inkar edenler için, alçaltıcı bir azap hazırlamıştır.
Nisa 103 :
namazınızı bitirdiğinizde Allah'ı anın.ayakta iken, otururken ve uzanmış halde.ve yeniden güvenliğinizi sağladığınızda namazlarınızı (eksiksiz) eda edin.namaz bütün Mü'minler için (günün) belli zamanları ile kayıtlı kutsal bir yükümlülüktür.
Bakara 238 :
namazlarınıza ve namazı en uygun şekilde ifa etmeye dikkat edin; ve Allah'ın huzurunda içten bir bağlılıkla durun.
Bakara 239:
ama eğer tehlikede iseniz, yürürken ve binek(üzerin)de namazınızı ifa edin; tekrar güvenliğe kavuşunca Allah'ı anın, çünkü daha önce bilmediklerinizi size öğreten odur.
evet bu Ayetler gibi, salattan bahseden daha 10 larca Ayet daha var. '' silahlarını üzerlerine almalarına izin ver '' tarzında ve daha başka bir çok detaydan bahsedildiği halde, nedense : bir türlü kullarım ,namaz üzerinize 2 rekat farzdır emri ilahisi gözükmüyor. (2 rekat farz değildirki gözüksün)
evet dostlar, Nisa 101 de müşriklerin ''ANİDEN ÜZERİNİZE SALDIRMASINDAN KORKARSANIZ NAMAZLARINIZI KISALTMANIZ GÜNAH OLMAZ ''şeklinde emir buyruluyor. ANİDEN kelimesi zaman / süre olayına dikkat çekmektedir. savaş durumunda bile Yüce Rabbimiz içinde bulunduğumuz halet-i Ruhiye yi de göz önünde bulundurup / normal zamanlarda korku durumu olmadığı için uzatarak kılabildiğimiz namazlarımızı bu olağanüstü savaş şartlarında 1 TAM rekat kılmanızda '' feleyse aleyküm cünahün'' üzerinize günah yoktur şeklinde emir buyurarak salat etmemizi istemiştir.
ve yineAyette anlatılan bu savaş ortamının halinden rahatlıkla anlaşılmaktadır ki, bu namaz kısa tutulacaktır. çünkü, müşriklerin ANİDEN SALDIRMA TEHLİKESİ VARDIR. Ayetlerde açıkça emir buyrulan ; Müslümanların saldırıya karşı uyanık ve her an hazır olmaları istenmektedir. bu da bu ortamda '' namaz süresinin '' önemini açıkça ortaya koymaktadır.
konuya katkısı olacağını düşündüğüm, yaşadığım bir olayı anlatmak istiyorum:
bir gün arkadaşlarla beraber camide (topluca değil) kıldığımız 4 rekat namazdan sonra, dışarı çıktığımda arkadaşları beni beklerken buldum.içlerinden biri, yahu şu namazını biraz kısalt( kassor salatok gemşe) dedi. arkadaşım, 4 rekat yerine keşke 3 veya 2 rekat kılsaydın demek istemedi herhalde.onun benden istediği şey, kıldığım namazı daha çabuk bitirmemdi tabi ki.
selam ve saygı ile
|