Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selam mermus,

ayette " UMULURKİ TAKVALANIRSINIZ" diyor zaten. oruç teslim olmuş insana nefsini kontrol edebilme yeteneğini kazandırır. helal olan yemeği yemeyen ona dayanabilen rüşvete güler, helal eşi ile cinsel ilişkiye girmemeyi öğrenen sabreden kendisini fuhşa çağırana güler geçer.

o yüzden fasıklık yapıp günah işleyenlerin bu eksiğini idman için oruç güzel bir rehabilitasyondur.

dua, yakarış, oruç, hac, kurban v.b. gibi ritüeller İMTİHANINI kazanmak isteyenler için birer rahmettir. infak sadakalar nefsi cimrilik ihtiras paylaşmama bencillik gibi ricslerden arındırmaya yarar. arınmışlığa giden yolda rabbimin imkanlarıdır. bireysel ve sosyal aidiyetleri hatırlamayı sağlarlar ancak MUTTAKİ olmak için çabalayan ve Allah'a hiç bir kimseyi ortak koşmayanların işine yarar.

İsa peygamberimiz ( selam ona ) der ki: " İnsan şabat için değil, şabat insan içindir."  elhamdülillah.

selam ile.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Helal olan yemek içmek ve cinsel ilişki kişinin canının çektiği günün her vaktinde helaldır. Haram olan yeme içme ve cinsel ilişki de her zaman haramdır. helal olan yeme içme ve cinsel ilişki ve konuşma, keyfi hareket ve tavırlar ortamına göre yasaklanır. Örneğin okulda derste, öğrencilerin konuşması, hareketleri ve duruşları snırlandırılmıştır, okul dışı davranışlarında olduğu kadar hür hareket edemiyorlar. Oruç ortamı da okul ortamıdır. Katılanlar sabah-akşam arası zaman diliminde davranışları kısıtlıdır.

Savm u siyamın yememe içmeme ve de kadınlarla ilişkide bulunmama ile bir alakası olmadığı kanaatındayım. Bu toplumsal bir eylemdir. Yerine göre susmaktır, itiraz etmemektir. Yerine göre kadın çoluk çocukla ilşkiyi kesmektir, ortam bunu gerektiriyor. Yerine göre de bu bir cezai yaptırımdır; adamın sosyal hayatına müdahale edersiniz, onu ailesinden, toplumdan tedric edersiniz...

Tespitli/sayısı belirlenmiş savma tabi tutulanların hastalık, sefer gibi bir mazeretleri olmadıkça istenen o sürede katılmaları zorunluğu vardır. Mazeretleri nedeniyle katılamayanlar bir diğer sürede katılırlar. Bu esnada bir takım kurallar geçerlidir. Katılımcıların bu kurallara uymaları uyarısı yapılır. Bu oruç boyunca oturumlarda (mescitlerde) hayatlarına bir takım kusıtlamalar getirilmiştir. Bu oturumlarda bundan sonraki hayatlarında uymaları, dikkat etmeleri gereken hususlar dile getiriliyor, bunlara uymaları isteniyor. Şayet tutar/uyarlarsa kendileri için iyi olacağı... uymazlarsa fena olacağı uyarısı yapılıyor. Bu oruç, o zamanda haram beldede, haram aylarda hacculekber denilen o kimilerine çok zor gelen hacta olmuştur. Yeni durum bunu gerektirdi, geldi geçti. Bir daha, bir daha tekrarı, provası yoktur bu savmin vede haccın. Bir yerlere hakim olur ve ora halklarına yeniden hükmederseniz onlara gerekli göreceğiniz haccı orucu o zaman gerekeceği şekilde siz belirlersiniz. Vesselam.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Bakara 188'deki "...ve tudlû bihé ilé-lhukkémi li te'kulû bi-l-ism...", "Halkın kimi  mallarını, hakimlere rüşvet verip hak etmediğiniz halde hakim kararıyla alıp yemeyin!" şeklinde yanlış yansıtıldığını düşünüyorum.

Evvela şunu unutmayalım; o gün Allah adına birinci sırada hakim Allah elçisidir. Hakimlerin rüşvet alması söz konusu değildir vede edilmemişken ne diye rüşvet vermeyin densin! Ondan önce, hakimlere rüşvet almamaları uyarısı kesin bir dille yapılması gerekmez miydi? 

Ayetten anlaşılması gereken şudur: Birileri birilerin malını yemin gibi yalan delillerle hakimi yanıltıp, hakimin kendisi lehine vereceği kararla, bile bile zulmen alıp uhdesine geçirmesin!

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

[QUOTE=prangasiz]

Yapma Kerem Allah aşkına,ne idmanı ne rehabilitasyonu vs
si..oruç teslim olmuş insana hiçbir şey
kazandırmaz..fasık olanların eksiğini tamam etmek içinde
değildir bu..

QUOTE]

Bir şey yaptığım falan yok. kendimin delilleri üzerine fikrimi beyan ediyorum. sana göre yanlış olabilir.

insan kai,nat ve vahiy kitabını koparmamaya çalışıyorum. insana ve hayata biraz daha reel bakmalısın bence. "teslim olmak" "muttaki olmak" senin zannettiğin gibi kasetle yüklenip sabit kalan bir şey değil.

Kuran muttakiler için bir hidayet rehberidir der, muttakinin daha ne rehbere ihtiyacı var senin bakış açına göre di mi?

Kuran boyunca teslim olmuş samimi müminlerin bile bir çok ayak kaymasından bahseder.

iş senin zannettiğin gibi değil, sıfır şirk sıfır günaha ulaşmak ve o hal üzere kalan ömrüne devam etmek zordur. takviyelere ihtiyacı vardır insanın, idmanlara.

en yıldız futbolcuyu sezon başı kampına sokma, ya da günlük idmanlarını terk ettir sonra seyret sahadaki halini.

Oruç, bildiğimiz yeme içme ve cinsellikten tecrit tüm toplumların menseğinde olan bildik maruf malum bir şeydir. tevratta ve incilde apaçık vardır. diğer bir çok vahiyden geriye kalan mushaflarda da. nefsi kontrol edebilmenin en basit en pratik aynı zamanda en sıkı ve zor sezon başı kamplarındandır. bunu insanlar bilir.

senin kafana göre gidersen ayetlerin ortasındaki istisna durumlarında yani HASTALIK VE SEYAHATTE her türlü fuhşiyatı ricsi ve haramı işlersin sonra kendini yeniden "tutarsın" olur buna da inanılmaz.

dediğim gibi ben duayı niyazı orucu kurbanı haccı ve kitaba mirasçı olanlar tarafından oluşturulmuş bayramları falan bu manada görüyorum. insanın ve toplumun ihtiyaçlarıdır.

Kuran'da hz. peygamberin ( selam ona ) çevresinde yaşayan ehli kitap olan yahudi ve hristiyanlarla ilgili 500'e yakın ayet var. güzelce oku, onların ED-DİN İSLAM'IN bozup yamulttukları İMAN ESASLARI ve SALİHAT ( iyilik doğruluk güzellik adalet yapma - kötülükler zulümler fuhşiyatlar günahlar yapmama ) bölümlerini İMAR ETMEYE İQAME ETMEYE çağırır. HİÇ BİR ŞEKİLDE NUSUKLARINA değinmez bile. bir tane dahi ayet bulamadım ben onların ritüellerine değinen. bu ilginç olmalı.

neyse hayırlısı inş, sonuçta Allah'a hiç kimseyi ortak koşmadan bütün sahte tanrıları reddetmiş, günahsız yalansız dolansız haramsız zulümsüz dosdoğru adamlar ve kadınlar olarak varmanın esas iş olduğu bellidir. ve her birimiz yeryüzünde bunu başarmakla imtihan oluyoruz. umarım başaranlardan oluruz.

selam ile.