Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam
''Şehr''(ay) kelimesi ''eşşuhretu'' kelimesinden alınmadır.Bir şey ortaya çıktığında '' şehreşşy'u'' (yeşheru şuhretun) denilir.Aylar da ,durumları belirgin olduğu ve herkesçe bilindiği için ,''şehr'' diye isimlendirilmiştir.Bu böyledir ,çünkü insanların ,borçlarının öödeme vakitlerini,oruç tutmaları ve haccetmeleri hususndaki dini emirleri yerine getirme vaktini bilmeye insanların son derece ihtiyacı vardır.''Şöhret'' bir şeyin ortaya çıkması demektir.Hilal de , doğup göründüğü için ''şehr'' diye adlandırılmıştır.Bazıları,''hilal'' ismindendolayı aya ''şehr'' denmiştir,demişlerdir.
''remedan'' kelimesi hakkında ,bazıları ihtilaf etmiştir.Kimisi bu Allahu tealanın isimlerinden,kimisi ''ramazan'' ,Recep ve şaban gibi ay ismidir,kimisi bu kelimenin ilkbahardan önce gelip,yeryüzünü tozlardan temizleyen yağmur manasına gelen ''erremdau'' kelimesinden gelmektedir.Kimisi bu kelime '' elremedu'' kelimesinden alınmıştır ki bu,güneşin kızgınlığının fazlalığından dolayı,taşın kızışması demektir.'' elremedu'' kelimesi ,isimdir,böylece bu ay ,ya o insanların bu aydaki açlıklarının hareretinden dılayı kızmış olmalarından ,yahut bu ayın şiddet ve sıkıntısına göğüs germelerinden dolayı kızdıkları ,hareretlendikleri için ramazan olarak isimlendirilmiştir.Nitekim insanlar bu aya ,''tabi'' adını vermişlerdir.Çünkü bu ay onlara çok zor geldiğinden onları rahatsız ediyor ve onların peşini bırakmıyordu.Bu husuta şöylede denmiştir:Araplar ayların isimlerini eski dillerden alınca,o ayları,o ay içinde cereyan eden zaman ve hallerle adlandırılardı.Böylece bu ay,hareretin çok fazla olduğu günlere tesadüf ettiğinden,bu süpürdüğü için ,bu adla adlandırıldığı söylenmiştir.vesaire vesaire.........
Anlaşılan o ki,''şehr u remedan'' kavurucu,kızgın sıcakların tam belirginleştiği herkesçe bilinen Ay-zaman-vakit.....
Doğrusunu allah bilir...
-----
''Eyyamen Me'duat'' terimi ise;kesinlikle 3(üç)ten az 10(on) dan çok olamaz...Bu terim,deyim,kalıp kitabımızda geçtiği yerlerde aynı anlamda kullanılmıştır.Bu malumat ittifakla kesindir ve sabittir.
Ne varki Bakara 184 te geçen bu kalıb tam bir aya (30 veya 29 gün) denk gelmediği ve öncesindeki 183 cü ve sonrasındaki 185 ci ayetlerede atıfta bulunduğundan (kapsadığından) alimlerimiz,yorumcularımız kırk dereden su getirmekte ,amma velakin net bir sonuca ulaşamamakta ve ''eyyamen medudatı'' nesh etme yoluna gitmekteler.(tabiki bazıları)
Hal böyle olunca bu dostunuz da şöyle bir yorum getirmekte;yorum1-) sevm önceki ümmetlere farz(yazıldığı) kılındığı gibi bizede farz kılındı,bu sevm-siyam,sayılı birkaç günde (3 ile 10 arası bir rakam) ,şehri remedanda (yakıcı,kavurucu sıcakların olduğu herkesçe bilinen şöhretli bir zamanda) yani ramazan ayında ,Kuranın ,içinde inzal olduğu ,o mubarek geceyi,kadirli geceyi,bin aydan hayırlı o geceyi barından ,ramazan ayında ,o sayılı günlerde sevm-siyam tutulur.
yorum 2-) kişinin zorluklar arasında ,çaresizlik zamanlarında,kızgın ve hareretli olduğu zamanlarda ,yaşamın tüm hengamesimden,zaruri ihtiyaçlardan ittika edip ,bir kenarda sevme-siyama girip kendi ramazanını ilan ederek ,tefekküre dalıp Kuranın kendisine inzal olacağını umarak ,leytun kadrini yakalamalıdır...İşte o zaman, bahar yağmurları gibi tozu silip süpüren ,günahlardan arındıran ,necmler(ayetler) ,ruh ve melekler kişiye hulul ederdururlar...İnerde inerler...İşte ozaman ,düşmanınla (şeytanlarınla) harp etmek için ,mızrağın ucunu,kızgın kumlara yatırıp,kızgın taşlara sürterek sivriltebilir kişi...
doğrusunu Allah bilir
Selam ve dua ile
__________________ HAKİKATİ NERDE BULURSAN AL..
|