Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

176- Eğer Biz dileseydik, onu bununla yükseltirdik. Ama o yere meyletti (veya yere saplandı), hevasına uydu. Onun durumu, üstüne varsan dilini sarkıtıp soluyan, kendi başına bıraksan dilini sarkıtıp soluyan köpeğin durumu gibidir. İşte ayetlerimizi yalanlayan topluluğun durumu böyledir. Artık gerçek haberi onlara aktar. Ki düşünsünler.

177- Ayetlerimizi yalanlayanlar ve yalnızca kendi nefislerine zulmedenlerin örneği ne kötüdür.

SELAM ADALET

GAYET UYGUN AYETLERİ SEÇMİŞSIN,

ŞEYHLİK İDDASINDA OLANLARI ŞEYTAN ÖNCE KİBİRLE VE NEFSİ İNSANİ ARZULARLA KANDIRIR...

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Dediniz ki: "Oktar! Sen ne biçim Müslümansın? Açık ayet var, anaya babaya öf bile denmeyecek. Sen neler yapıyorsun böyle oğlum?"

Oktar zerre kadar sarsılmayacaktır.

Çünkü "kesin inançlı", teoriyi baştan kendine göre yorumlar ve inancının ucunu bu doğrultuda sivriltir.

Ahmet Hakan döktürmüşte.. Şirksiz, Putsuz patikamızda biz de birer "kesin inançlı" larız. Ana-Babamıza hürmetli saygılıyız. Ta ki İnancımız sözkonusu olasıya kadar.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Adnan Oktarın tüm kitaplarını müridleri yazıyor bu da yetmezmiş gibi onun için her türlü hizmetçiliği yapıyorlar, yetmedi çalışıp para kazanıyorlar, bahçesini suluyorlar, sabahlara kadar ağaç dikiyorlar bütün bunların üstüne onun adına çapkınlık yapıp buna da tebliğ diyorlar o da oturduğu yerde gelen kızlara asılarak imana gelmeleri için çalışıyor ve tüm bu gerçekleri bilerek onun mehdi olduğunu iddia ediyorlar buna da delil olarak kendi yazdıkları kitapları ve saçma sapan şeyleri gösteriyorlar. Kendi yarattıkları puta tapıyorlar. Bu kişilerden uzak durmak yapılacak en doğru şey ve bence aileler reddi miras yapmalı parayı kesmeli bakalım o zaman adnan oktar çocuklarına bu kadar yapışacak mı, o iğrenç şekilsiz vücudunu versace ve ferreyle sarmasını sağlayan saf müridlerinin parası onun için çok değerli. Ayrıca tüm kadın müridlerle ilişkisi var hatta evlilerle de o birlikte oluyor kocaları sadece bir örtü. Onun müridi olan kızların aileleri bunu da bilerek kızlarını bence kurtarmalı orda sapık bir hayat yaşanıyor.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

 Sayın illusion,

  Burada şahıslardan ziyade fikirler tartışıldığı için,lütfen onlarla ilgili somut kanıtları olmayan şeyleri buraya taşımayın.Varsa açık delilleriniz onları gündeme getirin vesselam.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selam arkadaşlar,

benim emin olmak istediğim bir mesele var lütfen mevzuya hakikaten vâkıf olanlar aydınlatsın:harun yahya ile malum adnan teacher aynı kişiler mi*

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam Sevgili Arkadaşlar,

Cevat Babuna’nın demeçlerinden anlıyorum ki çaresizlik, Harun Yahya ’yı ( bu kişi gazetelerdeki kitap, cd ilanlarına bakılırsa Adnan Oktar ) metafizik kuvvetleri olan normal üstü biriymiş gibi görmesine sebep oluyor. “Metafizik bir kuvvet” yahut etkisi yıllarca sürecek bir “hipnoz” kulağa mantıklı gelmiyor. Harun Yahya’nın kitaplarındaki kısa biyografisinde felsefe mezunu olduğu söyleniyor ( eğer doğruysa !).  Hadi diyelim o felsefeci, mantık oyunlarını iyi biliyor hatta kimsenin yapamadığı hipnozları yapıyor! Ya diğer tarikat liderlerinin aynı konudaki beceriklilikleri nereden geliyor?

Eski işyerimde çalışan bir İngiliz vardı. Müslüman oluyorum diye bir cemaate kapılmış; yaşadığı yeri (İngiltere) terk ettiği gibi adını bile değiştirmişti. İsmi Stevenson (veya buna benzer bir şey) iken Abdullah’a çevirmişti. Kendisine anne babasının bu durumdan ne kadar çok üzüntü duymuş olabileceklerini hatırlattığımda bana “...e ben müslüman oldum...” demişti. Acaba bu arkadaş sadece müslüman mı olmuştu yoksa beraberinde başka bir şey daha mı? Ananın, babanın verdiği ismi değiştirmenin müslüman olmakla ne ilgisi var?  Tuhaf! Cat Stevens da aynı hataya düşmüştü. Bütün bunlarda örfün, geleneğin yarattığı dinden bir türlü sıyrılamamanın ve alt yapısızlığın etkisi büyük diye düşünüyorum.

Bir tarafta tam bir inançsızlık bir tarafta da uydurmaların, geleneğin, örfün oluşturduğu aslından çok farklı bir inanç. Tam bir inançsızlık zor olsa gerek ki inançsızlıktan ziyade dünya, çarpık inançlılarla dolu. İnsan yaşlanmaya başlayınca bir şeylerin ters gittiğini anlıyor. Maddenin her şey olmadığı manevi bir şeylerin olması gerektiğini düşünüyor. ( Elbette bu örnek herkes için geçerli değildir. Çarpıcı olması açısından bu örneği seçmiş bulunuyorum. ) Yavaş yavaş maneviyata yönelmeye başlıyor. Fakat hali hazırdaki maneviyat akılla, mantıkla aldığı eğitimle, yaşam tarzı  ve daha birçok şeyle uyumlu değil. Bu sefer yeniden inançsızlığa meylediyor. Bir süre sonra gene aynı boşluk; tekrar maneviyata... İşte böyle gelgitler sırasında bir bakıyor ki biraz daha modern (bundan kastım birazdan anlaşılacak) bir inanç modeli sunan bir gurup (“grup” değil arkadaşlar maalesef bu saçmalık Türk Dil Kurumu’nun sözlüğüne de girdi.) la karşılaşınca ona öyle sıkı sarılıyorlar ki Cat Stevens’lar, Babuna’lar ortaya çıkıyor.

Yani, anlatmaya çalıştığım: “eğer ölümlü isen hiçbir şeyin gerçekte sana ait olmadığı” gerçeği dank ettiğinde insanların alt yapıları olmadığı için apar topar ve var güçleri ile kötünün iyisine (biraz daha modern dediğim bu) yapışıyor olmaları.  Benim, Babuna haberinde gördüğüm tablo bu. 

Kendini iğreti dünya hayatına kaptırmış bir şeyh ve onu körü körüne takip eden “ne oldum” müritler...