Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selamün Aleyküm! Değerli Hasan Akçay Kardeşim!
Hasan Akçay yazdı:
Hayır, sevgili yasemin64 kardeşim. Sayın dost1 Allah'ın sözlerini fena halde çarpıtmış.
Sayın dost1’in cilbab hakkındaki sözleri ne kadar doğruysa ziynetler hakkındaki sözleri o kadar yanlış. Ve onayladığı meallerin mütercimi Allah’ın sözlerini fütursuzca çarpıtmış.
O çarpık ifadelerin yalnızca birine buyurun birlikte bakalım
Allah’ın sözleri: ev ittabıyne gayri ûlil ırbeti miner rical
Dost1’in onayı: yahut kadına ihtiyaç duymaz olmuş erkeklerden kendilerinin hizmetinde bulunanlar
Görüldüğü gibi ilahî sözlerin içinde kadın anlamına gelen ünse kelimesi yok. Sayın dost1 tarafından onayladığı mütercim üretmiş o kelimeyi ve Allah’ın sözlerine eklemiş.
Neden? Çünkü şu minareye kılıf arıyor:
Allah ziynetler derken gûya ziynet (yerleri) demek istiyormuş yani avret yerleri. Örneğin kolyenin yeri olan gerdan, altın zincirin yeri olan memeler...
Yazmış olduğum yazıda böyle bir ifadeyi alıntı yaparak gösterir misiniz?
Yazım genelde soruları içeriyor. Sorularla ilgili cevaplarınızı göremedim.
Ayette geçen ZİNET kelimesini müteşabih olarak gördüğümden Kur’an’da başka ayetlerde kullanılan ZİYNET kelimelerine gönderme yaparak bu kelime ile ilgili görüşlerin açığa çıkmasını istedim.
Bu formu okuyan kardeşlerimizin daha sağlıklı olarak karar verebilmeleri için muhkem,müteşabih ve tevil kelimeleri hakkında kısa bir anlayış sunmak istiyorum.
Rabbımız Zümer Suresinin 23. ayeti ile Ali İmran suresinin 7. ayetinde, kuran ayetlerinin muhkem ve müteşabih olduğunu belirtiyor.
Muhkem nedir? Müteşabih nedir?
Bunlar birbirinin zıttı kavramlar mıdır? Yoksa değil midir?
Muhkem ayet, hüküm içeren ayet demektir.Bu ayetler açıktır,nettir ve tek bir anlam ifade ederler.
Müteşabih ayet, birden çok, birbirine benzer, birbirinden güzel anlamlar içeren, her bir anlamı da açık olan ayet demektir.
Bu tür ayetler; örnekleme ve benzetmelerle her kültür seviyesindeki insanların anlayabilecekleri, Kim, hangi anlamı anlarsa anlasın, bu anlamların hepsinin de, doğru olduğu ayetlerdir.
Tevil , kimilerinin yorumlamak, kimilerinin de tefsir diye belirtiği anlamı çarpıtılmış bir sözcüktür.
Tevil türediği kökün anlamına sadık kalınarak açıklandığında ise arkalaştırma yani birinci,ikinci,üçüncü gibi ard arda dizme demektir.
Müteşabih ayetlerin tevili denildiğinde: Bu tür ayetlerin birbirine benzer , birbirinden güzel anlamlarının birinci, ikinci, üçüncü … şeklinde arka arkaya sıralanmasının olduğu anlaşılmalıdır.
“ev ittabıyne gayri ûlil ırbeti miner rical”
Evet bu ayetin içinde gerçekten de kadın kelimesi yok.
Allah Razı olsun. Ayetin açılımını vermişsiniz.
İttabiıyne gayri ûlil ırbeti miner ricâl"in açılımı şöyle:
ittabiıyne: bağlı
ırbe: ihtiyaç
gayri ûlil ırbe: ihtiyaçsız
miner rical: erkeklerden
kadınlara bağlı erkeklerden ihtiyaçsız olanlar.
Kadınların ihtiyaçsız erkek hizmetçileri.
Yukarıdaki iletinizde “Görüldüğü gibi ilahî sözlerin içinde kadın anlamına gelen ünse kelimesi yok. Sayın dost1 tarafından onayladığı mütercim üretmiş o kelimeyi ve Allah’ın sözlerine eklemiş.
Neden? Çünkü şu minareye kılıf arıyor:” diyorsunuz.
“kadınlara bağlı erkeklerden ihtiyaçsız olanlar” “Kadınların ihtiyaçsız erkek hizmetçileri”
Yukarıdaki verdiğiniz mealde kadınlara, Kadınların kelimesini nereden bulduğunuzu öğrenebilir miyim?
Gerçekten dediğiniz -“ ilahî sözlerin içinde kadın anlamına gelen ünse kelimesi yok.” -gibi ayette ünse kelimesi yok.
Değerli Kardeşim!
“ev ittabıyne gayri ûlil ırbeti miner rical”
Bu ayette “kadına ihtiyaç duymaz olmuş” olarak meallendirilen “gayri ûlil ırbeti” dir.
Nedeni de aşağıda belirtiğim tahlilin sonucudur.
"mişye" ve "cilse" kelimelerinin "meşy" (yürümek) ve "culûs" (oturma) masdarlarından oluşu gibi, "Irbe" kelimesi, "el-Erbü" masdarındandır.
"Erb"; birşeye ihtiyaç hissetmek, düşkün olmak ve arzu duymak demektir.
"irbe" kadınlara ihtiyaç hisseden şehevi duygulan olan demektir.
"Eryeb" kelimesi de ihtiyaç manasınadır.
"gayr" kelimesi iki şekilde okunmuştur.
Birinci kıraat İbn Âmir, Ebu Bekir ve Ebu Cafer, istisna veya hal olarak nasb ile (gayra), okumuşlardır ki buna göre bu "kadınlara âciz olarak bulunan hizmetçiler demektir.
İkinci kıraat ise, sıfat olarak bunun mecrûr ile (gayri) okumuşlardır
Değerli Kardeşim!
“ Neden? Çünkü şu minareye kılıf arıyor: “ diyerek tesbit yapmaya devam etmişsiniz.
İşte inanan bir kadın oralarını kendisine bağlı ihtiyaçsız erkeklere açabilirmiş. Allah gûya bunu caiz kılıyormuş.
İTTABİIYNE GARİ ÛLİL IRBETİ MİNER RİCÂL, kadına ihtiyaç duymayan erkekler olsun ki kadın oralarını açınca şehvetle bakmasınlar...
Ne kurgu ama değil mi. Bunu ben tesettürlü kardeşlerimize hep sordum:
Tesettürcüler öne sürüyor ki örneğin altın zincirinizin yeri olan memelerinizi iğdiş erkek hizmetçinize açmanıza Allah izin veriyormuş. Bu iddiaya inanıyor musunuz?
Kadına ihtiyaç duymaz olmuş erkek hizmetçinize memelerinizi açar mısınız?
Cevap: Hayır! Çünkü önemli olan asıl benim ona nasıl baktığımdır; onun bana nasıl baktığı değil.
Anlaşıldı mı, efendim? Tesettürlü kardeşimiz iğdiş erkek hizmetçisini seksî bulabileceğini söylüyor. Canı çekebilirmiş onu. Hattâ belki evlenecek garibimle; yatağa girecek; fantezik aşk oyunları yapacak. "Öp beni!" diyecek; "Sık beni!" Orgazm oluncaya kadar.
Tesettürcü ve namuslu beyler! Acaba Osmanlı sarayında erkeksizlikten imanı gevreyen kadınlar harem ağalarıyla bu tür ilişkilere girmedi mi? Emin misiniz?
Bakın, tesettür uğruna İslama boca ettiğiniz fuhuş minaresine asla kılıf uyduramazsınız. Allah’ın sözlerini çarpıtsanız da uyduramazsınız. Çünkü Allah’la inatlaşıyorsunuz. Bırakın bu pis işleri.
Bırakın inanan kadının memelerini elin adamlarına açıvermeyi. Utanın biraz.
Sergilediğiniz mizansene ne diyebilirim ki?
Karar, bu mizanseni okuyan kardeşlerimizindir.
Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Şüphesiz en doğrusunu Allah bilir.
Sevgi,saygı ve muhabbetle .
Allah'a emanet olunuz.
|